Person:
SAKIZLI, SELDA SALMAN

Loading...
Profile Picture

Email Address

Birth Date

Research Projects

Organizational Units

Job Title

Öğr.Gör.Dr.

Last Name

SAKIZLI

First Name

SELDA SALMAN

Name

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • Publication
    Violence, Wars, and the Possibility of Ethical Life in an Apocalypse: A Kantian Reading of The Walking Dead
    (De Gruyter, 2021) SAKIZLI, SELDA SALMAN
    The Walking Dead is a popular TV series depicting a catastrophic and violent world. After a pandemic that turns humans into zombies, we witness the collapse of civilization with all its institutions, the depletion of the resources, and the struggle to build a new world in the middle of the wars between surviving groups. It illustrates a world of literal and metaphorical homo homini lupus. Some people choose sheer survival, and others try to build a moral, civil world. In this article, I propose a reading of this series from a Kantian perspective by employing his interrelated ideas on history, ethics, and politics. I claim that The Walking Dead represents the state of nature and the violence it contains, and illustrates the course of history toward a civil society as defined by Kant.
  • Publication
    Politik Yargı Sorunu Ekseninde Bir Arendt Kant Okuması
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023) SAKIZLI, SELDA SALMAN
    Arendt ve Kant arasındaki ilişki genellikle Arendt’in 1970’de New School’da verdiği derslerden derlenen Kant’ın Siyaset Felsefesi Üzerine Dersler’ine odaklanarak ele alınır ve Kant ile bağlantısı Arendt’in bu derslerde referans verdiği üzere Yargıgücünün Eleştirisi (Kritik der Urteilskraft) merkezinde değerlendirilir. Ancak Arendt üzerindeki Kant etkisinin izleri, burada olgunlaşmış düşünceleri de kapsayacak şekilde çok daha erken dönemden itibaren sürülebilir. Sistematik bir bütünlük arz etmese ve anlaşılması zaman zaman güç de olsa Arendt’in yazılarında Kant’ı bir milat olarak gördüğü ve transendental felsefenin temel ilkelerinin önemini teslim ettiği görülür. Arendt için Kant felsefe tarihinin en önemli dönüşümlerinden biri olan varlık ve düşünme arasındaki doğrudan bağlantıyı ve solayıısyla Platoncu bir yaklaşımla felsefeyi ayrıcalıklı insanların tekelinde salt bir düşünme faaliyeti olarak algılamayı böylelikle ortadan kaldırmış, ayrıca seküler, “şimdi” ve “burada” olana ilişkin politik yargıda bulunabilmenin imkanını ortaya çıkarabilecek temelleri atmıştır. Bu temellerin açığa çıkarılmasında Arendt yüzünü güzele ilişkin reflektif yargılarda betimlendiği şekliyle Kant’ın yargıgücüne dönmüştür. Arendt’de yargıgücü, yirminci yüzyılda dehşet verici boyutlara ulaşan bir mefhum olan “kötülüğün sıradanlığını” anlamada hem neden tespitini kolaylaştıran hem bir çözüm sunan bir yeti olarak öne çıkar. Aynı zamanda yargı yetisi insanı deterministik bağlantılarla ele almama ve eylemlerdeki sorumluluğun ehliyetinin taşınması anlamında da önemli bir noktada durur. Ancak yargıgücü verili ve belirlenmiş, nesnel bir yapıya sahip olmadığı için gelişmesi toplumsal iletişimi ve deneyimi gerektirir. Bu da ancak düşüncelerin kamusal alanda dolaşıma girebildiği bir özgürlük ortamı ile mümkündür. Bu çalışmada Arendt ve Kant arasındaki ilişki bir hata tespiti olarak düşünmenin politika alanında yetersiz kalması ve tikel eğilimlerin düşünmenin önüne geçmesiyle ortaya çıkan bir olgu olarak kötülük problemine ilişkin yargıgücü merkezli çözüm önerisini ele alacaktır. Arendt’in yaklaşımının Kantçı kökenleri ortaya konularak iddia edilenin aksine Arendt’in siyaset felsefesi yorumunun Kant felsefesine bağlı, yaratıcı bir yorum olduğu ileri sürülecektir.
  • Publication
    Saf Aklın Eleştirisi’nde Şematizmin Rolü ve Önemi
    (Mustafa Çevik, 2021) SAKIZLI, SELDA SALMAN
    This article focuses on Transcendental Schematism in the Critique of Pure Reason. Schematism has the utmost importance for the explanation of the deduction of the categories, and application of the pure concepts to experience. As the material of sensibility and understanding are heterogeneous, schematism bears the vital role of rendering them homogeneous for the possibility of cognition. Thus, schematism both elucidates the structure of the determinate judgments and the ground of transcendental philosophy by subtly building a bridge between the sensibility and understanding. Despite its significance, schematism is often criticized for its difficulty and incomprehensibility. In this context, this study aims to illuminate the structure of schematism and underline the importance of it for transcendental philosophy as it is presented by Kant in the Critique of Pure Reason.
  • Publication
    Kant’ın Müzik Anlayışı, Sınır ve İmkanları
    (Işıl Bayar Bravo/Hamdi Bravo, 2021) SAKIZLI, SELDA SALMAN
    Kant’ın müziğe ilişkin görüşleri tartışmalıdır. Müzikle ilişkisi oldukça sınırlı olduğu bilinen Kant sanatlar hiyerarşisinde düşünceyle ilişkisi içinde müziği en alta yerleştirerek olumsuz bir tablo çizer. Ne var ki Kant’ın incelemesinde işaret ettiği güzel ve açıkça hoş olan arasındaki gerilim ve karar verilemezlik aynı zamanda verimli bir değerlendirmenin yapılabilmesine olanak da verir. Bu çalışmada, tartışmalara neden olan yaklaşımın aslında nüveler halinde de olsa müziği felsefi olarak ele almada bir imkana işaret ettiği ve bu imkân üzerinden Affektenlehre olarak değerlendirilebilir olduğu ve özgünlükler barındırdığı ileri sürülmüştür.