Yüksek Lisans Tezleri / Master's Theses
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11413/8
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. İKÜ Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing Yüksek Lisans Tezleri / Master's Theses by Rights "Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States"
Now showing 1 - 19 of 19
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a Göre Abonelik Sözleşmeleri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk (Medeni Hukuk) Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2017) Tufai, NurdanBu çalışmanın konusu 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' a göre Abonelik sözleşmeleridir, hedef olarak 6502 Sayılı Tüketicinin Kanun'un abonelik sözleşmesine getirdiği yenilikler araştırılmıştır. Araştırmamızda, abonelik sözleşmesinin temel esaslarını ele alıp, abonelik sözleşmesinin amacı, kapsamı, dayanak ve tanımları gibi genel bilgilere yer verilmiştir. Ayrıca abonelik sözleşmesinin unsurlarına değinilmiş, türleri incelenmiş, tarafların hakları, borçları ve yükümlülükleri üzerinde durulmuştur. Çalışma, tüketicinin mağdur olmaması için tüketiciye aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemler sunmak ya da almasını sağlamak, tüketicileri bilinçlendirip kendilerini koruyucu girişimlerde bulunmalarını istemek ve getirilen yenlikler hakkında bilgilendirmektir.Publication Open Access Aşırı Konsolide Ortamlarda Mekanik Özelleklerin Presiyometre Kullanımı ile Değerlendirilmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2010) Başhan, ElifBu tezde ilk aşamada presiyometre türlerinden Türkiye'de en yaygın kullanılnan Menard presiyometresi ve metodu incelenmiştir. Çalışma ortamı olarak aşırı konsolide ortamlar ile yumuşak/zayıf kaya olarak tanımlanan zemin ve kaya ortamlar arasındaki geçiş bölgesinin seçilmesinin nedeni genelde sondajlı çalışmalar esnasında örselenmemiş numune alınamamasıdır. Bu tür zeminlerden alınabilen örselenmiş numunelerde yaptırılan zemin ve kaya mekaniği deneylerinde yeterinde doğru sonuçlar vermemesidir. Bu çalışma ile presiyometre deneyinden, aşırı konsolide ortamlar ile çok yumuşak kayaçlar için mekanik parametrelerin doğrudan tespit edilmesini sağlamaktır. Ayrıca, presiyometre deneyinde arazi çalışmasında dikkate edilmesi gereken delgi takımı seçimi, zemin türüne uygun kuyu açma teknikleri, kuyunun göçmemesi için yapılması gerekenler irdelenmiştir. İkinci aşamada, mevcut presiyometre eğrilerine bakıldığında, eğrilerdeki yönelime göre, arazideki ölçüm esnasında kuyuda oluşan deformasyonlardan kaynaklanan olası hataların tespitleri yapılmıştır. Üçüncü aşamada presiyometre eğrisinden Menard Modülünün ve limit basınç'ın tespit edilmesi için önerilen doğrudan veya uzatımlı yöntemler incelenmiştir. Ayrıca, Menard parametreleri ile diğer geoteknik parametreler arasındaki korelasyonlar verilmiştir. Menard parametrelerinden temel mühendisliğine geçiş bağıntılarına da değinilmiştir. Son olarak aşırı konsolide ortamlarda yapılan presiyometre deney uygulamalarından örnekler sunulmuştur.Publication Metadata only Aydın, Kuşadası'nda Balatlıoğlu Evi Restorasyon Projesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Anabilim Dalı / Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Bilim Dalı, 2017) Konuk, Tolga; Semiz, Hayriye NisaKuşadası, kültürel ve mimari dokusuyla Türkiye'nin önemli turizm kentlerinden biridir. Kentin mimari yapısını oluşturan, aynı zamanda kentsel sit alanı olarak nitelendirilmiş olan Dağ ve Cami-i Kebir mahallelerindeki tarihi eser niteliğindeki yapılar zaman içerisinde bilinçsiz müdahalelerden ve yıkımlardan dolayı olumsuz yönde etkilenmişlerdir. Bu nedenle bu çalışma kapsamında Kuşadası'nın tarihi gelişimi ve geleneksel mimari kimliği araştırılmış; Dağ Mahallesi'nde 41 ada, 23 parselde yer alan "Balatlıoğlu Evi"nin rölöve, restitüsyon, restorasyon ve yeniden işlevlendirme projeleri hazırlanmıştır. Tezin amacı, Kuşadası'ndaki geleneksel konut yapısını incelemek ve seçilen örnek yapı üzerinden geleneksel Kuşadası Evlerinin durum değerlendirmesini yaparak, bölgedeki koruma çalışmalarına kaynak oluşturmaktır. Bu amaçla, Kuşadası kentsel sit alanı içerisinde yer alan Dağ Mahallesi'ndeki 41 ada ve 23 parselde yer alan ahşap yapının; mimari özellikleriyle birlikte strüktür ve malzeme bozulmaları incelenerek, uygun müdahale yöntemleri ve yeniden işlevlendirme önerisi üzerine çalışılarak yapının korunmasına katkıda bulunabilecek temel bilgi ve yaklaşımların geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda, restorasyon projesi hazırlanan Balatlıoğlu Evi'nin, belirlenen müdahale şekilleri çerçevesinde bakım ve onarımı, ardından belirlenen yeni işlev uyarınca sürdürülebilirliğinin sağlanması önerilmiştir.Publication Metadata only Büyüme Hormonu Gen Anlatımı Arttırılmış Meme Kanseri Hücrelerinde Curcuminin Apoptotik Hücre Ölümü Üzerine Etkisinde İnflamasyonun Rolü(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı / Moleküler Biyoloji Bilim Dalı, 2018) Özakaltun, Buse; Çoker Gürkan, AjdaDünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Kanser kaynaklı ölümler arasında meme kanseri akciğer kanserinden sonra kadınlarda ikinci sırada gelmektedir. Meme kanseri gelişiminde HER2/neu (insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2) gibi büyüme faktörleri, östrojen ve prolaktin (PRL) gibi hormonların etkisi bilinmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalara göre postnatal dönemde hipofiz bezinden salınan BH'nin meme tümör biyopsi örneklerinde normal meme epitel hücresine kıyasla artmış olduğu belirlenmiştir. Akromegali hastalığı gibi malign durumların sıklıkla görüldüğü endokrin bozuklukların meme kanseri gelişimini tetiklediği ve BH meme bezi gelişiminde prolaktin gibi indükleyici etkisi olduğu tespit edilmiştir. Otokrin BH anlatımı kazandırılan meme kanseri hücre hatlarında hücre invazyon, metastaz ve kanserojenik artış belirlenmiştir. Curcumin, "Curcuma longa'' bitkisinin kökünden üretilen doğal bir bileşik olup, prostat, kolon, servikal, melanoma, pankreas ve meme kanserleri üzerinde anti-oksidan, antiinflammatuar, anti-proliferatif ve anti-kanserojenik etkisi olduğu görülmüştür. In vitro ve in vivo kanser modellerinde curcuminin kanser hacmini azalttığı, metastazı engellediği gösterilmiş olsada klinik çalışmalar curcuminin stabilite kaynaklı etkisini azaldığını ifade etmektedir. Ancak NF-B inhibitörü gibi görev yapan curcuminin klinik çalışmalarda bazı kemotörapatik ilaçların (5-FU, docetaksel, gemsitamib) karsinojenik etkisini arttırdığı pankreas, kolon ve meme kanseri vakalarında gösterilmiştir. BH sinyalinde anahtar moleküllerden sinyal transdüseri ve transkripsiyon aktivatörü 3 (STAT-3)'ün inhibitörü olarak görev yapan atiprimod, anti-inflamatuar, anti-anjiyogenenik ve anti-karsinojenik ajan olarak meme kanseri, melanoma ve hepatosellüler karsinomada etkisi gösterilmiştir. Bu tez ile amacımız, otokrin BH anlatımı kazandırılan MCF-7, MDA-MB-231, MDA-MB-453 ve T47D meme kanseri hücre hatları üzerinde atiprimod'un curcumin uygulamasına bağlı apoptotik hücre ölümü üzerine etkisinin irdelenmesidir. Atiprimod, MCF-7, MDAMB-231, MDA-MB-453 ve T47D hem doğal tip hem de BH anlatımı kazandırılan meme kanseri hücrelerinde curcumin uygulaması kaynaklı hücre canlılığına ket vurma potansiyelini arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca atiprimodun, curcumin kaynaklı hücre ölümü, mitokondri membran potansiyeline ket vurma potansiyelini ve apoptotik ölümü tüm meme kanseri modellerinde BH anlatımına bağlı kalmadan arttırdığı PI,xvi DAPI, DiOC6 floresan boyamaları, PI ve Annexin V/PI hücre akış sitometresi ile gösterilmiştir. Böylece atiprimod uygulamasının otokrin BH bağlı curcumine karşı ilaç direncini MCF-7, MDA-MB-231, MDA-MB-453 ve T47 meme kanseri hücrelerinde apoptotik hücre ölüm mekanizmasını aktive ederek gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.Publication Metadata only Filmsel Anlatıda Güç/İktidar İlişkisinin Gözetim ve Simülasyon Kavramları Bağlamında Simgesel Aktarımı: Göstergebilimsel Çözümleme Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İletişim Sanatları Anabilim Dalı / İletişim Sanatları Bilim Dalı, 2017) Yılmaz, Selin; Zeybek, IşılBu çalışmanın amacı, filmsel anlatıda güç ve iktidar ilişkisinin, gözetim ve simülasyon kavramları bağlamında simgesel olarak incelenmesi ve göstergebilimsel olarak çözümlenmesidir. Güç ve iktidar kavramlarının hangi semboller aracılığı ile filmsel anlatılarda nasıl aktarıldığı, hangi temalar, hangi çağrışımlarla aktarıldığının gözlemlenmesidir. Çağrışım kavramları, varlıkları, duyguları ve düşünceleri; duyduğumuzda, gördüğümüzde ya da işittiğimizde zihnimizde oluşan imgelerdir. Bireylerin zihninde semboller, imgeler, görsel