İşletme Bölümü / Department of Business Administration
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6793
Browse
Browsing İşletme Bölümü / Department of Business Administration by Type "Article"
Now showing 1 - 20 of 100
- Results Per Page
- Sort Options
Publication 2008 Küresel Finansal Krizinin Türkiye, Japonya ve Çin’de Demir Çelik Sektörüne Etkileri Üzerine Ekonometrik Bir Uygulama(2022) Taşdelen, Selvihan; Çetiner, Emine Müge; 28552008 küresel finansal krizi, 1929 Büyük Bunalımından bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak kabul edilmektedir. Amerika’da başlayan ve küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finansal krizinin, tüm ülkeleri ve sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda, sunulan çalışmanın konusu, 2008 küresel finansal krizinin, Türkiye, Japonya ve Çin demir çelik sektörleri üzerindeki etkisinin ekonomik olarak test edilmesidir. Hedef, küresel finansal krizden, demir çelik sektöründe hangi ülkenin ne düzeyde etkilendiğini araştırmaktır. Çalışma, ülkeler bazında demir çelik sektörünün teorik olarak incelenmesi ve küresel finansal krizin etkilerinin belirlenmesi için yapılmıştır. Metodolojik olarak da, ülkelerin demir çelik tüketimleri, ihracatları, ithalatları ve gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri ele alınarak krizin etkilerinin ortaya konulması amacıyla, kriz öncesi ve sonrası değişkenler için kukla değişkeni kullanılarak, 1990-2019 yılları arası için otoregressif hareketli ortalamalar modeli (ARIMA) uygulanarak bir analiz yapılmıştır. Analiz bulgularına göre, vaka ülkelerdeki demir çelik sektörünün 2008 krizinden etkilendiği gözlemlenmiştir.Publication A Methodological Problem: “Created Artifical Awareness” in CSR Research(2017-06) Arıker, Çağla; 116171When studies on Corporate Social Responsibility (CSR) are examined, it is seen that most of the studies assume awareness of CSR or create artificial awareness. This is a methodological problem and can be named as “Created Artificial Awareness”. “Created Artificial Awareness” can be defined as generating subjects’ awareness for CSR projects of brands by providing examples through the use of scenarios and / or survey items that include CSR related expressions when collecting data for CSR studies. In this research, two studies were conducted to highlight the effect of “Created Artificial Awareness”. The first objective of the research is to explore real awareness levels of young consumers for CSR projects of the brands they preferred. For this purpose, an open-ended questionnaire was used and participants were asked for explaining the reasons of preference for a brand in Study 1. The main interest is to explore the rate of CSR as a reason of preference without “Created Artificial Awareness” effect. The second objective of the research is to reveal the difference between two studies that have methodological differences in terms of “Created Artificial Awareness”. For this purpose, in Study 2, a close-ended questionnaire that measures attribute preferences including CSR attributes was conducted to the same sample. The results of two studies were compared. The last research objective is to display the effect of “Need for Social Desirability” on indication of CSR related attributes as a reason of preference when “Created Artificial Awareness” effect is in charge due to the close-ended questions.Publication A model proposal for the chaotic structure of Istanbul stock exchange(PERGAMON-ELSEVIER SCIENCE LTD, THE BOULEVARD, LANGFORD LANE, KIDLINGTON, OXFORD OX5 1GB, ENGLAND, 2008-06) İşeri, Müge; Çağlar, Hikmet; Çağlar, Nazan; TR110809; TR114368Chaos theory is considered a novel way of understanding the behaviour of nonlinear dynamic systems. It is well known