Bilgisayar Mühendisliği Bölümü / Department of Computer Engineering
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6817
Browse
Browsing Bilgisayar Mühendisliği Bölümü / Department of Computer Engineering by Language "tr"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Ağ Kodlama ile Çoklu Durum Video İletimi(2018-05-02) Ekmekci Flierl, Sıla; ŞENGEL, ÖZNUR; 131373; 144004Publication CAVE Sanal Gerçeklik Teknolojisinin Üniversite-Sanayi İşbirliği Açısından Değerlendirilmesi ve Örnek bir Durum Çalışması(2019-03) Çatal, Çağatay; AKBULUT, AKHAN; 108363; 116056CAVE (CAVE Automatic Virtual Environment) sanal gerçeklik teknoloji altyapısı, yurt dışındaki üniversiteler ve araştırma kurumları tarafından, son dönemde farklı fonlarla kurulmaya başlanmış ancak Türkiye’de henüz bir üniversitede, yüksek yatırım maliyeti nedeniyle bu tür bir altyapı kurulamamıştır. Bu çalışmada bu tür bir merkezin kurulması durumunda hem üniversitelerin hem Türkiye’deki sanayinin ayrı ayrı kazanımları değerlendirilerek oluşabilecek sinerji ortaya konulmuştur. Bu merkezin belirli zaman dilimlerinde diğer eğitim kurumlarının kullanımına açılması, eğitime farklı bir boyut getirerek, anlaşılması güç olan kavramların, görsel ve üç boyutlu sanal gerçeklik ortamında kolaylıkla anlaşılması sağlanabilecektir. Eğitime sunulacak katkılarının yanı sıra, endüstriyel boyutta henüz ürünlerin ilk prototipleri yapılmadan, üç boyutlu modellerinin CAVE ortamına taşınarak ergonomi ve kullanıcı deneyim testlerinin yapılması mümkün olacaktır. Bu yönüyle, altyapının üzerinden ilgili kurum ve kuruluşlara ulaşılması, yeni AR-GE projelerinin geliştirilmesi sağlanabilecektir. Çalışmada sunulan örnek durum senaryosunda 130 metrekarelik bir alanda kurulabilecek bir CAVE altyapısı tanıtılmış olup gerekecek materyaller ve ekipmanlar aktarılmış, bu teknolojinin ayrıntılı değerlendirilmesi farklı boyutlarıyla ortaya konulmuştur. Bu tür bir merkez kurmak isteyen üniversiteler ve şirketler için Mantıksal Çerçeve Matrisi sunulmuştur.Publication Dalgaboyu Bölmeli Çoğullama Yapıları ve Enerji Verimliliği(2015-09-02) Aydın, Muhammed Ali; ŞENGEL, ÖZNUR; 144004; 176402Publication Derin Öğrenme Yöntemleri ile Borsada Fiyat Tahmini(Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüğü, 2020) Şişmanoğlu, Gözde; Koçer, Furkan; Önde, Mehmet ali; ŞAHİNGÖZ, ÖZGÜR KORAYSon yıllarda, bilgisayarların donanımındaki teknolojik gelişmeler ve makine öğrenme tekniklerindeki gelişmeler nedeniyle, "Büyük Veri" ve "Paralel İşleme" kullanımı olmak üzere problem çözmek için iki artan yaklaşım vardır. Özellikle GPU'lar gibi çok çekirdekli bilgi işlem aygıtlarında paralel olarak gerçekleştirilebilen Derin Öğrenme algoritmalarının ortaya çıkmasıyla, bu yaklaşımlarla birçok gerçek dünya problemleri çözülebilmektedir. Derin öğrenme modelleri eğitildikleri veri ile sınıflandırma, regresyon analizi ve zaman serilerinde tahmin gibi uygulamalarda büyük başarılar göstermektedir. Bu modellerin finansal piyasadaki en aktif uygulama alanlarından biri özellikle borsada işlem gören hisse senetlerinin tahmini işlemleridir. Bu alanda amaç, pazardaki değişim süreci hakkındaki hisse senedinin önceki günlük verilerine bakarak kısa veya uzun