göstergeler aracığıyla oluşan algılardır. Güç/iktidar ilişkisi, bazı filmsel anlatılarda gözetim ve simülasyon kavramları ile birlikte izleyenlere ulaşmaktadır. Buna göre filmsel anlatılarda güç/iktidar ilişkilerinin gözetim ve simülasyon bağlamına göre nasıl aktarıldığı ve bu kavramları çağrıştıran semboller ve simgeler ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, filmsel anlatı çözümlemesi, göstergebilimsel çözümleme yöntemi kullanılmıştır. Göstegebilimsel çözümleme ile filmler dizisel ve dizimsel çözümleme yöntemine göre incelenmiştir.Publication Metadata only Halkla İlişkilerde Yeni Medya ve Uzaktan Eğitime İlişkin Bir Model Önerisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı / İşletme Bilim Dalı, 2018) Sevgen, Deha;Günümüzde; dünyadaki değişim rüzgârı, gelişen teknoloji ve buna bağlı değişen talepler, yüksek kaliteyi yakalamaya çalışan ve kendine küresel dünyada yer edinmek isteyen kurumları yeniden yapılanmanın önemini kavramaya itmiştir. Bu bağlamda halkla ilişkiler kurumlar için gün geçtikçe önem kazanan bir ihtiyaca dönüşmüştür. Uzaktan eğitim alanında özellikle bir öğrenme aracı olarak kullanılan İnternet ve Web halkla ilişkiler aracı olarak da öğrencilerin uzaklık ve yalnızlık duygularını gidermek, aidiyet duygusu kazandırmak, kurum içi ve dışı iletişimi gerçekleştirmek, basın ile sağlıklı ilişkiler kurmak, haber akısını sağlamak, hedef kitleleri gözlemek, iç ve dış hedef kitlelerle diyaloga dayalı bir iletişim oluşturmak için kullanılmaktadır. Sosyal medya markalara, marka imajlarını oluşturmaları, pekiştirmeleri ve korumaları için birçok avantaj sağlamaktadır. Bu avantajlardan yararlanabilmek için; sayısı günden güne artan sosyal medya araçlarından nasıl kullanılması gerektiği çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı; geniş bir kitleye öğretim hizmeti veren mega üniversitelerin halkla ilişkiler uygulamalarında yeni iletişim araçlarından İnternet ve Web 'in etkin olarak kullanılıp kullanılmadığını araştırmak, üniversitelerin Web sitelerini hazırlarken, halkla ilişkiler sürecini uygulanıp uygulanmadığını, çift yönlü iletişime dayalı iletişimin ilkelerini Web sitelerinde kullanıp kullanmadığını belirlemektir.Publication Open Access Hata Türü ve Etkileri Analizi ve Tekstil Sanayisinde Bir Uygulama(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı, 2017) Yılmaz, Melih; Bilişik, Murat TahaHata Türü ve Etkileri Analizi, hataya neden olabilecek riskleri tespit ederek, bu hataların nedenlerine ve etkilerine göre uygun iyileştirme teknikleri ile sıralanmasını sağlar. Uygulanan iyileştirme teknikleri ile hata minimize edilerek müşteriye veya bir sonraki işleme sorunlu ürün gönderilmesi engellenerek sorunun kaynağında çözülmesi sağlanmaktadır. Yaptığımız bu çalışma ile, tespit edilen mevcut ve ortaya çıkma olasılığı olan hatalara yapılan tavsiyelerin öncesinde ve sonrasında ki risk öncelik sayısı hesaplama yöntemi ile elde edilen sonuçlara göre değerlendirmede bulunulmuştur.Publication Metadata only Havayollarında Satış-Pazarlama ve Türk Hava Yolları'nın Ürün ve Hizmet Analizi (2003-2016)(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Anabilim Dalı / Yönetim Ekonomisi Bilim Dalı, 2017) Eroğlu, Uğur; Alçın, Kerim SinanKüreselleşme farklı ülkelerdeki yeni pazarlara ulaşmayı kolaylaştırsa da, bu kolaylık neredeyse bütün sektörlerde önemli ölçüde rekabet artışı yaşanmasına da sebep olmuştur. Küreselleşmenin yayılmasında en önemli etkenlerden biri olan ulaşım sektöründe de rekabet yıllar içerisinde giderek artmıştır. Bu artışın en büyük iki nedeni; meydana gelen teknolojik gelişmelerle uçakların hem hız hem de konfor anlamında yolculara çok iyi imkânlar sağlaması ve tüm dünyada aşamalı olarak yürürlüğü giren havacılıktaki serbestleşme politikalarıdır. Bu politikalar sonucunda havayolları kendilerine yeni pazarlar bulabilmekte, yeni pazarlar ise havayolları arasında ciddi bir rekabet ortamı oluşturmaktadır. Bu rekabet ortamında havayolları piyasada bulunan mevcut yolcuları kendi havayollarına çekebilmek için birtakım satış arttırma politikalarına başvurmaktadır. Bu politikalardan ürün ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi yolcuların havayolu seçimindeki en önemli etkenlerden biri olmuştur. Yolcuların gelişen teknolojiyle birlikte bilgiye çok daha kolay ulaşabilmesi, uçmak istedikleri parkurlar arasında hava taşımacılığı hizmeti veren havayollarını ücret, tarife, ikram, servis, uçak tipi, bagaj hakkı vb. konularda kıyaslayabilme imkânı sağlamıştır. Bu durum ise havayollarını yolcular ve rakipleri karşısında daha hassas davranmaya zorlamıştır. 