Aliye Rahşan KarabetçaÖZBAY, SELEN NUR2024-01-232024-01-232023https://hdl.handle.net/11413/8996▪ Yüksek lisans tezi.Yüzyıllar boyunca, şehirler farklı savaşlar, salgın hastalıklar ve doğal afetler gibi çeşitli krizlere tanık oldu, ancak şimdi yirmi birinci yüzyılda insanlar yeni çevresel zorluklardan etkileniyorlar: küresel ısınma ve çeşitli pandemiler. Tarihsel olarak baktığımız zaman bulaşıcı hastalıklardan dolayı başlayan pandemi süreci ve salgınlar, dünya tarihi boyunca farklı nedenlerden dolayı farklı şekillerde yayılım göstererek tüm dünyayı etkisi altına almıştır (Pinheiro ve Luis, 2020). Hava, temas veya mikroplar yoluyla viral bulaşmayı önlemek için dünyanın dört bir yanındaki insanların belirli dönemlerde kendilerini evlerinde izole etmesi tavsiye edildi (Dietz ve d., 2020; Byrareddy, 2020). Salgının bulaşma riskinden dolayı, dışarıda giyilen kıyafetlerin havalandırılması veya yıkanması, mekanlarda havalandırma sürelerinin sık sık tekrarlanması, evlerde daha ferah alanların tercih edilmesi gibi birçok durum insanların yaşam döngüsünde değişiklikler yaratmıştır. Pandemi nedeniyle yetkililer tarafından alınan sosyal mesafe önlemleri, yaşam tarzımızı düşünmeye teşvik etmiştir. Bir zamanlar kamusal alanlarda rahatça hareket edebiliyorken pandemi nedeniyle kısıtlamalar engel teşkil etmeye başladı. Pandemi önlemleri gözden geçirilerek, yapılması gerekenler (alanların düzenlenmesi, fiziksel engellerin ortadan kaldırılması) farklı yapısal değişikliklere gidilmesi (yapı malzemelerindeki değişiklikler, pencereler, balkonlar) konut alanlarının tasarımı için, yaşam kalitesini arttırıcı çözümler olarak varlığını göstermektedir (Pinheiro ve Luis, 2020, s.1). Yüksek ve kompakt yoğunluklu şehirler geliştirmek, sürdürülebilir gelişimi desteklemek, nüfus büyümesini sağlamak ve insanların yerel ve küresel çevre üzerindeki etkilerini azaltma düşüncesi kentleşmenin artmasına olanak sağlamıştır. Bu artan kentleşmeyle, konut balkonlarının en çok istenen mimari ögelerden biri olduğu fikrini vurgulayarak, bu mimari elemanın, halkın memnuniyetini ve şehirlerde yaşana bilirlik algısını artırabileceği düşüncesiyle araştırma yapılmaktadır. Dahası, mevcut pandemi krizi, evlerde özel bir dış mekân alanına sahip olma isteği bu kolektif iradeyi güçlendirmektedir. Bilim adamları, bu tür küresel bir krizin son olmayacağını ve insanların olası pandemileri uzun vadeli planlarla hesaba katması gerektiğini öne sürdüler (Morse ve diğerleri, 2012; Smith ve diğerleri, 2014). Kısıtlamalar sırasında hem fiziksel hem de sosyal refahın yeniden sağlanması için, konutlardaki balkonların giderek artan kullanımı ve değer kazanması 'yeni kamusal alan olarak' ev tasarımına dahil edilmesinin önemini göstermektedir. Kentlerde yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde başlıca faktörlerden biri yarı açık ve yarı özel alanlardır. Yarı açık alan olarak balkon, en az bir tarafı açık (çıkıntılı veya yarı çıkıntılı), özel (ev) ve kamusal (cadde) arasında tampon görevi gören dışa dönük eşik alanıdır (Aronis, 2009). Konut dairelerinde balkonlar, boş zamanların tadını çıkarmaya, komşularla sosyalleşmeye ve temiz hava almaya kadar değişen günlük yaşam hareketlerine katkıda bulunur (Aydın ve Sayar, 2020). Konutlarda dışarıyla teması sağlayan mimari eleman olan balkonlara yönelik / balkon tipolojilerinin yeniden değerlendirilmesi üzerine çalışmalar, çözümler ve yaratıcı fikirler önermek hedeflenmiştir. Bu çalışma, konut balkon tipolojilerinin biyofili tasarım ile değerlendirerek etkilerinin kapsamlı bir şekilde inceleyerek araştırmak amaçlanmıştır. Balkonların çevresel faktör etkenleri yönünden durumu değerlendirilip, İstanbul'un coğrafi özelliği, iklim koşulları ve çevresel etkenleri bağlamında konut balkonları irdelenmiştir. Çalışmaya, pandeminin etkisiyle özellikle konutlarda yarı açık alanların (balkonlar) artan rolü ve biyofilik tasarım parametreleri hakkında bir literatür taraması ile başlanmaktadır. Yapılan literatür taramasında, morfolojilerine ve sınır sistemlerine göre balkon tiplerini sınıflandırılması gerçekleştirilmiştir. Bu balkon tiplerinin iç mekâna; termal konfor, iç hava kalitesi, görsel konfor ve akustik konfor olarak etkileri araştırılmak istenilmiştir. Çalışmanın amacı, insanların yapılı çevrede kültürel özelliklerini, eylemlerini, alışkanlıklarını, biyofilik tasarım kavramı doğrultusunda doğa bilincini mekâna aktararak, insanların günlük aktivitelerini sağlıklı ve bilinçli ortamlarda gelişmesine olanak sağlamasıdır. Doğa ile iletişim kurulan, doğaya ayak uyduran, çevre bilincine sahip olan, bir kültür düşünüldüğünde, tasarlanan balkon mekanlarının da 'insanı fiziksel ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya yönelten etkisi' yönünde olduğunu destekleyen niteliktedir. Araştırma yönteminin bir parçası olarak anket hazırlanıp, balkonla ilgili düşünceler, balkonların fiziki tutumları, pandemi öncesi ve sonrasında balkonda geçirilen zaman ve istenilen balkon tasarımı hakkında görüşler toplanılmıştır. Veriler titizlikle analiz edilip, yeni biyofilik balkon tasarım stratejilerine yol gösterici unsurlar oluşturulmuştur.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessBiyofiliBiyofili TasarımPandemiBalkonBalkon TasarımıKonutlarda Balkon Tasarımının Biyofili Kavramı İle Pandemi Sonrası Yeniden Ele Alınması: İstanbul Bakırköy ÖrneğiReconsidering the Balcony Design in Housings With the Concept of Biophilia After the Pandemic: The Case of Istanbul BakırköymasterThesis772764