İşletme Yüksek Lisans Programı / Business Administration Master's Degree Program

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/74

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 120
  • Item
    Kültürel Zekanın Bilişsel Esneklik Üzerine Etkisi ve Bir Saha Çalışması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) DOĞAN, KÜBRA; Andaç Toksoy
    Son zamanlarda dünyada teknolojinin ilerlemesiyle birlikte çeşitli dönüşümler oluşmuş ve bunun sonucu olarak dünya her şeyin hızlı bir şeklide yayıldığı bir köy haline gelmiştir. Bu köyün bir küreden oluşmuş olması küresel köy kavramını ortaya atmıştır. Özellikle sürekli bir yolculuk, seyahat halinde olan insanlar gerek iş gerek eğitim gerekse de gezi amaçlı yaptıkları mekânlar arası bu geçişler kültürlerin duyulması, öğrenilmesi, kaynaşması ile karşı karşıya kalmıştır. Bunun sonucu insanlar girdiği her ortama uyum sağlama, oranın vatandaşıymış gibi davranması gereği kültürel zeka ortaya çıkmıştır. 21. yüzyılın başlangıcından beri kullanılan bu kavram diğer zeka türleri ile ilişkili olup en çok da Gardner'in çoklu zeka kuramı ve Coleman'ın duygusal zeka kuramı ile yakından ilgilidir. İş yaşamının zorlu süreci de olaylara çok çabuk ve yeni yaklaşımlar getirmenin diğer şekli olan bilişsel esneklik ile kültürel zeka tanımları arasındaki benzerlik dolayısıyla bu çalışmanın yapılmasına karar verilmiştir. Yapılan bu çalışmada Muğla ilinde çalışan kişilerin kültürel zeka seviyeleri, Bilişsel esneklik seviyeleri araştırılmış ve asıl amaç olan bu iki kavram arasındaki ilişki incelenmeye çalışılmıştır. Bunun için Kültürel Zeka Ölçeği, Bilişsel Esneklik Ölçeği ve Sosyodemografik Sorular kullanılmıştır. Toplam 313 kişi ankete katılmış ve bu anket sonuçları SPSS 29000'de cronbach alfa katsayıları, bağımsız gruplarda t testi, anova testi , korelasyon testleri, post hoc testleri ve regresyon testi analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre katılımcıların KZ, BE seviyeleri yüksek bulunmuştur. Katılımcıların eğitim seviyesi ile KZ seviyesi arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Çalışmanın asıl konusu olan KZ ve BE arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuş ve regresyon denklemi kurulmuştur.
  • Item
    Lider- Üye Etkileşiminde Ego Durumları ve Yaşam Pozisyonlarının İletişim Kalite Düzeyine Etkisi: Özel Sektör Saha Çalışması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) CİHAN, EBRAR HATİCE; Kemal Özkan Yılmaz
    Organizasyonların en temel kaynaklarından biri insandır. Organizasyon faaliyetlerinin yürütülmesi için şirketler insanlara ihtiyaç duymaktadır. Bu kaynaklar ise işlenirken birbiri içerisinde iletişim halindedirler. Hemen her organizasyon kendi içerisinde yatay veya dikey hiyerarşiye sahiptir. Bu nedenledir ki organizasyonlarda kaynakların yönetiminden sorumlu yöneticiler, liderler ve koçlar bulunmaktadır. Araştırmaya konu olan yönetici ve liderler, astlarıyla iletişimlerinde sıklıkla çatışma/ problem yaşamaktadırlar. Transaksiyonel Analiz kavramı bu çatışmaları ve sorunları azaltmayı sağlayan araçlardan biridir. Günlük yaşamda da lider-üye etkileşiminde de kişiler birbirleriyle olan iletişimlerinde ego durumlarını kullanmaktadırlar. Bu araştırma lider-üye etkileşiminde ego durumlarını anlamayı, yaşam pozisyonlarını öğrenmeyi ve iletişimdeki kalite düzeyini artırmayı amaçlamaktadır. Yapılan araştırmada verileri toplamak için anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın modeli ilişkisel tarama modelidir. Araştırmada Lider-Üye Etkileşim Ölçeği, Ego Durumları Ölçeği ve Yaşam Pozisyonları Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeklerin güvenilirlikleri ve geçerlilikleri test edilmiş ve kullanıma uygun olduğu tespit edilmiştir. Ölçeklerin analizinde aralarındaki ilişkiyi ölçmek için Regresyon ve Korelasyon analizleri yapılmıştır. Bağımlı değişkenlerin bağımsız değişkenlere etkisini ve aralarındaki farklılıkları ölçmek için MANOVA, Mann Whitney U ve Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Katılımcıların lider-üye etkileşimini ölçmek için verilen cevapların ortalaması alınmış liderlerin gözünden lider-üye etkileşim düzeyi 4,34 bulunarak çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Üyelerinden gözünden lider üye etkileşimi ise 3,96 bulunmuş ve genel yüksek olarak değerlendirilmiştir. Katılımcılardan alınan yanıtlara göre; lider etkileşim boyutu ile üye etkileşim boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif yönde ilişki tespit edilmiştir. Lider etkileşimi artarken üye etkileşiminin azaldığı görülmüştür. Lider-üye etkileşimi ile demografik değişkenlerin bazılarında anlamlı farklılıklar görülmüştür. Medeni durum ve cinsiyet değişkenlerinde bir farklılık görülmezken, yaş ve deneyim değişkenlerinde farklılıklar görülmüştür. Lider-üye etkileşiminde katılımcıların genelinin 5 ego durumu boyutunu da benzer oranda kullandıkları görülmüştür. Lider-üye etkileşimi ve yaşam pozisyonları arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Katılımcıların yaşam pozisyonu OKEY olduğunda lider-üye etkileşimindeki kalite arttığı tespit edilmiştir. Yaşam pozisyonu OKEY olmayan katılımcıların ise lider-üye etkileşiminde kalite düzeyinin azaldığı tespit edilmiştir.