2003 yılında Türkiye iç hat pazarında meydana gelen serbestleşme düzenlemeleri ve Türk Hava Yolları'nın bu yıldan itibaren dünya genelinde uçuş ağını genişletme politikaları sonucunda artan rekabet acaba Türk Hava Yolları'nın ürün ve hizmet politikalarında nasıl bir değişime neden olmuştur? 2003 yılından itibaren iç hat pazarına giren Türk taşıyıcılar THY'nin yolcu ve pazar payını nasıl etkilemiştir? 2003 yılından itibaren THY'nin ürün ve hizmet alanındaki politikaları, nitel veriler (uçulan şehir sayısı, uçak sayısı, kapasite, yolcu sayısı, doluluk oranı, gelir, müşteri memnuniyetleri vb.) ve uluslararası bağımsız değerlendirme kuruluşlarının analizleri doğrultusunda incelenerek, THY'nin ürün ve hizmet politikaları yerli ve yabancı rakipleriyle karşılaştırılıp, güçlü ve zayıf yönleri belirlenmeye çalışılacaktır.Publication Metadata only İç Mekan–Tipografi İlişkisinin Kapalı Otopark Mekanları Üzerinden İrdelenmesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Anabilim Dalı / İç Mimari Tasarım Bilim Dalı, 2017) Vakılova, Nasıba; Garip, ErvinSunulan tez çalışması, temel anlamda iç mekan – tipografi ilişkisini irdelemekte ve bu ilişkiyi çevresel algı üst başlığı çerçevesine ortaya koymaktadır. Burada amaç, disiplinlerarası bir yaklaşım ortaya koymak ve genellikle grafik tasarım üst konusu üzerinde araştırılmakta olan tipografi konusuna mekânsal bağlamda yaklaşmak ve tipografi-mekan arakesitini ortaya koymaktır. Tezin birinci bölümünde, tezin amacı, kapsamı ve yöntemi ortaya konmuştur. Tezin ikinci bölümünde, tipografi bir iletişim aracı olarak ele alınmış ve çevresel algı üst başlığı çerçevesinde incelenmiştir. Bu bölümde tipografi, bir ifade ve temsil biçimi olarak da tanımlanmış ve bu bağlamda semiyotik ile olan ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır. Tezin üçüncü bölümüde, tipografi-iç mekan ilişkisi tanımlamaya çalışılmış, bu ilişki örnekler üzerinden irdelenmiştir. Tez kapsamında, tipografi'yi mekanla beraber daha iyi anlayabilmek, ve günün sosyal ve ekonomik durumları ile daha iyi irdeleyebilmek amacıyla, tipografi – mekan ilişkisi dört alt başlıkta incelenmiştir. Bu başlıklar; ideolojik mesaj, bilgi amaçlı mesaj, dinsel amaçlı mesaj ve görsel etki-kurumsal kimlik'tir. Tezin dördüncü bölümünde, çalışmanın alt başlığını oluşturan otopark mekanları üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bu bölümde otopark mekanlarının temel tasarım prensipleri ve fonksiyonel gereksinimleri incelenmiş ve bunun yanında önem kazanan yön bulma olgusu, işaret sistemleri gibi bilgi edime kavramları tanımlanmıştır. Kapalı otopark alanlarında, tipografik anlatımlar, bilginin yanında görsel bir değere de dönüşmekte ve adeta tasarımın parçası olmaktadırlar. Duvarlar ve yerler, tipografi ile donatılmış görsel bilgi desenlerine ve dokularına dönüşmektedirler. Bu nedenle tipografinin, yapının iç mimari karakteri bakımından da çok önemli olduğu ve iç mekan aurasını etkilediği söylenebilir. Kapalı otopark alanlarının alan çalışması olarak seçilmesinin nedenleri şu şekilde sıralanabilir; 1. Kapalı otoparklar, büyüklükleri nedeniyle diğer mekânlardan farklı şekilde algılanırlar. Havaalanları, hastaneler gibi, kapalı otoparklar da çok sayıda kullanıcıya hizmet etmektedir ve kullanıcı çok kısa zamanda istediği noktaya gitmeyi hedeflemektedir. Kullanıcı gitmek istediği noktaya en kısa yoldan ve en kısa sürede gitmeyi hedeflemektedir. İç çevreye ait bilgi, otoparklarda genellikle, tipografik bilgi ve işaret sistemleri ile verilmektedir. Bu bilginin nasıl verildiğini anlamak, iç mekânlardaki tipografik bilginin tasarıma etkisini ve onun kullanıcı tarafından nasıl algılandığına ait bilgiyi bize verebilmektedir. 