that the evaluation of chaotic systems is dependent on initial conditions since exponential growth error is a common characteristic. This present paper evaluates the effects of a nonlinear dynamic system in Istanbul Stock Exchange, based on time series. The reliability of predicting stock behaviour depends on this fact. In other words, the aim is to prove that if ISE daily index return shows chaotic behaviour. (C) 2006 Elsevier Ltd. All rights reserved.Publication A particle swarm optimization algorithm for makespan and total flowtime minimization in the permutation flowshop sequencing problem(ELSEVIER SCIENCE BV, PO BOX 211, 1000 AE AMSTERDAM, NETHERLANDS, 2007-03-16) Taşgetiren, M. Fatih; Liang, Yun-Chia; Şevkli, Mehmet; Gençyılmaz, Güneş; TR30141; TR43111; TR19428In this paper, a particle swarm optimization algorithm (PSO) is presented to solve the permutation flowshop sequencing problem (PFSP) with the objectives of minimizing makespan and the total flowtime of jobs. For this purpose, a heuristic rule called the smallest position value (SPV) borrowed from the random key representation of Bean [J.C. Bean, Genetic algorithm and random keys for sequencing and optimization, ORSA Journal of Computing 6(2) (1994) 154-160] was developed to enable the continuous particle swarm optimization algorithm to be applied to all classes of sequencing problems. In addition, a very efficient local search, called variable neighborhood search (VNS), was embedded in the PSO algorithm to solve the well known benchmark suites in the literature. The PSO algorithm was applied to both the 90 benchmark instances provided by Taillard [E. Taillard, Benchmarks for basic scheduling problems, European Journal of Operational Research, 64 (1993) 278-285], and the 14,000 random, narrow random and structured benchmark instances provided by Watson et al. [J.P. Watson, L. Barbulescu, L.D. Whitley, A.E. Howe, Contrasting structured and random permutation flowshop scheduling problems: Search space topology and algorithm performance, ORSA Journal of Computing 14(2) (2002) 98-123]. For makespan criterion, the solution quality was evaluated according to the best known solutions provided either by Taillard, or Watson et al. The total flowtime criterion was evaluated with the best known solutions provided by Liu and Reeves [J. Liu, C.R. Reeves, Constructive and composite heuristic solutions to the P parallel to Sigma C-i scheduling problem, European Journal of Operational Research 132 (2001) 439-452], and Rajendran and Ziegler [C. Rajendran, H. Ziegler, Ant-colony algorithms for permutation flowshop scheduling to minimize makespan/total flowtime of jobs, European Journal of Operational Research, 155(2) (2004) 426-438]. For the total flowtime criterion, 57 out of the 90 best known solutions reported by Liu and Reeves, and Rajendran and Ziegler were improved whereas for the makespan criterion, 195 out of the 800 best known solutions for the random and narrow random problems reported by Watson et al. were improved by the VNS version of the PSO algorithm. (c) 2006 Elsevier B.V. All rights reserved.Publication Alternatif Finansal Kaynak Oluşturmaya Yönelik Bir Model Önerisi(2021) Çetiner, Emine Müge; Çağlar, Onur Baran; 2855Birey veya kurumsal olarak sahip olunan tarih, sanat ve antika eserleri elde tutulduğu sürece âtıl bir kaynak olarak durmakta ve piyasa değeri üzerinden finansman aracı olarak kullanılamamaktadır. Aile şirketleri başta olmak üzere girişimciler alternatif finansman kaynaklarına ve varlıklara ihtiyaç duymaktadır. Bu çalışma kapsamında; finansal kaynaklara ulaşımı kısıtlı veya elindeki âtıl kaynakları gerçek değeri üzerinden teminat olarak kullanamayan aile şirketleri ve girişimciler başta olmak üzere tüm firmalara