İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans Programı / Civil Engineering Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/4949
Browse
Browsing İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans Programı / Civil Engineering Master's Degree Program by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 33
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access A comparative of study the design spectra defined by various seismic codes(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Elmi, Khadar Abdilahi; Coşkun, ErdalDepremler kısa sürede büyük kuvvetler oluştururlar. Büyüklüğü küçük olan depremlerde tüm yapıların çökmeden ayakta kalabilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018), Hindistan Yönetmeliği (IS 1893-1, 2016), Eurocode (EN1998-1: 2004) ve ABD Yönetmeliklerinin (ASCE7-), davranış spektrumu modellerini karşılaştırmaktır. Deprem analizinde en yaygın yöntem doğrusal analizdir ve genellikle yeni yapıların tasarımında kullanılır. Çalışmada karşılaştırma yapmak amacıyla altı katlı moment çerçevesi modeli ele alınmış ve tasarım ve analizler için gerekli model SAP2000-v20 yazılımı kullanılarak oluşturulmuştur. Analizler, tepki spektrumları ve eşdeğer yatay kuvvet yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Periyotlar, yatay yer değiştirme ve modal kütle katılımPublication Open Access A proposed model for estimating the curvature ductility of reinforced concrete sections(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Mari, Mohamad; Karadoğan, Hüseyin FarukReinforced concrete is a widely used system for constructing structures all over the world. Currently, the main requirement for designing reinforced concrete structures is achieving a ductile behavior by deforming before the section fracture under the ultimate limit state. In general, to ensure a ductile behavior, an adequate moment-curvature is important. Nowadays, one of the most used methods for quantifying the ductility of the section is through curvature ductility. Previously, several analytical models were proposed to determine this parameter and its effect. However, some problems are encountered due to the major assumptions in developing these models which reduce their reliability for general applications. In this study, computer software was developed to calculate the curvature ductility of reinforced concrete columns and walls. In addition to that, an enhanced mathematical model for estimating the curvature ductility is proposed. Finally, a parametric study was conducted to evaluate the influencing parameters on the curvature ductility of different sections. The results of this study have shown a significant improvement in the proposed against the currently available one. Furthermore, the developed program was capable of defining the moment-curvature with good accuracy in comparison to both ETABS and Xtract. Moreover, the results of the parametric study have presented a considerable independency of the sectional ductility on the level of the confinement and the tensile strength of the concrete used. This study is expected to help practicing engineers in their daily works by reliably estimating the behavior of reinforced concrete sections.Item Open Access AHP-TOPSIS Hibrit Çok Kriterli Karar Verme Tekniğiyle En Uygun Güçlendirme Alternatifinin Seçimine İlişkin Bir Örnek Olay İncelemesi(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) YAVUZ, TUĞBA; Mehmet Nurettin UğuralBu çalışmada, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı için Esaslar adlı yönetmelikte bahsi geçen güçlendirme teknikleri; örnek bir proje içerisinde birlikte kullanılarak güçlendirme alternatifleri incelenmiştir. Bu teknikler birlikte ve ayrı ayrı kullanılabilen güçlendirme alternatifleri olup tez kapsamında dört farklı güçlendirme alternatifi olarak ele alınmıştır. Oluşturulan her alternatif güçlendirme yönteminin statik analizleri yapılmış, uygulama süreleri belirlenmiş ve maliyet analizleri yapılmıştır. Karar verici pozisyonunda bulunan yapı sahiplerinin ve/veya kullanıcının güçlendirme alternatiflerini hangi kriterler altında tercih ettikleri inşaat sektöründe aktif faaliyet gösteren şirketler ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Bu kriterler sırasıyla: güçlendirme projesinin maliyeti, uygulama süresi, güçlendirme projesinden sonra oluşacak alan kayıpları ve seçilen tekniğin fiziksel olarak uygulanabilirliği başlıklarını kapsamaktadır. İlgili şirketlerden, tespit edilen kriterler için; kriterler arasında ikili karşılaştırma yapılması istenmiştir. Kriterlerin değerlendirilip kullanıcının ve/veya karar vericinin optimal çözüme ulaşabilmesi için çok kriterli karar verme yöntemlerinden AHP ve TOPSIS yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda belirlenen kriterlerin AHP yöntemi kullanılarak ağırlıkları elde edilmiş, TOPSIS yöntemi ile de mevcut kriterler arasından en optimal güçlendirme alternatif seçimi yapılmıştır.Publication