İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans Programı / Civil Engineering Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/4949
Browse
Browsing İnşaat Mühendisliği Yüksek Lisans Programı / Civil Engineering Master's Degree Program by Title
Now showing 1 - 20 of 66
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Metadata only 2007 Türk Deprem Yönetmeliği kriterlerinin sanayi yapılarının inşaat maliyetine etkileri(2009) Özek, Senem; Dikmen, ÜmitPublication Open Access A comparative of study the design spectra defined by various seismic codes(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Elmi, Khadar Abdilahi; Coşkun, ErdalDepremler kısa sürede büyük kuvvetler oluştururlar. Büyüklüğü küçük olan depremlerde tüm yapıların çökmeden ayakta kalabilmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018), Hindistan Yönetmeliği (IS 1893-1, 2016), Eurocode (EN1998-1: 2004) ve ABD Yönetmeliklerinin (ASCE7-), davranış spektrumu modellerini karşılaştırmaktır. Deprem analizinde en yaygın yöntem doğrusal analizdir ve genellikle yeni yapıların tasarımında kullanılır. Çalışmada karşılaştırma yapmak amacıyla altı katlı moment çerçevesi modeli ele alınmış ve tasarım ve analizler için gerekli model SAP2000-v20 yazılımı kullanılarak oluşturulmuştur. Analizler, tepki spektrumları ve eşdeğer yatay kuvvet yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Periyotlar, yatay yer değiştirme ve modal kütle katılımPublication Open Access A proposed model for estimating the curvature ductility of reinforced concrete sections(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2021) Mari, Mohamad; Karadoğan, Hüseyin FarukReinforced concrete is a widely used system for constructing structures all over the world. Currently, the main requirement for designing reinforced concrete structures is achieving a ductile behavior by deforming before the section fracture under the ultimate limit state. In general, to ensure a ductile behavior, an adequate moment-curvature is important. Nowadays, one of the most used methods for quantifying the ductility of the section is through curvature ductility. Previously, several analytical models were proposed to determine this parameter and its effect. However, some problems are encountered due to the major assumptions in developing these models which reduce their reliability for general applications. In this study, computer software was developed to calculate the curvature ductility of reinforced concrete columns and walls. In addition to that, an enhanced mathematical model for estimating the curvature ductility is proposed. Finally, a parametric study was conducted to evaluate the influencing parameters on the curvature ductility of different sections. The results of this study have shown a significant improvement in the proposed against the currently available one. Furthermore, the developed program was capable of defining the moment-curvature with good accuracy in comparison to both ETABS and Xtract. Moreover, the results of the parametric study have presented a considerable independency of the sectional ductility on the level of the confinement and the tensile strength of the concrete used. This study is expected to help practicing engineers in their daily works by reliably estimating the behavior of reinforced concrete sections.Item Open Access AHP-TOPSIS Hibrit Çok Kriterli Karar Verme Tekniğiyle En Uygun Güçlendirme Alternatifinin Seçimine İlişkin Bir Örnek Olay İncelemesi(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) YAVUZ, TUĞBA; Mehmet Nurettin UğuralBu çalışmada, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve Deprem Etkisi Altında Binaların Tasarımı için Esaslar adlı yönetmelikte bahsi geçen güçlendirme teknikleri; örnek bir proje içerisinde birlikte kullanılarak güçlendirme alternatifleri incelenmiştir. Bu teknikler birlikte ve ayrı ayrı kullanılabilen güçlendirme alternatifleri olup tez kapsamında dört farklı güçlendirme alternatifi olarak ele alınmıştır. Oluşturulan her alternatif güçlendirme yönteminin statik analizleri yapılmış, uygulama süreleri belirlenmiş ve maliyet analizleri yapılmıştır. Karar verici pozisyonunda bulunan yapı sahiplerinin ve/veya kullanıcının güçlendirme alternatiflerini hangi kriterler altında tercih ettikleri inşaat sektöründe aktif faaliyet gösteren şirketler ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Bu kriterler sırasıyla: güçlendirme