TEMMUZ / AĞUSTOS / EYLÜL >_ ____ SAYI:4 2000 TL (KDV DAHİL) © 9 t * . İlkokulun Yeri -•* • Davranışının'Onemi •* * * * C7/z sel Eğiti m İ• I Tırnak Yeme • A yrı l1 k En di sesi S A rkadas Etkisi Anaokulunun Özelli•k leri N•e • ler OlmalıdJ ır?J • Gençlere Nasıl Yard inici Olabiliriz? + Çocuğumun Bir Sorunu Varı Jfy/ırladıkl'arımızın Ne Kadarı Gerçektir i Bebeğim, Bugün seni özene bezene giydirdim. Arabana yerleştirdim. Attaya gittik. Nereye mi? Garanti Bankası 'na. şaşırdın sen. Bankacı ablalar, ağabeyler seni sevdiler. “Ceren’e bir hesap açacağız" dedim. ■ Kalbim küt küt çarptı. Hesabın.. .Öyle büyük bir rakam değil. Sen büyüdükçe hesabın da büyüyecek. Ben de, baban da sevgimizi katacağız hesabına. Şimdi içim daha rahat. Evet sevgili bebeğim, seni seviyorum, seni çok seviyorum. Annen GARANTİ BANKASI YAŞADIKÇA EĞİTİM Yayıncıdan SAYI: 4 1988 Okura... TEMMUZ / AĞUSTOS / EYLÜL Sahibi Kültür Hizmetleri Ltd. Şti adına Fa Kamettin AKINGÜÇ Dergimizin her yeni sayısı, okuyucularımız tarafından Genel Yayın Koordinatörü ömür CANDAŞ giderek artan bir ilgiyle karşılanıyor. İlgilerini bize sözlü ve yazılı olarak belirten bütün okuyucularımıza teşekkür Yazı İşleri Müdürü Bahar AKINGÜÇ ederiz.Türkiye'de bugüne kadar üzerinde yeterince durulma­ Yayın Yönetmeni mış konuları kapsayan yayın programımız nedeniyle, ağır llhami FINDIKÇI bir sorumluluğu da yüklendiğimizin bilincindeyiz. Bu bi­ Yayın Yardımcısı linçle, dergimizin içeriğini belirlerken, kendi toplumlumu­ Hamdi ER KUNT za özgü sorunlara ve çözümlere daha çok yer vermeye Teknik Yönetmen çalışmaktayız. Kudret GÜVENÇ Bu sayımızda, yayın alanımızla ilgili akademik çevre­ Redaksiyon ve Düzeltme lerden değerli öğretim üyesi ve uzmanların yazılarını bu­ Necla AKEL FEROĞLU lacaksınız. Isa SAVAŞ Prof. Dr. Ayla Oktay, Marmara Üniversitesi Atatürk Eği­ Dizgi tim Fakültesi Eğitim Yüksek Okulu müdürlüğü yapmak­ Önder KARÇIĞA tadır. Yıllardır sürdürdüğü akademik çalışmaları arasında Aynur TURA "Türk Eğitim Tarihi", "Karşılaştırmalı Eğitim”, "Okul Öncesi Pikaj Eğitim", "Eğitimde Disiplin" gibi konular yer almaktadır. Şefika TEPE Prof. Dr. Norma Razon, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Montaj Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü'nde öğretim üyesidir. Zafer UZUNTÜRK Eğitimde ölçme-değerlendirme, testler ve meslek seçimi Feride ALPTEKİN konularında değerli çalışmaları bulunmaktadır. Yrd. Doç. Kamera Dr. Nurper Savaş Ulküer ise Gazi Üniversitesi Mesleki Sunay KUŞAKÇIOĞLU Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Ev Ekonomisi Bölü­ Renk Ayrımı mü'nde öğretim üyesidir. İzzettin Alıcıgüzel, halen İstan­ Sepco Grafik bul Özel Kültür Lisesi'nde Rehberlik danışmanlığı yap­ BASKI maktadır. Jale Minibaş ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat ERCAN OFSET Sefaköy İstanbul Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nde "Araştırma Görev­ Yapım - Yönetim 