alternatif finansal varlık ve teminat oluşturma ile ilgili olarak bir model önerilmektedir. Son dönemde varlık yönetimi konusunda artan finansal modellerin etkileri sanat eserleri konusunda da önemli gelişmelere yol açarak, sanat eserlerinin finansal varlık ve araç olarak tanımlanmalarına neden olmuştur. Çalışmada, öncelikle pazarın mevcut durumu ve problemleri aktarılacak. Çalışmaya baz teşkil edecek problemin tanımı ile blokzincir ve bağlı teknolojilerin uygulanabilirliğinin çerçevesi çizilecektir. Sanat eserleri konusunda yatırım ve finansal birikimi bulunan, bireysel ve kurumsal çaba sağlayan aktörlerin sistemi irdelemelerine yönelik görüşmeler gerçekleştirilecek ve sorulara cevap aranacaktır. Finansal modelin ana hatlarının belirlenmesinin yanı sıra, temelde hukuksal ve sosyal olarak önerilen modelin etkileri konusunda sektör uzmanlarından görüşler alınacaktır. Sonuç olarak, birey ve kurumların sahip oldukları ve finansal olarak âtıl değerlendirilebilecek sanat eserlerini sürdürülebilir bir finansal bir varlığa dönüştürebilmeleri konusunda farkındalık oluşturulması hedeflenmektedir. Çalışmanın, kuramsal olarak gelecekte âtıl kaynakların yeni menkul değerler olarak kullanımlarının blokzincir teknolojisi ile uygulanabilirliği konusunda öncü bulguları sağlama potansiyeli vardır.Publication Analitik Ağ Süreci Ve Kalite Fonksiyon Göçerimi Yardımıyla Bankacılık Sektöründe Teknik Özelliklerin İncelenmesi(2020) Bilişik, Murat Taha; 204668Kalite Fonksiyon Göçerimi, müşteri arzuları ve beklentilerini organizasyonun süreçleri ile ilişkilendiren ve hangi teknik özelliklerin iyileştirilmesinin müşteri memnuniyetini artıracağını ölçen bir süreçtir. Bu çalışmada, Kalite Fonksiyon Göçerimi girdisini oluşturmakta olan müşterinin sesi kısmındaki ağırlıklar, Analitik Ağ Süreci yardımıyla elde edilmiştir. Ardından, Kalite Fonksiyon Göçerimi analiz edilerek, teknik özellikler önceliklendirilmiştir. Çalışmanın amacı, bankalara müşteri beklentilerini analiz ederek iyileştirme yollarıyla ilgili öncül bilgiler sağlamaktır.Publication Ar-Ge Performans Öncülleri Olarak Takim Algisi Ve Öğrenme Yönelimi(2021) Cebeci, Coşkun; Kamaşak, Rıfat; Soyaltın, Tuğçe Ezgi; 108779; 234839Amaç- Bu araştırmanın amacı takım algısı ve öğrenme yöneliminin araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin performansına olan etkilerinin incelenmesidir. Yöntem- Türkiye’de Ar-Ge merkezi belgesine sahip farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerde çalışan 407 kişiden anket yöntemi ile veri toplanmıştır. Takım algısı ve öğrenme yönelimi boyutlarının Ar-Ge performans değişkenleri arasındaki ilişkilerin teorik olarak uygunluğu doğrulayıcı faktör analizi (DFA) ile incelenirken, değişkenler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi için regresyon analizleri kullanılmıştır. Bulgular- Takım algısı ve öğrenme yönelimi ile Ar-Ge proje performansı arasında ayrı ayrı istatistiki olarak anlamlı ve pozitif ilişkiler bulunurken, öğrenme yönelimi ve takım algısının birlikte hareket etmesi halinde Ar-Ge proje başarısındaki değişime ait açıklayıcılığın arttığı görülmüştür. Sonuç- İşletmelerin özellikle yönetici ve liderler vasıtası ile takım çalışmasını desteklemeleri yanında yetkilendirme, daha geniş iş yapıları ve iş tasarımları yoluyla çalışanlarını sürekli öğrenmeye teşvik etmeleri, Ar-Ge proje performansının arttırılması yolunda önemli uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatürde takım etkinliği ve bireylerin öğrenme yönelimleri gibi faktörlerin Ar-Ge performansına olan etkilerinden bahsedilirken bu ilişkiyi ölçen ampirik araştırma sayısının azlığı dikkat çekmektedir. Araştırma bulgularının bu eksikliğin giderilmesine katkı sağlaması beklenmektedir.Publication Atıl Kaynakların Finansal