Hukuk Yüksek Lisans Programı / Law Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/509
Browse
Browsing Hukuk Yüksek Lisans Programı / Law Master's Degree Program by Publisher "İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Geçici iş ilişkisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2007-12) Erdem, Onur; Turhan EsenerBu çalışmanın konusu, Türk iş hayatı uygulamasında önceden var olan ve 4857 sayılı İş Kanunu ile düzenlenen geçici iş ilişkisi kurumunun bütün özellikleri ile ortaya konulmasıdır. Araştırma üçlü bir ilişkiye sahip karışık bir kurum olan geçici iş ilişkisinin tarafları yönünden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada geçici iş ilişkisi benzer kurumlarla karşılaştırılmış, geçici iş ilişkisinin bu kurumlarla fark ve benzerlikleri ortaya konulmuştur. Ayrıca bu çalışmada özel istihdam bürolarına yer verilmiş ve ülkemizdeki uygulama incelenmiştir. Yine bu çalışmada geçici iş ilişkisindeki tarafların hak ve borçlarına değilmiş, geçici iş ilişkisinin toplu iş hukuku yönünden de incelemesi yapılmıştır. Araştırmada, geçici iş ilişkisi kurumunun temel nitelikleri ele alınmıştır. Bu araştırmada geçici iş ilişkisi konusunda uygulamada ortaya çıkan sorunlar da ele alınmıştır. Araştırma geçici iş ilişkisinin temel özelliklerine ışık tutma amacı taşımaktadır.Publication Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2009-04) Yılmaz, Davut; Mustafa Ruhan ErdemBu çalısmanın konusu, Türk hukukunda yeni bir kurum olan Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi ve bu ertelemenin hukuk sistemimize etkileridir. 2005 yılına kadar Türk hukukuna yabancı olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumu, hukukumuzda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile girmistir. Çocuk Koruma Kanununun yanında 5560 sayılı Kanunla 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan degisiklikle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumu, güncel halini alarak, çocukların yanında yası büyük olan kisiler hakkında da uygulanmaya baslamıstır. Bu çalısmada, 5560 sayılı Kanunla yapılan degisiklikler kapsamında kamu davasının açılmasının ertelenmesi, benzer diger müesseselerle karsılastırılarak, hukuki nitelendirilmesi yapılmıs, uygulama ve uygulamada görülen aksaklıklar ele alınmıstır. Bu tez giris, tartısma ve sonuç olmak üzere üç bölümden olusmaktadır. Giris bölümünde, genel olarak Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi kurumu, tartısma bölümünde, birinci kısmında, erteleme kavramı ve ertelemenin çesitleri, ikinci kısmında,kamu davasının açılmasının ertelenmesine iliskin ilkeler, üçüncü kısmında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı. Sonuç bölümünde ise Kurumun geregi gibi uygulanması için yapılması gerekli teknik ve hukuki düzenlemeler incelenmistir.Publication Türk Hukuku' nda "hasta hakları" kavramı ( hukuki nitelik ve sonuçları )(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-06) Güllüoğlu, Yasemin; Hüseyin HatemiKisilik Hakkı olarak öngörülen Hasta Hakkı Türk hukuk sistemin de kanun hükmünde düzenlenmesi gereken önemli bir meseledir. Uluslar arası bildirgeler ısığın da düzenlenmis olan Hasta Hakları Yönetmeliği az da olsa hasta- hekim, hasta- hastane arasında ki husumetlerin çözümünde büyük bir etken olusturmaktadır. Yaptığımız bu çalısma ile hasta hakkı kavramının Türk hukuk sisteminde ki yeri ve önemi bir kez daha belirginlestirilmistir. Hastaların haklarının olduğu ve bu hakların Anayasa ile korunduğu göz ardı edilmeyecek bir meseledir. ?nsan hakları evrensel beyannamesin de bile kimsenin vücut bütünlüğü kendi rızası olmadan engellenemez, devredilemez bir hak olduğu belirtilmektedir. Bu çalısma bu beyannameden yola çıkarak hazırlanmıstır. Tezin birçok bölümün de uluslar arası bildirgelerden ve hasta hakları yönetmeliğinden bahsedilmistir. Bu maddeler ısığın da konu daha açık hale getirilmeye çalısılmıstır. Anahtar Sözcükler : Hasta Hakkı, Kisilik Hakkı, Bildirgeler, Hasta Hakları Yönetmeliği, Hasta-hekim, Hasta-Hastane, Hastanın Rızası.Publication Yeni Türk Ceza Kanunu' nda insan üzerinde deney suçu (Tck. madde 