  • Item
    Kurumsal Bağlılığın Çalışan Performansına Etkisinde Örgütsel Güvenin Aracılık Rolü: Bir Aile İşletmesi Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) İBRAGİMOVA, SHOİRA; Andaç Toksoy
    Bu araştırmanın amacı, çalışan yetişkinlerde kurumsal bağlılık, örgüte güven ve bireysel performans arasındaki ilişkileri incelemektir. Bu amaca uygun olarak ele alınan değişkenlerin birbirleri ile birlikte değişim ilişkisi, sosyo-demografik değişkenlerle arasındaki ilişkiler incelenecektir. Araştırma, nicel bir araştırma olup ilişkisel tarama modelindedir. Araştırma İstanbul ilinde Aile işletmelerindeki çalışanlar üzerine gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucuna göre aile işletmelerinde çalışanların duygusal bağlılıkları yüksek çıkmıştır. Aynı zamanda örgüte bağlılık ve güven performansları arasında yüksek ilişki ortaya çıkmıştır. Diğer yandan yaşa, eğitim durumuna, işyerindeki yakın arkadaşlığa ve eğitim durumuna göre farklılıklar ortaya çıkmıştır.
  • Item
    The Green RM Practices and Their Impacts on the Corporate Image of Uae Organisations
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) HAFEZ, AHMAD AL; Çiğdem Kaya
    Green HRM, the practice of integrating a sustainability philosophy into not only human resource selection, promotion, and training but also into the working practices of employees therein, has remained a somewhat under-investigated subject matter. Specifically, the current work, through its methodological approach, has focused on assessing those green HRM practices that are used by clothing and retail organizations operating in the UAE; the effects of such on the corporate image of said companies; and the manner in which green HRM helps such businesses improve their corporate image.
  • Item
    He Role of Marketing Strategies on Local and International Students' Enrollment: A Case of Five Private Universities in Istanbul City
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) PATMAN, MOHAMMAD PASOON; Kemal Özkan Yılmaz
    Education has become a global service, and every country is attempting to give it to its population as a tool for socioeconomic growth. Educational institutes generate profitable focuses and find unique ways and preferences that satisfy the demands of students and parents as part of private sector involvement. The purpose of this study is to examine how marketing tactics affect student enrollments at Istanbul's five private universities. The study assists the administration of the various colleges in identifying the most effective marketing plans to entice more students to the institution. Marketing strategies i.e. Word of Mouth, and Advertisements (Newspaper, University Website, and Facebook) are tested in relation to Student Enrolment. Datawerecollected in hard form and as well as soft form through Google Form using simple random sampling from5 private universities functioning in Istanbul, Turkey. 390 respondents answered the questionnaire.The research results showed a significant relationship between the constructs under investigation and showed a positive relationship among all variables.
  • Item
    Covid-19 Pandemi Sürecinde Örgütsel Değişim ve Bir Vakıf Üniversitesi Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) ÇITIR, ZUHAL; Mahmut Paksoy
    Değişim yaşamın her alanında olduğu gibi örgütler için de varlıklarını sürdürebilmek ve pozitif yönde gelişimlerini tamamlayabilmeleri için engellenemez bir olgu olarak tanımlanmaktadır. Örgüt için en önemli adımlardan birisi örgütsel değişimin, doğru zamanda, doğru adımlar atılarak ve planlı bir şekilde yürütülebilmesidir. Ancak bu süreç doğru şekilde yürütüldüğünde başarılı bir örgütsel değişim süreci gerçekleşmiş olacaktır. Örgütsel değişim kavramı, örgütsel değişimin adımları, örgütsel değişime direnç ve direncin çözümleri, liderlerin değişim sürecindeki önemi, kriz dönemi ve değişim yönetimi kavramları literatürde öne çıkan konular arasındadır. Bu kapsamda; örgütsel değişim sürecindeki çeviklik ve dayanıklılığın önemi, değişime doğru zamanda doğru tepkilerin verilebilmesi, kriz döneminde planlanamayan bir değişim sürecinde değişim yönetimi adımlarını inceleyerek, plansız bir değişimin de etkili liderler, kısa vadeli doğru planlar ile başarıya ulaşabilmesinin saptanması çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Örgütsel değişim, çeviklik, dayanıklılık, değişime karşı direnç ve kriz kavramlarının açıklanması, birbirlerine olan etkileri, aralarındaki ilişkinin incelenmesi çalışmanın İçeriğini Oluşturmaktadır. Çalışmanın araştırma kısmı İstanbul İlinde bir Vakıf Üniversitesinin Covid 19 Pandemisi dönemindeki davranışlarının ve araştırmaya konu olan Üniversiteye ait Covid 19 Pandemisi öncesi, Covid 19 Pandemisi sırasında, Covid 19 Pandemisi sonrasındaki verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması şeklinde yapılmıştır. Araştırmaya konu olan Üniversitenin kendi örgüt üyelerine uyguladığı memnuniyet anketleri, Covid 19 Pandemi öncesi oluşturulan stratejik plan hedefleri incelenmiş buna göre kriz dönemindeki adımlarının hedeflerine ulaşmadaki etkilerine bakılmıştır. Ayrıca nitel bir araştırma yöntemi olarak Üniversitenin Covid 19 Pandemi dönemindeki üst düzey yöneticileri ve süreç yöneticilerinden oluşan beş kişi ile mülakat yapılmıştır. Sorular, Üniversitenin sürece ilişkin