Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 1268
- Results Per Page
- Sort Options
Item Open Access 1. Dış Ticaret Zirvesi: “Uluslararası Ticarette 100 Yılın Mirası ve Sürdürülebilir Gelecek Vizyonu”: Konferans Özet Kitapçığı(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2024) Kolektif; ed., Çiğdem Kaya; ed., Nebile Korucu Gümüşoğlu; ed., Namıka Elif KüçükItem Open Access 10. Aile İşletmeleri Kongresi: Bildiriler Kitabı(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2024) Kolektif; ed., Mahmut Paksoy; ed., Didem Kayalıdereden; ed., Mustafa BekmezciItem Open Access 10. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi Bildiriler Kitabı, (Özet/Tam Metin)(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) Kolektif; ed., Emine Müge Çetiner; ed., Andaç Toksoy; ed., Tuğçe Kumral YürekItem Open Access 11. KOBİ’ler ve Verimlilik Kongresi Bildiri Kitabı: “Yüksek Teknoloji ve Dijitalleşme, KOBİ’lere Yarattığı Fırsatlar”(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2024) Kolektif; ed., Müge Çetiner; ed., Andaç ToksoyItem Open Access 16. Ulusal Okul Öncesi Öğretmenliği Öğrenci Kongresi-Bildiri Özet Kitabı(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2024) Kolektif; ed., Sevcan Yağan; ed., Mehmet Toran; ed., Emine Hande Aydos; ed., Ebru Aydın Yüksel; ed., Gül Demir; ed., İpek ÖztürkPublication Open Access 1923-1980 Yılları Arasında Kadınlar Tarafından Çıkarılan Dergiler(Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, 2024) YILDIRIM, TANER; Çelik, Yakup29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte gelişen toplumsal eşitlik fikri ve toplumun farklı katmanları arasındaki bütünleşme düşünceleri ve bu doğrultuda yapılan çalışmalar neticesinde Türk kadını da her alanda kendini göstermiştir. Bundan dolayı bilimden sanata, ekonomiden sanayiye, eğitimden kültürel faaliyetlere, spordan ziraata kadar geniş bir sahada Türk kadınının izi görülmeye başlanmıştır. Yayımlandığı döneme ayna tutan dergiler, cumhuriyetten sonra kadınların nazariyesi ile çıkmış ve olayların kadın gözüyle görülmesini sağlamıştır. Makalemizin konusunu 29 Ekim 1923 tarihinden sonra cumhuriyetin kadınları tarafından çıkarılmış olan dergiler oluşturmaktadır. 1923-1980 yılları arasına temas edilecek olan bu çalışmada Adımlar, Fikirler, Yeni Yayınlar, Tarla, Şiir Sanatı ve Türk Çocukları ele alınacak olan dergilerdir. Farklı sahalar hakkında yayımlanmış olan bu dergilerde kadınların pek çok konuya hâkim oldukları tespit edilmeye çalışılacaktır. Ele alınan yayınların değişik görüşleri barındırmasına ve çeşitli türleri ihtiva etmesine özen gösterilecek ve bu sayede cumhuriyetin kazanımları neticesinde kadınların her konuda ve her görüşte dergi çıkarabildiği açıklanmaya çalışılacaktır.Publication Open Access 1945-2020 yılları arasında mimar-kimlik ilişkisinin sorgulanması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Öz, Çağla; Yazıcı, Yasemin Erkan1945 yılı itibariyle mimari akımlara eklenen modernizm ve 2020 yılında kendini gösteren yeni yönelimler arasındaki dönemde; teknolojik gelişmelerin yansıması, disiplinler arası etkileşimler, küresel dünyanın değişen değerleri ve ortaya çıkan akımların sınırlarının belirsizleşmesi tasarımların çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Hızla gelişen dünya içerisinde tasarlama yeteneğinin boyut kazanmasına ve rasyonel biçimde