90)(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-08) Alan, Esra; Öztürk, BahriDin adamları ve sihirbazların hastalıkları iyilestirmek için esrarlı ilaçlar, sihirler kullandıkları dönemden bugüne, yüzyıllar süren bir durgunluktan sonra, bilimin ve teknolojinin son yıllarda ilerledigi ve sürekli olarak gelisme içinde oldugu gözlenmektedir. Buna kosut olarak, amacı insan saglıgını korumak ve hastalıklara çare bulmak olan tıp bilimi de gelisim sürecine devam etmektedir. Bilim adamları ve hekimler, her gün yeni bir gelismeye imza atmaktadır. Özellikle genetik alanda yapılan çalısmalar, organ ve doku nakilleri son zamanlarda en çok gelisme kaydedilen alanlardandır. Gerek bu alanlarda ve gerekse tıp biliminin diger alanlarında, ilerlemelerin gerçeklestirilebilmesi ve insan yasamının daha iyi korunabilmesi için bilimsel deneyler sonucunda elde edilecek yeni tekniklere ve yeni tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle insan üzerinde gerçeklestirilecek bilimsel deneyler ve denemeler tıp biliminin ilerlemesinde önemli bir yer tutmaktadır. Tıbbın gelismesi ve insanlıga faydalı olması için zorunlu olan deney ve denemeler, tümüyle kontrol dısı bırakılmamalı ve muhtemel tehditlere karsı dikkatli olunmalıdır. Yetersiz tedavi yöntemlerinin veya tıbbi hataların (malpraktis) deney olarak adlandırılmasının, insanı obje haline getiren ve insan degerini ihmal eder nitelikte cüretkar arastırma projelerinin ortaya çıkmasının önüne geçilmelidir. Özellikle kinci Dünya Savası’ndan sonra, Nazi Almanyası’ ndaki toplama kamplarında deney ve deneme adı altında yapılan insanlık dısı uygulamalara tepki olarak bu alandaki ilk uluslararası antlasma ortaya çıkmıstır. Bununla birlikte, hukukçuların ve tıp uygulamacılarının ilgisi bu alana yogunlasmıs ve bu alanda uygulanacak etik kurallar belirlenmeye çalısılmıstır. Ülkemizde de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 90. maddesi ile insan üzerinde deney ve deneme fiilleri yasal boyutta ele alınmıstır. Bu yapılırken uluslararası alanda yerlesmis etik kurallar 90. maddeye aktarılmaya çalısılmıstır. Bununla birlikte, tıp alanındaki birçok konu ve tıbbi müdahale biçimini, tıp ve hukukçular arasında görüs ayrılıgına yol açmayacak biçimde ele alan ve bizim için rehber niteliginde olan Avrupa Konseyi nsan Hakları ve Biyotıp Sözlesmesi de Türkiye tarafından onaylanarak yürürlüge girmis ve iç hukukumuzun bir parçası haline gelmistir. nceleme konumuz olan Türk Ceza Kanunu’nun 90. maddesinin baslıgı ile içerigi uyum içinde degildir. Zira maddede « deney » ve « deneme » adı altında iki ayrı suç düzenlenmistir ancak bu durum madde baslıgına yansıtılmamıstır. Biz çalısmamızda her iki suç tipini, uygulandıgı kisi yönünden de « yetiskinler» ve « çocuklar» olmak üzere ikiye ayırarak ele alacagız. Gerekli görülen yerlerde deney ve deneme suçu ayırımı yapılacaktır. Genel bilgilerin verildigi yerlerde ise, 90. maddenin bütününe yönelik açıklamalar yapılacaktır. Bu dogrultuda çalısmamız iki bölümden olusmaktadır. lk bölümde, insan üzerinde deney ve gelisimi hakkında genel bilgiler verilecektir. Bu bölümde, deney ve denemenin içerigi tespit edilerek kavram üzerinde durulduktan sonra insan üzerinde deney baglamında tıbbi ceza hukukuna egemen olan ilkeler ve korunan temel haklar belirtilecektir. Daha sonra, uluslararası bazı belgeler ile mevzuatımızda insan üzerinde bilimsel deney ve denemeye iliskin düzenlemelerin tümü incelenecektir. Çalısmamızın ikinci bölümü; Türk Ceza Kanunu’nun 90. maddesi kapsamında, insan üzerinde deney suçunun suç tipi olarak incelenmesine ayrılmıstır. 90. maddede ele alınan “deney” ve “deneme” suçu iki ayrı suç tipi olarak ayrı ayrı incelenmis ve bu suçların uygulandıgı kisiler yönünden de “yetiskinler” ve “çocuklar” üzerinde olmak üzere ikili bir ayrım yapılmıstır. Türk Ceza Kanunu kapsamında deney ve deneme fiillerinin gerçeklestirilebilmesi için gerekli kosullar da bu bölümde belirtilmistir. Bu bölümdeki incelememizde yeri geldikçe, Avrupa Konseyi nsan Hakları ve Biyotıp Sözlesmesi’nin ilgili maddeleri ısıgında, 90. maddeye iliskin önerilere de yer verilmistir.