İKÜ Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 16, Sayı 2-2, (2017) Makale Koleksiyonu

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/8562

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • PublicationRestricted
    Müdürlerin Haklı Sebeplerin Varlığı Halinde Azli veya Temsil Yetkilerinin Sınırlandırılması
    (Seçkin Yayıncılık, 2017) CUYLAN, PINAR ÇAĞLA KANDIRALIOĞLU
    Türk Ticaret Kanunu m. 630 müdürlerin görevden alınması, yönetim vetemsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılmasını düzenlemektedir. Genel kurul,müdürleri her zaman görevden alabilir. TTK m. 630 (2/3) uyarınca, her ortak, yükümlü-lüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneğikaybetmesinin haklı bir sebep olarak ortaya çıktığı durumlarda, yöneticilerin yönetimhakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını, ilgili mahkeme-den talep edebilir. Bu bağlamda müdürün azli her zaman mümkündür; yeter ki azledilenmüdürün şirkette görevine devam etmesinin beklenemeyeceği haller haklı bir nedenoluştursun. Ayrıca azınlığın da ilgili mahkemeden müdürün azlini her zaman isteyebile-ceği vurgulanmalıdır. Kusur haklı sebebin varlığı için şart değildir, ancak hakimin tak-dir hakkını kullanırken gözönünde tutması gereken önemli unsurlardandır. Müdürünazli için sadece haklı sebebin varlığı değil, bununla birlikte şirkette zararın gerçekleşti-ğinin ispatı da gereklidir.
  • Publication
    Koruma Amaçlı İmar Planlarının Yapılış Usulü
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Seyhan, Serkan; 239196
    Kendi dönemlerinin tanıklığını yapmakta ve günümüz toplumuna geçmişin birikimini aktarmakta olan kültür varlıkları ile sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının gerçekleşmesinde temel taşlardan birisi olan tabiat varlıkları, uluslararası ve ulusal düzeyde korunmaktadır. Kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve Anayasanın 63. maddesinin hayata geçirilmesi hususunda idarenin sahip olduğu araçlardan birisi de koruma amaçlı imar planlarıdır. Bu çalışmada, kültür ve tabiat varlıklarının korunması hususunda çok önemli olan koruma amaçlı imar planlarının yapılış usulü, Danıştay kararları ışığında incelenecektir.
  • Publication
    Acente ve Acentelik Sözleşmesi
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Köker, Nilüfer; 229489
    Bu çalışmada, öncelikle Acentenin Alman ve Türk hukukundaki tarihçesine değinilip, sonrasında ise acente ve acentelik sözleşmesine ilişkin genel bilgilere yer verilmektedir. Bu çerçevede, acentenin tanımı, unsurları, tacir niteliği ve türleri incelenmektedir. Sonrasında acentelik sözleşmesinin hukuki niteliği ve hükümleri ele alınmaktadır. Devamında acentenin yetkileri ve acentelik sözleşmesinin kendisine yakın sözleşmelerle olan farklılıkları tespit edilmektedir. Çalışmanın sonunda uygulanacak hükümler ve acentelik hakkındaki hükümlere tabi tutulan diğer hukuki ilişkiler ortaya konulmaktadır. Çalışmada Türk hukuku temel alınmıştır ve konular el verdiğince Alman Hukuku ile karşılaştırılmıştır.
  • Publication
    Anonim Şirketin Sonu: Hamiline Yazılı Pay Senedi Sahipleri İçin Öngörülen Bildirim Yükümlülüğü
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Tütüncü, Muharrem; 254839
    Terörün finansmanı ve kara paranın aklanmasının önlenmesi amacıyla Financial Action Task Force (FATF) tarafından hazırlanan tavsiyeler neticesinde, tüzel kişilerin arkalarındaki gerçek kişilerin kimliklerinin tespit edilmesi düşüncesi hakim olmuştur. Ekonomik yaşamdaki yaygın ve etkin rolü ve özellikle de hamiline yazılı pay senetleri vasıtasıyla pay sahiplerinin kimliklerini gizlemeye elverişli yapısı sebebiyle, söz konusu düzenlemelerin hedefinde ilk sırada anonym şirketler gelmektedir. Bu çerçevede hamiline yazılı pay senetlerinin yaygın biçimde kullanıldığı Avusturya ve İsviçre gibi hukuk sistemlerinde birbiri ardına yapılan yasal düzenlemelerle, hamiline yazılı pay senetlerinin uygulama alanı istisnai hale getirilmiş yahut bildirim yükümlülükleri ile pay sahiplerinin kimliklerini gizli tutma imkanlarının önüne geçilmiştir. Böylece pek çok hukuk sisteminde, şirket tipine ismini veren “anonimlik” unsurunun ortadan kaldırıldığı görülmektedir.
