Cilt 4, Sayı 2, Temmuz 2006

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/329

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 24
  • Publication
    Yönetim ve Organizasyon Bilimi Açısından Karmaşıklık Teorisi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Tekel, Suna
    Doğada olup bitenleri anlamak için fizik deneylerinden bilgisayar yapımlarından faydalanan kaos teorisi, kendini örgütleme ve karmaşıklık teorisi bütüncü bir değişim teorisine önemli katkılar yapmaktadır. Bu teorilerin temel savı; ekolojiler ve örgütler gibi doğrusal olamayan karmaşık sitemlerin ayırt edici özelliği, hem düzenli hem de kaotik olan çok sayıda etkileşim sisteminin varlığıdır. Kaos ve karmaşıklık teorisi değişimin mantığını anlayabilmek için onun doğasına ve kaynağına inmeye çalışmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Organizasyonları anlama ve yönetme açısından bu bakış açısı son derece önem taşımaktadır; buna göre eğer dünyamızı şekillendiren değişikliklerin bir için mantığı varsa ve daha yüksek düzeyde değişimi anlamak ve yönlendirmek mümkün olabilir. Ancak bir taraftan da, sosyal bilimlerde yapısal denklemler ve değişkenlerin tam doğrulukla tanımlanması zordur. Çünkü, insanın içinde yer aldığı sistemler farklıdır; insan öğrenme ile davranışlarını değiştirebilmekte ve çevresine uyum sağlayabilmektedir. Sonuç olarak, kaos ve karmaşıklık teorisinin zaman içerisinde organizasyon teorilerinin gelişmesi üzerine olumlu etkisi olduğunu söylemek mümkün olmaktadır.
  • Publication
    Sıvılaşma Olayına Kaotik Yaklaşım
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Celasun, Şule; Öztürk, Yılmaz
    Sıvılaşma ( liquefacion ) , Zemin Mekaniğinde, su içeren ince taneli kum kütlesinin bir titreşim hareketi sonucu sıvılaşarak oynak ve akısı hale gelmesi olarak tanımlanabilir. Böylece bir kütlenin bir yapının temel tabanını oluşturması halinde, deprem etkisinin büyümesine sebep olacak ve sıvılaşması nedeniyle yapı, stabilitesi bozularak, devrilebilecektir. Bu araştırmada, olayın teorik ve deneysel olarak incelenmesi, kaotik bir yaklaşımla, simülasyon yapılarak ve Akışkanlar Mekaniğinin bilinen formülasyonu kullanılarak ele alınmıştır.
  • Publication
    Karmaşık Sosyal Sistemlerde "Düzen" Kalıplarının Fraktal Yapısı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Yazğan, Şükrü
    Herhangi bir sistem içinde var olan olası durumarın (contingency) faz uzayının belirli bir alanına sınırlanması sistem içinde “düzen “in kurulmasının temel unsurudur. Bu sınırlama faaliyeti karmaşık bir sisteme genel bir koşul yada koşullar dizisi getirilmesi yoluyla sistemsel dinamiklerin doğal akışının ve sistemsel evrimin yöneliminin sınırlandırılması ile gerçekleştirilir. Bu genel koşul, düzenleyici / kurucu ilke(ler)den ve bu ilkeyi yada ilkeleri sistem genelinde uygulayan kurumsal ( institutional ) mekanizmalardan oluşur. Bu mekanizmaların temel işlevi çevreden elde ettikleri enerjiyi kullanarak sistemsel olasılıkları sınırlamaktır. Farklı kurucu ilkeler ve düzen kurucu mekanizmaların düzenin kuruluşunda farklı etkinlik derecelerine sahip olmaları sonucunda farklı sistemler faz uzayında görsel olarak da ayırt edilebilen farklı “ düzen kalıpları “ oluşturulur. Düzen ve düzensizlik bölgelerini ayıran bu kalıplar basit geometrik şekillerden değil, farklı ölçeklerde kendisini tekrarlayan fraktal yapılardan oluşur. Bu durum düzen kurucu mekanizmaların doğasının, olasılık sınırlama yeteneklerinin zaman-mekansal evriminin ve sistem içindeki dağılımlarının bir sonucudur. Benzer bir fraktal yapıyı düzen ile düzensizlik arasındaki sınır bölgesinde de gözlemlemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı, terör olgusu üzerinden karmaşık bir sosyal sistem olan “uluslararası sistem” de “ düzen” ile “düzensizlik “ ilişkisini düzen kalıplarının fraktal yapısı çerçevesinde açıklamaya çalışmaktır.