açıklama ve işlemlerinin yer aldığı görsel, basılı kaynaklar, literatür taramasında ortaya çıkan bazı başlıkların incelenmesi ile Türkiye ve Dünya basınında yayınlanan Covid 19 Pandemisine ilişkin açıklamalar, Covid 19 Pandemi sürecindeki diğer örgütlerin yapıları incelenerek düzenlenmiş, oluşturulan sorular ile ilgili olarak akademisyenlerden görüşler alınmıştır. Daha geniş kapsamlı yapılması planlanan mülakatların, sorulara aynı ya da benzer yanıtların verilmesi sonucunda sınırlandırılarak beş kişi üzerinde durulmuştur. Mülakata katılan kişilerin yetkinlikleri kapsamında sorularda bazı farklılıklar oluşmuştur. İnceleme sonucunda; Üniversitenin beklenmeyen bir kriz karşısında değişim yönetimini pozitif yönde yürüttüğü, kriz ve değişim süreçlerini kısa vadeli planlar ve öngörülü kararlar ile dış çevre uyumunu sağladığı buna bağlı olarak da kriz öncesi dönemdeki hedeflerini başarılı şekilde gerçekleştirerek hem krizi hem de değişim sürecini doğru yönlendirdiği görülmüştür. Üniversitenin hizmet kalitesinde herhangi bir düşme yaşanmadan değişim ve kriz sürecini yürüttüğü, değişim sürecinde gelecek için kurum hafızasına önemli bir tecrübe katarak gelişim planı oluşturduğu izlenmiştir. Tüm bu başarılı değişim ve kriz dönemine rağmen Üniversitenin başarılarını dış paydaşları ve hedef kitlelerine de etkili şekilde yansıtamadığı, uzaktan eğitim sürecindeki başarısına rağmen Resmi açıklanan istatistik kayıtlarda farklı şekilde yapılan değerlendirmelerde olmamasından anlaşılmaktadır. Ayrıca Araştırmaya konu Üniversitenin geçmiş yıllarda ve pandemi döneminde başarıyla atlatmış olduğu krizler, yenilik ve değişim adımlarından oluşan ve tecrübelerini kalıcı hale getirerek bir sonraki duruma hazırlıklı olmak adına kayıtlı bir plan ve iş akış süreçlerinin olmadığı görülmüş ve çalışmanın sonunda bir Yönerge taslağı benzer örgütlerde de kullanılabilecek şekilde düzenlenerek ekler kısmında sunulmuştur.
  • Item
    The Effect of Automation on Job Performance Elements and Job Security of Sweet Industry Workers: An Application in Jordan
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) ALABSİ, SADAM; Burçin Ataseven
    This research presents a better understanding of the effect of Automation on job performance elements and job security for better-managing employees' job security and performance in the sweet sector in Jordan. The research population was the sweet companies in Jordan. One hundred seventy-four organizations were considered as the research population. The research adopted a quantitative approach, and the data was obtained via a non-probability purposive selection sampling technique. Questionnaires were distributed by emails; 184 were filled. Data analyses were performed, and the results were revealed using descriptive statistics, correlation, and multiple regression analysis techniques. The research findings provided conclusions about the effect of Automation on the employees' perception of job security and job performance. The findings showed strong correlations among Automation, employee job security, and job performance elements. Automation was inversely and significantly related to job security and positively and significantly to job performance elements. This research assists businesses in general and sweet organizations in particular in understanding the influence of Automation on employee job security and job performance elements and therefore managing better employees in the workplace, which will significantly assist in improving ideal work conditions. Future studies can concentrate on organizational and operational performance. Moreover, further research may investigate the impact of the mediation of organization policies and practices.
  • Item
    The Effect of Successful Branding on Consumer Behavior and Loyalty
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) HAJJI, CHAIMA EL; Kemal Özkan Yılmaz
    The study explores the relationship between successful branding and consumer behavior and customer loyalty. Branding is essential in today's rapidly evolving marketplace, affecting customer behavior and purchasing decisions. This research interprets the factors influencing consumer behavior and purchasing decisions and their association with successful branding. The approach utilizes a quantitative research method. The sample comprises 250 respondents, with a comprehensive questionnaire as the data collection tool. SPSS software (IBM SPSS Statistics 28) quantifies the data using frequency, reliability, EFA validity, t-test, correlation, and regression. The study reveals a positive relationship between successful branding, consumer behavior, and customer loyalty. This finding is beneficial for marketing professionals to understand branding's significance, allowing them to make informed decisions about brand management, marketing campaigns, and customer engagement methods. The research aids practitioners to enhance branding efforts and foster long-term customer relationships. Effective branding is crucial for influencing consumer behavior and encouraging client loyalty. The relationship between branding and customer outcomes is explored using quantitative techniques and SPSS software analysis. The study offers marketers information to improve brand management strategies and nurture enduring client relationships.
