İktisat Yüksek Lisans Programı / Economics Master's Degree Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/76
Browse
Browsing İktisat Yüksek Lisans Programı / Economics Master's Degree Program by Publisher "İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access 2008 Krizi Dönemi Sonrası Demir Çelik Sektöründen İki Firmanın Finansal Durumlarının İncelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2018) Bayakır, Gökhan; Şen, Ali; 152444Bu çalışmanın konusu; 2008 yılında başlayan ve bütün küresel ekonomileri ve sektörleri olumsuz etkileyen küresel krizden sonraki 10 yıl içerisinde, Türkiye'de demir çelik sektöründe faaliyet gösteren başlıca iki firmanın finansal durumlarının araştırılmasıdır. Bu çalışmada özellikle borsaya kote olmuş şirketlerin finansal durumlarını incelemekte en çok kullanılan iki analiz türü olan Teknik Analiz ve Mali Analiz yöntemleri kullanılmıştır. İlk yöntemde formasyon, hareketli ortalama,gösterge ve hacim analizi uygulanırken, ikinci yöntemde yatay, dikey, trend ve rasyo analizi uygulanmıştır. Çalışma esas olarak beş ana bölümden oluşmaktadır. İlk iki bölümde Teknik ve Mali Analiz yöntemleri hakkında teorik bilgiler aktarılmıştır. Üçüncü bölümde 2008 krizi ve krizin ekonomi ile demir çelik sektöründeki yansımaları ele alınmıştır. Dördüncü bölüm metodoloji hakkında bilgilendirme mahiyetinde olmuş, beşinci bölümde ise sözü edilen yöntemler kullanılarak şirketler analize tabi tutulmuştur.Publication Open Access Avrupa Birliği ile Akdeniz ülkeleri arasında iktisadi ilişkiler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2012-11) Doğanyılmaz, Didem; Özgüven, AliAkdeniz Havzası, ?Eski Dünya Karaları? olarak da bilinen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında yer alan, bu sebeple ilk medeniyetlerden bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yapan bir coğrafi bölgedir. Medeniyetler arası ilişkiler tarih boyunca farklı şekillerde devam etmiş, kimi zaman mal ticareti kimi zaman ise sömürgecilik faaliyetleri seklinde sürdürülmüştür. Günümüz modern dünyasında bu ilişkiler ticari faaliyetler üzerine yoğunlaşmış ve çağın gereklerine göre şekillendirilmiştir. Akdeniz Havzası'nın genel olarak değerlendirmesi yapılırsa, birbirinden tamamen farklı ekonomik, politik ve sosyolojik koşullar dikkatleri çekecektir. Bu farklılıklar sebebiyle Havza iki farklı gruba ayrılacak, ?Kuzey? ve ?Güney? olarak adlandırılacaktır. Akdeniz'in kuzeyi, günümüzün en kurumsal uluslarüstü oluşumlarından birisi olan Avrupa Birliği ve aday ülkeleri ile temsil edilirken, güneyi Mağrip ve Maşrek ülkeleri ve bunlara ek olarak birçok açıdan kendi bölgesi için istisnai bir ülke olan İsrail tarafından temsil edilecektir. Farklılıklara kısaca değinmek gerekirse, Kuzey'de demokratik devlet şekilleri, sanayileşmiş ekonomiler, insan haklarına saygılı toplum yapıları karşımıza çıkarken, Güney'de kısa süre öncesine kadar devam eden otokratik rejimler, tarıma dayalı ekonomiler ve insan hakları ihlallerinin çokça rastlandığı toplumsal bir düzen dikkatleri çekecektir. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Akdeniz'in Kuzey'i ve Güney'i arasındaki ilişkiler resmileştirilmiş, ikili ticari anlaşmalar yerini bölgesel politikalara bırakmıştır. Bu çalışmada, ilk bölgesel politikadan günümüzde de varlığını sürdüren birlik oluşumuna kadar geçen süreç incelenecek ve istenilen amaçlara ulaşmada ne denli yol kat edildiği analiz edilecektir.Publication Open Access Finansal Risklerin Risk Vanası ve Risk Algısı Faktörlerini Kullanarak Kontrol Edilmesi Üzerine Bir Araştırma(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2018) Yolusever, Aras; Şen, Ali; 152444Risk kavramı yıllardır türlü araştırmacıların ve bilim insanlarının ilgisini çeken ve incelemelere konu olmuş son derece önemli bir kavramdır. Bu çalışmalar riskin öznel mi yoksa nesnel bir kavram mı olduğuna dair soruları beraberinde getirmiştir. Bu sorunun cevabı hala tam olarak verilememiştir. Gerek para gerekse sermaye piyasalarında yaşanan finansal riskler bu araştırmaların konusunu oluşturmaktadır. Finansal riskler, geniş risk kavramının alt dallarından biridir. Yatırım yapan işletmeler, hayatlarını idame ettirmeye çalışan insanlar, devletler ve bireysel yatırımcılar bu riskler ile karşı karşıya kalmaktadır. Yapılan çalışmada risk kavramına karşı öznel ve nesnel bakışlar