  • Publication
    Ekonomi ve Kaos Teorisi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Kesici, Sinan
    Kaos teorisinin ekonomistler tarafından bilinmesi, ekonomideki dengenin zorlununun da anlaşılmasına neden olmuştur. Ekonomideki karmaşık piyasa faaliyetleri nedeniyle bu faaliyetleri nedeniyle bu faaliyetleri modellemek birçok güçlükler içermektedir. Kaos teorisinin ekonomideki uygulamaları bu güçlüklerin aşılması amaçlıldır. Nash dengesi yaklaşımı da karşılaşılan güçlüklerin aşılmasını içerir. Temeldeki sorun ise dinamiklerde kaos varlığının olup olmadığıdır. Bu sorunun yanıtı ancak genel denge modelinin temel tanımları ile verilebilir. Ancak genel denge teorisindeki varsayımlardan sadece varlık sorunu çözülebilmişken kararlılık sorunu halen mevcuttur. Sosyal bilimlerdeki metodoloji, sonuçların deneyselden çok tarihsel verilerden çıkarılmasını gerektirir. Ekonomide, geçmiş ile ilgili açıklamalarda işe yarayan fakat, philips eğrisi gibi, tahminsel alanda başarısız olmuş bir çok örnekler olmuştur.
  • Publication
    31 Temmuz 2005 Bala (Ankara) Depremi, Mᴅ=4,9 Artçı Şok Dizisinin İstatistiksel Olarak Değerlendirilmesi ve Artçı Şok Parametrelerinin Bölgesel Değişimleri
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Öztürk, Serkan; Bayrak, Yusuf
    Bu çalışmada, yerel saat itibariyle 00:45’te meydana gelen 31 Temmuz 2005 Bala, Mᴅ≥2,3 =4.9, depreminden sonra yaklaşık üç aylık zaman dilimi içerisindeki artçı şok dizisi istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve artçı şokları karakterize eden parametlerin bölgesel değişimleri incelenmiştir. KOERİ VE AFET İşleri Genel Müdürlüğü web sayfasından temin edilen artçı şok kataloğu magnitüdü Mᴅ≥2,3 olan 436 artçı şoku içermektedir. Artçı şokların dağılımı bölgedeki çapraz fay sisteminin geometrisine uygun olup KD-GB uzanımında yoğunlaşmaktadır. b-değeri tamamlılık magnitüdü Mϲ=2.9 alınarak 1.35±0.07 olarak hesaplanmıştır. Dizideki en büyük artçı şok nispeten küçüktür ve 4.6’dir. Mᴅ>4.6 olan artçı şokları içermeyen sınırlı arçtı şok kataloğu nedeniyle nispeten büyük b- değeri hesaplanmıştır. P-değeri Mᴅ≥Mϲ (=2.9) ve Tbaşlangıç =0.01 Alınarak 1.15±0.09 olarak nispeten büyük bir değer hesaplanmıştır. Buda, Bala depreminden sonraki sismik aktivitenin nispeten hızlı bir şekilde azaldığına işaret eder. B- değeri bölgesel dağılımı 1.2-1.9 arasında, p-değerleri ise 1.0-1.4 arasında dağılım göstermektedir. Tüm bölgede genel olarak yüksek değerler hesaplanmıştır. Yüksek b-değerleri Bala civarında ve güneyinde gözlenirken, düşük b- değerleri ana şok civarında ve dizinin KD kısmında hesaplanmıştır. Dolayısıyla, yüksek b- değeri genel olarak büyük olaylara kıyasla küçük olayların olduğu bölgelerde, yüksek b- değerlerinin ise büyük artçı şokların olduğu bölgelerde gözlendiği söylenebilir. Ayrıca, yüksek b- değerli bölgelerin düşük, küçük b- değerleri bölgelerin ise yüksek bir gerilme alanıyla ilişkili olduğu düşünülebilir. Yüksek p-değerli ana şokun güneyinde ve Bala civarında gözlenirken, düşük p-değerleri dizinin KD kısmında gözlenmiştir. Düşük p-değerli bölgeler düşük, yüksek p-değerli bölgeler ise daha büyük bir ısı akısıyla ilişkilendirilebilir. Artçı şok parametrelerinin bölgeler değişimleri ile ilişkili olarak yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar dikkate alındığında, en küçük b ve p-değerleri bölgesi olarak düşünülebilir. Sonuçta, Bala depremi artçı şok bölgesindeki sismisite parametrelerinde gözlenen değişimlerin daha iyi anlaşılabilmesi için atım, gerilme, ısı akısı ve hız gibi fiziksel parametrelerin bölgesel değişimlerini içeren daha detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Publication
