Özel Hukuk Yüksek Lisans Programı / Private Law Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/85
Browse
Browsing Özel Hukuk Yüksek Lisans Programı / Private Law Master's Degree Program by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 98
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access Özel Hukuk Alanında Cezai Şart(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2005-07) Tiryaki, Murat; Atilla AltopBu çalışmanın konusu temel olarak Türk Borçlar Hukuku sisteminde düzenlenmiş bulunan cezai şart müessesesini uygulama alanı bulduğu diğer kanun hükümleriyle birlikte incelemeye tabi tutmaktır. Ayrıca 2005 yılında hazırlanan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı çerçevesinde değişen veya değişmeyen cezai şart hükümlerine de ilgili bölümlerde yeri geldikçe değinilmiştir. Tezimizin ilk bölümünde, cezai şartın terim, tanım, unsurları, amacı, hukuki niteliği hakkındaki görüşler ve uygulama alanına değinilmiş olup, ikinci bölümünde ise cezai şartın türleri, cezai şart alacağının ileri sürülmesinde muacceliyet şartı ve cezai şartın hükümleri ele alınmıştır. Üçüncü ve son bölümde, cezai şart ile zarar arasındaki ilişki ve cezai şartın sona ermesi durumları incelenmiştir. Tezimizin sonuç bölümünde, Yeni Borçlar Kanunu Tasarısında yer alan cezai şart hükümlerinin tarafımızca genel bir değerlendirmesi ve konuyla ilgili görüşlerimiz yer bulmuştur.Publication Open Access İşyerinde işçiye yönelik pskolojik saldırılar(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2005-11) Çobanoğlu, Arif Nihat; Öz, TurgutBu 9ah~mamn konusu ve amaCI, ozellikle i~letmelerde ve i~yerlerinde maruz kalman, i~9ilerin ki~isel manevi haklanna yonelik tecaviizlerin ve ihlallerin ne ~ekillerde gergekle~tigini tespit ederek, hukuk diizeninin tecaviize ugrayan magdura tamdlgl koruma ve savunma yollanm belirlemektir. Ara~tmnada, i~9ilerin manevi haklannm ki~ilik haklan kapsammda yer almasl nedeniyle ki~ilik haklan incelenmi~, Medeni hukuk, Bor9lar hukuku ve i~9ii~ veren ili~kisinin niteligi sebebiyle temel olarak i~ Hukuku baklmmdan Tiirk hukukundaki, yabanci ve uluslararasl hukuklardaki diizenlemelere yer verilmi~tir. <::ah~ma ili~kisi a9lSlndan degerlendirildiginde, yabancI iilke hukuklanmn i~9inin manevi haklanna yonelik kapsamh diizenlemelerine ragmen Tiirk hukukunda bu konuya ili~kin halen yeterli diizenlemelerin var olmadlgl goriilmii~tiir. i~9inin manevi haklanna yonelik gergekle~en pek 90k tecaviiziin hukukumuzda aynntlh diizenlenmemi~ olmasl ve kanunlanmlzda bu hususlarda bo~luklann bulunmasmm uygulamada ozellikle i~9ilerin haklanmn ihlal edilmesini kolayla~tlrdlgl ve i~yerlerinde bu nevi tecaviizlerin slkhkla goriilebildigi tespit edilmi~tir. Saldm ve tecaviizlerin, iilkeden iilkeye toplumsal deger ve yargIlann degi~mesi ve teknolojik geli~melere de bagh olarak siirekli bir degi~im igerisinde oldugu ve bu ozelligi nedeniyle hukuk diizenlemelerinin 90gu zaman uygulamadaki gergeklerin gerisinde kaldlgl, manevi haklan yeterince koruma altma alamadlgt tespit edilmi~tir.Publication Open Access 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanuna aykırılık hallerinin geçersizliği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2007-04) Öztürkler, Mahmut; Turgut Öz4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun,Türkiye`de mal veya hizmet Piyasasındaki rekabetçi ortamının oluşturulması ve rekabetin korunması amacıyla 1994 yılında