  • Item
    Yalın Liderlik Kavramı ve Örgüt Kültürünün Yöneticilerin Yalın Liderlik Özellikleri Göstermelerine Etkisi: Bir Saha Araştırması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) KURT, SENEM; Kemal Özkan Yılmaz
    Gelişen ekonomik sarsıntılar ve dengesizlikler işletmeleri tüm israflarından kurtulup çalışanlarını süreç iyileştirme ve iş geliştirme konularında iç danışmanları haline getirebilecekleri en etkin sistem olan yalın felsefeyi tercih etmeye itmektedir. Yalın felsefenin bir gerekliliği olarak ve bu gerekliliği aşarak kendi başına kavram olmayı başarabilen yalın liderlik kavramı ile işletmeler organizasyon yapılarında etkin liderlik temelleri oluşturmayı hedeflemektedirler. Günümüzde işletmeler yalın felsefe düşüncelerini benimsememiş dahi olsalar yöneticiler sayesinde yalın felsefe işletmelerde kullanılabilir olmaktadır. Yalın liderlik temelleri ile yöneticiler sürekli iyileştirme kültürünü işletmeye yayma, yerinde analizlerde bulunma ve hedeflere yönelik bütünün yönetimine eğilmektedirler. Bu sayede maliyet yönetimini maksimize ederek, sorunların çözümümde ve sahada daha etkin yer almasını sağlayıp verimliliği artırmayı hedeflemektedirler. Günümüz koşullarında işletmeler de yöneticilerden bu tip bir liderlik beklenir hale gelmiş iken aslında yöneticilerin bu liderlik türünü benimseyip, uygulamaya koyabilmesi ve başarılı olabilmesi ise örgütün bugüne kadar benimsediği örgüt kültürüne bağlıdır. Bunun nedeni ise çalışanların ve örgütün benimsemiş olduğu kültür tipi yalın liderlik için uyumlu bir alt yapıya sahip olmalıdır. İşletmeler genellikle klan, adhokrasi, hiyerarşi ve pazar örgüt kültürü tiplerini benimsemektedirler. Klan örgüt kültüründe liderlik örgüt çalışanlarına ilgi ve değer gösterilen, ekip çalışmasının önemli olduğu, ben değil biz kavramının etkin olduğu, daha esnetilebilir süreçlerin bulunduğu ve bu süreçlerin yönetildiği, örgütün geniş bir aile yapısı olarak nitelendirildiği örgüt kültürüdür. Adhokrasi kültürü ise organik yapılı, girişimci, esnek, yenilikçi ve yaratıcı örgütsel kültürü ifade ederken yöneticisinin de tanımında bulunan kavramları benimsemiş olması gerekmektedir. Hiyeralşi ve pazar kültürleri ise ortak noktaları olarak durağanlık ve kontrole dayalı örgüt kültürlerini ifade etmektedirler. Yalın liderlik adhokrasi ve klan örgüt kültürünü benimsemiş işletmelerde kültür kaynaklı çalışanlara değer verilen dinamik bir işletme olacağından daha çok uygulanabilir olmakta iken hiyeralşi ve Pazar kültürünü benimsemiş işletmelerde durağanlık esas olduğundan yöneticilerin yalın liderlik özellikleri göstermeleri güç ve zordur. Bu çalışmada örgüt kültürü ile yöneticilerin yalın liderlik özellikleri göstermeleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılmak için yola çıkılmıştır. Bu amaç doğrultusunda yalın liderlik ölçeği, örgüt kültürü ölçekler, sosyo demografik sorular ve çalışılan kurum bilgileri ile ilgili sorular kullanılmıştır. Toplam 250 kişi onlie ankete katılmıştır ve anket sonuçlarından oluşan veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 25.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Veriler değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotları (sayı, yüzde, min-maks değerleri, ortalama, standart sapma) kullanılmıştır. Kullanılan ölçeğin güvenilirliğini test etmek amacıyla "Güvenilirlik Analizi" yapılmıştır. Normal dağılıma sahip veriler ile niceliksel verilerin karşılaştırılmasında iki bağımsız grup arasındaki fark için bağımsız t testi, ikiden fazla bağımsız grup karşılaştırılmasında ise tek yönlü varyans analizi uygulandı. Ölçekler ve alt boyutlar arasındaki ilişkiyi test etmek için ise Pearson katsayısı kullanılarak korelasyon uygulanmıştır. Ölçeklerin birbirlerine olan etkisi ise doğrusal regresyon yöntemi ile incelenmiştir. Yapılan Regresyon analizi sonucu ile örgüt kültürü ve yalın liderlik arasında anlamlı bir ilişki bulunduğu sonucuna varılmıştır.
  • Item
    The Impact of Job Stress and Enployee's Commitment on Job Performance: An Analysis of Edible Oil Industry
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) ALİ, SYEDA AİMAN; Çiğdem Kaya
    This study talks about the impact of job stress and employee's commitment on job performance. There are elements within job stress and employee's commitment that influence Job Performance monumentally and beforehand in Pakistan; limited studies have done on these noteworthy factors based on Edible Oil Industries. The relationship among job stress, employee's commitment and job performance is also not analyzed yet in various industries of Pakistan including Edible Oils. The study has revealed that even though job stress is perceived as a really damaging phenomenon, but it does impact job performance positively when it is not excessive. It is also revealed that employee's commitment too impacts job performance positively and monumentally.
  • Item
    Duygusal Zeka ve Sporcu Performansı İlişkileri
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ŞEN, CEREN ECE; Andaç Toksoy
    Bu çalışmanın konusu duygusal zekânın atletik performansa etkisi, duygusal zekâya dair olduğu kabul edilen öğelerin, atletik performansta önemli olduğu daha önceki çalışmalarda tespit edilmiş olan etmenler ile ilişkisi bu ilişkilerin hangi duygusal zekâ modelleriyle daha başarılı olarak tespit edilebileceğidir. Araştırma, sporcuların duygusal zekalarının ölçümü ve gelişimi için bir metodoloji oluşturmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda bilimsel literatür incelenmiş, bilimsel literatürdeki bulguların eğitmenler ve antrenörler açısından nasıl sonuçlar doğurduğu irdelenmiştir. Çalışma özbildirime dayalı duygusal zeka modellerinin atletik performans ölçümü için uygun olmadığını göstermiştir. Standart testler yoluyla ölçülen yetenek tabanlı modellerin kısıtlamalarını da ortaya çıkarmış böylece duygusal zeka araştırmalarının gelişimine dair öneriler sunmuştur.
  • Item
    Omni Kanallı Perakendeciliğin Perakendeci Marka Değerine Etkisi: Migros Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ÖZER, ANIL; Kemal Özkan Yılmaz
    Tüketici davranışlarını gözeterek satış stratejilerine ait argümanları değerlendiren ve uygulayan perakendeci işletmelerin, rekabetçi piyasa koşullarında daha başarılı oldukları bilinmektedir. Günümüzde, özellikle Covid-19 pandemisi ile birlikte, alışveriş alışkanlıklarında değişimler görülen tüketicilerin fiziksel alışveriş alışkanlıkları yanında online alışverişin avantajlarını da değerlendirmek istedikleri görülmektedir. Bu bağlamda, çok kanallı satış stratejilerini benimsemiş olan perakendecilerin omni kanal stratejisini uygulamalarının farklılıklar yaratacağı anlaşılmaktadır. Bu tez çalışması kapsamında, omni kanal stratejisi kullanan perakendecilerden Migros ele alınmıştır. Bu perakendeciden alışveriş yapmakta olan tüketicilerin, omni kanal algılarını ölçmek ve perakendeci arasında nasıl bir etkileşim ortaya koyduğunu belirlemek amacıyla farklı cinsiyet, yaş ve eğitim düzeylerine sahip 317 tüketiciden anket yoluyla veriler toplanmıştır. Elde edilen bulgu ve sonuçların, omni kanal perakendecilik konusunda çalışacak olan araştırmacılar ve perakendecilere ışık tutacağı düşünülmektedir.
  • Item
    Uzaktan Çalışma Sistemi İle İş Stresi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Kamu ve Özel Sektör Çalışanlarına Yönelik Bir Araştırma
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) YILMAZ, ALİ ABDURRAHMAN; Andaç Toksoy
    Bu tez çalışması, uzaktan çalışma uygulamaları ile çalışanların iş stresi algıları arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda ana problem, esnek çalışmanın bir türü olan uzaktan çalışma modeli ile çalışanların iş stresi algıları arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesidir. Bu çalışma, İstanbul ilinde beyaz yakalı olarak çalışanlar kapsamında gerçekleştirilmiş olup nicel yöntemlerden saha araştırması deseni kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, uzaktan çalışma sisteminin getirdiği performans ve verimlilik, örgütsel güven, iş yaşam çatışmas ı ve esneklik boyutları ile iş stresi algısı arasında bir ilişki mevcuttur. Öte yandan, uzaktan çalışan bireylerin bazı demografik özellikleri ile iş stresi düzeyleri arasında anlamlı ilişkiler olduğu bulgulanmıştır.
  • Item
    COVID-19 Sürecinde İstanbul'daki Restoranların Yaşadığı Sorunlar ve Normalleşme Sürecinde Çözüm Önerileri
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) EKER, MERT; Andaç Toksoy
    Covid-19 salgını sürecinden yoğun olarak etkilenen sektörlerden turizm sektörünün en büyük kollarından biri olan restoranlar da olumsuz etkilenmiş, bir kısmı ayakta kalabilirken bir kısmı iflas etmiştir. Restoran çalışanları bu durumdan en çok etkilenen meslek gruplarından biri olmuş, pek çok restoran çalışanı işini kaybetmiş, ücretsiz izne çıkarılmış ya da kısa çalışma ödeneği ile geçimini sürdürmek durumunda kalmıştır. Bu araştırmanın amacı Covid-19 sürecinde restoranların karşılaştıkları zorlukları ortaya koymak ve normalleşme sürecine yönelik çözüm önerileri sunmaktır. Araştırma İstanbul ilinde bulunan restoranların çalışanları ile yürütülmüştür. Çalışma farklı iş tanımları, yaş grupları, eğitim seviyeleri, restoran türleri ve gelir seviyelerinden 105 restoran çalışanı ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar Covid-19 korkusu, iş güvensizliği, mesleki farkındalık yoksunluğu, duygusal tükenmişlik ve hissedilen kurumsal destek ana başlıklarından oluşan 33 soruyu beşli likert ölçeği ile cevaplandırmışlardır. Yapılan analizler sonucunda 55 yaş üzeri çalışanların Covid-19 korkusu ve mesleki kaygıları en yüksek olan grup olduğu saptanmıştır. Korku, kaygı, tükenmişlik hissi ve mesleki farkındalık yoksunluğu, yüksek eğitim seviyesi ve yüksek gelir seviyesine sahip çalışanlarda en az görülmüştür. Fine-dining restoran çalışanlarının duygusal olarak diğer restoran türlerinde çalışan katılımcılardan daha iyi durumda olduğu ortaya çıkmıştır. Elde edilen veriler üzerinden yapılan korelasyon analizi sonucunda iş güvensizliği ile duygusal tükenmişlik arasında, mesleki farkındalık yoksunluğu ile duygusal tükenmişlik arasında ve Covid-19 korkusu ile iş güvensizliği arasında korelasyon olduğu saptanmıştır. Sonuç bölümünde, yapılmış olan analizler değerlendirilmiş ve restoran işletmecilerinin normalleşme sürecinde uygulayabilecekleri çözüm önerileri sunulmuştur.