projesinin maliyeti, uygulama süresi, güçlendirme projesinden sonra oluşacak alan kayıpları ve seçilen tekniğin fiziksel olarak uygulanabilirliği başlıklarını kapsamaktadır. İlgili şirketlerden, tespit edilen kriterler için; kriterler arasında ikili karşılaştırma yapılması istenmiştir. Kriterlerin değerlendirilip kullanıcının ve/veya karar vericinin optimal çözüme ulaşabilmesi için çok kriterli karar verme yöntemlerinden AHP ve TOPSIS yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda belirlenen kriterlerin AHP yöntemi kullanılarak ağırlıkları elde edilmiş, TOPSIS yöntemi ile de mevcut kriterler arasından en optimal güçlendirme alternatif seçimi yapılmıştır.Publication Open Access An OpenSEES graphical user interface for structural dynamics instruction(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2020) Larouzi, Bilal Ein; Yazıcı, GökhanBu tez kapsamında, yapı dinamiği eğitiminde kullanmak amacıyla OpenSEES platformu için bir grafik kullanıcı ara yüzü oluşturulmuştur. Bu grafik kullanıcı ara yüzü, MATLAB App Designer yazılımı kullanılarak hazırlanmış olup, OpenSEES platformu için analiz girdi dosyalarının hazırlanmasını ve analiz sonuçlarının görselleştirmesini sağlamaktadır. Hazırlanan grafik kullanıcı ara yüzü, iki araç içermektedir. İlk araç, farklı tipte sismik izolasyon sistemi atama seçeneği ile düzlem çerçevelerin zaman tanım alanında doğrusal analizinde kullanılabilmektedir. İkinci araç ise düzlem çerçevelerin itme analizi için kullanılabilmekledir. Geliştirilen araçlar ile inşaat mühendisliği öğrencilerinin yapı dinamiği ve deprem mühendisliği ile ilgili bilgilerini geliştirmeleri amaçlanmıştır. Bu tez kapsamında geliştirilen grafik kullanıcı ara yüzü, açık kaynaklı bir analiz platformu olan OpenSEES ile düzlem çerçeve sistemlerin modellenmesi, analizi ve analiz sonuçlarının görselleştirilmesi için gerekli programlama yükünü azaltmakta ve öğrencilerin parametrik çalışma yapmasını kolaylaştırmaktadır.Publication Open Access Arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ve örnek sözleşme önerisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Proje Yönetimi Bilim Dalı, 2021) Şahin, Erdem; Uğural, Mehmet NurettinBu çalışmada Türkiye'de geniş uygulama alanı bulan arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri incelenerek, örnek sözleşme önerisi hazırlanması amaç edinilmiştir. Bu örnek sözleşme önerisi arsa sahibi açısından incelenerek hazırlanmıştır. Bu çalışmanın amacı; arsa sahibinin kat karşılığı inşaat işinde proaktif bir yaklaşım ile mağdur edilmesinin önüne geçilmesidir. Arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmeleri Türkiye' de borçlar kanunu kapsamında değerlendirilen atipik bir sözleşmedir. Bu sözleşme türünü hem hukuksal hem de teknik açıdan inceleyerek literatür taraması yapılmıştır. Ayrıca bu tip sözleşmelerin dünyadaki uygulamaları incelenmiş, Malezya, Filipinler, Çin ve Hindistan'da uygulama alanları olduğu görülmüştür. Malezya'da "Joint Development Agreement" adı altında, Filipinler'de "Joint Venture / Development Agreement" adı altında, Hindistan'da "Joint Development Agreement" adı altında yer almaktadır. Çalışmada yöntem olarak anket ve yarı yapılandırılmış görüşme teknikleri kullanılmıştır. Anket soruları literatür araştırmasına, uzman görüşlerine ve yüksek yargı kararlarına göre hazırlanmıştır. Anket yapılırken hedef kitle arsa sahipleri, bölge olarak da Türkiye'nin en gelişmiş ve bu tür sözleşmelerin en yaygın olduğu İstanbul ili seçilmiştir. Anket sonuçları İstanbul'da uygulama alanı bulan arsa sahibi yatırımcı firmalar ile yapılan yarı yapılandırılmış mülakat ile desteklenmiştir. Yapılan analizler sonucunda sözleşmeye bağlı sorunların proaktif bir yaklaşım ile önlenebilmesi için sözleşmenin ve sözleşme tadilinin noterde yapılması gerekliliği, sözleşmenin feshinin ve sözleşmede belirtilen mücbir sebeplerin arsa sahibi açısından etkileri, hisse paylaşımı ve tapu devrinin nasıl yapılması gerektiği, sözleşmede kapsamlı iş programı ve teknik şartname gereksinimi, arsa sahibi için yapılan işin kalite ve süre açısından takibi amacıyla müşavirlik hizmetlerinin gereksinimi konuları olduğu tespit edilmiştir. Böylelikle hem teknik açıdan hem de hukuki açıdan yeterli bilgi sahibi olmayan arsa sahibinin mağdur edilmeyeceği örnek sözleşme önerisi oluşturulmuştur. Çalışmanın, birinci bölümünde, Türkiye'de konut sektörünün gelişimiyle birlikte yapılan kat karşılığı arsa payı