    Portföy Yönetiminde Kaos Teoremi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Kendirli, Selçuk
    Kelime anlamı olarak Kaos; karmaşıklık, düzensizlik ve belirsizlik durumlarını ifade eder. Kaos teoremi sadece finans ve makro iktisat bilimlerince değil tüm bilimlerce de ilgi görmüştür. Son yıllarda kaos kuramı hem finans hem de makro iktisat bilimlerinin büyük ilgi gösterdiği bir kural olmaya başlamıştır. Bu kuralın piyasanın belirlilik koşullarında doğrusal olamayan ilişkilerin yapısını açıklayacağını ısrarla savunmuşlar, kaos teoreminin finans bilimine çok yardımcı olacağını söylemişlerdir. Ekonomi literatüründe “kaos”terimi G.D. Cole;[A Guide Through World Chaos; Alfred A. Knopf; N.Y., 1933] tarafından 1913-31 döneminde yaşanan dünya buhranının sebeplerini araştırırken kullanılmıştır. Kaos yazar tarafından panik anlamında kullanılmaktadır. Türk finans literatüründe, Selim Bekçioğlu, Finansal Kaos [Para ve Sermaye Piyasası Dergisi, Ağustos, 1987, s.19-21 adlı makalesinde 1987 yılındaki makro-boyutlu düzensizliği ele almıştır. Bekçioğlu, kaosa (tanımına uygun bir düzensizlik) neden olan unsurları örneklerle işlemiş, kaostan kurtulmanın yollarını önermiş ve sonuç kısmında bu gün de geçerliliğini koruyan ilginç saptamalarda bulunmuştur. Bu çevrede, İMKB genelde oluşturulacak bir portföyün, kaos teorisi çerçevesinde bir analizi yapılacak ve diğer teorilere göre ek kazanımlarından bahsedilmeye çalışılacaktır.
  • Publication
    Kentsel Siluetin Çeşitlilik Açısından Değerlendirilmesinde Entropi Yaklaşımı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Bostancı, Seda H.; Ocakçı, Mehmet; Şeker, Serhat
    Kent formunu anlamak için, kentsel siuetler temel referans noktalarıdır. Kentsel formun değişimi, özellikle kıyı siluetinde net bir şekilde gözlemlenebilir. Kentsel siluetin değişimi ve estetiğinde, görsel çeşitlilik önemli konular arasındadır. Kent siluetlerinin estetik açıdan çeşitliliği, enformasyon kuramına bağlı entropi ile ölçüleebilmektedir. Enformasyon teorisi ile yeniden tanımlanan entropi, disiplinler arası uygulama olanağı sunan bir yaklaşımdır ve mimaride de cephelerin görsel zenginliğini ölçmek için kullanılmıştır. Bu yaklaşımla ele alınan çalışmalarda cephe soyutlamaları yapılarak görsel veri, çeşitli biçimsel özellikleri ile kodlanmış ve entropi değerleri elde edilmiştir. Bu çalışmada farklı ülkelerden kent siluetlerinin estetik açıdan, çeşitlilik özelliğinin , entropi yaklaşımı ile değerlendirmesi yapılmaktadır. Böylece entropi analizinin, kentsel estetik değerlendirmeye katkıları ortaya koyulmuştur.
  • Publication
    Üç Canlı Türünün Oluşturduğu Besin Zinciri Modelinde Kaos
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Kara, Rukiye; Can, Mehmet
    Bu çalışmada, aynı ekosistem içerisinde yaşayan üç farklı canltı türü arasındaki etkileşimi inceleyen bir besin zinciri modeli ele alınmış ve bu modelin denge noktalarında sisteminin kararlılık analizleri yapılmıştır. Ayrıca sayısal çözüm yöntemleri ile sisteminin dinamiklerinin üç boyutlu faz uzayı çizilmiş ve başlangıç koşullarına hassas bağlılığı incelenmiştir.