incelenmiştir. Ancak gerek riskin büyüklüğünün, gerekse risk algılarının ölçümünde kullanılan metot riske karşı öznel bir yaklaşım sergileyen psikometrik paradigma olmuştur. Psikometrik paradigma, temeli Slovic, Fischhoff ve Lichtenstein tarafından atılan bir risk ölçüm yöntemidir. Psikometrik paradigma yönteminde kişilerin risk algısını önemli ölçüde etkileyen iki risk karakteri bulunur. Bunlar riskin sonuçlarının ciddiyeti ve riskin daha önce tecrübe edilip edilmediğidir. Yıllar geçtikçe psikometrik paradigma ile beraber çalışan disiplinlerin sayısı artmıştır. Tıp bu disiplinlerden biri olmuştur. Tıp disiplinine ek olarak bir kaza sonucu ölüm veya yaralanma riskini ölçen FADIS ölçeği psikometrik paradigma yöntemi ile beraber çalışmakta ve çok başarılı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Çalışmada yer verilen bir başka önemli konu hata türleri ve etkileri analizi olmuştur. Bu analiz türü 1960'lı yıllarda NASA tarafından geliştirilmiş ve yıllar içinde bilim insanlarının katkısı ile daha kaliteli bir hale gelmiştir. Çalışma içerisinde bazı önemli yenilikler de yer almaktadır. Risk vanası kavramı ve akıllı finansal risk kontrol sistemleri bunlara örnektir. Bu kavramlar üzerinde belirli bir çalışma yapıldıktan sonra tez çalışmasına eklenen kavramlardır. Çalışma sonunda ise tez içerisinde yoğun biçimde yer alan psikometrik paradigma tekniklerinin, hizmet sektöründe faaliyet gösteren bir işletmeye uygulanışı yer almaktadır. İşletme analizinden sonra, psikometrik paradigma yöntemi ile risk vanalarının beraber kullanılması ile risk yönetiminin daha başarılı olabileceği görülmüştür. Bu sonuç, çalışmada sıkça uygulanan iki kavramın önemini vurgulamaktadır. Anahtar Sözcükler: Risk, Finansal Risk, Risk Algısı, Psikometrik Paradigma, Risk Yönetimi, Risk Kontrol Sistemleri, Risk VanasıPublication Open Access Türkiye Ekonomisinde Markalaşmanın Yeri ve Önemi; Tekstil Sektöründe bir Uygulama(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2008-06) Çedikçi, Tuğba; Durmuş DündarBu çalışmada, globalleşen dünyada, rekabetin en üst düzeye çıktığı günümüzde işletmelerin ayakta kalabilmeleri adına daha fazla katma değer ve daha fazla pazar payı yaratmaları anlamına gelen güçlü markalar yaratma olgusu incelenmeye çalışılmıştır. Marka ve Marka Yapısı kavramlarına değinilerek Marka Yönetiminin evreleri incelenmiş, Türkiye Ekonomisine ilişkin genel bir değerlendirme ile birlikte markalaşmanın ülke ekonomisi üzerindeki etkileri saptanmaya çalışılmıştır. Marka Yapısı incelenirken marka kavramının tanımı yapılmış ve marka yaratılmasının aşamaları detaylı şekilde gözden geçirilmiştir. Bu bağlamda marka finansmanının nasıl ele alınması gerektiği üzerinde de durularak marka değerlemesi kavramı da açıklanmıştır. Marka Yönetiminin doğuşu ile birlikte geçirdiği evreler dikkate alınarak marka konumlandırmanın ne derece önemli olduğu ortaya konulmuş ve pazarlamanın marka yönetimindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Tekstil sektörü baz alınarak markalaşmanın önemi vurgulanmıştır. Ülke ekonomisi; planlamadan önce, planlamadan sonra ve kriz dönemi olarak 3 dönem halinde incelenerek, markalaşmanın günümüz koşullarında Türkiye ekonomisine ne denli etkiler barındırdığı gözler önüne serilmiştir. Son olarak, Marka olgusu Mavi Jeans örneği özelinde somut olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.Publication Open Access Türkiye'de Bireysel Emeklilik Sisteminin Gelişimi ve Kullanımı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2018) Kaya, Simge; Şen, Ali; 152444Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcı olan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), katılımı gönüllülük ilkesine göre ve özel emeklilik ürünlerinin satışı ve bireysel katkı paylarının toplandığı ruhsatı almış emeklilik firmalarına yetkinin verildiği bir uygulamadır. Bu sistem içine katılan kişilerce ödenen katkı payları emeklilik yatırım fonları aracılığıyla yatırıma kanalize edilmekte ve böylece emeklilik süresince yeterli miktarda emeklilik gelirinin elde edilmesi hedeflenmektedir. Bu araştırmanın amacı bireylerin bireysel Emeklilik sistemiyle ilgili algılarını araştırmaktır. Bu kapsamda İstanbul'daki bir bankanın Bakırköy ilçesindeki müşteriler ve çalışanlarından 150 kişiye anket uygulanarak sonuçlar SPSS 22 programında değerlendirilmiştir.