vadeli gelecekteki değerini tahmin etmeye çalışmaktır. Bu çalışmada, LSTM, GRU ve BLSTM isimli 3 farklı derin öğrenme modeli kullanılarak bir hisse senedi tahmin sistemi geliştirilip, kullanılan modeller arasında karşılaştırmalı bir analiz yapıldı. Spekülatif hareketlerden uzak olması için veri seti olarak 1968'den 2018'e kadar olan New York Borsası'ndan hisse senedinin zaman serisi değerlerini kullanıldı. Spesifik olarakta IBM hisse senedi ile test çalışmaları yapıldı. Deneysel sonuçlar BLSTM modelinin 5 günlük girdi verileriyle eğitilmesi ile %63,54 lük bir yönsel doğruluk değerine ulaşıldığını göstermektedir.Publication Food Intake Monitoring System for Mobile Devices(IEEE, 345 E 47Th St, New York, Ny 10017 Usa, 2013) Mendi, Şekip Engin; Özyavuz, Öcal; Pekesen, Emrah; Bayrak, Coşkun; 19330In this paper, we introduce a real-time food intake monitoring system for mobile devices. The proposed system gets acceleration data from the sensor placed on the wrist of the user during a meal. The data is then sent to the mobile device via Bluetooth. The system analyses patterns between the motion profile and bite actions by first filtering the data to remove noise effects and then identifying the peaks. Based on detecting peaks, real-time feedback regarding eating trends such as total number of bites, bites-taken rate and eating speed is provided to the user. If the eating is too fast, the system warns the user in the form of both audio and text. The mobile application is implemented on the Android Platform and tested on a subject successfully. The proposed system offers an affordable quick solution that can be used in any place where eating happens. It can help people who are obese or with other eating disorders by monitoring consumption of food intake to control their eating rate in real-time.Publication Hayalet Uzuv Sendromu Tedavisi için Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik Temelli Sistemin Geliştirilmesi(TÜBİTAK EEEAG Proje, 2020) AKBULUT, AKHAN; Zaim, Abdül Halim; Aydın, Ali; Tarakcı, ElaHayalet uzuv sendromu (Fantom ekstremite ağrısı-FEA), ampütasyon sonrasında bireylerin birçoğunda görülen ve yaşam kalitesini azaltarak hayatlarını olumsuz yönde etkileyen yaygın bir ampütasyon sekelidir. Kaybedilen uzvun beyinde temsil edildiği kortikal alanların, uzuv kaybından dolayı duyusal girdiden yoksun kalması ve komşu duyusal girdilere açık hale gelmesinin kayıp uzuv ile ilgili ağrılı temsillere neden olduğu öne sürülmektedir. FEA'yı tedavi etmeye yönelik birçok farklı uygulama bulunmakla birlikte; etkinliği en fazla gösterilen ve en yaygın kullanılan terapötik yaklaşım ayna terapisidir. Ayna terapisi, sağlam ekstremite ile yapılan hareketlerin yansıma aldatmacasını kullanarak kayıp uzvu beyine varmış gibi gösterip, ağrının azaltılarak bireyin rahatlatılmasını hedeflemektedir. Proje kapsamında, benzer bakış açısıyla ve ayna terapisinin limitasyonlarını ortadan kaldırarak FEA'nın rehabilitasyonunda kullanılmak üzere, 4 farklı ampütasyon bölgesi için sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin yer aldığı 7 (4 SG, 3 AG) oyun geliştirilmiş; katılımcıların ampüte bölgelerinden ölçülen EMG sinyallerinin karşılığı olan fantom