  • Item
    Yalın Yönetim İş Performansı İlişkisinde Liderlik Tarzlarının Aracılık Rolü: İstanbul Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) KAYA, DENİZ HASRET; Andaç Toksoy
    Bu araştırmada yalın yönetim ile görev performansı ve bağlamsal performans ilişkisinde liderlik tarzlarının aracılık rolünün belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma İstanbul ilinde Bankacılık, eğitim, elektrik ve enerji, maden, sağlık ve tekstil sektöründe çeşitli pozisyonlarda (çalışan, orta ve üst düzey yönetici) çalışan 383 kişi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada tarama modellerinden sıklıkla kullanılan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Aydın (2018) tarafından geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılan "Yalın Yönetim Ölçeği", Giray ve Güngör (2015) tarafından Türkçe'ye uyarlanan geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılan "Görev Yönelimli ve İlişki Yönelimli Liderlik Ölçeği" ve Bağcı (2014) tarafından Türkçeye çevrilmiş ve geçerlilik güvenirlik çalışması yapılan "Görev Performansı ve Bağlamsal Performans Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmada "çalışan ve yönetici tutumu", "mesleki tatmin ve iş yükü" ortalamaların "orta düzey" olduğu ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte "yönetici ve çalışan tutumu" ile "ilişki ve görev yönelimli liderlik" davranışı ortalamalarının "yüksek düzey" olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada "görev performansı" ve "bağlamsal performans" davranışı ortalamalarının "yüksek düzey" olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada görev performansı ile bağlamsal performans, yönetici ve çalışan tutumu, mesleki tatmin ve iş yükü, hareket israfı stok israfı ve fiziki koşullar, ilişki yönelimli liderlik, görev yönelimli liderlik arasında pozitif yönlü ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Yapılan analizler sonucunda yalın yönetim ile göre performansı ve bağlamsal performans ilişkisinde, görev ve ilişki yönelimli liderliğin aracı etkisinin olmadığı bulgusu ortaya çıkmıştır. Araştırmada ayrıca yalın yönetimin göre ve ilişki yönelimli liderliği anlamlı şekilde etkilediği ortaya çıkmıştır. Son olarak görev yönelimli liderliğin bağlamsal performans üzerinde etkisinin olduğu ancak görev performansı üzerinde etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
  • Item
    İşletmelerde Kurumsal İnovasyon Sistemi: Bir Uygulama Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) ATİLAN, MURAT; Murat Taha Bilişik
    İnovasyon ve sürdürülebilirlik hem işletmelerin jargonunda hem de akademik dünyada son yılların ilgi çekici konularından olmaya devam ediyorlar. Her iki kavram da Türkiye'de ilk etapta çokuluslu şirketlerin öncü rolü ve Global oyuncu olmayı başaran büyük ölçekli Türk şirketlerinin ilgi alanında girmekle birlikte özellikle son birkaç yıldır global pazarda söz sahibi olmak isteyen, şirket büyüklüğünü global ölçeğe taşıyarak dünya pazarında da rekabetçi pozisyonunu güçlendirmek isteyen şirketlerin de kurumsal inovasyonu kendi organizasyon ve kültürlerine uygulama istekleri ortaya çıkmaktadır. Şirketlerin inovasyon sürecini yaygınlaştırmak, derinleştirmek ve sürekli kılabilmek amacı ile yenilikçi fikirleri canlandıran, yenilikçi faaliyetleri teşvik eden bir iklim hazırlamak üzere, beşerî sermayenin (çalışanların bilgi, beceri ve hünerlerinin) yenilikçiliğin temel unsuru olarak görmektedirler. Bu çalışma, Kurumsal inovasyon faaliyetlerine yönelik büyük işletmelerdeki temel dinamikleri ve sürdürülebilir inovasyonu etkileyen ana faktörleri analiz etmeyi amaçlamaktadır. Sürdürülebilirliğe yönelik toplumsal değişim ve beklentilerin oluşması ile globaldekine benzer bir eğilim ile Türkiye'deki şirketlerde de farkındalık ve ilginin arttığı görülmektedir. Böylece işletmeler, bugünün ve yakın toplum yararını gözeten ve önceleyen sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalarını ana stratejik planlarının bir unsuru haline getirmektedirler. Bu kapsamda, yapılacak faaliyetlerin doğru yönde ve çerçevede planlanabilmesi açısından sürdürülebilirliğin anlaşılması oldukça önemlidir. Dolayısıyla sürdürülebilir inovasyonun özelliklerinin, yapılacak faaliyetlerle birlikte şirketlerin ana stratejilerinde ve örgütsel yapılarında nasıl yerleştirdiklerini ve nasıl kullanılabildiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada kurumsal sürdürülebilir inovasyon çalışmaları kapsamında işletmelerde ana faktörler ve sürdürülebilir inovasyonu etkileyen motivasyonlar nitelkeşifsel araştırma yöntemiyle incelenmiştir. İşletmelerde sürdürülebilir inovasyonu etkileyen faktörlerin paralel hareket ederek birbirlerini destekledikleri görülmüştür. Şirketlerin kurum kültürünün diğer faktörleri başat etkileyen bir rolü olduğu ve sürdürülebilir inovasyon için dijitalleşme arzu ve çabalarının artmasına bilgi yönetiminin henüz tam olarak geliştirilemediği buradaki tespitlerimizdendir. Ayrıca büyük işletmelerin, kendi geleneksel iş uygulamalarını, sürdürülebilir inovasyona dönüştürerek kurumsallaştırmak için sürdürülebilir inovasyon konusunda öncü adımlar atarak ilk uygulayıcılar olmaya istekli oldukları ve sürdürülebilir inovasyonları operasyonel iş süreçlerinin ötesinde farklı değerlendirerek daha uzun vadeli bir bakış açısıyla zaman, emek ve yatırım gerektiren bir girişim olarak ele aldıklarını söyleyebiliriz. Zira işletmeler gelecekte toplumun beklentilerini karşılayabilmek ve rekabetçi pozisyonlarını güçlendirip tercih edilir olabilmek için kurumsal ve sürdürülebilir inovasyonu ana stratejilerinin parçası haline getirmeyi zorunlu görmektedirler.
