Ulusal ve uluslararası hukuk boyutuyla unutulma hakkı

Abstract

Günümüzün teknolojik koşullarında, kişisel verilerin uzun süreler boyunca varlığını korumayı ve ulaşılabilir olmayı sürdürmesi için, yalnızca bir kere işlenmiş olması yeterlidir. Bu anlamda neredeyse sınırsız bir raf ömrüne sahip olarak üçüncü kişilerin erişimine açık olan veriler; zaman içerisinde güncelliği ve bağlamını yitirmeleri neticesinde, bireylerin ömürleri boyunca inşa etmeye çabaladıkları kimlik ve itibarlarına yönelik ciddi zararlara neden olabilmektedir. Dolayısıyla, hem bu olası zararlardan korunmak hem de bireylerin -bilhassa internet ortamındaki- verileri üzerindeki kontrol ve hâkimiyetini geri kazanmasını sağlamak adına; veri koruma hukukunda yeni bir hak alanının yaratılması gerekmiştir. Bu kapsamda ortaya çıkan unutulma hakkı; verilerin sınırsız erişim ve saklanma potansiyeline karşı, bireysel ve toplumsal menfaatlerin dengelenmesi ihtiyacını karşılamaktadır. Bahsi geçen hususların ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiği bu çalışmada; ulusal ve uluslararası hukuktaki teorik gelişmeler ile yargı kararlarının sentezlenmesi ışığında ele alınan unutulma hakkının, günümüz itibarıyla temel bir insan hakkı hâline geldiği ifade edilmektedir.

In today's technological conditions, it is sufficient for personal data to be processed only once in order to remain available and accessible for long periods. In this sense, data that is accessible to third parties with an almost unlimited shelf-life; can cause serious damage to the identity and reputation of individuals, which they strive to build throughout their lives, as they lose their currency and context over time. Therefore, both in order to protect from these possible damages and to ensure that individuals regain their control and dominance over their data -especially in the internet environment-; it is deemed necessary to create a new field of rights in data protection law. The right to be forgotten arising in this context; meets the need for balancing individual and social interests against the potential of unlimited access and storage of data. In this study, in which the aforementioned issues are evaluated in detail; it is stated that the right to be forgotten, which is considered in the light of the synthesis of theoretical developments in national and international law and judicial decisions, has become a fundamental human right as of today.