Dayanıklı ve Sürdürülebilir Kentsel Oluşumda Yapılı Çevrenin Önemi ve Mimari Tasarımın Rolü: İzmir Örneği

dc.contributor.advisorNeslihan Dostoğlu
dc.contributor.authorPALAS, ECE
dc.date.accessioned2024-01-10T08:00:44Z
dc.date.available2024-01-10T08:00:44Z
dc.date.issued2023
dc.description▪ Yüksek lisans tezi.
dc.description.abstractDoğa, eski çağlardan itibaren, insanların hayatta kalabilmesi için kaynaklar sunan ve yaşamın devamlılığı için gerekli olan temel ihtiyaçları bizlere sağlayan bir yaşam alanı olmasına rağmen, insanların çevreye verdikleri zararın giderek artması nedeniyle, günümüzde geri dönülemez düzeyde tahribatlara maruz kalmış ve kendini yenileme özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Geçmiş dönemlerde insanlar, ihtiyaçları ölçüsünde enerji ve kaynak kullanarak, doğa ile uyumlu yaşamıştır. Çevre sorunlarının artmaya başladığı Sanayi Devrimi'nin öncesinde, nüfusun büyük bölümünün kırsal alanlarda yaşaması, kentlerdeki nüfus yoğunluğuna bağlı düzensiz büyümenin ve doğa tahribatlarının önüne geçmiştir. Sanayi Devrimi sonrasında, fabrikaların kurulması, zararlı atıkların oluşması, nüfusun hızla artması, teknolojik gelişmeler, kentlerin kontrolsüz büyümesi, kent çeperlerine doğru yapılaşmanın yayılması, enerji ve kaynak kullanımının artması vb. etkenler, doğa tahribatlarını üst seviyeye çıkarmıştır. Günümüzde, küresel bir problem haline gelen iklim değişikliğine neden olan faktörlerin başında, dünya nüfusunun büyük bölümünün yaşadığı kentler gösterilmektedir. Hızlı ve düzensiz kentleşme, çevre problemlerini ortaya çıkararak, küresel ısınmayı ve iklim değişikliğini tetiklemiştir. Doğal çevreye zarar verilerek kentsel büyümenin sağlanması, aynı zamanda doğal afetlere karşı dayanıklılığının azalmasına da neden olarak, kentlerin sürdürülebilirliğini kaybetmesine neden olmuştur. Bu tez çalışmasında, iklime ve doğal afetlere karşı dayanıklı yaşam alanlarının oluşturulması ve gelecek nesillere bu yaşam alanlarının sağlıklı bir şekilde aktarılması için yapılması gerekenler ve bu kapsamda dünya genelinde alınan önlemler değerlendirilmiştir. Kentlerde, çevreye verilen zararın ortaya çıkardığı doğa tahribatlarının yanında, ekonomik ve sosyal problemler de oluşmaya başlamıştır. Tez çalışmasında, İzmir kentinin genel özellikleri, çevre problemleri, afet tehlikeleri ve risk düzeyleri ele alınarak, bu sorunlarla mücadele kapsamında geliştirilen plan ve projelerin, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, İzmir'de sürdürülebilir özellikleri ile tanıtılan 3 adet konut projesi incelenerek, yapılarda sürdürülebilir niteliklerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Tez kapsamında hazırlanan anket çalışması ile, İzmir'de sürdürülebilir nitelikte yapıların yaygınlaşmasında önemli rolü olan mimarların, sürdürülebilirlik ile ilişkilerinin ortaya konması ve sürdürülebilirlik kriterlerini tasarımlarında kullanma derecelerinin öğrenilmesi, bu çalışmanın esas amacını oluşturmuştur. Anket çalışmasında, sürdürülebilir yapıların oluşturulmasında mimarların yaşadığı sıkıntıların, farklı görüşlerin ve tasarımlarında kullanma düzeylerinin belirlenmesi ve ileride bu kapsamda yapılabilecek bir çalışma için, örnek model oluşturması hedeflenmiştir. Çalışmada, nitel ve nicel olmak üzere iki farklı yöntem kullanılmıştır. Tezin kuramsal altyapısının oluşturulmasında, literatür tarama yoluyla, yorumlayıcı yaklaşıma dayanan nitel araştırma yönteminden yararlanılmıştır. Tez kapsamında İzmir'de sürdürülebilir nitelikte örnek olarak incelenen konut projelerinin mimarlarıyla yapılan görüşmeler ve literatür taraması sonucunda oluşturulan sorular, nicel araştırma yönteminden yararlanılarak, anket çalışması yoluyla katılımcıya uygulanmış ve istatistiksel veri hesapları yapılmıştır. Anket çalışması için soruların hazırlanma aşamasında nitel araştırma yönteminden, çalışmanın uygulanması ve analiz edilmesi aşamasında ise nicel araştırma yönteminden yararlanılarak, iki farklı yöntem bir arada kullanılmıştır. Tez çalışmasında, dayanıklı ve sürdürülebilir kent modeli kapsamında incelenen İzmir'in, sahip olduğu doğal ve kültürel güzellikleri, ılıman iklimi, yenilenebilir enerji