kullanılmasına aracılık edecek materyal ile tekniklerin gelişme göstermesi mimarlık disiplini içerisinde yer alan kişilerin de özgünlük elde etmesine sebebiyet vermiştir. Bir yapının yalnızca bir yapı olduğunu ya da sanat olduğunu anlamlandırabilmek, gözlemlenen yapının içerisinde bulunan birikim ve estetiğe dayanmaktadır. Bu doğrultuda yapıya sanatsallık kazandırma görevini üstlenen mimar; sorumluluğunu süreç içerisinde ilerleme kaydetmesine bağlı olarak, rasyonel sınırlar çerçevesinde ustalıkla özgürleşmesiyle meydana getirdiği kimliği üzerinden somutlaştırmaktadır. 1945 – 2020 yıllarında meslek hayatını aktif bir şekilde sürdüren mimarlar da belli bir kimlik kazanımı için çeşitli süreçlerden geçmiş olup, bu süreçler neticesinde az sayıda mimarın herkesçe kabul gören kimliği oluşmuştur. Genel kabule somutluk kazandırmak amacıyla bu çalışmada mimarlık ödülleri kilit nokta özelliği taşımaktadır. Başlıca amacı yapılan çalışmaları yetenek, vizyon ve bağlılığın birleşimi açısından değerlendirip, yaşayan mimarları onurlandırmak, mimarlık sanatıyla insanlığa ve yapılı çevreye tutarlı, önemli katkılar sağlamak olan ödüller, çakışma yöntemi ile tez çalışmasında incelenecek isimlerin belirlenmesine aracılık etmektedir. Bu çalışmanın genel çerçevede amacı; belirlenen isimler doğrultusunda mimarların kimlik kazanım süreçlerini ortaya çıkarmak, mimari kimliği tanımlayan kodları - kavramları somutlaştırmaktır. İncelenen isimler üzerinden yapılan literatür araştırması başlığı altında; eskiz taraması, yaşam kesitleri, kaleme aldıkları ve adlarına yazılan kitaplar/makaleler, söylenen sözler - tanımlanış biçimleri ve şirketlerine ait web siteleri ile mimar kimlik ilişkisi sorgulanıp, bilinirlik kazanmış mimarın tanımı yapılmaya çalışılmaktadır.Publication Open Access 2,5-5 Yaş Arası Çocuklarda Türkçe Edinimlerin Biçimsözdizimsel Çözümlemeleri(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) GÜVENEK, EMİNE SERAP; Hacı Ömer KarpuzBu tezde 2,5-5 yaş arası çocukların Türkçe edinimlerinin biçimsözdizimsel incelemesi yapılmaya çalışılmıştır. Örneklemde Edirne ili içerisindeki altı kreş ve gündüz bakımevi ve yakın çevredeki çocuklardan seçilen 151 çocuktan derlenen veriler kullanılmıştır. Tez metni Giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde tezin konusu, amacı, araştırma soruları ile tezin evreni ve örneklemi açıklanmış, veri toplama yöntemi ve tezin değişkenlerine değinilmiştir. Birinci ana bölümde çocuğun gelişim ilkeleri ve dönemleri, çocukta dilin oluşum aşamaları ve sözcük öğrenme yöntemleri yer almaktadır. İkinci ana bölümde dil-düşünce gerçekliği, somut ve soyut algı açıklandıktan sonra çocuklardaki birtakım gramatikal özelliklere ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Son bölüm olan üçüncü kısımda ise Türkçenin öbek yapısı, cümlenin derin ve yüzey yapısı, cümle çözümleme yöntemleri açıklanmış ve sonrasında örneklem metninden seçilen örnekler ışığında çocuklardan elde edilen cümleler biçimsözdizimsel bir yöntemle analiz edilmiştir. Değerlendirme kısmında ise, 2,5-5 yaş arasında ana dilleri Türkçe olan çocuklarda dilin ulamsal gerçekliği ve tüm aşamaları parçadan bütüne dil bilimsel metotlarla; çocuklardaki dilsel kullanımlar yaş aralığına göre tasnif edilmiş ve yaşsal farklılıklar üzerinden karşılaştırmalı olarak elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Örneklem