Welcome to IKU Institutional Repository
OpenAccess@IKU is Istanbul Kultur University's Institutional Repository , established in June 2014 to digitally store and provide open access to academic and artistic outputs in line with international standards and intellectual property rights. The system includes various outputs such as articles, presentations, theses, books, book chapters, reports, encyclopedias, and works of art produced by the university's faculty members and students.

Recent Submissions
Kazakistan/Kızılorda Su Adları Üzerine
(Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, 2025) TÜRKDİL, YAKUP
Su adları (hidronim), coğrafi konumların dilsel tanımlayıcıları olarak çok önemli bir rol oynar ve tarihsel, kültürel ve sosyal açıdan çok önemlidir. Tarihsel anlatıları, kültürel kimlikleri ve coğrafi özellikleri kodlayan ve insanların çevreyle etkileşimlerinin karmaşık dokusunu yansıtan dilsel eserler olarak hizmet ederler. Su adları, su kütlelerinin adlandırılmasına ilişkin zengin bir dil bilimsel, kültürel ve bilişsel içgörü sunar. Su adlarının bilişsel süreçlerini, tarihsel bağlamlarını ve mecazi boyutlarını inceleyerek dil, kültür ve coğrafya arasındaki karmaşık ilişki çözülebilir. Dilbilim çalışmalarının disiplinler arası yapısı, dil bilimsel araştırmaların çeşitli alanlarda yapılmasının önemini daha da vurgulayarak dilin insan yaşamı ve toplumun çeşitli yönleri üzerindeki kapsamlı etkisini ortaya koymaktadır. Su adlarının kökenlerini, sınıflandırmalarını ve önemini inceleyerek insanların doğal çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerini ve bu etkileşimlerin dile nasıl yansıdığını daha iyi anlayabiliriz. İster tanımlayıcı ister anma amaçlı ister mitolojik olsun su kütlelerinin adları insanların doğal dünyayla olan bağının kalıcı sembolleridir ve yer, tarih ile kültürün özünü kapsar. Su adlarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşımaktadır. Bu yazıda, Kazakistan’ın Kızılorda eyaletindeki su adları ele alınmıştır. Su adları ilk olarak tematik açıdan sınıflandırılmıştır. Tematik açıdan sınıflandırılan su adları daha sonra su kütlelerinin türüne göre alt sınıflara ayrılmıştır. Ele alınan adların niçin tercih edilip verildiği tespit edilmeye çalışılmış ve ortaya çıkan bulgular sonuç bölümünde değerlendirilmiştir.
BİRCAN, NEZRİYE GÖZDE
Dr. Öğr. Üyesi
Bağımsız Denetimde Yeni Paradigma: Sürdürülebilirlik Güvence Denetimi
(T.C. Sayıştay Başkanlığı, 2025) BİRCAN, NEZRİYE GÖZDE
Sürdürülebilirlik kavramı tarihsel süreç içerisinde pek çok bilim alanını yakından etkilemiştir. Bu bilim alanlarından biri de denetimdir. Sürdürülebilirlik kavramı ile birlikte denetim biliminde güvence kavramının tanımı ve anlamı değişmiştir. Bu durum denetim biliminde “sürdürülebilirlik güvence denetimi” adı altında yeni bir alt denetim türünü ortaya çıkarmıştır. Sürdürülebilirlik açıklamalarına yönelik güvence sağlanmasını amaçlayan sürdürülebilirlik güvence denetimi, denetimde bir paradigma değişimine yol açmış ve denetimin odak noktasını değiştirmiştir. Uygulamada bağımsız denetçiler tarafından geleneksel ve modern denetim prosedürleri kapsamında yürütülen sürdürülebilirlik güvence denetimi çalışmaları giderek artmaktadır. Bununla birlikte sürdürülebilirlik güvence denetiminin bağımsız denetimin mevcut paradigmaları içerisinde yürütülmesinin yaratabileceği çeşitli tehditler ve zorluklar bulunmaktadır. Çalışmada, sürdürülebilirlik güvence denetiminin denetim çalışmalarında yaratabileceği tehditler ve zorlukların klasik bağımsız denetim metodolojisi özelinde ortaya konması ve konuyla ilgili çözüm önerilerinin sunulması amaçlanmıştır. Çalışmanın sonuçları, sürdürülebilirlik güvence denetiminin bağımsız denetimde ciddi metodoloji değişikliklerine işaret etmiş ve yeni denetim prosedürleri ile tekniklerine ihtiyaç olacağını göstermiştir.
Investigation of Salinity Tolerance Related Gene Expression in Rice (Oryza sativa L.)
(Celal Bayar Üniversitesi, 2025) SALMAN, ATİLLA; MERİÇ, SİNAN; GÜMÜŞ, TAMER; ATAK, ÇİMEN; AYAN, ALP
Rice ranks second with the highest consumption rate after corn in world production. As a result of various biotic and abiotic stress factors exposed during production, plants quit normal growth. Under such conditions, plants have developed survival mechanisms at the molecular level in order to maintain their existence. Phenotypic data is widely used to evaluate plant tolerance with assistance of gene expression analysis that interprets the source of tolerance. In this study, Osmancık-97 rice variety which is extensively cultivated in Türkiye was grown under four different salt (NaCl) concentrations (60, 90, 120 mM and control) in in vivo conditions. The study aimed to determine the expression differences of the TPS1, NHX1, SOS1 and HKT2;1 genes under increasing salinity conditions. In the highest applied NaCl concentration (120 mM), TPS1, NHX1, SOS1 and HKT2;1 gene expression decreased 78.2, 74.0, 78.3, and 73.5% compared to the control, respectively. In the same concentration, parameters of photosynthetic pigment content, average plant length, fresh and dry weight, and root length decreased significantly. In contrast, proline accumulation and TBARS content presented significant increases. The difference in ion homeostasis and salt tolerance among species or varieties is related to the expression of regulatory genes. Rice, a moderately salt sensitive crop, has complex responses to salt stress and its sensitivity varies according to species, variety, growth and development stages and the duration of stress to which it is exposed.
Burana Kulesinin Kültür ve İnanç Turizmine Katkısının SWOT Analiz İle Değerlendirilmesi
(Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, 2025) ARSLAN, PELİN FATMA TUNA
Kırgızistan’ın Tokmok şehrinde yer alan Burana Kulesi (Burana Minaresi), Tanrı dağlarının eteklerinde İpek Yolu üzerinde yer almaktadır. Eski adıyla ‘Balasagun’ olarak bilinen bu tarihi şehir, İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devleti Karahanlıların başkentidir. Gözetleme kulesi olarak inşa edilen Burana Kulesi Karahanlıların İslamiyet’i kabul etmesiyle minare olarak kullanılmaya başlamıştır. Bu nedenle ‘Türklerin İlk Minaresi’ olarak da adlandırılmaktadır. Türklerin İslam dinini kabul etmelerinde önemli bir rol oynayan bu şehir, dini amaçlı gerçekleştirilen turizm faaliyetleri içinde önemli bir uğrak noktasıdır. UNESCO, 2014 yılında Burana Kulesi’ni Dünya Miras Listesine eklemiştir. Bu araştırmada, dünyanın eski kentlerinden biri olan ve aynı zamanda kültürel ve dini açıdan tarihine ışık tutan önemli turistik destinasyonlardan biri olan Burana Kulesi’nin turizm potansiyelinin ve kültürel çekiciliğinin artırılması ve turistik bir ürün olarak ziyaretçi sayısının artırılması ve tanıtılması için nelerin yapılması gerektiği sorusuna yanıt aranmaktadır. Araştırmada, Burana Kulesi’nin kültür ve inanç turizmi kapsamında ele alınarak SWOT analizinin yapılarak ülke turizmi için öneminin vurgulanması amaçlanmaktadır. Elde edilen sonuçlar; Burana Kulesi ve kulenin yer aldığı bölgenin tarihi, kültürel ve dini açıdan çok zengin bir geçmişe sahip olması, tarihi yapısının hemen hemen hiç bozulmamış olması, bölgenin Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinde önemli bir rol oynayan şehirde yer alması ve bu sebeplerden dolayı özellikle kültür ve inanç turizmi açısından turistik çekiciliğinin yüksek olması gibi güçlü yanları ve fırsatları bulunmaktadır. Diğer yandan ise bölgede turistik yatırımların çok yetersiz olması, altyapı ve üstyapı yetersizliklerinin olması, bölgenin turistik açıdan tanınırlığının düşük olması ve bunun için yapılan tanıtım ve pazarlama çalışmaların yetersiz olması gibi zayıf yönleri ve oluşabilecek tehditleri de bulunmaktadır.
