Yüksek Lisans Tezleri / Master's Theses
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11413/8
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. İKÜ Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing Yüksek Lisans Tezleri / Master's Theses by Title
Now showing 1 - 20 of 1319
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access 19.yy'da Osmanlı konut mimarisinde iç mekan kurgusunun Safranbolu evleri örneğinde irdelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Sanat ve Tasarım Anabilim Dalı, 2009-07) Azezli, Gülçin Bozkurt; Oğuz Ceylan;?19.yy'da Osmanlı Konut Mimarisinde İç Mekan Kurgusunun Safranbolu Evleri Örneğinde İrdelenmesi'' konulu tezin amacı;Türkiye'de geleneksel konut mimarisinin tarihsel gelişim süreci,plan tipleri ve iç mekan kurgusunun, geleneksel konut mimarisinin en iyi korunduğu yer olan Safranbolu Evleri ele alınarak irdelenmesi. Tez giriş ve onu takip eden dört bölümden oluşmaktadır. Bu amaçla ilk olarak; Geleneksel Türk Evi'nin tarihsel süreç içerisinde çadır hayatından yerleşik düzene geçiş ile başlayıp çeşitli kültür bileşenlerinin de izini taşıyarak gelişimi ve kökeni irdelenmektedir. Geleneksel Türk Evi'nin tanımı,tarihçesi ve oluşumu ile birlikte Safranbolu bölgesinin, geleneksel konut mimarisi açısından tarihsel gelişim sürecine değinilmektedir. Geleneksel Türk Evi planlama ve yapısal kurgu açısından ele alınarak, plan tipleri,cephe özellikleri,kullanılan malzeme ve uygulanan teknikler açısından irdelenmekte ve plan tipleri; tarihsel gelişim sürecine göre en basit plandan, en karmaşık plana doğru anlatılmaktadır.?ç mekan kurgusu açısından temel öge olan oda ve oda içindeki donatılar işlevselliklerine ve yöresel özelliklerine göre irdelenmektedir.Aynı şekilde sofa ve sofanın planı belirleyen merkeziyetçi etkisi ve sofada yer alan yapısal elemanlar da detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Safranbolu bölgesi evleri,planlama ve yapısal kurgu açısından değerlendirildiğinde; plan tipleri,cephe özellikleri,kullanılan malzeme ve uygulanan teknikler bakımından irdelenmektedir.?ç mekan kurgusu açısından oda ve oda içindeki donatılar ve sofa ve sofada yer alan yapısal elemanlar detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Sonuç olarak; bu araştırmalar neticesinde incelenen Safranbolu Evlerinin plan tipinin, Geleneksel Türk Evi plan tipinin hangi aşamasında yer aldığının tesbiti anlatılmaktadır.Ayrıca 19.yy açısından değerlendirilen Geleneksel Türk Evi ve Safranbolu Evleri iç mekan kurgusu açısından irdelenerek; Geleneksel Türk Evi'nin yapısal ve kurgusal özelliklerinin, Safranbolu Evlerindeki yansımaları anlatılmaktadır.Publication Open Access 1945-2020 yılları arasında mimar-kimlik ilişkisinin sorgulanması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2021) Öz, Çağla; Yazıcı, Yasemin Erkan1945 yılı itibariyle mimari akımlara eklenen modernizm ve 2020 yılında kendini gösteren yeni yönelimler arasındaki dönemde; teknolojik gelişmelerin yansıması, disiplinler arası etkileşimler, küresel dünyanın değişen değerleri ve ortaya çıkan akımların sınırlarının belirsizleşmesi tasarımların çeşitlilik kazanmasına yol açmıştır. Hızla gelişen dünya içerisinde tasarlama yeteneğinin boyut kazanmasına ve rasyonel biçimde kullanılmasına aracılık edecek materyal ile tekniklerin gelişme göstermesi mimarlık disiplini içerisinde yer alan kişilerin de özgünlük elde etmesine sebebiyet vermiştir. Bir yapının yalnızca bir yapı olduğunu ya da sanat olduğunu anlamlandırabilmek, gözlemlenen yapının içerisinde bulunan birikim ve estetiğe dayanmaktadır. Bu doğrultuda yapıya sanatsallık kazandırma görevini üstlenen mimar; sorumluluğunu süreç içerisinde ilerleme kaydetmesine bağlı olarak, rasyonel sınırlar çerçevesinde ustalıkla özgürleşmesiyle meydana getirdiği kimliği üzerinden somutlaştırmaktadır. 