metnindeki niceliksel veriler maddeler şeklinde verilmiş, tespitler istatistiklerle desteklenmiştir. Sonuç bölümünde kelimelerin oluşumu, morfolojik yapıların ilerleme aşaması ve sıklığı, son olarak da kullanılan sentaks yapıları biçimsözdizimsel bir çözümleme ile ortaya konularak varılan sonuçlar, 21 madde altında değerlendirilmiştir.Publication Open Access 20. Yüzyıl Konutlarında İç - Dış Kavramının Görsel Temsilleri Üzerinden İncelenmesi(Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2021) KARAARSLAN, SETENAY; YAZICI, YASEMİN ERKANMimaride iç ve dış diyalektiği yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için bir gereklilik olmuş olup 20.yüzyıl konutlarında iç-dış ilişkisinde farklı düşünceler ortaya konmuştur. Bu ilişki mimarların görsel temsillerine de yansımıştır. Görsel temsiller, modernizmin ve postmodernizmin dönemsel farklılıklarını yorumlamak için önemli veriler sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, mimarların iç-dış kavramı üzerine görsel temsillerini irdelemek ve mekân-temsil ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışma yöntemi olarak, temsilin kırılma noktaları dikkate alınarak belirlenen üç dönem aralığından seçilen 6 konut örneği ve mimarların bu konutların tasarım süreçlerinde kullandığı görsel temsil araçları arasında niteliksel karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Ayrıca, dönemsel incelemeler yapılırken, mimari söylemler, söylem ve pratik ilişkisi ile yapıya ilişkin metinsel ve görsel anlatının mekânsal karşılıkları incelenmiştir. Çalışma sonucunda, mimarların görsel temsil biçimleriyle iletmek istedikleri anlamlar, bu temsillerle iç-dış ilişkisinin farklı dönemlerde nasıl vurgulandığı ortaya koyulmuş ve iç-dış ilişkisine ait yaklaşımlarının altında çeşitli alt düşüncelerin olduğu görülmüştür.Item Open Access 20. Yüzyıl Mimarlık Ortamında İç-Dış İlişkisi Kavramının Dönüşümü(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) KARAARSLAN, SETENAY; Yasemin Erkan YazıcıMimarinin hikâyesi iç ve dış mekânı ayıran bir sınır yaratılması ile başlar. Mimaride iç ve dış diyalektiği ise yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için gereklilik olmuştur. 20. yüzyıl mimarlık ortamında iç-dış ilişkisi üzerine farklı düşünceler ortaya konmuş ve mimarlar bu ikili ilişkiyi, insanın talebine uygun bir şekilde yanıt vermek amacıyla birçok yöntem ve formla ifade etmişlerdir. Bu nedenle, bu diyalektik arasındaki bağlantıyı kavramak, mimarların doğru bir iç-dış mekân ilişkisi kurmasını desteklemektedir. Konutlar ise insan yaşamıyla doğrudan ilgilidir; büyük ve korumasız dış dünyadan ayrılan güvenli bir iç mekân yaratma görevini üstlenirler. Dolayısıyla bu tez, iç-dış ilişkisinin en belirgin görüldüğü yapılar olan konutlara odaklanmıştır. Aynı zamanda, çeşitli tasarım yaklaşımlarıyla kurulan iç-dış mekân ilişkisi, eleştirel bir yaklaşımla ele alınmıştır ve 20. yüzyılın iç-dış bütünlüğü, kopması, karmaşıklığı gibi kavramları yeniden değerlendirilmiştir. Bu ifadelere ek olarak, bu tez iç ve dış mekânı iki karşıt olarak konumlandırmaktan ziyade birbirleriyle çeşitli yollarla kurdukları ilişkilerin önemini vurgulayan yeni bir yorum getirmeye çalışmıştır. Çalışmanın tarihsel ve teorik arka planı, yalnızca kırılma noktalarını ifade etmekle kalmaz, çalışmanın ortaya koyduğu sorunsalları da aydınlatmayı amaçlar. Tez 20. yüzyıl mimarlığını üç çerçevede ele almıştır. Bunlar: 1900-1944 yılları arası erken 20. yüzyıl mimarlığı, 1945-1969 yılları arası İkinci Dünya Savaşı sonrası mimarlık yaklaşımları ve 1970-2000 yılları arası yeni mimarlık arayışlarıdır. 1945-1969 dönemi, modern dönemden postmodern döneme bir geçişi simgelediği gibi iç ve dış mekân ilişkilerinde de dönüşümün başladığı dönem niteliğini taşır. Bununla beraber, 20. yüzyıl genelinde, iç-dış bütünlüğü ve iç-dış kopması/karmaşası gibi genelleşen sınıflandırmaların altında çeşitli alt yaklaşımlarının olduğu tezin ana tartışma konularından biri olmuştur. Dönemler arasında değişen iç-dış diyalektiğinin sebeplerini araştırmak; iç-dış ilişkisini oluşturan kompozisyon ilkelerini detaylandırmak; geçiş mekânları, sınır, iç-dış bağlantılarına odaklanmak ve iç-dış ilişkisine yönelik biçimsel ve kavramsal fikirleri tartışmak çalışmanın genel amacını oluşturmuştur. Çalışmanın yöntem bölümü, bu konuları yapılandırmak ve konutlarda iç-dış mekân ilişkilerinin nasıl oluştuğunu daha yakından incelemek için vaka çalışmalarını kullanmıştır. Seçilen örnekler, döneminin özelliklerini daha açık bir şekilde ortaya koyduğu için ikonik konutlar içinden belirlenmiştir. Bu örnekler, iç-dış ilişkisine vurgularının olması dikkate alınarak sınırlandırılmıştır. Tez, iç-dış ilişkisini mekânsal, bilişsel ve bağlamsal olmak üzere birbiriyle bağlantılı üç yaklaşım üzerinden okur. Burada önerilen, iç-dış ilişkisini tanımlayan üç bakış açısı sağlamaktır. Bir dizi ilişkisel diyagramla temsil edilerek toplanan veriler, konutların iç-dış ilişkisi ile ilgili verdikleri ana kararlarının girdi kaynağını oluşturmuştur. Elde edilen bulgular, hipotez ve teorik/tarihsel arka plan bağlamında tartışılmıştır. Bununla birlikte, geçmiş tasarım yaklaşımlarının incelenmesiyle, tezin hem pratik hem de teorik olarak günümüze referans olması amaçlanmıştır.Publication Open Access 2000 sonrası Türk sinemasında işçi kadın temsili: Zerre, toz bezi ve şimdiki zaman örnekleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı, 2019) Boyar, Nihan; Öz, Perihan TaşTürkiye'de sınıfsal kimlik sorunu, kadını, ev içi alanda olduğu kadar ataerki kapitalist üretim alanında da farklı sömürü biçimlerine maruz bırakmaktadır. Bu nedenle, sermaye piyasasında kadının artı değere dönüşen emeği, sosyolojik ve kültürel alanda sınıfsal konumunun sınırlarını çizerken, diğer taraftan erkek egemen ilişkiler içinde kadın emeğine de gölge düşürmektedir. Çalışmada, sınıfsal kimlik sorunundan yola çıkarak, kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüne odaklanılacaktır. Bu odaklanma, 2000 sonrası Türk sinemasında üretilmiş olan Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman filmleri üzerinden gerçekleşecektir. Bu çalışma, 2000 sonrası Türk sinemasında temsil edilen ve film anlatılarında ana karakter olarak yer alan, farklı sınıfsal kimliklere mensup olan kadınların ortak mücadelelerini gün yüzüne çıkarıp, kadının kimlik sorununu ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu nedenle, seçilen örneklemler üzerinden kadının cinsel kimliğinin ötesinde, aynı zamanda bir işçi olarak sınıfsal kimliğinin de nasıl temsil edildiğine odaklanılacaktır. Buradan yola çıkarak, analiz edilecek filmlerde kadın karakterlerin sınıfsal konumu ve eril anlatı kalıplarının içindeki emek sorununun izi sürülecektir. 2000 sonrası Türk sinemasında cinsiyet ve sınıf ilişkisi, Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman örnekleri bağlamında Marksist feminist yöntemle incelenecektir.Publication Open Access 2008 küresel finansal krizinin Türkiye, Japonya ve Çin'de demir çelik sektörüne etkileri üzerine ekonometrik bir uygulama(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İşletme Ana Bilim Dalı / İşletme Bilim Dalı, 2021) Taşdelen, Selvihan; Çetiner, Emine Müge2008 küresel finansal krizi, 1929 Büyük Bunalımından bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak kabul edilmektedir. Amerika'da başlayan ve küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finansal krizi, tüm ülkeleri ve sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda, sunulan çalışmanın konusu, 2008 küresel finansal krizinin, Türkiye, Japonya ve Çin demir çelik sektörleri üzerindeki etkisinin ekonomik olarak test edilmesidir. Hedef, küresel finansal krizden, demir çelik sektöründe hangi ülkenin ne düzeyde etkilendiğini araştırmaktır. Çalışma, ülkeler bazında demir çelik sektörünün teorik olarak incelenmesi ve küresel finansal krizin etkilerinin belirlenmesi için yapılmıştır. Metodolojik olarak da, ülkelerin demir çelik tüketimleri, ihracatları, ithalatları ve gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri ele alınarak krizin etkilerinin ortaya konulması amacıyla, kriz öncesi ve sonrası değişkenler için kukla değişkeni kullanılarak, 1990-2019 yılları arası için otoregressif hareketli ortalamalar modeli (ARIMA) uygulanarak ekonometrik bir analiz yapılmıştır. Analiz bulgularına göre, vaka ülkelerdeki demir çelik sektörünün 2008 krizinden etkilendiği gözlemlenmiştir.Publication Open Access 2008 Küresel Finansal Krizinin Türkiye, Japonya ve Çin’de Demir Çelik Sektörüne Etkileri Üzerine Ekonometrik Bir Uygulama(2022) Taşdelen, Selvihan; Çetiner, Emine Müge; 28552008 küresel finansal krizi, 1929 Büyük Bunalımından bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak kabul edilmektedir. Amerika’da başlayan ve küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finansal krizinin, tüm ülkeleri ve sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda, sunulan çalışmanın konusu, 2008 küresel finansal krizinin, Türkiye, Japonya ve Çin demir çelik sektörleri üzerindeki etkisinin ekonomik olarak test edilmesidir. Hedef, küresel finansal krizden, demir çelik sektöründe hangi ülkenin ne düzeyde etkilendiğini araştırmaktır. Çalışma, ülkeler bazında demir çelik sektörünün teorik olarak incelenmesi ve küresel finansal krizin etkilerinin belirlenmesi için yapılmıştır. Metodolojik olarak da, ülkelerin demir çelik tüketimleri, ihracatları, ithalatları ve gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri ele alınarak krizin etkilerinin ortaya konulması amacıyla, kriz öncesi ve sonrası değişkenler için kukla değişkeni kullanılarak, 1990-2019 yılları arası için otoregressif hareketli ortalamalar modeli (ARIMA) uygulanarak bir analiz yapılmıştır. Analiz bulgularına göre, vaka ülkelerdeki demir çelik sektörünün 2008 krizinden etkilendiği gözlemlenmiştir.Publication Open Access 2008 küresel krizinin Türk ekonomisine etkileri ve krizi önlemek amacıyla uygulanan maliye politikaları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı, 2020) Shukur, Elbay; Alçın, Sinan2007 yılında ABD konut piyasasında meydana gelen