  • Publication
    Yüksek Seçim Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolunun Değerlendirilmesi
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Yıldız, Ceren; 273246
    Seçimlerin yönetimi ve denetiminden sorumlu Yüksek Seçim Kurulu, 16 Nisan’da gerçekleşen anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sırasında ve sonrasında verdiği kararlarla ciddi tartışma yaratmıştır. Bu tartışma iki soruna dayanmaktadır. İlk sorun, referandum sırasında kullanılan mühürsüz oy pusulası ve zarfların, 298 sayılı Kanun’un açık hükmüne rağmen geçerli sayılmasına karar verilmesine ilişkindir. İkinci sorun ise, Yüksek Seçim Kurulu kararlarının kesin olması nedeniyle kararları aleyhine herhangi bir mercie başvurulamaması, uluslararası sözleşmelerle de korunan serbest seçim hakkının ve bu hakkı ihlali halinde başvurulacak yargı yollarının nasıl tespit edileceğine ilişkindir. Bu çalışmada Anayasa Mahkemesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine bireysel başvuru yolu, Mahkemelerin içtihatlarıyla birlikte ele alınacaktır.
  • Publication
    Vergi İdaresinin Avukatlardan Müvekkilleriyle İlgili Olarak Talep Edebileceği Bilgilerin Hukuki Çerçevesi
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Karaçoban Güneş, Tuğçe; 254840
    Hak arama hürriyeti kapsamında savunma ve iddia hakkının gerçekleştirilmesini, kamu hizmeti ifa etmek suretiyle yerine getiren, müvekkilini temsil ettiği kadar bağımsız bir yargı çalışanı olarak adaletin gerçekleştirilmesine de hizmet eden avukata, Avukatlık Kanunu ve meslek kuralları çerçevesinde yüklenen en önemli ödevlerden birisi de sır saklama yükümlülüğüdür. Sır saklama yükümlülüğünün Vergi Hukuku özelinde ifade ettiği anlamın tespiti önem arz etmektedir. Zira, vergi usulünü hukuka uygun yürütmekle görevli ve yetkili olan vergi idaresi, bilgi toplama yetkisine dayanarak avukatlardan müvekkilleriyle ilgili olarak bilgi talep edebilmektedir. Vergi idaresinin avukatlardan müvekkilleriyle ilgili olarak talep edebileceği bilgilerin sınırını, vergi idaresinin avukatlardan istemeye yetkili olduğu bilgiler oluşturmaktadır. Bu çalışma da, savunma hakkı ve özgürlüğü, avukatlık mesleğinin bağımsızlığı ve serbestliği, vekil ve müvekkil arasındaki ilişkinin temelinde bulunan güven ilişkisi ile vergi idaresinin vergi usulünü hukuka uygun yürütme görev ve yetkisini birlikte esas alarak, vergi idaresine bilgi verme ödevi karşısında avukatın sır saklama yükümlülüğünün hukuki çerçevesini çizmeyi amaçlamaktadır.
  • Publication
    Milletlerarasi Özel Hukukta Atif (RENVOI)
    (Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Mesci, Barış; 242238
    Çalışmamızın konusunu milletlerarası özel hukuk doktrininin en tartışmalı meselelerinden biri olan atıf (renvoi) teşkil etmektedir. Bu kapsamda sırasıyla atıf kavramı, atıf teorisi ve atıf çeşitleri hakkında bilgi verilmiş; atfın lehinde ve aleyhinde ileri sürülen görüşler sunulmuş; bilhassa Lahey Milletlerarası Özel Hukuk Konferansı bünyesinde hazırlanan milletlerarası sözleşmelerde, bazı yabancı hukuklarda ve Türk hukukunda atfın yeri üzerinde durulmuştur.