Mimarlık Bölümü / Department of Architecture

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6815

Architecture

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 407
  • PublicationOpen Access
    Mimarlıkta Yer(siz)leşme Kavramı: Parazit Filmi Üzerinden Bir Okuma
    (Sosyoloji Derneği, 2024) Omuzlu, Sibel Özden; YAZICI, YASEMİN ERKAN
    Sinemada mekânsal boyut, kurgunun bir parçası iken mimarlıkta mekân, insanın tecrübe ettiği ve aidiyet hissettiği bir yer olarak anlam kazanır. Mekânın yere dönüşüm sürecinde mekânsal aidiyet duygusunun önemi büyüktür. Mekânsal aidiyetin oluşmadığı durumlarda ise yersizleşme kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu makalede mekânda yerleşme ve yersizleşme kavramları 2019 Güney Kore yapımı gerilim/dram türündeki toplumsal sınıf farklarını ele alan Parazit filmi üzerinden okunmuştur. Çalışmada nitel bir araştırma yöntemi olan film çözümlemesi tekniği kullanılarak sinemasal mekânlar analiz edilmiştir. Mimari mekânların sinematik temsili ve sinematografik mekân analizleri değerlendirilmiştir. Öncelikle mekânda yerleşme ve yersizleşme kavramlarının kuramsal altyapısı açıklanmış ardından film çözümlemesi ile karakter analizi ve kavramlara ilişkin mekânsal analizler yapılmıştır. Bu doğrultuda makalede “Parazit filminde verilmeye çalışılan sınıf ayrımı mesajı karakterler ve mekânsal nitelikler incelenerek mimaride yer(siz)leşme kavramı üzerinden okunabilir mi” sorusuna yanıt aranmıştır. Veriler analiz edildiğinde, filmdeki mekânların yaşanmışlıkları, karakterler arasındaki sınıfsal ayrımlar ve iktidar dinamikleri arasındaki karşıtlığın yersizleşme kavramı üzerinden aktarıldığı görülmektedir. Sonuç olarak, filmde iç içe geçmiş mekânlar, mekânlar arası ilişkiler, karakterlerin mekânsal aidiyet duyguları ve mekânları kullanış biçimlerinin verilmek istenen mesaja yönelik oluşturulduğu ve mimaride yer(siz)leşme kavramının karakterler üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Publication
    Content Analysis of the "Arkitekt" Journal From Housing Perspective: A Discussion About Social Aspects of Housing in Turkey
    (Middle East Technical Univ., 2024) KÜÇÜKYAZICI, UFUK; Bregger, Yasemin Alkaiser
    The shared spaces in residential areas identify the medium for private/domestic and public/social life interaction of the individual-society-space and create potentials for developing more sustainable residential areas. Accordingly, the housing problem is a social phenomenon, which is related to both individual and societal requirements about finding the adequate dwelling opportunities. This research creates a discussion about social aspects of housing and analysis of Turkish housing history from this perspective. The conceptual background includes the subjects about spatial characteristics of individual and society interaction according to daily life routines and the public-domestic space hierarchy in residential areas. This research has two analysis phases: content analysis and spatial analysis. Firstly, the changes in the housing development in Turkey is explained in the historical context via the content analysis of the Arkitekt Journal. In the second phase of analysis, Turkish housing examples which were selected according to the content analysis are spatially analyzed with general features and public-private space hierarchy. The spatial characteristics of examples are evaluated according to social and built environment characteristics in order to explain the impact of shared spaces in residential areas. The main discussion is developed according to the changes in shared space use of different periods in relation to housing decisions of their era. In order to examine the housing developments in Turkey, the term social aspects of housing provides the opportunities to identify the different factors, which have effects on social and built environment characteristics of the residential areas and the relevance to socially sustainable housing developments.
