Uluslararası İlişkiler Bölümü / Department of International Relations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6794
Browse
Browsing Uluslararası İlişkiler Bölümü / Department of International Relations by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 28
- Results Per Page
- Sort Options
Publication 21. Yüzyılda Tarih Yazımı ve Tarihçilik Üzerine Bir İnceleme(A Kitap, 2021) PAPUÇÇULAR, HAZALPopülizm, otoriterleşme ve sağın yükselişiyle dünya siyasetinde gerçekleşen dönüşümler, günümüzde sosyal bilimcilerin en sık tartıştığı meseleler haline gelmiştir. Öyle ki, sosyal bilimcilerin birçoğu dünya siyasetinin, iktisadının, toplumlarının ve dolayısıyla da bunları inceleyen bilimlerin yeni bir paradigmanın eşiğinde olduğu konusunda hem fikir görünmektedir. Buradan hareketle bu makale böylesi bir dönemde ortaya çıkan veya önem kazanan tarihyazımı akımlarını analiz etmektedir. Bu bakımdan, bu çalışma küresel düzen ve tarihyazımı arasındaki bir tezadı da ortaya koymaktadır. Zira, son on yıllık dönemde tarih yazımı, dünyaya damgasını vurmakta olan ideolojilerin aksine, parçalanmadan ziyade 1990’larda dahi görülmeyen bir globalleşme trendi göstermektedir. Küresel tarih (global history) ve ulus-ötesi tarih (transnational history) alanında verilen eserler giderek artarken, bu alanlar uluslararası ilişkiler tarihi (international history) ve/veya diplomasi tarihi (diplomatic history) gibi geleneksel alanları da dönüştürmektedir. Tarihçiler bir taraftan bir devleti, toplumları ya da devletler arasındaki ilişkileri ortaya koymaya devam ederken, diğer taraftan giderek daha fazla araştırmacı daha geniş kavramlarla ve sınırları aşan meselelerle uğraşmaya başlamıştır. Çevre tarihi (environmental history), duygular tarihi (emotional history) ve nöro-tarih (neuro-history) de son dönemde daha çok önem kazanan alanları oluşturmaktadır. Bu çalışma, tüm bu alanların gelişimini mevcut literatür üzerinden aktarırken aynı zamanda son yıllardaki teknolojideki ilerlemelerle tarihin yönteminde de birtakım değişiklikler olduğunu belirtmektedir. Bu gelişmelerin yanında, gerçek sonrası dönem olarak adlandırılan bu dönemin ve içinde bulunulan Covid-19 pandemisinin tarihyazımına ne derece etki edebileceği analiz edilmektedir. Sonuç olarak bu makale, tarihyazımı literatüründeki dönüşümleri ve yeni tartışmaları ortaya koymayı hedeflemektedir.Publication Anlatı, Analiz ve Teori: Siyasi Tarih Araştırmalarına Farklı Yaklaşımlar(Pamukkale Üniversitesi, 2021) PAPUÇÇULAR, HAZALBu makalenin amacı günümüzde farklı yaklaşımlarla ele alınan siyasi tarih alanında bir araştırmanın nasıl yapılabileceği vebir makalenin nasıl yazılabileceği ile ilgili araştırmacıya genel bir kılavuz oluşturmaktır. Bu bağlamda çalışma siyasi tarihingeçirdiği dönüşümleri inceleyerek günümüzde alanın yekpare bir yapıda olmadığını göstermekte, dolayısıyla bu alanda farklısoru tipleri ve araştırma yöntemleri kullanılarak çeşitli eserler verilebildiğini ortaya koymaktadır. Makale genelde betimselanlatıya dayanan siyasi tarih çalışmalarının teorik/kavramsal yaklaşımlarla da yapılabileceğini, her iki biçimde de analiz vesebep-sonuç ilişkisinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. 