Varlıklara Dönüştürülmesi Sürecinin İrdelenmesi(2020) Çetiner, Emine Müge; Çağlar, Onur Baran; 2855Tüm devletler halkını tasarrufa ve ilgili finansal varlıklara yönlendirerek; bu varlıklara ulaşabilmeleri için finansal ekosistemi ve oyuncuların ürün ve araçlar çıkarması için kamusal imkân, mevzuat ve kurumlar ile destekleyici yönde tavır alırlar. Bu noktada tasarruf, ülke ekonomisi içinde ve sistemde kalacak şekilde halkın birikim ve atıl durumdaki likit kaynaklarının biriktirilmesi anlamına gelir. Aynı şekilde kritik ve ekonomi için tehlikeli bir diğer terim de İddihardır. İddihar, para ve likit kaynakların dolaşımdan çekilerek devinimsiz kılınması, herhangi bir finansal piyasa ürün, kurum veya yatırım araçlarında değil, yastık altı ve kasalarda âtıl kaynaklar şeklinde tutulması ya da bu çalışmanın konusu olan tarihi, antika ve sanat eserlerinde tutulması şeklinde tanımlanabilir.Atıl durumdaki kaynaklar arasındaki taşınmaz menkul kıymetler, ev, arazi, tarihi, sanatsal ve antika eserler; asıl değeri üzerinden finansman aracı olarak kullanılamamakta, finansal ekosistemde yeterli ekspertiz ve uzmanlık olmadığı için; gerçekte olduğundan daha düşük değerlerden ve bulunduğu yerden ancak başka bir yere taşınarak teminat olarak gösterilebilmektedir. Bu çalışmada; âtıl durumdaki sanat eserlerinin, piyasa ve güncel değeri üzerinden alternatif finansal varlığa dönüştürülmesi modeli ortaya atılacak, incelenecek ve çözüm olarak da Blokzincir ağı ve bağlı teknolojiler üzerinde menkulleştirilmesi üzerinde durulacaktır.Publication B-spline Method For Solving Linear System Of Second-Order Boundary Value Problems(Pergamon-Elsevier Science Ltd, The Boulevard, Langford Lane, Kidlington, Oxford Ox5 1Gb, England, 2009-03) Çağlar, Nazan; Çağlar, Hikmet; TR110809; TR114368The B-spline method is used for the numerical solution of a linear system of second-order boundary value problems. Two examples are considered for the numerical illustration and the method is also compared with the method proposed by J. Lu [J. Lu, Variational iteration method for solving a nonlinear system of second-order boundary value problems, Comput. Math. Appl. 54 (2007) 1133-1138]. The comparison shows that the B-spline method is a more efficient and effective tool and yields better results. (C) 2008 Elsevier Ltd. All rights reserved.Publication B-spline solution of singular boundary value problems(ELSEVIER SCIENCE INC, 360 PARK AVE SOUTH, NEW YORK, NY 10010-1710 USA, 2006-11-15) Çağlar, Nazan; Çağlar, Hikmet; TR110809; TR114368Homogeneous and non-homogenous singular boundary value problems (special case) are solved using B-splines. The original differential equation is modified at singular point then the boundary value problem is treated by using B-spline approximation. The method is tested on some model problems from the literature, and the numerical results are compared with exact solution. (c) 2006 Elsevier Inc. All rights reserved.Publication B-Spline Solution Of The Black-Scholes Partial Differential Equation(Eudoxus Press, Llc, 1424 Beaver Trail Drive, Cordova, Tn 38016 Usa, 2010-07) Çağlar, Nazan; İşeri, Müge; Çağlar, Hikmet; Özer, Mehmet; TR110809; TR114368; TR2509The numerical solutions of several mathematical models In the financial economics arc arising. Most of the models are based on the Black-Scholes partial differential equations. In this paper, the Black-Scholes option pricing model which has been used frequently is solved by using the B-spline functions. The numerical experiments showed that the present method is an applicable technique and gives an exciting results for European option pricing.Publication Babacan liderlik ve işte var olamama ilişkisinde iş güvencesinin aracı rolü(2019) Kumral, Tuğçe; Sarp, Pınar; Bokurt, Serdar; 