Open Access An OpenSEES graphical user interface for structural dynamics instruction(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Larouzi, Bilal Ein; Yazıcı, GökhanBu tez kapsamında, yapı dinamiği eğitiminde kullanmak amacıyla OpenSEES platformu için bir grafik kullanıcı ara yüzü oluşturulmuştur. Bu grafik kullanıcı ara yüzü, MATLAB App Designer yazılımı kullanılarak hazırlanmış olup, OpenSEES platformu için analiz girdi dosyalarının hazırlanmasını ve analiz sonuçlarının görselleştirmesini sağlamaktadır. Hazırlanan grafik kullanıcı ara yüzü, iki araç içermektedir. İlk araç, farklı tipte sismik izolasyon sistemi atama seçeneği ile düzlem çerçevelerin zaman tanım alanında doğrusal analizinde kullanılabilmektedir. İkinci araç ise düzlem çerçevelerin itme analizi için kullanılabilmekledir. Geliştirilen araçlar ile inşaat mühendisliği öğrencilerinin yapı dinamiği ve deprem mühendisliği ile ilgili bilgilerini geliştirmeleri amaçlanmıştır. Bu tez kapsamında geliştirilen grafik kullanıcı ara yüzü, açık kaynaklı bir analiz platformu olan OpenSEES ile düzlem çerçeve sistemlerin modellenmesi, analizi ve analiz sonuçlarının görselleştirilmesi için gerekli programlama yükünü azaltmakta ve öğrencilerin parametrik çalışma yapmasını kolaylaştırmaktadır.Publication Open Access Arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ve örnek sözleşme önerisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Proje Yönetimi Bilim Dalı, 2021) Şahin, Erdem; Uğural, Mehmet NurettinBu çalışmada Türkiye'de geniş uygulama alanı bulan arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri incelenerek, örnek sözleşme önerisi hazırlanması amaç edinilmiştir. Bu örnek sözleşme önerisi arsa sahibi açısından incelenerek hazırlanmıştır. Bu çalışmanın amacı; arsa sahibinin kat karşılığı inşaat işinde proaktif bir yaklaşım ile mağdur edilmesinin önüne geçilmesidir. Arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri Türkiye' de borçlar kanunu kapsamında değerlendirilen atipik bir sözleşmedir. Bu sözleşme türünü hem hukuksal hem de teknik açıdan inceleyerek literatür taraması yapılmıştır. Ayrıca bu tip sözleşmelerin dünyadaki uygulamaları incelenmiş, Malezya, Filipinler, Çin ve Hindistan'da uygulama alanları olduğu görülmüştür. Malezya'da "Joint Development Agreement" adı altında, Filipinler'de "Joint Venture / Development Agreement" adı altında, Hindistan'da "Joint Development Agreement" adı altında yer almaktadır. Çalışmada yöntem olarak anket ve yarı yapılandırılmış görüşme teknikleri kullanılmıştır. Anket soruları literatür araştırmasına, uzman görüşlerine ve yüksek yargı kararlarına göre hazırlanmıştır. Anket yapılırken hedef kitle arsa sahipleri, bölge olarak da Türkiye'nin en gelişmiş ve bu tür sözleşmelerin en yaygın olduğu İstanbul ili seçilmiştir. Anket sonuçları İstanbul'da uygulama alanı bulan arsa sahibi yatırımcı firmalar ile yapılan yarı yapılandırılmış mülakat ile desteklenmiştir. Yapılan analizler sonucunda sözleşmeye bağlı sorunların proaktif bir yaklaşım ile önlenebilmesi için sözleşmenin ve sözleşme tadilinin noterde yapılması gerekliliği, sözleşmenin feshinin ve sözleşmede belirtilen mücbir sebeplerin arsa sahibi açısından etkileri, hisse paylaşımı ve tapu devrinin nasıl yapılması gerektiği, sözleşmede kapsamlı iş programı ve teknik şartname gereksinimi, arsa sahibi için yapılan işin kalite ve süre açısından takibi amacıyla müşavirlik hizmetlerinin gereksinimi konuları olduğu tespit edilmiştir. Böylelikle hem teknik açıdan hem de hukuki açıdan yeterli bilgi sahibi olmayan arsa sahibinin mağdur edilmeyeceği örnek sözleşme önerisi oluşturulmuştur. Çalışmanın, birinci bölümünde, Türkiye'de konut sektörünün gelişimiyle birlikte yapılan kat karşılığı arsa payı sözleşmeler ile ilgili bilgiler sunulmuş daha sonrasında ise çalışmanın amacı ve kapsamı anlatılmıştır. İkinci bölümde ise, sözleşme, arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmelerin hem hukuki hem de teknik açıdan literatür taraması yapılmış ve kavramsal bilgilere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, araştırmanın yöntemi ve çalışmada uygulanan iş akış diyagramı açıklanmıştır. Dördüncü bölümde, anket ve yarı yapılandırılmış görüşme sonuçlarının analizleri verilmiştir. Beşinci bölümde ise arsa paylı kat karşılığı sözleşmelerin arsa sahibi açısından oluşturulan örnek sözleşme önerisi için sonuç ve değerlendirmeler açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Arsa paylı, kat karşılığı, inşaat, sözleşme, sözleşme önerisiItem Open Access Atık Yönetiminde Yakma Teknolojisinin Uygulanabilirliği: İstanbul Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) TAŞTAN, MEHMET; Mehmet Nurettin UğuralKentsel atık miktarının artması günümüzdeki en ön önemli çevre sorunlarından biridir. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi neticesinde kişi başına üretilen katı atık miktarı her geçen gün artmaktadır. Taraf olunan uluslararası antlaşmalar ve AB'ye uyum süreci çerçevesinde katı atıkların depolanarak bertaraf edilmesi yerine, çevreye verilecek olan zararların minimize edilmesi ve atıklara ekonomik bir anlam kazandırılması maksadıyla yeni çözümlerin bulunması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; evsel katı atıkların bertarafı ve enerji üretimine yönelik İstanbul ilinde inşa edilmiş olan tesise ilişkin fizibilite verilerinden hareketle ilk yatırım maliyetleri, işletme maliyetleri, geri ödeme süresi ve karlılık hesapları analiz edilerek, ileriye dönük benzer tesislerin yapılmasına yönelik teknolojik ve finansal bir öngörüde bulunmaktır. Bu çalışma kapsamında projenin mali ve ekonomik açıdan karlılığı incelenmiş ve özellikle büyük şehirlerde yapılacak diğer atık bertaraf tesisleri için maliyet ve iç karlılık oranları ortaya konulmak suretiyle geleneksel sayılabilecek atık yönetim sistemleri (depolama veya kompostlaştırma) ile yakma yöntemlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Yapılan uygulama çalışması sonucunda; geleneksel atık yönetim sistemlerinden mümkün olduğunca ayrışarak, teknolojik yöntemlerin kullanıldığı sistemlerin hem finansal hem de çevre bağlamında daha gerçekçi ve ekonomik olacağı görülmüştür. Günümüzde artan enerji ihtiyacını karşılamak ve dışa olan bağımlılığı azaltmak için fosil yakıt harici sürdürülebilir yenilenebilir enerji sistemlerine yönelik yatırımların arttırılması gerekmektedir. Bunun için gelişen teknolojilerle birlikte çevre dostu enerji yatırımlarına hız verilmesi ve bu yatırımların politik olarak desteklenmesi önem arz etmektedir.Item Open Access Behavior of Irregular RC Structures Subjected to Horizontal and Vertical Seismic Excitations(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) AHMED, SEAD MOHAMED; Erdal CoşkunThe past earthquakes show that the structures are not designed well to prevent the effect of earthquakes. Irregular structures have become very popular, and they carry a risk of failure during strong ground motions. The aim of this study is to evaluate the behavior of vertical irregular structures when subjected to both components (horizontal and vertical) of seismic excitations. Stiffness and mass irregularities are considered throughout the study. In this study, Four 2D models with 6-storey each were chosen to represent this problem. All the models were analyzed insides SAP2000 V21 software and designed according to ASCE 7-16 seismic code. Analyses were performed using nonlinear time history analysis using Newmark's average method. However, five different ground motions for both components in the near field region were obtained from the PEER website and scaled inside the seismomatch 2020 program. All the frame models are analyzed under two different loading cases: 1) Horizontal Only and 2) Horizontal plus Vertical. The structure's response in the form of maximum inter-story drifts, the axial force of column, joint acceleration, and mass participation ratio are compared under two loading conditions.Publication Open Access Belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik tutum ve algılarının tespiti İstanbul ilinde bir alan araştırması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Proje Yönetimi Bilim Dalı, 2021) Baştan, Nurullah; Uğural, Mehmet NurettinBu tez çalışmasının amacı, gerçekleştirilmesi planlanan ve mevcut kentsel dönüşüm projelerinin amacına uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini ve projelerin uygulama ayağını oluşturan belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik tutum ve algılarını çeşitli değişkenler açısından inceleyecek bir ölçüm aracı geliştirmek ve geliştirilen bu ölçüm aracı vasıtası ile belediye çalışanlarının kentsel dönüşüme yönelik algı ve tutumlarını ortaya çıkartmaktır. Çalışma kapsamında kentsel dönüşüm olgusu kavramsal çerçevede incelenerek detaylı olarak tanımlanmış, günümüzde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının şehirleri nasıl etkilediği, kentsel dönüşümün uygulama amaçlarının neler olduğu, kentsel dönüşümün fiziki etkilerinin yanı sıra sosyal, ekonomik, çevresel boyutları ortaya konulmuştur. Araştırmada Türkiye'de kentsel dönüşüm gerçekleştirmek için çıkartılan yasal mevzuatlar incelenerek kentsel dönüşümün önemli aktörlerinden olan belediyelerde çalışan personel ile geliştirilen ölçek yardımıyla uygulama yapılarak belediye çalışanlarının kentsel dönüşüme yönelik algı ve tutumları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler SPSS V22.0 programı kullanılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili genel görüşü, kentsel dönüşüm sürecinin birçok paydaşın (yerel yönetim, bakanlık, halk) söz sahibi olduğu ve karşılıklı denetim mekanizmasının sağlıklı bir şekilde işleyebileceği yapının oluşturulması şeklinde olmuştur. Ayrıca araştırma katılımcıları, kentsel dönüşümün sadece yeni ve dayanıklı binaların yapımı olmadığını bununla birlikte birçok yeni kazanımları da bölgeye ve vatandaşın hizmetine sunması gerektiğini