çıkmıştır.Kanunun çıkış tarihinden itibaren hızla uygulamaya geçmiştir. Ancak, Yargıya intikal eden davalarda henüz yeterli ve içtihat niteliğinde kararlar oluşmamıştır. Ancak hızlı gelişen piyasa ekonomisi ve yabancı sermaye akışı, Rekabet Hukukunun daha etkin uygulanmasını ve gelişmesini sağlayabilecektir.Temizin konusuna uygun olarak, öncelikle Rekabet Hukukunun temel kavramları üzerinde durulmuştur. İlk bölümde, çok özetle bu kavramlara yer verilmiş ve Avrupa Birliğinde rekabet hukukundaki uygulamaya tezimizin konusuna ilişkin kısımlarda yer verilmiştir. İkinci Bölümde, Rekabete aykırılığın özel hukuk alanındaki sonuçlarına yer verilmiştir. Özellikle rekabete aykırı anlaşma ve kararlar ile hakim durumunun kötüye kullanılarak yapılan anlaşmalar ve kararlar ile rekabeti bozabilecek veya ortadan kaldırabilecek birleşme veya devralmaların geçersizliği üzerinde durulmuştur.Üçüncü bölümde ise rekabete aykırılıklarda başvurabilecek hukuksal yollar ile rekabete aykırılıklardan dolayı zarara uğrayanların tazminat talepleri ve tazminat şartları üzerinde durulmuştur.Publication Open Access Tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2007-04) Pala, Ceylan; Atilla AltopMedeni Kanunun 704. maddesi tasınmaz mülkiyetinin konusuna giren varlıkları; 1-)Arazi, 2-)Tapu kütügünde ayrı sayfaya kaydedilen bagımsız ve sürekli haklar, 3-) Kat mülkiyeti kütügüne kayıtlı bagımsız bölümler olarak sıralamıstır. Tapu kütügünde ayrı sayfaya kaydedilen bagımsız ve sürekli haklardan kasıt üst ve kaynak hakkıdır. Medeni Kanunumuz esas olarak bu konuyu düzenlemekle birlikte, Medeni Kanun dısında da bu konunun yer aldıgı bir takım düzenlemeler mevcuttur. Bir hakkın tasınmaz olarak tapu kütügünün ayrı sayfasına kaydedilebilmesi için esasa ve sekle iliskin birtakım kosullar gerekmektedir. Esasa iliskin kosullar; Hakkın varlıgı, bagımsızlıgı ve sürekliligidir. Hakkın varlıgı herseyden evvel geçerli olarak kurulmus bir üst veya kaynak hakkının varlıgını, hakkın bagımsızlıgı, münhasıran belli bir kisiye veya esya lehine kurulmamıs olmasını, diger bir deyisle hakkın devredilebilmesini ve mirasçılara geçebilmesini, hakkın sürekliligi ise hakkın süresiz veya en az otuz yıl süre ile kurulmus olmasını ifade eder. Sekle iliskin kosullar ise bagımsız ve sürekli hakkın tesisine iliskin resmi senet ile hak sahibinin kaydı talep etmesi kosullarını içerir. Bu kosullar gerçeklestiginde hak tapu sicilinde ayrı bir sayfaya tasınmaz olarak kaydedilebilecek ve bir tasınmaz olarak islem görebilecektir. Tasınmaz olarak kayıt edilmenin anlamı hakkın (üst ve kaynak hakkı) bir tasınmaz esya niteligi kazanması demek degil; fakat hakkın adeta bir tasınmaz gibi islem görmesidir. Hak, belli bir süre ile kurulmussa bu sürenin sona ermesi, terkin, mahkeme kararı, yükümlü tasınmazın yok olması ve sözlesme yükümlerini ihlal gibi nedenlerle sona erer. Hak sona erince MK m.828 uyarınca kendisine açılmıs olan sayfa kapatılır ve üzerindeki bütün hak, kısıtlama ve yükümlülükler de sona erer. Bedele iliskin özel hükümler bulunmaktadır.Publication Open Access Ücretin Gününde Ödenmemesi Sebebiyle iş Görmekten Kaçınma Hakkı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2007-09) Bozkurt, Yeşil; Turhan EsenerBu çalışmada amacımız, 4857 sayılı yasanın 34. maddesinde düzenlenen ücretin gününde ödenmemesi sebebiyle iş görmekten kaçınma hakkının hukuki dayanağını, hangi şartların varlığı halinde kullanılabileceğini, hüküm ve sonuçlarını öğreti ve yargı kararlarındaki tartışmalara değinerek incelemeye çalışmak ve iş görmekten kaçınma hakkının daha etkin kullanılmasını sağlayabilecek çözüm önerileri getirmektir. Bu amaçla öncelikle iş görmekten kaçınma hakkının hangi şartalrın varlığı altında kullanılabileceğine değinilmiştir. Ardından “Ücretin Gününde 4 Ödenmemesi Sebebiyle İş Görmekten Kaçınma Hakkını Kullanabilecek İşçiler” başlıklı kısımda kanunda sayılan şartların varlığı halinde işyerinde çalışan hangi işçilerin iş görmekten kaçınma hakkına sahip olabileği üzerinde durulmuş, özellikle işverene iş sözleşmesiyle bağlı olmadığı halde işyerinde çalışan işçilerin kaçınma hakkına sahip olup olamayacağı incelenmiştir.Publication Open Access Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre ayıba karşı tekeffül(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2007-09) Çınar Ural, Nihal; Turgut ÖzÇalışmamızın konusunu, “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a Göre Ayıba Karşı Tekeffül” oluşturmaktadır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinde ayıplı maldan, 4/A maddesinde ise ayıplı hizmetten dolayı ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ve bundan dolayı tüketiciye tanınan haklar düzenlenmiştir. Bu sorumluluğun ve hakların şartlarının ve niteliğinin sonuçlarıyla beraber hukuki açıdan incelenmesi yüksek lisans tez çalışmamızın amacını oluşturmaktadır.Publication Open Access Marka hukukunda karıştırma tehlikesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2008) Küçükali, Canan; Hanife Öztürk DirekkanBu tez çalısmasında marka hukukunda karıstırma tehlikesi ele alınmıstır. Konuyla iliskili olan Fikri ve Sınai mülkiyet hukukunun dayanagı Türk hukuk mevzuatı; uluslararası anlasmalar, özellikle 40/94 sayılı AB Topluluk Marka Tüzügü, 84/104 sayılı Konsey Yönergesi ısıgında uyumlastırılmaya çalısılmıstır. Çalısmada Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Reklam Yönetmeligi gibi mevzuatın konu ile ilgili maddeleri de incelenmistir. Bu çalısmada karıstırma tehlikesi kavramının tanımı, unsurları, tespiti degerlendirilmesi yapılarak, konuya iliskin Adalet Divanı kararları, OHIM kararları ve Yargıtay kararları da degerlendirilmistir. Çalısma sürdürüldügü sırada Anayasa mahkemesi tarafından, ?Kanunsuz suç ve ceza olmaz.? prensibi gerekçesi ile 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin çalısma konusunun belkemigini olusturan bir kısım maddelerini iptal etmesinin, yasamanın konuya iliskin yasal düzenleme yapmasını hızlandırmaya yardımcı olacagı kanaatindeyiz. Çalısmanın sonuç bölümünde ise konuya iliskin degerlendirme ve elestirilerimiz dile getirilmistir.Publication Open Access Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu inşaat sözleşmelerinin müteahhitten kaynaklanan sebeplerle sona ermesine ilişkin özel hükümler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2008-01) Karaca, Mehmet; Turgut ÖzTezimizin konusunu kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu inşaat sözleşmelerinin müteahhitten kaynaklanan sebeplerle sona ermesine ilişkin özel hükümler oluşturmaktadır.Publication Open Access Alternatif uyuşmazlık çözümü sözleşmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-09) Doğar, Mehmet; Taylan Özgür KirazTürk hukukunda kanunlaşmasına az bir zaman kalan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu çerçevesinde bu çalışmanın yapılmasına karar verilmiştir. Çalışmada ilk