Salman Sakızlı, Selda2019-06-262019-06-262018-102148-0958https://hdl.handle.net/11413/4897Alman idealizminin önemli filozofları arasında yer alan Johann Gottlieb Fichte, Immanuel Kant’ın çalışmalarından fazlasıyla etkilenmiş ve kendi felsefesini Kantçı bir felsefe olarak ilan etmiştir. Ancak Fichte, Kant’ın çalışmalarını oldukları gibi almamış ve onun eserlerine bir ilham kaynağı olarak yaklaşmıştır; çünkü Kant’ın transendental felsefesinde önemli sorunlar olduğunu öne sürmüş ve bu sorunlara, kendi felsefi yaklaşımı ile tutarlı felsefi bir sistem önererek çözüm getirmeyi hedeflemiştir. Fichte’nin Kant felsefesine karşı en önemli eleştirileri, kendinde-şey ve özgürlük problemleri olarak iki ana kavram altında özetlenebilir. Öncelikle, Fichte, Kant’ın kendinde-şey’e açık kapı bırakmasının Kant felsefesinin transendental idealizmin ortadan kaldırma iddiasında olduğu bir tür dogmatizm olarak yorumlanabilmesine imkan tanıdığını; ve ikinci olarak da Kant’ın pratik felsefesinin, her ne kadar özgürlüğe merkezi bir önem atfetmiş olsa da, gerçek anlamda özgürlük olarak adlandırılamayacağını ve bunun epistemolojik ve ahlaki özne arasındaki ayrımdan kaynaklandığını ileri sürer. Bu çalışmanın amacı, Fichte’nin, teorik ve pratik felsefenin hayalgücü yetisinin işlevleri ile birbirine bağlandığı bir felsefi sistemle, hayalgücü yetisine merkezi bir konum vererek bu sorunlara çözüm getirdiğini ileri sürmektir.Johann Gottlieb Fichte is one of the prominent philosophers of German idealism. He was deeply influenced by the works of Immanuel Kant and declared his own philosophy as a Kantian philosophy. However, Fichte did not embrace Kant’s works as they are, and he approached them as philosophical inspirations, since he claimed that there are crucial problems in Kant’s transcendental philosophy to which he aimed to provide solutions by offering a consistent philosophical system. Fichte’s criticisms against Kant can be summarized under two main problems, which are the thing-in-itself and human freedom. Firstly, by leaving the door open to the thing-in-itself, Fichte claimed that it is possible to interpret Kant’s philosophy as a kind of dogmatism, which ought to be eliminated by transcendental philosophy; and secondly, he suggested that Kant’s practical philosophy, although it gives freedom an indispensable place, leaves no room for real human freedom which is a result of the distinction between epistemological and moral subject. The aim of this work is to suggest that Fichte solves these problems by giving a central position to the power of imagination in his philosophy in which he posited a system where theoretical and practical philosophies are interdependent as a result of the functions of the imagination.trHayalgücüKendinde-ŞeyÖzgürlükAhlakEtikİmaginationThing-in-ItselfFreedomMoralityEthicsKantFichteKant’a Karşı Kant İçin: Fichte’nin Hayalgücü FelsefesiWith and Against Kant:Fichte's Philosophy of ImaginationArticle