1945 – 2020 yıllarında meslek hayatını aktif bir şekilde sürdüren mimarlar da belli bir kimlik kazanımı için çeşitli süreçlerden geçmiş olup, bu süreçler neticesinde az sayıda mimarın herkesçe kabul gören kimliği oluşmuştur. Genel kabule somutluk kazandırmak amacıyla bu çalışmada mimarlık ödülleri kilit nokta özelliği taşımaktadır. Başlıca amacı yapılan çalışmaları yetenek, vizyon ve bağlılığın birleşimi açısından değerlendirip, yaşayan mimarları onurlandırmak, mimarlık sanatıyla insanlığa ve yapılı çevreye tutarlı, önemli katkılar sağlamak olan ödüller, çakışma yöntemi ile tez çalışmasında incelenecek isimlerin belirlenmesine aracılık etmektedir. Bu çalışmanın genel çerçevede amacı; belirlenen isimler doğrultusunda mimarların kimlik kazanım süreçlerini ortaya çıkarmak, mimari kimliği tanımlayan kodları - kavramları somutlaştırmaktır. İncelenen isimler üzerinden yapılan literatür araştırması başlığı altında; eskiz taraması, yaşam kesitleri, kaleme aldıkları ve adlarına yazılan kitaplar/makaleler, söylenen sözler - tanımlanış biçimleri ve şirketlerine ait web siteleri ile mimar kimlik ilişkisi sorgulanıp, bilinirlik kazanmış mimarın tanımı yapılmaya çalışılmaktadır.Publication Open Access 1970'li Yıllarda Aşık Şiirinde Politik Söylem(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 2017) Akkuş, Sinan; Kaya, Muharrem; 136784Toplumun birçok kesimi doğrudan ya da dolaylı olarak ülkede yaşanan siyasî atmosfere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Âşık şiirinin temsilcileri içinden, politik olaylar karşısında tepkisiz kalan isimler olsa da, toplum için kaygıları bulunan ve bu doğrultuda ülkenin siyasetini takip ederek politik söylemler üreten âşıklar olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın konusunu, toplumun problemlerini önceleyen ve bu amaçla siyasî bir tavır alan âşıkların şiirleri oluşturmaktadır. Çalışmada ilk olarak, âşıkların siyasî içerikli şiirleri toplanmış ve âşıkların bu şiirleri oluştururken hangi doğrultuda hareket ettikleri ve neyi amaçladıkları tespit edilmeye çalışılmıştır. Şiirler, 1970'li yıllarda Türkiye'de yaşanan siyasî olaylar göz önüne alınarak değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, âşıkların en çok üzerinde durduğu konular saptanarak, konuların her biri ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Şiirlerin değerlendirmesi yapılırken, âşıkların benimsemiş olduğu dünya görüşü dikkate alınmış ve buradan bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Şiirlerde işlenen konuların toplandığı her bir bölümün sonunda, âşıkların genel itibariyle ortaya koyduğu fikirlerden bazı çıkarımlar yapılmıştır. Sonuç bölümünde, âşıkların çağın gerisinde kalma gibi bir probleminin olmadığı kanıtlanmaya çalışılmıştır. Siyasî tavra sahip âşıkların, yaşanan gelişmelerden ve fikir hareketlerinden haberdar olarak toplumun sorunları adına birtakım öneriler sundukları görülmüştür.Publication Open Access 1970-1990 yılları arasında Sovyetler Birliği'nde Türkoloji çalışmalarında "Sovetskaya Türkologiya" dergisi örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 2014-09) Kankavi, Janetta; Daşman, AliBu çalışmanın konusu Sovyetler Birliği'nde 1970-1990 yılları arasında yapılan Türkoloji araştırmalarıdır. Türkoloji ile ilgili materyaller Rus kaynaklarına göre seçilmiş ve "Sovetskaya Türkologiya'' dergisi bu çalışmanın en önemli kaynağı olmuştur. Bu dergide Rus ve Sovyet Türkologlarının Türk Dilbilimi alanında gerçekleşen çalışmaları yer almaktadır. Türkoloji araştırmaları Türk Dilleri, Gramer, Fonetik, Morfoloji, Sentaks, Leksikoloji ve Leksikografya, Diyalektoloji ve Diyalektografya, Eski Türk Yazılı Metinler ve farklı dil konuları üzerinde gerçekleştirilmiştir. "Sovetskaya Türkologiya'' dergisi sadece Rus ve Sovyet Türkologların çalışmalarını değil yabancı Türkologların çalışmalarını da bir araya getirmektedir. Anahtar Kelimeler: Türkoloji gelişimi , Rus ve Sovyet Türkologları , Türk Dilleri , Türk Edebi Dili , Türk Dili Tarihi , Bilimsel Türkoloji araştırmaları .Publication Open Access 1980'li yıllarda (1980?1990) Türkiye sanat ortamının değerlendirilmesi: Bu bağlamda dönemin, özellikle resim alanında üretilen işlere yansıması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007-01) Ötkünç Öztürk, YıldızTürkiye'de 1980-1990 yılları arasında plastik sanatlar ortamını değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışma, on yıllık süreci toplumsal ve kültürel iklimin değişimi bağlamında ele alıp incelediği için tarihsel bir arka plan sunumunu da gerekli kılmıştır. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önceki sosyo-kültürel gelişmelerin çözümlenmesi ve 1923'ten önceki dönemin mercek altına alınması tez kapsamına alınmıştır. Üç ana başlıktan oluşan çalışmanın alt bölümlerinde, incelenen dönemlerin alt yapısını ve arka planını daha net görebilmek amacıyla, sosyo-ekonomik ve siyasi duruma da değinilmiştir. Tezin birinci bölümünü Cumhuriyet'in kuruluşundan önce yaşanan kültürel değişimler oluşturmaktadır. Bu çerçevede, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılaşma sürecine girişi ve bu dönüşümlerin Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı kültürel ve toplumsal evrim incelenmiştir. Batılılaşma sürecini etkileyen en önemli itici güç kapitalist dünya ekonomisiyle bütünleşme eğilimidir. 18. yüzyılda Lale Devri'yle başlayan bu yönelişin, 19. yüzyıldan bu yana askeri ve bürokratik kanat tarafından yürütülmekte olduğu görülmektedir. Osmanlı bürokrasisi içinde Batı'yla yakın temaslar, III. Ahmet döneminde başlamış, III. Selim, II. Mahmut ve II. Abdülhamit iktidarlarında hızlanarak devam etmiştir. Lale Devri'nde, özellikle peyzaj ve mimarlık alanlarında değişimler söz konusuyken, sonraki dönemde Batılı tarzda plastik değerlere ilgi duyulmaya başlanmıştır. Bu süreçte, Tanzimat ve ardından Meşrutiyet'in ilanıyla Batılılaşma çabalarının kurumsal niteliğe dönüştürülmeye çalışıldığı görülür. Ancak, bu çabalar ve eğilimler, yönetici sınıfla halk arasındaki düşünsel ve sosyo-ekonomik uçurumların azaltılmasından çok derinleşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla, yönetici elitin yaptığı yenilikler toplumun çoğu tarafından benimsenmemiş, çeşitli tepkilere yol açmıştır. İkinci bölümde ise 1923-1980 yıllarında Türkiye'nin kültür ve sanat ortamındaki gelişmeler incelenmiştir. Alt bölümlerde, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte, ülkede yaşanan köklü kültürel siyasal değişimler, tarihsel dönemlere ayrılarak ele alınmıştır. Bu bağlamda ilk olarak, çok partili siyasal döneme kadar incelenen bölümde, Cumhuriyet'in kültür siyasaları ve kurumsallaşma adımları irdelenmiştir. Osmanlı gibi geleneksel ve içe kapalı bir toplumu miras alan Cumhuriyet'in önder kadrosu, başından itibaren yüzünü Batı'ya dönmüş ve hedeflerini bu yönde koymuştur. 1950'lerden sonra Demokrat Parti'nin iktidara gelişiyle beraber, devletin kültür alanında yaptığı atılımlar yavaşlamış, sanatçı-devlet işbirliği gittikçe zayıflamıştır. Yeni hükümetin sanata ve sanatçıya desteğinin azalması sonucu, bu boşluğu özel sektörün doldurmaya çalıştığı görülür. Özellikle 1970'lerin ortasından başlayarak yoğun bir biçimde açılan özel galeriler, 1980'lerle birlikte bu alandaki etkisini daha fazla hissettirmiştir. Üçüncü bölüm, çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. ?Türkiye'de 1980-1990 Döneminde Plastik Sanatlar Ortamı? başlığı altında ilk önce, 80'lerin dünya konjonktürüyle birlikte, yeni-liberal ekonomik programın uygulamalarına değinilmiştir. Ardından bu paradigma değişiminin toplumsal yaşamda ve kültürel alanda bıraktığı izlerin sanat ortamına yansıması incelenmiştir. Bu bağlamda 1980'lerde, sanat ortamındaki değişimleri hazırlayan koşullar irdelenmiştir. Ayrıca, bu dönemde, devlet ve özel galerilerde düzenlenen bazı sergilere değinilmiştir. Ekler bölümünde ise, sanatçılarla yapılan röportajlar sunulmuştur. Bu görüşmelerde sanatçıların, 80'li yılların Türkiye sanat ortamına ilişkin gözlem ve yorumlarına yer verilmiştir. Anahtar Sözcükler: Çağdaş sanat, görsel sanatlar, yeni liberalizm, modernizm.Publication Open Access 1980'li yıllarda İstanbul'da sanat galericiliği ve çağdaş Türk sanatına etkileri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2016) Saçli, Erhan; Üstünipek, MehmetBu çalışmanın konusu 1980'li yıllarda İstanbul'da yer alan sanat galericiliği ve Çağdaş Türk Sanatına etkileridir. Araştırmanın hedefi önde gelen galerilerden Galeri Baraz, Galeri Lebriz, Galeri Nev, Maçka Sanat Galerisi, Mine Sanat Galerisi, Tem Sanat Galerisi, Teşvikye Sanat Galerisi ve Tiglat Sanat Galerisi'nin detaylı sergi listesini oluşturup, onlar üzerinden değerlendirme yapmaktır. Araştırma yapılırken Cumhuriyet Gazetesi'nin haftalık sanat çizelgelerinden ve Sanat Çevresi dergisinin her ay yayınlanan sergi takvimleri incelenmiştir. Bunlar dışında Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat, Sanat Olayı dergilerinden bu sergiler taranıp kontroller yapılmıştır. Ardından bu takvimlerden galerilerin geçmiş sergi listeleri oluşturulmuştur. Bu sergi listelerinde, serginin adı, açılış ve kapanış tarihi, serginin