İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü / Department of Interior Architecture and Environmental Design
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6814
Browse
Browsing İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü / Department of Interior Architecture and Environmental Design by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 81
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Algoritmik Tektonikleri Öğrenmeyi Öğrenmek(2019-06-17) GÜZELCİ, ORKAN ZEYNEL; 187152Günümüzde, bir mimarlık öğrencisi lisans öğrenimi boyunca pek çok dijital temsil, modelleme ve üretim arayüzleri ile karşılaşmaktadır.Bu dijital arayüzlerin büyük bir bölümü, öğrencilerin mezuniyetine kadar değişmekte, dönüşmektedir. Kimi arayüzler ise kullanım ömürlerini tamamlamakta, kısa süre içerisinde yerini yeni araç ve arayüzlere bırakmaktadır. Diğer yandan mimari biçimin dijital ortamda temsili, dönüştürülmesi ve üretimine ilişkin süreçler ve bunların kuramsal temelleri, dijital araçlara kıyasla daha yavaş değişmektedir. Araçların, arayüzlerin ve temsilin sürekli çeşitlenmekte olduğu bir ortamda, mimarlık öğrencilerine dijital modelleme becerilerinin hangi pedagojik yöntem ve yaklaşımlarla kazandırabileceği ise tartışmalı bir konudur. Bilgisayar destekli tasarım ve üretim araçlarının (BDT/BDÜ) yaygınlaşması, mimari biçimin temsilinden üretimine kadar geçen süreçleri dönüştürmektedir. Biçimin temsilindeki bu dönüşüm, aynı zamanda enformasyon ve bilginin temsili, işlenmesi ve yeniden kullanımı ile ilişkilidir. Bu anlamda Oxman’m (2006) da altını çizdiği gibi, son ürün olarak “biçim” yerine, süreç olarak “biçimlenme” ön plana çıkmaktadır. Dijital tasarım ise “hesaplamalı çevrelerdeki tasarımı destekleyen, enformasyon ile biçimin temsilleri arasında oluşan ilişkiler” olarak tariflenmektedir (Sass ve Oxman, 2006). Ahrens (2013) ise bu durumu, biçimin tasarımı yerine performansa dayalı dinamik ilişkileri ve etkileşimi tasarlamak olarak açıklamaktadır. Oxman (2006) dijital modelleri: bilgisayar destekli tasarım modelleri (Computer-Aided Design, CAD), biçimlenme modelleri, üretken modeller ve performans modelleri olarak ele almaktayken bu çalışma kapsamında BDT/BDÜ kavramları dijital modellerin tamamı için kullanılacaktır. Picon (2010) BDT’ın yeni krizi olarak ölçek ve tektonik konularına ilaveten malzemenin mimarlıktaki varlığının yeniden ele alınmasının ihtiyacını ortaya koymaktadır. Oxman (2006) ise enformasyonun, tasarımcıların yeni “malzemesi” olduğuna işaret etmektedir. BDT’da “ölçek” geleneksel anlamını kaybederken, mikroskobik ölçekten makroskopik ölçek daha önce olmadığı kadar iç içe geçebilmektedir. Örneğin bir maddenin bünyesinde bulunan ve çıplak gözle görünmeyen içsel ilişkilerdeki bir müdahale, madde işlenip malzemeye dönüştüğünde davranışında yapısal değişikliklere yol açabilmektedir. Picon’un (2010) da altını çizdiği gibi, madde, malzeme ve biçim araştırmalarında keşifsel yaklaşımlara, deneysel pratiği ve yeni bakış açılarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyaç mimarlık öğreniminde biçimlenme, ölçek, tektonik ilişkiler ve malzeme konularının ele alınışına yansımaktadır. Mimarlık öğreniminde BDT/BDÜ araçlarının öğrencilere sunumu konusunda aşağıda sıralanan problemlerle sıklıkla karşılaşılmaktadır: Bir beceriyi başka bir deneyime/bağlama yansıtma konusunda karşılaşılan problemler; - Yeni bir beceri kazanma sürecinde bilişsel yükün çok olmasından kaynaklanan erken vazgeçme eğilimi; - BDT/BDÜ araçlarının potansiyellerinden tasarım süreçlerinde yararlanmada yalnızca temsil amaçlı kullanılması; - Dijital model üzerindeki kontrolün kaybedilmesi; Dijital modeldeki parça-bütün ilişkisinin takip edilmemesi. Mimarlık öğreniminde bilgisayarın kullanımı konusunda kuramsal çalışmaların temelleri çok daha önceki dönemlere dayansa da, yaygın olarak kullanımı yaklaşık yirmi yıl geriye tarihlendirilebilir. Bu süreçte, BDT proje stüdyolarından ayrı dersler olarak mı ele alınacak, geleneksel proje stüdyoları ile bütünleşme arayışı güdülecek mi (Duarte ve diğ, 2012), kağıtsız-dijital stüdyo geleneksel stüdyonun yerini mi alacak (Norman, 2001), problem tabanlı öğrenme (Eilouti, 2007) yaklaşımlarıyla ele alınabilir mi ya da bilgisayar destekli üretim süreçleriyle ilişkilendirilebilir mi (Zarzycki, 2013) gibi çeşitli denemeler ve tartışmalar bulunmaktadır. BDT/BDÜ derslerinin tasarım edimi ile ilişkilenmeden ayrık olarak aktarıldığı süreçlerde, öğrenciler tasarım deneyimi ile dijital modelleme becerisini bütünleştirmekte güçlük yaşamaya devam etmeleri ve BDT/BDÜ derslerinde öğrendiklerini proje stüdyosuna yansıtmalarının uzun zaman aldığı gözlemlenmektedir. BDT/BDÜ becerisinin proje stüdyolarının içinde ve geleneksel tasarım stüdyolarının bir uzantısı olarak ele alındığı durumlarda ise, (a)hem yeni arayüzlerin becerisini edinme, (b)hem de bir tasarım problemini bağlamsal ilişkileri ile bütünlüklü olarak ele almak beklentisi öğrencilerde bilişsel yük yaratabilmektedir.Bu durum, tasarım ürünlerinin çeşitliliği ve bir tasarımın iteratif olarak geliştirmesi açısından mimari tasarım stüdyosu performansını olumsuz etkileyebilmektedir. Bunun sonucu olarak, biçimsel olarak karmaşık ancak yeterince olgunlaşmamış tasarım çözümleri sıklıkla karşılaşılmaktadır. Ya da BDT/BTÜ arayüzlerinin kullanımı, geleneksel tasarım sürecinde ortaya çıkan temsillerinin dijital karşılıklarının üretildiği araçlar olarak, temsil boyutuyla kısıtlı kalabilmektedir. Bilişsel yükün yoğun olduğu durumlarda, öğrencilerin BDT/BDÜ arayüzlerinin sunduğu olanakların potansiyellerini araştırmadan, yüzeysel bir beceri noktasında bunları öğrenmekten vazgeçmesi de sıklıkla karşılaşılan başka bir tutumdur. Matematiksel ve mantıksal modeller ve algoritmik/parametrik modelleme yaklaşımlarının kullanılması; tasarımcıların analog yöntemlerle kısıtlı zaman içerisinde hesaplamalarının olanaklı olmadığı alternatifleri de sunmakta ve tasarım sürecini zenginleştirebilmektedir. Ancak hangi işlemin geometriyi/biçimi nasıl dönüştürdüğü ve hangi ara sonuçları