Cilt 5, Sayı 1, Mart 2007

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/314

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 11 of 11
  • Publication
    Savaş ve İletişim Gengüdümlerinde Biçimsel Bakışımlılık
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Zeybek, Işıl; Özgül, Ruken; TR141147; TR28343
    Geçmişten günümüze doğanın gereği ve doğalarının gereği; hayvanların, insanların, ülkelerin, firmaların, yaşamlarını sürdürmek, giderek büyümek, sınırlarını genişleterek güçlerini artırmak amacıyla 'öteki' ya da 'ötekilerini' kendi etkilerinin altına alma, yok etme, kendine katma, çabalarının olduğu gözardı edilemeyecek bir gerçektir. Bu bağlamda, İngiltere'nin 28 Ocak 1915'te Osmanlı'ya savaş kararı almasının altında yatan sebebin Boğazlardan geçilebilirse, kazanılacak olan başarının tüm Müslüman sömürgelerini sindireceği, güneyde sömürge devletlerini rahatsız eden hiçbir şey yaşanmayacağı düşüncesi olarak görürüz. Bu konuda Fransa İngiltere'yi yalnız bırakmamıştı. Toplumbilim, ruhbilim, hukuk, eğitim ve savaş gibi aklımıza gelebilecek her konuda geçmişten günümüze dek süreçte bizi yönlendiren maddi, manevi yaptırımlarla kurallar; özelinde tüzel/özel kişilerin davranışlarını karşılarındakilere göre biçimlendirir ya da kendilerinin biçimlendirmelerini sağlarlar. Günümüzden binlerce yıl önce yaşamış olan Çinli filozof Sun Tzu, yazdığı '' Savaş Sanatı '' adlı yapıtıyla, geçmişten günümüze tüm planlama ve gengüdüm uzmanlarının yanında komutanlara da; rakiplerine, öteki tarafa, düşmana göre strateji Gengüdüm geliştirme ve izleme açısından yol gösterici olmuştur.
  • Publication
    İki Popüler Mit Kahramanının Karşılaştırılması: Neo ve Battal Gazi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Yıldırım, T. Emre
    Sıradan insanın kişisel ve evrensel olana uyum sağlama çabası mit ihtiyacını ve mit kahramanını doğuran temel sebeptir. Bu araştırmada gözlemlediğimiz kahramanın sadece zamana göre değil içinde bulunduğu topluma göre de şekil değiştirdiğidir. Araştırma, incelenen filmleri birer pop-mit olarak değerlendirerek psikoloji ve mitoloji bilimlerinin ışığında inceleyecektir. Bu metot doğrultusundaki tezimiz, Hollywood'un bir anda postmodern dünyanın Hercules'i diyebileceğimiz kadar popülerleşen kahramanı The Matrix filminin Neo'su başka bir kültürel coğrafyada, mesela Türkiye'^de, başka bir isimle, mesela Battal Gazi olarak, ortaya çıktığıdır. Tıpkı, Antik Yunanlı Hercules'in Dede Korkut Destanlarında Deli Dumrul olarak veya Odysseus'un yine Dede Korkut anlatılarında Basat olarak ortaya çıkıp birinin Ölümle diğerinin Tepegöz/kyklop ile olan macerasını bu defa Yunan toplumu için değil de içinde çıktıkları Türk toplumu için tekrarlaması gibi.
  • Publication
    İstanbullu Logolar
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Küçükerdoğan, Rengin
    Ferdinand de Saussure'e göre değeri oluşturulan ilkeler, "değeri belirlenecek şeyle değiştirilebilir benzemez bir öğe ve değeri söz konusu olan şeyle karşılaştırılabilir benzer öğeler"dir. Buna dayanarak, değerin var olabilmesi bu ilkeye bağlıdır. Bu bağlamda logo oluştucularının arasındaki karşıtlıklar, logoların birbirlerinden farklılaşmasına böylelikle değer kazanmasına olanak tanır. Kurumlar birbirinden görsel iletişim çerçevesinde logolarıyla ayrılmaktadır. Yalın bir anlatımla değerin yaratımında logo tasarım öğelerinin ve bu öğelerin birbirleriyle ilişkilerinin önemi anlamlandırma ve farklılaşma bakımından çok büyüktür. Renk, biçim, çizgi, amblem ve tipografi, logonun dokusunu oluşturmaktadır. Logolar ise İstanbul'un kurumlarıyla oluşturduğu dokusunu görsel biçimde bizlere aktarmaktadırlar. Bu çerçevede hazırlanan çalışmada seçmeci göstergebilimsel yöntem aracılığıyla İstanbullu Logolar çözümlenmektedir.
  • Publication
    Yaşam Biçimi ve Sanat Yapıtlarının Reklama Yansıması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Yıldız, Öykü Ezgi
    Çalışmada, başta ürün ya da hizmetin kimi temel özelliklerini aktaran bir araç konumunda olan reklamın süreç içinde toplumsal ve akçasal sonucunda yaşam biçimleri, imgeler yaratan bir ekinsel olguya dönüşümü ele alınmıştır. Çalışmada, küreselleşmenin reklam iletilerinin içrekleri üzerindeki etkisi, reklam ekin ve sanat yapıtı arasındaki ilinti irdelenmiştir. bu bağlamda Levi's reklamlarında kullanılan Davut Yontusu göstergebilimsel bir çözümlemeyle incelenerek, günümüzde reklamların iletilerinde sanat yapıtlarından yararlanarak tüketiciler üzerinde uyandırılmak istenilen güzelduyusal etkiye vurgu yapılmıştır.
  • Publication
    Moda, İçgiyim, Renkler, Reklam ve Gençler...
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Gündeş - Güz, Nükhet; Er, Seher
    İç giyimin çağrışımsal alanı, renkler ve reklam başlıklı bir alan araştırması yapılmıştır. Alan araştırmasından elde edilen sonuçlara içerik çözümlemesi uygulanarak verilen yanıtlara göre metnin dayattığı sınıflandırmalar yapılmıştır. İç giyimin çağrışımsal alanı "biçimsel ve anlamsal" bağlamda saptanmış olup, tarihsel süreç içinde moda, giyim, iç giyim bağlantısını kurarak, göstergebilimsel açıdan giyimin anlamlandırması yapılmaya çalışılmıştır. Daha sonra iç giyimde seçilen renkler ve renklerin yeğ tutulma nedenleri saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar cinsiyete göre karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir.
  • Publication
    Tarihi Gelişim Süreci İçerisinde Alışveriş Merkezleri
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Demirkan, Mustafa; Taş - Dişkaya, Sinem
    Tarih boyunca her dönem ve uygarlıkta, içinde ürün dolaşımının gerçekleşeceği mekanlara gereksinim duyulmuştur. Alışveriş mekanlarının zaman içindeki dönüşümü incelediğinde, 20. yüzyıla kadar olan dönemde, kentlerdeki alışveriş yerlerinin en temel karakteristiğinin "kent dokusu ile bütünleşme olduğu görülmektedir. Antik dönem kentlerinde agoralar ile başlayıp, Osmanlı döneminde kapalıçarşılara, Ortaçağ kentlerinde ise meydanlara, sokaklara yerini bırakan alışveriş merkezlerinin günümüzdeki biçimlerine dönüşümü 19.yy'da pasajlar ve büyük mağazalarla gerçekleşmiştir. Bu mekanlarda kent mekanı ile alışveriş mekanı iç içe geçer, kentin çekirdeğinde yer alır ve çok işlevli bir kamusal mekan, iletişim mekanı oluşturur. Tarihi gelişim süreci içerisinde alışveriş merkezlerinin işlevsel şemasında form, işlev, malzeme, doku, renk ve mekansal kurgu dönüşümleri anlatılmıştır.
  • Publication
    Dans Performanslarında Ülküsel Sunumun ve İzleyicide Doyumun Yakalanması Aşamasında İletişimin Önemi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Akgül, Kamile Perçin
    Sanatsal değer taşıyan, özgün yaratıcı güçle ifade bulmuş bedensel görüntülerim, sahne tasarımıyla bütünleşmesi sunumun niteliğini arttıracaktır. Bu aşamada en önemli etki, izleyicinin daha çok duyusuna ve duygusuna seslenerek sağlanabilecektir. Böylelikle izleyiciyle kurulan iletişimi güçlendirebilmek adına hem sunumda hedeflenen ülküye ulaşılmış hem de izleyicinin doyumu yakalayabilme olasılığı yükseltilmiş olacaktır.
  • Publication
    Rol-Model: "Deney" (Das Experiment) Film Örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Tuncel, Berin
    Toplumsal yaşamda oynadığımız roller zamanda içselleşerek kişiliğimizin bir parçası olmaktadır. Ancak yaşamda yalnızca kendi rollerimizin dışında diğer rolleri de öğreniriz. Diğer rolleri de öğreniriz. Diğer rollerle ilgili bilgilerimizi; çevremizi gözlemleyerek ya da kitle iletişim araçlarından gelen iletiler doğrultusunda oluşan yaşam deneyimlerimizin sonucunda ediniriz. Gerekli koşullar oluştuğu zaman da öğrenmiş olduğumuz diğer rollerimizi günlük yaşamımıza taşırız. Toplumsal öğrenme kavramını inceleyen Bandura ve Zimbardo bu alanda başarılı çalışmalar yapmışlardır. Bandura, model almanın ve öykünmenin(imatation) önemli bir toplumsal öğrenme süreci olduğunu ileri sürer. Zimbardo ise ünlü deneyi ile toplumsal öğrenmenin önemi vurgulamıştır. Zimbardo'nun yaptığı çalışmalar sinema alanına da etkisi altına almıştır. Yönetmen Oliver Hirschbiegel'in 2001 yılında yaptığı "Deney"(Das Experiment) filmi, Zimbardo'nun deneyini konu alan "Kara Kutu" (Black Box) adlı Almanca romandan senaryolaştırılmıştır. Deney filmi başlangıçta Zimbardo'nun deneyi ile bire bir örtüşmektedir. Ancak film giderek abartılı bir biçimde kurgulanmıştır. Bu çalışma, deneyden esinlenilerek oluşturulan filmde, deneklerin bir oyun, bir yanılsama(Simülasyon) olduğunu bildikleri halde rollerini gerçekmiş gibi benimsediklerini, olayı bir kişilik çatışmasına dönüştürdükleri göstermektedir. Zimbardo'nun deneyinde de filmde de, toplusal yaşamda bireylerin yetke ve kontrol sahibi oldukları zaman, bu yetkelerini diğer bireyler üzerinde acımazsızca kullandıklarına işaret etmektedir.
  • Publication
    Sinema ve Renk
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Odabaş, Battal
    Bu çalışmada sinemanın renkle olan ilişkisinden söz edilmektedir. Sinemanın başlangıcından itibaren renk sinemanın ilgilendiği tekniklerden biri olmuş ve fotoğraftan da yararlanarak sonunda sinemanın vazgeçilmezi olmuştur. İlk filmlerde elle renklendirme yöntemi uygulanmış, teknik geliştikçe renkler bir solüsyon yardımıyla oluşturulmuştur. Daha sonra geliştirilen renkli film (pelikül) sinemanın zaman içinde renklenmesine yol açmış ve filmler tamamen renkli olarak çekilmeye başlanmıştır. Renk bir anlatım aracı olarak sinemada anlam yaratmak için kullanılmıştır. Yazıda bunlardan örnekler verilmiştir. Çeşitli sinema kuramcılarının görüşleriyle siyah-beyaz ve renkli filmin olanakları incelenmiş ve anlam yaratmada rengin nasıl bir rol oynadığı anlatılmıştır.
  • Publication
    Kırmızı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Yıldıran, Ayşe
    Renksizlikten sonra ilk adlandırılan renk olan kırmızı, ateşin ve kanın rengi olarak ortaya çıkar. Yaşam, sağlık ve mutluluğun evrensel simgesi, güçlü ve çekici özellikleriyle güzellik, cinsellik, evlilik, doğum gibi kavramlarla da bütünleştirilir. Yüksek statülerin ayrıcalığı erguvan, kırmız kırmızısı, zincifre gibi renk tarihinin önemli ve değerli tonları kutsalın, büyük gizlerin, ölümsüzlüğün anlatımında da kullanılmıştır. Olumsuzluk kutbunda ise nefret, savaş, şeytan ve cehennemi temsil etmektedir.
  • Publication
    Tecimsel Marka ve Renk-Biçim Tasarım Bağıntısı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2007-03) Ayhan, Ahmet
    Bu çalışmada insan yaşamını, iş yaşamını, ilişkileri doğrudan ve dolaylı etkileyen göstergeler evrenin tamamlayıcı unsurlarının insan aklı ve zekasıyla ne kadar değişebileceği konusunu örneklerle açıklamaya çalıştık. Nesnelerin biçimini renkler tamamlar ve aynı oranda da değiştirir. İnsan zekasıyla üretilen bir nesnenin biçimi ve tasarımı önce işlevselliğiyle ön plana çıkar. Nesnelere uygulanan renkler genellikle biçimden daha az önemli değildir. Tam tersine onu tamamlayıcı, hatta zaman zaman daha önemlidir. Bu nedenle, markalaşma sürecinde özgün tasarım, işlevsellik, renk uyumu markayla özdeşleşir ve tecimsel başarı için yadsınamaz ölçüde önemlidir.