Gündoğdu, Fatih2019-06-202019-06-202019-011304-2408https://hdl.handle.net/11413/4881Sportif uyuşmazlıkların devlet mahkemeleri tarafından değil, bu alanda uzmanlaşmış bağımsız otoriteler tarafından çözüme kavuşturulması düşüncesiyle kurulan Spor Tahkim Mahkemesinin (CAS) bir mahkeme sayılıp sayılmayacağı ve yargılama faaliyetinde adil yargılanma hakkına uygun davranıp davranmadığı hususu uzun zamandır tartışılmaktadır. Aynı tartışma T.C. Anayasasına göre Türkiye’de spor yargılamasında nihai karar mercii olan tahkim kurulları bakımından da yapılmaktadır. Bu alanda gerek CAS gerekse tahkim kurulları bakımından AİHM’e başvurular yapılmış ve Mahkeme CAS’la ilgili kararını Mutu, Pechstein – İsviçre kararında açıklamıştır. AİHM bu kararda CAS’ın “mahkeme” niteliğini kabul etmiş ve adil yargılanma hakkı bakımından – açık duruşma yapılması dışında – CAS’ın adil yargılanma hakkına riayet ettiğine hükmetmiştir. Bu kararın ardından gözler tahkim kurulları hakkında yapılan başvurulara çevrilmiştir. Bu çalışmada örnek başvurulardan ve Mutu, Pechstein - İsviçre kararından yola çıkılarak Türk spor yargılaması adil yargılanma bakımından mercek altına alınacaktır.trSpor YargılamasıTFF Tahkim KuruluAdil Yargılanma HakkıAİHSAİHMUluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS)TFF Tahkim Kurulu Yargılamasının Adil Yargılanma Hakkı Bakımından DeğerlendirilmesiArticle