Publication:
Küreselleşme sürecinde medyadaki dezenformasyon ve Irak işgali örneği

Loading...
Thumbnail Image

Date

2011-06

Authors

Alp, Hakan

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Dinler Tarihi Anabilim Dalı

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Abstract

1980'li yıllarla birlikte dünyada küreselleşmenin etkisiyle medya sektöründe yoğunlaşma ve finansal hareketlerin hızlandığını görüyoruz. Kamu yararına yayın yapma olanakları gün geçtikçe kısıtlanırken, medya endüstrisinde tek ve tümleşik bir pazar yapısına geçilmiştir. Küreselleşme süreciyle beraber tüm yaşam alanlarında olduğu gibi medya ekonomisinde de yaşanan gelişmeler medyada sahiplik yapısının değişmesine, yoğunlaşmaların ve tekelleşmelerin artmasına, kısacası medya sektörünün tamamen şekil değiştirmesine neden olmuştur. Küreselleşmeyi bugün geldiği noktaya taşıyan en önemli araç medyadır. Medya, küreselleşmenin yayılmacı politikasına paralel olarak faaliyet göstermektedir. Uluslararası ölçekte tekelleşmiş medya, neo-liberal ideolojinin işleyişinde ve yeniden üretilmesi sürecinde dev bir araç niteliğine bürünmüştür. Medyanın yaygınlaştırdığı ideolojik yaklaşımlarla beraber, neo-liberal politikalar, karşı gelinemez mitler şeklinde sunulmakta ve egemen ideolojinin varlığının sürekliliği için ihtiyaç duyduğu ?rıza ve meşruiyet? medya sektörü sayesinde elde edilmektedir. Dünyayı sadece neo-liberalizm penceresinden görmesi sağlanan toplum işleyen mekanizmanın bir parçası haline getirilirken, savaş dönemleri dâhil ?Medyanın halka nasıl evet dedirttiği? dezenformayon örnekleriyle birlikte açıkça görülebilmektedir. Medyanın etki alanının genişlediğini fark eden sermaye gruplarının, çıkar ilişkileri nedeniyle medya sektörüne yönelişi, iktidarlarla sermaye sahipleri arasında ilişki-çelişkiler; tek yanlı, ötekinin-yerelin sesini duymayan bir medya yapısının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Anaakım medya günümüze değin hiç olmadığı kadar sermaye gruplarının, güçlülerin ve zenginlerin hâkimiyeti altına girmiştir. Dezenformasyon sürecine tabi tutularak değiştirilmiş, haber ajansları aracılığı ile tüm dünyaya tek yönlü ve dengesiz olarak iletilen bir enformasyon akışıyla, ulusların siyasal ve ekonomik anlamda özgürlüklerini kaybetmesine kadar uzanabilecek bir tehlike oluşmuştur. Haber akışının tek yönlü oluşu, üçüncü dünya ülkelerinin yürürlükteki hegemonyayı ve önyargıları kırmalarını güçleştirmektedir. Medya gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş ülkeleri siyasal, ekonomik ve kültürel anlamda sömürebilmeleri, ayrıca emperyalist savaşları kazanılmasında bir silah konumuna dönüşmüştür.
Along with the `80s and the impact of globalisation, media endustry drew attention and seemed to have financial increases. The media is heading towards a merged, single market constitution, as broadcasting resources for the sake of social wellfare receives restrictions in time. Through the process of globalization, alongside the other fields of life, the development in media economies caused changes in the structure of ownership and increase in monopolization in the media. It basically causes the shape of the media endustry to transform completely. The most important means that helped the globalization reach its peak is media. The media endustry operates in parallel to expansionist policies of globalization. Monopolized media on an international scale has become an implement in the period of running and regenerating the neo-liberal ideolgy. The ideological approaches that media has popularized presented the neo-liberal policies in the form of undisputed myths and the need to ?consent and legitimacy? in order to maintain the persistence of the dominant ideologies is gained through media. The public whom the world was shown only by the sight of neo-liberalism, becomes a part of the active mecanism. Also, including during the time of war, it has been made obvious by the disinformation examples of ?How the media make public agree?. Investment groups are taking an interest in the media endustry on account of their privity after witnessing the expantion of the media domain, bonds and contradictions between the governments and the capital owners, leads up to unilateral media structure that refuses the voice of minorities and alternatives. Mainstream media has fallen under the hegemony of the capital, the political powers and the rich than ever before. Manupulated by putting through disinformation process, unilateral, inadequate information flows through the whole world via news agencies causes a threat to the nations which can lead them to loosing their political and economical freedom. Subjective, one sided news reports stream is a handicap against the third world countires in breaking the current hegemony and the prejudices. Media has been turned into a weapon used for exploiting less developed countries in politics, economics and cultural cases and winning wars of imperialists.

Description

Keywords

Gazetecilik, İletişim Bilimleri, Dezenformasyon, Irak, Irak Savaşı, Küreselleşme, Medya, Sermaye, İşgal, Journalism, Communication Sciences, Disinformation, Iraq, Iraqi War, Globalization, Media, Capital, Occupation

Citation