kişisel/karma oluşu, sergi türü ve sanatçı bilgisi yer almaktadır. Kişisel sergilerde sanatçının doğum ve ölüm tarihleri de eklenmiştir. Sonra bu bilgiler değerlendirilip, dönemsel açıdan galerilerin analizleri oluşturulmuştur.Yapılan bu araştırmaların sonucunda İstanbul'da 1980 ile 1990 yılları arasındaki sanat galericiliği anlayışı ve Çağdaş Türk Sanatına etkisinin olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.Publication Open Access 1990 sonrası Türk sinemasında film anlatı yapılarına karşılaştırmalı bir bakış(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Anabilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2019) Ergün, Ezgi; Taş Öz, PerihanTürk Sinemasında 1990'lı yıllar birçok anlamda değişim ve dönüşümün yaşandığı bir dönem olarak kabul edilir. Bu dönemde yaşanan kırılma noktaları, yepyeni bir sinemanın oluşumuna zemin hazırlamıştır. Kültürel bir üretim ürünü olan ve dönemin koşullarından etkilenen sinema şüphesiz ki 1980 yılında gerçekleşen ve bir kırılma noktası olarak görülebilecek 12 Eylül Darbesi'nin beraberinde getirdiği olumsuzluklardan da etkilenmiştir. Darbe ile birlikte zorlu bir süreç içine giren Türk Sineması, 1987'de yaşanan ve ikinci bir kırılma noktasını oluşturan Yabancı Sermaye Yasası'nda yapılan değişikle durma noktasına gelir. Amerikan film ve yapım şirketlerinin ülkede dağıtım ve gösterim hakkı elde ettiği bu gelişme Türk Sinemasının seyir koşullarını olumsuz yönde etkilemiş ve kısa süre içinde Hollywood Sineması ülkede egemen anlatı biçimi haline gelmiştir. Bunun sonucunda Türk Sinemasına yeniden canlılık kazandırmak isteyen yönetmenler iki farklı sinema pratiğine başvurur. Kimi yönetmenler gişe kaygısı güderek Hollywood Sineması'nı taklit ederken, kimi yönetmenler de biçim ve içerik yönünden farklılaşan, kendilerine özgü bir sinema dili geliştirmeye başlar. Türkiye'de anlatı yapıları arasındaki ayrım böyle bir dönemin koşulları içinde belirginleşir. Bu çalışmada Türk Sinemasında ortaya çıkış koşulları ele alınan anlatı yapılarının özelliklerine değinilmiş ve bu yapılara karşılaştırmalı bir bakış sunulmuştur. 1990 sonrası dönemde ortaya çıkan değişim ve dönüşümlerin izlerinin günümüz sinemasına kadar ulaştığı düşüncesinden hareketle, 2000'li yıllarda çekilen Alper Çağlar yönetmenliğindeki Dağ I, Dağ II ve Nuri Bilge Ceylan yönetmenliğindeki Bir Zamanlar Anadolu'da anlatısal açıdan incelenmiştir. Klasik anlatının gişe başarısını hedef alan, standardize edilmiş bir seyir sürecine odaklanarak belli kalıp ve şablonlar çerçevesinde şekillenen yapısı karşısında, çağdaş anlatı filmlerinin gişe kaygısı gütmeyen, belirli sanatsal değerler üzerinde yükselen ve bu yönü ile standart kalıplara bağlı kalmayan, kendine özgü bir yapıya sahip olduğu incelenen filmler üzerinden gözler önüne serilmiştir.Publication Open Access 1990'lardan Günümüze Türk Televizyonculuğunda Yönetmenin Rolü(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İletişim ve Tasarım Anabilim Dalı / İletişim Tasarımı Bilim Dalı, 2015-02) İbrahimov, Tural; Ormanlı, Okanİnsanlık tarihi içerisinde televizyon, sadece görüntü aktaran bir kutu olarak düşünülmemelidir. Televizyon, medeniyetimizin en yaygın yayın aracıdır ve aynı zamanda toplumumuz için bir ayna niteliği taşımaktadır. Televizyon yayınlarına bakarak o yayına sahip olan ülkenin değerleri, kültürü, gelenekleri hakkında fikir sahibi olunabilir. Yayınlara görüntü verilmesi haberleşmede yeni bir çağın başlamasına neden oldu. Sözlü metinlere görsellik de eşlik ettiği için inandırıcılık arttı, televizyon yöneticileri televizyonun bu özelliğini kullanarak istediği görüntüyü ve istediği düşünceyi oluşturabilme yeteneğine sahip hale geldi. Günümüzde etkileri net bir şekilde görünen küreselleşme içerisinde televizyonun ve yönetmenlerin etkisi yadsınamaz. Kanal yönetimi ve kanalların uyması gereken kurallar dışında, yayınlarda yönetmen en önemli yere sahiptir. Türk televizyonculuğunda yönetmen bir televizyon ya da izleti yapımını, görsel, işitsel ve estetik bir bütün olarak var eder. Yönetmen, bir yapımın zihnidir. Televizyonun insanlar üzerinde bıraktığı etkiye dayanarak televizyon yayınlarının muazzam bir güce sahip olduğu söylenebilir. Bu nedenle yönetmenlerin topluma karşı azımsanmayacak şekilde bir sorumluluğa sahip olduğu sonucu da ortaya çıkar. Çalışma, Türk televizyonculuğunda yönetmenlerin 1990'lı yıllardan günümüze dek bu sorumluluğunu ve misyonlarını ortaya koyarak tartışmıştır. Anahtar Sözcükler: Türk Televizyonculuğu, Yönetmen, Yönetmenin Rolü, Dünya TelevizyonculuğuItem Open Access 20. Yüzyıl Mimarlık Ortamında İç-Dış İlişkisi Kavramının Dönüşümü(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) KARAARSLAN, SETENAY; Yasemin Erkan YazıcıMimarinin hikâyesi iç ve dış mekânı ayıran bir sınır yaratılması ile başlar. Mimaride iç ve dış diyalektiği ise yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için gereklilik olmuştur. 