  • Publication
    BPSK İşaretler için Gözü Kapalı Kaotik SNR Kestirici
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Tekbaş, önder Haluk
    İkili evre kaydırma anahtarlamalı ( BPSK ) işaretlerin toplanır beyaz Gauss gürültülü ( AWGN ) kanaldan iletiminde işaret-gürültü-oranı ( SNR ) değerinin kaotik bir yöntemle kestirimi gerçekleştirilmiştir. Yöntemin kaotik olarak sınıflandırılmasının gerekçesi; işaret işleme teknikleri arasında bir kırılca boyut hesaplama metodunun yer almasıdır. Geniş bir SNR aralığında sentezlenmiş gürültülü BPSK işaretlerden oluşan bir öğrenme bir de test kümesi hazırlanmıştır. Öğrenme kümesi yardımıyla, BPSK işaretlerin SNR değerleri ile kırılca boyut değerleri arasında bir polinom bağlantısı kurulmuş ve test kümesindeki işaretlerin SNR değeri bu bağıntı yardımıyla kestirilmiştir. Yöntemin başarımı ‘’ ortalama karasel hatanın karekökü ‘’ ve ‘’ yanlılık ‘’ ölçüt alınarak yazılı dizinde rapor edilen bir başka SNR kestirim yönteminin başarımı ile kıyaslanmıştır.
  • Publication
    Genelleştirilmiş Sprott Sistemlerinde Normal Form Yaklaşımı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Perddahçı, N. Ziya; İldeş, Medine; Hacınlıyan, Avadis
    İkinci mertebeden otonom olmayan veya üçüncü mertebeden otonom diferansiyel denklemler kaotik davranış gösteren en basit sistemlerdir [I]. Sprott tarafından önerilen bu tür sistemlerden [2] lineerleştirilmiş öz değer yapısı (1/4±iα-1) olan ve bu nedenle {1+5k, k=1,2,…..} mertebelerde rezonant davranış gösteren Sprott F H ve Q sistemlerinin normal form açılımları bu çalışmada incelenmiştir. Daha önce benzer şekilde incelemiş olduğumuz, lineerleştirilmiş öz değer yapısı (±iα-1) olan ve {1+2k, k=1,2,…..} mertebelerde rezonansa giren Sprott C ve E sistemlerinde olduğu gibi [3] bu daha karmaşık durumda da açılımının sistemi beklendiğinden çok daha uzun süre ile temsil edilebildiği görüşmüştür. Normal form metodu yerel bir yöntem olmasına rağmen yaklaşık korunan büyüklükler aracılığı ile olası sıfır Liapunov üsteli gibi sistemin yerel olmayan bir özelliği hakkında da bilgi verebilmiştir.
  • Publication
    Karmaşık Sorunların Yönetişimi için Bir Öneri: Post Normal Bilim
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Demirci, Mustafa
    Ekolojik ekonomi ve sürdürülebilirlik tartışmaları bağlamında Funtowicz ve Ravetz tarafından 1990’lı yıllarda ortaya atılan post normal bilim anlayışı, teorisi ya da paradigması, (değerlerin tartışmalı, olguların belirsiz, çıkarların büyük ve kararların acil olduğu) post normal dönemde yaşayan günümüz toplumun karşı karşıya olduğu karmaşık sorunları (iklim değişikliği, nükleer enerji, genetiği değiştirilmiş yiyecekler, AIDS vb.) çözmede Kuhn’un tanımladığı normal bilimin artık yetersiz olduğunu ileri sürerek politika belirleme için yapılan bilimin meşruiyetini tartışmakta, karmaşık sistemlerden kaynaklanan sorunların yönetişim için farklı bir sorun çözme faaliyeti olarak sunulan ve henüz gelişmekte olan post normal bilimi epistemoloji, ussallık, uzman topluluğu, kalite kontrol gibi çeşitli boyutlarıyla ele alarak tartışmaktır.
  • Publication
    Zaman Serisi Analizi Yöntemiyle Türkçede Olası Kaotik Yapıların Araştırılması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Erentürk, Murat; Şahin, Gökhan; Hacınlıyan, Avadis
    Uzunlukları bin ile üç bin kelime arasında değişen Türkçe metinler üzerinde önceden Türk Dil Kurumu tarafından saptanan kelime sıklıkları bağımlı değişken olarak kullanılarak zaman serisi analizi yöntemiyle korrelasyon fonksiyonu, karşılıklı bilgi fonksiyonu , yanlış en yakın komşular ve Liapunov üstelleri gibi muhtemel kaotik yapılar araştırılmış ve bu tür yapıların tutarlı olarak gözlemlendiği anlaşılmıştır. Benzer bir analiz İngilizce metinler üzerinde de tekrarlanarak iki dil arasındaki muhtemel benzerlik ve farklar incelenmiştir.