önce, alternatif yöntemlerin genel bir tanımı verilmiş, daha sonra bu yöntemlerin hangi ihtiyaçlardan doğduğu ve nasıl bir gelişme izlediği incelemeye çalışılmıştır. Hukuk sistemlerinde en fazla uygulanan alternatif yöntemlerin özellikleri genel olarak anlatılmıştır. Mahkeme katılımlı alternatif yollar ise, tarafların kendi istekleri ile yöneldiği bir usul olmadığından, bu konu tez dışında tutulmuştur. Alternatif yöntemlerin en kapsamlı uygulandığı ülkelerde dahi yeni yeni2 uygulanmaya başlanan ve Türk hukukunda pek bilinmeyen ODR yönteminden de bahsedilmiştir. Çalışma yapılırken en fazla İngiliz hukuk sistemindeki uygulamalara yer verilmiştir.Publication Open Access Vekâlet sözleşmesi ve kötüye kullanılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2008-11) Demir, Nureddin; Cem AkbıyıkBu tezin gayesi vekâlet sözle'mesi ve bunun kötüye kullan lmas hususunu ö*retici bir yakla' m içinde eksiksiz ve sistemli bir biçimde vermekten ibarettir. ncelememiz Türk Borçlar Hukuku özel hükümlerdeki vekâlet akdi ve bunun kötüye kullan lmas konusu ile s n rl olup bunlarla ilgili yarg sal içtihatlar da ihmal edilmemeye çal ' lm 't r. Ayr ca ülkemizde, avukatlar n pek ço*u vekâlet ili'kisine girerken ve vekâlet sözle'mesini yaparken vekâlet sözle'mesine ayk r düzenlemeler oldu*u söylenebilir. Bu konuda pek çok sebepten kaynaklanan bir uygulama eksikli*i söz konusudur. Böylece vekâlet sözle'mesinin önemi, uyu'mazl k ortaya ç kt ktan sonra kavranmakta ancak i' i'ten geçmi' olmaktad r. Bu konudaki söz konusu bo'luklar bir anlam yla bu tez ile giderilmek istenmi'tir. Tabi ki tüm sorular eksiksiz cevaplad * m z iddias nda de*iliz.Publication Open Access Kamulaştırma davalarında bedel tespiti esasları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2009) Karagöl, Ömer; Cem AkbıyıkMülkiyet hakkı kisilerin sahip oldukları, anayasal güvenceye bağlanmıs, temel bir haktır. Bunun yanında örgütlenmis bir toplumda, kamu yararı nedeniyle kamulastırma adı altında kisilerin mülkiyet haklarına el atma da kaçınılmaz hale gelmektedir. Çatısan bireysel yarar ile toplumsal yarar arasındaki dengeyi sağlayıcı unsur ise mülkü kamulastırılana mülkünün gerçek karsılığının verilmesidir. Çalısmamızda gerçek karsılık esasından hareketle, bunu sağlayıcı esasları ortaya koyma amacındayız. Bu esasları ortaya koyarken de çatısan yararların dengeli bir sekilde uzlastırılması ana ilkemizdir. Bunun sonucunda da adil ve hakkaniyete uygun bir bedele ulasılmıs olunacaktır. Bu esasları tespit ederken öğretiden, daha da önemlisi uygulama sonucu olusan ve istikrar kazanan yargı kararlarından yararlandık. Mevzuat ve uygulama noktasında yasanan sorunlar elestirel bir dille ele alındığı gibi, çözüm sunma çabası içerisinde de olunmustur. Teknik alt yapı noktasında bilirkisiliğin rolü özellikle önemlidir. Bilirkisilik müessesesi bakımından ise özel usuller öngörülmesine rağmen, bu noktada genelde yasanan sorunlar farklı değildir. Sorun, yalnızca hukuki düzenleme ve salt yargısal yöntemlerle asılabilecek bir sorun değildir. ?yi bir hukuki bir alt yapının yanında iyi bir teknik alt yapının da olusturulması ve isler halde bulundurulması gereklidir.Publication Metadata only Eser sözleşmesinde ayıba karşı tekeffül(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2009) Gültekin, Gökhan; Öz, TurgutPublication Open Access Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'na göre kart sahibinin korunması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı, 2009-01) Acar, Özlem; İlhan UlusanÇalışmamızın temelini üç taraflı kredi kartı sistemleri oluşturmaktadır. Üç taraflı kredi kartı sistemlerinde, kart çıkaran kuruluş, üye işyeri ve kart sahibi olmak üzere üç 5 RG 29.04.1926, S. 359 ( 818 sayılı Borçlar Kanunu, bundan sonra metin içerisinde “BK” şeklinde anılacaktır.) 6 RG 29.06.1956, S. 9353 ( 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, bundan sonra metin içerisinde “TTK” olarak anılacaktır) 4 taraf bulunmakta ve günümüzde kredi kartlarının en yaygın olarak görülen şeklini bu sistem oluşturmaktadır. Çalışmamızın bütününde üç taraflı kredi kartı sistemi üzerinde durulsa da iki taraflı sistem ve karma sistem olarak adlandırılan diğer sistemlere ilişkin bilgilere de kısaca yer verilmiştir.Publication Open Access Kefilin alacaklıya karşı ileri sürebileceği Def'iler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2009-01) Gönültaş, Ragıp; Turgut ÖzBu çalışmanın konusu ?Kefilin Alacaklıya Karşı İleri Sürebileceği Def'iler? dir. Çalışma giriş ve sonuç bölümleri haricinde üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmada ikinci ana başlık altında genel olarak kefalet sözleşmesi ile birlikte kefilin alacaklıya karşı ileri sürebileceği asıl borç ilişkisinden kaynaklanan def'iler incelenecektir. Kefilin alacaklıya karşı ileri sürebileceği asıl borç ilişkisinden kaynaklanan def'iler; dar anlamda def'iler ve itirazlar olarak iki bölüm halinde incelenecektir. Üçüncü ana başlık altında kefilin kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacaklıya karşı ileri sürebileceği def'iler incelenecektir. Bu bölüm dar anlamda def'iler ve itirazlar olarak iki kısım halinde ele alınacaktır. Dördüncü ana başlık altında kefilin ve borçlunun sahip oldukları def'ileri ileri sürmemelerinin sonuçları ile kefilin ileri süremeyeceği asıl borçluya ait def'iler incelenecektir.Publication Open Access İcra ve İflas Hukukunda Mesken Haczi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2009-02) Yalçın, Mehmet; Taylan Özgür KirazTez çalışmamızın konusu; İcra ve İflas Kanununa göre yapılacak haciz işlemlerinin bir çeşidi olan mesken haczidir. Çalışmamız giriş ve sonuç bölümleri dahil olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; giriş, haciz ve haczedilmezlik kavramları, İkinci bölümde; haczedilemeyen mallar ve hakların neler olduğu, tamamen ve kısmen haczedilemeyen mallar ve hakların çeşitleri, üçüncü bölümde; mesken haczi, borçlunun ve ailesinin haline münasip meskeninin haczedilmeyeceği esası, meskenin haciz koşulları, mesken olarak kabul edilecek veya edilmeyecek taşınmazlar ve haklarının neler olduğu, borçlunun haline münasip meskeninin haczedilebilmesinin istisnaları konuları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde; haczedilemezlik sıfatının tayini ve icra suçları açısından meskenin durumu, mesken haczine karşı başvuru yolları ile şikayet müddetinin değiştirilemeyeceğine ilişkin hususlar incelenmiş ve sonuç bölümünde ise tezin tamamına ilişkin genel bir değerlendirmede bulunulmuştur.Publication Open Access Boşanmanın sonuçlarından maddi ve manevi tazminat(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2009-05) Kırmızı, Ali E.; Cem AkbıyıkBu çalısmanın konusu, evlilik bosanma ile sonuçlandıgında tarafların birbirlerinden talep edecekleri maddi ve manevi tazminatın kosuları, bu tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar, 