düşünmektedir.Publication Open Access Betonarme ve çelik bağ kirişli betonarme perdelerin performans analizi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2020) Serinkan, Batuhan; Coşkun, ErdalBu çalışmada betonarme ve yapma çelik profil ile yapılan bağ kirişlerine sahip olan bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin performans analizi yapılmıştır. Öncelikle bağ kirişlerinin boyutları ve malzemeleri değiştirilerek yapıda oluşturduğu yer değiştirmeler araştırılmıştır. Bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin performans analizi ile elde edilen taşıma kesme kuvvetine göre seçilerek bağ kirişlerinin yönetmeliklerde öngörülen çapraz donatılar ve gömülü derinlikleri hesaplanmıştır. Bu çalışmada SAP2000 paket programı ile bağ kirişleri kesme kapasitelerine göre boyutlandırılarak, analizleri yapılmış, yer değiştirmeleri hesaplanmıştır. Analiz edilen betonarme bağ kirişleri TBDY-2018 Deprem Yönetmeliği ve çelik bağ kirişleri Amerikan Yönetmelikleri (ACI 318-14, ANSI/AISC 341-16 ) tasarım esaslarına göre karşılaştırılarak öngörülen donatılar ve çelik profil boyutları elde edilmiştir. Elde edilen karşılaştırmalarda, bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin yapı davranışına etkisi belirlenmiştir. Boşluklu perdelerin, betonarme bağ kirişlerinde kesme kuvvetlerine karşı dayanım sağlayacak çapraz donatıların, inşaat esnasında donatı sıklığı, montaj zorluğu ve tasarımdaki gibi verimli bir şekilde performans gösterememesine neden olmasından dolayı betonarme perdenin içine gömülü çelik profil ile yapılan bağ kirişlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle yapısal çelik elemanlar, hesaplanan maksimum kesme kuvveti için boyutlandırılmıştır. Çelik bağ kirişleri; montaj kolaylığını sağlamak, daha düşük boyutlarda bağ kirişlerinin tasarlanması ve betonarme bağ kirişi ile aynı işlevi görebilmesi için tasarlanmıştır.Item Open Access Binalarda BIM-Lazer Tarama Entegrasyonlu Boyutsal Kalite Kontrolü Üzerinde Bir Alan Çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ERTAŞ, DİDEM; Mehmet Nurettin Uğuralİnşaat sektörü, tasarım, yapım, işletme ve bakım süreçleri ile yıkım evrelerinden oluşan, diğer sektörlerden benzersiz, zor, karmaşık ve girift bir sektördür. Son ürün olan yapı (bina) kalitesi kuşkusuz tasarım ve yapım aşamalarındaki kalite performansına direkt bağlıdır. Bir yapının tasarım ve yapım süreci sonundaki kalite performansı kullanıcı ya da işveren beklentilerini ne ölçüde karşıladığının matematiğidir. Bu denklem yüzyıllar boyunca her yapıda farklı kurulmuş ve farklı sonuçlar elde edilmiştir. Kullanıcı beklentileri her ne kadar değişkenlik gösterse de her yapının projelendirme ve yapım süreçlerinde asgari düzeyde evrensel kalite standartlarını yakalaması beklenmektedir. İnşaat sektöründe bu beklentiler ve doğal oluşumların sonucu olarak da evrensel ölçekte ortak kabul çerçevesi içerisinde doğal kurallar oluşmuş ve yüzyıllar boyunca zamanın şartlarına göre günümüze kadar süregelmiştir. Bu doğal kuralların beklentilerine cevap verebilmek amacıyla da kalite kontrol denilen bir saha oluşmuş ve bu beklentileri karşılamak için kontrol mekanizması gelişmiştir. Genellikle işverenin belirlediği kurallara göre oluşturulan muayene ve kabul koşulları yine işverenin kendisi tarafından ya da işvereni temsil eden teknik elemanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. İnşaat sektörünün karmaşık doğasından ve her yapım sürecinin dinamiğinin farklılığından dolayı geçmişten günümüze kalite kontrol süreçleri geleneksel yöntemlerle ve insan temelli yapılmaktadır. Burada temel amaç gerek tasarım aşamasında gerekse de yapım sürecinde oluşabilecek hata ve kusurları asgari düzeye indirebilmek, hatalardan kaynaklı zaman ve maliyet kayıplarını azaltmak, müşteri / işveren memnuniyetini sağlamak, beklenen kalite standardını yakalamak, sektördeki rekabet gücünü artırmak vb sebepler sıralanabilir. Bu beklentilerini yakalamak için işverenin belirlediği imalat şartnamelerine göre de tasarım ve yapım aşamasında kalite kontrolü sürekli olarak yapılmalıdır. Teknolojinin parabolik geliştiği son yüzyılda diğer sektörlerden daha yavaş adapte olsa da inşaat sektörü de etkilenmiş ve teknolojiyi kullanmaya başlamıştır. Başta gelişmiş ülkeler (ABD, İngiltere, Japonya gibi) olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde de inşaat sektöründe teknolojinin imkânları kullanılmaya başlanmıştır. Dünyanın önemli bir kesiminde bu adaptasyon gerçekleştiği gibi ülkemizde de son yıllarda inşaat sektörü dijital teknoloji ile tanışmış ve bu imkanlardan yararlanmaya başlamıştır. İnşaat sektöründe yeni bir çığır açan ve başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyada ve ülkemizde kullanımı hızla yaygınlaşan Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve bu teknolojiyle bütünleşik çalışma becerisi olan üç boyutlu lazer tarama teknolojileri binaların tasarım, yapım, işletme ve bakım süreçleri ile yıkım evrelerinde kullanıcısına