İç Mimarlık Yüksek Lisans Programı / Interior Architecture Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/4939
Browse
Browsing İç Mimarlık Yüksek Lisans Programı / Interior Architecture Master's Degree Program by Subject "Architecture"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Ekolojik mimarlık kapsamında malzeme seçiminin yerel mimarideki yeri; Geleneksel Urfa evleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2021) Çiftçi, Sümeyya Yazmacı; Erçetin, ArzuHızlı nüfus artışı ve teknolojik gelişmelerle insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik pratik çözümler geliştirilmeye çalışılmıştır. Olaya sadece " anı kurtarma" şeklinde yaklaşılarak artan konfor isteklerini karşılarken doğaya verilen zarar ve çevre tahribatı göz ardı edilmiştir. Verilen zararın geri dönülmez boyutlara ulaşmasıyla 20.yy sonlarında çeşitli kuruluş ve mimarlar bu duruma farkındalık yaratmak amacıyla sorunu uluslararası platforma taşımıştır. Araştırma kapsamında ekolojiye en fazla zararın yapı sektörünün verdiği saptanarak bu konuda çözümler üretilmesi hedeflenmiştir. Bu doğrultuda geliştirilen çözümlerin başında enerji etkin ekolojik yapıların tasarım kriterleri ve yapım sistemleriyle birlikte uygun malzeme seçimi üzerinde durularak bu alanda çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmada üç ana başlık üzerinde durulmuştur.İlk olarak ekoloji kavramı ve tarihsel süreç içerisinde göstermiş olduğu gelişim üzerine bilgiler verilmiştir. İkinci ana başlık olarak,enerji etkin yapıların ana bileşenlerinden olan yapı malzemelerinin enerji tasarrufundaki rolüne değinilerek malzemeden beklenilen temel unsurların;enerjiyi az kullanması ve verimli kullanması bunu yaparken de dayanıklığından ödün vermeyerek uzun yıllar kullanım fırsatı sunması, yapı ömrü sonlanınca da tekrar geri dönüşüm özelliğiyle doğaya kazandırılması özellikleri detaylı olarak anlatılmıştır. Son ana başlık olarak da günümüzde popilerliğini kaybeden yerel malzemelerle yapılan geleneksel yapıların ekolojik kriterleri tam olarak sağladığından tekrardan gündeme gelip inşa edilmesi gerektiği savunulmuştur. Tez kapsamında ekolojik yapı tasarım kriterlerinden belki de en önemlisi olan malzeme seçimi üzerine bilgiler verilerek geleneksel mimariyle olan ilişkisi irdelenmiştir. Alan çalışması olarak seçilen Şanlıurfa'daki geleneksel konutların; plan şemaları ,uygulama teknikleri ve kullanılan yerel malzemeleri detaylı ele alınarak ekolojik kriterleri nasıl sağladığı örnekler üzerinden açıklanmıştır. Bölüm sonunda verilen bilgiler ışığında yerel malzeme seçimiyle Şanlıurfa'nın geleneksel mimarisini yansıtan, enerjiyi doğru kullanıp, kendi kendine yetebilen ekolojik konut önerisi tasarlanmıştır.Publication Kentsel iç mekan olarak alışveriş merkezi ortak alanlarının kullanımı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2020) Özkul, Büşra; Özbek, Derya AdıgüzelGünümüz kentlerinde birey ve topluma yönelik yaşamsal faaliyetlerin hız kazanması ile bu faaliyetleri karşılayabilecek mekanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Aynı zamanda kentlileri bir araya getirerek, toplumsal paylaşıma imkan tanıyacak tesadüfi karşılaşma alanlarının da önemi artmaktadır. Bu doğrultuda kentlerde, kısa süreli