20. yüzyıl mimarlık ortamında iç-dış ilişkisi üzerine farklı düşünceler ortaya konmuş ve mimarlar bu ikili ilişkiyi, insanın talebine uygun bir şekilde yanıt vermek amacıyla birçok yöntem ve formla ifade etmişlerdir. Bu nedenle, bu diyalektik arasındaki bağlantıyı kavramak, mimarların doğru bir iç-dış mekân ilişkisi kurmasını desteklemektedir. Konutlar ise insan yaşamıyla doğrudan ilgilidir; büyük ve korumasız dış dünyadan ayrılan güvenli bir iç mekân yaratma görevini üstlenirler. Dolayısıyla bu tez, iç-dış ilişkisinin en belirgin görüldüğü yapılar olan konutlara odaklanmıştır. Aynı zamanda, çeşitli tasarım yaklaşımlarıyla kurulan iç-dış mekân ilişkisi, eleştirel bir yaklaşımla ele alınmıştır ve 20. yüzyılın iç-dış bütünlüğü, kopması, karmaşıklığı gibi kavramları yeniden değerlendirilmiştir. Bu ifadelere ek olarak, bu tez iç ve dış mekânı iki karşıt olarak konumlandırmaktan ziyade birbirleriyle çeşitli yollarla kurdukları ilişkilerin önemini vurgulayan yeni bir yorum getirmeye çalışmıştır. Çalışmanın tarihsel ve teorik arka planı, yalnızca kırılma noktalarını ifade etmekle kalmaz, çalışmanın ortaya koyduğu sorunsalları da aydınlatmayı amaçlar. Tez 20. yüzyıl mimarlığını üç çerçevede ele almıştır. Bunlar: 1900-1944 yılları arası erken 20. yüzyıl mimarlığı, 1945-1969 yılları arası İkinci Dünya Savaşı sonrası mimarlık yaklaşımları ve 1970-2000 yılları arası yeni mimarlık arayışlarıdır. 1945-1969 dönemi, modern dönemden postmodern döneme bir geçişi simgelediği gibi iç ve dış mekân ilişkilerinde de dönüşümün başladığı dönem niteliğini taşır. Bununla beraber, 20. yüzyıl genelinde, iç-dış bütünlüğü ve iç-dış kopması/karmaşası gibi genelleşen sınıflandırmaların altında çeşitli alt yaklaşımlarının olduğu tezin ana tartışma konularından biri olmuştur. Dönemler arasında değişen iç-dış diyalektiğinin sebeplerini araştırmak; iç-dış ilişkisini oluşturan kompozisyon ilkelerini detaylandırmak; geçiş mekânları, sınır, iç-dış bağlantılarına odaklanmak ve iç-dış ilişkisine yönelik biçimsel ve kavramsal fikirleri tartışmak çalışmanın genel amacını oluşturmuştur. Çalışmanın yöntem bölümü, bu konuları yapılandırmak ve konutlarda iç-dış mekân ilişkilerinin nasıl oluştuğunu daha yakından incelemek için vaka çalışmalarını kullanmıştır. Seçilen örnekler, döneminin özelliklerini daha açık bir şekilde ortaya koyduğu için ikonik konutlar içinden belirlenmiştir. Bu örnekler, iç-dış ilişkisine vurgularının olması dikkate alınarak sınırlandırılmıştır. Tez, iç-dış ilişkisini mekânsal, bilişsel ve bağlamsal olmak üzere birbiriyle bağlantılı üç yaklaşım üzerinden okur. Burada önerilen, iç-dış ilişkisini tanımlayan üç bakış açısı sağlamaktır. Bir dizi ilişkisel diyagramla temsil edilerek toplanan veriler, konutların iç-dış ilişkisi ile ilgili verdikleri ana kararlarının girdi kaynağını oluşturmuştur. Elde edilen bulgular, hipotez ve teorik/tarihsel arka plan bağlamında tartışılmıştır. Bununla birlikte, geçmiş tasarım yaklaşımlarının incelenmesiyle, tezin hem pratik hem de teorik olarak günümüze referans olması amaçlanmıştır.Publication Open Access 2000 sonrası İstanbul'da sanat piyasasını yönlendiren etmenler(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2013-01) Sağbaş, Şöhret; Üstünipek, MehmetBu tezde, İstanbul'daki plastik sanatlar piyasasının 2000 sonrasındaki durumu ele alınmıştır. Plastik Sanatların, günümüz koşullarında bir piyasa halini alması, küresel sanata adaptasyonu ile birlikte piyasa aktörlerinin revizyonları üzerinde durulmuştur. Güncel sanatın, İstanbul sanat piyasalarını ne ölçüde ve nasıl etkilediği, bu etki sonucunda İstanbul sanat piyasasına yön veren müzayede evleri, sanat galerileri, sanat fuarları, bienaller, müzeler, koleksiyonerler, küratörler, sanatçılar, sanat