müthiş olanaklar ve avantajlar sunmaktadır. Bu çalışmada da Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve bu teknolojiyle bütünleşik çalışma becerisi olan üç boyutlu lazer tarama teknolojilerinin mevcut bir yapının yeniden kullanım süreçlerindeki boyutsal analizlerinin anılan teknolojilerle birlikte kusursuz çözümlerinin olabilirliği anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışma iki temel adımdan oluşmaktadır. Çalışmanın birinci adımı Kalite Kavramlarının, Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve üç boyutlu lazer tarama teknolojilerinin akademik olarak irdelendiği; bu iki yeni sistemlerin ortak kullanılabilirliği üzerine literatür araştırmaları ekseninde oluşan aşamasıdır. Çalışmanın hem diğer adımı hem de ana odak aşaması ise yeniden kullanım aşamasında olan bir yapının BIM modeli ile lazer tarama verileri çakıştırılarak yeniden kullanım öncesi yapının boyutsal anlamdaki hata ve bozulmaların tespiti yapılarak sonuçlar ortaya konulduğu çalışmadır.Item Open Access The Comparative of Life Cycle Assessments Between Steel and Reinforced Concrete Structures(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) GHREIWATI, FAWZI; Erdal CoşkunThe major of this study is to understand the influence of considering the lateral load during the design face of the buildings on the 𝐶𝑂2 emissions. Since steel and reinforced concrete structures have been used in a variety of buildings in the United States in recent years, it is critical to examine and perform research on the environmental implications of the designs and materials used in those constructions. This study investigated various multi-story residential structures in the United States with similar functions for this purpose. sixteen of the buildings was constructed with a steel frame and the other thirteen with a concrete structure. Accordingly, to achieve these aims assets of 32 different structures vary considering factors such as structural type, height, location of the structure, and loading scenarios. As this study show that Concrete structures emitted 23% more CO2 than steel buildings. While the results reveal that constructing a concrete building in an A class earthquake area creates 25% higher CO2 emissions than building in a non-seismic region.Item Open Access Earthquake Performance and Cost Comparison of Core Wall and Tunnel Formwork RC High Rise Buildings(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) AMINI, MOHAMMAD IBRAHIM; Mustafa CömertThis study investigates the earthquake performance and cost comparison of core wall and tunnel formwork of 30 story high-rise buildings. Floor and roof systems in core wall buildings are designed to carry gravity loads and transfer these loads to the supporting beams, columns, and to footings. Furthermore, they play a key role in distributing earthquake induced loads to the lateral load resisting systems such as inner cores and columns by diaphragm action. And in tunnel formwork buildings the flat slabs are designed to carry gravity loads and directly transfer them to the shear walls and finally transferred them to the footings. This kind of buildings systems resisting earthquake-induced loads with the help of flat slab and shear walls only, without any beams and columns. Core wall building and tunnel formwork building systems are very commonly used as lateral load resisting systems which have shown very good results in past earthquakes. In the present research, the modelling of (G+29) story RC residential high-rise buildings was performed in ETABS software then the data have been transferred to PERFORM-3D analysis software for analysis purposes. Nonlinear dynamic (Timehistory) analysis has been performed, according to (ASCE 7-16) and (ACI-318-19) codes and according to (PEER TBI,2017), and (LATBSDC,2020) guidelines. The results in terms of design base shear, building periods, different mode shapes maximum displacements, drift, drift ratio, moment curvature relationship, and costs of the buildings obtained.Item Open Access The Effect of Surface Friction on the Seismic Response of Isolated Structures With Triple Friction Pendulum Bearings(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ALJALAB, RAWAN; Gökhan YazıcıSince the 1970s, the aseismic design of structures has greatly benefited from the application of seismic control systems. Seismic isolation is used to protect the structural and non-structural components as well as the contents of structures. The triple friction pendulum bearings (TFPBs) have attracted the attention of engineers and researchers due to their adaptive performance. Triple Friction Pendulum Bearings (TFB) are seismic isolators which have four concave sliding surfaces. Radius of curvature and friction coefficients of these surfaces are adjusted to meet the performance objectives of the seismic isolation system. This study aims to investigate the effect of contact surface friction on the seismic