Yesevi, Çağla Gül2020-02-182020-02-182019-11https://hdl.handle.net/11413/6233Pakistan, pek çok etnik grubu, dini ve mezhebi barındıran bir ülkedir. Pakistan, Afganistan’da yaşananlardan birebir etkilenmiştir. Pakistan’ın siyasal tarihi, darbelerle ve yozlaşmış hükümetlerle anılmaktadır. Kuruluşundan beri etkili olan İslamlaşma siyaseti, ülkeyi sadece birleştiren değil aynı zamanda ayrıştıran bir olgudur. Ülkedeki Hristiyanlar, Hindular, Şiiler ve Ahmediler ciddi sorunlar ve ayrımcılıkla karşı karşıyadırlar. Ülkede pek çok etnik grubun yaşaması ve Afgan göçünün etkisiyle farklı siyasal nüfuz alanları bulunmaktadır. Pakistan, Afganistan’dan göç edenlere ev sahipliği yapmıştır. Sovyet işgali ardından Afgan mültecilere kucak açmıştır. Günümüzde 1,4 milyonu kayıtlı, 1-1,5 milyonu kayıt dışı olmak üzere yaklaşık üç milyon Afgan, Pakistan’da yaşamaktadır. Pakistan, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ni ve bu sözleşmenin eki niteliğindeki 1967 New York protokolünü imzalamamıştır. Mülteci statüsü tanınması için gerekli hukuki düzenlemelere sahip değildir. Pakistan’ın göç politikasına 1946 yılına ait Yabancılar Kanunu hukuki bir zemin sunmaktadır. Pakistan, Birleşmiş Milletler (BM) ile anlaşarak, uluslararası mali destek kapsamında, Afgan mülteciler için temel hizmetleri sunmuştur. Afganistan devletinin güçsüzlüğü, sınırları denetleyememesi, sonlanmayan iç çatışmalar ve yaşanan terör eylemleri Pakistan’ı olumsuz etkilemiştir. İnsan ve uyuşturucu kaçakçılığı yanında her gruba göre tanımlanan farklı İslam modelleri ve mezhepsel çatışma, iki ülkenin de siyasal ve sosyal sorunlarını arttırmıştır. Afganistan’da devlet otoritesindeki çöküş, Pakistan’da benzer sonuçların görülmesine yol açmıştır. Suni sınırlarla ayrılmış Peştunlar birlikte hareket etmeye başlamışlardır. Pakistan’ın kontrol edemediği Federal Yönetilen Kabileler Bölgesi’nde bu durum tam olarak vücut bulmuş; bölge, terör örgütlerinin ve hükümet-karşıtı eylemleri düzenleyen örgütlerin buluşma noktası olmuştur. Pakistan, öncelikle Afgan mültecilere “kardeşlik ve İslam” adına kucak açmış ancak mülteciler, devlet dışı örgütlerce kullanılmış, silah, uyuşturucu, insan kaçakçılığı yanında organize suçlara bulaşmışlardır. Günümüzde, Pakistan’da yerli ve yabancı kökenli pek çok devlet-karşıtı örgüt faaliyet halindedir. . Pakistan’daki Afgan mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin, Pakistan’ın sorunlarının çözümü anlamına gelip gelmediği konusu tartışmalıdır. Ülkede etnik, dini ve mezhepsel gruplaşmalar ve karşıtlıklar çözüme muhtaçtır. Ciddi bir güvenlik sorunu bulunmaktadır. Ülkede güç sahibi olan toprak ağalarının, mafyanın, güvenlik güçlerinin farklı çıkarları ve buna uygun olarak kendi ajandaları bulunmaktadır. Çalışma kapsamında, Pakistan’ın demografik ve siyasal yapısından bahsedilmiş, ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik durumu değerlendirilmiştir. Sosyal yaşamda dinin etkisi üzerinde durulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin değişen Afganistan Siyaseti ve bunun ABD ve Pakistan ilişkilerine etkisi anlatılmıştır. Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nin Pakistan’daki uygulamaları ve Afgan Mültecilerin, Pakistan’a yerleşmeleri süreci ve Gönüllü Geri Dönüş konuları incelenmiştir. Pakistan’daki Afgan mültecilerin sorunları üzerinde durulmuştur. Afgan mültecilerin, Pakistan siyasal hayatına etkileri anlatılmıştır. Mültecilerin katıldıkları devlet-karşıtı örgütlenmelerden bahsedilmiştir. Mültecilerin Pakistan ekonomisine etkileri incelenmiştirtrAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/PakistanAfganistanMültecilerSiyasi YönlerSosyal YönlerEkonomik YönlerSiyasi ve Sosyal GörüşlerPakistanAfghanistanAsylumsPolitical AspectsSocial AspectsEconomic AspectsPolitical and Social ViewsKardeşlik ve güvenlik üzerinden Pakistan'ı okumak: Afgan mültecilerin Pakistan'a siyasal ve sosyo-ekonomik etkileriArticle