sözleşmeler ile ilgili bilgiler sunulmuş daha sonrasında ise çalışmanın amacı ve kapsamı anlatılmıştır. İkinci bölümde ise, sözleşme, arsa paylı kat karşılığı inşaat sözleşmelerin hem hukuki hem de teknik açıdan literatür taraması yapılmış ve kavramsal bilgilere yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, araştırmanın yöntemi ve çalışmada uygulanan iş akış diyagramı açıklanmıştır. Dördüncü bölümde, anket ve yarı yapılandırılmış görüşme sonuçlarının analizleri verilmiştir. Beşinci bölümde ise arsa paylı kat karşılığı sözleşmelerin arsa sahibi açısından oluşturulan örnek sözleşme önerisi için sonuç ve değerlendirmeler açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Arsa paylı, kat karşılığı, inşaat, sözleşme, sözleşme önerisiPublication Open Access Aşırı Konsolide Ortamlarda Mekanik Özelleklerin Presiyometre Kullanımı ile Değerlendirilmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2010) Başhan, ElifBu tezde ilk aşamada presiyometre türlerinden Türkiye'de en yaygın kullanılnan Menard presiyometresi ve metodu incelenmiştir. Çalışma ortamı olarak aşırı konsolide ortamlar ile yumuşak/zayıf kaya olarak tanımlanan zemin ve kaya ortamlar arasındaki geçiş bölgesinin seçilmesinin nedeni genelde sondajlı çalışmalar esnasında örselenmemiş numune alınamamasıdır. Bu tür zeminlerden alınabilen örselenmiş numunelerde yaptırılan zemin ve kaya mekaniği deneylerinde yeterinde doğru sonuçlar vermemesidir. Bu çalışma ile presiyometre deneyinden, aşırı konsolide ortamlar ile çok yumuşak kayaçlar için mekanik parametrelerin doğrudan tespit edilmesini sağlamaktır. Ayrıca, presiyometre deneyinde arazi çalışmasında dikkate edilmesi gereken delgi takımı seçimi, zemin türüne uygun kuyu açma teknikleri, kuyunun göçmemesi için yapılması gerekenler irdelenmiştir. İkinci aşamada, mevcut presiyometre eğrilerine bakıldığında, eğrilerdeki yönelime göre, arazideki ölçüm esnasında kuyuda oluşan deformasyonlardan kaynaklanan olası hataların tespitleri yapılmıştır. Üçüncü aşamada presiyometre eğrisinden Menard Modülünün ve limit basınç'ın tespit edilmesi için önerilen doğrudan veya uzatımlı yöntemler incelenmiştir. Ayrıca, Menard parametreleri ile diğer geoteknik parametreler arasındaki korelasyonlar verilmiştir. Menard parametrelerinden temel mühendisliğine geçiş bağıntılarına da değinilmiştir. Son olarak aşırı konsolide ortamlarda yapılan presiyometre deney uygulamalarından örnekler sunulmuştur.Publication Metadata only Atatürk Havalimanı yeni terminal binasının proje yönetimi uygulamasının irdelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2001) Gürbilek, Andaç; Karataş, HasanItem Open Access Atık Yönetiminde Yakma Teknolojisinin Uygulanabilirliği: İstanbul Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) TAŞTAN, MEHMET; Mehmet Nurettin UğuralKentsel atık miktarının artması günümüzdeki en ön önemli çevre sorunlarından biridir. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi neticesinde kişi başına üretilen katı atık miktarı her geçen gün artmaktadır. Taraf olunan uluslararası antlaşmalar ve AB'ye uyum süreci çerçevesinde katı atıkların depolanarak bertaraf edilmesi yerine, çevreye verilecek olan zararların minimize edilmesi ve atıklara ekonomik bir anlam kazandırılması maksadıyla yeni çözümlerin bulunması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; evsel katı atıkların bertarafı ve enerji üretimine yönelik İstanbul ilinde inşa edilmiş olan tesise ilişkin fizibilite verilerinden hareketle ilk yatırım maliyetleri, işletme maliyetleri, geri ödeme süresi ve karlılık hesapları analiz edilerek, ileriye dönük benzer tesislerin yapılmasına yönelik teknolojik ve finansal bir öngörüde bulunmaktır. Bu çalışma kapsamında projenin mali ve ekonomik açıdan karlılığı incelenmiş ve özellikle büyük şehirlerde yapılacak diğer atık bertaraf tesisleri için maliyet ve iç karlılık oranları ortaya konulmak suretiyle geleneksel sayılabilecek atık yönetim sistemleri (depolama veya kompostlaştırma) ile yakma yöntemlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Yapılan uygulama çalışması sonucunda; geleneksel atık yönetim sistemlerinden mümkün olduğunca ayrışarak, teknolojik yöntemlerin kullanıldığı sistemlerin hem finansal hem de çevre bağlamında daha gerçekçi ve ekonomik olacağı görülmüştür. Günümüzde artan enerji ihtiyacını karşılamak ve dışa olan bağımlılığı azaltmak için fosil yakıt harici sürdürülebilir yenilenebilir enerji sistemlerine yönelik