hareketler belirlenerek interaktif oyunlar içerisindeki modellere yansıtılması yöntemi ile rehabilitasyon seansları gerçekleştirilmiştir. Fantom hareketlerin yüksek doğrulukla sınıflandırılması için 71 kişiden toplanan özgün bir veriseti oluşturulmuş ve sistemin kullandığı yapay öğrenme modelinin eğitilmesinde kullanılmıştır. Farklı yapay öğrenme algoritmaları ile yapılan deneylerde en yüksek başarımı sunan modeller, ilk örnekleme entegre edilmiş ve sistem %88,94?e varan doğrulukla hareketleri sınıflandırmıştır. Proje konusu, fizyolojik sinyallerin ölçümünde gündelik hareketleri etkilemeden kullanılabilecek giyilebilir bir sensör cihazın geliştirilmesi, sağlık verisinin az kaynak tüketerek güvenli bir şekilde aktarılması ve fizyoterapistlerin hasta takibini yapabileceği web uygulamalarının geliştirmesini de kapsamaktadır. Önerilen sistemin ilk örneklemi 12 hasta ile test edilmiş; yapılan kullanım analizi ve geribildirimler neticesinde sistemin ampüte bireyler için kontrol edilebilir, doğal, eğlenceli, dalma seviyesi yüksek, fantom ekstremiteyi hareket ettirmelerini sağlayan, kalan uzuvdaki kasların çalışmasına katkıda bulunan ve kassal yorgunluk oluşturmayan bir rehabilitasyon aracı olabileceği, iyi bir değerlendirme sonrasında sistemin kullanımı ile ilgili herhangi bir şikayeti olmayan ampüte bireyler tarafından rahatlıkla kullanılabileceği ve yüksek memnuniyet düzeyine sahip olduğu görülmüştür.Publication Nakit Paradan Akıllı ve Güvenli Mobil Cihaza(Herkese Bilim Teknoloji, 2017-03-31) ŞENGEL, ÖZNUR; 144004Publication Rüzgâr Enerjisi Potansiyelini Değerlendirirken Önemli Hususlar(Oğuzhan Yılmaz, 2023) Wadi, Mohammed; ELMASRY, WİSAM; Tamyiğit, Furkan AhmetRüzgâr rejimi dağılım modelinin belirlenmesi birkaç nedenden dolayı gereklidir, rüzgâr gücü çıktısını tahmin etmek en önemli konulardan biridir. Bu açıdan rüzgâr hızı dağılımını modellemek için Weibull, Gamma ve Rayleigh dağılımları en yaygın olarak kullanılan dağılımlardır. Ancak, tüm rüzgâr modellerini modellemede üstün olmayabilirler. Sonuç olarak, yerine geçecek dağılım fonksiyonlarının çalışılması gerekmektedir. Bu makale, rüzgâr hızı dağılımını tanımlamak için Weibull, Uç Değer, Ters Gauss, Lojistik, Log-Lojistik, Yarı-Normal, Burr Tipi XII, Genelleştirilmiş Uç Değer, Genelleştirilmiş Pareto ve T Konum-Ölçeği adlı on farklı dağılım fonksiyonlarını kapsamlı bir şekilde sunar. Ayrıca, her dağılımın parametre değerlerini optimize etmek için iki metasezgisel optimizasyon yöntemi olan Genetik Algoritması ve Parçacık Sürü Optimizasyonu kullanılmaktadır. Sunulan dağılımların iyi durumlarını (good-of-fitness) karşılaştırmak için yedi istatistiksel tanımlayıcı ile birlikte altı hata kriteri kullanılmıştır.Publication Saldırı Tespit Sistemlerinde Makine Öğrenmesi Modellerinin Karşılaştırılması(Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) ÇEBİ, CEM BERKE; BULUT, FATMA SENA; FIRAT, HAZAL; BAYDOĞMUŞ, GÖZDE KARATAŞ; ŞAHİNGÖZ, ÖZGÜR KORAYSon yıllardaki gelişen teknolojiler neticesinde her türlü hesaplama cihazının İnternete bağlanması sağlanmıştır. Bu sayede birçok gerçek dünya problemi yeni ağ düzenine aktarılsa da bu tam-kontrol sağlanamayan sanal platform çok sayıda güvenlik açığı