Kutlu, RanaManav, BanuErtürk, Zafer2014-09-222014-09-222011-102146-5193http://hdl.handle.net/11413/765Mimari kimlik; bina ve çevresi için tasarımcı ve kullanıcı tarafından oluşturulan belirleyici özellikler ile tanımlanmaktadır. Buna göre; mimari üsluplar, yapı ve çevre oluşturma politikaları, malzeme ve teknoloji, çevreye karşı davranış ve tutumlar ile etkileşim içindedir (Hacıhasanoğlu, 1995). Mimari kimliğin oluşması için; dikkat çekici ve toplum tarafından kabul edilebilir, kütlesel etkiye sahip, odak niteliği taşıyan, çevresi ile ilişki ve uyum içerisinde olan değerlere sahip öğelere ihtiyaç vardır (Binle, Ertan 1992). Kentsel kimlik ise çevreyi oluşturan doğal ve yapay elemanlar, sosyo-kültürel özellikler ile tanımlanmaktadır (Ilgın, 1997). Toplumsal ve kültürel etkileşimin etkin aracı olan tasarım kimlik oluşumunu belirlemektedir. Kimlik ve kültür ilişkisi imaj, algılama kavramları ile beraber düşünülmelidir. Kentler, yalnız büyük insan topluluklarının yaşadığı bir mekan değildir, aynı zamanda insanların karşılıklı tinsel ilgilerinden meydana gelen kültür mekanlarıdır. Bu niteliğiyle kentler, belli bir kültürü simgelerler. Kültürel niteliğiyle kentler, yalnız bir pazar yeri, ticaret ya da endüstri merkezi olmanın dışına çıkmakta, aynı zamanda içinde yaşayan insanlara kültürel biçim ve kimlik veren bir eğitim metropolü olmaktadırlar. Oysa günümüz kentlerinde bu açıdan önemli bir farklılık vardır. Günümüz kentleri nüfus, ekonomi, endüstri ölçeklerinde sürekli büyüyerek endüstri ve ekonomi ağırlıklı bir metropole dönüşmektedirler. Metropollerde yaşayan insanlar ise insansal özüne, çevresine yabancılaşmakta, duygu ve düşünce varlığı insan için buralar bir yaşam mekanı olmaktan çıkmaktadırlar (Tunalı, İ., 2004). Rapoport (1979), “geleneksel mimari”nin biçimsel ve mekansal oluşumunda belli bir kültürün geliştirdiği kavramsal yaşama modelini, toplumsal ve kültürel etmenlerin belirleyicisi olmanın yanı sıra iklim, malzeme, yapım yöntemleri ve teknoloji gibi fiziksel etmenlerin önemi üzerinden anlatmaktadır. Bir yapının işitsel, kokusal, dokusal özelliklerini standard ölçüm yöntemleriyle belirlemek ve bu konuda objektif yargılara dayalı bir model önerisi geliştirmek oldukça zordur. Ancak, yapı biçimi, yapı yüzü rengine bağlı subjektif yargılara dayanan çeşitli belirlemeler malzeme özelliklerine bağlı olarak yapılabilir. Bu özellikler sert-kaba, hafif-hareketli, gizleyici, katmanlı, şeffaf-yarı şeffaf, açık-kapalı ve benzeri özellikler olarak sıralanabilir. Yapı yüzü algılamasında; malzemenin yapısından kaynaklanan dokusal özelliklerin yanı sıra, saçak, çıkma, cumba, kabartma ve benzeri yapı hareketliliğinin oluşturduğu ışık-gölge oyunlarının da etkili olduğu bilinmektedir. Bu çalışma kapsamında bir kıyı kenti olan İstanbul üst kimliği içerisinde, kendisine özgün, doğal ve beşeri çevresi ve onlara bağlı oluşmuş çevre verileri ile farklılaşmış kıyı mimarlığı, Gestalt yaklaşımının yakınlık ve benzerlik kurallarına ve temel tasar ilkelerine göre görsel matris aracılığıyla incelenecektir. Mimarideki kütleler ve boşluklar, kütle ve boşlukların kontrast (zıtlık) yaratan etkileri, ölçek ve orantı kavramları, bu kavramlara etki eden dokusal etkiler ve renk konusuyla birlikte ele alınacaktır.trİstanbul Kıyılarıİstanbul Kıyı MimarisiGörsel Matrisİstanbul Kıyı Mimarisinin Görsel Matris Üzerinden Kimlik İncelemesiArticle