  • Publication
    Karmaşıklığın Bilimi, Postmodern Söylem ve Yükselen Paradigmaların Metafizik Arka Planı: Kaos, Gödel Sonrası Matematik, Fuzzy Mantık, Sanal Gerçeklik ve Gaia Hipotezi Ortak Lisan ve Kategorik Değişimi Araştırmak
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Arslan, Metin
    Bu çalışma; Kaos Teorisi, Gödel Sonrası Matematik, Fuzzy Mantık, Sanal Gerçeklik ve Gaia Hipotezi gibi yeni yükselen Paradigmalardaki son gelişmeleri incelemektidir. Bunları yerleşik geleneklerle mukayese ederek, ortaya çıkan ontolojik ve epistemolojik değişmeleri kopuş ve süreklilik noktalarında değerlendirip, konu hakkında yapılan tartışmaları postmodern söylem ve literatürde yer alan bilim felsefeleri bağlamında çözümlemeye çalışmaktadır. Ayrıca, metodolojik açıdan, bu türden yorumların fizik ve bilhassa sosyal bilimler üzerindeki olası etkilerini tartışarak, ortaya çıkacak maltidisipliner sorunları ele almaktadır.
  • Publication
    Deterministik ve Kaotik Sistemlerde Kararlılık ve İndeterminizm Arasındaki Trade Off İlişkisi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Arslan, Metin
    Nonlineer dinamik konulu çalışmalar, fizik ve sosyal bilimlerde hakim olan geleneksel ( Newtonian) denge kavramının problematik karekterinin kendisini doğuran felsefi-paradigmatik arka plandan kaynaklandığını ve yapılan analizlerin üzerine kurulu olduğu teori-(matematiksel ) model-test ilişkisinin elde edilen sonuçlar ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Zira, yaygın kanının aksine, hem deterministik hemde kaotik sistemlerde, teorik-matemakitsel-gözlemsel düzlemlerde, kararsızlık ve indeterminizm arasındaki trade off kaçınılmaz olan random karakterlerin hep varolacağına; daha da önemlisi, daha derin seviyelerde gittikçe artan oranda ve zaman boyutu dikkate alındığında da tahmin/öngörü olayını zorlaştıran yönüne; işaret etmektedir.
  • Publication
    Büyük Genlikli Nonlineer Salınımlı Kablolu Köprü Modelinin Rasgele Yükler Altında Davranışının İncelenmesi Üzerine
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Merdan, Mehmet; Coşkun, Erhan; Khaniyev, Tahir
    Bu çalışmada rüzgarlı bir havada asma kablolu köprünün rasgele yükler altında çözümünün davranışını, sönümdeki artışın ve köprüye etki eden dış kuvvetlerin üçgensel dağılıma sahip bir rasgele değişken olması durumunda Lazer ve McKenna asma kablolu köprü modeli ele alınmış, köprünü yatay konumdaki pozisyonun ilk dört momentleri hesaplayarak, beklenen değer, varyans, standart sapma, güvenlik aralığı, asimetre ve diklik katsayıları hesaplanmıştır. Ayrıca sayılar yöntemlerden yararlanarak köprünün yatay konumdaki pozisyonun için grafit simülasyonu oluşturulmuştur.
  • Publication
    Spatio-Temporal Patterns In A Semiconductor-Gas-Discharge System: Numerical Solutions And Stability Analysis In 3D Geometry
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Rafatov, İsmail
    We investigated the spatio-temporal patterns formation in the semiconductor-gas-discharge sys-tem consisting of a short gas-discharge layer sandwiced with a semiconductor layer between planar electrodes to which a de voltage is applied, in three spatial dimensions. We define the model, identify its independent dimensionless parameters, and then present the results of the full time-dependent numerical solutions of the model as well as well of a linear stability analysis of the stationary state. Nuremical solutions and the results of the stability analysis agree well. Numerical results Show that at parameter regime we investigated either purely Hopf bifurcation or Turing-Hopf bifurcation takes place.
  • Publication
    Mimari Tasarımda Fraktal Kurguya Dayalı Form Üretimi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Çağdaş, Gülen; Gözübüyük, Gaye; Ediz, Özgür
    Bildiri kapsamında fraktal ve fraktal boyut kavramlarından yola çıkılarak üretilen bilgisayar destekli bir mimari tasarım modeli sunulmaktır. Model, özel bir mimari dile sahip olan bölgelerde üretilecek yeni formların mimari özelliklerinin , var olan eski dokuyla uyumunu sağlamak amacıyla geliştirilmiş ve bağlamda fraktal boyut kavramından yararlanılmıştır. Bu kapsamda fraktal boyut, farklı mimari dillere ait örüntülerin biçimsel kurgusunun tanımlanmasında ve dilin devamlılığını sağlayacak yeni formların üretilmesinde kullanılmıştır.