içermektedir. Günümüzde ağ yöneticilerin ana görevlerinden biride bu açıkları kapatmak ve sorumlu oldukları bilgisayar ağını saldırılardan korumaktır. Güvenlik duvarlarının kullanımı dışarıdan yapılan saldırıları ciddi boyutta engellese de içeriden yapılabilecek veya daha önceden karşılaşılmayan tipten saldırılara karşı zafiyetler içermektedir. Saldırı Tespit Sistemleri (STS) bu zafiyetleri ortadan kaldırmak için öncelikle tercih edilebilecek uygulamalardır. Son geliştirilen STSleri incelendiğinde dinamik bir güvenlik mekanizması geliştirmek adına özellikle Makine Öğrenmesi tabanlı sistemlere ağırlık verildiği görülmektedir. Bilgisayar donanımları ve paralel hesaplama teknolojilerinde ortaya çıkan gelişmeler ve Büyük Veri işleme teknolojilerinin, Makine Öğrenmesi tabanlı sistemlerle uyumlu kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada yedi farklı makine öğrenimi algoritmaları kullanarak STSlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Elde edilen sonuçlar başarım, eğitim süreleri ve çalıştırma süreleri açısından karşılaştırılarak farklı kriterlere göre uygun algoritmanın ortaya konmuştur. Bu karşılaştırma için genel kabul gören NSL-KDD veri setinden faydalanılmıştır. Başarım sonuçlarına bakınca Adaboost algoritmasının en yüksek doğruluk oranına ulaştığı görülmektedir. Ancak gerek eğitim süresi gerekse çalışma zamanı performansı göz önüne alınınca Karar Ağacı algoritmasının daha yüksek performans gösterdiği, doğruluk oranı değeri itibarı ile de Adaboost’a yakın değere sahip olduğu görülmektedir.Publication Son Kullanıcı Geliştirme için Otomatik Kod Üretim Aracının Tasarımı ve Gerçeklenmesi(2017) AKBULUT, AKHAN; 116056Son kullanıcı geliştirme yaklaşımları; yazılım mühendisi olmayan kullanıcıların, yazılım çıktılarını kendilerinin oluşturabileceği, değiştirebileceği ve uyarlayabileceği teknolojiler ve yöntemlere odaklanmaktadır. Bu amaçla; birleştirme teknolojileri, örnek ile programlama, görsel programlama, model tabanlı yaklaşımlar, servis yönelimli mimariler ve otomatik kod üretimi kullanılabilmektedir. Bu çalışmada, görsel programlama ile birlikte otomatik kod üretimi tercih edilmiş ve bir son kullanıcı geliştirme aracı gerçeklenmiştir. Seçilen uygulama alanı olan rezervasyon sistemleri için otomatik kod üretimi sağlanmıştır. Bu sürecin temel faydası; geliştirme zamanın kısaltılması, son kullanıcıların geliştirmesini yapabilmesi ve sistem tasarımı ile üretilen uygulama arasındaki farklılıkların en aza indirgenerek, tutarlılığın sağlanmasıdır. Farklı rezervasyon sistemleri için kullanılması amaçlanan bu sistem, kullanıcıların iş modellerini görsel ara yüzler ile tanımlamalarına ve bu tasarımdan web tabanlı uygulamanın çalışması için gerekli tüm dosyaların üretilmesine imkan tanımaktadır. Son kullanıcılarda web teknolojilerine ait herhangi bir geliştirme tecrübesi aranmayıp, uygulamanın çalışması için gerekli ara yüzler, stil ve tasarım dosyaları, veritabanının oluşturulması otomatik kod üretimi ile gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada; son kullanıcı geliştirme için görsel programlama ve otomatik kod üretimi tekniklerinin, alana özel uygulanması gerektiği, jenerik yaklaşımların etkin olmayacağı sonucuna varılmıştır.