  • PublicationOpen Access
    Proceedings: “The Republic, Architecture and The City: The Legacy of 100 Years” 12-13 October 2023
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) Kolektif; ed., Neslihan Dostoğlu; ed., . Berkay Oskay; ed., İdil Akkuzu
  • PublicationRestricted
    Biçimin Serüveni
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2012) Aksoy, Müfide
  • PublicationOpen Access
    On the Go
    (Istanbul Kultur University, 2024) Kolektif; ed., Asiye Akgün Gültekin; ed., İdil Akkuzu; ed., Emine Merve Aksoy Oral; ed., Ufuk Küçükyazıcı; ed., Ceren Göğüş; ed., Zeynep Ayşe Gökşin
  • PublicationOpen Access
    Architectural Episodes 02: New Dialogues in Architectural Education and Practice
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) Kolektif; ed., Neslihan Dostoğlu; ed., Emel Birer; ed., Esin Hasgül; ed., H. Nur Kızılyaprak; ed., Merve Aksoy Oral; ed., Dilara Gür
  • PublicationOpen Access
    Gerçekliğin İnşası: Mimari Sınırları Yeniden Düşünmek
    (Cetus Yayınevi, 2023) Lavanore, Ayşenur Hilal; BİRER, EMEL
    Sınırlar; sosyo-kültürel yapıların biçimlendirdiği çevre içinde varlığını devam ettiren, bireyleri ayıran veya onları bir arada tutmak ve ilişkilerini düzenlemek için çerçeveleyen; kimi zaman gözle görülür şekillenmeler gösterebilirken, kimi zaman tamamen soyut şekillerde ifadesini bulabilen ögelerdir. Sınır kavramının mimari ve mekânsal anlamları, tasarım üretimi ortamı olan tasarım stüdyoları ile yan yana geldiğinde, tasarım stüdyosunda yaratıcı eylemi destekleyen bir unsur olarak görülüp görülmediği ise merak konusudur. Bu durum tasarım mekanının özgürleşmesini ve beraberinde tasarım eyleminin gerçekleştiği mekânın sınırla olan ilişkisini tartışmaya açar. Bu çalışma, mimarlık eğitiminin temel mekânı olan stüdyodaki sınır/sızlık kavramlarının nasıl belirlendiği ve/veya ortadan kalktığı durumların yanı sıra, sınırların esnekliği ve geçirgenliğini tartışmaya açarak hipotezini “stüdyoyu gerçeklik inşa eder” savı üzerine kurmaktadır. Bu çalışmada İstanbul Kültür Üniversitesi ana binasında tanımlı stüdyo mekanları dışında öğrencilerin tanımlı olmayan alternatif bir mekânda çalışmayı tercih etmelerinin nedenleri araştırılmaktadır. Çalışmanın yöntemi, ilk ikisi ön araştırmayı oluşturacak şekilde üç adımda kurulmuştur. Bunlar, alana ilişkin plansal okumanın yapıldığı ilk adım, mekânın, kullanıcı eylemlerinin gözlemlendiği, fotoğraflandığı ve eskiz şemalarının oluşturulduğu ikinci adım ve mekânın kullanıcısı öğrenciler ile yapılan yarı yapılandırılmış̧ görüşmelerin gerçekleştirildiği üçüncü adımdır. Bulgular stüdyonun mekânsal bir gerçek olmaktan öte, kendini fiziki olarak şekillendirip dışa vuran sosyolojik bir gerçek olduğu görüşünü desteklemektedir. Çünkü yer, etkileşimli bir alan olduğunda gerçektir. Çalışmanın sonuçları, stüdyonun tasarlama aşamasından itibaren sınırlarını tartışmaya açarak, stüdyoyu yaşanan bir mekâna dönüştürmenin etkileşim yoluyla gerçekleşmesine yardımcı olacak ipuçlarını vermektedir.
  • PublicationOpen Access
    Deprem Sonrası İlk Durak: İstanbul’da Toplanma Alanlarına Dair Bir İnceleme
    (Ankara Üniversitesi, 2023) UYAR, HAZAL EKİN; TÖRE, EVRİM ÖZKAN
    Dünya üzerinde birçok yerde afetler meydana gelmekte, tüm bu afetler içerisinde deprem, yıkıcılığı ve olumsuz etkileriyle ön plana çıkmaktadır. Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye deprem riski altındaki ülkeler arasında. Türkiye’de geçmişte yaşanan büyük depremlerin neden olduğu kayıplar ülkedeki deprem tehlikesini göz önüne sermekte ve önlem almayı zorunlu kılmaktadır. İstanbul, üzerinde barındırdığı kalabalık nüfus ve yoğun yapı stoğu, yakın zamanda şiddetli bir depremin deneyimlenmiş olması, taşıdığı deprem riski gibi nedenlerle önemli bir laboratuvardır ve bu nedenle çalışma alanı olarak seçilmiştir. İstanbul’un mevcut koşulları, kentsel açık yeşil alanlarının giderek azalması ve yapılaşması, olası bir depremde kentlinin nerede toplanacağı gibi konular, kentteki toplanma alanlarını net bir şekilde ortaya koymanın gerekliliğini vurgulamaktadır. Vatandaşların deprem sonrasında ilk kaçış noktası olan toplanma alanları ile ilgili güncel ve doğru bilgiye sahip olabilmeleri hayati önem taşımaktadır. Bununla birlikte, kentsel açık yeşil alanları giderek azalan İstanbul’da toplanma alanlarının yeterliliğinin yanı sıra, kurumlar tarafından ilan edilen bilgilerin tutarlılığı da konuyla ilgili tartışmalar arasındadır. Çalışma tartışmaların odağında yer alan toplanma alanlarını 2020 yılı ve sonrası için il ve ilçe ölçeğinde sayısal ve alansal olarak tespit etmeyi ve kurumlar arasındaki veri tutarsızlıklarına dikkat çekmeyi amaçlamıştır. Bu bağlamda çalışma kapsamında İstanbul’daki toplanma alanlarıyla ilgili bilgilere ulaşmak amacıyla AFAD, İBB ve ilçe belediyeleri verileri ile interaktif haritalar üzerinden alansal hesaplama yapılarak elde edilen sayısal veriler çakıştırılmıştır. Çalışma AFAD ve İBB verileri arasındaki tutarsızlıklara işaret ederken nüfuslarına oranla toplanma alanları yetersiz ilçeler ile, yüksek hasar beklenmesine rağmen yeterli toplanma alanı bulunmayan ilçelere dikkat çekmektedir.
  • PublicationOpen Access
    Sosyal Ayrışmanın Sinematografik Anlatısında Bir Arayüz Olarak Pencereler: Parazit Filmi
    (Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2023) KARABAĞ, ÇİĞDEM; YAZICI, YASEMİN ERKAN
    Sosyal ayrışmanın küresel kodlarını Batı dünyasına hâkim olan kapitalist ideolojiye tazeleyici bir bakış açısı sunan 2019 yapımı Parazit Filmi, modern Güney Kore toplumu üzerine güçlü anlatılar sunar. Çalışma kapsamını oluşturan filmin izleyici ile ilişkisi, sinematografik sosyo-mekânsal anlatılar üzerine kuruludur. Çalışmanın araştırma sorusu, “sinematografik mekân ilişkiselliğinde, anlatı/söylem ile bakma ve görme biçimlerinde bir arayüz olarak kullanılan pencerelerin, sosyal ayrışma unsurlarına verdiği referanslar nelerdir?” olarak belirlenmiştir. Çalışmanın amacı, arayüzün (pencerelerin) dış mekân-iç mekân, iç mekân-dış mekân ilişkiselliğinde, anlatı/söylem ile yine aynı kadraj içerisindeki bakma ve görme biçimlerinin analizlerine odaklanılarak, sosyal ayrışmanın “anlam” inşasını ortaya çıkarmaktır. Nitel araştırma yönteminde, etkileşimli içerik analizi ile ele alınan çalışmadan elde edilen bulgularda, arayüz olarak kullanılan pencerelerin, görme sonucu idrak/anlam ilişkisini pozitif (üst-statüye ait) mekânlarda güçlendirdiği ve aynı mekânlardaki anlatıların “kendi gerçekliğini” inşa ettiği sonucuna varılmıştır.
  • PublicationOpen Access
    Ekoloji Temalı Expoların Sürdürülebillir Kalkınma Anlayışı Üzerine Bir İnceleme: Milano ve Antalya Expo
    (Ahmet Fidan, 2023) HÜR, SİMGE; BİRER, EMEL
    Expolar, dünyanın tüm ülkelerini ilgilendiren sorunlara yanıt aramaları sebebiyle küresel ölçekte önemli sayılan ortak kentsel platformlardır. Son yıllarda giderek artan çevre problemleri sebebiyle expolara tema olan ekoloji konusu, sergi ve etkinlik mekanlarının da sürdürülebilir mekanlar olmasını gündeme getirmiştir. 20.yüzyıl expolarında inşa edilen bu mekânların kentle ve ziyaretçiyle etkileşiminin expo sonrasında da devam ettiği ve kente miras kaldığı görülmektedir. Bu makalenin amacı; expoların sürdürülebilir bir bakış açısıyla tasarlanmasında belli kriterlerin oluşturulması ve yapılacak analizler çerçevesinde teorik bir kavramsal altlık oluşturularak söz konusu kentsel alanların planlanmasının önemini vurgulamaktır. Makale “ekoloji temelli expoların mimari yaklaşımı sürdürülebilir olmalıdır” hipotezine dayanmaktadır. Yöntem olarak ortak temaları ekoloji olan yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen iki farklı exponun sürdürülebilir kalkınmaya dayalı tematik, mekânsal ve sosyal yaklaşımları içerik analizi yapılarak karşılaştırılmıştır. Milano Expo ve Antalya Expo örnek çalışma alanlarının betimsel analizlerinden elde edilen bulguların, benzer konularda yürütülecek kentsel mekân tasarımları için yol gösterici olması beklenmektedir. Sürdürülebilir expo tasarımlarının, mimari tasarımın nihai yaşamla örtüşmesi, kente atık değil simge yapılar bırakması, doğal çevrenin korunması, yeşilin arttırılma çabalarının gerçekleştirilmesi, kentin gelecek projeksiyonuna uygun bir biçimde tasarlanmasına katkıda bulunması ile sağlanacağı sonucuna varılmıştır.
  • PublicationOpen Access
    Augmented Reality Experience in an Architectural Design Studio
    (Springer, 2023) Alp, Neşe Çakıcı; YAZICI, YASEMİN ERKAN; Öner, Dilan
    Thanks to the developing technology, different methods and tools are used in architectural representation, and architects contribute to developing these tools. Architects can easily model their designs with computer technologies and even make them visible in the environment with augmented reality technologies. Also, it is thought that these technologies will become widespread in basic architectural education over time. This study conducted a practice at the undergraduate architecture level using augmented reality technology. Within the scope of the study, the predisposition of students who experience augmented reality technologies to new representation, gender, course period, familiarity with playing computer games, the effect of computer programs that they can use in their previous augmented reality experience and designs if any, and the correlation between them has been tried to be revealed with this study. In this context, a study was carried out with thirteen students in the architectural design studio. Students were expected to parametrically design indoor exhibition elements using Rhinoceros 3D software and the Grasshopper plugin in the study. Then, an experimental augmented reality study was conducted with the Fologram, in which the students transferred these virtual exhibition elements they designed to the real indoors and reshaped them according to the space. Afterwards, a questionnaire consisting of five independent and ten dependent variables was applied to the students. The survey results were analysed with the IBM SPSS Statistics program. According to the results obtained, significant results were determined between 4 independent variables and one dependent variable.
  • PublicationOpen Access
    An Architectural Query of Anthropocene Era: Planned Obsolescence
    (Kare Publishing, 2023) AYDIN, HANIM GÜL; BİRER, EMEL
    After Modernity, the human has become the subject, and the world redefined by the human has turned into a painting. However, the efforts of human subjectivity to reveal the world in the Anthropocene Era, with negative practices such as the “planned obsolescence theory,” which is the research subject, even prepares for the end of its existence. According to the research hypothesis evaluated through the theory’s effect on architectural problems, “secularization should take place against planned obsolete architecture.” The research aims to show that positive feedback can be provided in society and ecology by reversing architectural consumption. It is to open up for discussion that architecture, which is left in the tension of life and death but revived by the urbanites and nature despite the negativity of decay, can be sustained by becoming secularized. How planned obsolete architectures become secularized is revealed through visual documents and tables and discourse and descriptive analysis methods through architectures of different scales and geographies, which can be reactivated in human-nature activity while in crisis of decay. At the micro and macro scale of architecture, Hawthorne Plaza Shopping Center, Banker Han (Banker Kastelli), Doel Village, and Houtouwan Village were selected as purposeful examples.
  • PublicationOpen Access
    A Construction Design Experience in Emergency Distance Education: Detail Patterns
    (Ahmet Fidan, 2022) Kızılyaprak, Hülya Nur; OSKAY, BERKAY
    Systematic thinking in construction design provides guidance for architecture students, especially in establishing cause-effect relationships between the concepts of function, constructability, and visual effect. The act of detailing requires a systematic organization in which the inputs and outputs of the consecutive actions following the conceptual design are clearly revealed. It is observed that systematic approaches in the constructiondue to design field are limited in quantity and quality as a consequence of the studies on the literature and applications in the field of education. Therefore, a case study aimed at investigating the effects of systematic thinking construction design education was conducted. The "detail patterns" approach in architectural education constitutes the starting point of this study. In this context, within the scope of the "Construction Design" course planned for students who are interested in architectural technology, alternative approaches to systematic detailing and bringing together the sub-systems that make up the building system were emphasized. For the implication of systematic and holistic thinking in construction design practice, it has been focused on “detail patterns” approach, which includes the basic principles of detailing in Edward Allen's book entitled “Architectural Detailing: Function, Constructability, Aesthetics”. The Construction Design course covered in this study was conducted entirely in emergency distance education conditions during the 2020-2021 Spring semester. All meetings, discussions and submissions have been made whitin digital format in the limits of the distance education platform used. The "Designing Modules for Learning" model was used as the primary method for developing the course the structure . The target and learning outcomes of the course were determined, and the detail patterns approach was transformed into a 14-week lesson plan. For assessment, both student achievement evaluation and course evaluation criteria were determined with the constructional aligning approach according to the learning outcomes. Evaluations were scored by the researchers with a 5-unit Likert scale. It has been determined that positive results have been obtained in the students' ability to assess the building as a whole, to develop knowledge in the field of construction design, to use the theoretical and practical knowledge on architectural detailing process, to solve the problems encountered by using systematic methods and to think interdisciplinary in problem solving and practice.
  • PublicationOpen Access
    Ernest Callenbach’ın Ekotopyası’nın Ekoköylerde Hayat Bulması
    (Ahmet Fidan, 2022) UZALDI, BERİL; BİRER, EMEL
    Ütopyalar, var olan devlet ve toplumların aksayan taraflarını, olması mümkün yanlışlıklarını ve yetersizliklerini eleştiren, ideal düzeni kurmak amacıyla yazılmış hayali tasvirlerdir. Ütopyalar bugüne gelene kadar birçok dönemsel olay ve düşüncelerden etkilenmiştir. 20.yyda sanayileşmenin de etkisiyle başlayan hızlı kentleşme ve nüfus artışı, çevre sorunlarının küresel ölçeğe taşınmasına, geri dönüşü olmayan doğa bozulmalarna sebep olmuş ve ekolojik tasarımı geleceğin ütopyalarına konu haline getirmiştir. Bu tarihten sonra yaşananabilir bir toplum ve mekan yaratma çabasıyla ütopyalar ekolojik olarak tasarlanmaya başlamıştır. Ekotopya kavramı ilk kez 1975 yılında Ernest Callenbach tarafından yayınlanan ‘’Ekotopya’’ kitabında kullanılmış, eserde yer alan ekolojik tasarım ilkeleri ekotopya tasarımlarının temelini oluşturmuştur. 20. Yüzyılda yazılmış edebi ekolojik ütopyalar, ekotopya tasarım kriterlerine uygun olup ekotopya olarak tanımlanabilirken, 20 ve 21.yy da tasarlanmış mimari ekolojik ütopyalar, ekolojik özellik taşımalarına rağmen ekotopya olarak tanımlanamamaktadır. Oysa günümüzde yaşayan ekoköylerin ekolojik ütopya tasarım ilkeleri özelliklerini taşımakta olduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışma “bugünün gerçek ekotopyaları ekoköyler olabilir mi?” araştırma sorusuna dayandırılmıştır. Çalışmanın yönteminde ilk olarak ekotopya kavramının tasarım ilkeleri Ernest Callenbach’ın ‘’Ekotopya’’ eseri üzerinden söylem analizi yoluyla elde edilmiş, geçmiş edebi ütopya eserleri ile metinlerarası bağlamları çıkarılmış ve son adımda seçili 6 adet ekoköyün tasarım ilklerine yansıtma yapılmıştır. Sonuç olarak ekotopyanın hayali tasarım olmadığı ve uygulanabilir yerleşimler olduğu tespit edilerek, ekotopyaların günümüzde ekoköy örnekleri ile hayat bulduğu ortaya konmuştur.
  • PublicationRestricted
    Transformation of Home Environments in Pandemic: the Concept of “Life Fits Into Room” in the New Normal
    (Emerald Group Holdings Ltd., 2022) BİRER, EMEL; HASGÜL, ESİN; CAN, EREN
    Purpose: Pandemic process has led re-questioning home environments within adaptations of new activities inside due to the restriction of outdoor usage. This paper aims to reveal spatial transformations carried out through the time spent at home during the COVID-19 pandemic. Design/methodology/approach: A qualitative study is carried out based on Garfinkel’s (1961) ethnomethodology method (documentary method of interpretation). Analysis focused on the first month of pandemic in which urgent adaptations and solutions produced at home, and the situation in last two weeks of pandemic is analyzed within a control group and comparisons were made. Perec’s (1974) statement of “a user's manual” is used as a checklist of time-space-activity observations proposed on “mondayness, tuesdayness, wednesdayness, thursdayness, fridayness, saturdayness and sundayness.” Instead of daily period, activities performed on a weekly scale were recorded and time-dependent shifts of functions were revealed. Findings: Findings introduced new discussion topics to examine dwelling spaces in “new normal.” Comparisons indicate that hypothesis of gathering all activities in room in terms of “life fits into room” concept is directed through rapid spatial behaviors in daily life as primary adaptation. Research limitations/implications: Although pandemic process continues after study, analysis of first four weeks are accepted as the period of rapid change and compared by last two weeks of pandemic. Originality/value: Pandemic indicators proposed in study brings along that there is little information on the subject in literature. Socio-spatial findings address the examinations of spatial transformations into pandemic adaptation. © 2021, Emerald Publishing Limited.
  • PublicationOpen Access
    How Does "Stay Home" Transform a House? The Route Map of a Research
    (Konya Technical Univ, Fac Architecture & Design, 2022) EKE, ARMAĞAN SEÇİL MELİKOĞLU; ÖZBEK, DERYA ADIGÜZEL; USTA, GÜLAY; SALTIK, ÖZGE ILIK; Özerenler, Sedef Sav; DEMİR, ELİF GELMEZ; EVLİYAOĞLU, FURKAN
    COVID-19 pandemic caused transformation by influencing the physical and psycho-social status of houses, and by introducing different functions and needs which led to or will lead to changes in individuals' expectations from their houses. Drawing on this idea, this study allows for the detection of such changes through examination and for the consideration of future house arrangements, housing designs and their production by identifying the usage possibilities of existing houses. The research design is structured in three main steps. First step is the literature part that draws the conceptual framework of the study. Second step includes survey technique with use of panel design as a quantitative research method. In the research, third step has built with semi-structured interview to be deepen analyzing of the results of the quantitative part. The findings reached through this study have the potential to lead future house arrangements as well as housing production and design which are also significant in terms of innovative and creative housing designs studied within disciplines such as interior architecture and architecture. Sample of the research is the city of Istanbul which is first of the most affected cities from COVID-19 pandemic. Selecting a big and multi-component metropolis like Istanbul as research area for residential spaces brought different difficulties in the application processes of research methods while allowing the multidimensional examination of the subject. The research design proposed by this study possess the quality of a guiding sample for future scientific studies.
  • PublicationRestricted
    Bahçelievler Millet Bahçesi Katılımcı Tasarım Uygulamasında Bir Aktör Olarak Üniversite: Katılım Merdiveni Üzerinden Bir Değerlendirme
    (Kare Publ., 2022) KÜÇÜKYAZICI, UFUK; OSKAY, BERKAY; TÖRE, EVRİM ÖZKAN; GÖKŞİN, ZEYNEP AYŞE; YAZICI, YASEMİN ERKAN; IAVARONE, AYŞENUR HİLAL; ŞEN, ŞEYDA
    Katılımcı tasarım süreçleri, toplumun her kesimi için yaşadıkları çevrenin tasarımı, geliştirilmesi ve dönüşümü üzerine karar alma sürecine dâhil olmalarına olanak tanıyan uygulamaları içermektedir. Yaratılan demokratik ortam içinde planlama ve tasarım aşamaları, profesyonel mimar, plancı ve tasarımcıların bilgi, beceri ve kaynaklarıyla yerel toplulukların bilgi, beceri ve kaynaklarının birleştirilmesi yoluyla gerçekleştirilmektedir. Katılımcı süreçlerde farklı aktörlerin etkileşimi açısından çok boyutlu bir yapılanma oluşmakta, gerçek katılımın sağlanabilmesi için üniversitelerin tarafsız aktörler olarak önemli bir rolü bulunmaktadır. Katılımcı tasarım süreçlerini açıklayan merdiven metaforları bu süreçte yer alan paydaşların rollerini ve katılımın hangi durumlarda ortaya çıktığını aşamalarıyla tanımlamaktadır. Söz konusu katılım merdivenleri hem farklı coğrafyalarda, farklı ölçek ve kapsamdaki pratikleri içermekte hem de toplulukların sözde katılım ile gerçek katılım arasında geniş bir yelpazedeki deneyimlerini basamak basamak sunarak tartışmaya ve değerlendirmeye açmaktadır. Türkiye’nin özgün koşulları tasarım ve planlamada katılımcı süreçlere de kuşkusuz yansımakta, yerel koşullar bazında katılımcı tasarım açısından da farklı yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de üniversitelerin tarafsız aktörler olarak yer aldıkları katılımcı tasarım uygulamaları görülmektedir. Ancak, formel eğitim kapsamında yürütülen katılımcı uygulamalar açısından deneyim zemininin yeterince güçlü olmadığı gözlenmektedir. Bu bağlamda, İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü ve Bahçelievler Belediyesi iş birliğinde Bahçelievler Millet Bahçesi’nin katılımcı bir süreç ile yeniden tasarlanmasına yönelik bir uygulama gerçekleştirilmiş ve bulgular, katılım merdiveni yardımıyla değerlendirilmiştir. Üç dönemde tamamlanan bu çalışmada belediyenin çekinceleri ve pandemi sebebiyle katılım basamakları açısından katılımsızlık ve sözde katılım arasında kalan bir uygulama ortaya çıkmıştır.
  • PublicationOpen Access
    20. Yüzyıl Konutlarında İç - Dış Kavramının Görsel Temsilleri Üzerinden İncelenmesi
    (Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2021) KARAARSLAN, SETENAY; YAZICI, YASEMİN ERKAN
    Mimaride iç ve dış diyalektiği yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için bir gereklilik olmuş olup 20.yüzyıl konutlarında iç-dış ilişkisinde farklı düşünceler ortaya konmuştur. Bu ilişki mimarların görsel temsillerine de yansımıştır. Görsel temsiller, modernizmin ve postmodernizmin dönemsel farklılıklarını yorumlamak için önemli veriler sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, mimarların iç-dış kavramı üzerine görsel temsillerini irdelemek ve mekân-temsil ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışma yöntemi olarak, temsilin kırılma noktaları dikkate alınarak belirlenen üç dönem aralığından seçilen 6 konut örneği ve mimarların bu konutların tasarım süreçlerinde kullandığı görsel temsil araçları arasında niteliksel karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Ayrıca, dönemsel incelemeler yapılırken, mimari söylemler, söylem ve pratik ilişkisi ile yapıya ilişkin metinsel ve görsel anlatının mekânsal karşılıkları incelenmiştir. Çalışma sonucunda, mimarların görsel temsil biçimleriyle iletmek istedikleri anlamlar, bu temsillerle iç-dış ilişkisinin farklı dönemlerde nasıl vurgulandığı ortaya koyulmuş ve iç-dış ilişkisine ait yaklaşımlarının altında çeşitli alt düşüncelerin olduğu görülmüştür.
  • PublicationOpen Access
    Üniversite Kafeteryasının Kullanıcı Katılımlı Bir Yaklaşımla Tasarlanması
    (MSGSÜ Mimarlık Fakültesi, 2021) KARAARSLAN, SETENAY; YAZICI, YASEMİN ERKAN
    Geleneksel tasarım pratiğinden farklı olarak, mekânların kullanıcı katılımıyla tasarlanması sadece tasarımcının yaratıcılığına dayanmaz, aynı zamanda kullanıcıların ihtiyaç ve istekleriyle de şekillenir. Böyle bir yaklaşım kullanıcının mekânı daha çok benimsemesini ve daha efektif kullanabilmesini sağlar. Böylece mekânda daha önce var olmayan potansiyeller açığa çıkarılabilir. Üniversite mekânları, öğrencilerin eğitim, araştırma ve sosyal etkileşim gibi temel ihtiyaçlarını desteklemek üzere tasarlanmıştır. Bu doğrultuda hangi mekânın nasıl tasarlanacağı konusunda söz sahibi olması gereken kişiler, mekânın ana kullanıcıları olan öğrencilerdir. Yeme-içme, ders çalışma, sohbet etme, dinlenme, eğlenme gibi çoklu eylemleri barındırdığı için alan çalışması olarak üniversite kafeterya mekânı seçilmiştir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, İstanbul Kültür Üniversitesi'nin mevcut kafeteryasını öğrenci katılımlı bir yaklaşımla yeniden tasarlamaktır. Çalışmanın alan araştırması bölümü nitel yöntemlere dayalı birbirleri ile ilişkili iki aşamayı içermektedir. İlk aşamada, mekândaki kullanıcı eylemleri gözlemlenmiş, fotoğraflanmış ve mevcut durum analiz edilmiştir. İkinci aşamada kullanıcılarla yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Mülakatlarda mekânın birincil kullanıcıları olan İstanbul Kültür Üniversitesi öğrencileri katılımcı rolü ile yer almışlardır. Çalışma sonunda elde edilen bulgular değerlendirilip tasarıma aktarılmıştır.
  • PublicationOpen Access
    Mimari Tasarlama Sürecinde Mimesis/Taklit Kavramı; Kaba Kümeler Üzerinden Bir Çözümleme Önerisi
    (MSGSÜ Mimarlık Fakültesi, 2021) Demirkan, Özgür; USTA, AYHAN
    Mimari tasarlama süreci üzerine geliştirilen kuramlar, temelde bazı ilkeleri aynı kalmakla birlikte tasarımın çok boyutluluğunu farklı şekillerde ele almaktadırlar. Bu çalışmalardan birisi olarak hazırlanan metin; tasarlanan her mimari nesnenin hem taklit edilme potansiyeli ile kendisinden sonra tasarlananların bilgisini hem de kendinden öncekilerin taklidi olduğunu kabul etmektedir. Bu bakışla çalışmanın amacı; mimari tasarım sürecinde mimesisi kavramsal derinliğine koşut, analitik bir çözümleme bağıntısı üzerinden tartışmaktır. Matematik biliminin araştırma alanlarından birisi olarak kabul edilen ancak sosyal bilimlerden mühendislik bilimlerine kadar oldukça geniş bir araştırma alanına sahip olan kaba kümeler, tasarlama sürecinde taklit olgusunu açıklayıcı bir sistematiğe sahiptir. Karşıtlıkların analizine dayalı bu sistematik; var olma sebebini zaten var olanlara dayandıran mimesis ile örtüşmekte, dolayısıyla taklit eden ve edilen arasındaki ilişkiyi tanımlayan, çözümlenmesine ilişkin güçlü bir dayanak olarak kabul edilmektedir. Bu eksende birbiriyle bağlantı üç katman üzerine temellendirilen metinde; öncelikle tasarlama süreci, mimesis ve kaba kümeler üzerinden çalışmanın kuramsal çerçevesi çizilmiştir. Sonrasında, kaba kümelerin temel kavramlarından yola çıkalarak kuramsal temeli destekleyecek bir çözümleme önerisi geliştirilmeye, son olarak önerilen çözümleme bağıntısı Archiprix projelerinde sınanmaya çalışılmıştır. Elbette zihinsel bir deneyim olarak tasarlama sürecinin tam ve açık bir şekilde ortaya konulabilmesi mümkün görünmemektedir, ancak yapılan çalışmada olduğu gibi tasarlama sürecini anlamlandırmaya ilişkin araştırmaların mimari tasarım stüdyosundaki eğitim yöntemlerini destekleyen zengin bir içerik yaratacağı kabul edilmektedir.