Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü / Department of Radio, Cinema and Television
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6824
Browse
Browsing Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü / Department of Radio, Cinema and Television by Author "Taş Öz, Perihan"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Sinemasal Anlatının Yapılandırılma Sürecinde Sinema Dilinin Önemi: “Vavien” Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2012) Taş Öz, Perihan; 111982Bu çalışmanın amacı yüzyılımızın en önemli sanat formlarından biri olan sinema sanatında; sinemasal anlatının yapılandırılması sürecini incelemektir. Nasıl ki herhangi bir düşüncenin açıklık kazanması ve etkili olması ancak onun etkili bir dille ifade edilmesiyle mümkünse, bir sinema filminde de senarist ya da yönetmenin düşüncesinin açıklık kazanıp etkili olmasının tek koşulu, bu düşüncenin doğru bir sinema dili aracılığıyla yapılandırılmasıdır. Sinemasal anlatıyı oluşturan temel öğelerin, anlatının içeriği ve estetik bütünlüğü doğrultusunda bir araya getirilmesi süreci, sinema dilinin etkili yapılandırılmasına koşut bir süreçtir. Kamera hareketleri, çekim ölçekleri, renk, ses ve kurgu gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz bu temel öğeler, sinematografik alfabenin temel yapı taşı işlevini gördüğünden, sinemasal anlatı içerisinde tartışmasız bir öneme sahiptir. Film estetiğinin en önemli göstergelerinden olan sinematografik biçim ve etkinin ilk kuralı, sinema dilinin ustalıkla kullanılmasıdır. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişen anlatım olanakları, sinema dilinin zenginleşmesi anlamında büyük katkı sağlamış ve buna paralel olarak her sinematografik tercih, daha da önemli hale gelmiştir. Çalışmanın kuramsal zeminine açıklık getirmesi bağlamında, son dönem Türk Sinemasına ait 2009 yılı yapımı; Yağmur Taylan ve Durul Taylan’ın yönettiği “Vavien” isimli film incelenecektir. Filmin sinema dilinin nasıl yapılandırıldığı, bu dilin anlatıya olan katkısı bağlamında ele alınacaktır. Sinematografik estetiğin etkili bir biçimde yapılandırıldığı bu filmden verilecek örneklerle, sinema dilinin etkili kullanımının film anlatısındaki katkısının açıklık kazanacağı düşünülmektedir.Publication Sonsuzluk ve Bir Gün Filminde Zamanın Ontolojik Sorgusu(2019-04) Taş Öz, Perihan; 111982Daniel Frampton, Filmozofi isimli çalışmasında, sinema-felsefe ilişkisine yeni bir bakış açısı getirir. Bu bakış, geleneksel olarak filmleri felsefe üzerinden okumak yerine, filmin kendisinin başlı başına bir felsefi düşünüş biçimi olarak ele alınması gerektiğine işaret eder. Frampton bunu filmozofi olarak kavramsallaştırır. Theo Angelopoulos’un yönetmiş olduğu 1998 yılı yapımı, Mia Aioniotita Kai Mia Mera (Sonsuzluk ve Bir Gün) ölmek üzere olan Alexander isimli ana karakterin son gününü ele aldığı anlatısı ile yaşam ve ölüm kavramlarını derinlemesine sorgulatan bir öyküyü aktarmış, bu aktarım sırasında kendine özgü bir söylem geliştirmiştir. Filmin, bu yönü ile Frampton’un işaret ettiği felsefi düşünüşe önemli bir örnek olduğu düşünülmektedir. Diğer yandan bu felsefi düşünüşün, ontolojik bir sorgunun izi sürülerek “varlık” ve “zaman” kavramları üzerine yapılandırılmış olması, çalışmanın varoluş felsefesine başvurmasının sebebi olmuştur. Varlık felsefesinin merkezine aldığı “Varlık nedir?” ve “Varoluşumuzun anlamı nedir?” soruları, film boyunca ana karakterin temel çatışması olarak belirmiş ve bu çatışma zaman kavramına koşut bir bağlamda yapılandırılmıştır. Çalışma, felsefi eleştiri yöntemi ile filmi incelerken, kavramsal çerçevesini varoluş felsefesinin en önemli isimlerinden biri olan Martin Heidegger’in görüşlerine başvurarak çizmiştir. Anlatının merkezine aldığı varlık ve zaman kavramları, Heidegger felsefesinin temel yapıtaşlarıdır. Heidegger’in “her türlü varlık anlayışının olası ufku” olarak gördüğü zaman, filmde de ana karakterin sonsuzluk ve bir gün arasındaki anlam arayışının