Enginöz, Evren Burak2019-08-272019-08-272019-02https://hdl.handle.net/11413/5156Aşırı stresli olayların yaşanması, hem kısa hem de uzun vadede sağlığımızı etkileyecek psikolojik ve fiziksel risklere yol açabileceği görülmektedir. Bu risk, doğal afetler gibi dış etkenlere bağlı ve kontrol edilemez olduğunda stresin etkisi daha fazla olmaktadır. Türkiye, giderek artan afet sonrası sorunlarla ilgilenmesi gereken ülkelerin başında gelmektedir. Evlerimizin, kentlerimizin ve ulaşım ağlarımızın olası afetlere karşı dayanıklı olması için yeniden inşa edilmesinin yanında afet sonrası tüm kentlilerin en kısa zaman içinde güvenli alanlara veya toplanma noktalarına hızlı bir şekilde erişilebilmesi gerekmektedir. Afetzedelerin afet anında bulunduğu binalardan tahliyesi ve yardıma erişimleri organize edilirken, toplumu oluşturan tüm bireylerin, özellikler sağlıklı bireylere göre kent içi erişimde birçok engellerle karşılaşan engellilerin de düş düşünülmesi gerekmektedir. Ülkemiz nüfusunun %12'si engellilerden oluşturmaktadır. Günlük hayatta ya da ola~ anüstü durumlarda karşılaşılan erişilebilirlik sorunları sadece engelli insanları değil aynı zamanda ailelerini de etkilemektedir. Bu, nüfusumuzun yarısının afetler sırasında risk altında olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle, afet yönetimi ve yasal düzenlemelerimizi yeniden ele almak, şehirlerimizdeki kentsel erişebilirliği engelli insanlara göre yeniden tasarlamak zorundayız. Bu çalışma kapsamında, yaşanılan afet süresince engellilerin de erişilebilirliğinin sağlanması düş ünülerek; mimari ve yasal uygulamalar, kent içi yaya ve toplu ulaşım ve afet sonrası toplanma ve güvenli alan noktalarının engelliler içinde erişilebilirliği ile ilgili düzenleme önerileri tartışılmaya çalışılacaktır.There is considerable evidence that the experience of extremely stressful events can lead to both short and long-term psychological and physical health risks. This risk is exacerbated when the stressor is external and uncontrollable, such as the case of a natural disaster. Turkey is one of the countries that have to attend with increasing post-disaster problems. In addition to the re-construction of our buildings, cities and transportation networks against possible disasters, all citizens should be able to reach the safe areas or meeting points in the shortest time as possible during a disaster. During disasters, all individuals constituting the society, especially the people with disabilities should be considered in releasing the survivors from their building and organizing the accessibility of support. 12% of the population in our country are disabled. The accessibility problems that are faced in daily life or in an extraordinary situations, do not only affect disabled people but also their family. Which means that half of our population are at risk during disasters. Therefore, we have to re-organize our disaster managemet and regulations and also re-design the urban accessibility in our cities according to people with disabilities. Within the scope of this study, we try to consider the implications of regulations on architectural legislations, urban pedestrian and public transportation and accessibility of safe area and meeting points for the people with disabilities.trAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Stateshttp://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/AfetEngellilerErişilebilirlikMimari DüzenlemelerAfet YönetimiDisasterPeople With DisabilitiesAccessibilityArchitectural RegulationsDisaster ManagementAfetler Karşısında Kentlerimizin Erişilebilirliğinin Sağlanması İçin ÖnerilerconferenceObject