response of structures on Triple Friction Pendulum Bearings under near-fault and far-fault earthquakes through a parametric study. Generally, the results of the analysis have shown that increasing the value of the coefficient of friction mostly decreases the bearing displacements and increases the story accelerations. It has also been found that the effect of increasing the friction coefficient had a more profound influence on the seismic response parameters for the isolated structure subjected to near-fault earthquake ground motions.Publication Open Access Global response of 2D reinforced concrete structures under blast loads and progressive collapse(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Mahad, Mohamed Abdullahi Adan; Karadoğan, Hüseyin Faruk; MOHAMED ABDULLAHI ADAN MAHADPatlama, evrendeki terör grupları tarafından yapılan terör saldırılarının artması nedeniyle son yıllarda yapı mühendislerinin ilgisini çekti; Bu tür saldırılara bir örnek, 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan bombalı saldırıdır. Aşamalı çöküş, bu tür olayları takip eder ve yapıların tamamen çökmesine neden olur. Bu kitapta, 2B betonarme bir yapının patlama ve aşamalı çökme altındaki küresel tepkisi üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın amacı, gerinim oranlarının RC yapılarının genel tepkisi üzerindeki etkisini araştırmak, iki özdeş yapının direnç kapasitesini değerlendirmek ve karşılaştırmak; biri düşük dayanımlı beton (Çerçeve B) ile tasarlanırken, diğeri yükleri patlatmak ve kademeli olarak çökmek için nispeten yüksek dayanımlı beton (Çerçeve A) ile tasarlanmıştır. Farklı gerinim hızları altında ikinci mertebeden itme analizi yapılarak, yapıların tepkisi üzerindeki gerinim hızı etkisi incelenmiş, ardından itme eğrileri karşılaştırılmıştır. Yapıların patlama direnci kapasitesini değerlendirmek için yapılar, her ikisi de yapılardan 10 m uzaklıkta iki yüzey patlaması senaryosuna (100 ve 300 kg) tabi tutuldu, her bir eklemin patlama basıncı-zaman geçmişi UFC_3_340_02'ye göre hesaplandı ve üç yükleme kalıpları karşılaştırılmıştır. İki yapının aşamalı çökme direnci kapasiteleri, GSA yönergelerine göre çeşitli kolon kaldırma konumlarında karşılaştırıldı. Patlama ve aşamalı çökme analizleri, Newmark'ın ortalama yöntemi kullanılarak adım adım entegrasyonla doğrusal olmayan dinamik analizle yapıldı. Analizlerde kütle ve sertlik orantılı Rayleigh sönümü dikkate alınmıştır. Sonuçlardan, gerinim hızının artmasıyla yapısal mukavemetin arttığı gözlemlenmiş, ayrıca patlatma analizinden, olay açıları dikkate alınarak basitleştirilmiş patlama yükü modelleme yöntemlerinin kabul edilebilir doğruluk sağladığı fark edilmiştir. B Çerçevesi, aşamalı çöküşün tüm durumlarında başarısız olurken, iki dahili sütunun çıkarılması durumunda Çerçeve A başarısız oldu.Publication Open Access Gömülü betonarme boruların tasarımı ve deprem etkisi altındaki davranışları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Geoteknik Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Demirci, Onur; Kılıç, Havvanur; Yazıcı, GökhanGömülü betonarme borular, kent yaşamının sürdürülebilmesinde ve en temel ihtiyaçların iletiminde kritik bir rol oynayan altyapı elemanlarıdır. Gömülü boru davranışı, gömüldüğü zeminin rijitliği ve borunun rijitliğine bağlı olarak değişkenlik gösterir ve tasarım zemin-yapı etkileşimi dikkate alınarak yapılmalıdır. Borular zemine gömüldüklerinde, gömülme derinliğine bağlı olarak örtü yükü gerilmelerine, dış kuvvetlere ve trafik yüklerine maruz kalmaktadırlar. Gömülü boru hattı sismik bir zonda yer aldığında ise deprem nedeni ile etkiyecek ilave yüklere de maruz kalacaktır. Sismik etkilere maruz kalacak gömülü beton boru hatlarında meydana gelecek olası hasarların onarımı aşırı maliyetli ve şehir hayatlarının kesintiye uğramasına neden olacaktır. Bu tez çalışması kapsamında gömülü betonarme boruların tasarımında kabul görmüş uluslararası yöntemlerin zemin-boru etkileşimi göz önünde bulundurularak, farklı zemin koşulları dikkate alınarak, analitik ve sayısal analizler ile parametrik olarak incelenmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda öncelikle doğrudan tasarım yönteminde dikkate alınabilen Tip 4 kurulum koşullarında gömülen beton boruların tasarımı gerçekleştirilmiştir. Sayısal analiz hesap sonuçları SIDD (Doğrudan Tasarım) yöntemi ile Tip 4 kurulum için belirlenen kesit tesirleri ile karşılaştırılmıştır. Parametrik sayısal analizlerden hesaplanan kesit tesirlerinden yararlanılarak farklı boru çapları ve gömülme derinlikleri için boru imalatında gerekli olan donatı miktarları ASCE 15-98'de belirtildiği gibi hesaplanarak literatüre bir abak kazanımı sağlanmıştır. Ayrıca ülkemizde İller Bankası A.Ş'nin gömülü beton boru tasarımında yaygın olarak kullandığı gerekli donatı miktarlarının yeterli olup olmadığı da değerlendirilmiştir. Bu tez kapsamında ayrıca tipik bir gömülü betonarme boru problemi önce konvansiyonel yöntemler olarak adlandırılan dolaylı ve doğrudan tasarım yöntemleri ile daha sonra da zemin-yapı etkileşim problemlerinin çözümünde yaygın olarak kullanılan sonlu elemanlar yöntemi (Plaxis 2D) kullanılarak sayısal analizler ile incelenmiş ve elde edilen hesap sonuçlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Böylelikle konvansiyonel yöntemlerin sayısal yöntemlerle kıyaslandığında tasarımda ne ölçüde konservatif davrandığı ve boru-zemin etkileşimini irdelemekte ne kadar başarı sağladığı incelenmiştir. Ülkemizin sismik olarak aktif bir bölgede yer alması ve yaklaşan büyük İstanbul depremi dikkate alınarak belirlenecek deprem etkileri, zemin ve boru malzeme özellikleri ile gömülme koşulları dikkate alınarak sonlu elemanlar yazılımı kullanılarak zaman tanım alanında dinamik davranış analizleri yapılmıştır. Gerçekleştirilen dinamik analizler sonucunda gömülü betonarme boruların tasarımı ve davranışı sismik etkiler altında incelenmiştir. Anahtar Sözcükler: Gömülü betonarme borular, sonlu elemanlar analizi, doğrudan tasarım, dolaylı tasarım, dinamik analiz, zemin-yapı etkileşimiItem Open Access The Influence of Liquid Tanks on the Seismic Response of Isolated Structure(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) MIRZADA, RAMEEN; Gökhan YazıcıThis study investigates the influence of liquid tanks on the seismic response of a Lead Rubber Bearing isolated structure under six near-fault ground excitations. Liquid tanks with various sizes and aspect ratios located on the base floor were used to assess the effect of sloshing on the seismic response. The response history analysis of the building model was performed with a MATLAB script. The sloshing effect of liquid was considered by using a mechanical modeling of liquid tanks with rigid walls. The structural response was analyzed using the selected ground acceleration records. The response parameters, such as hysteresis loops, bearing displacement, story drift of the structure, and liquid sloshing displacements, were investigated. The analysis results show that large bearing displacements were observed for building models with slender tanks subjected to earthquakes with high Peak Ground Displacements (PGD).Item Open Access Influence of the Soil Amрlification on the Seismic Response of Base Isolated Structures(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ATIED, HAMDULLAH; Gökhan YazıcıThis study investigates the influence of soil amplification due to local site conditions on the seismic response of a base-isolated structure. Soil amplification effects were evaluated using linear one-dimensional site response analysis with DEEPSOIL. The structural model used in this investigation is a shear frame on lead core rubber bearings. The force-displacement relationship of the lead core rubber bearings was modeled with the Bouc-Wen model. The dynamic analysis of the structural model was conducted using a MATLAB script. The seismic response of the base-isolated structural model was investigated using time history analysis with six earthquake-strong ground motion records. A comparison of the dynamic response of the structure directly subjected to the selected earthquake ground motions and the free surface ground motions obtained from site response analysis shows that local site conditions can significantly change the dynamic response of structures.Item Open Access İnşaat Sektöründe Çalışan Beyaz Yakalıların Çevik Proje Yönetimi Algılarının Ölçülmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) TÜRKMENOĞLU, RUMEYSA NUR; Mehmet Nurettin UğuralSon yıllarda oldukça popüler olan Çevik Proje Yönetimi, 1990'lı yıllarda bilişim teknolojileri projelerinin başarısız olması sonucu ortaya çıkan bir kavramdır. Bu başarısızlıkların temel nedeni, proje sonuçlarını önceden görememek, proje bitmeden hedefleri test edip duruma göre değiştirememek ve projedeki bazı krizlere çözüm bulamamaktır. Bu sorunların üstesinden gelmek için geleneksel proje yönetimi yaklaşımlarından farklı bir tekniğin uygulanması gerekmektedir. Mühendislik endüstrisi, özellikle gereksinimlerin toplanması ve şartnamelerin toplanması sırasında projenin ilk aşamalarında alternatif tasarım seçeneklerini analiz etmek ve araştırmak için tasarım sürecinde yinelemelerin faydalarını fark etmiştir. Geleneksel yöntemlerin kullanıldığı projelerde analiz ve tasarım süreci uzun sürmektedir. Bu süre içerisinde projenin tüm gereksinimleri öngörülmektedir. Süreç içerisinde müşteri ile iletişim çok az olduğu için ürün müşteri ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Projenin yürütülmesi sırasında yapılacak değişiklikler daha sonra tanınır. Tüm bu nedenlerle geleneksel yöntemler başarısız olabilir. Bu nedenle inşaat sektöründe çevik proje yönetimi kavramı git gide ön çıkmaktadır. Bu çalışma ise inşaat sektöründe çalışan beyaz yakalıların çevik proje yönetimi algılarının ölçülmesini amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında yapılan araştırma neticesinde nitel ve