ortaya çıkarabileceği gibi işlem adımlarının şeffalığı ve parça-bütün ilişkisi üzerindeki farkındalık kolaylıkla kaybedilebilmektedir. Yukarıda sıralanan tespitlerden hareketle, yüksek lisans düzeyinde bir ders olan Dijital Mimari Tasarım ve Modelleme dersi, öğrencilerin dijital araçları yaratıcı kullanma becerilerini desteklemek amacıyla bir deney alanı olarak seçilmiştir. Dijital modellemenin mimarlığın bütün karmaşık ilişkilerini birlikte değil bunun yerine kendi içinde kısıtları bulunan parçalar halinde, “algoritmaları öğrenmek” hedefiyle öğretildiği “sindirilebilir küçüklükte bağlam” pedagojik modelinin 5 yarıyıl süresince uygulaması bu araştırmanın temel veri kaynağını oluşturmaktadır. Sunulan pedagojiik yöntemde, bire-çok ve çoka-çok olmak üzere iki temel model kullanılmış, modelin kısıtlamaları ve potansiyelleri tartışılmıştır.Publication Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Ülkemizde İç Aydınlatma Konusu İle İlgili Yasal Mevzuatın Değerlendirilmesi(2009) Erkin, Emre; Manav, Banu; Kutlu, Rana; Küçükdoğu, Mehmet Şener; 149217; 44251; 59581; 5839Bu çalışmada, Avrupa Birliği uyum sürecinde iç aydınlatma konusunda yürürlüğe giren TSE Standartları, yine AB uyum süreci ve Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında “aydınlatma konusu” ile ilgili mevcut yasal yapı ve düzenlemeler ele alınarak incelenmiştir. Đç aydınlatma konusundaki TSE Standartları biçim ve içerik açısından incelenmiş, konu başlıkları, yazım dili, terminoloji ve benzeri konularla ilgili mevcut duruma ilişkin saptamalar verilmiş ve konu ile ilgili öneriler getirilmiştir. Yönetmeliklerin hayata geçirilmesinde, uygulama-kullanım kılavuzları ile desteklenmelerinin gereği belirtilmiş, bu nedenle, ülkemiz koşulları esas alınarak güncellenmiş TSE Standartları’na ihtiyaç olduğu ve standartların, bina türlerine, fonksiyon-eylem tür ve alanlarına göre çeşitlendirilerek bir kullanım kılavuzu niteliğinde yayımlanmasının gerekliliği bu çalışma kapsamında tartışılmaktadır.Publication Aydınlatma Eğitim Metodolojisine İlişkin Bir Değerlendirme(2013) Kutlu, Rana; Manav, Banu; 59581; 44251Publication Aydınlatma Tasarımının Mağaza İmajı Üzerine Etkileri(2014) Kutlu, Rana; Manav, Banu; 59581; 44251Publication Aydınlatmada Nanoteknolojik Gelişmeler ve Enerji Etkin Kabuk Tasarımı(2010) Kutlu, Rana; Manav, Banu; 59581; 44251Publication Bakırın Patinası: Örneklerle Tarihsel Bir Okuma(2018-11) Evliyaoğlu, Furkan; 285374Maddesellik ve zaman ilişkisinde malzemenin yaşlanması, yani patina süreci, her malzemenin geçirdiği doğal bir süreç olarak kabul edilir. Ancak bakır, bu patina süreciyle diğer malzemelere göre hem kimyasal hem de fiziksel olarak daha farklı bir dönüşüm yaşamaktadır. Bakır geçirdiği korozyonlaşmayla birlikte yeni bir renk ve görünüme bürünmektedir. Bu dönüşüm ise bizlere, diğer malzemelerde olduğu gibi, bakırın, dolayısıyla da bakırın kullanıldığı yapının yaşı hakkında fikir vermektedir. Ancak patina sürecine yapılan müdahaleler ile yapının yaşı hakkında muğlaklıklar