2. Kapalı otoparklar, dış çevreye kapalı olduklarından (genellikle), diğer mekânlara göre daha fazla görsel bilgi ve mesaj içermektedirler. Alan çalışması ve tipografi-iç mekan ilişkisinin kapalı otopark alanları üzerinden irdelendiği analizler beşinci bölümde yer almaktadır. Alan çalışmasında, Trump Tower ve Şişhane Otopark olmak üzere iki farklı otopark yeri seçilmiştir. Bu otoparklar, son dönem tasarım anlayışını yansıtmaları, yenilikçi bir iç mekan tavrı sergilemeleri, tipografiyi bilgi edinme ile beraber bir iç mimari bileşenine dönüştürmeleri bakımından öne çıkmaktadırlar. Her iki iç mekanda tipografik anlatımlar mekânsal durumları ile birlikte irdelenmiş, karşılaştırılmış ve yapılan görsel ve biçimsel çözümlemelerle ortaya konmuştur. Tipografinin, iç mekanda 3 farklı ana bağlam içerisinde ortaya konduğu görümektedir. Bunlar; yön bulma amaçlı, bilgi verme amaçlı ve bir tasarım bileşeni yaratma amaçlı olduğu söylenebilir. Özellikle üçüncü başlık, tipografiyi bir mekânsal değere kavuşturmakta ve bir mekânsal kimlik öğesi olarak karşımıza çıkarmaktadır. Tez çalışması, yapılan okumalar, analizler ve görsel çözümlemeler üzerinden, tipografinin mekan içerisindeki mekânsal biçimlenmesini ortaya koymaktadır. İki otopark örneği üzerinden yapılan analizler, benzer bilgi verme eylemlerinin farklı şekilde gerçekleştirildiğini, tipografik dilin farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Diğer bir deyişle her iki örnekte benzer bilgiler farklı biçimde verilmeye çalışılmış, bu düşünce de farklı tipografik ve görsel anlatımların oluşmasına neden olmuştur.Publication Metadata only İlkokul yöneticilerinin liderlik stilleri ile öğretmenlerin örgütsel bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi (İstanbul ili Fatih ilçesi örneği)(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı / Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bilim Dalı, 2017) Tekingündüz, Nursel; Şimşek, HasanBu araştırma, İstanbul ili Fatih ilçesinde bulunan devlet ilkokullarındaki öğretmenlerin algılarına göre ilkokul müdürlerinin lider özellikleri ve bu özelliklerin öğretmen açısından örgüte bağlı olma düzeyini nasıl etkilediğini incelemek amacıyla yapılmıştır.Publication Open Access Kentsel Planlamada Rant Etkisi: İstanbul Zekeriyaköy Örneği(İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Anabilim Dalı / Kentsel Tasarım Bilim Dalı, 2017) Menteş, Elif; Töre, EvrimZekeriyaköy'de Koza İnşaat'ın başlattığı yapılaşma hareketi ve devamında bölgeye olan ulaşım probleminin büyük ölçüde çözülmesi buraya dair talebin artmasına önayak olmuştur. Arsa sahipleri bu talep sebebiyle kendilerine ait toprakları kimi zaman satarak, kimi zaman yüklenici firmalarla kat karşılığı anlaşarak, kimi zamansa kendileri inşaat yaparak bölgedeki büyük değişimin ortakları olmuşlar, kar-rant-ücret ilişkilerinin getirilerinden faydalanmışlardır. Koza'nın yatırımı ile başlayan bu döngü, gerek yatırımcı gerekse kullanıcıyı tetiklemiş, yerel yönetimlerin de bu arz-talep döngüsüne katkıda bulunması süreci hızlandırmıştır. Yapılaşmayı etkileyen unsurlar arasında "çevre" ve "kültür" de sayılabilecekken, Zekeriyaköy'ün gelişiminde bu iki kavramın zaman zaman öne çıktığı, zaman zamansa göz ardı edildiği gözlenmektedir. Önceleri yalnızca yoğun ağaç dokusu ve küçük bir köyün var olduğu Zekeriyaköy toprağın bir yatırım elemanı haline gelmesi ve alana olan ilginin artması ile değişmiş, zamanla, neredeyse tamamı villalardan oluşan bir mahalle haline gelmiştir. Zekeriyaköy, rant unsurunun bir yerleşmenin gelişimine etkilerini izleyebilmek açısından önemli bir laboratuvardır.Publication Metadata only Motivasyonun Performans ve Verimlilik Üzerindeki Etkileri(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı, 2017) Tekin, Tekin Şakir; Ataseven, Burçinİnsan kaynakları, günümüz dünyasının rekabetçi ortamında organizasyonların varlığını sürdürmeleri adına önem vermeleri gereken bir konu haline gelmiştir. İnsan kaynaklarının verimli ve etkili bir şekilde kullanılabilmesi için de motivasyon büyük önem taşımaktadır. Çalışmanın amacı insan kaynağının daha yüksek performansla ve verimlilikle kullanılabilmesi için motivasyonun etkisini incelemektir. Bunun yanında BMW çalışanlarının motivasyon, performans ve verimlilik alanındaki algılarını inceleyerek çalışanlara ve yöneticilere fayda sağlamak da amaçlanmaktadır. Çalışmanın birinci bölümü olarak yer alan giriş bölümünde çalışmanın teknik hatları ve içeriğine yönelik bilgiler yer almaktadır. İkinci bölümde ise literatür taraması yapılmış ve motivasyon, performans ve verimlilik kavramları ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Üçüncü bölümde motivasyonun performans ve verimlilik üzerine etkisini ölçmek amacıyla Münih BMW montaj çalışanlarının katılım sağladığı bir araştırma yürütülmüştür. Çalışmanın son bölümünde ise elde edilen veriler yorumlanmış ve çeşitli öneriler sunulmuştur. Çalışmada anket yöntemi uygulanmıştır. Anket sonucunda edinilen verileri analiz etmek için SPSS 20.0 paket programı kullanılmaktadır. Veri analizinde katılımcıların demografik özelliklerine ait frekans tabloları, faktör analizi, güvenilirlik testleri, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman Sıra testi kullanılmıştır. Elde edilen istatistiki veriler ışığında BMW çalışanlarının motivasyonlarının özellikle eğitim seviyeleri, gelir düzeyleri ve toplam çalışma süreleri ile ilişkilendiği gözlemlenmiştir. Bu konuda çeşitli öneriler sunulmuştur.Publication Metadata only Mühürde sahtecilik(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Kamu Hukuku Anabilim Dalı / Kamu Hukuku Bilim Dalı, 2018) Bozyel, Hafit; Sırma Gezer, ÖzgeMühür, Devlet ve hükümet makamları veya kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından, alınan bir kararın veya hukuki işlemin bu makamlarca yapıldığını göstermek veya bazı işlem veya belgelerin doğruluğunu, belirli bir içerikte ya da nitelikte olduğunu belirli bir biçimde düzenlendiğini tasdik etme veya belgelenmesinde kullanılır. 5237 sayılı TCK'daki mühürde sahtecilik suçu tek madde olarak TCK 202'nci maddesinde düzenlenirken,765 sayılı TCK'daki mühürde sahtecilik suçu iki maddede, 332'nci maddesinde Devlete Ait Mühürler ve Damgalarla Sair Alametlerin Taklidi suçu ve 333'üncü maddesinde Resmi Mühür veya Aletleri Taklit veya Kullanma suçu olarak düzenlenmiştir. Bu çalışmada, 5237 sayılı TCK'nın 202'nci maddesinde düzenlenen Mühürde Sahtecilik Suçu ile 765 sayılı TCK'nın 332'nci maddesinde düzenlenen Devlete Ait Mühürler ve Damgalarla Sair Alametlerin Taklidi Suçu ile yine aynı kanunun 333'üncü maddesinde düzenlenen Resmi Mühür veya Aletleri Taklit veya Kullanma Suçu inceleme konusu yapılmıştır. Ayrıca bu suçlar sahtecilik suçları arasında yer aldığından, sahtecilik suçlarının genel özellikleri ve bu suçların sahtecilik suçları ile karşılaştırılması ve tarihsel gelişimi inceleme konusu yapılmıştır. Çalışma ile uygulaması çok bulunmayan bu suçlarla ilgili olarak doktrinde yer alan görüşler ve uygulamadan örneklere yer verilmiştir. İnceleme konusu yapılan suç tipi ile ilgili olarak suç tipinin seçimlik hareketleri ile kastedilmek istenenin ne olduğu ve hangi kurumlar tarafından kullanılan mühürlerin kötüye kullanılması halinde bu suçun oluşabileceği vurgulanmak istenmiştir.Publication Metadata only Ortaöğretim Öğrencilerinin Okul Tükenmişliği ile Okul Aidiyetleri Arasındaki İlişkinin Çeşitli Değişkenler Açısından Araştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Psikoloji Anabilim Dalı / Endüstri ve Örgüt Psikolojisi Bilim Dalı, 2017) Aksoy, Mustafa; Çelik Turpoğlu, AysınBu araştırma, ortaöğretim (lise) öğrencilerinin okul tükenmişliği ve okula aidiyetleri arasındaki ilişkiyi yaş, cinsiyet, akademik başarı durumu ve ders dışı sosyal etkinliklere katılım değişkenleri açısından incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, öğrencilerin demografik bilgilerini derlemeyi amaçlayan bir Kişisel Bilgi Formu'nun yanı sıra, Salmela-Aro, Kiuru, Leskinen ve Nurmi tarafından geliştirilmiş olup Seçer ve arkadaşları (2013) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Okul Tükenmişliği Ölçeği ve Goodenow (1993) tarafından geliştirilen ve Sarı (2011) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği (The Psychological Sense of School Membership Scale) kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan ölçekler öğrencilerin kişisel bilgileri ile ilgili 11, okul tükenmişliği ile ilgili 9, okula aidiyet duygusu ile ilgili 18 soru olmak üzere toplamda 38 maddeden oluşmaktadır. Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği, reddedilmişlik duygusu alt boyutu ve aidiyet duygusu alt boyutu olmak üzere iki alt boyuta ayrılmıştır. Tüm değişkenlerin frekans (f) ve yüzde (%) değerleri hesaplanmıştır. Tüm boyutların ortalama ve standart sapma değerleri verilmiştir. Boyutların tamamına güvenilirlik ve faktör analizleri uygulanmıştır. Boyutların normallik varsayımlarının test edilebilmesi için Kolmogrov Smirnov Testi uygulanmıştır. Karşılaştırmalı analizlerde İki Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) uygulanmıştır. ANOVA analizi sonucunda farklılık gözlenmesi durumunda farklılığın hangi gruplardan kaynaklandığının bulunması için LSD