sorunlar, daha sonra finans piyasalarında da bozulmaların olması ve dolayısıyla reel ekonomide de görülen düzensizlikler sadece ülke içerisinde kalmayıp, gelişmiş ülke ekonomilerini de etkilemeye başlamıştır. Ekonomi ve finans piyasalarında ciddi boyutlarda bozulmalara yol açan bu düzensizlikler 2008 yılından itibaren globalleşmenin de etkisiyle daha da artarak tüm dünya ülkelerine yayılmış ve küresel krizin başlamasına neden olmuştur. Ve 1929 yılındaki ekonomik buhrandan sonra son yüzyılın en büyük finansal krizi olarak tarihte yerini almıştır. Ülkemiz ve dünya ekonomilerinde yaşanan krizler incelendiğinde; kamu açıkları, genişletici mali politikalar sonucunda meydana gelen kamu açıkları, yanlış vergilendirmeler, kamuda yapısal bozukluklar, bunların yanı sıra para piyasasında döviz kurlarında görülen önemli derecede dalgalanmalar, yüksek faiz oranları gibi olumsuzlukların da yaşanması krize maruz kalan tüm ülkelerin ortak sorunlarıdır. Bu bağlamda krizden etkilenen ülkemiz ekonomik yapıyı düzeltmek amacıyla kamu harcamaları, vergilendirme, borçlanma gibi mali araçlara işlevsellik kazandıran sıkı maliye politikalarını uygulamaya koymuştur. Çalışmamızda 2008 yılında meydana gelen küresel krize karşı ülkemizde uygulanması kararı alınan maliye politikaları ve sonuçlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Küresel finansal kriz, maliye politikalarıPublication Open Access 2017 Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programının Ortaokul 5.Sınıf Öğrenci Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi: Eskişehir İli Örneği(Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2020) GÜNDÜZ, GÜLTEN FERYAL; Kuzu-Demir, Elif BuğraBu çalışmanın amacı, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin görüşlerine göre, 2017 yılı Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi öğretim programını Provus’un Farklar Modeli yaklaşımına dayalı olarak değerlendirmektir. Betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülen araştırmaya, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Eskişehir ili merkez ilçelerindeki devlet okullarında öğrenim gören 804 öğrenci katılmıştır. Veriler, Kuzu Demir ve Gündüz (2019) tarafından geliştirilen “2017 Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programını Değerlendirme Öğrenci Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistiklerden ve tek örneklem t-testi, ilişkisiz örneklemler için t-testi ve Kruskal Wallis H testi gibi çıkarımsal istatistiklerden yararlanılmıştır. Öğrencilerin 2017 BTY öğretim programının geneline ilişkin görüşleri cinsiyet ve bilişim teknolojileri kullanım düzeylerine göre farklılaşmaksızın olumludur. Buna ek olarak, öğrencilerin programın girdi, süreç ve ürün boyutlarında yer alan maddelere yönelik görüşleri de olumludur. En olumlu görüşler, girdi boyutunda dersin amaçlarının açık ve anlaşılır olmasına; süreç boyutunda derste öğrenilenlerin öğrencileri BT’leri dijital iyi bir vatandaşın sahip olması gereken özelliklere göre kullanmalarını sağlamasına; ürün boyutunda ise programın öğrencilerin BT’leri etkili, doğru ve güvenli kullanma becerilerini geliştirmesine ilişkin ifade edilmiştir. En olumsuz görüşler ise girdi boyutunda konuya ayrılan sürenin yeterli olmasına; süreç boyutunda derste yapılan etkinliklerin günlük yaşamla ilişkili olmasına; ürün boyutunda derste öğrenilenlerin anadilde kendini ifade etme becerilerini geliştirmesine yönelik belirtilmiştir.Item Open Access 2017/745/AB Tıbbi Cihaz Regülasyonunun 93/42/EEC Tıbbi Cihaz Direktifinden Farklılıkları ve Getirdiği Yenilikler Üzerine Bir Araştırma Çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) AYDOĞDU, MELİKE; Murat Taha BilişikTıbbi cihaz kavramı hem yasal mevzuatlarda hem de insan hayatında büyük önem taşımaktadır. 