yatırımların arttırılması gerekmektedir. Bunun için gelişen teknolojilerle birlikte çevre dostu enerji yatırımlarına hız verilmesi ve bu yatırımların politik olarak desteklenmesi önem arz etmektedir.Item Open Access Behavior of Irregular RC Structures Subjected to Horizontal and Vertical Seismic Excitations(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) AHMED, SEAD MOHAMED; Erdal CoşkunThe past earthquakes show that the structures are not designed well to prevent the effect of earthquakes. Irregular structures have become very popular, and they carry a risk of failure during strong ground motions. The aim of this study is to evaluate the behavior of vertical irregular structures when subjected to both components (horizontal and vertical) of seismic excitations. Stiffness and mass irregularities are considered throughout the study. In this study, Four 2D models with 6-storey each were chosen to represent this problem. All the models were analyzed insides SAP2000 V21 software and designed according to ASCE 7-16 seismic code. Analyses were performed using nonlinear time history analysis using Newmark's average method. However, five different ground motions for both components in the near field region were obtained from the PEER website and scaled inside the seismomatch 2020 program. All the frame models are analyzed under two different loading cases: 1) Horizontal Only and 2) Horizontal plus Vertical. The structure's response in the form of maximum inter-story drifts, the axial force of column, joint acceleration, and mass participation ratio are compared under two loading conditions.Publication Open Access Belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik tutum ve algılarının tespiti İstanbul ilinde bir alan araştırması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Proje Yönetimi Bilim Dalı, 2021) Baştan, Nurullah; Uğural, Mehmet NurettinBu tez çalışmasının amacı, gerçekleştirilmesi planlanan ve mevcut kentsel dönüşüm projelerinin amacına uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini ve projelerin uygulama ayağını oluşturan belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik tutum ve algılarını çeşitli değişkenler açısından inceleyecek bir ölçüm aracı geliştirmek ve geliştirilen bu ölçüm aracı vasıtası ile belediye çalışanlarının kentsel dönüşüme yönelik algı ve tutumlarını ortaya çıkartmaktır. Çalışma kapsamında kentsel dönüşüm olgusu kavramsal çerçevede incelenerek detaylı olarak tanımlanmış, günümüzde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının şehirleri nasıl etkilediği, kentsel dönüşümün uygulama amaçlarının neler olduğu, kentsel dönüşümün fiziki etkilerinin yanı sıra sosyal, ekonomik, çevresel boyutları ortaya konulmuştur. Araştırmada Türkiye'de kentsel dönüşüm gerçekleştirmek için çıkartılan yasal mevzuatlar incelenerek kentsel dönüşümün önemli aktörlerinden olan belediyelerde çalışan personel ile geliştirilen ölçek yardımıyla uygulama yapılarak belediye çalışanlarının kentsel dönüşüme yönelik algı ve tutumları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada elde edilen veriler SPSS V22.0 programı kullanılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre belediye çalışanlarının kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili genel görüşü, kentsel dönüşüm sürecinin birçok paydaşın (yerel yönetim, bakanlık, halk) söz sahibi olduğu ve karşılıklı denetim mekanizmasının sağlıklı bir şekilde işleyebileceği yapının oluşturulması şeklinde olmuştur. Ayrıca araştırma katılımcıları, kentsel dönüşümün sadece yeni ve dayanıklı binaların yapımı olmadığını bununla birlikte birçok yeni kazanımları da bölgeye ve vatandaşın hizmetine sunması gerektiğini düşünmektedir.Publication Open Access Betonarme binalarda oluşan deprem ve yangınların binaya etkisinin incelenmesi ve bir uygulama örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2006-07) Şentürk, Hasan Orçun; Erdal CoşkunBu çalışmada, betonarme binalarda oluşan deprem ve yangınların binaya etkisi incelenmiş ve uygulama örneği yapılmıştır. Yangınların evreleri ve çıkış nedenleri üzerinde durulmuştur. Otel binasında deprem tetiklemesiyle yangın çıkmasına sebep olacak kaynaklar irdelenmiştir. Analizlerde deprem ile yangının aynı anda etkime olasılığı oldukça düşük olduğu için deprem ile yangın etkileri ayrı ayrı düşünülmüştür. Taşıyıcı sistem önce yangın yükleri altında ele alınmıştır. Taşıyıcı sisteme deprem kuvveti