Publication:
Kişilik Bozukluklarında Tanı Güvenirliği ve Cezai Sorumluluk

Thumbnail Image

Date

2017

Authors

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Abstract

Devlet gücünün en çarpıcı yönü olan “cezalandırma hakkı” ve bu doğrultudaki “ceza” kavramıdır. Cezada ölçü, suçlunun kasıt ve kusur derecesi ile işlenen suçun ağırlığıdır. Psikiyatrinin ceza hukukuna yar-dımcı olduğu nokta ise suçun manevi öğesinin gerçekleşip gerçekleş-mediğidir. “Cezai Sorumluluk” kavramı bir ruh sağlığı uzmanı için açık ve belirgindir. Akut ya da kronik bir zihinsel hastalık hukuki anlamda da ispat edilebilir bir tanıdır. Ancak buradaki soru tanısal orijin de değildir. Hukuki ya da cezai sorumlulukta fonksiyonel azalmayı tespit etmektir. Adli psikiyatri uygulamalarına bakıldığında -belli başlı akıl hastalıkla-rından farklı olarak- kişilik bozuklukları, genel olarak cezai sorumlulu-ğu ortadan kaldıran bir fenomen olarak görülmemektedir. Elbette suç davranışları sadece kişilik bozukluğu nedeniyle meydana gelmemekte-dir. Araştırma bulguları, kişilik bozukluklarının genetik yatkınlıkla be-raber çevresel koşullar ve olumsuz yaşam deneyimlerinin etkileşimi ile meydana geldiğine işaret etmektedir. Peki bu genetik —ya da— diğer faktörler bir insanın cezai sorumluluğunu azaltmakta mıdır? Burada tar-tışılması gereken, kişilik bozukluğuna sahip şüphelilerin cezai sorum-lulukları ile ilgili ruhsal değerlendirme sürecinde kullanılan ölçütlerin işlevselliğidir. Adli sürece bakıldığında tanı koyma işlemi için psiki-yatrın elindeki en önemli enstrüman sınıflamadır. DSM IV tarafından tanımlanmış olsa da kişilik bozuklukları kriterlerinin hepsinin birden bugüne kadar tam olarak oturtulamadığı da görülmektedir. DSM sistemi kısmi hastalıkların yarattığı fonksiyonel işlev kayıpları ile ilgili olarak bilgi vermez dolayısıyla buradaki ilgili tanılar hukuki zeminde adli so-runları çözemez. Böyle bir durumda, kişilik bozukluklarının yol açtığı, sosyal normlara uyma yeteneğindeki azalmaya nasıl karar verilecektir?
The most striking aspect of the state power is the “right to punish” and the concept of “punishment” in that notion. The level of punishment is determined by the degree of intent and fault, and the level of the crime committed. The point that psychiatry assisting criminal law is whether or not the “mens rea” has taken place. The concept of “Criminal Respon-sibility” is clear and obvious for a mental health professional. A diagno-sis about an acute or chronic mental illness can be proven in the legal sense. But the question here is not the diagnostic origin. It is to detect the functional reduction in legal or criminal responsibility. Judging from the practice of forensic psychiatry personality disorders - unlike some major mental illnesses - are generally not seen as a phenomenon that dispose criminal responsibility. Of course, criminal behavior is not merely due to personality disorders. Research findings indicate that personality disor-ders are caused by the interaction of environmental conditions and poorly life experiences as well as genetic vulnerability. Are these genetic factors or other factors reducing the criminal responsibility of a person? What should be discussed here is the functionality of the criteria used in the moral/mental assessment process for criminal responsibility of suspects with personality disorder. From the judicial process point of view, the most important instrument that a psychiatrist has in diagnosis is classifi-cation. Although some of them are defined by DSM IV, it is known that none of the personality disorders criteria could be fully settled today. The DSM system does not provide information on dysfunctions caused by partial diseases, so the related diagnoses cannot solve judicial problems in legal cases. In such a case, how will it be decided whether the ability to comply with social norms has been reduced by personality disorders?

Description

Keywords

Kişilik Bozuklukları, Cezai Sorumluluk, Adli Psikoloji, Personality Disorders, Criminal Responsibility, Foren-sic Psychology

Citation