4721 sayılı Medeni Kanunun getirdigi yenilikler, bu davalarda uygulanacak usul kuralları ve Yargıtay uygulamasının neler oldugudur. Bu çalısma giris, üç bölüm ve sonuç kısmından olusmaktadır. Giris bölümünde; genel olarak bosanmanın sonuçları, birinci bölümde; tazminat hukuku, ikinci bölümde; maddi tazminat taleplerinin maddi ve biçimsel kosulları, üçüncü bölümde; manevi tazminat taleplerinin maddi ve biçimsel kosulları, dördüncü bölümde, maddi ve manevi tazminat davalarındaki usul kuralları ve sonuç bölümünde ise, Yeni Medeni Kanunda maddi ve manevi tazminat ile ilgili degisiklikler incelenmistir.Publication Open Access Roma hukuku'nda rehin akti (Pignus), rehin hakkı (Hypotheca) ve Türk hukuku'na etkileri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2009-12) Aslanova, Kemale; Bülent TahiroğluTezin konusu "Roma Hukuku'nda Rehin Akti (Pignus), Rehin Hakkı (Hypotheca) ve Türk Hukuku'na Etkileri"dir. Bir borç ilişkisinin kurulması aşamasında alacaklı için malvarlığından çıkardığı şeye karşı önem teşkil eden konular borçlunun malvarlığı, kişiliği ve dürüstlüğüdür. Bu aşamada borçlu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ve malvarlığının güvencesini düşünen alacaklılar, ilk çağlardan itibaren farklı teminat kurumlarını kullanmışlardır. Teminat, şahsî veya aynî olarak ikiye ayrılır. Şahsî teminatta, borçlunun borcunu ödememesi durumu ile karşı karşıya kalındığında, üçüncü bir kişinin alacaklıya alacağını ödeme yükümü altına girmesi söz konusu olmaktadır. Roma'da ilk dönemlerden itibaren kullanılan tipik şahsî teminat kurumu ?kefalet (sponsio)? idi. Aynî teminat ise malvarlığına ait bir değerin bir alacağın elde edilmesine yönelmesini ve borçlunun borcunu ödememesi durumunda malikin rızasına ihtiyaç duyulmadan, söz konusu malın paraya çevrilmesi suretiyle alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamaktadır. Tipik aynî teminat kurumu ise ?rehin (pignus-hypotheca)?dir. Modern hukukta rehin hakkı, alacaklıya borcun ifa edilmemesi durumunda, rehin konusu malı icra aracılığıyla sattırıp, satış değeri üzerinden alacağını öncelikle alma hakkını veren fer'î bir aynî haktır. Rehin akti farklı dönemlerde farklı özelliklere sahip olmuştur. Bu özellikler, rehin aktinin konusuna, tarafların sahip oldukları hak ve borçların kapsamına, aynı şekilde mevcut olan hukuki korunma yollarına etkide bulunmuştur. Önem teşkil eden bir diğer husus da Romalıların teminata bakış açılarındaki değişimdir. Zira, Roma Hukuku'nda önceleri teminat kavramından anlaşılan şahsi teminattı. Roma'da borçlu borcundan şahsı ile sorumluydu. Şahsi teminatta söz konusu olan şahıs üzerinde icranın sertliği ve kesinliği Romalıların aynî teminata olan ihtiyacını geciktiren önemli etkenlerdendi. Romalılar ilk önce alacaklıya mülkiyetin geçmesini gerektiren fiducia cum creditore, yani alacaklı ile yapılan inançlı akti uygulamışlardır. Zamanla fiducia yerini önce zilyetliğin alacaklıya geçmesini zorunlu kılan rehin aktine, daha sonra ise zilyetliğin geçmesini gerektirmeyen ve sadece anlaşmayı yeterli gören rehin hakkına (hypotheca) bırakmıştır. ?Roma Hukuku'nda Rehin Akti (Pignus), Rehin Hakkı (Hypotheca) ve Türk Hukuku'na Etkileri? konulu çalışmamız Giriş ve Sonuç bölümleri dışında iki bölümden oluşmaktadır. Birinci Bölüm'de, genel olarak Roma Hukuku'nda Aynî ve Şahsî Teminat'tan bahsedilmiştir. Burada, aynî ve şahsî teminatın tercih edilmesinin sebeplerinden, şahsî teminatı