İKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 20, Sayı 1, (2021) Makale Koleksiyonu

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/8318

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 3 of 3
  • Publication
    Vakıf Yükseköğretim Kurumlarında Çalışan Öğretim Elemanlarının “Yıllık İzin Hakkı”nın Tabi Olduğu Hukuksal Rejim
    (Seçkin Yayıncılık, 2021) ÇALIŞKAN, ELİF ALTINOK
    547 sayılı Yasa uyarınca vakıf üniversitelerinde görev yapan akademik per-sonel ile devlet üniversitelerinde görev yapan akademik personelin hukuksal durumu arasında akademik konular ve mesleki yönden yetiştirilmeleri açısından bir fark bulun-mamakla birlikte; gerek çalışmada yer verilen vakıf üniversitesi mütevelli heyet ve öğretim elemanı arasında imzalanan sözleşmenin idari sözleşme olduğu yönünde içtihat birliğinin oluşması ve gerek ise yasama organının mali konularda vakıf üniversitelerin-de çalışan öğretim elemanlarına ödenecek aylığın Devlet Üniversitelerinde öğretim elemanlarına ödenenden daha az olmayacağı yönündeki taban ücret sınırlaması yönün-deki düzenlemeler esas alındığında; 2547 sayılı Yasada anılan haklar bakımından her-hangi bir ayrım yapılmaksızın akademik personelin, aynı statüye haiz olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla hukuki durum ve statü itibariyle aynı konumda bulunan akade-mik personelin farklı uygulamaya tabi tutulmasının eşitli k ilkesine aykırı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu bir ülkede, özellikle idare hukuku alanındaki statülerin ve statüye bağlı hakların, içtihat ya da düzenleyici işlemler ile değil yasal mevzuat çerçevesinde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle geçmiş-ten günümüze Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının ve işleyişinin dağınık olarak yapılan düzenlemeler ve içtihat yorumu ile değil, personelinin hukuksal statüsünün, statüden doğan hak ve yetkilerin, mal edinme usulünün, görev ve yetkilerinin sınırları gibi tüm konuların müstakil bir Vakıf Yükseköğretim Kanunu ile düzenlenmesi gerektiği düşü-nülmektedir. Henüz müstakil bir Yasa olmadığından devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının başta yürütülen hizmetin aynılığı olmak üzere; çalışmamızda belirtilen diğer gerekçelerle vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının statüsünden doğan “yıllık izin hakkı”na ilişkin hukuksal rejimin, devlet ve vakıf öğretim elemanı ayrımına gidilmeden; 2547 Sayılı Yükseköğretim Ka-nununun atıfta bulunduğu Devlet Memurları Kanununda yer alan genel düzenleme çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Zira böyle bir durumun, yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık olduğu 2547 Sayılı Yasa metninden de kolayca anlaşılmaktadır. Ancak uygulamada yıllık izin hakkına ilişkin düzenlemeler, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 23. maddesinde yer alan “Vakıf yükse-köğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin çalışma esasla-rı 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir. Bu per-sonelin aylık ve diğer hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygula-nır” düzenlemesi esas alınarak 4857 Sayılı İş Kanunu hükümlerine göre hareket edil-mektedir. Ancak bu uygulamanın “idarenin düzenleme yetkisinin sınırları” kapsamında, konu hakkında 2547 Sayılı Kanunda düzenleme var iken adı geçen Yönetmeliğin yo-rumlanması suretiyle yürütülmesinin doğru olmadığı düşünülmektedir. Çalışma konusu bu hususa dikkat çekerek, bilimsel dayanakları ile aktarmak üzere belirlenmiştir
  • Publication
    Posta Hizmetleri Sektöründe Uygulanan İdari Yaptırımların Bağlı Olduğu Hukuksal Düzen
    (Seçkin Yayıncılık, 2021) ÖZELÇİ, MUSTAFA AYTAÇ
    6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu, posta sektörünün serbestleştirilmesi sü-recinde etkin düzenleme ve denetim yoluyla rekabetçi bir piyasanın oluşturulması ve Avrupa Birliği düzenleyici çerçeve direktifine uyum sağlanması hedeflerinin gerçekleş-tirilmesi amacıyla yürürlüğe girmiştir. Yeni düzende işletmecilik ile regülasyon işlevi birbirinden ayrılmış; sektörün düzenleme ve denetim yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İleti-şim Kurumu’na tanınmıştır. Kurum bilgi teknolojileri, elektronik haberleşme ve posta hizmetleri sektörlerinde faaliyet gösteren işletmecilerin yasa ve ikincil düzenlemelerle belirlenmiş kuralları ihlal etmesi durumda idari yaptırım uygulama yetkisine sahiptir. Bu yaptırımlar idari para cezası, yetkilendirmenin iptali ve diğer idari tedbirler olarak sınıflandırılır. Kurum idari yaptırım yetkisini, rekabete dayalı piyasanın kendine özgü hassas dengesini; hukuk devleti ile suç ve cezada kanunilik ve ölçülülük ilkelerini göze-terek kullanmalıdır.
  • Publication
    İpotekli Taşınmazın İpotek Alacaklısına Devrinin Tasarrufun İptali Sebepleri (İİK m.278/3-b.2, 279/1-b.2 ve 280) Bakımından Değerlendirilme
    (Seçkin Yayıncılık, 2021) SİMİL, CEMİL
    Tasarrufun iptalidavası, borçlunun alacaklarını zarara uğratan işlemlerine kar-şı açılabilir. Bu koşul, tüm iptal sebepleri bakımından aranır. İpotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devri her durumda bu devrin iptalinin gerekliliği sonucunu doğurmaz. So-mut olayın özellikleri dikkate alınarak, yapılan devrin alacaklıları zarara uğratıp uğrat-madığı değerlendirilmelidir. Bu çalışmada önce, ipotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devri lex commissoria yasağı bakımından değerlendirilmiş; daha sonra hangi durumlar-da bu devrin iptalinin gerektiği tespit edilmeye çalışılmıştır