1985 yılındaki Yeni Yaklaşım Politikası'nın kabulü ve 1993 yılında ilk mevzuatın yayımlanmasıyla tıbbi cihaz düzenlemeleri hayata geçirilmiştir. Ancak bu düzenleme 2012 yılında büyük değişikliğe maruz kalmıştır. PIP vakası ve MoM skandalı olarak literatüre geçmiş olan iki büyük olay yaşanmıştır. Bu olaylar sonucu tıbbi cihaz mevzuatının eksiklerinin bulunduğu, piyasaya arz sonrası süreç ve klinik çalışma konuları başta olmak üzere birçok konuda yetersiz kaldığı, şartların sıkı olmayışı sebebiyle suiistimal edilmeye müsait olduğu ve sektördeki teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerden ötürü köklü değişikliğe gidilerek 2017 Nisan ayında yürürlüğe giren ve 93/42/EEC sayılı Tıbbi Cihaz Direktifini yürürlükten kaldıran 2017/745/AB sayılı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu çalışma doğrultusunda, yönetmeliğin getirdiği yenilikler ile önceki direktiften farklılıkları araştırılmıştır. Araştırma yöntemi olarak literatür taraması ve anket yöntemi seçilmiştir. Literatür taraması yöntemiyle farklılıklar ve getirilen yenilikler açıklanmış, değişiklikler; "Kapsam, tanımlar ve kurallar", "İktisadi işletmeciler, Onaylanmış kuruluşlar ve uzmanlıklar", "Teknik dokümantasyon ve Piyasaya arz sonrası süreç", "Klinik çalışma şartları ve gereklilikleri", "UDI - EUDAMED", "Piyasa gözetimi ve denetimi (Vijilans)" başlıkları altında incelenmiştir. Anket çalışması ile Türkiye'deki tıbbi cihaz üreticilerinin MDR'ye bakış açıları ölçülmek istenmiştir. Anket çalışmasında "Sadece Sınıf I diğer" ve "Sadece IVD diğer" cihaz üreticileri hariç tutulmuştur ve sorulara verilen yanıtlar SPSS programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde ortalama, frekans gibi tanımlayıcı istatistikler ve onun haricinde çapraz tablolar, ANOVA testi, Ki-kare testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. SPSS analiziyle şirketlerin bulundurdukları personel sayısı ile danışmanlık alma durumları incelenmiş ve aralarında anlamlı ilişki bulunmamıştır. İşletmelerin aldığı eğitim saati ile ürettikleri cihaz ve işletme büyüklüğü arasında SPSS analizi sonucu anlamlı bir fark olmadığı ortaya konmuştur. 2017/745/AB tüzüğü içerisine dahil edilen Aktif İmplante Edilebilir Tıbbi Cihazlar bu çalışmanın dışında tutulmuştur.Publication Open Access 21. Yüzyılda Tarih Yazımı ve Tarihçilik Üzerine Bir İnceleme(A Kitap, 2021) PAPUÇÇULAR, HAZALPopülizm, otoriterleşme ve sağın yükselişiyle dünya siyasetinde gerçekleşen dönüşümler, günümüzde sosyal bilimcilerin en sık tartıştığı meseleler haline gelmiştir. Öyle ki, sosyal bilimcilerin birçoğu dünya siyasetinin, iktisadının, toplumlarının ve dolayısıyla da bunları inceleyen bilimlerin yeni bir paradigmanın eşiğinde olduğu konusunda hem fikir görünmektedir. Buradan hareketle bu makale böylesi bir dönemde ortaya çıkan veya önem kazanan tarihyazımı akımlarını analiz etmektedir. Bu bakımdan, bu çalışma küresel düzen ve tarihyazımı arasındaki bir tezadı