kaynakları, biyolojik çeşitliliği sayesinde bir turizm kenti olmasına rağmen, düzensiz kentsel büyüme nedeniyle ortaya çıkmaya başlayan çevre problemleri incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, kentin çevre problemlerinin başında, yeşil alan oranının azlığı, yapı stokunun depreme dayanıksız olması, körfez kirliliği, kıyı şeridinin yoğun yapılaşma etkisiyle zarar görmesi, gecekondu sorunu, altyapı problemleri, gürültü ve hava kirliliği, temiz suyun azalması, düzensiz yapılaşmanın getirdiği olumsuz etkilerin bulunduğu anlaşılmıştır. Araştırmalara göre, İzmir kenti için iklim değişikliğine bağlı oluşabilecek tehlikeler arasında en yüksek risk düzeyinde, aşırı ısı, aşırı yağış, taşkınlar, kuraklık, toprak kaymaları ve orman yangınlarının olduğu elde edilen bulgular arasındadır. Aynı zamanda, ''İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı'' verilerine göre, İzmir kentinde en çok can ve mal kaybı yaratacağı düşünülen afetlerin başında deprem tehlikesinin yer aldığı bilgisine ulaşılmıştır. Tüm bu risklere karşı, iklim değişikliğine ve doğal afetlere dayanıklı ve sürdürülebilir kentleşme yolunda İzmir kentinin başlatmış olduğu plan ve projeler incelenmiş, bu kapsamda ''Yeşil Şehir Eylem Planı'' ve ''Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı'' dahilindeki sürdürülebilir uygulamalar ortaya konmuştur. İzmir kentinin, sürdürülebilir kalkınma stratejileri ile Avrupa Birliği tarafından hibe desteği alarak desteklendiği projelerin gerçek anlamda uygulanması ile sürdürülebilir kentleşme yolunda önemli gelişim sağlayabileceği sonucuna ulaşılmıştır. İzmir için hazırlanan eylem planlarında, kentin çevre problemlerine karşı geliştirilen çözüm önerileri değerlendirilmiş ve elde edilen bulgular doğrultusunda, sera gazı emisyonlarının azaltılması amacıyla yapı stoku üzerine çalışmalar yapılmasına yönelik maddelerin önemi vurgulanmıştır. Bu kapsamda, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik kavramları çerçevesinde, İzmir kentinde örnek olarak seçilen konut projeleri incelemesinde, sürdürülebilir yapıların ağırlıklı olarak çevresel kriterlerini değerlendiren yeşil bina sertifika sistemleri uygulamaları ele alınmış, aynı zamanda sosyal ve ekonomik çevresel sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Yapılan literatür araştırması doğrultusunda, bir yapının sürdürülebilirliğinin ölçülmesinde yeşil bina sertifika sistemlerinin ön plana çıktığı, ancak sertifika sistemlerinin ağırlıklı olarak yapıların çevresel etkilerinin azaltılmasına yönelik uygulamalar içerdiği, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğin sağlanmasında daha geniş kapsamlı çalışmaların gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada, İzmir kentinin, afetlere ve iklim değişikliğine dayanıklılığının ve sürdürülebilirliğinin artırılması için, öncelikle yapıların çevresel etkilerinin azaltılmasının gerekli olduğu ve bu kapsamda mimari tasarımın ve dolayısıyla mimarların rolünün önemi ortaya konmuştur. Bu kapsamda, İzmir kentindeki sürdürülebilir yapıların yaygınlaşmasında büyük rolü olan, büro tescil sahibi mimarlara yönelik yapılan anket çalışması ile, mimarların tasarımda sürdürülebilirlik kriterlerini kullanma seviyelerinin ölçülmesi hedeflenmiş ve toplanan veriler istatistiksel analiz yöntemleriyle incelenmiştir.tr
dc.identifier.tezno810599
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11413/8948
dc.language.isotr
dc.publisherİstanbul Kültür Üniversitesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectDayanıklı ve Sürdürülebilir Kent
dc.subjectMimari Tasarım ve Sürdürülebilirlik
dc.subjectSürdürülebilir Kent İzmir
dc.subjectİklime ve Afetlere Dayanıklı Kent Modeli
dc.titleDayanıklı ve Sürdürülebilir Kentsel Oluşumda Yapılı Çevrenin Önemi ve Mimari Tasarımın Rolü: İzmir Örneğitr
dc.typemasterThesis
local.journal.endpage316

Files

Original bundle

Now showing 1 - 1 of 1
Loading...
Thumbnail Image
Name:
↓ Tam Metin/Full Text
Size:
7.86 MB
Format:
Adobe Portable Document Format

License bundle

Now showing 1 - 1 of 1
No Thumbnail Available
Name:
license.txt
Size:
1.81 KB
Format:
Item-specific license agreed upon to submission
Description: