Yeni Medya ve İletişim Bölümü / Department of New Media and Communication

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6825

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 15 of 15
  • Publication
    From Social Media to Metaverse: Evaluation of Meta Avatars Store in The Context of Avatars, Self-Presentation and Luxury Brand
    (TRT, 2023) ŞİŞMAN, ÖZGE ÖZKÖK; BİLGİCİ, CEREN
    Meta Corporation announced in June 2022 that it was launching the Meta Avatars Store for users who want to adorn their avatars with luxury brands such as Balenciaga, Prada, and Thom Browne, as well as a selection of free outfits available. In this context, the store's function is to allow users to shop for their avatars in social media and Metaverse environments. In this context, the research focuses on discussing the relationship between avatars, selfpresentation, and luxury brands through the example of the Meta Avatars Store. The purpose of the research, which examines the Meta Avatars Store with the case study method, is to examine the relationship between self-presentation and the elements highlighted to direct the users to luxury consumption in the promotional activities of this virtual store. According to the research findings, it is seen that making purchases for their avatars is meaningful to find their "authentic self” and “the best version of themselves” and being “unique” to make the relationships of the users more meaningful with their friends, family, or business partners.
  • Publication
    Hollywood’da Değişen Kahraman Olgusunun “Son Muhteşem Kahraman” (1993) ve “Gerçek Kahraman” (2021) Filmleri Bağlamında İncelenmesi
    (Deniz Yengin, 2023) ORMANLI, OKAN
    En genç sanat dallarından biri olan sinema sanatı, edebiyat ve tiyatro gibi hedef kitlesine çeşitli hayali veya gerçek hikayeleri anlatmaktadır. Sanatsal tarafı kadar ticari yanı da ağır basan sinema, dünya çapında milyonlarca kişiye ulaşmayı başarabilmiştir. Ticari sinemanın önde gelen aktörlerinden Hollywood da yaklaşık yüz yıldır belli başlı hikayeleri zamanla oluşmuş kalıp ve formüllerle, tür formatında seyircisine aktarmaktadır. Bu aşamada mitolojiden, edebiyattan, psikolojiden ve çeşitli yazar ve kuramcıların görüşlerinden de faydalanılmışır. Dünyada olduğu gibi ABD’de de bir kahraman kültürü ve bu durum Hollywood filmlerinde kendisini göstermektedir. ABD süper güç olmasının da etkisiyle ürettiği bazı filmlerde, dünyayı ya da ülkesini kurtaran süper ya da güçlü ve yenilmez kahramanlara yer vermektedir. Ancak bazı ekonomik siyasi ve teknolojik gelişmeler, ABD’nin konumunu sarsmış, bu da sinemaya yansımıştır. Bu bağlamda, 1990’lardan Son Muhteşem Kahraman ve 2020’lerden Gerçek Kahraman adlı filmler Hollywood’daki kahraman olgusunun değişimi bağlamında ele alınarak film çözümlemesi yöntemiyle irdelenmiş ve ortaya çıkan bulgular ayrıntılı olarak tartışılmıştır.
  • Publication
    Dijital Demokrasinin Değerlendirilmesi: Demokrasinin Sorunlarına Bir Çare mi Yoksa Bir Mit mi?
    (Deniz Yengin, 2023) YEL, NURHAN
    İnternet tabanlı bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) gün geçtikçe artan kullanımı diğer tüm alanlarda olduğu gibi siyaset alanında da yeni beklentilerin ve anlayışların gelişmesine yol açmaktadır. Demokratik amaçlarla bu teknolojilerin kullanımına ilişkin beklentiler dijital demokrasi adı altında gelişen bir anlayışı beraberinde getirirken, beklenti düzeylerindeki farklılıklar, dijital demokrasi araç ve uygulamalarının tasarımlarına yansımaktadır. Temelde yönetsel süreçlere etkin vatandaş katılımını güçlendirmesi beklenen dijital demokrasinin, e-devlet, e-belediye gibi kamu yönetimleri tarafından hayata geçirilen örnekleri bulunmaktadır. Aynı zamanda, sivil toplum örgütleri ya da vatandaş inisiyatifleri tarafından aşağıdan yukarıya demokrasiyi hedefleyen uygulamalar geliştirilmektedir. Diğer yandan dijital demokrasinin gerek modern demokrasinin sorunlarını çözmede gerekse demokrasileri daha ileri bir noktaya taşıma konusunda ne denli etkili olacağına dair şüpheler de mevcuttur. Bunlardan bazıları dijital demokrasiyi bir mit olarak görmektedir ve kaygılarını dijital demokrasinin beklenenin tersine bir etki yaparak, demokrasinin altını boşaltacağı noktasına kadar taşımaktadır. Dijital demokrasinin potansiyelinin ve dijital demokrasi amaçlı geliştirilen araç, platform ve uygulamaların değerlendirilmesi açısından tanımlar arasında farklılıkların ve nedenlerin ortaya konması önem taşımaktadır. Bu doğrultudan hareketle bu çalışmada dijital demokrasiye yönelik tanımları biçimlendiren yaklaşımlar ve beklentiler literatür taraması yöntemi kullanılarak belirlenmiş ve kategorilere ayrılarak irdelenmiştir. Kategorilerin özelliklerine göre belirlenen ulusal ve yerel düzeyde örnek dijital demokrasi uygulamaları ele alınarak, incelenmiştir.
  • Publication
    Metaverse Dinamikleri Bağlamında Sosyal Medya ve Dijital Reklamcılığın Geleceği Üzerine Bir İnceleme
    (Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, 2022) BİLGİCİ, CEREN; ŞİŞMAN, ÖZGE ÖZKÖK
    Öz Günümüzde İnternet ve mobil teknolojilerle birlikte dönüşen sosyal ve profesyonel yaşam pratikleri sosyal medya platformlarının yaşamın hemen her alanına entegre olmasını sağlarken, reklamcılık sektöründe de yeni dünya düzenine uyumlu alternatif kanallara yönelik bir ihtiyaç doğurmuştur. Sosyal medya alanında çok önemli bir konumu bulunan Facebook şirketinin Meta adını alarak metaverse odaklı bir teknoloji şirketi olarak kendini tanımlamaya başlamasını takip eden süreçte metaverse yatırımlarının yükselmiş ve bu ekosistemin daha yoğun ilgi görmeye başlaması söz konusu olmuştur. Bu bağlamda, bu araştırmanın amacı metaverse dinamikleri ile yeniden şekillenmesi beklenen sosyal medya ve dijital reklamcılığın geleceği üzerine bir inceleme gerçekleştirmektir. Bu çerçevede, sosyal medya ve dijital reklamcılık alanlarında çalışan sektör profesyonellerin görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla derinlemesine görüşme yöntemi ile gerçekleştirilen araştırmada metaverse’ün ilerleyişi ile bu iki sektörde yaşanacak değişikliklerin öngörüler üzerinden tartışılması hedeflenmektedir. Araştırma kapsamında elde edilen bulgulara göre metaverse’ün gelişiminin sosyal medya ve dijital reklamcılık faaliyetlerinin geleceğinde önemli bir rolü olacağı düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda, zaman içerisinde sanal gerçeklik teknolojilerinin ön plana çıkacağı, sosyal medyanın bireylerin hayatında daha yoğun yer bulacağı, dijital reklamcılıkta yeni reklam formlarının ortaya çıkacağı ve sanal etkileyiciler (virtual influencers) gibi yeni sanal karakterlerin pazarlama faaliyetlerinde giderek daha ön plana çıkacağı vurgulanmaktadır.
  • Publication
    Sanal Etkileyicilerin Sosyal Medya Paylaşımlarının Antropomorfik Biçimler Bağlamında İncelenmesi
    (TRT, 2022) BİLGİCİ, CEREN; ŞİŞMAN, ÖZGE ÖZKÖK
    Son dönemlerde gelişen teknolojiyle birlikte bilgisayar üretimli imgeleme (Computer Generated Imagery) temelli sanal karakterler olan sanal etkileyiciler (virtual influencers) etkileyen pazarlama (influencer marketing) alanında kullanılmaya başlanmıştır. İnsanın fiziksel ve davranışsal özelliklerinin atfedildiği bu sanal karakterlerin sosyal medya paylaşımlarında insan gibi duygu ve davranışlar sergiledikleri görülmektedir. Bu çerçevede, insan olmayan varlıklara insan benzeri özellikler, motivasyonlar ve duygular yüklenmesi yaklaşımına dayanan antropomorfizm kavramı sanal etkileyicilerin sosyal medya stratejilerini inceleyebilmek adına önemli bir eksen oluşturmaktadır. Araştırma, sosyal medya paylaşımları üzerinden sanal etkileyicilerde bulunan antropomorfik biçimleri ve bu biçimlerin sosyal medya pazarlamasındaki rolünü ortaya çıkarmaya odaklanmaktadır. Bu çerçevede içerik analizi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada, Instagram üzerinde hesabı açılarak ünlenen ilk sanal etkileyici olarak adlandırılan Lil Miquela’nın Instagram hesabı üzerinden ilerlenerek sanal etkileyicilerin sosyal medya stratejilerinde antropomorfizm kullanımı bağlamında yararlanılan açıların ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgulara göre insan gibi görünmek ve davranmak üzerine kurgulanmış sanal etkileyici Lil Miquela’nın sosyal medya paylaşımlarında jest temelli, yapısal ve karakter temelli antropomorfik biçim izlerinin sıklıkla bulunduğu görülmektedir. İnsan etkileyicilerle rekabet etmesi beklenilen sanal etkileyicilerin kullanıcı etkileşiminin önemli olduğu Instagram platformunda insani yönlerinin öne çıkartılmasının stratejik olarak tercih edildiği ortaya çıkmaktadır.
  • Publication
    Etkileşimli mobil uygulamaların müzik dinleme motivasyonları üzerindeki rolü: Spotify üzerine bir inceleme
    (2019-12) Bilgici, Ceren; Atasoy, Ayşe Duygu; 264805; 235044
    Yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlar sayesinde akıllı telefonlar, gündelik hayatta kullanıcılar tarafından pek çok işlemi gerçekleştirmek için yararlanılan dijital servislere erişimin sağlandığı en önemli araçlardan biri konumuna gelmiştir. Günümüzde mobil İnternet’in gelişimiyle kesintisiz olarak bağlantıda olmaya olanak sağlayan yapısı akıllı telefonları, bireylerin yalnızca iletişim kurdukları bir araç olarak görmekten çıkarıp yanlarından ayırmadıkları vazgeçilmez bireysel bir eşyaları konumuna getirmiştir. Böylece akıllı telefonlar kullanıcılar tarafından sosyal medya, mobil bankacılık, haber okuma, fotoğraf çekme gibi pek çok farklı aktivite için kullanılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, gündelik yaşantıda kullanıcıların mobil araçları sıklıkla müzik dinleme aktivitesinde kullandıkları görülmektedir. Akıllı telefon sahipliğinin yaygınlaşmasına bağlı olarak dijital müzik platformlarının kullanımında ciddi artış gözlenmektedir. Türkiye’de gençler tarafından sıklıkla kullanılan Spotify uygulaması ile sektörde öne çıkan Apple Music ve Fizy arasındaki rekabetin son dönemde YouTube Music’in ekosisteme katılmasıyla arttığı söylenebilmektedir. Bu çerçevede, platformların sunduğu özellikler çeşitlenmiş ve sektörde yeni pazarlama modelleri ortaya çıkmıştır. Sosyal medya üzerinde müzik paylaşımının gençler arasında yaygınlaşan bir davranışa dönüşmesi bu uygulamalardaki özelliklerin kullanıcı motivasyonları üzerindeki rollerinin ortaya çıkarılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, etkileşimli mobil müzik uygulamalarının sunduğu özelliklerin artmasıyla dönüşen kullanım pratiklerindeki dinamiklerin ortaya çıkarılması önem taşımaktadır. Çalışmanın amacı, kullanıcıları müzik dinleme platformu olan Spotify uygulamasına yönlendiren motivasyonları incelemek ve bu motivasyonlar çerçevesinde etkileşim ve kişiselleştirme ile ilgili özelliklerin rolünü ortaya çıkarmaktır. Araştırma, İstanbul’da yaşayan üniversite öğrencileriyle gerçekleştirilen bir odak grup çalışması sonucunda ulaşılan bulgulara dayanmaktadır. Bu çerçevede elde edilen bulgulara göre üniversite öğrencilerinin akıllı telefonlarını kullanarak Spotify uygulamasını kullanım motivasyonları ile ilgili derinlemesine bilgilere ulaşılmıştır. Araştırma neticesinde, üniversite öğrencilerinin Spotify uygulamasının sunduğu özelliklerden kişiselleştirilmiş öneri sistemi ve uygulamanın sosyal medya entegrasyonuyla paylaşım olanağı sunmasının müzik dinleme motivasyonlarını güçlendiren yönleri oluşturduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
  • Publication
    Etkileşimli Dizi İçeriklerinin Dizi İzleme Motivasyonları Üzerindeki Rolü: Doğaya Karşı Mücadele Dizi Örneği
    (2019-12) ÖZKÖK, ÖZGE; ŞİŞMAN, ONUR; 286183
    Althusser bireyin bakış açısını, düşünce yapısını ve davranış eğilimlerini “ideoloji” kavramıyla ilişkilendirerek; bireylerin duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin dünyayı nasıl algıladıkları ile doğrusal bir ilişki içerisinde olduğunu belirtmektedir. Buradan hareketle, kitle iletişim araçlarıyla yaratılan bir dünyada, birey kendisine sunulan ideoloji doğrultusunda bir bakış açısı edinerek tutum ve davranış geliştirmektedir. Jean Baudrillard ise bu konuyu konvansiyonel medya araçları doğrultusunda Simülasyon Kuramı çerçevesinde inceleyerek, Hiper-Gerçeklik olgusuna değinmektedir. Kuramcı, bu çerçevede gerçekleştirdiği medya analizleri üzerinden sistemin devamlılığını sağlayan tüketim olgusunu ekonomik ya da politik güçlerle değil; kültürel ve toplumsal kodlarla ilişkilendirmektedir. Bauldrillard’ın düşünce dünyasından yola çıkarak, bugün internet teknolojilerinin gelişmesiyle kitle iletişim araçlarının yerini alan yeni medya ortamlarının toplumsal anlamda “gerçeklik” olgusunu da dönüştürdüğü ifade edilebilmektedir. Böylece, gelişen teknolojinin bir sonucu olarak internet tabanlı iletişim ağları üzerinde oluşturulan dijital dünyanın sosyal, toplumsal ve profesyonel yaşamda sanal bir gerçeklik üzerinden yeniden üretilmesi sağlanmaktadır. Araştırma, Althusser’in “yanlış bilinç” olgusuyla ele aldığı “öznelliğin yeniden inşası” kavramsal çerçevesi ile Jean Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı arasında bağlantı kurularak; Z kuşağına mensup kullanıcıların, dizi/film izleme motivasyonları bağlamında çevrimiçi “etkileşimli” dizi içerikleri konusundaki duygu ve düşüncelerini ortaya çıkarmaya odaklanmaktadır. Çalışmada, Netflix’in ikinci etkileşimli yapımı olan Doğaya Karşı Mücadele dizisi ele alınacaktır. Doğaya Karşı Mücadele dizisi izleyicisine bölümün ilerleyişine yönelik “söz hakkı” veren “etkileşimli” bir yapım sunmaktadır. Jean Baudrillard’ın öne sürdüğü Simülasyon, Hiper-Gerçeklik ve Simülakr kavramları çerçevesinde, Z kuşağına mensup izleyicilerle derinlemesine görüşme yöntemi gerçekleştirilerek, etkileşimli biçimde kurgulanmış ve izleyicisine senaryonun ilerleyişi konusunda söz hakkı sunan dizinin, Z kuşağının çevrimiçi dizileri izleme motivasyonları, etkileşimli dijital içeriklere bakış açıları üzerindeki rolü tespit edilmeye çalışılacaktır.
  • Publication
    Dijital Medya Siyasal Arenadaki Eşitsizliklerin Kurucusu mu, Yıkıcısı mı?