işlevlere alan tanımlayacak kentsel iç mekan (urban interior) düzenlemeleri oluşturulmaktadır. Kentsel iç mekan, kentlerde toplumsal ilişkiler odağında kurgulanan yeni bir tasarım anlayışını karşılamaktadır. Kentsel iç mekan üzerine devam eden yaklaşım ve uygulamalar, bir çok tasarım disiplininden etkilenmektedir. Multidisipliner yapı ile şekillenen kentsel iç mekan kavramı, farklı mekan özellikleri ile açıklanmaktadır. Bu nedenle kentsel iç mekan özellikleri ve bu özelliklerin uygulama da nasıl karşılık bulduğunun sorgulanması, önemli görülmektedir. Ayrıca, kentsel iç mekan olarak tanımlanabilecek alanların varlığı ile bu alanların keşfi ve niteliklerinin saptanmasının gerekli kılındığı düşünülmektedir. Tez çalışmasında; kentsel iç mekan konu alınarak, tasarım ve araştırmalarda nasıl bir yol izlenildiği ve tasarıma yön verecek hangi etkenlerden yararlanıldığı incelenmektedir. Bu doğrultu da araştırma gelecekte yapılacak kentsel iç mekan tasarımları için bir stratejiler ağı ve kentsel iç mekan özelliklerinin analizi adına geliştirilecek, araştırma yöntem önerisi üzerine kurulmuştur. Araştırmada, kentsel iç mekana ait yaklaşım ve uygulamalar; kent mekanı-iç mekan, kamusal-özel, birey-toplum bağlamında değerlendirilmektedir. Literatür araştırmaları ile kentsel iç mekanı nitelendiren, geçici, deneyime dayalı, işlev kazandıran, bağlama özgü, ulaşılabilir, bireysel ve toplu kullanım olmak üzere altı farklı mekan özelliğine ulaşılmıştır. Araştırmanın bu yönde derinleştirilmesiyle kentsel iç mekanı niteleyen mekan özelliklerini destekleyerek, birbiriyle ilişkilendiren ara kavramlar tespit edilmiştir. Ara kavramlar ile kentsel iç mekanlar; dinamik, süreli kullanım, çoklu işlev, sosyal ulaşılabilirlik, fiziksel ulaşılabilirlik, bireysel deneyim, toplu deneyim, aidiyet, esnek planlama ve ihtiyaca yönelik çözüm nitelikleri ile tanımlanabilir. Kentsel iç mekan özelliklerinin saptanması ile varılan bir diğer sonuç ise kentsel iç mekanların geleneksel kamusal alanlarda, yarı kamusal alanlarda veya herhangi bir yere ait olmadan, kente eklemlenerek üç farklı şekilde bağlamın kurulduğudur. Günümüz kentlerinde yarı kamusal alanların önemi her geçen gün arttığı göz önünde bulundurularak, tez çalışmasında, bu bağlamdaki kentsel iç mekan düzenlemeleri üzerinden ilerlemektedir. Kentsel iç mekan tanımladığı öngörülen ve toplumsal paylaşıma imkan sağlayan, alışveriş merkezi ortak alan düzenlemeleri araştırma kapsamında incelenmektedir. Alışveriş merkezi ortak alanlarında, geçici oluşumlar ile deneyime dayalı işlevleri karşılayan etkinlik mekan düzenlemeleri, önemli görülerek, araştırma bu yönde sürdürülmüştür. Hedefler doğrultusunda, AVM etkinlik mekanları, kentsel iç mekan özellikleri üzerinden analiz edilmiştir. Araştırma, İstanbul'un en yoğun bölgesi olan, birbirinden farklı sosyal ve ekonomik sınıfın bir arada bulunduğu, Büyükdere-Maslak aksında yer alan Kanyon Alışveriş Merkezi, Özdilek Park İstanbul Alışveriş Merkezi ve Metrocity Alışveriş Merkezi ile sınırlandırılmaktadır. İncelemeye dahil edilen alışveriş merkezleri, günlük rutin yaşantıda kentlilerin sıkça uğradığı ortak alanlara, ana ulaşım aksına ve toplu taşımaya yakınlık nedenleri ile belirlenmiştir. Bahsi geçen AVM'lerin etkinlik düzenlemelerinin