Hukuk Fakültesi / Faculty of Law
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11413/15
Browse
Browsing Hukuk Fakültesi / Faculty of Law by Author "Acar Ünal, Özlem"
Now showing 1 - 2 of 2
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Kefalet Sözleşmesi Hükümlerinin Kira Sözleşmeleri Bakımından Değerlendirilmesi(Seçkin Yayıncılık, 2016-07) Acar Ünal, Özlem; Ural Çınar, Nihal; 109688; 111822Kira sözleşmeleri için bir teminata ihtiyaç duyulması halinde, uygulamada sıklıkla başvurulan yöntemler arasında ilk sırada kefalet sözleşmeleri gelmektedir. Bu çerçevede kefil, kiraya veren bakımından kişisel bir güvence oluşturmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte kefalet sözleşmesi hü- kümlerinde önemli bir takım değişiklikler yapılmıştır. Özellikle kefalet sözleşmesinin şekli, kefilin eşinin rızasının gerekliliği gibi daha önceki Borçlar Kanunu’nda bulunma- yan yeni hükümler getirilmiştir. Söz konusu hükümler, kira sözleşmelerini teminat altı- na almak için yapılan kefalet sözleşmeleri bakımından da ayrı bir öneme sahiptir. Ça- lışmamızda kira sözleşmeleri için verilen kefaletlerin şekli, kefilin ehliyeti, sorumlulu- ğunun kapsamı ve sona ermesi gibi hususlar ayrıntılı bir şekilde incelenerek, Yargıtay kararları ışığında uygulamada karşılaşılabilecek sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır.Publication Müteselsil Kefalette Def’iler(Seçkin Yayıncılık, 2018-03) Acar Ünal, Özlem; 1096886098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kişisel bir teminat olan kefalet sözleşmesinde önemli bir takım değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerden bir kısmı, müteselsil kefalet sözleşmesine ilişkindir. Bu doğrultuda müteselsil kefil 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu zamanında sahip olmadığı bir takım yeni savunma imkanlarına kavuşmuştur. Müteselsil kefil, yalnızca müteselsil kefalet sözleşmesine özgü savunma imkanlarına başvurabileceği gibi genel olarak kefalet sözleşmesinden kaynaklanan diğer savunma imkanlarından da yararlanabilmektedir. Bunun dışında asıl borçlunun veya mirasçılarının sahip olduğu savunma imkanlarına da başvurabilmektedir. Ayrıca müteselsil kefilin alacaklıyla arasındaki kişisel ilişkilere dayanan savunmaları da söz konusu olabilmektedir.