tepki spekturumları ile uygulanmıştır. Malzeme olarak beton elastik homojen olarak kabul edilmiştir. Araştırmanın sonuçları, binaların taşıyıcı sistemlerini oluştururken katlar arasındaki ani kesit değişimlerinin, bina deprem ve yangın yüklerine maruz kaldığında dayanımı etkilediği ve taşıyıcı sisteme aşırı yüklemeler getirdiğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler : Deprem, Taşıyıcı sistemler, YangınPublication Open Access Betonarme çerçeve sistemlerde göçme hasar seviyesindeki plastik mafsalların klasik afsallara dönüşümünün performansa olan etkisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2007-06) Yıldırım, Mahmut; Erdal CoşkunÇalısması kapsamında: 1. Deprem bölgesinde Z4 zemin sınıfında yer alan on katlı simetrik ve ortogonal betonarme çerçeve sistem bir yapının deprem yüklerinin belirlemesi için Mod Süperpozisyon Yöntemi kullanılmıstır. Yapının birinci mod seklindeki yatay yük dikkate alınarak FEMA 356'da yer alan Deplasman Katsayıları Yöntemi ile yapının performansı ve plastik mafsalların hasar seviyeleri incelenmistir. Mod Süperpozisyon yöntemin sonucu yapının periyotları ve mod sekilleri bulunmustur. Sadece 1. mod sekli dikkate alınarak yatay yükler yapıya deprem yükü olarak etkitilerek, (G+0,3Q) yükleme durumundaki itme analizi sonuçları baslangıç durumu kabul edilerek onuncu kattaki bir nolu dügüm noktasında adım adım kuvvet arttırılarak itme analizi yapılmıstır. FEMA 356'da yer alan Deplasman Katsayıları Yöntemiyle yapının performans egrileri olusturulmustur. Mafsallarda göçme hasar seviyesi görüldügü ilk adımda göçme konumundaki plastik mafsallar tespit edilmistir. Bu plastik mafsalların yerlerine klasik mafsallar tanımlanmıstır. Bu islem yapının periyodunu ve mod sekillerini degistireceginden yeniden mod süperpozisyonu analizi yapılarak yeni periyotlar ve mod sekleri bulunmustur.. 1.Mod'a göre yük dagılımları tekrar elde edildi. Aynı islemler tekrarlandı. Sistem göçme konumuna gelene kadar analiz tekrarlanmıstır. Analizlerin yapılmasında ETABS Nonlinear yazılımı kullanılmıstır. Bu çalısmada; göçme hasar seviyesindeki mafsalların klasik mafsallara çevrilmesi sonucu periyot ve performans egrilerindeki degisim incelenmistir. Elde edilen sonuçlar degerlendirilmistir. Anahtar Sözcükler: Mod Süperpozisyon, Plastik Mafsal, Klasik Mafsal, FEMA 356, Deplasman Katsayıları YöntemiPublication Open Access Betonarme ve çelik bağ kirişli betonarme perdelerin performans analizi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2020) Serinkan, Batuhan; Coşkun, ErdalBu çalışmada betonarme ve yapma çelik profil ile yapılan bağ kirişlerine sahip olan bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin performans analizi yapılmıştır. Öncelikle bağ kirişlerinin boyutları ve malzemeleri değiştirilerek yapıda oluşturduğu yer değiştirmeler araştırılmıştır. Bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin performans analizi ile elde edilen taşıma kesme kuvvetine göre seçilerek bağ kirişlerinin yönetmeliklerde öngörülen çapraz donatılar ve gömülü derinlikleri hesaplanmıştır. Bu çalışmada SAP2000 paket programı ile bağ kirişleri kesme kapasitelerine göre boyutlandırılarak, analizleri yapılmış, yer değiştirmeleri hesaplanmıştır. Analiz edilen betonarme bağ kirişleri TBDY-2018 Deprem Yönetmeliği ve çelik bağ kirişleri Amerikan Yönetmelikleri (ACI 318-14, ANSI/AISC 341-16 ) tasarım esaslarına göre karşılaştırılarak öngörülen donatılar ve çelik profil boyutları elde edilmiştir. Elde edilen karşılaştırmalarda, bağ kirişli boşluklu betonarme perdelerin yapı davranışına etkisi belirlenmiştir. Boşluklu perdelerin, betonarme bağ kirişlerinde kesme kuvvetlerine karşı dayanım sağlayacak çapraz donatıların, inşaat esnasında donatı sıklığı, montaj zorluğu ve tasarımdaki gibi verimli bir şekilde performans gösterememesine neden olmasından dolayı betonarme perdenin içine gömülü çelik profil ile yapılan bağ kirişlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle yapısal çelik elemanlar, hesaplanan maksimum kesme kuvveti için boyutlandırılmıştır. Çelik bağ kirişleri; montaj kolaylığını sağlamak, daha düşük boyutlarda bağ kirişlerinin tasarlanması ve betonarme bağ kirişi ile aynı işlevi görebilmesi için tasarlanmıştır.Item Open Access Binalarda BIM-Lazer Tarama Entegrasyonlu Boyutsal Kalite Kontrolü Üzerinde Bir Alan Çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ERTAŞ, DİDEM; Mehmet Nurettin Uğuralİnşaat