olabilmektedir. Bu çalışma kapsamında da bakır malzemesi özelinde patina sürecine yapılan müdahaleler ile oluşan "yenilikçi" ürünlerin yarattığı muğlaklıklar örnekler üzerinden incelenmiştir.Publication Binalarda Günışığının Etkin Kullanımı(2005) Yener, Alpin; Kutlu, Rana; 59581Publication Birbirini Yaratan Bir Triloji: Kavram-Düşünme-Tasarlama(2015) Melikoğlu Eke, Armağan Seçil; 30997Publication Biyomimikrinin İç Mimarlık Eğitiminde Yenilikçi Bir Tasarım Yaklaşımı Olarak Kullanılması(2017) KARABETÇA, ALİYE RAHŞAN; 257590Publication Cumhuriyet İle Değişen Yaşam Biçimleri Ve Yaşam Mekanları Üzerine Bir Değerlendirme(2012) Melikoğlu Eke, Armağan Seçil; 30997Publication Doğadan Esinlenmiş Tasarımlar: Tasarım Stratejisi Olarak Biyomimikri(2015) KARABETÇA, ALİYE RAHŞAN; 257590“Milyonlarca yıllık evrimden sonra, doğa neyin çalıştığını, neyin uygun olduğunu ve neyin uzun ömürlü olduğunu öğrenmiştir” (Benyus, M.J., 2013). Doğanın evrimi, birçok verimli ve etkili biyolojik mekanizmaları ortaya çıkarmıştır. Doğadan öğrenmek insanoğlunun var oluşundan beri sürdürdüğü bir gelenektir. Hayatı ve kullanılan mekânları geliştirmek için bu mekanizmaları taklit etmek, verimli ve etkili çözümler sağlayabilir, çünkü her şeyin temelinde olduğu gibi tasarımın da temelinde doğa vardır. İnsanoğlu, daha iyi çözümler yaratabilmek için her olasılığı kullanarak doğayı taklit etmiştir. Son yıllarda teknolojinin de hızlı gelişmesiyle birlikte, bu taklidi kullanma çabası önemli bir ilerleme kaydetmiştir. Bu gelişmeler, tasarımcıları doğayı basitçe taklit etmenin ötesine taşımaktadır. Aynı zamanda biyomimikri olarak da bilinen bu kopyalama-taklit sürecinin mimaride kullanılması yapılaşmış çevrenin sürdürülebilirliğini artırabilmektedir (Mazzoleni I., Price S., 2013). Bu süreçte tasarımcıların doğayı öğrenebilmesi için destek alması gereken disiplin olarak biyoloji ve biyomimikri öne çıkmaktadır. Doğanın dehasını maksimum seviyede kullanabilmek için biyoloji ve mimarlık arasında bir köprü kurulmalıdır. İki disiplin arasındaki bu etkileşimi sağlamak, doğanın icatlarının tasarım kabiliyetine dönüştürülebileceği anlamına gelmektedir. Aslında yeni olmayan ama son yıllarda oldukça popüler olan biyomimikrinin mimarlıkta ve iç mimarlıkta bir şekil kaynağı olarak değil aynı zamanda bir tasarım stratejisi olarak kullanılması sürdürülebilir tasarımların oluşmasını sağlayacaktır. Bu bildiri, biyomimikrinin bir tasarım stratejisi olarak kullanılmasıyla elde edilmiş mimari tasarımların ortaya çıkışlarını ve elde edilen yeşil enerjili eko-tasarımları anlatmaktadır.Publication Düşünmenin ve Tasarlamanın Yaratıcı Araçları(Deniz Yengin, 2019) EKE, ARMAĞAN SEÇİL MELİKOĞLUTasarlamak, yaratıcı çözümler gerektiren karmaşık bir düşünme etkinliğidir. Kişisel deneyimler,etkilenmeler, alınan eğitim ve çalışma ortaklıklarıyla beslenen bu etkinlikte, düşünmeninzenginleştirilmesi ve çeşitlenmesi yaratıcı tasarının ortaya çıkması için önemlidir. Düşünmenin,tasarımcıyla ve tasarım etkinliğinin bütünüyle ilişkili olması, düşünceyi