Publication: İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin ulusal makamlarla ilişkisi
dc.contributor.author | Esen, Egemen | |
dc.contributor.authorID | 273245 | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2020-01-10T11:59:53Z | |
dc.date.available | 2020-01-10T11:59:53Z | |
dc.date.issued | 2020 | |
dc.description.abstract | İnsan haklarına saygı yükümlülüğünün bir gereği olarak, ulusal makamların hak ve özgürlüklerin korunması bakımından maddi ve usuli olmak üzere asli sorumluluğu bulunmakta; taraf devletler yetki alanlarında bulunan herkesin haklarını korumakla ödevlendirilmektedir. Ancak taraf devletlerin asli sorumluluğu ve insan haklarını koruma yükümlülüğü Mahkeme’nin yargı yetkisine tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla ulusal makamların asli sorumluluklarını nasıl yerine getireceği konusu Mahkeme’nin kriterleriyle çerçevelenmektedir. Bu nedenle taraf devletler kendilerinin taraf olmadığı davalarda dahi nihai yorumu yapan Mahkeme’nin kriterleriyle bağlıdır (res interpretata effect). Sözleşme’nin 35. maddesinde, dayanağını ikincillik ilkesinden alan olağan kanun yollarının tüketilmesi ölçütü aranmaktadır, ikincillik ilkesi, Sözleşme’de yer alan hak ve özgürlüklerin korunması hususunda, asli sorumluluğun ulusal makamlara ait olduğunu yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra; Mahkeme’nin, ulusal makamların değerlendirme yapma yetkisini ifade eden ve denetimin yoğunluğunu tayin ed^n'takdir maıjı1 doktrinini kullandığı görülmektedir. Sabit bir ölçü birimi olmasa da ulusal makamlara tanınan takdir marjı; taraf devletin içinde bulunduğu koşullar, Avrupa konsensüsü, korunan hakkın niteliği, sınırlamanın izlediği meşru amaçlar ışığında Mahkeme’nin gerçekleştirdiği yargısal denetimin yoğunluğunu tayin eder nitelikte kabul edilebilir. Denetimin yoğunluğunu belirleyen takdir marjı doktrini, ikincillik ilkesinin görünümünü alarak Mahkeme tarafından devletlerin asli sorumluluğunu hatırlatmak adına kullanılmakta ve asıl işlevinden uzaklaşmaktadır. Bununla birlikte son dönemde, Mahkeme’nin geleceğine odaklanılan üst düzey konferanslarda; iş yükü karşısında, bir çözüm yöntemi olarak ulusal makamlar ile sorumluluk paylaşımı fikrinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede henüz yürürlüğe girmemiş olan Sözleşme’nin 15 N o’lu Ek Protokolü aracılığıyla takdir marjı doktrini ile ikincillik ilkesi Başlangıç metnine girerek normatif dayanak kazanacaktır. Keza 1 Ağustos 2018 tarihinde yürürlüğe giren 16 No’lu Ek Protokol’de ulusal makamlarla yargısal diyalog süreci yürürlüğe i I girmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda 16 No’lu Ek Protokolü imzalayıp onaylayan taraf devletlerin Yüksek Mahkemeleri önlerine gelen davada uyuşmazlık hakkında Mahkeme’nin yorumu ve uygulaması hakkında tavsiye niteliğinde görüş sorabilmektedirler. Son yaşanan gelişmeler ve içtihatlar göstermektedir ki ulusal makamlarla ilişkiler geliştirilerek, uyuşmazlığın Mahkeme önüne gelmeden çözülmeye çalışılması yönünde hamleler yapılmakta; ulusal makamlarla sorumluluk paylaşımı geliştirilmeye çalışılmaktadır.Egemenlik yetkisi gereğince uyuşmazlık çözüm merciinin ilk elden ulusal makamlar olduğu aşikârdır. Mahkeme’nin yargısal denetim mekanizması Sözleşme’de korunan hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediğine ilişkindir. Mahkeme, ulusal makamların temyiz mercii değildir. Ancak sorunun çözüm mercii olarak, doğası gereği insan haklarım ihlal etme potansiyelini haiz devlet aygıtını işaret etmek hassas bir yaklaşımı gerektirmektedir. Nitekim yargısal diyalog süreçleri, ikincillik ilkesi ve takdir marjı doktrininin yanlış kullanımları, bireyi hak ve özgürlükleri ihlal etme potansiyeli taşıyan devlet aygıtı içerisine hapsedebilir. Bu nedenle Mahkeme ile ulusal makamlar arasındaki sorumluluk paylaşımının yanlış yorumlanması veya sorumluluğun istisna gözetilmeksizin iç hukuka emanet edilmesi bireyi yalnızlaştırarak hak arama yollarının önünü tıkayabilir. Bu nedenle, Mahkeme’nin ve ulusal makamların Sözleşme’de koruma altına alınan hak ve özgürlüklerin korunması noktasında sorumlulukları incelenecek ve aralarındaki ilişki ortaya konulacaktır. Ulusal makamlar, kararın gereğini yerine getirmek hususunda yeni yorumlar geliştirdiğinden, bu çalışmada sorumluluk paylaşımı bir “gerilim” olarak nitelendirilip sorgulanacaktır. Ulusal makamların, özellikle ulusal mahkemelerin ÎHAM kriterlerini uygulama noktasında kendi yorumlarını ortaya koyabilme sınırları tartışılacaktır. Ardından Mahkeme tarafından sorumluluk paylaşımının geliştirilmesi hedeflenirken, insan haklarını koruma mekanizmasını zayıflatmaya neden olabilecek uygulamalar ve (içtihatlar irdelenerek, sorumluluk paylaşımını yansıtan yorum araçları bakımından çözüm önerileri ileri sürülecektir. | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11413/6034 | |
dc.language.iso | tr | tr_TR |
dc.relation.journal | 11. Uluslararası Hukuk Kurultayı İnsan Hakları ve Hak Savunuculuğu toplantısı | tr_TR |
dc.rights | Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States | * |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/ | * |
dc.subject | Sorumluluk Paylaşımı | |
dc.subject | Takdir Marjı Doktrini | |
dc.subject | İkincillik İlkesi | |
dc.subject | Avrupa Konsensüsü | |
dc.subject | İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin Etkililiği | |
dc.title | İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin ulusal makamlarla ilişkisi | |
dc.type | conferenceObject | tr_TR |
dspace.entity.type | Publication |
Files
License bundle
1 - 1 of 1
No Thumbnail Available
- Name:
- license.txt
- Size:
- 1.82 KB
- Format:
- Item-specific license agreed upon to submission
- Description: