Person: ERMİŞ, ECE NAZ
Loading...
Email Address
Birth Date
Research Projects
Organizational Units
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Last Name
ERMİŞ
First Name
ECE NAZ
Name
5 results
Search Results
Now showing 1 - 5 of 5
Publication Open Access Gençlerin Kişilik Özellikleri ile Yaşlılara Karşı Tutumları Arasında Yaşam Boyu Öğrenmenin Düzenleyici Rolünün İncelenmesi(Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, 2021) ERMİŞ, ECE NAZBu çalışmanın amacı gençlerin kişilik özellikleri ile yaşlılara karşı tutumları arasındaki ilişkide yaşam boyu öğrenme düzeyinin düzenleyici rolünü incelemektir. Araştırma tesadüfi örneklem metodu ile seçilen yaşları 17 ile 29 yaşları arasında 278 üniversite öğrencisi ile yapılmıştır. Ayrıca gençlerin yaşlılara dair tutumlarının, yaşa, cinsiyete, bir yaşlı kimse ile bir süre aynı evi paylaşmış olup olmamalarına göre değişip değişmediği incelenmiştir. Çalışmada, Yaşlılara Karşı Tutum Ölçeği, 5 Faktör Kişilik Özellikleri Ölçeği kısa formu ve Yaşam Boyu Öğrenme Ölçeği kullanılmıştır. Yapılan t-testi analizleri sonucunda kadın ve erkekler arasında yaşlılığa ilişkin tutumlar açısından istatistiksel açıdan bir fark yoktur. Gençlerin bir dönem bir yaşlı yaşayıp yaşamama durumları yaşlılara ilişkin tutumlarında anlamlı bir fark yaratmamaktadır. Pearson korelasyon analizi sonucunda gençlerin yaşları ile yaşlılara dair tutumları arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Gençlerin uyumluluk ve dışadönüklük kişilik özellikleri ile yaşlılara dair tutumları arasında pozitif yönlü istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yaşam boyu öğrenme düzeyinin bu ilişkileri düzenleyici rolü istatistiksel olarak anlamlıdır. Yapılan regresyon analizi sonucunda gençlerin nevrotiklik özellikleri ile yaşlılara dair tutumları arasında negatif yönlü istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yaşam boyu öğrenme düzeyinin bu ilişkiyi düzenleyici rolü istatistiksel olarak anlamlıdır. Araştırmanın güçlü yönleri, sınırlılıkları ve katkıları ilgili alan yazın ışığında tartışılmıştır.Publication Restricted The Mediating Role of The Meaning of Life in the Effect of Spiritual Well-Being on Post-Traumatic Growth During the Covid-19 Pandemic Process(Halil Ekşi, 2023) ERMİŞ, ECE NAZConsidering the effects of the COVID-19 epidemic on mental health, it has been determined that there is a need to focus on the positive parts of the post-traumatic results of the pandemic together with spiritual concepts. For this purpose, the mediating role of the meaning of life in the effect of spiritual well-being on post-traumatic growth during the Covid-19 pandemic process was examined. Within the scope of this general purpose: (a) the moderator role of fear of COVID in the mediating role of the meaning of life in the effect of mental well-being on post-traumatic growth, (b) the mediator role of the meaning of life in the effect of existential regret on post-traumatic growth were examined. The participants in the study consisted of 398 people, 263 women and 135 men, between the ages of 18-62. Data analysis includes correlation and regression analysis. As a result of the analyzes, it was observed that spiritual well-being had a statistically significant and positive effect on post-traumatic growth and the meaning of life had a partial mediating role in this relationship. While the effect of spiritual well-being on the meaning of life is at a significant level, it is observed that the fear of covid has a regulatory role in this effect. In addition, while the meaning of life has a significant effect on post-traumatic growth, it is also seen that existential regret has a regulatory role in this effect. It is thought that this study will provide functional evidence for the post-traumatic growth effects of the COVID-19 outbreak and for possible subsequent outbreaks.Publication Open Access Üniversite Öğrencilerinin Beden Algısı ve Yaşamda Anlam Duygularının Yaşlılığa İlişkin Tutumları Üzerine Etkilerinin İncelenmesi(Muş Alparslan Üniversitesi, 2021) ERMİŞ, ECE NAZBu araştırma gençlerin beden algıları ve hayatın anlamına dair algıları ile yaşlılara dair tutumları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma tesadüfi örneklem metodu ile seçilen yaşları 18 ile 29 arasında 278 üniversite öğrencisi ile yapılmıştır. Ayrıca öğrencilerin yaşlılara dair tutumlarının, cinsiyete, aile tiplerine, bir yaşlı yakınları ile aynı evi paylaşmış olup olmamalarına, yaşlılık dönemine dair bilgi düzeylerine, yaşlı yakınları ile görüşme sıklıklarına, yaşlı yakınlarının fiziksel görünüşlerinin iyi olup olmamasına ve aktif bir iş ya da hobi gibi bir uğraşlarının olup olmasına göre