Person:
ŞAHİN, BURCU AYHAN

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Job Title

Arş.Gör.Dr

Last Name

ŞAHİN

First Name

BURCU AYHAN

Name

Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Publication
    Triptolide overcome autocrine Growth Hormone (GH) Mediated Resistance in a Dose-Dependent Manner in MDA-MB-453 Breast Cancer Cells Via Acting on EMT Pathway
    (2019-07-06) Malcanlı, S; Ozkurt, E.; Palavan Unsal, N.; Coker Gürkan, A.; ŞAHİN, BURCU AYHAN; YERLİKAYA, PINAR OBAKAN; ARISAN, ELİF DAMLA; 30985
    Breast cancer is one o f the most common cancer types among women. Beyond environmental and genetic risk factors such as age and genetic background, many growth factors (e.g. VEGF) and hormones (estrogen) are known to affect the development o f breast cancer. Recently, autocrine growth hormone (GH), an essential hormone affecting post-natal growth, has been shown to trigger cell proliferation, invasion, metastasis, and also lead to drag resistance. Upregulation of GH and its receptor (GHR) expression was determined in mammary carcinoma cells. Forced GH expression induced drag resistance against tamoxifen, doxorubicin, mitomycin and curcumin in MCF-7, T47D and BT^I74 breast cancer cells. Triptolide is a diterpenoid triepoxide which have been demonstrated to have multiple biological activities and also triggers apoptotic cell death in breast cancer cells. In this study, our aim was to investigate the role of epithelial-mesenchymal transition (EMT) signalling during triptolide-induccd apoptotic cell death in MDA-MB-453 wt and GH+ breast cancer cells. Triptolide decreased cell viability in a dose-dependent manner, mitochondrial membrane potential loss and nuclear fragmentation were observed. 20 nM triptolide decreased cell viability by 25% and 15% in MDA-MB-453 wt and GH+ cells, respectively. Although autocrine GH expression triggered cell proliferation and colony formation in MDA-MB-453 cells, triptolide (20 nM) treatment suppressed forced GH-mediated invasion and metastasis. Furthermore, autocrine GH mediated aggressive profile was prevented by triprolide treatment through Slug, N-cadherin, Vimentin downregulation within 24 h. Triptolid induced caspase-dependent apoptotic cell death via modulating Bcl-2 family member's expression profile in MDA-MB-453. In consequence, autocrine GH overexpression increased aggressive phenotype of MDA-MD-453 breast cancer cells, however triptolide treatment overcame this resistance mechanism and induced apoptotic cell death.
  • Publication
    Investigation of the Effect of STAT3 Inhibition on Apoptotic Process Associated with JAK/STAT Signaling Pathway in A-498 and ACHN Renal Carcinoma Cells
    (Wiley, 2022) YILDIZHAN, K. Y.; AYDIN, Y. E.; KILBAŞ, PELİN ÖZFİLİZ; ŞAHİN, BURCU AYHAN; RENCÜZOĞULLARI, ÖZGE
  • Publication
    Examination of Fatty Acid Metabolism and Induction of Epithelial-Mesenchymal Transition Pathway via Modulation of miR-33a Levels in Caki-1 and Caki-2 Renal Cell
    (Wiley, 2022) İNCE, İ.; KALABALIKOĞLU, E.; ŞAHİN, BURCU AYHAN; KILBAŞ, PELİN ÖZFİLİZ; RENCÜZOĞULLARI, ÖZGE
  • PublicationOpen Access
    Büyüme hormonu salgılatıcı hormona [GHRH (1-44)] özgü X-aptamerlerin sentezlenmesi, karakterizasyonu ve anti-karsinojenik etkilerinin araştırılması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Moleküler Biyokimya ve Genetik Ana Bilim Dalı / Moleküler Biyoloji ve Genetik Bilim Dalı, 2021) ŞAHİN, BURCU AYHAN; Gürkan, Ajda Çoker
