Girişimcilik Bölümü / Department of Entrepreneurship
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6791
Browse
Browsing Girişimcilik Bölümü / Department of Entrepreneurship by Rights "http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/"
Now showing 1 - 9 of 9
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Metadata only Çalışanların Öz Yeterlilik Algılarının İç Girişimcilik Eğilimi Üzerindeki Etkisinde Başarı İhtiyacının Düzenleyici Rolü: X ve Y Kuşakları Arasındaki Karşılaştırma(2019-06) ÇAKAREL, TAHA YUSUF; ELBER BORU, Deniz; PAKSOY, MAHMUT; 297803; 3235Günümüz küresel dünyasında sürekli değişen ve farklılaşan çevrese] koşullar ile birlikte, örgütlerin varlıklarını sürdürebilme ve rekabet avantajı elde etmesinde önem vermesi gereken unsurların başında iç girişimcilik gelmektedir. Yeni bir örgüt kurulması veya kurulu olan bir örgüt ortamının bir takım özellikleri, girişimcilik süreçlerinin farklılaşmasına yol açmaktadır. Kurulu örgütler içerisinde, kurumsallaşmış olan dinamikler karşısında yenilikçi ve değişimci bir dengenin oluşturulmasında örgüt içerisindeki iç girişimcilerin büyük bir rolü vardır. Bu bağlamda iç girişimciler, örgüt içerisindeki girişimci ruhu cesaretlendiren, çalışanlarda yenilikçi potansiyelin ortaya çıkmasına yardımcı olan ve sahip olduğu yetenekler ile birlikte, kurumsal örgütleri girişimci olmaya yönelten en büyük dinamiklerin başında gelmektedir. Sosyal ve bilişsel kuram içerisinde temel bir kavram olarak ifade edilen öz yeterlilik, bireyin çevresinde gerçekleşen olaylar üzerinde etkili olabilecek biçimde bir süreci başlatıp sonuçlandırıncaya kadar sürdüreceğine olan inancı olarak tanımlanmıştır. Bu amaçla bu çalışmada iç girişimcilik süreçlerinin temelinde olan bireylerin kişilik özelliklerini niteleyen öz yeterliliğin iç girişimcilik eğilimleri üzerindeki etkisi üzerinde, yine kişilik özellikleri arasında bulunan başarı ihtiyacı düzenleyici rolü kuşaklararası karşılaştırma yapılarak incelenecektir. X ve Y kuşakları arasında karşılaştırmalı gerçekleştirilecek olan bu çalışmada çalışanların öz yeterlilik algılarının iç girişimcilik eğilimleri üzerindeki etkisinin ne derecede ve hangi yönde var olduğu ortaya konmak istenmekle beraber, bu süreç içerisinde başarı ihtiyacının nasıl bir düzenleyici etkiye sahip olduğu araştırılacaktır. Gerçekleştirilecek olan bu araştırmada, kuşakların bu ilişkide bir farklılık gösterip göstermediği araştırma sorusu olarak incelenecektir.Publication Metadata only Dünya’da ve Türkiye’de Kadın Girişimcilerin Ekonomiye Katkıları 2013- 2018 Yılları Arasında Yapılmış Çalışmalar(2018-05) Toksoy, Andaç; 107396Girişimcilik son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sıklıkla karşımıza çıkan bir kavramdır. Ekonomilerin gelişmesi ve işsizliğin önüne geçilmesi konularında çıkış yolu olarak görülen bu kavram ile Türkiye ekonomisi açısından kadın girişimlerle yaratılacak üretim ve istihdam artışı büyük önem arz ettiği görülmektedir. Mikro ve makro unsurların etkisiyle girişimci kadınların istihdama olumlu katkıları çok yüksek değildir. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi açısından girişimcilik programları önem kazanmaktadır.Publication Open Access How Paternalistic Leadership Affects Work Engagement? Mediator Role of Collective Gratitude(2018-11) Bekmezci, Mustafa; Yıldız, Bora; 285688; 247210Leadership is defined as influencing and directing a group to achieve a goal and has a key role to play in organizations, therefore, it is important to identify the type of leadership that could be effective in the organizations. Paternalistic leadership, which is one of the effective types of leadership, especially in collectivist cultures, has been bom with the thought that culture is important to increase the effectiveness of the leader. It is also important for organizational effectiveness to increase desirable situations such as work engagement and collective gratitude. The aim of this research, based on the leader-member exchange theory, social exchange theory, and well-being theory, is to identify the effect of employees’ paternalistic leadership perception on work engagement and the mediating effect of collective gratitude on this relationship. The sample consists of 418 service sector workers by using convenience sampling method. Findings show that paternalistic leadership is a statistically significant and positive predictor of work engagement and collective gratitude. In addition, collective gratitude is a statistically significant and positive predictor of work engagement. Finally, collective gratitude partial mediates the effects of paternalistic leadership on work engagement. Managerial and practical implications, as well as, further research directions are also provided.Publication Metadata only Kurumsal Mantığın Stratejik Planlara Yansıması:Yüksek Öğretim Kurumları Üzerine Bir Araştırma(2018-05) Teraman, Begüm Seray Samur; ERGUN, HANDE SİNEM; Gürbüz, Fatma Gülruh; Dülger, MeralArtan çevresel değişkenler, üniversitelerin çağdaş toplumun taleplerini karşılayan etkin kuruluşlar haline gelebilmesi adına stratejik yönetim yaklaşımını benimsemelerine neden olmuştur (Papadimitriou, 2014). Çevresel etkenler, üniversitelerin kişi ve kurumlan memnun edecek rekabetçi ve etkin stratejiler geliştirmelerine yol açmıştır (Conway vd., 1994). Üniversitelerin bünyelerindeki farklı bölümlerin her birinin üniversite yönetiminden farklı taleplerinin olabileceği düşüncesinden yola çıkılarak bu taleplerin üniversitelerin oluşturacağı stratejik planlara da yansıyacağı düşünülebilir. Kurumlar kendi çevrelerindeki mantıkları tanırlar, mevcut mantıklarla bağdaştıran söylemleri benimseyerek kendilerini stratejik olarak konumlandırırlar ve bu seçimler kurumların rekabetçi pozisyonunu belirler (Durand vd, 2013). Bu çerçevede, üniversite stratejik planlarının da bu çoklu kurumsal mantıklar çerçevesinde oluşturulduğu düşünülebilir. Dolayısıyla, bu çalışmanın amacı üniversite stratejik planlarını analiz ederek, üniversitelerdeki ortak ve/veya farklı kurumsal mantıkların varlığını ortaya çıkarmaktır. Türkiye’de 2012 yılından itibaren üniversiteleri sınıflandıran Girişimci ve Yenilikçi Üniversite endeksindeki ilk 10 üniversite seçilmiş ve stratejik planları içerik analizine tabi tutulmuştur.Publication Metadata only Tanımlarda Kaybolan Sınırlar: Mentorluk, Koçluk ve Danışmanlık Üzerine Bir Tartışma” ve “Kurumsal Mantığın Stratejik Planlara Yansıması(2018-05) Teraman, Begüm Seray Samur; Ergün, Hande Sinem; Gürbüz, Fatma GülruhBu çalışmanın amacı günümüzde çokça dillendirilen ve uygulamada yansımalarını rahatlıkla görebileceğimiz Mentorluk, Koçluk ve Danışmanlık kavramlarına yeni bir bakış açısı getirerek, Türkiye bağlamında nasıl algılandığının ortaya çıkarılmasıdır. Bireysel gelişim, kariyer gelişimi veya iş geliştirme gibi farklı odaklarla ele alman bu kavramların, yazındaki tartışmalar temelinde ele alındığı bu çalışma bu kavramların uygulamada nasıl ortaya çıktığı konusunda nitel bir araştırma ile nomolojik örüntüye katkı yapmayı amaçlamaktadır. Bu araştırma kavramlar arasında keskin bir çizginin bazı bağlamlarda söz konusu olurken bazılarında olamadığını, dolayısıyla ayrıştırmadan çok örtüştürmenin katkı sağlayacağı savı üzerine temellenmiştir. Bu savı değerlendirmek amacıyla nitel bir analiz tasarlanmış, maksatlı/amaçsal örnekleme tekniği kullanılarak; İstanbul’daki bir üniversitedeki kuluçka merkezinde ve 2 hızlandırma programında 21 Mentor ve 21 Girişimci ile görüşülmüştür. Araştırmada yarı- yapılandırılmış görüşmeler yapılmış, görüşmeler deşifre edildikten sonra NVivoll programı ile analiz edilmiştir. Tümevarımsal bir yaklaşımla gerçekleştirilen bu araştırmanın sonucunda, koçluk, danışmanlık ve mentorluğun Türkiye bağlamında belirleyici bazı özellikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu özelliklerin bağlamsal olarak ortaya çıkarılması, günümüzde bu kavramların bireysel gelişim için etkin bir araç olarakkullanılmasına yönelik bir sistem geliştirme çabalarının arttığı düşünüldüğünde önem arz etmektedir.Publication Metadata only The Augmented Gravity Model Approach with Multi-Dimensional Panel Data: An Analysis of APEC Countries(2018-10) Çağlar, Hatice Burcu; Türküz, Elanur; 110809; 239469The Asia - Pacific Economic Cooperation (APEC) represents a potentially large-scale trade area and has achieved a high level of financial development since its formation in 1989. When APEC was first established its main objectives where to enhance the positive gains, both for the region and the world economy by encouraging the flow of goods, services, capital and technology and reducing barriers to trade among participants. There has been a vast literature using gravity type models to analyze economic phenomena related to international trade nonetheless there has been limited empirical work conducted on APEC.The traditional gravity model of international trade is a relatively new model that explains the bilateral trade flows based on the economic size and geographical distance between countr ies. This paper investigates a more enhanced panel data approach by using an augmented panel gravity model of the APEC countries by allowing for both indiviual and time effects to be apparent in order to capture time invariant country specific effects with a multidimensional panel data model.Publication Metadata only The Augmented Gravity Model Approach with Multi-Dimensional Panel Data: An Analysis of APEC Countries(2018-11) Türküz, Elanur; Çağlar, Hatice Nazan; 239469; 110809The Asia - Pacific Economic Cooperation (APEC) represents a potentially large-scale trade area and has achieved a high level of financial development since its formation in 1989. When APEC was first established its main objectives where to enhance the positive gains, both for the region and the world economy by encouraging the flow of goods, services, capital and technology and reducing barriers to trade among participants. There has been a vast literature using gravity type models to analyze economic phenomena related to international trade nonetheless there has been limited empirical work conducted on APEC. The traditional gravity model of international trade is a relatively new model that explains the bilateral trade flows based on the economic size and geographical distance between countries. This paper investigates a more enhanced panel data approach by using an augmented panel gravity model of the APEC countries by allowing for both indiviual and time effects to be apparent in order to capture time invariant country specific effects with a multidimensional panel data model.Publication Metadata only The relationship between family power and board communication quality in Turkish public family firms(2020-03) ATILGAN, ÖZGÜRThe role of boards gained significant importance after the presentation of OECD guidelines that made the boards as an indispensible corporate goevrnance mechanism for effective communication between owners and shareholders, strategic guidence for the company, supervision of top level management and accountability for the shareholders and other external stakeholders. In family businesses, boards are considered as one of the most important governance mechanisms in establishing an effective communication channel between shareholders and top management and also within the family. Yet, it is not easy to measure the board communication quality. This study attempts to investigate the effects of family members proportion in boards and ownership concentration on communication quality by using board meeting attendance rate as a proxy measure for communication quality. For this purpose, secondary data from the annual reports, corporate governance compliance reports and general information on capital and shareholders of 162 family firms enlisted in Istanbul Stock Exchange (BİST) was obtained and the correlation analysis was performed. The results implicate that there is no significant relationship between family members proportion in boards and board attendance and also no significant relationship has been found between ownership concentration and board attendance. Results only indicate that higher family ownership concentration increases the family members proportion in boards.Publication Metadata only Toksik liderliğin örgütsel sinizm üzerindeki etkisi: Otomotiv sektöründe bir araştırma(2019-11) ÇAKAREL, TAHA YUSUF; ELBER BORU, Deniz; UFACIK, OZAN EMRE; Arslan, Gökhan; 297803Adeta bir şemsiye gibi (Schmidt,2008) içerisinde yıkıcı liderlik, otoriter liderlik, narsist liderlik, kaba-zorba liderlik gibi liderlik türlerinden bazı negatif özellikleri barındıran toksik liderlik (Özer ve diğ., 2017; Reyhanoğlu ve Akın, 2016), kısaca örgütte yöneticilerin çalışanlara karşı olumsuz tavırlar sergilemesi olarak ifade edilebilir. Schmidt (2008) toksik liderlerin çalışanların refahını göz ardı ettiğini, empatiden yoksun olduklarını, tehdit veya otorite ile iş yaptırdıklarını, kendilerine odaklanmış olduklarını ifade etmektedir. Bu yüzden toksik liderle çalışanların işten ayrılma, kuruma bağlanmama, tükenme gibi davranışlar gösterebilecekleri vurgulanmaktadır. Bu sonuçlardan biri de çalışanların sinizme yönelmeleri, sinik davranışlar göstermesidir. Sinizm; iş görenin yöneticiler, çalışma arkadaşları ya da çalıştığı kuruma karşı küçümseme, umutsuzluk, hayal kırıklığı ve hor görme gibi olumsuz duygular ve güvensizlik hissetmesidir (Andersson, 1996). Sinizm üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde, sinizmin; etkili olmayan liderlik ve yönetim davranışından da etkilendiği görülmektedir (Türköz ve diğ., 2013). Bu çalışmada da çalışanların toksik liderlik algılarının sinik davranışları üzerindeki etkisi inceleme konusu yapılmıştır. Çalışmanın ömeklemini İstanbul’da bir otomotiv firmasından çalışan 160 kişi oluşturmaktadır. Anket yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada Brandes, Dharwadkar ve Dean (1999) tarafından geliştirilen ve Kalağan (2009) tarafından Türkçeye çevrilerek uyarlaması yapılan 13 ifadeli “Örgütsel Sinizm Ölçeği” ile Schmidt (2008) tarafından geliştirilen ve Çelebi, Güner ve Yıldız (2015) tarafından Türkçeye çevirip uyarlanan 30 ifadelik Toksik Liderlik Ölçeğinden faydalanılmıştır. Ölçeklere doğrulayıcı faktör analizi uygulandıktan sonra araştırmanın modeli test etmek üzere regresyon analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlardan toksik liderlik algısının çalışanların sinik davranışları üzerinde açıklayıcı etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Faktör analizi sonucunda ortaya çıkan alt boyutlar açısından bakıldığında duygusal sinizm üzerinde toksik liderliğin değer bilmezlik boyutunun, davranışsal sinizm üzerinde toksik liderliğin değer bilmezlik ve olumsuz ruhsal durum boyutlarının, bilişsel sinizm üzerinde de olumsuz ruhsal durum boyutunun açıklayıcı katkısı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca demografik değişkenlerden sadece medeni durumun analizlerde anlamlı bir farklılık ortaya koyduğu görülmüştür. Toksik Liderlik algısıyla, bekârların evlilere göre daha çok sinik davranış gösterdikleri ortaya çıkmıştır.