nicel bulgular elde edilmiş; bu bulgular doğrultusunda inşaat sektörüne önerilerde bulunulmuştur.Publication Open Access İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Bilim Dalı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2019) Adamu, İsmail İyal; Yazıcı, GökhanSismik yalıtım, yapının doğal titreşim periyodunu değiştirmek suretiyle deprem hareketlerinden daha az etkilenmesini amaçlayan bir depreme dayanıklı tasarım yaklaşımıdır. Bu çalışmada, üçlü sürtünmeli sarkaç mesnetlerine oturan yapıların deprem yükleri altında davranışı incelenmektedir. İlk olarak, sismik yalıtımın çalışma prensipleri ve sismik yalıtım mesnetlerinin tasarım prensipleri açıklanmıştır. Bunu takiben, TBDY 2019 ve ASCE 7-16 yönetmeliklerinin sismik yalıtımlı yapılar için öngördüğü tasarım prosedürleri değerlendirilmiştir. Sismik yalıtımlı bir model yapı için taban kesme kuvveti, kat kesme kuvvetleri, kat ivmeleri ve kat ötelemelerinin sabit tabanlı durum için elde edilen değerlere göre azalımı ve üçlü sürtünmeli sarkaç mesnetlerinin histeresis çevrimleri, büyüklükleri 6.5 ≤ M ≤ 7.1 arasında değişen 10 uzak fay ve 11 yakın fay deprem için değerlendirilmiştir. Sabit tabanlı ve sismik yalıtımlı yapı modellerinin sonlu eleman modelleri OpenSEES yazılımı aracılığıyla oluşturulmuş ve analiz edilmiştir. Buna ek olarak, üçlü sürtünmeli sarkaç mesnetlerinin dış kayma yüzeylerindeki sürtünme katsayısındaki değişimin taban kesme kuvveti ve izolatör yer değiştirmelerinin üzerindeki etkileri parametrik bir çalışmayla incelenmiştir.Publication Open Access Kamu-özel sektör işbirliği projeleri: Devlet garantisi konusunda bir sentez çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Proje Yönetimi Bilim Dalı, 2020) Mahmutoğlu, Muhammed Yekcan; Giritli, Fatma HeyecanSon yıllarda Türkiye'de ve diğer gelişmekte olan ülkelerde ön plana çıkan kamu özel işbirliği projeleri, bir çok faktörü içerisinde barındırmaktadır. Geçmişi 18.yüzyıla kadar dayanan bu projeler; inşaat, sağlık, işletme ve yönetim gibi geniş çaplı bir sektör ağına sahiptir. Birinci bölümde yer alan litaretür çalışmasında bu sektörlerin dağılımı detaylı bir şekilde gösterilmektedir. Mevcut tez çalışması kapsamında, inşaat sektöründe gerçekleştirilen kamu özel işbirliği projeleri incelenmiştir. Öncelikle bu modelin tarihçesine ve proje ve yapım süreci tamamlanmış mevcut projelere değinilerek, geçmişi anlayıp geleceğe yön verme anlayışı benimsenmiştir. Kamu özel işbirliği projelerinde hükümetler, özel işletmeleri altyapı ve üstyapı projelerine dahil edebilme adına garantiler vermek zorunda kalmış, bir çok risk faktörünü üstlenmiştir. Dünyada ve Türkiye'de uygulanan örnekler incelenerek, bu risk faktörlerinin hangi şekilde dağıldığı ve verilen garantilerin ne boyutta uygulanabilir olduğu değerlendirilmiştir. İlk olarak kredi derecelendirme notu Türkiye'ye yakın olan Brezilya'nın, iki KÖİ projesi incelenmiştir. Brezilya'da KÖİ projelerinin finansal garantilerini karşılayabilmek için oluşturulan fon ve şirketler incelenmiştir. Türkiye'de oluşturulan varlık fonuyla benzerlikleri araştırılarak, garanti kapsamında nasıl uygulanabileceğine değinilmiştir. Verilen hükümet garantilerinin ve risk faktöründeki adaletsiz dağılımın ne gibi olumsuzluklara yol açabileceği üçüncü bölümde anlatılmıştır. Çin'de gerçekleştirilen dört proje seçilerek, proje/performans değerlendirmesi yapılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda verilen yüksek garantilerin nasıl sonuçlar doğurduğuna ve hükümetleri nasıl zor durumda bıraktığına değinilmiştir. Türkiye'de gerçekleştirilen KÖİ projeleri dördüncü bölümde incelenmiştir. Bu projelerde verilen garantiler araştırılarak proje/performans analizi yapılmıştır. Verilen garantilerin hükümete ve dolaylı olarak da vatandaşlara ekonomik açıdan nasıl yansıdığına değinilmiştir. Verilen garanti değerlerinin hesaplanması esnasında kullanılan geleneksel yöntemlerin belirsizlik ve risk kavramlarına olması gerektiği ölçüde yer vermediği, mevcut projelerin incelenmesi doğrultusunda, belirlenmiştir. Bunun yerine sözleşme süresi içerisinde ve öncesinde de opsiyon seçeneklerini barındıran reel opsiyonlar yönteminin kullanılması gerektiğine değinilmiştir. Sonuç olarak; Türkiye'de gerçekleştirilen KÖİ modelli projelerde; risk yönetiminin gerekli şekilde uygulanamaması ve buna istinaden, hükümetin verdiği garantilerin hesaplanmasında karşılaştığı sorunlar bu eksikliğin temelini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda diğer ülkelerde gerçekleştirilen KÖİ modelli projelerden örneklem oluşturularak, projelerin planlanması, gerçekleştirilmesi ve değerlendirilmesi sürecinde karşılaşılan olumlu/olumsuz çıktıların, Türkiye'deki KÖİ modelli projelere nasıl uyarlanabileceği ve garanti hesaplamalarında belirsizlik ve risk kavramlarını kullanarak daha opsiyonel bir seçeneğin ne şekilde oluşturulabileceği değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kamu Özel İşbirliği, Devlet Garantisi, Reel Opsiyon