kurum/dernek/birlikleri vb aktörlerin durumları analiz edilmiştir.Publication Open Access 2000 sonrası Türk sinemasında işçi kadın temsili: Zerre, toz bezi ve şimdiki zaman örnekleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı, 2019) Boyar, Nihan; Öz, Perihan TaşTürkiye'de sınıfsal kimlik sorunu, kadını, ev içi alanda olduğu kadar ataerki kapitalist üretim alanında da farklı sömürü biçimlerine maruz bırakmaktadır. Bu nedenle, sermaye piyasasında kadının artı değere dönüşen emeği, sosyolojik ve kültürel alanda sınıfsal konumunun sınırlarını çizerken, diğer taraftan erkek egemen ilişkiler içinde kadın emeğine de gölge düşürmektedir. Çalışmada, sınıfsal kimlik sorunundan yola çıkarak, kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüne odaklanılacaktır. Bu odaklanma, 2000 sonrası Türk sinemasında üretilmiş olan Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman filmleri üzerinden gerçekleşecektir. Bu çalışma, 2000 sonrası Türk sinemasında temsil edilen ve film anlatılarında ana karakter olarak yer alan, farklı sınıfsal kimliklere mensup olan kadınların ortak mücadelelerini gün yüzüne çıkarıp, kadının kimlik sorununu ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu nedenle, seçilen örneklemler üzerinden kadının cinsel kimliğinin ötesinde, aynı zamanda bir işçi olarak sınıfsal kimliğinin de nasıl temsil edildiğine odaklanılacaktır. Buradan yola çıkarak, analiz edilecek filmlerde kadın karakterlerin sınıfsal konumu ve eril anlatı kalıplarının içindeki emek sorununun izi sürülecektir. 2000 sonrası Türk sinemasında cinsiyet ve sınıf ilişkisi, Zerre, Toz Bezi ve Şimdiki Zaman örnekleri bağlamında Marksist feminist yöntemle incelenecektir.Publication Open Access 2000'ler Sonrası Hollywood'da Çizgi Roman Uyarlamaları: Batman Kara Şövalye Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İletişim Tasarımı Anabilim Dalı, 2018) Perut, Duygu; Ormanlı, Okan; 108048Bu çalışmada Christopher Nolan'ın hayal dünyasının, "Batman" çizgi roman karakteriyle buluşması sonucu, 2008 yılında vizyona giren "Kara Şövalye" filmi incelenecektir. Filmsel anlatı çözümlemesi, Vladimir Propp'un Masalın Biçimbilimi'ne dayanarak, hikâyenin biçimsel ilerleyişi ve kahramanın işlevleri saptanacaktır. Negatif ve pozitif karakterler arasındaki farklar, bu kuram üzerinden değerlendirilecektir.Publication Open Access 2000'li Yıllarda Üst Gelir Grubu Konutlarında Kullanıcı Memnuniyeti: Ataköy Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Anabilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2018) Barutçular, Tülin; DOSTOĞLU, NESLİHAN; 110251Konut kullanıcıları için konut seçimi ve memnuniyeti en önemli yaşamsal faktörlerden biridir. İstanbul Ataköy yerleşimi birçok bakımdan konut memnuniyetinin üst düzeyde olduğu semtlerden biridir. Alanda önceki yıllarda memnuniyet üzerine çeşitli çalışmalar yapılmış olmakla birlikte zaman içinde yeni binalarla genişleyen bu alan hala araştırmacılar için öğretici önemdedir. Araştırmada, Ataköy'de 2006 yılında teslim edilen ve on iki yıldır kullanılan "Ataköy Konakları" ile 2016'da teslim edilen ve iki yıldır kullanılan "Yalı Ataköy" siteleri üzerinden, yeni veriler elde edilmesi hedeflenmiştir. Ataköy'de memnuniyet ve yere aidiyet birbiri içine geçmiş kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Komşuluk önem verilen bir değer olarak ortaya çıkarken, yerleşim kararlarını da etkilemektedir. Bu açıdan Ataköy özellikli bir bölgedir. Araştırmada fenomenolojik bir yaklaşım benimsenmiş; derinlemesine görüşmelerle kullanıcıların yanıtları doğrudan alınarak mahalle, komşuluk, memnuniyet ve aidiyet kavramları yorumlanmıştır.Publication Open Access 2000-2010 yılları arası Türk sineması film afişlerinin gelişimi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İletişim Tasarımı Anabilim Dalı, 2013-06) Marşap, Gökçe; Okan OrmanlıBu çalıs?mada 2000-2010 yılları arasında yapılan filmlerin afiş çalıs?malarında 10 yıllık dönem kapsamında ele alınarak gelişim süreci incelenmis?tir. Afis? tasarımları dog?rudan sosyal ve toplumsal konularla ilis?kili oldug?u için tasarıma etki eden faktörleri öncelikli olarak ele alınmaktadır. İşte bu bilişim ve iletişim teknolojilerinin sunduğu hızlı değişim ve dönüşüm sürecinde çağdaş film afiş tasarımcıları birçok yeni