  • Item
    Kamu Muhasebesinde İlke, Esas ve Etik: Uygulamalı Bir Alan Araştırması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) BAŞKAN, SİNAN; Peyami Sefa Çarıkçıoğlu
    Muhasebe bilimi özellikle son yüzyılda mevcut ticari faaliyetlerin artışı ve devamlı büyüyen kapitalizmin kendine has kazanma arzusu ile hem ülkemizde hem de uluslararası boyutta önemli bir konuma ulaşmıştır. Bu bağlamda muhasebe kayıtları ile şirketlerin ve kamudaki kuruluşların ne tür faaliyetler içerisinde olduğunu tam olmasa dahi kısmen anlayabilmek mümkün hale gelmiştir. Muhasebe mesleğinin ülkemizde özel sektör anlamında kamuoyu tarafından genel olarak ağır sorumlulukları bulunan ve stres yükünün fazlaca olduğu bilinmektedir. Ancak madalyonun diğer yüzü olan kamu sektöründe ise kamuoyunun bu konuda ne denli bilgi sahibi olduğu tam olarak bilinmemektedir. Söz konusu kamu alanında çalışan ve bu mesleği yerine getirmekle görevli kamu personelinin ilke esas ve etik konusunda yaşamış oldukları sorunların neler olduğu, uygulamalı bir alan araştırması sonucunda elde edilen bulgularla incelenecektir. Muhasebe mesleğinin tarafsızlık, gizlilik, dürüstlük, güvenirlik ve sorumluluk gibi ilkeleri bu mesleğin gerekli esaslarıdır. Ancak bu değerler özel sektörde olduğu kadar kamuda da yok olmaya başlamıştır. Bu çalışma ile günümüzde olabildiğince sıradanlaştırılan, fazla önem arz etmeyen muhasebe mesleğini ve bu mesleği icra eden kamu çalışanlarına Bitlis ilinde bulunan bazı kamu kurum ve kuruluşlar bağlamında değinilmeye çalışılacaktır. Muhasebe alanında özellikle son yıllarda artan etik dışı uygulamalar, ilkesizlikler ve kural dışı uygulamaların kamu sektöründeki yansıması, söz konusu bu görevi kamuda sürdürmeye çalışan personelin ise ne tür zorluklarla karşılaştığı ve bunlarla nasıl başa çıktığı incelenecektir. Bu çalışma ile özellikle kamu sektöründe olabildiğince göz ardı edilen bu mesleğe ve çalışanların sorunlarına farklı bir bakış açısıyla bakmaya çalışılacaktır. Yapılan araştırma neticesinde kamu muhasebesi alanında çalışan memur ve yönetici düzeyindeki personelin etik, aidiyet, görev bilinci, ödül ve ceza ve teknolojik gelişmeler hakkında birim içi ve kamu muhasebesi anlamında büyük oranda farklı fikirlere sahip oldukları saptanmıştır.
  • Item
    Z Kuşağı Ayakkabı Tercihi Üzerinden Gösterişçi Tüketim; İzmir Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) DEMİRBAŞ, HÜSEYİN EMRE; Murat Taha Bilişik
    Bireyler hayatı deneyimlerken daima karşılaştıkları kavramları tanımlı hale getirmeye çalışırlar. Her ne kadar bütün kavramların literatürde genel geçer bir karşılığı mevcutsa da hayatta insan sayısı kadar yorum olduğu hakikati de su götürmez bir gerçektir. Konuya bir de zaman faktörü eklendiğinde işler iyice karışır. Zira bir kuşak için ayıp karşılanan davranışlar zaman içerisinde bir sonraki kuşak için normallik kazanabilir. Bu görecelilikle muhatap olunduğunda bireylerin birbirini anlaması güçleşir. Fakat kabulleniş devreye girdiğinde bu olası çatışma nispeten kırılacaktır. Kültür sanılanın aksine yozlaşmaz. Sadece dönüşür. Neticesinde bir kuşağın davranış kalıplarını 'doğru' yahut 'yanlış' şeklinde yargılamak saldırganlıktan öte gitmeyecektir. Kuşaklar yaşadıkları kendilerinden sonraki nesille sağlıklı etkileşim kurabilmek için içerisinde yaşadıkları çağı takip etmek durumundadırlar. Z Jenerasyonu çağdaşlarından etkilenerek lüks ayakkabı tercihleriyle gösterişçi tüketim yapmaktadır. Z kuşağının lüks tüketim tercihinde kendi yaşıtları Youtuberların etkisi büyüktür. Z Kuşağı Kendi kazancını kendisi elde etmediği için kontrolsüz lüks tüketime daha yatkındır. Bu çalışmada, insan türünün son sürümüne karşılık gelen z kuşağı, tüketim alışkanlıkları üzerinden anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Ekonomik açıdan ailesine bağlı olan bireylerin kolaylıkla ve kontrolsüzce lüks tüketime harcadıkları para onlar için ne ifade etmektedir? Kuşaklar arası ihtiyaç tanımları nasıl değişmiştir ve bu tanım çeşitliğinin kuşaklar arası iletişime yansımaları ne olmuştur? Peki, bu değişen anlamlar silsilesinden üretici firmalar nasıl etkilenmiştir? Z kuşağının yaşam tarzı, hayat beklentisi ve buna mukabil sahne bulan gösterişçi tüketim merakının sosyokültürel etkileri sebepleriyle beraber araştırılmıştır. Parayı kendileri kazanmayan gençlerin gösterişçi tüketimi çok daha kolay yaptıkları ve bu davranışın da arkasında sosyal bir getirim amacı güttükleri teorisinden yola çıkılarak üretilen hipotez yukarıdaki araştırma sorularıyla da desteklenmiştir. Hipotez, Z kuşağının lüks mağazalarda kendilerini yansıtan daha fazla ürün ile karşılaşması ve buna bağlı olarak z kuşağı ve tercih ettikleri lüks mağazalar arasındaki etkili iletişimin sağlamasının amaçlanmasıdır. Olasılığa dayalı örnekleme tekniklerinden orantılı tabakalı örneklem yöntemiyle İzmir'deki 16-25 yaş arası İzmir'de ikamet eden 355 bireye nicel araştırma yöntemlerinden anket yöntemi uygulanmıştır. SBSS yardımıyla anket sonuçlarının kişi görüş grafik analizleri çalışmanın içerisinde yer bulmaktadır. Çalışma her ne kadar z kuşağı özelinde yapılsa da esasında çalışmanın hedef kitlesi z kuşağıyla bağlantısı olan bütün toplumdur.
  • Item
    Mobilya Sektöründe Tedarikçi Seçiminde Çok Ölçütlü Karar Verme
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) KONCAOĞLU, EREN; Murat Taha Bilişik
    Bu çalışma tedarikçi seçimi için sistematik, doğru, hızlı ve pratik bir karar verme süreci geliştirmeyi amaçlamaktadır. Alternatifler arasından en iyi olan seçilmesi gerekir . Tedarikçi seçiminde çok kriterli karar verme süreci çok önemlidir. Tedarikçi doğru seçilmezse, malzeme şirkete zamanında ulaşamayabilir ve üretim gecikmesi olacak, müşterinin siparişleri zamanında yerine getirilmeyecektir. Bir tedarikçinin malzemesi, diğer tedarikçiden daha pahalı olabilir, bir tedarikçinin malzemesinin kalitesi diğer tedarikçiden daha iyi olabilir. Mobilya Sektöründe bir firmasından alınan verilerle karar vericilerin görüşleri dikkate alınarak, bulanık topsis yöntemi uygulanmış; makaleler, tezler, konu anlatımları ve formüller yardımıyla uygulama yapılmış ve hangi tedarikçinin seçilmesine dair inceleme yapılmıştır.
  • Item
    Vakıf Üniversitelerinde Algılanan Hizmet Kalitesinin, Algılanan Öğrenci Memnuniyetine ve Prestije Etkisi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2021) GEMİCİ, MURAT; Çiğdem Kaya
    Eğitimin ve bilginin önemi insanlık tarihinden bu yana tartışılamaz bir gerçektir. Hızla değişen ve gelişen çevremize adapte olmak, ayakta kalabilmek ve kendimizi geliştirebilmek için eğitim ihtiyacımız oluşmaktadır. Bireyin özellikle de mesleki yetkinliğini kazanacağı yükseköğretim kurumlarında sunulan eğitim, bir hizmet ürünüdür. Eğitim hizmetinin sürdürülebilir olması ve daha iyiye götürülmesi için öğrenciler tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu araştırmanın temel amacı ülkemizde sayıları hızla artan yükseköğretim kurumlarının sundukları eğitim hizmetinin, alışılagelmiş hizmet kalitesi ölçüm araçlarından farklı olarak yükseköğretim kurumlarındaki hizmet kalitesini ölçmek için geliştirilmiş Yükseköğretim Hizmet Kalitesi Ölçeği kullanılarak ölçülmesi ve bu algıların, öğrenci memnuniyeti ve prestij algıları ile ilişkisinin incelenmesidir. Çalışmamızda öncelikle Üniversite, Hizmet, Hizmet Kalitesi, Hizmet Kalitesi Ölçme Yöntemleri, Öğrenci Memnuniyeti ve Prestij kavramları açıklanmıştır. Araştırmamız çerçevesinde İbn Haldun Üniversitesi'nde eğitim gören Lisans ve Lisansüstü öğrencilere Yükseköğretim Hizmet Kalitesi Ölçeği (HESQUAL), Öğrenci Memnuniyet Ölçeği ve Algılanan Prestij Ölçeği anket formunda doldurtulmuş ve çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. İlgili ölçekler arasındaki ilişki pearson korelasyon analizi sonucunda Hizmet Kalitesi ile Öğrenci Memnuniyeti arasında kuvvetli bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır ancak Hizmet Kalitesi ile Prestij Algıları arasında ilişki saptanmamıştır. Elde edilen bu bilgiler ışığında Hizmet Kalitesinin boyutları ile Öğrenci Memnuniyeti arasındaki ilişkinin saptanması için Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi yapılmıştır. Analizimiz neticesinde "Eğitimin Kalitesi" ve " Dönüştürücü Nitelik" boyutlarının Öğrenci Memnuniyetini kuvvetli etkilediği görülmüş olup bu bağlamda bulgularımızın teorik çıkarımları tartışılmıştır.