    Büyüme Hormonu Salgılatıcı Hormon (GHRH), hipotalamustan salınan bir nöropeptittir ve farklı kanser türlerinde ekspresyonunda artış olduğu literatürde ortaya koyulmuştur. Bu artan ekspresyonun bloke edilmesi amacıyla çeşitli peptid antagonistleri sentezlenmiş ve bu antagonistlerin anti-kanser etkisi çeşitli kanser tiplerinde in vitro ve in vivo olarak gösterilmiştir. Bu kapsamda, GHRH sinyalinin bloke edilmesi, çeşitli kanser tiplerinde önemli bir terapötik yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Aptamerler, yüksek özgünlükle hedef moleküllere bağlanabilen tek iplikli oligonükleotidlerdir ve ilaç taşıyıcılığı, görüntüleme, deteksiyon, yeni ilaç geliştirilmesi gibi farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. Aptamerler geleneksel olarak SELEX adı verilen bir yöntemle seçilmekle birlikte, hedefe bağlanma afinitesinin ve nükleazlara karşı stabilitesinin arttırıldığı manyetik boncuk tabanlı farklı yöntemlerle de elde edilebilmektedir. Bu yöntemlerden bir tanesi olan x-aptamer seçilimi, patentli bir teknik olup modifiye edilmiş nükleotitler içermekte ve bu sayede hedef moleküle bağlanma afinitesi daha yüksek ve nükleazlara karşı stabilitesi daha yüksek olan x-aptamerlerin seçilimi mümkün olmaktadır. Bu tez çalışmasında, GHRH (1-44)'e özgü x-aptamerlerin sentezlenmesi, karakterizasyonu ve GHRH sinyalini bloke ederek çeşitli kanser hücrelerindeki anti-karsinojenik etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, GHRH gen bölgesini taşıyan plazmidleri içeren prokaryotik E. coli ve ökaryotik HEK293 hücrelerinden elde edilen GHRH proteini hedef olarak kullanılarak, manyetik boncuk teknolojisi yardımıyla x-aptamer seçilimi gerçekleştirilmiş ve 19 adet putatif x-aptamer elde edilmiştir. Elde edilen x-aptamerlerin rekombinant GHRH proteinine bağlanma afiniteleri Dot blot yöntemi ile araştırılmış ve aptamer uygulaması ile proteine bağlanma afinitesinin 1,5 ila 4 kata kadar arttığı belirlenmiştir. Ayrıca aptamer dozuna bağlı gerçekleştirilen Dot blot yöntemi sonucunda non-lineer regresyon analizi yapılarak aptamerlerin disosiasyon sabiti (Kd) değerleri hesaplanmıştır. TKY2.T1.13 aptameri ile gerçekleştirilen SPR analizi sonucunda bu aptamer için Kd değeri 47,5 nM olarak tespit edilmiş ve non-lineer regresyon analizi ile elde edilen 57,5 nM Kd değerine yakın bir değer olarak gösterilmiştir. Aptamerler süreye bağlı olarak insan serumu ile muamele edilerek aptamerlerin serum stabiliteleri araştırılmış ve aptamerlerin çoğunlukla 72 saate kadar insan serumunda %50'nin üzerinde stabil kaldığı belirlenmiştir. TKY2.T1.08 ve TKY2.T1.13 aptamerlerinin hücre içerisinde yer alan endojen GHRH'ye doza bağlı olarak artan bağlanma afinitesi MIA PaCa-2 hücrelerinde immunofloresan yöntemi ile gösterilmiştir. Putatif x-aptamerlerin GHRH sinyal yolağına etkisinin araştırılması için aşağı yolak elemanları olan GH ve GHRH-R ekspresyonuna etkileri immunofloresan yöntemi ile gösterilmiş ve aptamer uygulaması ile bu proteinlerin ekspresyonlarındaki azalma gösterilmiştir. Ayrıca, TKY2.T1.08 ve TKY2.T1.13 x-aptamerlerinin MIA PaCa-2 pankreas, HT29 kolorektal ve PC3 prostat kanseri hücrelerinde hücre canlılığına ket vurduğu ve mitokondriyal membran potansiyelini düşürdüğü belirlenmiştir. Putatif x-aptamerlerin hücre döngüsü üzerine etkileri araştırıldığında ise TKY2.T1.13 aptamerinin MIA PaCa-2, HT29 ve PC3 hücrelerinde SubG1 populasyonunu arttırdığı, TKY2.T1.08 aptamerinin ise HT29 ve PC3 hücrelerinde G2/M populasyonunu arttırdığı gösterilmiştir. Putatif x-aptamerlerin hücre ölümü üzerine etkileri Annexin V/PI hücre akış sitometrisi yöntemi ile araştırılmış ve TKY2.T1.13 x-aptamerinin MIA PaCa-2, HT29 ve PC3 hücrelerinde geç apoptotik hücre populasyonunda artışa neden olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, bu tez çalışması kapsamında GHRH (1-44) proteinine özgü x-aptamer sentezi ilk kez gerçekleştirilmiş, sentezlenen x-aptamerlerin hedef proteine bağlanma afiniteleri gösterilmiş ve GHRH sinyal yolağına ket vurarak antikarsinojenik etkileri MIA PaCa-2, HT29 ve PC3 hücrelerinde gösterilmiştir.
  • PublicationOpen Access
    Synthesis and Characterization of Novel ssDNA X-Aptamers Targeting Growth Hormone Releasing Hormone (GHRH)
    (Public Library Science, 2022) ŞAHİN, BURCU AYHAN; APAYDIN, ZEYNEP-ELİF; Çoker-Gürkan, Ajda; ARISAN, ELİF DAMLA; YERLİKAYA, PINAR OBAKAN
