Özel Hukuk Doktora Programı / Private Law PhD Program
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/88
Browse
Browsing Özel Hukuk Doktora Programı / Private Law PhD Program by Type "Thesis"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen kira sözleşmelerinde kira bedelinin ödenmemesi ve hukuki sonuçları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2013-09) Ural Çınar, Nihal; Altop, AtillaKiracının kira bedelini ödeme borcunu, yerine getirmemesi ve bu borcun yerine getirilmemesi dolayısıyla meydana gelecek hukuki sorunlar, çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Kira bedelinin ödenmesine etki eden özel durumlar, birinci bölümde ele alınmıştır. İkinci bölümde ise, kiracının kira bedelini ödemede hangi hallerde temerrüde düşeceği ve genel olarak temerrüdün sonuçları incelenmiştir. Kiracının, kira bedellerini ödememesi durumunda, kiraya verenin sahip olduğu teminat imkanları da son bölüm olan üçüncü bölümde incelenmiştir.Publication Türk Hukukunda bankaların sır saklama yükümlülüğü(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2010) Kandıralıoğlu, Pınar Çağla; Omağ, Merih KemalBanka ve müşteri arasındaki iş ilişkisi banka sırrının kaynağıdır. Banka ve müşteri arasında oluşan güven ilişkisi sır saklama yükümünün gerekçesidir. Bankalar, iş ilişkisi çerçevesinde, müşterilerine ait her türlü bilgi ve rapora sahip olurlar. Bu sebeple, bankalara, müşterilerine ve müşteri çevresine ait sırları saklama görevi kanunnen getirilmiş bir yükümlülüktür. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 73'de; sırların saklanması başlığı altında, "bankaya ve müşteriye ait sır" ifadesi kullanılmaktadır. Müşteriye ait sırlar meslek sırrı kapsamında değerlendirlmektedir. Müşterinin menfaatinin olduğu tüm konuları kapsamaktadır. Müşteri sırrını saklamakla yükümlü kişiler arasında banka tüzel kişiliği, organları ve çalışanları sayılmaktadır. Bu hüküm özel hukuk karakteri ile birliktecezai karakterde taşımaktadır. Müşteriye ait sırların açıklanabilmesinin yasal sınırları Bankacılık Kanunu ile belirlenmektedir. Yasal sınırlar kapsamında bilgi açıklanması halinde bankanın sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.Publication Türk İş Hukukunda işverenin yönetim hakkı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2014-01) Altıntepe, Ayşen; Esener, TurhanBu çalışmanın konusu, Türk İş Hukuku bakımından işverenin yönetim hakkının gerekliliği, uygulanma alanı, hukuksal kaynağı ve niteliği, işçinin iş ilişkisinden doğan borçları üzerinde etkisinin belirlenmesinin yanı sıra; bu hak kapsamındaki haklar, bu hakka dayanılarak verilen talimatlara uyulmamasının doğuracağı sonuçlar ve işverenin yönetim hakkının sınırlarının tespit edilmesidir. Çalışmanın amacı işverenin yönetim hakkını esas olarak Türk İş Hukuku ve yeri geldikçe genel çerçevesiyle Fransız İş Hukuku açısından etüd etmek olacaktır. Çalışmanın birinci bölümünde, işverenin yönetim hakkı kavramı, bu hakkın hukuksal kaynağı ve niteliğiyle birlikte verildikten sonra yönetim hakkının uygulanmasını incelediğimiz ikinci bölümde özellikle çalışma şartlarının değiştirilmesi Türk ve Fransız Hukuku bakımından ele alınmıştır. Bu bölümde yönetim hakkının iş hukukunda esnekleşme sonucu ortaya çıkan kimi iş sözleşmesi türleri bakımından uygulanma şekli üzerinde de durulmuştur. Nihayet çalışmamızın son bölümünü oluşturan işverenin yönetim hakkının sınırları başlığı altında işverenin eşit işlem yükümlülüğü, kişi dokunulmazlığı ilkesi, özel yaşamın gizliliği ilkesi işverenin yönetim hakkıyla ilişkileri bakımından incelenmiştir.Publication Üretim ve İş Sırrının Haksız Rekabete Konu Olması ve Yaptırımları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2016) Bağrıaçık, Safiye Nur; Omağ, Merih KemalÜretim ve iş sırrı kavramı ile korunması ekonomik hayatın devamlılığı için oldukça önemlidir. Özellikle de bilginin öğrenilmesinin ve başkalarına aktarılmasının günümüzde çok daha hızlı bir şekilde yapıyor olması üretim ve iş sırrı niteliği taşıyan gizli bilgilerin korunmasının gerekliliğini gözler önüne sermektedir. Bu amaçla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda haksız rekabete ilişkin hükümlerde üretim ve iş sırrın korunmasına ilişkin düzenlemelere yer vermiştir. Türk Ticaret Kanunu dışında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gibi pek çok düzenleme de üretim ve iş sırrının korunmasına ilişkin hükümler bulunmaktadır. Türk Ticaret Kanunu m.55/1 b-3 ile 55/d bendinde, üretim ve iş sırrının ifşa edilmesi ele geçirilmesi ile gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren haksız rekabete sebebiyet vereceği düzenlenmiştir.Publication Yeni Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde çok uluslu şirketler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2013) Dündar, Efe; Hanife ÖztürkÇok uluslu şirketler güncel ekonomik şartlar dahilinde uluslararası yatırım olanaklarını tüm yönleriyle değerlendiren oluşumlardır. Çalışmamızda birinci bölüm olarak doğrudan yabancı yatırım kavramı genel anlamıyla değerlendirilmekle beraber söz konusu yatırım çeşidinin günümüzdeki en önemli uygulayıcısı olan çok uluslu şirketler yapıları ve oluşum çeşitlilikleri dahilinde günümüze kadar süregelen durum içerisinde incelenmeye çalışılmıştır. Ev sahibi ülkeye yabancı yatırımcı tarafından yöneltilen söz konusu yatırım uluslararası hukuk nezlinde hangi koruma vasıtaları ile koruma altına alındığı hususu ise özellikle iki taraflı yatırım anlaşmaları ve ICSID ile MIGA sözleşmeleri kapsamı içerisinde çalışmamızda yer almıştır. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise 6102 sayılı TTK'nun 195 ile 210'uncu maddeleri içerisinde yer alan ve ilk kez fiili olarak varlığı kabul edilen ve düzenlenen şirketler topluluğunun hukuksal bir kurum olarak ulusal mevzuatımız içerisinde yer alması değerlendirilmeye çalışılmış olup şirketler topluluğunun kurucu unsuru olan hakimiyet ilişkisi detaylı bir şekilde incelenirken söz konusu hakimiyet durumunu doğuran hal ve şartlar kanun amacı ile bütünlük sağlanması hedeflenerek özellikle sorumluluk bazında incelenmeye çalışılmıştır.Publication Yük alacaklısı hakkı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2011-06) Ağsakal, İbrahim; Omağ, Merih KemalBu çalışmanın konusu deniz ticaretinde alacaklısına alacağını yükten karşılama imkânı veren ve kanundan kaynaklanan bir rehin hakkı olan yük alacaklısı hakkıdır. Çalışma ile bahsi geçen rehin hakkının özellikleri, hangi alacakları temin ettiği ve icrası açıklanmaktadır.Yük alacaklısı hakkı Türk Ticaret Kanunu'nun 1258. maddesinde toplu olarak gösterilen dört tür alacak için vardır. Bunlar; deniz ödüncü sözleşmesinde yükün teminat gösterilmesinden kaynaklanan alacaklar, müşterek avaryada yüke düşen garâme borcundan doğan alacaklar, kurtarma yardım ücretinden kaynaklanan alacaklar ve navlun sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardır. Bu alacakların alacaklıları borcun ödenmemesi halinde zilyetliğindeki (bazı hallerde zilyetliğinden çıkmış olsa bile) yükleri satıp alacaklarını buradan karşılama imkânına sahiptirler.Alacağın yükten karşılanması ise yük alacaklısı hakkının icrası ile mümkündür. Bu bağlamda alacak temelde rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip prosedürü uyarınca icra edilecektir.