21. yüzyılda siyasi tarihin kaynaklarının çeşitliliğini ve ulaşılabilirliğinigösteren bu çalışma, bu kaynakları kullanırken ve sonrasında bir makale yazarken özellikle dikkat edilmesi gereken hususlarıda ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, günümüzde farklı yaklaşımlarla siyasi tarih yazını üretilebileceğini, anlatının hâkim yerinikorusa da analizin ve farklı alanlardaki teorilerin giderek önem kazandığını belirtmekte ve bu konuda çalışma yapmak isteyenaraştırmacı için bir çerçeve oluşturmaktadır.Publication Birinci Meclis’te Dış Politika Yapım Süreçleri (1920 1923)(2021) PAPUÇÇULAR, HAZAL; 180376Bu çalışma, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Nisan 1920 - Nisan 1923 arasındaki süreyi kapsayan birinci dönemindeki dış politika yapım süreçlerine odaklanmaktadır. Türk tarihyazımında çoğunlukla Birinci Meclis olarak anılan bu meclisin kuruluş amacı ve en önemli görevi kuşkusuz Millî Mücadele’yi yönetip zafere taşımaktı. Bu bağlamda dış politika da meclisin amaçları açısından önemli bir alanı oluşturmaktaydı. Buradan hareketle bu makale, Birinci Meclis çatısı altında İcra Vekilleri Heyeti’nin yürüttüğü dış politikanın mecliste ne şekilde tartışıldığını analiz edip meclisin hangi noktalara özellikle önem atfettiğini ortaya koymaktadır. İlgili literatürde Birinci Meclis, milletvekillerinin kompozisyonu ve meclis hükümeti sisteminin yapısı itibariyle dinamik ve aynı zamanda içinde birçok tartışmanın yaşandığı bir meclis olarak ortaya koyulmaktadır. Bu çalışma da dış politika alanının bu tartışmalardan azade olmadığını, aksine bu alanın meclis içi tartışmalarda önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Bu noktada araştırmanın özellikle ortaya koymak istediği üç husus bulunmaktadır. Birincisi, Birinci Meclis’te milletvekillerinin dış politika meselelerini ciddi bir biçimde tartıştığı ve genel olarak siyasette daha küçük bir grup tarafından yönlendirildiği düşünülen dış politika alanında meclisin tamamının aktif görüş bildirdiğidir. Makalenin ortaya koyduğu ikinci husus, meclisin dış politikaya bu denli aktif katılımının dönemin olağan dışı şartlarına ek olarak siyasal sistemin kendisi ile yakından ilgili olduğudur. Bir başka deyişle, meclis hükümeti sistemi yasamayı diğer erklerin üzerinde tuttuğundan dış politika yapımı da – diğer alanlara benzer bir biçimde – milletvekilleri ve İcra Vekilleri Heyeti arasında bir yetki mücadelesine dönüşmüştür. Makalenin altını çizdiği üçüncü husus da dış politikanın meclis içinde bulunan farklı gruplar arasındaki güç mücadelesinden ayrı tutulamayacağıdır. Tartışmaların içeriği ve tarafları meclis içi siyaseti ve muhalefeti özetler niteliktedir.Publication Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Operasyonları ve Güç Kullanma Olgusu (1946-1996)(Akdeniz Üniversitesi, 2006) DEMİRDÖĞEN, ÜLKÜBu makalede Birleşmiş Milletler barışı koruma operasyonlarının ilk elli yılda (1946-1996) geçirdiği evrim ana hatları ile incelenmekte ve bu operasyonların güç kullanmaya ne kadar uygun oldukları bir örnek olay olarak ele alınan UNPROFOR çerçevesinde tartışılmaktadır. Soğuk savaş sonrasında ortaya çıkan ikinci nesil operasyonlar, siyasal ve insani yeni işlevler kazanarak, birincilere göre çok daha karmaşık ve çok boyutlu/çok işlevli bir niteliğe bürünmüşlerdir. İkinci nesil operasyonların tipik bir örneğini oluşturan UNPROFOR deneyiminde güç kullanma olgusu ve yarattığı sorunlar irdelenmektedir.Publication Bölgesel Liderlik Arayışı ve Suudi Arabistan: Farklılaşan Tehditler ve Yeni Dış Politika(2020) BAYRAKTAR, BORA; 265645Suudi Arabistan Arap Baharı da denilen, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da etkili olan bir dizi isyan dalgasından bu yana daha iddialı bir dış politika izlemektedir. Yeni ittifaklar kurarak, askeri güç kullanarak, kendi içinde gerçekleştirmeye çalıştığı siyasi ve sosyal reform denemeleriyle Suudi Arabistan dış politikasını yeniden biçimlendirmeye ve bölgede liderlik etmeye çalışmaktadır. Bahreyn’deki ayaklanmaya doğrudan müdahale, Yemen iç savaşına asker göndererek katılma, Katar’a yönelik abluka denemesi ve İsrail-Filistin sorunu ile arasına mesafe koyma, silahlanma politikası bu yeni politikanın uygulanmasına bazı örnekler olarak gösterilebilir. Bu makalede Suudi Arabistan’ın değişmekte olan dış politikasının gerekçeleri ve bunun bölgeye olası etkileri sistemdeki değişiklikler, iç siyasi faktörler ve gerçekçi seçim teorisi üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır.Publication EU influence beyond conditionality: Turkey plus/ minus the EU(2021) Türkdoğan, Seyyide Sena; 318149Publication EU–Turkey relations: civil society and depoliticization(2020) KOUROU, NUR SİNEM; 245844Publication Examining the Organization of Turkic States: A Teacher and Norm-Creator(T.C. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2022) YESEVİ, ÇAĞLA GÜLThe Organization of Turkic States (OTS) is evaluated in this article by means of a social constructivist approach. Social constructivism emphasizes the roles of international organizations in norm-emergence, norm-creation and standard-setting. The new norms that international organizations initiate can shape, change and regulate the behaviors of states. As Martha Finnemore states international organizations may act as teachers. They can persuade states to adopt cooperative behavior, accept the culture of the organization and internalize the organization’s values. International organizations can thus be seen as essential vehicles for the socialization of states. States may become more eager to rearrange their foreign policy decisions in response to the socially constructed norms held by international organizations. This article will examine the role of the OTS as an agent and a principal in the new regionalization process.Publication For the Defence of the British Empire: Edwin Montagu and the Turkish Peace Settlement in a Transnational Context(2020) PAPUÇÇULAR, HAZALThis article aims to analyse the position of Edwin Montagu, the renowned British politician and the Secretary of State for India between 1917 and 1922, towards the Turkish peace settlement in the post-war period. Montagu supported the fair treatment of Turkey by the Allies, reflecting a deep discrepancy within the British policy making given the stern anti-Turkish positions of the Prime Minister Lloyd George and the Foreign Office headed by George Curzon. This study suggests that Montagu’s ideas regarding Turkey were shaped by the necessities that his job entailed – to keep the British Raj intact – as millions of Muslims living in India were highly interested in the future of the Caliphate and organized under the banner of Khilafat Movement. Thus, this article emphasizes that the attitude of Montagu was closely related to the defence of the British Empire although the British interests were formulated differently by the different organs of the state. In this respect, the Secretary’s political duty to serve the national interests in an anxious international and transnational setting made him pro-Turkish in a compulsory way, leading to his eventual forced resignation in 1922.Publication The Impact of Unionization in the Agricultural Sector: Farmer Perceptions and Behavior(Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı, 2023) HAMZAOĞLU, NAZİFE MERVEFor centuries, agriculture has been one of the vital sectors in economic development; its role in developing economies and rural development is still inevitable. Rising food and energy prices and the negative effects of climate change can be more problematic for middle-smallholder farmers or family enterprises and low-qualified farmworkers. To overcome them, unionization and cooperatives