İstanbul Kültür Üniversitesi / Hukuk Fakültesi / Kamu Hukuku Bölümü / Anayasa Hukuku Anabilim DalıYıldız, Ceren2018-10-152018-10-152017-071309-8837https://hdl.handle.net/11413/2803Seçimlerin yönetimi ve denetiminden sorumlu Yüksek Seçim Kurulu, 16 Nisan’da gerçekleşen anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sırasında ve sonrasında verdiği kararlarla ciddi tartışma yaratmıştır. Bu tartışma iki soruna dayanmaktadır. İlk sorun, referandum sırasında kullanılan mühürsüz oy pusulası ve zarfların, 298 sayılı Kanun’un açık hükmüne rağmen geçerli sayılmasına karar verilmesine ilişkindir. İkinci sorun ise, Yüksek Seçim Kurulu kararlarının kesin olması nedeniyle kararları aleyhine herhangi bir mercie başvurulamaması, uluslararası sözleşmelerle de korunan serbest seçim hakkının ve bu hakkı ihlali halinde başvurulacak yargı yollarının nasıl tespit edileceğine ilişkindir. Bu çalışmada Anayasa Mahkemesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine bireysel başvuru yolu, Mahkemelerin içtihatlarıyla birlikte ele alınacaktır.trYüksek seçim kurulu, Serbest seçim hakkı, Bireysel başvuru yolu, Halk oylamasıYüksek Seçim Kurulu Kararlarına Karşı Yargı Yolunun DeğerlendirilmesiArticle291941