kentsel iç mekan özellikleri ve ara kavramlarına dayalı analiz ve potansiyel çözümlemeleri yapılmaktadır. Araştırma sonucunda; alışveriş merkezlerinde düzenlenen etkinlik mekanlarının; konumu, yer alma süresi, çevre ve kullanıcı bağlamının kentsel iç mekan potansiyeli ile doğrudan ilişkili olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda araştırmada, alışveriş merkezi ortak alan düzenlemeleri gibi potansiyel kentsel iç mekanların tespiti ile mekansal niteliklerinin arttırılmasına yönelik; düzenleme, tasarım ve uygulamalar için analiz yaklaşımı önerilmektedir. Anahtar Sözcükler: Kentsel İç Mekan, Alışveriş Merkezi, Kanyon AVM, Özdilek Park İstanbul AVM, Metrocity AVMPublication Restoran incelemesi üzerinden kurumsal kimlik ve marka değerini artırmada iç mekanın önemi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2020) Dökmetaş, Emel; Erçetin, ArzuKurumsal kimlik ve marka değeri oluşurken, markaya değer kazandıracak olan müşterinin, öncelikli olarak iç mekânı nasıl algıladığı ve yeme içme alışkanlıkları belirleyici olmaktadır. Algının, mekânsal algıya dönüştüğü nokta da oluşan kimlik marka değeri için önemlidir. Algısal süreç duyum duyularımızla şekillenir ve hafıza da oluşan mekânsal kurguyu kişiden kişiye değiştirerek çeşitlendirebilir. Aynı mekânda birden fazla birey bulunduğunda mekânın her bireyin üzerinde bıraktığı iz farklı olacaktır. Mekân oluşturulmadan önce belirlenen hedef kitle doğrultusunda mekân kimliği oluşturulur. Rağbet göstermesi beklenen kitlenin yemek içme alışkanlıkları, geçmişten günümüze kadar süregelen ihtiyaçları, kültür ve yaş grubu son derece önemlidir. Öncesinde bütün bunlar ele alınarak oluşturulan mekânsal tasarımın, sonrasında müşterinin mekânı tercih etme sebepleri ile uyuşması mekânın marka değeri oluşturmasına katkı sağlayacaktır. Donatıdan döşemeye, aydınlatmadan mekânsal kurguya kadar hedef kitle baz alınarak tasarım oluşturmak, mekân dili açısından bütüncül olmayı gerektirecektir. Bu yaklaşımın en küçük detaylarda bile hâkim olması, mekân kimliği açısından önemlidir. Mekânın gelen kitle de uyandırdığı his, nasıl algıladığı, mekân içerisinde kiminle ne sıklıkla ne için bulunmak istediği gibi sorular markaya yön verip, değişime veya büyümeye götürecektir. Sık gelmesi ve markayı bir üst noktaya çıkarması beklenen kitleden gelen talep ile, yapılan tasarım amacına ulaşacaktır. Bu noktada mekân algılanabilirliği, oluşturulmak istenen kimliği ile ön plana çıkacaktır. Bu çalışmada, iç mekânda algı ve kimlik etkileşimi üzerinden Kaşıbeyaz restoran zincirinin Akvaryum şubesi örneklem olarak ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Kimlik, Mekân, Algı, Mekânsal Algı, İmaj, RestoranPublication Restoran mutfaklarının ergonomik açıdan işleyişinin incelenmesi: Almanya Berlin'de restoran mutfağı örnekleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Anabilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2019) Cılız, Elif; Erçetin, ArzuYeme içme olayı insanların var oluşundan itibaren gelen bir olgudur. Bu sebepten dolayı; mutfak alanına tarih boyunca baktığımızda her zaman önemli olmaktadır. Mutfak alanı tamamen doğal bir şekilde ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkmış bir alan olmaktadır. Restoran