Hemşirelik Bölümü / Department of Nursing
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6829
Browse
Browsing Hemşirelik Bölümü / Department of Nursing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access Ameliyat Sonrası Akut Ağrı Yoğunluğunun Değerlendirilmesinde Dört Farklı Ağrı Ölçeğinin Karşılaştırılması(Çukurova Üniversitesi, 2020) Gürkan, Aysel; Aldemir, Kadriye; Andsoy, Işıl Işık; GÜL, ASİYEAmaç: Bu çalışmada yaşlılar da dahil yetişkinlerde yaygınkullanılan Görsel Analog, Numerik Orantılama, Sözel Tanımlayıcı ve Yüz Ağrı ölçekleri arasındaki uyum düzeyinive hasta tercihlerini karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma 17 Mart - 17 Haziran 2016tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin cerrahikliniklerinde tanımlayıcı araştırma modeli kullanılarak yapıldı. Bu çalışmaya her grupta 40 kişi olmak üzere toplam 120 yetişkin hasta çalışmaya alındı. Verilerin toplanmasında bireysel özellikler formu, Görsel Analog Ölçeği, Numerik Orantılama Ölçeği, Sözel Tanımlayıcı Ölçek ve Yüz Ağrı Ölçekleri kullanıldı. Bulgular: Bu çalışmada 0,71 – 0,83 arasında değişen korelasyon katsayıları ile dört ağrı ölçeğinin birbirleriyle iyi bir uyum içinde olduğu bulundu. Numerik Orantılama Ölçeği, tüm hastalar tarafından kullanılması en basit ve gelecekte kullanılması en fazla tercih edilen ve en az hata oranına sahip ölçek olurken Görsel Analog Ölçeği hastalar tarafından en az basit bulunan ve en az tercih edilen, en fazla hata oranına sahip ölçek olduğu saptandı. Genç ve orta yaş grubu hastalar tarafından kullanılması en basit ve fazla tercih edilen ölçek Numerik Orantılama Ölçeği seçilirken, yaşlılar tarafından Sözel Tanımlayıcı Ölçek seçildi. Sonuç: Postoperatif akut ağrı yoğunluğunun değerlendirilmesinde dört ölçeğin birbirleri ile iyi bir uyum içinde olduğu, Numerik Orantılama Ölçeği’nin ilk, Sözel Tanımlayıcı Ölçeğin ikinci tercih olarak seçilmesi ve Görsel Analog Ölçeği’nin ise son seçenek olduğu sonucu çıkarılabilir.Publication Open Access Cerrahi Girişim Uygulanan Hastalarda Ağrı ve Konfor İlişkisi(Oğuz KARABAY, 2022) Tosun, Hale; Özkaya, Birgül Ödül; Uz, Ferişte; GÜL, ASİYEAmaç: Çalışma cerrahi girişim uygulanan hastalarda ağrı ve konfor ilişkisini değerlendirmek amacıyla yapıldı. Materyal ve Metot: Bir eğitim ve araştırma hastanesinde cerrahi girişim uygulanan hastalar araştırma evrenini oluşturdu. Tanımlayıcı olan çalışmada örnekleme cerrahi girişim uygulanmış ve çalışmaya katılmayı kabul eden 132 hasta alındı. Veriler hasta tanım formu, Sayısal Derecelendirme Ölçeği ve Genel Konfor Ölçeği kullanılarak elde edildi. Bulgular: Örnekleme alınan hastaların yaş ortalamaları 42,64±17,27, %53’ü erkek, %58,3’ü evlidir. Katılımcıların %72’sinin herhangi bir kronik hastalığı bulunmamaktadır. Daha önce cerrahi bir girişim uygulananların oranı %16,7’dir. Çalışmada en fazla uygulanan cerrahi işlemin laparoskopik kolesistektomi (%19,7) ve laparoskopik apendektomi (%16,7) olduğu belirlendi. Genel anestezi %80,3’üne uygulandı. Hastaların ağrı puan ortalaması 3,68±1,37, Genel Konfor Ölçeği toplam puanı 136,46±11,20 olarak belirlendi. Ameliyat sonrası hastaların %59,1’inin orta derecede ağrısı bulunmaktaydı. Ağrı ile Genel Konfor Ölçeği toplam puan ortalaması arasında negatif yönlü çok zayıf bir ilişki belirlendi (r=-0,175; p=0,045). Sonuç: Ameliyat sonrası ağrı rahatsızlık yaratan bir durumdur. Ağrı ve konfor düzeyinin belirlenmesi, bakımın kalitesini ve hasta memnuniyetini arttırmak için önemlidir.Publication Open Access The Effect of Position on Feeding Performance in Infants With Cleft Lip and Palate: Quasiexperimental Study(Wiley, 2024) ERDOST, ŞERİFE KARTAL; Gözen, DuyguPurpose: This single-group, quasiexperimental study was conducted to determine the effect of feeding position on the physiological parameters and feeding performance of term-born infants with cleft lip and palate (CLP) in the preoperative period. Methods: The study sample consisted of 45 infants aged 0-6 months with CLP followed up preoperatively in our outpatient clinic between January 2021 and 2022. Infants who were being fed with a specialty bottle for babies with CLP and whose families consented to participate in the study were included. After 2 h of fasting, the infants were fed in the elevated supine (ESU) position for the first meal, then in the elevated side-lying (ESL) position for the second meal after another 2 h of fasting. The infants' heart rate and oxygen saturation values before, during, and after each feed and indicators of feeding performance were compared between the positions. Results: There was no significant difference between the positions in terms of heart rate and oxygen saturation before, during, or after feeding (p > .05). There was no statistically significant difference in measures of feeding performance according to the infants' feeding position (p > .05). Conclusion: According to the findings obtained in this study, infants with CLP showed no statistically significant differences in heart rate, oxygen saturation, or feeding performance when fed in the ESL and ESU positions. Practice Implications: However, despite the lack of statistical significance, both physiological values and feeding performance tended to be better when the infants were fed in the ESL position, nurses can practice ESL position according to the infant's opposite direction of the side of the cleft lip or palate.Publication Open Access Gebe Okulu Eğitimcilerinin Gözüyle Endokrin Bozucular: Nitel Bir Çalışma(Atatürk Üniversitesi, 2024) MİRAL, MUKADDES TURAN; Siyahtaş, Gamze FışkınAmaç: Bu araştırmanın amacı gebe okulu programlarında eğitimci olarak görev alan ebe ve hemşirelerin endokrin bozucular konusundaki bilgi ve tutumlarını incelemektir. Yöntem: Fenomenolojik tipte tasarlanan araştırmanın evreni, İstanbul ilindeki gebe okulu programlarında eğitimci olarak görev yapan 44 ebe/hemşireden oluşmuştur (N=44). Ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak örneklem veri doygunluğu takip edilmiş ve doygunluk sağlandığında veri toplama işlemi tamamlanmıştır (n=7). 13 Eylül 2021 tarihinde yapılan araştırmada, veriler odak grup yöntemi ile araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Nicel veriler, tanımlayıcı istatistiksel analizler kullanılarak, nitel veriler ise içerik analiziyle değerlendirilmiştir. Bulgular: Ebe ve hemşirelerin görüşme formuna verdikleri cevaplar doğrultusunda; endokrin bozucuların önemi, endokrin bozucular bilgisi, endokrin bozucular farkındalığı oluşturma ve gebe eğitimine entegrasyon şeklinde dört adet tema oluşturulmuştur. Prenatal dönem eğiticilerinin endokrin bozucuların öneminin farkında olmalarına rağmen konu hakkındaki bilgilerinin yetersiz olduğu belirlenmiştir. Ayrıca katılımcıların konunun prenatal eğitimlerde yer alması ve farkındalık geliştirilebilmesi için çeşitli önerilerinin bulunduğu saptanmıştır. Sonuç: Ebe ve hemşirelerin endokrin bozuculara yönelik çok fazla bilgilerinin olmadığı hatta kısmen yanlış bilgilere sahip oldukları görülmüştür. Eğitici eğitimlerinin içeriğine endokrin bozucularla ilgili konuların eklenerek bilinçlendirme çalışmalarının arttırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.Publication Open Access Knowledge and Attitudes of Patients with Advanced Heart Failure Toward Heart Transplantation(Van Tıp Dergisi, 2023) Türen, Selahattin; TÜREN, SEVDAIntroduction: The increased prevalence of heart failure (HF) has also led to an increased prevalence of advanced HF. Heart transplantation (HTx) is still considered the "gold standard therapy" in the treatment of advanced HF. We sought to determine the attitudes and knowledge of patients with advanced HF toward HTx. Materials and Methods: This is a cross-sectional study conducted in an outpatient advanced HF and transplant clinic in a tertiary care center from February 2021 to January 2022 and 110 patients were included. Results: The mean age was 49.5±10.50 years and 82.7% of the patients were male. The majority of the patients (77.2%) stated that they thought HTx was religiously appropriate. However, only 50.6% of patients stated that if they were healthy, they would have donated their organs. 49.2%, received education about HTx. Only 27.3% of the patients found the education they received sufficient. The patients who received education about HTx had significantly better knowledge regarding the pre-transplant evaluation process and adverse conditions that may develop after HTx. There were no significant differences in terms of patients' knowledge and attitudes toward the HTx according to quality of life. Only the Minnesota Living with Heart Failure Questionnaire score of the patients who were afraid of surgery was found to be significantly higher. Conclusions: Patients did not have sufficient knowledge about HTx, but they had a positive attitude toward it. A multidisciplinary team should address the concerns of the patients, and assist the patients in adapting to the HTx process by providing the necessary education.Publication Open Access Nurses' COVID-19 Fears and Patient Safety Attitudes in the Pandemic(Publishing Office of the University of Rzeszow, 2023) Efil, Sevda; TÜREN, SEVDA; Demir, ElifIntroduction and aim. The fear experienced by nurses during the COVID-19 pandemic may threaten patient safety. This study was conducted with the aim of examining nurses' COVID-19 fears and attitudes to patient safety in the pandemic. Material and methods. The research had a descriptive and cross-sectional design. The research sample consisted of 245 nurses working at a teaching and research hospital in Istanbul, Turkey's most populous province. Research data were collected in June-July 2021. A Nurse Characteristics Form, the Fear of COVID-19 Scale (FCV-19S) and the Patient Safety Attitude Questionnaire were used to collect data. The data evaluation was performed using descriptive statistics, Student t test, one-way variance (ANOVA), and Pearson correlation analysis. Results. The nurses' mean score for fear of COVID-19 was 16.67±6.88, and their mean score for patient safety attitude was 141.70±27.78. Their COVID-19 fear levels and mean patient safety attitude scores were found to differ according to their intention to leave the job, their education on COVID-19 and their age. Conclusion. Nurses' experiencing of physical, social and psychological problems relating to the COVID-19 pandemic should be followed up in the long term.Publication Open Access Online Child Sexual Abuse: Prevalence and Characteristics of the Victims and Offenders(Kare Publ., 2021) ÖZÇALIK, CENNET KARA; YILMAZ, RAHİME ATAKOĞLUToday, with the widespread use of the internet, online child sexual abuse, facilitated through the rise in malicious sites that offer perpetrators the opportunity to interact with children, has emerged. Online child sexual abuse involves the obtaining, displaying, collecting, and distributing of sexual content for the purpose of deriving sexual satisfaction from a child. Online child sexual abuse threatens community mental health in terms of the harm it can cause to the mental health of children and families. The relevant literature includes only a limited number of studies on online child sexual abuse, with most focusing on child pornography. In this review, a definition of online child sexual abuse and its characteristics, the prevalence of online sexual abuse, and the characteristics of online child sexual abuse victims and offenders are presented in the light of the current literature. In addition, the review also provides information on how pedophilic culture facilitates child sexual abuse and, on the strategies, criminals employ to avoid being caught. The increased amount of time spent online and the development of new strategies by criminals escalates the risk of children being exposed to sexual abuse online. Therefore, it is crucial that online child sexual abuse be detected and prevented to protect community mental health. This review aims to raise awareness in mental health professionals by presenting information on online child sexual abuse literature and to contribute valuable data to future studies on this subject.Publication Open Access Pressure Injury in the Perioperative Period During COVID-19 Pandemic: Incidence and Patient-Related Risk Factors in a Hospital in Turkey(Tissue Viability Society, 2022) Şengül, Tuğba; GÜL, ASİYEPublication Open Access Psychological Stress and Chronic Disease Management During the COVID-19 Pandemic in Turkey: A Cross-Sectional Web-Based Study(Galenos Publishing House, 2024) İNCİRKUŞ, KÜBRA; Altan Sarıkaya, NihanObjective: To determine the levels of chronic disease management and psychological stress in the era of pandemic, and to evaluate the relationship between them. Methods: In this cross-sectional study, the sample consisted of 233 patients with chronic diseases. The data were collected with Personal Information Form, the Coronavirus disease-19 (COVID-19) Related Psychological Distress scale (CORPD) and the Patient Assessment of Chronic Illness Care (PACIC) between April 05 and September 30, 2021. The data were collected online via Google Forms and analyzed using number, percent, standard deviation, mode, mean, median, Spearman's correlation, KruskalWallis, Mann-Whitney U, post-hoc multiple comparisons. Results: The mean CORPD score of the participants was 41.8710.12, and the mean PACIC score was 63.36 +/- 19.26. Male participants with high school degrees, with low-income and health perception and with respiratory diseases had significantly higher mean PACIC score. Female participants with high school degrees, with low-income perception and with cardiovascular diseases had significantly higher CORPD score (p<0.05). Conclusion: Research results showed that moderate psychological stress and suspicion had a positive and stimulating effect on patients' chronic disease management. It is recommended to evaluate the long-term effects of psychological stress, and its impact on chronic disease management in further research.Publication Open Access Sağlıklı Yenidoğanın Doğum Sonrası Temel Hijyenik Bakım Gereksinimleri(Hitit Üniverstesi Tıp Fakültesi, 2023) TOKSÖZ, FATMASağlıklı bir yenidoğanın doğum sonrasında temel bakım gereksinimlerinin karşılanması önemlidir. Bu bakım gereksinimlerinden biri yenidoğanın hijyenik bakımıdır. Literatürde ebeveynlerin doğum sonrası yenidoğanın hijyenik bakımına yönelik bilgi eksikliğinin olduğu ve yanlış uygulamalar yapılabildiği görülmektedir. Bu derleme güncel literatür doğrultusunda doğum sonrası sağlıklı yenidoğanın temel hijyenik bakım gereksinimleri konusunda ebeveynlere ve sağlık çalışanlarına yol göstermek amacıyla hazırlanmıştır.Publication Open Access The Tumor Microenvironment of Pancreatic Adenocarcinoma and Immune Checkpoint Inhibitor Resistance: A Perplex Relationship(OAE Publishing Inc., 2020) Şahin, İrem; TÜREN, SEVDA; Santapuram, Pranav; Şahin, İbrahim HalilPancreatic cancer is one of the most aggressive cancers with a high mortality rate even among patients with early-stage disease. Although recent studies with novel therapeutic approaches have led to modest improvement in survival outcomes, limited progress is achieved for the use of immunotherapeutics in this challenging cancer. Immune checkpoint inhibitors, thus far, single-agent or in combination, have not yielded significant improvement in survival outcomes except in mismatch repair-deficient pancreatic cancer. The tumor microenvironment of pancreatic cancer has been considered as an attractive target for over a decade based on preclinical studies that suggested it may adversely affect drug delivery and antitumor immunity. In this review article, we elaborate on the biology of pancreatic cancer microenvironment, its highly complicated interaction with cancer cells, and the immune system. We also discuss plausible explanations that led to the failure of immune checkpoint inhibitors as therapeutic agents and the potential impacts of pancreatic cancer stroma on these negative studies.Publication Open Access Yoğun Bakım Hemşirelerinin Organ Bağışı Tutumlarının Belirlenmesi(Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2023) Efil, Sevda; Parlak, Ebru; TÜREN, SEVDAAmaç: Bu çalışma, yoğun bakım hemşirelerinin organ bağışı hakkındaki tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı nitelikte olup, 04.06.2021 ile 30.07.2021 tarihleri arasında, çevrim içi google anket formu kullanılarak çok merkezli yürütülmüştür. Araştırmaya 105 hemşire katılmıştır. Araştırmanın verileri “Hemşire Tanıtım Formu” ve “Organ Bağışı Tutum Ölçeği” ile toplanmıştır. Veriler, tanımlayıcı istatistikler, student t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin yaş ortalaması 28,22±6,6, toplam mesleki deneyim 6,11±6,57, toplam yoğun bakım deneyimi 3,54±4,58 ve haftalık ortalama çalışma saati 53,23±14,10 olarak belirlendi. Katılımcıların çoğu kadın (%80), lisans mezunu (%68,6), bekar (%69,5), vardiyalı çalışan (%81,9), dahili yoğun bakım ünitesinde çalışandı (%79,1). Organ bağışı ile ilgili eğitim aldığını (%22,9) ve organ bağışı kartı olduğunu ifade eden (%18,1) hemşire oranı düşük bulundu. Hemşirelerin Organ bağışı tutum ölçeği’ne göre pozitif tutum skoru yüksek (106,36±13,9), negatif tutum skoru ise (43,53±19,40) düşüktü. Hemşirelerin organ bağışı tutumları ile yaş, toplam mesleki ve yoğun bakım deneyim, haftalık ortalama çalışma saati, cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olma, çalışma düzeni, statü, çalıştığı yoğun bakım ünitesi, organ bağışı eğitimi alma durumu ve organ bağışı kartı bulunma durumları arasında istatiksel olarak anlamda bir farklılık olmadığı görüldü (p>0,05). Sonuç: Yoğun bakım hemşirelerinin organ bağışı konusunda gönüllü tutumlarının güçlü olduğu fakat organ bağışı kartı olanların çok az olduğu belirlendi.