in agriculture may present a viable option. Unionization in agriculture can be a solution for vulnerable parts of agriculture, such as workers who are exploited by working cheap and long hours and small and family businesses in a market where cooperatives are disrupted. This study focuses on the impact of unionization in the agricultural market by exploring farmer behavior. World Values Survey Data (Wave 7) was applied to reveal the factors affecting farmers' perception of the economic and social factors from different countries by segmenting union members and non-members using binomial logistic regression models. The findings show that unionized farmers have different motivations than non-members. Income targeting policies are essential to support agri-business owners.Publication Is Turkey Ready for the Post COVID-19 World Order?(SETA Foundation, 2021) BAYRAKTAR, BORAThe COVID-19 outbreak has had a huge impact on the global economy and politics. Closures and lockdowns stopped international trade resulting in an economic slowdown. It has changed the daily lives of people and the way business takes place. Politics has also been affected by the pandemic. Discussions about the changing world order have gained a new dimension and momentum. In this article, the impact of the COVID-19 pandemic in international relations is analyzed. Has COVID-19 triggered a change in the world order? If it has, what are the nature, scope, and content of this change? As a rising regional power in the Eastern Mediterranean region, how has Turkey been affected by this, and how did it respond to the changing situation? Signs of deteriorating world order, declining U.S. leadership, escalating geopolitical competition amongst global powers were in the air before the pandemic. Turkey's adaptation to this new world order pre-dates the pandemic, when it changed its political system, and invested in its security and cohesion.Publication İsrail-Türkiye İlişkilerinin Değerlendirilmesi(21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, 2020-12-25) Yesevi, Çağla Gül; 140841Publication Körfez Ülkeleriyle Yapılan Antlaşmalar Sonrası İsrail’in İmajı Değişiyor mu?(21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, 2020-09-29) Yesevi, Çağla Gül; 140841Publication Local Power and Female Political Pathways in Turkey: Cycle of Exclusion(2022) KOUROU, NUR SİNEM; 245844Publication Muhsin Fahrizade Suikastının Ardından İsrail İstihbarat Kültürünün Değerlendirilmesi(21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, 2020-12-08) Yesevi, Çağla Gül; 140841Publication Müslümanlar İçin Demokrasi Ne İfade Ediyor?: Demokrasinin Gerekli Görülen Özellikleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) BİLGİLİ, NAZLI ÇAĞINDemokrasinin var olan alternatifler içerisindeki en iyi siyasal sistem olarak kabul edilmesinin ardından Dünya’nın pek çok bölgesini etkisi altına alan demokratikleşme dalgaları birbiri ardına yaşanmıştır. Demokratikleşme literatüründe belki de son yirmi yıldır en çok tartışılan konu ise Müslüman Dünya olarak da anılan Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın bu dalgalardan etkilenmemiş olması ve bölgede gerçek bir demokratikleşmenin yaşanmamış olmasıdır. Müslüman Dünya’daki demokrasi açığını ve bunun altında yatan nedenleri tartışmaya açan literatüre katkıda bulunmayı hedefleyen bu çalışma, Dünya Değerler Araştırması’nın World Values Survey altıncı dalga verisini kullanarak, farklı bölgelerdeki bireylerin demokrasiden anladıklarını karşılaştırmaktadır. Çalışmanın bu konuya odaklanmasının ana nedeni ise şimdiye kadar konu üzerine yapılan çalışmaların neredeyse tamamının bölge halkının demokrasiyi desteklediği/önemli gördüğü sonucuna ulaşmış olmasına rağmen bölgede hatırısayılır bir değişimin yaşanmamış olmasıdır. Öyleyse sorulması gereken önemli sorulardan biri; acaba bölge halkı demokrasi derken neyi/nasıl bir yönetim şeklini kast etmektedir. Bahsi geçen veri setinde demokrasinin tanımlanmış dokuz farklı özelliği sıralanmakta –gelir eşitliği, ordunun ve dini otoritelerin rolü, yurttaşlık hakları, kadın erkek eşitliği vb.- ve görüşmecilere bu özelliklerden herbirini ne kadar gerekli gördükleri sorulmaktadır. Bu çalışmada hangi özelliklerin hangi bölgelerde daha gerekli görüldüğü üzerinden yapılan karşılaştırmada farklı bölgelerdeki bireylerin demokrasiyi hangi motivasyonlarla tercih ettikleri, önemli gördükleri anlaşılmaya çalışılmaktadır. Bu bağlamda, dünyada demokratikleşmenin rol modeli olarak kabul edilen Batı demokrasileri ile demorasi açığı en ciddi boyutta olan bölgesi olarak kabul edilen Müslüman Dünya karşılaştırılırken aynı zamanda literatürde çeşitli kereler dikkat çekilmiş olan Arap-Arap olmayan Müslüman ülkeler farkına da değinilmekte ve bu iki bölge ayrı ayrı ele alınmaktadır. Analizler göstermektedir ki, tüm bölgelerde önemli görülen özelliklerin yanı sıra bölgeleri ayrıştıran çok önemli faktörler de mevcuttur. Örneğin, “hükümetler yetersiz kaldığında ordunun gücü devralması” Batı ile Müslüman Dünya’yı birbirinden net bir biçimde ayırırken –bu Batı demokrasilerinde kabul edilemez bir durumdur-, “devletin gelir eşitliği sağlaması” Arap Müslüman ülkeler ile Arap olmayan Müslüman ülkeleri belirgin bir biçimde ayrıştırmaktadır –ikinci grup tarafından son derece gerekli bir özellik olarak görülmektedir.Publication The Palestinian Question in Turkish Foreign Policy from 1990s to 2010s(Hale Şıvgın, 2019) BAYRAKTAR, BORAFor several reasons the Question of Palestine has been closely followed by Turkey especially after the establishment of State of Israel. Turkey’s engagement with Palestinian territories is beyond her historical ties with it. At first, until 1990s, Palestinian issue served Turkish foreign policy to manage its relationship with the Arab World starting from 1960s. The other side of the coin was Turkey’s strained relations with Israel. The Oslo Peace Process between Israel and Palestinians enabled Turkey to boost its relations with Israel, reaching level of military partnership. After 2000s, Turkey’s balanced Palestinian policy has been dramatically changed and Turkey apparently became the leading advocate of “the Palestinian cause.” This article focuses on the evaluation of Turkey’s Palestinian policy and the logic behind it.Publication Right-Wing Populism and Anti-Gender Movements: The same Coin with Different Faces(2020) KOUROU, NUR SİNEM; 245844Populism is one of the outstanding political phenomena in contemporary world politics for the last decade. This is not only about the election triumph of populist parties in several countries, but also it is about the impact of populism as a political strategy to other movements in different contexts. This paper focuses on the link between populism and gender. For this purpose, this paper aims to put one of the salient debates in the 2010s with the relational perspective to understand the new trends on rising right-wing populism and anti-gender movement at the same time. By so doing, this paper analyzes the common triggers of right-wing populism and anti-gender movements to see what makes them coherent. It is then concluded by asking why this relation is a matter while underlining the vulnerable position of women in populist politics.Publication Sağ Popülizm ve Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Hareketlerin Birlikteliğinde AKP Hükümetlerinin Aile Siyaseti ve Popülist Siyasal Mobilizasyonu(2020) KOUROU, NUR SİNEM; 245844Sağ popülizm ve toplumsal cinsiyet karşıtı hareketler arasındaki ilişki, son on yıllarda dünya siyasetinin gündeminde oldukça popüler bir konu olmuştur. Bu makale, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) döneminde Türkiye'de bu ikili hareket arasındaki ilişkinin nasıl çerçevelendiğinin partinin kadın politikaları özelinde ve parti mobilizasyonu bağlamında geliştirdiği anti-feminist popülist stratejinin izini sürüyor. Türkiye ile dünyadaki diğer örnekler arasında diyalog kurmaya çalışan bu makale, aynı zamanda Türkiye’deki farklı pratiklerin de altını çiziyor. Makale 2019 yılında başlayan AKP’nin popülizmi bir mobilizasyon aracı olarak kullanmasına odaklanan araştırmama dayanıyor. 2019 yerel seçimleri öncesi AKP’nin İstanbul’da yürüttüğü seçim çalışmalarını takip ederek yürüttüğüm araştırmada partinin farklı ilçelerdeki Kadın Kolları teşkilatlarının faaliyetlerini merkeze aldım. AKP’nin hem iktidarda olduğu hem de muhalefette olduğu ilçelerde gözlem ve görüşmelerimi sürdürdüm. İstanbul özelinde farklı ilçelerde geçen saha çalışmasının yanında AKP İstanbul İl Başkanlığı’nın yayın organı olan haftalık dergi AK Bülten’in 2009-2019 yılları arasında yayınlanan yaklaşık 500 sayısı da analize dahil edilmiştir. Bu makale, siyasette toplumsal cinsiyetin eşitliği merkezinden aile merkezci anlayışa geçişi ve bunların nasıl bir siyasi mobilizasyona dönüştüğünü Türkiye örneğinde göstermektedir. Bunu yaparken de anti-feminist popülizmin AKP özelinde ideolojik bir söylemin ötesinde bir oy devşirme stratejisine dönüştürüldüğünü iddia etmektedir.Publication Soğuk Savaş Sonrası Dönemde Türkiye’de Uluslararası İlişkiler Disiplininde Orta Asya Bölgesiyle İlgili Çalışmaların İncelenmesi(EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, 2020) YESEVI, ÇAGLA GÜLBu çalışma, Soğuk Savaş sonrası dönemde, Uluslararası İlişkiler disiplininde, Türkiye’de, Orta Asya üzerine yayımlanmış çalışmaların incelenmesini ve ortak noktalarının bulunmasını amaçlamıştır. Bugüne kadar disiplinde bölge hakkında yapılan çalışmaların konuları, içerikleri, kullanılan yöntem, kuram ve yaklaşımlar analiz edilecektir. Literatürde bu alandaki önemli araştırma soruları üzerinde yayımlanan çalışmalara ulaşmak ve değerlendirmek, bölge çalışmalarına önemli katkı sağlayacaktır. Makalede alanında önemli bir tartışma konusu olan bölge ve alan çalışmaları üzerinde durulmuştur. Bölgenin isimlendirilmesi konusu değerlendirilmiştir. Bu alanda çalışan araştırmacıların çalışmalarında hangi Uluslararası İlişkiler kuram, kavram ve yaklaşımlarına öncelik vererek konuyu çalıştıkları incelenmiştir. Konuyla ilgili çalışan araştırmacıların ortak veya farklı yöntem ve yaklaşımları olup olmadığı sorgulanmıştır. Bölge ile ilgili çalışmalar siyasal rejim, sınırlar, kimlik ve bölgeselleşme üzerinden incelenmiştir. Çalışma, Uluslararası İlişkiler disiplininde, Orta Asya Çalışmaları kapsamında Türkiye’de, akademik dergilerde yayınlanan makalelere ağırlık vermektedir. Makale kapsamında, Social Sciences Citation Index’te (SSCI) taranan Türkiye menşeili Bilig ve Uluslararası İlişkiler dergileri, Ulakbim/TrDizin Sosyal Bilimler veri tabanında yer alan Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Bilge Strateji, Hacettepe Türkiyat Dergisi, International Journal of Political Science & Urban Studies (IPSUS) (İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Dergisi), Gazi Akademik Bakış, Güvenlik Stratejileri dergileri incelenmiştir.