  • Publication
    Türkçe ve İngilizce metinlerin eğiliminden arındırılmış dalgalanma analizi yöntemi ile incelenmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Şahin, Gökhan; Erentürk, Murat; Hacınliyan, Avadis
    Türkçe ve İngilizce metinlerde uzun süreli korelasyonları bulmak için eğilimden arındırılmış dalgalanma analizi kullanılmıştır. Bağımı değişken olarak kelime kılığı yerine metindeki kelimelerle, bu kelimeleri oluşturan harflere dayalı birer değer verilmek suretiyle DNA rassal yürüyüşlerden esinlenen bir yaklaşım tercih edilmiş, ikisi aynı metnin İngilizce ve Türkçesi olmak üzere dört farklı metin bu yaklaşımla incelenmiştir. Sonuç olarak İngilizce metinlerin korelasyonların (her ne kadar metin içeriği birbiri ile ilgisiz olsa da) birbirine benzediği, benzer bir davranışın Türkçe metinlerde de olduğu gözlenmiştir. Buna karşı eğilimden arındırılmış analiz detaylarında iki dili birbirinden ayıran davranış biçimleri ve her iki iki dilin kendine has korelasyonları olduğuna işaret eden özellikler gözlenmiştir. Kelime sıklığı gibi kullanılan dağarcığın özelliklerine dayanmayan bu değişkenle dilleri birbirinden ayıran özelliklerin gözlemlenmesi ilginç yanıdır.
  • Publication
    Gözlemlerden Hareketle Diferansiyel Denklemin Elde Edilmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Berber, Erdem; Koçak, Kasım
    Gözlemlerden hareketle bunları üreten dinamik sistemin elde edilmesi problemi günümüzde önemli bir çalışma alanıdır. Dinamik sistem bir kez elde edildikten sonra bu dinamik isstem kullanılarak süreç hakkında önemli bilgiler ortaya konabilir. Örneğin, model kullanılarak değişkenler arasındaki etkileşimler ve nonlineerlik derecesi hakkında önemli bilgiler elde edilebilir, sistemin kararlılık özellikleri incelenebilir, parametrelerde meydana gelen değişmelere ve dış zorlamalara karşı modelin tepkisi incelenebilir ve elde edilen model öngörü amacına yönelik olarak kullanılabilir. Bu çalışmada günlük tüplam buharlaşma miktarı, günlük ortalama rüzgar hızı ve günlük ortalama sıcaklık zaman serileri kullanılarak, buharlaşmayı idare eden dinamik sistem yörünge metodu ile tahmin edilmiştir. Bu şekilde elde edilen buharlaşma miktarı ile gerçek buharlaşma miktarları arasındaki fark ihmal edilebilecek düzeydedir.
  • Publication
    Karotid Atardamar Doppler Sinyalleri Üzerinde En Büyük Lyapunov Üsteli ve İlinti Boyutu Hesabı
    (İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Yılmaz, Derya; Musapaşaoğlu, Hale; Kırbaş, İsmail; Güler, N. Fatma
    Kaos teorisi veya doğrusal olmayan analiz metotları, birçok bilim dalında olduğu gibi fizyolojik sistemler üzerinde de geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bu çalışmada damarlardaki kan akışının kaotik dinamiklerini incelemek amacıyla 25 sağlıklı, 9 hafif ve ciddi derecede daralmış karotid atardamarlarından alınan Doppler sinyalleri üzerinde, en büyük Layunov üsteli (EBLÜ ) ve ilinti boyutu (İB) hesabı yapılmıştır. EBLÜ değeri hesaplanırken faz uzayında birbirine çok yakın iki komşu eğrinin birbirinden uzaklaşması öklit farkı kullanılarak belirlenmiştir. İB hesabı Grassberger-Procaccia algoritması kullanılmıştır ve belirlenen gömülü boyut değerinde elde edilen ilinti boyutu değeri esas alınmıştır. Analiz sonuçlarına bakıldığında daralmış karotid atardamar Doppler sinyalleri için hesaplanan EBLÜ ve İB değerleri sağlıklılara ait değerlerle karşılaştırıldığında, istatiksel anlamda daha yüksektir ( p<0.00005).