mutfakları ise tarih boyunca birçok evrimlerden geçerek günümüze kadar gelmiştir. İlk önce hastalar için şifa olarak tercih edilen çorba ile başlayarak günümüzde insanların keyif yapmak ve sohbet etmek için tercih ettikleri, birçok türleri ve konseptleri bulunan bir alan halini almıştır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki insanlar restoran alanlarını sadece gülüp eğlendikleri, sohbet ettikleri bir oluşumdan öte, yeme-içme alanını da gördükleri için, kendilerine servis edilen yemeklerin tatlarına, hijyenini, sunumuna bakmak ile birlikte servis - alan tasarımına dikkat etmektedirler. Bu durumları iyi ya da kötü yapan maddeler ise restoran mutfağının temelinde tasarımında ergonomisinden kaynaklanmakta fakat insanlar bunun kişi bazlı olduğunu düşünmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte daha ergonomik ve pratik olmamız gerekse de tasarımcıların tasarladıkları mekanı ergonomik açıdan doğru değerlendirmesi gerekmektedir. Tasarlanan alanların daha az metrekarelerde kullanılması gerekliliği ekipmanların sıkıştırarak ve yeterli yer olmadan kullanılması kaçınılmaz gerçek olmuştur. Bu durum genel olarak az maliyet olarak düşünülse de ergonomik açıdan tasarlanmayan bir restoran mutfağı her şekilde başarısız olmak ile birlikte çalışanların sakatlanma ve yaralanması, iş akışının aksamasına, ekstra güç kullanılmasına ve hijyen sorunlarına neden olmaktadır. Bu tezde bütün restoran mutfaklarının ergonomik açıdan nasıl tasarlanması gerekliliği, restoranı daha başarılı ve sistemik bir alan olarak nasıl değerlendirilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Örnek seçilen 3 restoran mutfağı ergonomik restoran mutfağı kuralları malzeme açısından; zemin, duvar, tavan, hijyen, aydınlatma, havalandırma ve renk olarak değerlendirilmekte ayrıca tasarım açısında da alanların m2 değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu restoranlara gelen müşterilere yapılan görüşmeler sonucunda sentez yapılarak elde edilen sonuçlar değerlendirmeye katılmıştır. Ayrıca 3 adet restoran mutfağı örnek planları çizilerek ergonomik mutfak kuralları gereği olması gereken mutfak tasarımı ortaya konulmaya çalışılmıştır.Publication Sağlık yapılarında şifa bahçeleri ve günümüz hastanelerinde kullanımı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2021) Turgay, Yağmur; Usta, Gülayİnsan bulunduğu fiziksel ortamdan etkilenen bir varlıktır. Fiziksel ortamın rengi, kokusu, aydınlatması ve daha birçok özelliği insan psikolojisini etkilemektedir. Bu durum mimari tasarımları da yönlendiren bir konudur. İnsan – çevre etkileşiminden yola çıkılarak özellikle sağlık yapılarının tasarımlarına çok eski dönemlerden itibaren bu etkileşim göz önüne alınarak başlanmış, doğanın ve yeşilin iyileştirici gücü üzerinden sağlık yapılarının tasarlanması sağlanmıştır. Dünyada kökenleri antik döneme değin rastlanan, Türk tarihinde ise İslam Devletlerinden sonra özellikle Selçuklu ve Osmanlı Devleti döneminde darüşşifalar üzerinden devam eden şifa bahçeleri geleneği, sağlık yapılarının çevre unsurunun tedavi üzerindeki etkisi göz önüne alınarak sürdürülen bir gelenektir. Bu gelenek günümüzde de farklı şekillerde devam ettirilmekte olup, modern sağlık yapıları tasarımlarında da şifa