sağlayan kurumlardan kefalet ve rehin aktinden, Roma'da aynî teminat denilince akla ilk gelen fiducia ve rehin hakkı (hypotheca) kurumlarından bahsedilmiş ve daha sonra bu kavramlar ve alt başlıkları daha ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. İkinci Bölüm'de ise, birinci bölümde bahsedilen Rehin Akti ve Rehin Hakkı kurumlarının günümüz Türk Hukuku'na etkilerinden ve Roma Hukuku ile Modern hukuk arasındaki farklardan söz edilmiştir. Sonuç bölümünde, birinci ve ikinci bölümlerde ele alınan konular değerlendirilmiş ve varılan sonuçlar saptanmıştır. Çalışmamızın amacı, aynî ve şahsî teminata duyulan ihtiyaç ve bu ihtiyaç çerçevesinde gelişen hukuki kurumları, özellikle rehin akti ve rehin hakkının Roma hukukundaki esaslarını belirlemek olacaktır. Rehin akti ile bir aynî hak oluştuğunun kabulü uzun zaman almıştır. Sonraki dönemlerde ise, rehin aktinin rehin hakkından önemli bir farkı kalmamaktaydı. Artık taraflar çok daha kolay uygulanabilen rehin hakkına daha sık başvurmaktaydı. Ancak bu durum rehin akti ve rehin hakkı arasında yaşanan kavram kargaşasının son bulması demek değildi. Rehin akti ile rehin hakkı arasındaki en önemli fark, rehin akti ile zilyetliğin rehinli alacaklıya geçmesi, buna karşılık rehin hakkının zilyetliğin geçmesini gerektirmeden, sadece basit bir anlaşma ile meydana gelmesidir. Ancak iki kavram arasında bunun dışında da önemli farklar bulunmaktadır. Çalışmamızın amacı da, bu farklara değinerek rehin akti ve rehin hakkı kurumlarını incelemek ve bu kurumların Türk hukukuna etkilerini saptamaktır. Türkiye'de Roma Hukuku ile ilgili çalışmalarda Rehin Akti ve Rehin Hakkı konularının tez çalışması olarak daha önce çok fazla incelenmemiş olması, ve bununla birlikte bu konunun hala güncelliğini kaybetmemesi, bizleri bu konuda Yüksek Lisans Tezi yazmaya yönelten sebeplerdendir.Publication Open Access Eski Türk Ticaret Kanunu ile yeni Türk Ticaret Kanunu'nda anonim ortaklıkların genel kurulu(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2011) Boran, Tuğba; Merih Kemal OmağGenel kurul, anonim ortaklığın vazgeçilmez zorunlu bir organıdır. Anonim ortaklık, genel kurul tarafından alınan kararlar ile yönetilir. Ortaklığın iradesi genel kurulda oluşur. Bu çalışmamızda genel kurulun oluşumunu ve işleyişini, TTK hükümleri ile Yeni TTK hükümleri ışığında inceledik. Anonim ortaklık genel kurulu, TTK m. 360 vd. düzenlenen, nasıl toplanacağı, toplantı zamanı, oy ve müzakereler ile karar alınması aşamalarını içeren zorunlu bir organdır. Tezimizin birinci bölümünde, anonim ortaklık genel kurulunun tanımını, özelliklerini, yetkilerini inceledik. Ayrıca genel kurulu sınıflandırarak alt başlıklar içinde diğer genel kurul toplantılarına değindik. İkinci bölümde, genel kurul toplantısına katılacakları tespit ettikten sonra, toplantıya davetin yapılmasını, komiserin istenmesini ve hazirun cetvelini ele aldık. Ayrıca, genel kurul toplantılarını, bu toplantıların işleyişini ele alarak komiserin görevlerine değindik. Ardından genel kurul toplantı tutanağını ele aldık. Son bölümde genel kurul toplantısında oylamadan bahsederek genel kurulda kararın oluşumuna ve etkilerine değindik.Publication Open Access 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda isteğe bağlı sigortalılık(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2011) Atlan Kazan, Hülya; Nurşen CaniklioğluReform olarak adlandırılan yeni sosyal güvenlik anlayışı, gerek