değişip değişmediği incelenmiştir.Yapılan t-testi, varyans ve korelasyon analizleri sonucunda öğrencilerin beden algıları ile yaşlılara dair tutumları arasında pozitif yönlü istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca gençlerin yaşlılık dönemine dair bilgi düzeylerinin yaşlılara dair tutumlarını farklılaştırdığı tespit edilmiştir.Publication Open Access Sosyal Biliş ve Düşünme İhtiyaci Kavramlarının Üst Bilişsel Farkındalığı Yordayıcı Etkilerinin Gelişimsel Olarak İncelenmesi(Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) ERMİŞ, ECE NAZ; Artar, MügeBu çalışmada üstbilişsel farkındalığı etkileyen olası faktörleri (sosyal biliş ve düşünme ihtiyacı) cinsiyet ve eğitim süreci gibi demografik değişkenlerle birlikte farklı yaş gruplarına göre gelişimsel olarak (beliren yetişkinlik ve genç yetişkinlik yaş dönemleri) incelemek amaçlanmıştır. Kültür Üniversitesi’nde okuyan rastlantısal örnekleme yöntemi ile seçilen farklı sınıf düzeyi ve yaş aralıklarında bulunan 19-29 yaşları arasında 228 kadın ve 215 erkek olmak üzere 443 kişilik bir örneklem grubu belirlenmiştir. Araştırmanın amacı ve hipotezleri temel alınarak iki bağımsız örneklemli t testine göre anlamlılık seviyeleri saptanmıştır. Tek ve çift yönlü varyans analizleri, çoklu regresyon analizi, pearson çarpım moment korelasyon analizi uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kadınlar ve erkeler arasında üstbilişsel farkındalık açısından kadınların lehine istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Kadınların üstbilişsel farkındalık puanları erkeklerden fazladır. Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucuna göre, 3 ayrı gruba ayrılan yaş değişkeninde, bu grupların üstbilişsel farkındalık toplam puanları açısından aralarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Düşünme ihtiyacı ve üstbilişsel farkındalık arasında negatif bir ilişki bulunmuştur. Düşünme ihtiyacı ve sosyal bilişin üstbilişsel farkındalığı yordayıcılığında, düşünme ihtiyacı ters orantılı bir şekilde yordarken, sosyal bilişin üstbilişsel farkındalık üzerinde yordayıcı etkisine rastlanılmamıştır. Çalışma, zihin kuramı, sosyal davranış ile düşünüş ve üstbilişsel araştırmaların birleşerek yaşam boyu üstbiliş gelişimi çalışmalarının oluşumuna katkı sağlayacağı düşünüldüğü için önem taşımaktadır.Publication Open Access COVİD-19 Pandemi Dönemi Sürecinde Bireylerin Bilişsel Esneklik Düzeyi İle Belirsizliğe Tahammülsüzlük İlişkisinde Algılanan Sosyal Destek Düzeyinin Biçimlendirici Rolünün Gelişimsel Eğride İncelenmesi(Pamukkale Üniversitesi, 2024) Özden, Eda; ERMİŞ, ECE NAZTüm dünya ile ülkemizi de derinden etkileyen Covid-19 pandemisi, son yılların en önemli küresel krizlerinden biri olmuştur. Bu krizle beraber bireylerin yaşamlarında da büyük değişimler meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, Covid-19 pandemi döneminde bireylerin bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük ilişkisinde algılanan sosyal destek düzeyinin biçimlendirici rolünün gelişimsel eğride incelenmesidir. Çalışmaya 18-65 yaş aralığında bulunan 300 birey katılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, bireylerin bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bilişsel esneklik düzeyi arttıkça, belirsizliğe tahammülsüzlük azalmaktadır. Araştırmada cinsiyet, yaş, medeni durum, gelir düzeyi değişkenlerinin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyine göre anlamlı bir farklılık yaratmadığı gözlenmiştir. Çalışmada eğitim durumu lise ve altı olan katılımcıların belirsizliğe tahammülsüzlük düzeylerinin eğitim durumu lisans ve lisansüstü olan katılımcılara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Katılımcıların yaşanılan şehir değişkeni ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasında anlamlı bir farklılık oluşturduğu gözlenmiştir. Sivas ve Adana’da yaşayan katılımcıların belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi İstanbul şehrinde yaşayan katılımcılara göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmektedir. Bilişsel esneklik düzeyi ile belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyi arasındaki ilişkide algılanan sosyal desteğin düzenleyici bir etkisinin bulunmadığı görülmektedir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda pandeminin yarattığı belirsizlik, kaygı ve olumsuzlukların ruh sağlığı üzerindeki etkilerinin azaltılması konusunda koruyucu ruh sağlığı çalışmaları ve yeni müdahale programları geliştirilmesi bireyler üzerindeki sorunlarının azaltmasına yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Bu sayede bireyin yaşamında meydana gelen değişimlerin ve sıkıntıların karşısında tahammülünü ve dayanıklılığını artırabilir.