Seyhan AltunDEMİREL, MELTEM2024-02-092024-02-092023https://hdl.handle.net/11413/9052▪ Yüksek lisans tezi.Küresel ölçekteki istatistiklere göre meme kanseri tüm kanserler içinde insidansı en yüksek olanıdır ve kadınlarda kanserden kaynaklanan ölümlerin başında gelmektedir. Meme kanserinden kaynaklı ölümler ise, sıklıkla metastaz nedeniyledir. Metastatik kanser hastalığının tedavi başarısı düşüktür ve metastazın altında yatan moleküler mekanizmalar henüz tam olarak aydınlatılamadığından yeni moleküler hedefli anti metastatik tedavilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Hücre membranında bulunan voltaj kapılı sodyum kanallarının (VGSC'ler) yüksek ekspresyonu, yakın geçmişte patofizyolojik olarak metastatik karsinoma ile ilişkilendirilmiştir. Çeşitli kanserlerde VGSC‟lerin alfa ve beta alt birimlerinin ekspresyonunda artış görüldüğü saptanmıştır. Alfa alt birimleri tarafından taşınan sodyum akımları ve beta alt birimleri tarafından düzenlenen yapışma etkileşimi yoluyla VGSC‟lerin istila, göç, endositoz ve gen ekspresyonu dahil olmak üzere invazyon ve migrasyonu dolayısıyla metastazı artırdıkları bulunmuştur. VGSC‟ler den SCN5A tarafından kodlanan alfa alt birim NaV1.5‟in metastatik meme kanseri hücrelerinde yüksek oranda eksprese edildiği ortaya konulmuş ve ekspresyonu artan NaV1.5 meme kanserinin teşhis ve tedavisinde umut verici bir hedef olarak kabul edilmiştir. Çalışmanın amacı, anti-aritmik olarak kullanılan ve etki mekanizması VGSC‟ler üzerine olan Ranolazine ve Flecainide‟in, MDA-MB-231 ve MCF-7 hücrelerinin invazyon ve migrasyonu üzerindeki etki potansiyellerini in vitro ve moleküler yöntemlerle araştırmaktır. Hücreler DMEM ile %5 CO2, 37 °C de yetiştirilmiştir. VGSC blokeri tetrodotoksin (TTX), 600 nM olarak kullanılmıştır. Hücre proliferasyonu MTT testi ile, migrasyon, xiv wound healing ve invazyon matrigel aracılı transvers migrasyon yolu ile belirlenmiştir. Deneyler, hücre proliferasyonu üzerinde herhangi bir etki göstermeyen 2,5 µM ve 5 µM RNL ile 0,5 µM ve 1 µM FLC konsantrasyonları ile sürdürülmüştür. MDA-MB 231 hücrelerinin motilite indeksini VGSC blokeri TTX, 24. saatte 24,6%, 48. saatte ise, 26,0% oranında azaltmaktadır. İyon kanal blokerlerinden RNL, 2.5 µM uygulandığında her iki saatte de hücrelerin motilitesinde sırasıyla, 6.7% ve 16.2% azalma meydana getirirken, 5 µM RNL, 13.8% ve 20.8% (sırasıyla) inhibisyon oluşturmuştur. 0.5 μM FLC sadece 48. saatte 8.1%, 1 μM FLC, her iki saatte hücrelerin motilitesini sırasıyla, 5.1% ve 17.6% oranında baskılamıştır. Yüksek metastatik MDA-MB-231 hücrelerinin invazyonlarını TTX, 63.9% ile önemli derecede, 5 µM RNL de, 65.6% ile TTX‟e benzer bir inhibisyon meydana getirmiştir. 1 μM FLC ise, hücrelerin invazyonunu 42.6% oranında azaltmıştır. İyon kanal blokeri olan RNL‟nin, yüksek metastatik MDA-MB-231 hücrelerinin migrasyon ve invazyonunu FLC‟ye oranla daha yüksek oranda inhibe ettiği saptanmıştır. NaV 1.5 ekspresyonu yüksek olan MDA-MB-231 hücrelerinin hareketlerini bloke ederek, meme kanseri metastazının baskılanmasında etkin rol alabileceği in vitro olarak ortaya konmuş olup, in vivo olarak da araştırılmalıdır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessRanolazineFlecainideÜçlü negatif meme kanseri (MDA-MB 231MCF-7)MetastazVGSCRanolazine ve Flecainide'in Üçlü Negatif Meme Kanseri Hücreleri Üzerindeki Anti-Metastatik EtkisiThe Anti-metastatic Effect of Ranolazine and Flecainide on Triple-Negative Breast Cancer CellsmasterThesis836006