Post-Hoc test tekniği uygulanmıştır. Okula Aidiyet Duygusu Ölçeği ve Okul Tükenmişlik Ölçeği arasındaki ilişki için Spearman Korelasyon Analizi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda yılsonu başarı puanı düşük olan ortaöğretim öğrencilerinin, okula aidiyet duygularının yılsonu başarı puanı yüksek olan öğrencilere oranla çok daha düşük olduğu görülmüştür.Yüksek başarı puanına sahip öğrencilerin okula aidiyetleri yüksek olması durumunda okul tükenmişlikleri en az seviyede olduğu saptanmıştır. Farklı not ortalamalarına sahip öğrencilerin tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı farklılıklar görülmüştür. Yılsonu başarı puanı yükseldikçe öğrencilerin tükenmişlik düzeyleri düşmektedir. Yıl sonu başarı puanı düşük öğrencilerin düşük okula aidiyeti durumunda okul tükenmişlikleri en yüksek seviyededir. Karnesinin yanına takdir, teşekkür veya onur belgesi alan öğrenciler ile belge alamayan öğrencilerin okula aidiyet ve okul tükenmişliği arasındaki ilişkide farklılık olmadığı gözlenmiştir. Eğitsel kulübe üye olan öğrenciler, olmayan öğrencilere kıyasla daha fazla okula aidiyet ve aidiyet duygusu, daha düşük reddedilmişlik ve okul tükenmişliği hissetmektedir. Okul gezilerine ve pikniklere katılan veya katılmayan öğrencilerin okula aidiyet duygusu ve okul tükenmişliği arasındaki ilişkide anlamlı farklılık olmadığı bulgulanmıştır.Publication Open Access Ortaokullarda Okul Yöneticilerinin Öğretmenleri Etkileme Davranışları (İstanbul ili Fatih İlçesi Örneği)(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı / Eğitim Yönetimi ve Planlaması Bilim Dalı, 2017) Korkmaz, Metin; Şimşek, HasanBu çalışma, ortaokul müdürlerinin öğretmenleri etkileme davranışlarına ilişkin öğretmen ve yönetici görüşlerini belirleyerek, yöneticilerin etkililiklerini yorumlamak ve bu konularda önerilerde bulunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu araştırma ile ortaokullarda okul müdürleri ile öğretmenlerin görüşleri arasında cinsiyet, görev türü, yaş, meslekte çalışma süresi, kıdem, bulunduğu okulda çalışma süresi, branş gibi değişkenler arasında anlamlı bir fark olup olmadığını, öğretmenlere göre etkileme davranışlarının ortaokul müdürleri tarafından gösterilme düzeyi, okul müdürü görüşlerinin öğretmen görüşlerine ve kişisel özelliklerinin kendi görüşlerine etki edip etmediği de araştırılmıştır.Publication Metadata only Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk Anabilim Dalı / Özel Hukuk Bilim Dalı, 2017) Sarıoğlu Altun, Gonca Gül; Bellican, CüneytBu çalışmanın konusu sanayi devrimi ile birlikte tüketici ve satıcı/sağlayıcı ilişkisinin değişikliğe uğraması, sözleme özgürlüğü ilkesine istisna olarak haksız şart içeren standart sözleşmelere ihtiyaç duyulması, bu tür sözleşmelerin tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasındaki güç dengesini bozması, tüketicinin hak kaybına uğraması sonucu olarak bireysel sözleşme modeline uygulanan hukuk kurallarının tüketiciyi korumak için yetersiz kalması, tüketicinin haksız şart içeren sözleşmelere karşı korunması ihtiyacına ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen "haksız şartlar" müessesesinin uygulama alanı bulduğu mevcut hukuk sisteminde ve öncesinde nasıl düzenlendiği, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenen genel işlem şartları ile ilişkisi incelenmiştir. Tezin ilk bölümünde Genel Olarak Tüketici Kavramı, Tüketici Sözleşmeleri, Haksız Şart Kavramı ve Haksız Şart Kavramının Tarihsel Gelişimi, Genel Hükümlere Göre Genel İşlem Şartı Kavramı ve Tüketici Sözleşmelerinde Haksız Şartın Görünümü konularına değinilmiş olup, ikinci bölümde Haksız Şart Denetimi Türleri ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'na Göre Genel İşlem Şartlarına İlişkin Denetim Türleri incelenmiştir.Publication Metadata only Türk Ceza Kanununda Kasten Öldürme Suçunda Haksız Tahrik(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Kamu Hukuku Anabilim Dalı / Kamu Hukuku Bilim Dalı, 2017) Durhan, Erkan; Özaydın, İur ÖzdemHaksız tahrik, failin suç oluşturan fiilinin hukuka aykırılık ve diğer unsurları yanında onu suça sürükleyen ruh halinin de dikkate alınması sonucunda ortaya çıkmış bir kavramdır. Modern ceza hukukunda insan ruhuna etki eden bu durumun ortaya çıkardığı neticeye hukuken değer tanınarak failin cezası indirilmektedir. Başka bir ifadeyle haksız tahrik, hukuka aykırı haksız bir fiilin