grafik tasarım program ve ögelerini kullanarak dijital unsurların film afişlerinin hazırlanmasında altyapısını teşkil etmesini sağlamışlardır. Bu çalışmada ortaya çıkan bu yeni film afiş tasarım süreci 2000 ile 2010 yılları arasında Türk Sineması film afişlerinin gelişim süreci incelenmeye çalışılmaktadır. Çalışmada özellikle dijital platformda hazırlanan film afişleri yıllar itibariyle seçilen örnek afiş üzerinden incelemesi yapılmaktadır. Bu film afişleri o yıl içindeki en çok izlenen Türk filmi afişlerinden seçilmiştir. Sinema severlerin beğenisine uygun olarak tasarımlanan bu film afişleri incelendiğinde benzerlikler görülmüştür.Publication Metadata only 2007 Türk Deprem Yönetmeliği kriterlerinin sanayi yapılarının inşaat maliyetine etkileri(2009) Özek, Senem; Dikmen, ÜmitPublication Open Access 2008 Krizi Dönemi Sonrası Demir Çelik Sektöründen İki Firmanın Finansal Durumlarının İncelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı, 2018) Bayakır, Gökhan; Şen, Ali; 152444Bu çalışmanın konusu; 2008 yılında başlayan ve bütün küresel ekonomileri ve sektörleri olumsuz etkileyen küresel krizden sonraki 10 yıl içerisinde, Türkiye'de demir çelik sektöründe faaliyet gösteren başlıca iki firmanın finansal durumlarının araştırılmasıdır. Bu çalışmada özellikle borsaya kote olmuş şirketlerin finansal durumlarını incelemekte en çok kullanılan iki analiz türü olan Teknik Analiz ve Mali Analiz yöntemleri kullanılmıştır. İlk yöntemde formasyon, hareketli ortalama,gösterge ve hacim analizi uygulanırken, ikinci yöntemde yatay, dikey, trend ve rasyo analizi uygulanmıştır. Çalışma esas olarak beş ana bölümden oluşmaktadır. İlk iki bölümde Teknik ve Mali Analiz yöntemleri hakkında teorik bilgiler aktarılmıştır. Üçüncü bölümde 2008 krizi ve krizin ekonomi ile demir çelik sektöründeki yansımaları ele alınmıştır. Dördüncü bölüm metodoloji hakkında bilgilendirme mahiyetinde olmuş, beşinci bölümde ise sözü edilen yöntemler kullanılarak şirketler analize tabi tutulmuştur.Publication Open Access 2008 küresel krizinin Türk ekonomisine etkileri ve krizi önlemek amacıyla uygulanan maliye politikaları(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı, 2020) Shukur, Elbay; Alçın, Sinan2007 yılında ABD konut piyasasında meydana gelen sorunlar, daha sonra finans piyasalarında da bozulmaların olması ve dolayısıyla reel ekonomide de görülen düzensizlikler sadece ülke içerisinde kalmayıp, gelişmiş ülke ekonomilerini de etkilemeye başlamıştır. Ekonomi ve finans piyasalarında ciddi boyutlarda bozulmalara yol açan bu düzensizlikler 2008 yılından itibaren globalleşmenin de etkisiyle daha da artarak tüm dünya ülkelerine yayılmış ve küresel krizin başlamasına neden olmuştur. Ve 1929 yılındaki ekonomik buhrandan sonra son yüzyılın en büyük finansal krizi olarak tarihte yerini almıştır. Ülkemiz ve dünya ekonomilerinde yaşanan krizler incelendiğinde; kamu açıkları, genişletici mali politikalar sonucunda meydana gelen kamu açıkları, yanlış vergilendirmeler, kamuda yapısal bozukluklar, bunların yanı sıra para piyasasında döviz kurlarında görülen önemli derecede dalgalanmalar, yüksek faiz oranları gibi olumsuzlukların da yaşanması krize maruz kalan tüm ülkelerin ortak sorunlarıdır. Bu bağlamda krizden etkilenen ülkemiz ekonomik yapıyı düzeltmek amacıyla kamu harcamaları, vergilendirme, borçlanma gibi mali araçlara işlevsellik kazandıran sıkı maliye politikalarını uygulamaya koymuştur. Çalışmamızda 2008 yılında meydana gelen küresel krize karşı ülkemizde uygulanması kararı alınan maliye politikaları ve sonuçlarının incelenmesi hedeflenmiştir. Anahtar Kelimeler: Küresel finansal kriz, maliye politikalarıPublication Open Access 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kapsamında, Kültür ve Sanat Projelerinin Sosyolojik Yapı İçerisindeki Yeri ve Etkilerinin Araştırılması İncelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı, 2010-06) Kısaoğulları, Aysun; Fethiye ErbayBu çalışmada İstanbul'u 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmaya götüren süreç ve bu bağlamda Mayıs 2010'a kadar gerçekleştirilen kültür-sanat projelerinin sosyolojik yapıya olan etkisi araştırılmıştır. Kültür ve sanat kavramlarının kısaca tanımları yapılmış, bu kavramların günümüzdeki durumlarına değinilmiştir. Sanatın yönetimsel boyutu, Sanat projelerinde Ortaklık ve Sponsorluk modellerinden bahsedilmiştir. Avrupa kültürü ve Türkiye'nin Avrupa ile kültür etkileşimi incelendikten sonra Türkiye'de Kültür Politikaları incelenmiş ve değerlendirilmiştir. ?Avrupa Kültür Başkenti? kavramı tanımlandıktan sonra İstanbul'un ?Avrupa Kültür Başkenti? projesine seçilme nedenleri; şehrin var olan kültürel değerleri, kültür ve sanattaki gelişimi ve şehrin kentsel dönüşümü çerçevesinde incelenmiştir. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilme aşamaları incelendikten sonra diğer Avrupa Kültür Başkentleri olan Pecs ve Essen şehirlerinin de bu süreçteki dönüşümleri açıklanmıştır. Son bölümde ise İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkentliği sürecinde aktif rol oynayan dört kurum (2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Kültür A.Ş., Kültürel İrtibat Noktası) tanıtılmış ve bu kurumların gerçekleştirdiği kültür ve sanat projeleri, her bir disiplin içinde sayısal verilere dayanarak açıklanmış ve sosyolojik yapıya etkileri örneklerle değerlendirilmiştir.Publication Open Access 2011 krizi sonrasında sorunlu aktiflerin çözümlenmesinde kamunun ve varlık yönetim şirketlerinin önemi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı / Yönetim Ekonomisi Bilim Dalı, 2011-11) Ağaoğlu, Ali; Durmuş DündarBu çalışmanın amacı; 2001 yılında yaşanan krizi sırasında yaşanan tmsf ve hazine arasındaki borç-alacak ilişkisi çerçevesinde, söz konusu maliyetlerin mümkün olduğunca azaltılması amacıyla, tmsf aktiflerinde yer alan tahsili gecikmiş alacakların (tga'ların) etkin bir şekilde çözümlenmesinde, birçok ülkede kullanılanılan varlık yönetim şirketlerinin uygulamaya geçiş aşamasının tartışılmasıdır.Item Open Access 2017/745/AB Tıbbi Cihaz Regülasyonunun 93/42/EEC Tıbbi Cihaz Direktifinden Farklılıkları ve Getirdiği Yenilikler Üzerine Bir Araştırma Çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2023) AYDOĞDU, MELİKE; Murat Taha BilişikTıbbi cihaz kavramı hem yasal mevzuatlarda hem de insan hayatında büyük önem taşımaktadır. 1985 yılındaki Yeni Yaklaşım Politikası'nın kabulü ve 1993 yılında ilk mevzuatın yayımlanmasıyla tıbbi cihaz düzenlemeleri hayata geçirilmiştir. Ancak bu düzenleme 2012 yılında büyük değişikliğe maruz kalmıştır. PIP vakası ve MoM skandalı olarak literatüre geçmiş olan iki büyük olay yaşanmıştır. Bu olaylar sonucu tıbbi cihaz mevzuatının eksiklerinin bulunduğu, piyasaya arz sonrası süreç ve klinik çalışma konuları başta olmak üzere birçok konuda yetersiz kaldığı, şartların sıkı olmayışı sebebiyle suiistimal edilmeye müsait olduğu ve sektördeki teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerden ötürü köklü değişikliğe gidilerek 2017 Nisan ayında yürürlüğe giren ve 93/42/EEC sayılı Tıbbi Cihaz Direktifini yürürlükten kaldıran 2017/745/AB sayılı Tıbbi Cihaz Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu çalışma doğrultusunda, yönetmeliğin getirdiği yenilikler ile önceki direktiften farklılıkları araştırılmıştır. Araştırma yöntemi olarak literatür taraması ve anket yöntemi seçilmiştir. Literatür taraması yöntemiyle farklılıklar ve getirilen yenilikler açıklanmış, değişiklikler; "Kapsam, tanımlar ve kurallar", "İktisadi işletmeciler, Onaylanmış kuruluşlar ve uzmanlıklar", "Teknik dokümantasyon ve Piyasaya arz sonrası süreç", "Klinik çalışma şartları ve gereklilikleri", "UDI - EUDAMED", "Piyasa gözetimi ve denetimi (Vijilans)" başlıkları altında incelenmiştir. Anket çalışması ile Türkiye'deki tıbbi cihaz üreticilerinin MDR'ye bakış açıları ölçülmek istenmiştir. Anket çalışmasında "Sadece Sınıf I diğer" ve "Sadece IVD diğer" cihaz üreticileri hariç tutulmuştur ve sorulara verilen yanıtlar SPSS programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde ortalama, frekans gibi tanımlayıcı istatistikler ve onun haricinde çapraz tablolar, ANOVA testi, Ki-kare testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. SPSS analiziyle şirketlerin bulundurdukları personel sayısı ile danışmanlık alma durumları incelenmiş ve aralarında anlamlı ilişki bulunmamıştır. İşletmelerin aldığı eğitim saati ile ürettikleri cihaz ve işletme büyüklüğü arasında SPSS analizi sonucu anlamlı bir fark olmadığı ortaya konmuştur. 2017/745/AB tüzüğü içerisine dahil edilen Aktif İmplante Edilebilir Tıbbi Cihazlar bu çalışmanın dışında tutulmuştur.