sektörü, tasarım, yapım, işletme ve bakım süreçleri ile yıkım evrelerinden oluşan, diğer sektörlerden benzersiz, zor, karmaşık ve girift bir sektördür. Son ürün olan yapı (bina) kalitesi kuşkusuz tasarım ve yapım aşamalarındaki kalite performansına direkt bağlıdır. Bir yapının tasarım ve yapım süreci sonundaki kalite performansı kullanıcı ya da işveren beklentilerini ne ölçüde karşıladığının matematiğidir. Bu denklem yüzyıllar boyunca her yapıda farklı kurulmuş ve farklı sonuçlar elde edilmiştir. Kullanıcı beklentileri her ne kadar değişkenlik gösterse de her yapının projelendirme ve yapım süreçlerinde asgari düzeyde evrensel kalite standartlarını yakalaması beklenmektedir. İnşaat sektöründe bu beklentiler ve doğal oluşumların sonucu olarak da evrensel ölçekte ortak kabul çerçevesi içerisinde doğal kurallar oluşmuş ve yüzyıllar boyunca zamanın şartlarına göre günümüze kadar süregelmiştir. Bu doğal kuralların beklentilerine cevap verebilmek amacıyla da kalite kontrol denilen bir saha oluşmuş ve bu beklentileri karşılamak için kontrol mekanizması gelişmiştir. Genellikle işverenin belirlediği kurallara göre oluşturulan muayene ve kabul koşulları yine işverenin kendisi tarafından ya da işvereni temsil eden teknik elemanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. İnşaat sektörünün karmaşık doğasından ve her yapım sürecinin dinamiğinin farklılığından dolayı geçmişten günümüze kalite kontrol süreçleri geleneksel yöntemlerle ve insan temelli yapılmaktadır. Burada temel amaç gerek tasarım aşamasında gerekse de yapım sürecinde oluşabilecek hata ve kusurları asgari düzeye indirebilmek, hatalardan kaynaklı zaman ve maliyet kayıplarını azaltmak, müşteri / işveren memnuniyetini sağlamak, beklenen kalite standardını yakalamak, sektördeki rekabet gücünü artırmak vb sebepler sıralanabilir. Bu beklentilerini yakalamak için işverenin belirlediği imalat şartnamelerine göre de tasarım ve yapım aşamasında kalite kontrolü sürekli olarak yapılmalıdır. Teknolojinin parabolik geliştiği son yüzyılda diğer sektörlerden daha yavaş adapte olsa da inşaat sektörü de etkilenmiş ve teknolojiyi kullanmaya başlamıştır. Başta gelişmiş ülkeler (ABD, İngiltere, Japonya gibi) olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde de inşaat sektöründe teknolojinin imkânları kullanılmaya başlanmıştır. Dünyanın önemli bir kesiminde bu adaptasyon gerçekleştiği gibi ülkemizde de son yıllarda inşaat sektörü dijital teknoloji ile tanışmış ve bu imkanlardan yararlanmaya başlamıştır. İnşaat sektöründe yeni bir çığır açan ve başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyada ve ülkemizde kullanımı hızla yaygınlaşan Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve bu teknolojiyle bütünleşik çalışma becerisi olan üç boyutlu lazer tarama teknolojileri binaların tasarım, yapım, işletme ve bakım süreçleri ile yıkım evrelerinde kullanıcısına müthiş olanaklar ve avantajlar sunmaktadır. Bu çalışmada da Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve bu teknolojiyle bütünleşik çalışma becerisi olan üç boyutlu lazer tarama teknolojilerinin mevcut bir yapının yeniden kullanım süreçlerindeki boyutsal analizlerinin anılan teknolojilerle birlikte kusursuz çözümlerinin olabilirliği anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışma iki temel adımdan oluşmaktadır. Çalışmanın birinci adımı Kalite Kavramlarının, Yapı Bilgi Modelleme (BIM) teknolojisi ve üç boyutlu lazer tarama teknolojilerinin akademik olarak irdelendiği; bu iki yeni sistemlerin ortak kullanılabilirliği üzerine literatür araştırmaları ekseninde oluşan aşamasıdır. Çalışmanın hem diğer adımı hem de ana odak aşaması ise yeniden kullanım aşamasında olan bir yapının BIM modeli ile lazer tarama verileri çakıştırılarak yeniden kullanım öncesi yapının boyutsal anlamdaki hata ve bozulmaların tespiti yapılarak sonuçlar ortaya konulduğu çalışmadır.Publication Open Access Çeliğin plastik akma ve pekleşmesinin taşıma gücüne etkisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2006-09) Pakdel, Vahit Soltani; Erdal CoşkunBu çalısmada, egilme moment etkisi altındaki çelik kesitlerin plastik davranısı, sünek malzemenin özelliginden kaynaklanan peklesme etkisi de dikkate alınarak incelenmistir. Dört bölümden olusan çalısmanın, birinci bölümünde elastik-plastik davranıs ana hatları ile verilmis yapıların plastik analizi konusunda ilgili çalısmalar özetlenmistir. kinci bölümde dikdörtgen kesit ve iki tip I profili üzerinde