kurumsal, gerekse kanuni düzenleme bakımından tek yapılı bir sistem oluşturma temeli üzerine kurulmaya çalışılmıştır. Sosyal sigortalar hukukunda önemli bir yere sahip olan isteğe bağlı sigortalılığın, temelde, değişen sosyal güvenlik sisteminde aldığı şeklin açıklığa kavuşturulmasını sağlamak, gerekli görülen hususlarda, önceki sistem ile karşılaştırılarak olumlu ve/veya olumsuz yöndeki değişimlerin neler olduğunu saptamak, tezimizin yazılış amacını oluşturmaktadır. Tezimiz, giriş, üç ana bölüm ve sonuç kısımlarından oluşmaktadır. Giriş kısmında konu hakkında genel bir bilgi verilmiştir. İlk bölümde, sosyal sigorta sistemimize hâkim olan sigortalılığın zorunluluğu ilkesi açıklanmış, çalışmamızın temelini oluşturan kavram olması itibariyle sosyal sigorta kavramı üzerinde durulmuş, Türk Sosyal Güvenlik sisteminde zorunlu sigortalılık halleri incelenmiştir. İsteğe bağlı sigortalılık kavramı, hangi koşulları taşıyan kişilerin isteğe bağlı sigortalı sayılacağı, özel olarak incelenmesi gereken isteğe bağlı sigortalı olabilecek gruplar, sigortalılığın ne zaman başlayacağı, zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması durumu, ikinci bölümün konularını oluşturmaktadır. Tezimizin son bölümünü oluşturan üçüncü bölümde ise, isteğe bağlı sigorta primleri, ödenmesi, isteğe bağlı sigortalılığın sona erdiği haller ve isteğe bağlı sigortalı olmanın sonuçları değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında da yeni düzenleme ile öngörülen isteğe bağlı sigortalılık kurumunda yaratılan değişiklikler hakkındaki görüşlerimiz genel olarak ele alınmıştır.Publication Open Access İş güvencesi kapsamında olan ve olmayan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinden doğan haklarının karşılaştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2011-04) Yılmaz Başkan, Merve; Esener, Hüseyn Hayri TurhanTezde, iş güvencesi kapsamında olan ve olmayan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinden doğan hakları karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Bunun için öncelikle çalışmamızın temelini oluşturan iş güvencesi kavramı, Türkiye'deki gelişimi ve iş güvencesinden yararlanma koşulları açıklanacaktır. Sonrasında iş güvencesi kapsamında olan ve olmayan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinde tabi oldukları hükümler karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır. Bunun için öncelikle fesih sırasında uyulması gereken usul bakımından karşılaştırma yapılacak sonrasıda feshin geçerli bir nedene dayanması bakımından karşılaştırma yapılacaktır. Ayrıca işçilerin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmiş olması durumunda iş güvencesinden yararlanma hakkı ele alınacaktır. Sonrasında iş güvencesi kapsamında olan ve olmayan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinde tabi oldukları hükümler olan; fesih bildirim süreleri, bildirim süreleri içinde tarafların durumları ve peşin ödeme yolu ile fesihden bahsedilecektir. Daha sonra feshe itiraz bakımından karşılaştırma yapılacak, işe iade davasında yargılama usulü ve mahkemenin vereceği kararlar anlatılacaktır. En son olarak iş güvencesi kapsamında olan ve olmayan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshinde hak kazanacakları tazminatlar bakımından karşılaştırma yapılacak; ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, iş güvencesi tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat ayrıntılı olarak ele alınacaktır.