    Background Growth Hormone Releasing Hormone (GHRH), 44 amino acids containing hypothalamic hormone, retains the biological activity by its first 29 amino acids. GHRH (NH2 1-29) peptide antagonists inhibit the growth of prostate, breast, ovarian, renal, gastric, pancreatic cancer in vitro and in vivo. Aptamers, single-strand RNA, or DNA oligonucleotides are capable of binding to target molecules with high affinity. Our aim in this study is to synthesize and select X-aptamers against both GHRH NH2 (1-29) and GHRH NH2 (1-44) and demonstrate synthesized aptamers' target binding activity as well as serum stability. Methods and results Aptamers against GHRH NH2 (1-44) and NH2 (1-29) peptides were synthesized, and binding affinity (K-d) of 24 putative X-aptamers was determined by the dot-blot method, co-immunofluorescence staining and, SPR analysis. The serum stability of TKY.T1.08, TKY1.T1.13, TKY.T2.08, TKY.T2.09 X-aptamers was 90-120 h, respectively. The dose-dependent binding of TKY1.T1.13, TKY.T2.08, TKY.T2.09 X-aptamers on GHRHR in MIA PaCa-2 was approved by co-IF assay results. Moreover, SPR analysis indicated the Kd (4.75, 1.21, and 4.0 nM) levels of TKY2.T1.13, TKY.T2.08, TKY.T2.09 putative X-aptamers, respectively. Conclusion Our results illustrate the synthesis of 24 putative X-aptamers against both GHRH NH2 (1-44) and NH2 (1-29) peptides and TKY1.T1.13, TKY.T2.08, TKY.T2.09 X-aptamers have high serum stability, high target binding potential with low K-d levels.
  • Publication
    Atiprimod induce apoptosis in pituitary adenoma: Endoplasmic reticulum stress and autophagy pathways
    (WILEY, 111 RIVER ST, HOBOKEN 07030-5774, NJ USA, 2019-12) Çoker Gürkan , Ajda; Keçeoğlu, Gizem; Palavan Unsal, Narcin; ARISAN, ELİF DAMLA; ŞAHİN, BURCU AYHAN; YERLİKAYA, PINAR OBAKAN
    Pituitary adenoma is the most common tumor with a high recurrence rate due to a hormone-dependent JAK/signal transducer and activator of transcriptions (STAT) signaling. Atiprimod, a novel compound belonging to the azaspirane class of cationic amphiphilic drugs, has antiproliferative, anticarcinogenic effects in multiple myeloma, breast, and hepatocellular carcinoma by blocking STAT3 activation. Therapeutic agents' efficiency depends on endoplasmic reticulum (ER) stress-autophagy regulation during drug-mediated apoptotic cell death decision. However, the molecular machinery of dose-dependent atiprimod treatment regarding ER stress-autophagy has not been investigated yet. Thus, our aim is to investigate the ER stress-autophagy axis in atiprimod-mediated apoptotic cell death in GH-secreting rat cell line (GH3) pituitary adenoma cells. Dose-dependent atiprimod treatment decreased GH3 cell viability, inhibited cell growth, and colony formation. Upregulation of Atg5, Atg12, Beclin-1 expressions, cleavage of LC-3II and formation of autophagy vacuoles were determined only after 1 mu M atiprimod exposure. In addition, atiprimod-triggered ER stress was evaluated by BiP, C/EBP-homologous protein (CHOP), p-PERK upregulation, and Ca+2 release after 1 mu M atiprimod exposure. Concomitantly, increasing concentration of atiprimod induced caspase-dependent apoptotic cell death via modulating Bcl(2) family members. Moreover, by N-acetyl cycteinc pretreatment, atiprimod triggered reactive oxygen species generation and prevented apoptotic induction. Concomitantly, dose-dependent atiprimod treatment decreased both GH and STAT3 expression in GH3 cells. In addition, overexpression of STAT3 increased atiprimod-mediated cell viability loss and apoptotic cell death through suppressing autophagy and ER stress key molecules expression profile. In conclusion, a low dose of atiprimod exposure triggers autophagy and mild-ER stress as a survival mechanism, but increased atiprimod dose induced caspase-dependent apoptotic cell death by targeting STAT3 in GH3 pituitary adenoma cells.