256394; 256647; 173972Günümüz organizasyonlarında hem lider hem de yöneticilere özelliklerini barından bireylere ihtiyaç artmaktadır. Bu özellikleri bir arada barındıran diğer bir ifadeyle, görevlerini yerine getiren çalışanını destekleyen aynı zamanda da cezai uygulamaları ön plana alan babacan liderlik tarzı ve bu tarzın etkileri dikkati çekmektedir. Bu etkinin çalışan davranışlarına yansıdığı temel kavramlardan biri çalışanların işte varol(a)masıdır. Bu durumla ilişkili olduğu düşünülen organizasyonel unsurlardan biri de iş güvencesidir ve bu kavramın rolü ve önemi günden güne daha da artmaktadır. Bu çerçevede çalışmanın temel amacı, babacan liderlik ve işte var olamama ilişkisinde iş güvencesinin aracı rolü olup olmadığının belirlenmesidir. Ayrıca çalışma, ülkemiz işletmelerinde sıklıkla görüldüğü belirlenen babacan lider davranışlarının, çalışanların işte varol(a)ması üzerindeki etkilerinin gösterilebilmesi açısından önemlidir. Bu etki de iş güvencesinin varlığının hissedilmesi de süreci etkileyebilecek önemli değişkenlerden biridir. Çalışma, özellikle ulusal literatür bağlamında öncü nitelikte denilebilir. Çünkü iş güvencesinin en çok hissedilebileceği kesimlerden biri de araştırma görevlileridir. Bu çerçevede çalışılan üniversitede iş güvencesinin varlığının algılanması önemli bir sorunsalın temel vurgusu olarak düşünülmüştür. Çalışma üç ana kavram üzerine odaklanmıştır. Bu kavramlar, babacan liderlik, işte var olamama ve iş güvencesi olarak belirlenmiştir. Araştırma, Türkiye’deki kamu ve vakıf üniversitelerinde 33A ve 50D kapsamında çalışan araştırma görevlilerine yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak anket tekniği kullanılmıştır. Veriler Windows için IBM-SPSS 24.0 istatistiksel paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; babacan liderliğin işte var olamama eğilimini azalttığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra babacan liderliğin iş güvencesi üzerinde etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, iş güvencesinin işte var olamama eğilimi üzerinde bir etkisinin olduğu ve babacan liderlik ile işte var olamama ilişkisinde iş güvencesinin kısmi aracılık rolüne sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada; öncelikle babacan liderlik, daha sonrasında işte var olamama ve iş güvencesi kavramları açıklanmıştır. Ardından da bu kavramlar arasındaki ilişkileri ölçmek amacıyla gerçekleştirilen araştırmanın bulgu ve yorumlarına değinilmiştir. Son olarak araştırma sonuçlarından hareketle gelecekte bu konuyu çalışmak isteyen araştırmacılara önerilerde bulunulmuşturPublication Banka Sermaye Yeterliliği: Basel II Standartlarının Bir Türk Bankasına Uygulanması(Cahit Aydemir, 2005) Teker, Suat; BOLGÜN, K. EVREN; Akçay, M. Barış1988 tarihli Basel I Uzlaşısı, bankacılık sektöründeki ilk sermaye standardını oluşturmuştur. Ancak bu Uzlaşı, yayımlandığı ilk günden itibaren eksiklikleri nedeniyle eleştirilmeye başlanmıştır. Bu eksikliklerin giderilmesi amacıyla, yeni bir bankacılık sermaye standartları taslağı Basel Komitesi tarafından 1999 yılında tartışılmaya açılmıştır. Basel II olarak da bilinen bu taslak, yeni bankacılık sermaye standartları olarak 26 Haziran 2004 tarihinde Basel Komitesi tarafından internet üzerinden yayınlanmıştır. Bu çalışma, bir Türk Bankasının 2002 ve 2003 yıllarına ait detaylı gerçek portföy verilerini kullanıp, Basel II standarlarında belirtilen kredi, piyasa ve operasyonel risklerini farklı yöntemlerle ölçerek, ele alınan bankanın sermaye yeterliliği oranı üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Elde edilen ampirik bulgular, Basel II standartları uygulamasının incelenen Türk Bankasının sermaye yeterliliği oranını önemli ölçüde düşüreceğini işaret etmektedir.Publication