ortaya koymak içinkullanılacak yöntemlerin ve araçların oluşturulmasında etkili olmaktadır. Buradan kaynakla çalışma;“yaratıcı düşünmenin yaratıcı tasarlamayı yarattığı bunun da çeşitli araçlarla gerçekleştiği”varsayımından yola çıkarak, mekan tasarımı etkinliği sırasında kullanılmış ve kullanılmakta olan farklıdüşünme ve tasarlama araçlarının sorgulanması üzerine yoğunlaşmaktadır. Çalışmanın amacı;düşünme ve tasarlama eylemi esnasında eskiz, maket, diyagram ve son yıllarda kullanılan haritalamagibi yaratıcı araçları irdeleyip, mekan tasarımı sürecinde kullanılabilme potansiyellerini ortayakoymak olarak belirlenmiştir.Publication Ekolojik Tasarım Kavramının Ürün Tasarım Süreci Bağlamında Helios Örneği Üzerinden İrdelenmesi(2010) Melikoğlu Eke, Armağan Seçil; 30997Publication Enerji Etkin Bina Tasarımında Gelişmiş Günışığı Sistemleri(2009) Kutlu, Rana; Yener, Alpin; 59581Publication Enerji ve Çevre Tasarımına İlişkin Sertifikalandırma Kriterlerine Göre Binalarda Yapı Donatımı(2013) Fitoz, İpek; KARABETÇA, ALİYE RAHŞAN; 115238; 257590Publication Enerjisini Etkin Kullanan Bir Bina Yapıyoruz(2012) Kutlu, Rana; 59581Publication Erken Cumhuri̇yet Dönemi̇ Saatleri̇(Deniz Yengin, 2019) ERDEM, ŞERİF TOLGAErken Cumhuriyet dönemi olarak tanımlanan 1923- 1943 yılları arasındaki 20 yıllık zaman dilimine bakıldığında toplum üzerinde köklü değişimlere yol açtığı görülür. Yeni düzene geçiş yılları olarak da isimlendirebileceğimiz bu dönem, yeniden yapılanmanın yaşandığı toparlanma yıllarıdır. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında genel olarak Neoklasik Akım kendini gösterirken, Cumhuriyetin ilanından yaşanan aydınlanma ve yenileşme olarak da tanımlayabileceğimiz 20 yıllık süreçte tüm dünyayı etkisi almış olan Art Deco akımı, Türkiye’de de Neoklasizm’in yerini almıştır. Art Deco, sosyo-kültürel ve ekonomik şartların ve gelenekselci anlayışın nedenleriyle ülkenin bütününde etkili olup, kabul görmemişse de , İstanbul ve diğer büyük kentlerde batılılaşmanın, modernleşmenin, yaşam konforunun artışının ve değişimin sembolü olarak görülerek kabul edilmiş ve gündelik hayata girmiştir. Özellikle mimarlık, sanat, iç mekan ve mobilyada etkili olan Art Deco, günlük yaşantıda kullanılan ürünler ve aksesuarlarda da, yalın ve köseli, modernleşmeyi simgeleyen çizgileriyle görülmeye başlanmıştır. Özellikle duvar ve konsol saatleri de bu modernleşmenin içinde yer almıştır. Cumhuriyet Türkiye’ sinde de; kökenleri Fatih Sultan Mehmet’in 1477 yılında Avrupa’dan saat ve saat yapabilecek ustalar getirtmesine kadar dayanan, Fatih’in Venedik’ten getirttiği mekanik saatlerin benzerlerinin 16.yüzyıldan itibaren İstanbul’daki saat ustaları tarafından yapılmaya başlanan saatlerde, Cumhuriyetin ilk yıllarında köşeli ve daha sade Art Deco çizgilerine sahip olarak değişim geçirmeye başlamışlardır. Erken Cumhuriyet döneminde, batılılaşma ve modernleşmenin simgelerinden biri olarak görülen yeni ve modern saatler Avrupa’dan getirilmeye başlamıştır. Bu çalışmada ülkemizde de kullanılan saatleri üreten önde gelen markalardan 3 tanesine genel bir bakış amaçlanmıştır.Publication Etik Kavramının Öğretilebilir ve Eğitilebilirliğinin Tasarım Eğitimi Bağlamında İrdelenmesi(2012) Melikoğlu Eke, Armağan Seçil; Yalçın, F.; 30997Publication Ev + [COVID] : COVID-19 süreci ve sonrası için konut tasarım stratejileri(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021-03) Adıgüzel Özbek, Derya; Usta, Gülay; Melikeoğlu Eke, Armağan Seçil; Gelmez Demir, Elif; Evliyaoğlu, FurkanEv + [COVID] - COVID-19 Süreci ve Sonrası için Konut Tasarım Stratejileri- çalıştay ve sergi kataloğu, ““Hayat Eve Sığar” Evi Nasıl Dönüştürecek?: COVID-19 Süreci ve Sonrası İçin Konut Tasarım Stratejileri” başlıklı, 120K623 no’lu, TÜBİTAK ARDEB 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan “COVID-19 ve Toplum: Salgının Sosyal, Beşeri ve Ekonomik Etkileri, Sorunlar ve Çözümler” başlıklı özel çağrısı kapsamında desteklenen, proje sürecinin bir parçası olarak üretilmiştir. Ev + [COVID] çalıştay ve sergi kataloğu, proje kapsamında elde edilen sonuçların tasarım önerilerine dönüştürüldüğü “Araştırmadan Tasarım Stratejisine” adımında gerçekleştirilen üç çalıştayın sürecini ve sonuç ürünlerini içermektedir. Araştırma sonuçlarına dayanılarak geliştirilen tasarım çalıştayları ile COVID-19 süreci ve sonrasında insanların konut beklentileri ve talepleri ön görülerek, mevcut konutların kullanım olanakları ve yeni yapılacak konutlar için tasarım stratejileri geliştirilmiştir. Çalıştaylar, online platformlar aracılığıyla lisans ve yüksek lisans seçmeli derslerinde gerçekleştirilmiştir. İlgili derslerde, yürütücüler ve katılımcılar arasında etkileşime ve diyaloğa açık stüdyo deneyimi çevrimiçi platformlara taşınarak seçmeli dersler için yeni bir eğitim yaklaşımı ortaya konmuştur. Ayrıca, öğrenciler, güncel bir sorunda gerçek kullanıcı taleplerinin yer aldığı araştırma sonuçlarını analiz ederek tasarım fikri geliştirmeyi deneyimlemişlerdir. Böylece tasarım eğitimi açısından verimli ve üretken bir ortam yaratılırken, profesyonellere uygulamada faydalanabilecekleri rehber niteliği taşıyan öneriler geliştirilmiştir. Araştırmadan tasarım stratejisine uzanan çalıştay sürecine katılan ve katkı koyan sevgili öğrenci katılımcılarımıza, çalıştayın duyurulması ve kamuoyu ile paylaşılmasına www.iku.edu.tr üzerinden, çalıştay sürecinin CATS sistemi aracılığı ile gerçekleşmesine imkan sağlayan İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörlüğü’ne, nicel ve nitel araştırma sürecine destek veren değerli katılımcılarımıza, proje sürecinde yapılan anket çalışmasının, İstanbul’da yaşayan katılımcılarla paylaşılmasına katkı veren, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İstanbul ilçe belediyelerine, projeye verdikleri destek için TÜBİTAK’a şahsım ve proje ekibi adına teşekkürlerimi sunarımPublication Farklı Üniversitelerde Tasarım Stüdyosu Eğitimi: Fachhochschule Coburg-Karadeniz Teknik Üniversitesi İç Mimarlık Bölümleri Örneği(2007) Çelik, G. İ.; Melikoğlu Eke, Armağan Seçil; 30997