    (2019-10-05) Yel, Nurhan; 100670
    İnternet ve dijital teknolojilerin gelişimi ve kullanım yaygınlığının genişlemesi yaşamın birçok alanının etkileyebilecek farklılık ve çeşitlilik içeren iletişim kanalları ve ortamlarının artmasına neden olmaktadır. Akademik çevrelerde yeni tartışmaların oluşmasına neden olan bu gelişme beraberinde pek çok soruyu da öne çıkarmakladır. Bu sorulardan biri, insanlığın tarihi kadar eski olmakla birlikte her çağda farklı şekillere bürünerek karşımıza çıkan eşitsizliklerle ilgilidir. Diğer bir ifadeyle, internet ve internet dolayımıyla şekillenen dijital medyanın toplumda var olan eşitsizliklerin sürdürülmesinde mi yoksa sonlandırı İmasında mı daha etkili olabileceği sorusu önem kazanmaktadır. Soruyu, yeni medyanın “yeni eşitsizlikler” e yol açıp açamayacağını kapsayacak şekilde genişleterek sormak da mümkündür. Bu çalışma, yukarıdaki soruları siyasal iletişim alanına taşıyarak ilerlemeyi amaçlamaktadır. Siyasal iletişim, en basit tanımlamayla, siyasal aktörlerce çeşitli iletişim türlerinin ve tekniklerinin kullanılmasıyla çeşitli ideolojik amaçların toplumsal gruplara, kitlelere ya ülkelere kabul ettirilmesi, gerektiğinde onların eyleme geçirilmesi için yapılan iletişim olarak ifade edilebilecek, kapsamı oldukça geniş olan bir kavramdır. Bu çalışmada ise bağlam siyasal iletişim, dijital medya ve eşitsizlikler ekseninde daraltmaya çalışılarak, dijital medyanın siyasal kurumsal yapılar içindeki eşitsizlikleri gidermeye yönelik vaatlerine ve bu vaatleri gerçekleştirme potansiyeline odaklanılmaktadır. Siyasal kurumsal yapılardan kastedilen demokratik siyasal sistemler içinde düzenlenmiş, varlığı seçimler ile ilişkilendirilen siyasal aktörlerdir. Çalışmanın amacı doğrultusunda, geleneksel medyanın etkin rol üstlendiği siyasal iletişim düzeninde dezavantajlı konumda olan küçük, yeni kurulmuş partiler gibi siyasal aktörler için dijital medyanın ‘oyunu’ daha adil bir hale getirip, getiremeyeceği ele alınacaktır. İlişkili literatürde, konuya ışık tutabilecek üç temel yaklaşım bulunduğu görülmektedir. İlki, internetin siyasal iletişimde kullanılacak bir araç olarak belirdiği ilk dönemdeki iyimserliğin güç verdiği bir tez olarak dikkat çeken eşitleme (equalization) yaklaşımıdır. Eşitleme yaklaşımının temel argümanı internetin, küçük ya da ideolojik olarak ekstrem siyasi partilere seslerini duyurma olanağı vererek biiyiik, egemen ya da yerleşik siyasi oluşumlarla aralarındaki rekabet koşullarını eşitleyeceği şeklindedir. İnternet ve dijital medya siyasal arenadaki rekabet ‘oyununu’ demokrasi lehine değiştiren ya da ‘oyunu’ yeniden kuran bir aktör olarak görülmektedir. Normalleştirme (normalization) yaklaşımı olarak adlandırılan diğer tez ise internetin demokratik rekabet koşullarını geliştirici bir işlev görmek yerine gerçek yaşamdaki seçim sisteminin tipik eksikliklerini ve yetersizliklerini tekrarlayıcı bir işlev göreceğini savunmaktadır. Bu yaklaşımın temel varsayımlardan biri gerçek yaşamdaki kaynaklara ve varlık alanlarına ilişkin eşitsizliklerin parlamentodaki ve parlamento dışındaki partilerin siyasal iletişim kampanyalarında da bir dijital uçurum oluşturarak, tekrarlanacağı şeklindedir. Dolayısıyla bu yaklaşımda hâkim olan beklenti, internetin yaygınlaşmasının işbaşında olan yerleşik partilerin hâkim egemenliğini güçlendirici bir etki doğuracağı yönündedir (Jackson ve Lilleker 2011). Üçüncü yaklaşım ise, internet ve dijital teknolojilerin siyasal iletişim bağlamındaki etkilerini teknolojik belirlenimcilik anlayışının dışına taşıyarak ele almaya çalışan karşılaştırmalı araştırmalar yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda internet ve dijital teknolojilerinin partiler arasındaki rekabetteki rolüne ilişkin bir genelleme yapılması yerine ülkelerin özelliklerinin, özellikle de siyasal ortamı etkileyen dinamiklerin dikkate alınmasının gerekliliği savunulmaktadır. Bu çalışmada yukarıda anılan üç kuramsal yaklaşıma ait varsayımlar, internetin gelişim süreci içindeki teknolojik evreler (özellikle web 1.0 ve web 2.0) dikkate alınarak tartışılmaya çalışılacaktır. Beraberinde bu yaklaşımları dayanak alan ya da bu yaklaşımların kuramsal varsayımları öncülüğünde gerçekleştirilen mevcut araştırmaların ulaştığı bulgulara yer verilerek, tartışma derinleştirilmeye çalışılacaktır. Çalışma ulusal ve uluslararası literatür taramasına dayandırılmıştır.