da ortaya koymaktadır. Zira, son on yıllık dönemde tarih yazımı, dünyaya damgasını vurmakta olan ideolojilerin aksine, parçalanmadan ziyade 1990’larda dahi görülmeyen bir globalleşme trendi göstermektedir. Küresel tarih (global history) ve ulus-ötesi tarih (transnational history) alanında verilen eserler giderek artarken, bu alanlar uluslararası ilişkiler tarihi (international history) ve/veya diplomasi tarihi (diplomatic history) gibi geleneksel alanları da dönüştürmektedir. Tarihçiler bir taraftan bir devleti, toplumları ya da devletler arasındaki ilişkileri ortaya koymaya devam ederken, diğer taraftan giderek daha fazla araştırmacı daha geniş kavramlarla ve sınırları aşan meselelerle uğraşmaya başlamıştır. Çevre tarihi (environmental history), duygular tarihi (emotional history) ve nöro-tarih (neuro-history) de son dönemde daha çok önem kazanan alanları oluşturmaktadır. Bu çalışma, tüm bu alanların gelişimini mevcut literatür üzerinden aktarırken aynı zamanda son yıllardaki teknolojideki ilerlemelerle tarihin yönteminde de birtakım değişiklikler olduğunu belirtmektedir. Bu gelişmelerin yanında, gerçek sonrası dönem olarak adlandırılan bu dönemin ve içinde bulunulan Covid-19 pandemisinin tarihyazımına ne derece etki edebileceği analiz edilmektedir. Sonuç olarak bu makale, tarihyazımı literatüründeki dönüşümleri ve yeni tartışmaları ortaya koymayı hedeflemektedir.Publication Open Access 28-Faruk Duman’ın “Av Dönüşleri” Hikâyesi Üzerine Bir Tahlil Denemesi(Yakup YILMAZ, 2022) SEVİNDİK, BERNAFaruk Duman, 1990’lı yıllardan beri Türk edebiyatında roman, hikâye, deneme türlerinde eserler veren bir yazardır. Postmodern sanat anlayışının etkili olduğu yıllarda ürün veren yazarın kendine has masalsı bir üslûbu vardır. Bugüne kadar yayımladığı eserleriyle; Orhan Kemal Öykü Ödülü’nde ikincilik (1998), Sait Faik Hikâye Ödülü (2000) , Haldun Taner Öykü Ödülü (2010), Orhan Kemal Roman Ödülü (2019) gibi birçok ödüle layık görülmüş, günümüzün en verimli yazarlarından biridir. Bu çalışmada yazarın 1999 yılında yayımladığı ikinci hikâye kitabı olan ve içinde altı hikâyesinin yer aldığı “Av Dönüşleri” kitabında bulunan “Av Dönüşleri” adlı hikâyesi tahlil edilecektir. Kitaptaki altı hikâyede birbiriyle ilişkili, sıralı bir olay örgüsü ve düzen söz konusu değildir. Yalnız tüm hikâyelerde doğa, orman ve bilhassa hayvanlar önemli bir yer tutar. Duman, bu kitaptaki hikâyelerinde olaydan ziyade insan zihninin karmaşasına yoğunlaşır. Söz konusu kitapta yer alan hikâyelerden, yazarın üslûbunu yansıtması ve kullandığı teknikleri göstermesi bakımından kitaba ismini veren hikâye “Av Dönüşleri” seçilmiştir. Çalışmanın giriş kısmında yazarın hayatı hakkında bilgi verilmiş, ald ığı ödüller ve diğer eserlerine değinilmiştir. Bu bölümden sonra “Av Dönüşleri”; konu, olay örgüsü, anlatıcı ve bakış açısı, zaman, mekân, şahıs kadrosu, dil ve anlatım teknikleri ve sonuç olmak üzere sekiz başlık altında incelenmiştir. Makalenin sonuç kısmında, bu tahlilden hareketle hikâye üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.Item Open Access 3. Aile İşletmeleri Kongresi: Konuşmalar(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2009) Kolektif; ed., Tamer KoçelItem Open Access 4. Aile İşletmeleri Kongresi: Konuşmalar(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2011) Kolektif; ed., Tamer Koçel; ed., Mehtap Gülaçtı