seçilen farklı elastisite modülü ve birim sekil degistirme oranı için moment-egrilik baglantıların çıkarılmıstır. Üçüncü bölümde moment-egrilik baglantılarında elde edilen dogru denklemlerinden alınan kesitler için bir basit kiris örnegi üzerinde yük-deplasman bagıntılarına geçilmis ve kirisin tasıma güçü irdelenmistir. Dördüncü bölümde bu çalısmada varılan sonuçlar yer almaktadır.Publication Open Access Çelik levha perdeli yapı sisteminin levha kalınlığına bağlı olarak incelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2004-09) SEÇKİN, EDİP; Güven Kıymaz; The purpose of this work is to identify the building response to variations in modeling thicknesses for the steel plate shear wall systems. Different frame models for this system were developed and nonliear pushover analysis were carried out using SAP2000 Structural Analysis Program. The frames investigated involved nonlineer hinges for the beam and column ends and analysis parameters for the pushover analysis. Static pushover analysis was used to assess the performance of frames subjected to lateral forces. The global storey level and roof displacement demands, storey drift ratio demands, base shears and structural periods were obtained by subjecting the eleven frames to a set of lateral forces. The results are compared to evaluate the influence of plate thicknes on the nonlinear response of the frames. According to the results obtained in the studies, it is concluded that varying the plate thickness has a significant effect on the linear and nonlinear response of the frames. It was found and that increasing the plate thicknessresults in higher elastic frame stiffness and a higher lateral load resisting capacity. However, frame ductility reduces in frames with plates of higher thickness.Bu çalışmanın amacı, özellikle çelik yapılarda kullanılan çelik levhalı perde sistemlerinin levha kalınlığının sistemdeki etkileri ve davranışını saptamaktır. Çalışmada Kanada Çelik Standardına göre bazı parametreler ele alınmış ve düzlem çerçeveli 5 katlı bir yapı taşıyıcı sistemi ele alınmıştır. Yapı sisteminde sadece levha kalınlıkları değiştirilerek analizler yapılmıştır. Modellerde moment aktaran çerçeve ve çeşitli gövde kalınlıklarına sahip çelik perdelerde doğrusal olmayan parametreler kullanılmıştır. Çalışmada ele alınan düzlem çerçevelerin performansını tayin etmek üzere deprem riski olan bölgelerde daha popüler olan ve üstünde birçok çalışma yapılan performans esaslı tasarım analizi (pushover) yöntemi kullanılmıştır. Taşıyıcı sistem için 11 farklı çerçeve tanımlanmış ve yapının kat ve tepe noktası yerdeğiştirmeleri, göreli kat ötelemeleri, taban kesme kuvvetleri ve yapı periyotları elde edilmiştir. Bulunan sonuçlarla çerçevenin doğrusal olmayan davranışı üzerindeki etkiler incelenmiştir. Sonuç olarak, yapılarda çelik levhalı perde sistemlerinin levha kalınlığının artmasıyla rijitliklerinin arttığı, depremden dolayı oluşan yatay kuvvetlerin karşılanmasında kapasitenin arttığı ancak sünek davranamadıkları görülmüştür.Publication Open Access Coğrafi bilgi sistemi ve uygulamaları (Gürpınar uygulaması)(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2007-01) Toklucu, Mustafa; Güzel, GürselPublication Open Access Çok Katlı Çelik Binaların İtme Analizi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2018) Asfuroğlu, Sami; Coşkun, Erdal; 141151Mühendislik çalışmalarının amacı, konu olan problemlere hem en güvenli hem en ekonomik çözümün üretilebilmesidir. Kamu yararına yapılacak bir mühendislik projesinde veya güvenliğin önem arz ettiği durumlarda çözümün ekonomik olması koşulu ikinci plana itilebilir. Ülkemizin depremselliği göz önünde bulundurulduğunda deprem yönetmeliğindeki maddelerin optimize edilmesi zorunludur. Yapı mühendisliğinde yaşanan güncel ilerlemelerin, yeni bulguların, daha fazla güvenlik, ekonomiklik, uygulanabilirlik gibi birçok nedenden dolayı deprem yönetmeliklerinde yer alması gerekmektedir. 2016 yılında 2007 yönetmeliğinin yenilenmesi amacıyla bir yönetmelik taslağı yayımlanmıştır. 2018 yılında resmî gazetede yayımlanan bu yönetmelikte, yapı mühendisliğinde kullanımı giderek yaygınlaşan doğrusal olmayan hesap yöntemleri ağırlık kazanmıştır. Depreme dayanıklı yapı tasarım için deprem yüklerinin hesaplanmasında dünyanın her yerinde farklı hazırlanmış pek çok yönetmelik ve standart mevcuttur. Otuz üç Avrupa ülkesinin ulusal standartlarını bir araya getiren CEN The European Comittee For Standardization (Avrupa Standardizasyon Komitesi) tarafından oluşturulan Avrupa Normlarından Eurocode serisi bunlardan bir tanesidir. Depreme dayanıklı yapı tasarımı içerikli Eurocode 8 kullanılmakta olup, bir noktadaki yer hareketini elastik ivme spektrumu tanımlayarak tarif etmektedir. Araştırmada ele alınan konu yapı sistemlerinin 2018 yılında yürürlüğe giren Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Yapımına Dair Esaslara uyularak TBDY 2018 ve Eurocode yönetmeliklerine göre doğrusal ve doğrusal olmayan davranışı, performans kavramını, performans değerlendirilmesinde kullanılan yöntemleri ve çelik yapıların uygulanmasında gereken kurallar hakkında bilgi verildikten sonra çelik çerçeveli yapı sistemi üzerine uygulama yapılmıştır. Uygulamada 4 katlı çelik çerçeveli yapı ele alınmıştır. İlk olarak çelik yapının tasarımı ve boyutlandırılması ÇYTHYDE 2018 yönetmeliğince yapılmıştır. Daha sonra süneklik düzeyi yüksek kabul edilen bu sistem Sap2000 programı ile analiz edilip, doğrusal hesap sonuçları TBDY 2018'e ve Eurocode-8 yönetmeliklerince deprem esas alınarak kıyaslanmıştır. Bu sistemlerin performans noktalarının bulunmasında TBDY 2018 yönetmeliği kullanılmış, eleman performans seviyeleri belirlenmiştir. Çalışmanın sayısal incelemelerinde elde edilen sonuçlara dayanarak, yönetmeliklerde yer alan doğrusal davranış esaslı yöntemler ve doğrusal olmayan teoriler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan analizlerde yapıların aynı deprem etkisi ve aynı yük kabulleri altında olduğu kabulü yapılmış olup yönetmelikler uyarınca tasarımları gerçekleştirilmiştir. Tezin içeriği altı ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın amacı ve daha önce yapılan çalışmalar aktarılarak bilgi verilmesi amaçlanmıştır. İkinci ve üçüncü bölümlerinde depreme dayanıklı bina tasarımı için TBDY 2018 ve Eurocode-8 yönetmeliklerinde belirtilen koşullar, formüller ve bilgiler verilerek yönetmelikler tarif edilmiştir. Dördüncü bölümde yapının deprem parametreleri ve yükleri tariflenmiş olup Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Yapımına Dair Esaslarınca ön boyutlar belirlenmiştir. Beşinci bölümde dördüncü bölümde hesaplanan yükler SAP2000 modeline girilmiştir. Yapıya etkiyen düşey yükler ve deprem yükleri gösterilmiş, bu yükler altında yapının TBDY 2018 ve Eurocode-8 yönetmeliklerine göre doğrusal analizleri yapılmıştır. Daha sonra TBDY 2018 yönetmeliğine göre de doğrusal olmayan analiz yapılarak yapının performans hedefi kontrolleri yapılarak etki/kapasite oranlarıyla dönme sınırı şartlarına göre kıyaslamaları yapılmıştır. Altıncı bölümde, beşinci bölümde bulunan değerlere göre TBDY 2018 ve Eurocode-8 yönetmeliklerince taban kesme kuvvetleri karşılaştırılmış etki/kapasite oranlarındaki farkın nedenleri incelenmiş ve doğrusal olmayan analiz yöntemi ile performans değerlendirmesinin önemi belirtilmiştir. Elde edilen sonuçların tasarımcılar için faydalı olacağı ve diğer araştırmacıların sonuçlarını karşılaştırmada referans olacağına inanılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çok katlı çelik yapılar, doğrusal analiz, itme analizi, süneklik oranı.Item Open Access The Comparative of Life Cycle Assessments Between Steel and Reinforced Concrete Structures(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) GHREIWATI, FAWZI; Erdal CoşkunThe major of this study is to understand the influence of considering the lateral load during the design face of the buildings on the 𝐶𝑂2 emissions. Since steel and reinforced concrete structures have been used in a variety of buildings in the United States in recent years, it is critical to examine and perform research on the environmental implications of the designs and materials used in those constructions. This study investigated various multi-story residential structures in the United States with similar functions for this purpose. sixteen of the buildings was constructed with a steel frame and the other thirteen with a concrete structure. Accordingly, to achieve these aims assets of 32 different structures vary considering factors such as structural type, height, location of the structure, and loading scenarios. As this study show that Concrete structures emitted 23% more CO2 than steel buildings. While the results reveal that constructing a concrete building in an A class earthquake area creates 25% higher CO2 emissions than building in a non-seismic region.