PAPUÇÇULAR, HAZAL2019-12-022019-12-022019-11https://hdl.handle.net/11413/5708Otoriterleşme, popülizm, aşırı sağ ve yükselen milliyetçilikler dünya siyasetinde gerçekleşen dönüşümler sonucunda bugün sosyal bilimcilerin en sık tartıştığı meseleler hâline gelmiştir. Öyle ki, sosyal bilimcilerin birçoğu dünya siyasetinin, iktisadının, toplumlarının ve dolayısıyla bunları da inceleyen bilimlerin yeni bir paradigmanın eşiğinde olduğu konusunda hem fikir görünmektedir. Bu yeni paradigmaya göre, 1990’ların sıkça tartışılan globalleşme ve demokratikleşme fikri yolun sonuna gelmiş ve dünya bir nevi 1930’ları andırır şekilde sağın ve milliyetçiliğin yükselişini, otoriter rejimlerin geri dönüşünü deneyimlemektedir. Buradan hareketle bu makale böylesi bir dönemde ortaya çıkan yeni tarih yazımı akımlarını analiz etmektedir. Bu bakımdan, bu çalışma küresel düzen ve tarih yazımı arasındaki bir tezadı ortaya koymayı hedeflemektedir. Zira son on yıllık dönemde tarih yazımı, dünyaya damgasını vurmakta olan ideolojilerin aksine, parçalanmadan ziyade 1990’laıda dahi görülmeyen bir globalleşme ve tarihte incelenen özneler düşünüldüğünde de demokratikleşme trendi göstermektedir. Örneğin, uluslararası tarih (international history) ismi yerini giderek küresel tarihe (global history) ve ulus-ötesi tarihe (transnational history) bırakmaya başlamıştır. Artık bir devletin, bir toplumun ya da devletler arasındaki ilişkilerin ortaya konmasından ziyade tarihçiler giderek daha geniş kavramlarla ve sınır içermeyen meseleler ile uğraşmaya başlamıştır: çevre tarihi (environmental history), nöro-tarih (neuro-history), şeylerin tarihi (history o f the things), insan-ötesi tarih (post-human history) bunlardan sadece birkaçını oluşturmaktadır. Üstelik küresel ölçekte tarih yazımı değişirken aynı zamanda metodolojisi de son yıllarda ortaya çıkan dijital dönüşüm ile değişmektedir. Dijital tarih (digital history) hatırı sayılır bir biçimde desteklenmektedir. Kısacası tarih yazımı, dönüşen 21. yüzyılın bugün çokça konuşulan siyasi niteliğinin aksine bir rotada ilerler görünmektedir. Tabii, tüm bu gelişmelerin yanında, gerçek sonrası dönem olarak adlandırılan bu dönemin tarih yazımına ne derece etki ettiği ya da edeceği de bir başka soru işaretidir. Tüm bu dinamiklerden hareketle bu çalışma, tarih yazımı literatüründeki dönüşümleri ve yeni tartışmaları ortaya koymayı hedeflemektedir.trAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/TarihçilikMetodolojiTürkiyeHistoriographyMethodologyTurkey21. Yüzyılın dönüşen dünyasında tarihçilik ve tarih yazımıconferenceObject