neden olduğu kuvvetli öfke ve üzüntü yaratan hareketin tesiri altında suçun oluşması ve bu sebepten dolayı failin cezasının belli oranlarda indirilmesi halidir. Biz bu çalışmamız da haksız tahrik müessesini eski ve yeni kanun düzenlemelerini karşılaştırarak özellikle kasten öldürme suçu çevresinde doktrin ve Yargıtay kararlarından yararlanmak suretiyle açıklamaya ve konuyu ayrıntıları ile ele almaya çalıştık. Bu çalışma ile diğer bir amacımız, kasten öldürme suçunda haksız tahrik kurumunun daha iyi kavranabilmesini sağlamak ve uygulamaya faydalı olabilmektir.Publication Metadata only Türkiye ve Mısır' da Hazır Giyim Sektöründe Faaliyet Gösteren İki Firmanın Performans Açısından Karşılaştırılması(İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı / İşletme Bilim Dalı, 2018) Tunçel, Jale; Toprak, MeralHazır giyim endüstrisi, dünya ticaretinde rekabetin en yoğun yaşandığı endüstridir. Hazır giyim endüstrisi, özellikle eğitimsiz işgücüne yüksek istihdam olanakları sağlamakta, ülkelerin tarım toplumundan endüstri toplumuna geçişine zemin hazırlamaktadır. Düşük yatırım maliyetleri ile gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve sosyal sorunların ve işsizliğin azaltılmasında önemli bir yere sahiptir. 2005 yılında kotaların dünya ticaretinden kalkması ile birlikte Türkiye için önemli birer rakip haline gelen Uzakdoğu ülkelerine 2005 yılından itibaren Afrika'da belli başlı ülkeler ve özellikle Mısır ilave olmuştur. Mısır son on yılda yaptığı küresel anlaşmaların getirdiği avantajlarla dünya markalarının hazır giyim tedarik zincirindeki önemli bir halkası konumuna gelmiştir. Türkiye'de hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın, hızlı moda üreten ve pazara sunan yeteneklerinin yanında dünya çapında markalara katma değeri yüksek hızlı teslimlerle yüksek adetlerle fason üretimleri de hazır giyim ihracatında önemli bir paya sahiptir. Bu çalışmada Türkiye ve Mısır'da hazır giyim ihracatında faaliyet gösteren iki firmanın Dengelenmiş Kurumsal Performans Karnesi uygulamaları ve uluslararası anlaşmaların bu iki firmanın ihracat performansları üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu çalışmada katkılarından dolayı Türkiye İhracatçı Meclisi'ne, İstanbul Hazır Giyim Konfeksiyon İhracatçı Birliği Genel Sekreterliği'ne ve sektörde faaliyet gösteren hazır giyim üretimi ve ihracatında görev alan firma yöneticilerine teşekkür ederim.Publication Open Access Türkiye'de plastik sanatlar alanında sansür ve liberal sansür kavramına marksist eleştiri bağlamında dört örnek olay incelemesi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Sanat Yönetimi Anabilim Dalı / Sanat Yönetimi Bilim Dalı, 2019) Yılmaz, Merve; Parseyhan, Beste Gökçe1980 sonrası Türkiye'de gerçekleşen siyasal değişimler, toplumsal ve ekonomik değişimleri doğurmuştur. Toplumsal ve ekonomik değişimler de farklı zümreleri meydana getirmiştir. 2000 sonrası yılları değerlendirebilmek için ülke adına her anlamda dönüm noktası kabul edilmiş 1980'den ve sonraki süreçten bahsetmek gerekli olmuştur. Giderek daha sağ merkezli yönetim benimseyen ülkenin gündemini yasaklar ve sansürler bir hayli meşgul etmiştir. Her yönetim kendi ideolojisine yönelik baskı ve sansür ortamı yaratmıştır. Sanat ortamı da bu sansürler ve baskılar zincirinden pay almıştır. Plastik sanatlarda sansür, oto-sansür sorunlarını konu alan tezde, sansüre nelerin sebep olduğu araştırılmış ve sansüre sebep olan farklı aktörlerin varlığı tespit edilmiştir. Sansür, en bilinen anlamıyla genel ahlaka uygun olmadığı gerekçesi gösterilerek devlet tarafından uygulanan baskı çeşididir. Bu genel anlamı genişletilen sansür, yalnız devlet elinden değil farklı mecralarla da gerçekleşmiştir. Araştırma için önce literatür taraması yapılarak sansür tanımlarına yer verilmiş ve kavramlar açıklanmıştır. Akabinde dört örnek olay seçilmiş ve araştırma metodu olarak birebir görüşme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya konu olan dört örnek olay, liberal sansür kavramına Marksist eleştiri olarak ortaya çıkan devletin baskı aygıtları ve devletin ideolojik aygıtları doğrultusunda incelenmiştir. Sansür ve oto-sansürün nasıl işleyiş gösterdiği bu bağlamda değerlendirilmiştir. Sonucunda ise sansüre birçok etkenin sebep olduğu görülmüş ve tek tip bir tanımdan yola çıkarak değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı gözlemlenmiştir.