Bir Aile İşletmesinde Kalite Kontrol Personeli Seçiminde Bulanık Analitik Hiyerarşi Süreci Yöntemi(2021) Bilişik, Murat Taha; Toksoy, Andaç; 204668; 107396Küreselleşme ve buna bağlı olarak bilim ve teknolojik gelişmeler, aile işletmelerini daha nitelikli iş gücüne sahip olma konusunda zorlamaktadır. Doğru personeli doğru işe seçen bir aile işletmesi ilgili personelden daha fazla verim elde eder. Bu sayede personele yaptığı yatırımdan daha yüksek kazanım sağlamış olur. Ayrıca, rekabet ortamında da rakiplerine göre bir adım öne geçebilir. Bu kapsamda, bir aile işletmesinde kalite kontrol personeli seçimi problemi incelenmiştir. Personel seçim probleminde işletmenin insan kaynakları yöneticisi ile görüşülüp 5 adet kriter belirlenmiştir. “Ekip çalışmasına yatkınlık göstermek”, “sorumluluk duygusu yüksek olmak”, “planlama ve organizasyon becerisi”, “sonuç odaklı çalışabilmek” ve “etkin iletişim becerisi sergilemek” olarak belirlenen kriterler bulanık analitik hiyerarşi süreci (BAHS) yöntemi kullanılarak ağırlıklandırılmış ve 4 aday personel arasından seçim yapılmıştır. Çok kriterli karar verme çözüm yöntemleri içerisinden, BAHS yönteminin seçilmesinin nedeni, yöntemin verilerin değerlendirilmesinde mevcut olan belirsizliği etkin bir şekilde temsil etmesi ve daha iyi bir karar verilmesini sağlamasıdır.Publication Bireysel Yatırım Kararları ile Davranışsal Finans Eğilimlerinin İlişkisi: İmalat ve Hizmet Sektörlerinde Bir Araştırma(2020) Sever, Emine; Çetiner, Emine Müge; PAKSOY, MAHMUT; 2855; 3235Bu araştırmanın amacı, bireysel yatırım kararları ile davranışsal finans eğilimleri arasındaki ilişkileri incelemektir. Araştırma örneklemi 175 kişi olup, İstanbul, Kocaeli, Zonguldak illerindeki İmalat ve Hizmet sektörlerine ait firma çalışanlarıdır. Araştırmada kullanılan soru formu katılımcıların demografik özellikleriyle “Katılımcının Yatırım Kararları” ölçeğinden oluşmuştur. Söz konusu ölçekteki davranışsal eğilimler faktör analizi sonucunda, tutuculuk, temsiliyet, çapalama, sürü davranışı, geri görüş, kendine atfetme, kayıptan kaçınma ve zihinsel muhasebe, aşırı güven, aşırı iyimserlik, aşina olma, çerçeveleme, kontrol yanılsaması adı verilen alt boyutlar ortaya çıkmıştır. Çalışmamızda Anova, Ki-kare, T-testi analizlerinden yararlanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, davranışsal finans eğilim düzey/leri ile hisse senedi, vadeli mevduat ve yatırım fonu tercihleri arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca tutuculuk ve temsiliyet eğilimleri ile hisse senedi tercihleri; çapalama ve kendine atfetme eğilimleri ile yatırım fonu tercihleri; kontrol yanılsaması ile hazine bonosu tercihleri arasında anlamlı ilişki elde edilmiştir. Demografik özellikler açısından ise cinsiyet ile sürü davranışı, aşırı iyimserlik ve aşina olma eğilimleri; medeni durum ile sürü davranışı ve kendine atfetme eğilimleri; yaş grupları ile tutuculuk, kendine atfetme, aşırı güven ve aşırı iyimserlik; eğitim düzeyi ile kendine atfetme, kayıptan kaçınma ve zihinsel muhasebe eğilimleri; gelir düzeyi ile tutuculuk, çapalama, sürü davranışı, kendine atfetme, kayıptan kaçınma ve zihinsel muhasebe eğilimleri arasında anlamlı farklılıklar olduğu saptanmıştır.Publication Çalışanların Bakışı Açısından Verimlilik, Temel Değerler, Başarı faktörleri: Bir Alan Araştırması(İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2005) Toprak, Meral; 142274Günümüzün bilgi dünyasında, teknolojik yenilikler hız kazanmış ve yeni bir yaşam biçimi kurulmaya başlamıştır. Radikal değişiklik, buluşçuluk sözcükleri işletme literatüründe sıkça duyulmaktadır. İnternetin ve iletişimin gelişmesi, hukukun bu değişime ayak uydurma çabalan, ahlak/etik kavramının yeniden gündeme gelmesi sonucunu doğurmuştur. Rekabet, kuruluşları müşteri odaklı olmaya zorlamaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki artan refah düzeyi ise insanları yeni arayışlara yöneltmekte, eğlence sektörü giderek yükselmekte, estetik arayışlardan ve toplam yaşam kalitesinden söz edilmektedir. Bu gelişmeler ve yaşanan değişimler sanayi çağının gözde terimi olan verimlilik kavramının, yeni bir bakış açısıyla değerlendirilmesini ve yeniden tanımlanmasını gerekli kılmaktadır. Verimlilik artık bir iş kültürü, bir yaşam biçimi olarak algılanmalıdır. Günümüzde bilgi insanının verimliliği giderek önem kazanmakta ve Taylor'un beden işçisinin verimliliğinden çok daha fazla ve çeşitli alanların verimlilik tanımının içine katılmasını gerekli kılmaktadır. Yukarıdaki görüşleri test etmek amacıyla, farklı sektörde faaliyet gösteren 18 değişik kuruluştan seçilen 212 çalışanın katıldığı ve anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırma projesinde, çalışanların "verimlilik kavramını nasıl tanımladıklarına" ilişkin sorular yöneltilmiştir. Alınan yanıtların değerlendirilmesi ve geliştirilen toplam verimlilik modeli, makalenin konusunu oluşturmaktadır.Publication Covid-19 Pandemisinde Sosyal Medya Kullanımındaki Değişim Ve Dijital Pazarlama İlişkisi Üzerine Bir Analiz(2021) Çetiner, Emine Müge; Özer, Anıl; 2855İlk kez Çin’in Wuhan kentinde başlayan yeni koronavirüs (Covid-19) salgını, kısa sürede tüm dünyaya yayılmış ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da pandemi olarak ilan edilmiştir. Pandemi bağlamında bulaşıcılığın azalması için devletler ve yönetimler yeni düzenlemeler yapmışlardır. Pandemi ile sosyal hayatın sekteye uğraması, sosyal ve kültürel davranışların değişmesine yol açmıştır. Bu değişimler ve sosyal dolaşımların kısıtlanması nedeni ile de kuruluş, kurum ve ülkelerin ekonomileri hasar görmüştür. Bu süreç içerisinde yaşanan olaylar, bazı alışkanlıkların değişmesine ve yeni alışkanlıklar kazanılmasına yol açmıştır. Bu makalede, dijital pazarlama ve sosyal medya kullanım alışkanlığının değişimi 2019 ve 2020 yılları özelinde incelenmiştir. Değişen sosyal medya kullanıcı sayıları, sosyal medya platformları bazında irdelenmiştir. 2020 yılında pandemi etkisi ile insanların sosyal medya platformlarında daha fazla zaman geçirdiği, buna bağlı olarak kullanıcı sayısının arttığı anlaşılmıştır. Böylece sosyal medya platformlarının ve dijital pazarlamanın nasıl etkileneceği ve gelecekteki durumlarıyla ilgili kısa bir perspektif ortaya konmuştur. Buna göre, dijital platformların, işletmeler açısından önemli bir platform olma eğiliminin hızla arttığı ve önemli bir pazarlama tekniği olarak gelişmekte olduğu sonucuna varılmıştır.Publication Davranışsal finans açısından bilişsel çelişki, aşırı güven ve taklit ve sürü davranışları boyutlarında bireysel yatırımcı kararları üzerine bir inceleme(2019-06) Çetiner, Müge; Gökcek, Hande Ayhan; Turp Gölbaşı, Bilge; 2855Bu araştırmanın amacı, finans alanında etkilerinin nispeten yeni araştırıldığı davranışsal finans üzerinedir. Davranışsal finans, bireylerin, grupların ve kuruluşların karar alma sürecini etkileyen bilişsel ve duygusal faktörleri araştırmaktadır. Finansal kararların davranışsal ve psikolojik sonuçları ile ilgilenmekte olup, finansın çok disiplinli bir alt dalıdır. Bu araştırmada, bireysel yatırımcılar örnekleme alınmış olup ana amaç, bu yatırımcıların yatırım kararlarında sergiledikleri irrasyonel davranışları ve bu davranışların demografik değişkenlerle olan ilişkilerini incelenmektir. Tesadüfi olmayan örneklem türlerinden, kartopu örneklemesi kullanılmış olup, online anket uygulanmıştır. 