olası ufku olarak belirmiş, “Yarın ne kadar sürecek?” sorusuna dönüşmüştür. Çalışma, filmozofi kavramından yola çıkarak, filmin bu soruyu bir felsefi düşünüş biçimi olarak ele aldığını iddia etmekte ve bu felsefi düşünüşün sinemasal anlatıda nasıl yapılandırıldığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.Publication The Function And Important Of The Narrator In Film : Narrative(Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2012-01) Taş Öz, Perihan; 111982The relationship between audience and film narrative, as well as methods used in film narrative are changing according to the increasing possibilities born in film narration, in parallel with the developments in motion picture. Hence, the function and status of the narrator as a key element in film narrative takes on importance. The narrator, not only gives information on the world of the film to the audience, but also directs them. The narrative is formed according to the point of view of the narrator and the audience views and understands the film in accordance with this point of view.Publication Türkiye’de Televizyon Dizilerinde Bir Arka Fon Olarak “Üniversite” Ve “Üniversiteli Gençlik” Kurgusu(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2012) Taş Öz, Perihan; 111982İletişim alanında şimdiye dek yapılan çalışmaların birçoğunda, bir kitle iletişim aracı olarak televizyonun genç nesil üzerindeki belirleyici rolüne sık sık değinilmiştir. Toplumun önemli bir dinamiği olan genç nesilin sosyal kimliğinin oluşmasında televizyonun etkisi oldukça büyük olup, televizyon dizileri bu bağlamda ayrı bir öneme sahiptir. Televizyon dizilerinin birçoğunda, anlatıya konu olan genç karakterlerin çoğunun sosyal çevresi üniversite olarak çizilmesine rağmen; bu karakterler arası ilişkilerde, bir sosyal alan olarak “üniversite”nin, ya da bir sosyal kimlik olarak “üniversiteli” olmanın kurgulanış biçiminde birçok nokta sorunlu ve tartışmalı görünmektedir. Üniversiteler bilimsel, kültürel ve felsefi var oluş amaçlarının dışında, standardize edilmiş birer “meslek edindirme kurs”ları ve popüler kültürün başat özelliklerinin hâkim olduğu “eğlence alanları” olarak sunulmakta; “üniversiteli gençlik” kimliği de bu paralelde kurgulanmaktadır. Bu çalışma bu temel problemden yola çıkarak Türkiye’de televizyon dizilerinde sunulan “üniversite” olgusunun ve “üniversiteli gençlik” kimliğinin çelişkilerini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Publication Yaşamla Ölüm Arasında Bir Sinefilozofik Yolculuk: Sonsuzluk ve Bir Gün(2018-05) Taş Öz, Perihan; 111982Theo Angelopoıılos; tarih, felsefe ve mitoloji olgularını filmsel anlatılarına oldukça başarılı bir şekilde aktarmış ve bu yönü ile hem Balkan hem Dünya Sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biri olarak anılmaktadır. Çalışmada mercek altına alınan "Eternity and A Day” (Sonsuzluk ve Bir Gün) filmi, yönetmenin filmografisinde oldukça önemli bir yerde durmakta olup; yaşamla ölüm arasındaki oldukça ince ama bir o kadar da keskin ve derin sınırın oldukça başarılı bir ifadesi olmuştur. Çalışmada, “sinefılozofı” kavramından yola çıkılarak, Sonsuzluk ve Bir Gün filminin anlatısı, yönetmenin ortaya koyduğu felsefi argümanlar üzerinden yola çıkılarak analiz edilecektir. İnsanlık tarihinin başından beri ilgilendiği en önemli kavramlardan biri olan yaşam ve ölüm olgusu, sadece sanatta değil sosyoloji, epistemoloji, ontoloji ve daha bir çok bir çok alanda sorgulanmış ve değişik biçimlerde ifade edilmiştir. Angelopoıılos, bu filminde yaşam ve ölüm olgusuna hem felsefi hem de sanatsal bir yaklaşım getirmiş, filminin ana karakteri üzerinden sorguladığı “Yarın ne kadar sürecek?” sorusuna, yine bu yaklaşım üzerinden yanıt vermiştir: “Sonsuzluk ve bir gün kadar”. Çalışmada, sinefilozofl kavramı doğrultusunda, film anlatısı ve ana karakterin motivasyonu analiz edilecek, sinemada felsefi bir argüman geliştirme bağlamında yönetmenin kendine özgü biçimi mercek altına alınacaktır.