  • Publication
    Post-Truth Çağında Yeni Medya Uygulamaları ve Dönüşen Halkla İlişkiler Pratiği
    (2019-04-25) Oturak, Emel; Bilgici Oğuz, Ceren; 256393; 264805
    Oxford sözlüğü tarafından 2016’da yılın kelimesi olarak ilan edilen Post-truth, son dönemin en çok tartışılan kavramlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Doğruların, olguların, veri ve istatistiklerin ya da rasyonel düşüncenin önemini yitirdiği bir döneme işaret eden kavram özellikle gazetecilik, halkla ilişkiler ve günümüz internet ortamında gerçek olmayan içerik sorunsalını tartışmanın odağına oturtmaktadır. Dijital içeriğin profesyonellerin haricinde sıradan kullanıcılar tarafından da üretilebilir ve yeni medyanın olanaklarıyla geliştirilebilir olması gerçeklik konusundaki tartışmaları beraberinde getirmektedir. Sosyal medya platformlarının çalışma sistemlerini oluşturan algoritmaların daha çok etkileşim alan içeriği öne çıkaran yapısı, kullanıcı türevli içeriklerin gündemi belirlemesine olanak tanımaktadır. Özellikle sosyal medyada kolaylıkla üretilebilen ve hızla tüketilen video içerik kısa sürede çok geniş kitlelere ulaşabilmektedir. Dolaşıma sokulan bu içerikler, kamuoyunun söz konusu birey ya da kurumlarla ilgili algısını etkilemektedir. Yeni medya ortamında dijital içeriklerin kullanıcı dolayımlı olarak dönüştürülebilmesi ve farklılaşarak tekrar dolaşıma sokulması teyide ihtiyaç duyan bir bilgi yığınını ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda, toplumun her kesiminden bireyin aktif olarak içerik ürettiği sosyal medya gerçekliğin bulanıklaştığı bir ortam sunmaktadır. Post-truth çağ ve iletişim teknolojilerine paralel olarak gelişen yeni nesil yalan haber evreninde yükselişe geçen video içerik uygulamalarına odaklanan çalışma kapsamında deepfake uygulaması incelenmektedir.Bu çerçevede çalışma söz konusu uygulamaların kurumlara yönelik güvenin inşasında etkin şekilde rol oynayan halkla ilişkiler pratiklerine olası etkilerini tartışmaktadır.
  • Publication
    Akıllı Telefon Markalarının Youtube Reklamlarında Mesaj Stratejileri
    (2019-05-02) Bilgici Oğuz, Ceren; 264805
    Günümüzde kullanıcılar yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu imkânlar sayesinde dünyanın her yerinden her an iletişim kurabilmektedirler. Mobil iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ise kullanımı yaygınlaşan mobil cihazları, kullanıcılar için vazgeçilmez birer iletişim aracı olmanın ötesine taşımıştır. Akıllı telefonların gelişen özellikleri ve mobil internet teknolojilerindeki ilerlemeler kullanıcılara kesintisiz internete bağlı olma imkânını sunmaktadır. Kullandığı araçlarla dijital platformlardaki içeriklerin hem tüketici hem de üreticisi konumundaki bireyler için mobil cihazlar, gündelik hayatın olağan bir parçası olarak görülmektedir. Markaların hedef kitlesini oluşturan kullanıcılar, internette aktif olarak var oldukları sürede kullandıkları cihazların reklamlarıyla da yoğun şekilde karşı karşıya kalmaktadırlar. Kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap veren mesajların yer aldığı reklamlar, aynı zamanda tüketicilerin sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişmelere bakış açısı hakkında da ipuçları sunmaktadır. Kullanımındaki artışa paralel olarak sürekli gelişen bir pazarın oyuncuları olan akıllı telefon üreticisi şirketlerin reklamlarında kullanılan mesaj içerikleri de markalarının kimliğine uygun olarak tasarlanmaktadır. Bu çalışmanın amacı birbirine rakip olarak konumlanan akıllı telefon üreticisi uluslararası şirketlerin reklamlarında hangi reklam stratejilerinden yararlandıklarının ve reklam mesajlarında ne tür öğeler kullanıldıklarının saptanmasıdır. Akıllı telefon markalarının Youtube üzerinde yayınlanan reklamların mesaj stratejileri bakımından nasıl yapılandırıldığına odaklanan çalışmada gösterge bilimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Reklamlarda söz konusu cihazların farklı teknolojik özelliklerini öne çıkaran, gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak çözümler ortaya koyan ve kullanıcı deneyimine odaklanan mesajların kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
