Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programı / Public Law Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/86
Browse
Browsing Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programı / Public Law Master's Degree Program by Publisher "İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access Avrupa insan hakları sözleşmesinin 7. maddesi ışığında suç ve cezada kanunilik ilkesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2007-11) Sade, Ümit; Durmuş TezcanBu çalışmanın konusu Ceza Hukukunun anayasası ve evrensel nitelikte olan suç ve cezada kanunilik ilkesidir. Bu amaç için kavram olarak ilkenin açıklanması, tarihsel süreç, karşılaştırmalı hukukta ilkenin görünümü, Türk Hukukunda ilkenin gelişimi, ilkeye yönelik eleştiriler, AİHS ilkenin düzenlenişi, Uluslararası Ceza Hukukunda ilkenin düzenlenişi, ilkenin unsurları, ilkeye ilişkin ulusal ve uluslararası yargı içtihatları, ilkenin ceza hukuku ile ilgili diğer hukuk dallarında görünümü araştırılmıştır. Hedef suç ve cezada kanunilik ilkesi denince ne anlaşılması gerektiğinin araştırılmasıdır. Araştırma, suç ve ceza kanunilik ilkesinin anayasal bir ilke olduğunu ve ceza hukukunun en temel konusu olduğunu, ceza hâkimin önüne gelen somut olayda ilk önce eylemin suç olarak düzenlenip düzenlenmediğini araştırmak olduğunu, ilkenin yargı kararlarında uygulamasının neler olduğunu tartışmayı ve uygulayıcıya bu konuda ışık tutmayı amaçlamıştır. Bu gerçekleştirirken yazılmış bilimsel eserler, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatları irdelenmiş, ilkenin ceza hukuku ile ilgili yansıdığı diğer alanlara özet halinde değinilmiştir. Bu çalışma, suç ve cezada kanunilik ilkesinin uzun tarihsel süreçten geçerek bugünkü anlamını kazandığını, ceza hukukunun özü ve omurgası olduğunu, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olduğunu, ulusal ve uluslararası hukukta yargı denetimi ile güvence altında olduğunu, ceza hukuku ile bağlantılı diğer alanlara da yayıldığını ve uygulanmaya başladığını, Uluslararası Ceza Hukuku'nun da temel ilkesi haline geldiğini göstermiştir. Amaç insan haklarına saygılı, insanların kendilerini hukuki güven içerisinde hissettikleri bir hukuk düzeninin oluşturulmasıdır.Publication Open Access İdari yargıda iptal kararlarının sonuçları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-08) Altınok, Elif; Tayfun AkgünerHazırlamış olduğumuz bu yükseklisans tez çalışmamızın konusu, “idari yargıda iptal kararlarının sonuçları”dır. Bilindiği gibi hukuk devletinin geçerli olduğu bir ülkede, idare edilenlerin, kamu gücü ile donatılmış idare karşısında, tek korunma yolu, hukuka aykırı olduğu mahkemece tespit edilmiş idari işlemlere ilişkin yargı kararlarının, idarece uygulanmasıdır. İdarenin yapmış olduğu tek taraflı, kesin ve yürütülmesi zorunlu ve yapıldıkları an hukuka uygunluk karinesinden yararlanan, yani hukuka uygun olduğu kabul edilen işlemleri karşısında, bu işlemlerin muhattapları açısından, hukuka aykırı olmaları halinde meydana gelen zararların ortadan kaldırılması ya da en azından meydana gelen zararların bir bölümünün giderilmesi için tek yol bu işlemlerin iptalini gerçekleştirme aracı olan, mahkemelerce verilen iptal kararlarıdır. Ancak bu kararların sadece mahkemelerce verilmesi yeterli değildir. Burada önemli olan, verilen kararların gereğinin idarece yerine getirilmesidir. Aksi takdirde, hukuk devleti ilkesinin en önemli unsuru olan, idarenin yargı kararlarına uyma zorunluluğu zedelenmiş olur. Bugün uygulamada, hala idarenin, yürütmenin durdurulması kararlarını ve ilk derece mahkemelerince verilen iptal kararlarını henüz kesinleşmediği gerekçesiyle yerine getirmediği, hatta bazen uygulamakla birlikte, akabinde bu kararın içini boşaltacak yeni işlemler yaptığı ve fiilen uygularken aslen uygulamadığı görülmektedir. Böylece idare, İdari Yargılama Usulü Kanununun “Kararların Sonuçları” başlıklı (28)’inci maddesini ihlal etmektedir. Konuyla yakın ilgisi olması nedeniyle, bu çalışmada, sadece iptal kararlarının sonuçları irdelenmekle yetinilmeyip aynı zamanda kararların uygulanmaması halinde sorumluluk konusuna da kısaca değinilmiştir.Publication Open Access Kamulaştırmada bedel tespiti(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-10) Pehlivan, Cihan; Oğuz Sancakdar1982 Anayasası herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğunu belirtmekle beraber, mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla sınırlanabileceğini de öngörmüştür. (m. 35) Bu çerçevede, özünde kamu yararı bulunan kamulaştırma işlemi, bireyin yasalarla güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına doğrudan bir müdahale niteliği taşımaktadır. Kamulaştırma işlemi ile idare, ihtiyacı bulunduğu özel mülkiyetteki taşınmaz malı temin etmek için, özel mülkiyete tabi taşınmazı kamuya ilişkin mal statüsüne dahil eder. Kamulaştırma işlemi, kamu yararının özel mülkiyet hakkına üstün geldiğini gösteren en önemli örneklerdendir. Ancak unutulmamalıdır ki kamulaştırma, ülkemizde Anayasa ve yasalarla öngörülmüş, hukuki ve meşru bir yoldur. Bu nedenle kamulaştırmanın yapıldığı durumlarda, mülkiyet hakkının sahibine tanıdığı istihkak davası, el atmanın önlenmesi gibi hukuki imkanlara başvurulamaz. Kamulaştırma, mülkiyet hakkını sınırladığından hukuksal açıdan yerine getirilmesi zorunlu olan sıkı şekil şartlarına ve kurallarına tabi kılınmıştır. Özel mülkiyetin ve mülkiyet hakkının sağladığı geniş yetkilerin ortadan kalkması gibi bir sonuç doğduğu için, mülkiyet hakkını elinde bulunduran açısından bir mağduriyetin doğacağı muhakkaktır. İşte bu bağlamda, uğranılan veya ileride doğabilecek olan bir mağduriyeti gidermek adına, kamulaştırma işleminin, içeriği itibariyle en önemli noktalarından birisi olan bedel tespiti, işlemle ilgili hukuki uyuşmazlıklar ile bilimsel ve teorik tartışmaların merkezi konumundadır. Bedel tespitinin bu denli hayati bir konumda bulunmasının nedenini, tespitin yapılması usullerindeki çeşitlilikte aramak gerekir. Gerçekten de, kamulaştırma işleminde tek bir bedel tespit usulü bulunmamakta, konuya göre kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin usuller farklılık arz etmektedir. 2 Kamulaştırma bedelinin tespiti hususu, kamulaştırma işleminin hem ilgili kuruluş, hem de taşınmazları kamulaştırılacak olan malikler bakımından son derece önemlidir. Özellikle taşınmazı üzerindeki mülkiyet hakkı, bir zorla el atma hareketiyle elinden alınan mal sahibinin, zorla el atma nedeniyle uğradığı zararın hukuka ve hakkaniyete göre tazmin edilmemesi veya öngörülenden daha geç bir zamanda tazmin edilebilmesi durumunun, kamu vicdanı üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı şüphesizdir. Bu nedenle, kamulaştırılacak taşınmaza, günün şartlarına göre tutarlı, geçerli ve de adil bir bedelin takdir edilmesi gerekmektedir. Bedelin tespitinde başlıca gayrimenkulun alt yapı durumu, arsanın değeri, tarım arazisi olup olmaması, ağacın meyveli olup olmaması gibi hususlar başta olmak üzere objektif, subjektif ve karma yöntemlerden yararlanılmaktadır. Anılan kriterlerin, gerek kamulaştırmayı yapacak olan idarenin bünyesinde kurulan kıymet takdir komisyonunca, gerekse de bedel üzerinde uyuşmazlık söz konusu olursa ve bu uyuşmazlık mahkemeye intikal ettiğinde mahkeme safhasında yapılacak bedel tespitinde gözetilmesi son derece önemlidir. Son derece hassas bir konu olan “ Kamulaştırma Bedelinin ”, nasıl bir yöntem ve usul izlenerek tespit edileceği, bedel üzerinde hangi etkenlerin rol oynadığı hususları üzerinde yoğunlaştığımız çalışmamızın kısmen de olsa bir ihtiyacı karşıladığı oranda kendimizi mutlu sayacağız.Publication Open Access Ormanların idare hukuku açısından korunması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2008-09) Bilgin, Sakine Nilüfer; Tayfun AkgünerTez çalışmasında amacımız, idare hukukunda çevre konusunun gittikçe önem kazanmasıyla, doğal kaynaklarımızdan biri olan ormanların korunmasına ilişkin hukuksal düzenlemelere idare hukuku açısından bakmak ve ormanların kamu malları arasındaki yeri doğrultusunda konuyu kamu hukuku açısından incelemektir.Publication Open Access Türk spor yönetiminde kendine özgü bir yapılanma: Türkiye Futbol Federasyonu(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı, 2007-08) Özelçi, Mustafa Aytaç; Mustafa Tayfun AkgünerTez çalışmasında amacımız, günümüz Türk spor yönetimine gelinceye kadar geçen süreçte yer alan spor örgütlerini hukuksal açıdan ve kurumsal yönden inceleyerek, Türk spor yönetiminin gelişiminin nasıl bir süreç izlediğini ortaya koymak, günümüzde ise Türk spor yönetiminde yer edinen kuruluşları özellikle Türkiye Futbol Federasyonu’nu hukuksal açıdan ayrıntılı biçimde incelemektir.