bahçelerinin iyileştirici gücü göz önüne alınmaktadır. Bu çalışmada Acıbadem Altunizade Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi, Medicana Kadıköy Hastanesi ve Memorial Bahçelievler Hastanesi'nin iç ve dış tasarımları üzerinden şifa bahçelerinin modern tasarımlara uygulanma biçimi araştırılarak sonuçlarıyla sunulmuştur.Publication Tarihi endüstriyel yapılarda yeniden işlevlendirme kavramı: Samsun tütün fabrikası örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Bilim Dalı / İç Mimarlık Bilim Dalı, 2021) Halıcı, Hatice; Erçetin, ArzuYapılar insanların ihtiyaçlarını karşılamak işleviyle şekil alan kütlelerdir. Sanayi yapıları da, Endüstri Devrimiyle kendine yön bulmuş büyük ölçekli, üretim işlevli tesislerdir. Endüstri Devrimi, önemi yadsınamayacak değere sahip, insanlık tarihinin dönüm noktalarından biridir ki geleneksel küçük ölçekli, insan gücüne dayanan üretim şekli, yerini sanayi yapılarına bırakmıştır. Zamanla, teknolojideki gelişmeler başta olmak üzere, sosyo-kültürel başkalaşımlar ve ekonomik büyüme, endüstri devrimi yapılarını uzun vadede işlevsiz kılmıştır. Fiziksel olarak varlığını koruyan bu yapılar artık işlevlerini yerine getiremeyerek terk edilen, atıl kalan ölü kütlelere dönüşmüştür. Toplumsal bellekte yer ederek, kültürel ve tarihsel değer taşıyan bu yapılar, kentin yeni kültürüne adapte olabilmesi ve geçmişi gelecek nesillere aktarabilmesi adına değişime uyum sağlayarak ve aktif olarak kullanılmasını gerektirmektedir. Endüstri yapılarını koruma kavramı bilinci, zaman içerisinde var olmuş ve bu süre zarfında pek çok yapı korunamayarak yok olmuştur. Terk edilen endüstri yapılarının, yeni kent düzenlemelerinde yok sayılarak yıkılması zaman içerisinde endüstri toplumunun dikkatini çekmiş ve endüstriyel miras kavramına temel oluşturmuştur. Fiziksel ömrünü tamamlamamış bu yapılar için farklı işlevler düşünülerek yaşatılmaya çalışılmıştır. Bu aşamada birbirinden farklı disiplinler tarihi yapılara bambaşka çerçeveden bakmışlardır. Koruma kurullarının atıl kalan kültürel miras yapılarına, tarihsel değer olarak bakmaları beklenirken çoğu zaman yatırımcıların rant uğruna bu değerler yok sayılmıştır. Kullanıcısının fiziki yenilik beklentisinde ise; mimarın rolü yapıyı başkalaştırmadan korumak ve yaşatmak olmalıdır. Ölçek olarak büyük varlığa sahip bu yapılar genelde kişisel değil, kamu için dönüştürülmektedir ve yeni işlev belirlenirken en önemli kriter ekonomik getiri değil; toplumun ve bölgenin ihtiyacını karşılayacak, aynı zamanda da yapının öz benliğini koruyacak şekilde işlevlendirmek olmalıdır. Bu bağlamda tezin örnek teşkil eden konusu "Samsun Tütün Fabrikası"dır. Sadece Samsun kenti nüfusunun geçim kaynağı olarak değil; ülkenin önemli üretim tesislerindendir. Önemini ise sadece ailesel ve ulusal ekonomik getirisinden değil, toplum bellekte yer etmiş, kültürel değer taşımasından alır. Lokasyon olarak kentin önemli ulaşım ağları ve yapı kütleleri arasında; kent merkezinde konumlanan Samsun Tütün Fabrikası işlevini yitirdikten sonra sadece avlusunun otopark olarak kullanılmasının ardından, 2010 yılında bugün ki Bulvar AVM işlevini almıştır. Anahtar Sözcükler: Endüstri Devrimi, Sanayi Yapıları, Kültürel Miras, Yeniden İşlevlendirme, Samsun Tütün Fabrikası