  • Publication
    İnternetin Siyasal İletişim ve Siyasal Sistemler Üzerinde Etkisi
    (2019-02) Kavaklı, Nurhan; 100670
    İnternet ve internet tabanlı bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, geleneksel medya dolayımıyla gerçekleşen iletişim düzeninde değişimlere yol açmıştır. Önceki iletişim düzeninde pasif bir içerik tüketicisi konumunda bulunan sıradan yurttaşların içerik üretim ve dağıtım sürecinin aktif ajanları olabilecekleri yeni bir iletişim düzeni belirmiştir. Benzer değişim siyasal iletişim için geçerlidir. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte siyasal iletişim için yeni alternatifler doğmuştur. Sosyal medyanın etkileşimli iletişime izin veren yapısı bireylerin siyasi aktörlerle daha etkin bir iletişim kurabilmelerinin önünü açmakla kalmamış, kullanıcılar arasında hızlı ve etkin bir iletişime hizmet edebilecek yeni ortam ve olanaklar da sunmuştur. Benzer şekilde siyasal partilerin ve aktörlerin seçmenlerle ve rakipleriyle olan iletişimini etkileyebilecek yeni kanallar da oluşmuştur. Özellikle ABD eski başkanı Obama ve ekibinin seçmenlerle olan ilişkilerinde sosyal medyayı yaratıcı bir şekilde kullanması dikkatlerin bu kanallara daha çok yönelmesine neden olmuştur. İnternet, siyasal partiler için seçim dönemlerinde oylarını artırabilmeleri, ara dönemlerde ise seçmen kitlesi ve parti örgütü ile bağlarını güçlendirebilmeleri için yararlanabilecekleri ekonomik ve doğrudan bir iletişim kaynağı olarak görülmeye başlanmıştır. Diğer yandan bütün bu gelişmelerin partiler arası rekabet ve parti sistemleri üzerinde ne tür etkileri olacağına dair farklı tartışmaların ortaya çıktığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, yeni medyanın siyasal iletişim ve bu doğrultuda siyasal sistemler üzerindeki etkilerini çeşitli kuramsal tartışmalar ışığında irdelemektir. Bu doğrultuda konuya ilişkin yapılan ampirik çalışmalara da değinilecektir.
  • Publication
    Üniversite Öğrencileri Arasında İnternet Teyit/Doğrulama Platformlarının Kullanımı
    (2019-01) Kavaklı, Nurhan; 100670
    İnternet doğrulama/teyit platformları son yıllarda dikkatleri daha çok çeken organizasyonlar haline gelmiştir. Yalan/sahte haberin, özellikle sosyal medya aracılığıyla etkisini arttırdığına ve hakikatın üzerini örterek, kamuoyunu yanlış yönlendirebilir bir konuma ulaştığına dair kaygılar bu tür oluşumların önemini arttırmıştır. Benzer doğrultuda, internet doğrulama/teyit platformlarının yalan/sahte haberle mücadelede ne denli etkin bir işleyişe sahip olduğu da önem kazanmaktadır. Bu noktadan hareketle, bu çalışma internet doğrulama/teyit platformlarının üniversite öğrencileri arasındaki bilinirliği ve kullanım yaygınlığına odaklanmayı amaçlamıştır. Anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmanın bulguları bu tür organizyonların öğrenciler arasındaki kullanım düzeyinin düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu durumun ardında yatan en önemli iki neden ise, bu oluşumların düşük bilinirlik düzeyine sahip olması ve kullanıcıların onlara ilişkin yaşadığı güven sorunu olarak belirmektedir.
  • Publication
    Yalan Haberle Mücadele ve İnternet Teyit/Doğrulama Platformları
    (2019-01) Kavaklı, Nurhan; 100670
    Günümüzün toplumsal ve siyasal yaşamında, yalan/sahte haber ve yol açtığı olumsuz sonuçlar etkisini daha da fazla hissettiren bir düzeye yükselmiştir. İçinde bulunduğumuz zamanı post-truth bir dönem olarak adlandıran birçoklarına göre, bireyler ‘gerçeğin’ değerini yitirdiği bu çağda yolunu çok daha kolay kaybedebilir hale gelmiştir. 2016 yılında Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkmasıyla sonuçlanan Brexit referandumu ile Donald Trump’ın kazandığı son Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanlık seçimi sürecinde yaşananlar bu duruma verilen örneklerden ikisini oluşturmaktadır. Konuya ilişkin yapılan tartışmalar içinde, yalan haberin artan etkisi ile internetin ve özellikle de sosyal medyanın hayatımıza girişi arasında güçlü bir bağ olduğu ileri sürülmektedir. Bu noktadan hareketle, bu çalışma sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberle mücadele yöntemlerini, daha çok gazetecilik pratikleri ile ilişkilendirilerek ele almayı amaçlamaktadır. Amaç doğrultusunda, yalan haberle mücadeleye ve mücadelede önemli bir rol üstlenen internet haber teyit/doğrulama platformlarına odaklanılmıştır. Konuya yönelik ulusal ve uluslararası literatürde yer alan tartışmalar ve yaklaşımlar ışığında, internet haber teyit/doğrulama platformlarının konumu, önemi ve çözüm üretme potansiyeli irdelenmektedir.
  • Publication
    Selfie Paylaşma Sürecine Etkide Bulunan Motivasyonlar Üzerine Bir İnceleme
    (2018-10) Bilgici Oğuz, Ceren; Atasoy, Ayşe Duygu; 264805; 235044
    Günümüzde, akıllı telefonların kullanımının yaygınlaşması ve özellikle mobil İnternet teknolojilerindeki hızlı gelişim bireylerin kendilerini sosyal platformlar üzerinde her zamankinden daha hızlı, sık ve kolay ifade etmelerine olanak sağlamıştır. Instagram başta olmak üzere farklı sosyal medya platformlarında fotoğraf paylaşımı kendini ifade etme ve sosyal etkileşim anlamında oldukça sık yararlanılan bir aktivite olmuştur. Sosyal medya, gençlerin sosyalleşmesi ve kendilerini ifade edebilmeleri için çok önemli bir araç haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, bireyleri ‘selfie’ paylaşımına yönlendiren motivasyonları incelemek ve bu motivasyonlar arasında sosyalleşme, kendini ifade etme, özgüven kazanma ve popülerlik isteğinin rolünü ortaya çıkarmaktır. Araştırma İstanbul’da yaşayan üniversite öğrencileriyle gerçekleştirilen bir anket ve odak grup çalışması sonucunda ulaşılan bulgulara dayanmaktadır. Bulgulara dayanarak yapılan analizlerle üniversite öğrencilerinin ‘selfie’ paylaşım alışkanlıkları ile ilgili derinlemesine bilgilere ulaşılmıştır. Araştırma neticesinde, üniversite öğrencilerinin Instagram kullanımıyla ‘selfie’ paylaşımını özdeşleştirdiği ve temel ‘selfie’ paylaşım motivasyonlarının eğlenmek ve kendilerini iyi hissetmek olduğu görülmektedir. Bu çerçevede elde edilen verilere göre, öğrencilerin sosyal çevrelerine ait kişilerin duygu durumlarını anlamada ‘selfie’yi bir araç olarak gördüğü, sıklıkla mutluyken ‘selfie’ paylaşımı yaptığı ve ‘selfie’ paylaşımlarına gelen yorumların olumlu olmasının özgüvenlerini yükselttiği saptanmıştır.
  • Publication
    The impact of social media and smartphone use on the relation between the users and the news in Turkey
    (Istanbul Kultur Univ, Atakoy Campus, Bakirkoy, Istanbul, 34156, Turkey, 2016-04) Bilgici, Ceren; 264805
    In this article, the experiences of the users with regard to the development of new technologies (of telecommunication, internet and cellphones) in Turkey on the internet are analyzed. The objective is to demonstrate the effects of the new technologies on the practices of the internet users reaching the news via cellphone. The purpose is to observe the transformation of the daily practices on the Internet due to the evolution of the broadband, the development of the telecommunication market, the development of the adapted interface to the website ergonomics and the invention of the new technological devices such as smartphones. The aim of this study is to find out the new ways of searching news via mobile phones. We analyzed the relation between Turkish users and new information and communication technologies and the transformation of the habits of searching news and the role of social media platforms in this subject. According to our studies, the digitalization of the news, evolution of smartphones and the development of social media affect the habits and manners of reading, searching and sharing news. Nowadays, the practices of online news consumption are multiple. The interface ergonomics of websites and applications has a significant role on the media preferences of the users.