13 katılımcının kontrol sorusuna verdiği “hayır” cevabı nedeniyle araştırma dışına alınmıştır ve 115 katılımcının cevapları analiz edilmiştir. Bireysel yatırımcıların, “bilişsel çelişki”, “aşırı güven” ve “taklit ve sürü davranışları” boyutlarındaki tutumları değerlendirilmiştir. Demografik ve ölçek sorularının frekans, yüzde ve ortalama değerleri tespit edilmiş, güvenilirlik analizi (Cronbach’s Alpha), normal dağılım testi ve ki-kare bağımsızlık testi uygulanmış, yorumları yapılmış ve önerilerde bulunulmuştur.Publication Davranışsal finans perspektifinden yatırımcı davranışları üzerine bir inceleme(2019-05) Çetiner, Müge; Ayhan Gökçek, Gökçek; Turp Gölbaşı, BilgeFinans kararlarının davranışsal ve psikolojik nedenleri ile ilgilenen davranışsal finans, finansın çok disiplinli bir alt dalıdır. Bu araştırmanın ana amacı, davranışsal finans açısından, bireysel yatırımcıların yatırım yaparken sergiledikleri irrasyonel davranışları ve bu davranışların demografik değişkenlerle olan bağımlılıklarını incelemektir. Online anket uygulaması ile 128 kişiye ulaşılmış, kontrol sorusuna verilen olumsuz cevap nedeniyle 115 katılımcının cevapları analize dahil edilmiştir. Yatırımcıların, “aşırı güven”, “bilişsel çelişki”, “akılsal muhasebe”, “belirsizlikten kaçınma” ile “taklit ve sürü davranışları” boyutlarında tutumları değerlendirilmiştir. Demografik ve ölçek sorularının frekans, yüzde ve ortalama değerleri tespit edilmiş, güvenilirlik analizi (Cronbach’s Alpha), normal dağılım testi ve ki-kare bağımsızlık testi uygulanarak yorumlamaları yapılmıştır. Yapılan ki-kare bağımsızlık testi sonuçları değerlendirildiğinde, akılsal muhasebe değişkeni ile yaş grupları ve cinsiyet arasında; belirsizlikten kaçınma değişkeni ile de yaş grupları ve gelir düzeyleri arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilirken, bu ilişkiler dışında kalan tüm kombinasyonlarda anlamlı ilişki tespit edilmemiştir.Publication Dijital Dönüşümün İş Modelleri Üzerindeki Etkisi(Marmara Üniversitesi, 2022) UĞUR, AYÇA; ATASEVEN, BURÇİNTeknolojik danışmanlık firması Performance Improvement Partners (2021)’in yayımladığı verilere göre günümüzde tüketicilerin %95'i ev alırken dijital kaynakları kullanmakta ve %84'ü Internet bankacılığını tercih etmektedir, bu sonuçlar bize insanların davranışlarını etkileyen teknolojik süreçlerin hızını göstermektedir. Bu konunun önemini kavrayan ve dijital dönüşümün zorunlu olduğunu anlayan işletmeler, dijital dönüşümün bir sonucu olarak yeni iş modelleri geliştirme ihtiyacının farkındadırlar. Bu çalışmanın amacı, dijital dönüşümün ve yeni iş modellerinin kavramsal olarak ne olduğunu çözmek yerine, doğru dijital dönüşüm sürecinden geçerek başarılı yeni iş modeli geliştiren uygulama örnekleri ile işletmelerde dijital dönüşümün aracılık ettiği yeni iş modellerinin yansımalarını ortaya koymaktır. Dijital dönüşümün yeni iş modelleri üzerindeki etkisini ortaya çıkarmak için ilk olarak dijital dönüşüm ve yeni iş modelleri ile ilgili nicel ve nitel çalışmalar araştırılarak, sentezlenerek ve değerlendirilerek sistematik bir literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra, doğru dijital dönüşüm sürecinden geçerek başarılı yeni iş modeli geliştiren işletme örneklerine çalışmada yer verilmiştir. Son olarak MAXQDA 2020 Analytics Pro nitel analiz programı aracılığıyla Yükseköğretim Kurulu Tez Merkezi’nde bulunan ve dijital dönüşüm ile ilgili yayımlanan 20 yüksek lisans ve doktora tezinden elde edilen veriler içerik analizi bakış açısıyla incelenmiştir. Dijital dönüşümün yeni iş modelleri üzerindeki etkisi, yapılan sistematik literatür taramasından, dijital dönüşüm sonucu başarılı yeni iş modeli geliştiren işletme örneklerinden ve tematik içerik analizinden elde edilen sonuçlar doğrultusunda açıklanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre işletmelerin başarılı olabilmeleri için geleceği ön görmeleri ve kendilerini geleceğe adapte etmeleri önerilmektedir.