1 lisi" olarak bulunmaktadır. YA/BA YAYINLARI Gelecek sayılarımızda, yine değerli bilim adamı ve uz­ Eski Londra Asfaltı 19 manlarımızın çeşitli konulardaki yazıları yer alacaktır. Şirinevler - İSTANBUL Tel: 551 52 03 - 551 52 04 Günümüz teknolojisinin eğitim alanına yansıyan bir 551 52 13 yönü olarak "Bilgisayar Destekli Eğitim", önümüzdeki sa­ Telex : KÜLT TR 22 667 yılarda irdeleyeceğimiz ana konulardan biri olacaktır. • • Yurdumuzda da bilgisayarın eğitimde kullanılmaya Abone Koşulları: başlanması nedeniyle, bazı konuların bilinmesi yararlı Yıllık12 000 TL (KDV Dahil) olacaktır. "Bilgisayar Destekli Eğitim"yanında, "Bilgisayar Yapı Kredi Bankası Bakırköy Şubesi Eğitimi”nin ne olduğu ve nasıl olması gerektiği, çok kişi­ Hesap No : 2888 nin açıklama beklediği konulardır. Yaşadıkça Eğitim Eğitimle ilgili çeşitli konular yanında, bu konuların da • gündeme alınmasının zamanının gelidiğini düşünüyoruz. FİYATI: 2 000 TL (KDV Dahil) YAŞADIKÇA EĞİTİM 3 Yaşadıkça Eğitim adlı derginizi hem sevinç hem de şaşkınlık için­ de aldım, çok beğendim ve çok sevdim. Nedense beni ilgilendir­ meyen bir konu bulamadım... Ya­ şadıkça Eğitim, gerçekten her dem taze ve tükenmeyen bir konu, bir özlem kaynağıdır. İS. (Eskişehir) Yaşadıkça Eğitim Yaşadıkça Eğitime,Benim gibi çeşitli derecede Dergisine, özürleri bulunan çocuklara sahip Sayın Yaşadıkça EğilimÇocukların eğiliminde kulla­ birçok anne var. Bizlere yönelik Dergisi Yetkilileri, nılan yöntemlerin büyük değişik­ yayınlar ise yok denecek kadar az. Derginizin son sayısını oku likler gösterdiği bilinmektedir. dum. Oldukça ilginç ve yararlı Özellikle okul ortamında kulla­ Derginizde, özellikle zihinsel özürlü çocukların sorunları, eği­ buldum. Yaşadıkça Eğitim, güzel nılan öğretim yöntemlerine ve limleri, bu konuda anne-babaların ve daha önce hiç rastlamadığım öğretmen-öğrenci ilişkilerine daha yapması gerekenler gibi konulara türden ve yararlı bir dergi. Yalnız çok yer vermenizi dilerim. yer vermeniz, beni ve benim gibi bir üniversite öğrencisi olarak, SJI. (İstanbul) özürlü çocuklara sahip ana-ba- kendimden çok ufak çocuklara ve baları sevindirecektir? anne ve babalara yönelik yazılar A.K. (İstanbul) gördüm. Ayrıca, bu yazıların ba­ zılarını gereğinden fazla uzun bul­ dum. Sîzlerden ricam, daha sonra­ ki sayılarınızda daha geniş ve farklı konulara yer verip, konu­ ları gereğinden fazla uzun tut/na- manızdır. Teşekkürler. Sayın Yönetici, Yaşadıkça Eğitim dergisini ya­ I! E. (Edirne) rarlı buluyorum. Çünkü ülkemiz­ de,anne-baba ve öğretmenleri mo­ Yaşadıkça Eğilim dern eğitim yaklaşımlarından ha­ Dergisi yetkilileri, berdar etmeye yönelik yayınlar Derginiz bana umul verdi. çok az. Dileğim bu tür yayınla­ Çocuklarımızın sorunları, bugün, rın çoğalmasıdır. düne göre belki de daha büyük. Derginizin, içerdiği konular iti­ Çocuklarımın sorunlarını çözme­bariyle perspektifinin çok geniş de zaman zaman yetersiz kaldı­olduğunu ve bir sayıda ancak belli ğımı görüyorum. Oysa bizim ana Sayın İlgili, konulara yer verebileceğinizi bi­ -babalarımız böyle sorunlarla kar­ Anne-babaların eğilimi konu­ liyorum. Benim sîzlerden iste­ şı karşıya değillerdi. Değiller sunda çok yararlı olduğuna inan­ ğim, çocuklarla sağlıklı iletişi­ miydi, yoksa bize mi öyle geli­ dığım derginizde, çocukların arka­min nasıl kurulabileceğine, daha yor, onu da bilemiyorum. Ne daşlarıyla olan ya da olması ge­çok yer vermenizdir. Ilangi ge­ olursa olsun, şunu biliyorum ki, reken ilişkilerine daha çok yer lişim döneminde olursa olsun bugün çocuklarımız da ana-ba- vermenizi diliyorum. Özellikle er­(bebeklik, çocukluk, ergenlik), balar da önemli ve çözümü zor genlik döneminde, arkadaş grup­sağlıklı bir iletişim kurulduktan sorunlarla karşı karşıyadırlar. larının etkisi çok büyük olmak­sonra, diğer sorunların çoğunun Bunların çözümü için olanak­ ladır. Bu konuda, bizim gibi bir­kendiliğinden ortadan kalkacağına larımız öyle az ki... Derginizle çok anne-babarun, ne kadar müda­ ya da kolayca çözümleneceğine karşılaşmam, belki de bu yüzden halede bulunması gerekliği, çocu­ inanıyorum. bana büyük bir umut ve güç ver­ ğun arkadaş seçimine karışılıp En iyi dileklerimle. di. Şimdi her sayısını merak ve kar ışılamayacağı konularında güç­ 11. F. (İstanbul) sabırsızlıkla bekliyor um." lük çektiklerini düşünüyorum. N.C. (Kayseri) Başarı dileklerimle. G.F. (İstanbul) 4 YAŞADIKÇA EĞİTİM İyi Bir Anaokulunun Özellikleri Neler Çocuğun Yaşamında Olmalıdır? ilkokulun Yeri ve Önemi Yrd. Doç. Dr. Prof. Dr. Ayla OKTAY Nurper SAVAŞ-ÜLKÜER Okula yeterince uyarılmadan gelen Sayfa : 25 çocukların bile ilgilerini çekebilmek, onlarda öğrenme isteği Okul Öncesi Öğrenim uyandırabilmek, iyi bir Nasıl Olmalıdır? öğretmenin güç de olsa gerçekleştirebileceği bir durumdur. Jean MARZOLLO Sayfa: 6 Sayfa: 31 • • Öğrencilerin Anne-Babaların Sağlıklı Gelişmesinde Çocuklarına Yönelik Öğretmen Davranışının Yanlış Uygulamaları Önemi Dr. Haim G. GINOTT İzzettin ALICIGÜZEL Sayfa: 38 Sayfa : 9 Cinsel Eğitim Gençlere Sağlıklı Kararlar Vermelerinde Prof. Dr. Norma RAZON Nasıl Yardımcı Olabiliriz? Sayfa: 12 James P. COMER Tırnak Yeme Sayfa: 46 Ar. Gör. Jale MİNİBAŞ 17 ÇocuğumunSayfa : Bir Sorunu Var Ayrılık Endişesi Sayfa: 48 Janice T. GİBSON Sayfa : 19 Hatırladıklarımızın Ne Kadarı Gerçektir? Arkadaş Etkisi Ph. D. David F. BJORKLUND Ptı. D. David ELKIND Çocukluk anıları, kimi kez uydurma Sayfa: 20 olsalar da; bu dönemlere ilişkin bazı olayların nasıl algılandıklarının Çocuk Yetiştirmede önemli göstergeleridir. Aşırı Hoşgörülü ve Sayfa: 50 Koruyucu Tutumlar İlhami FINDIKÇI Yayınlar Sayfa : 21 Sayfa : 55 YAŞADIKÇA EĞİTİM 5 karşın düzenli bir öğrenme programına uymakta güçlük çektikleri gözlenir. Diğer ba­ zı çocuklar da zaten isteksiz­ ce geldikleri okuldaki faali­ yetlere katılmak için gayret bile göstermezler. Bir ilkokul birinci sınıfında, bütün bu özelliklere sahip çocuklar bir arada bulunabilirler. Bu du­ rumda öğretmen, bu değişik özelliklere sahip çocukları or­ talama bir başarı düzeyine Çocuğun Yaşamında ulaştırma göreviyle karşı kar­şıyadır. Nitekim, aynı sınıf­ • _ taki çocukların bazılan öğret­ ilkokulun Yeri menin öğrettiklerini kolay­lıkla öğrenip başarılı olurlar­ ken bir kısmı da bu öğrenme işini yeterince gerçekleştire- mezler. Çocuğun, ilkokulun özel­ likle birinci sınıfında göster­ diği başarısızlığın nedenleri çok çeşitli olabilir. Çocuk, bazen yaşı küçük olduğu ya Prof. Dr. Ayla OKTAY da yeterli bir beden sağlığına sahip olmadığı için başanlı olamaz (iyi görmediği veya Okula yeterince uyarılmadan gelen işitmediği için). Başarısızlık, çocukların bile ilgilerini çekebilmek, bazen çocuğun okumayı öğ­renmek için yeterli bir zekâ onlarda öğrenme isteği uyandırabilmek, iyi düzeyine sahip olmamasın­ bir öğretmenin güç de olsa dan kaynaklanır. Bazen de gerçekleştirebileceği bir durumdur. çocuğun duygusal yaşamın­daki aksaklıklar, huzursuz­ luklar, onun kendisini anla­ tılan konuya vermesine engel ilkokula başlamak, çocu­ Bu bakımdan ilkokul bi­ oldukları için başarısızlığı­ ğun hayatındaki en önemli rinci sınıf, yaşam boyunca nın nedeni olabilirler. Ama dönüm noktalarından biridir, kullanacağımız okuma, yaz­ tüm bu saydık kırımızın hepsi ilkokul, evden ilk kez ayrılan ma, aritmetik gibi temel be­ yeterli olduğu halde, yine de çocuğun, giiniin büyük bir cerileri kazandırmak ve gele­ bocalayan çocuklarla karşı­ bölümünü yeni arkadaş vt cekte okula ve okumaya kar­ laşmak da mümkündiir.Çün- yeni yetişkinlerle geçirdiği, şı tutumumuzu yönlendirmek kii, çocuğun yaşadığı top­ evden farklı bir ortamdır. açısından en önemli basa­ lumsal ortam (aile-yakın çev­ Çocuk ilk kez programlı öğ­ maklardan biridir. re), onu okulun isteklerine retimin gerektirdiği etkinlİK- Bazı çocuklar, ilkokula hazırlayacak nitelikleri taşı- lere katılmak, be irli bir di­ büyük istekle başlarlar; öğ­ mamaktadır.Çocuk, okul ön­ siplin planı dahilinde kuralla­ retmenin yönlendirmelerine cesi dönemde en önemli öğ­ ra uymak, öğretmenin tali­ kolayca uyarlar ve oldukça renme aracı olan iyi bir oyun matını yerine getirmek ve da­ karmaşık bir görev olan oku­ ortamına sahip değildir, yete­ ha da önemlisi okuma yaz­ ma yazma işini de kolaylıkla rince uyarıcı oyuncağı yok­ ma, aritmetik vb konuları öğ­ başarabilirler. Bazı çocukla­ tur, kendi yaşıtlarıyla hiç oy­ renmek gibi görevlerle karşı rın ise okula ilk başladıkla- namamıştır veya evde kendi­ karşıyadır. ■ ında istekli görünmelerine siyle konuşan, onun sorula- ..............................YAŞADIKÇA EĞİTİM takım alışkanlıkların kazan­ dırılmasında tek başına muci­ zeler yaratamaz. Ama dikkatli bir öğretmen, anne-babanın yardımlarıyla öğrencisini kısa zamanda tanıyabilir ve onun pek çok davranışını etkile­ yebilir. Hatta, öğretmen,çok kere çocuğun gözünde ideal bir yetişkin modeli haline ge­ lir ve bu bakımdan bazen an­ ne-babanın yerini bile alabi­ lir. Çocuğa etkisi açısından, ilkokul birinci sınıf öğretmeninin etkisinin büyüklüğü yadsınamaz. n bi iletişim araçları, bilgileri Öğretmenin hatalı tutumu, kısa sürede dünyanın hemen örneğin, haksız yere cezalan­ Okuma isteği, her köşesine taşıyabilir duru­ dırma, aşın sertlik, öğrenci­ma gelmiştir. Ancak bu du­ ler arasında ayırım yapmak, okula karşı olumlu rum, ilkokulun ve özellikle aşırı ders ve ödev vermek, bir tutumun birinci sınıfın çocuğun yaşa­ öğrenciyi kapasitesinin üs­ oluşması, mındaki yerini azaltmamakta, tünde başarılar için zorlamak gibi durumlar, çocuğun öğre­ ancak ailenin tam tersine artırmaktadır.Okul öncesinde tüm dış nime devamı konusunda is­ yardımıyla uyarım kaynaklarından yarar­ teksizliğine ve birtakım duy­ yaratılabilir. lanabilen ve öğrenme yete­ gusal sorunlara neden olabi­neklerini, potansiyellerinin lir. Bu açıdan öğretmenin ço­ en üst düzeyine çıkarabilen cuk ve gençlerin yaşamındaki çocukların, ilkokula başla­ yeri ve önemi çok büyüktür. rını yanıtlayan bir yetişkin dıklarında bu tutumlarını sür­ Ama çocuğa olan etkisi açı­ yoktur. Anadilinin doğru dürdükleri görülmektedir. sından, herhalde ilkokul bi­ kullanımını işitmediği ve Okulda başarı konusundaki rinci sınıf öğretmeninin etki­ kendi kendisini ifade etme başlıca etkenlerden biri olan sini en önde ele almak gere­ fırsatını da bulamadığı için ‘okuma isteği”, “okula karşı kir. dil gelişimi eksik kalmıştır. olumlu bir tutumun oluşma­ Okul öncesi dönemde, Bu yüzden de öğretmenin ne sı”, ancak ailenin yardımıyla çocuğa dış dünyayı tanıma söylediğini anlayamaz, söy­ yaratılabilir. Ama, okula ye­ olanağı veren, ona çeşitli lenenleri yerine getiremez ve terince uyarılmadan gelen ço­ alışkanlıklar kazandıran te­ öğretmenin sorularına doğru cukların bile ilgisini çekebil­ mel kurum ailedir. Çocuk, dürüst cevap veremez. mek, onlarda öğrenme iste­ aile içinde temel öğrenme Bugün çocukların bazı ğini uyandırabilmek, iyi bir için gerekli deneyimleri ka­ bilgileri öğrenmeleri için ilk­ öğretmenin güç de olsa ger­ zanırken, olanaklar ölçüsün­ okula gitmelerini beklemek çekleştirebileceği bir durum­ de gidebileceği okul öncesi artık mümkün değildir. Çağı­ dur. kurumlarda da bu deneyimle­ mızda radyo, televizyon, si­ Bir ilkokul öğretmeni, ai­ rini pekiştirme ve zenginleş­ nema, gazete, dergi, kitap gi­ lenin başarılı olamadığı bir­ tirme fırsatını bulur. Anaokul YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................ nıpor. Geleceğin güvencesi ve en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın yaşamını şe­ killendirmede çok önemli ro­ lü olan öğretmenlerin, bu iş için istekli ve yetenekli genç­ ler arasından seçilerek ye­ tiştirilmeleri de öğretimin ve­ rimi ve başarısı açısından üzerinde durulması gereken bir noktadır. Çocuklarının yanlış öğretmen tulumundan kaynaklanan birtakım psiko lojik sorunları için eğitimci ve doktorlara başvuran anne- babaların, öğretmeniyle iyi ilişkiler kuramadıkları için okuldan soğuyan, okulu terk eden çocuk ve gençlerin var­ lığı, bu konu üzerinde ne ka­ dar titizlikle durulmasının ge­ reğini vurgulamaktadır. ve hazırlık sınıflarının göre­ kullanma fırsatını bulabil­ vi; çok kere yanlış olarak uy­ mişse; kitapları ellemek, re­ İlkokul, yetişkin hayatın­ gulandığı gibi çocuğa ilkoku­ simlerine bakmak şansına sa­ da alacağımız görevler için la başlamadan, erken yaşta hip olmuşsa, ilkokula başla­ hazırlanmamızda temel oluş­ okuma yazma öğretmek de­ dığında tüm bu ön hazırlıklar turan bir kurumdur. Bu ku­ ğil, fakat gerçekten onun il­ da kendisine son derece ya­ rumda kazandığımız bilgi­ kokulda okuma yazma öğ­ rarlı olacaktır. Böyle bir ha­ ler, daha sonraki öğrenim renmesine yardımcı olacak zırlık dönemiyle ilkokula ge­ yaşamımızdaki başanmızıda kavramları ve becerileri ka­ len çocuk, güler yüzlü, tüm büyük ölçüde etkiler.Yine bu zandırmak olmalıdır. çocuklarını eşit derecede se­ kurumda öğretmen ve yaşıt­ Çocuk, renkleri, sayı ven ve hepsini tanıma çabası larımızla kurduğumuz ilişki­ kavramını, kalemi, kâğıdı içinde olan bir öğretmenin lerin olumlu ya da olumsuz kullanmayı; kendi yaşıtlan ile sınıfında, kuşkusuz büyük oluşunun, daha sonraki katı­ beraber yaşamayı; sırasını gelişme fırsatı bulacaktır. lacağımız öğretim basamak­ beklemeyi; öğretmenin anlat- Çocukların niteliklerini bilen larında davranışlanmızıda et­ tıklannı dinleyip uygulamayı; öğretmen, öğretim progra­ kilemesi kaçınılmazdır. Bu paylaşmayı, okul öncesi ku­ mını uygularken bunları göz açıdan anne-babalar, çoçuk- rumun programlan içinde ra­ önünde bulunduracak, bazı lannı okula karşı olumlu bir hat ve özgür bir ortamda ko­ çocuklarının başarısızlık tavır almaya yönlendirirler­ laylıkla öğrenebilir. Bu kn • duygusundan dolayı kırıklığa ken, okul yöneticileri ve öğ­ zançlan, ona, ilkokulun iste­ uğramalarını da önleyebile­ retmenlerin de gerek çoçuk- diği görevlere uyabilme ko­ cektir. Dikkatli, bilgili, ço­ la olan ilişkilerinde gerekse nusunda büyük kolaylık’ r cukları seven ve onları anla­ programın uygulanışındaki sağlar. maya çalışan bir öğretmen, tutum ve davranışlarıyla bu Bir çocuk, ilkokula başla­ isteği pekiştirmeleri ve oku­beş yıllık ilkokul öğretimi madan önceki dönemde ne lu; sevilen, mutlu çoçukların boyunca, her bir öğrencisi­ kadar çok oyun oynama, eş- doldurduğu bir ortam haline nin pek çok sorununda ken­ yalan tanıma ve kullanma getirmeye çalışmaları, sağlık­disine yardımcı olarak, ge­ fırsatına sahipse; olumlu in­ reğinde aileye de yol göste­ lı ve öğrenme isteği ile dolu san ilişkilerinin temel oluş­ rerek, çocuğun anne-baba­ genç kuşaklar yetiştirebilme- turduğu bir aile ortamında sından sonra ona en yakın miz açısından büyük önem yetişiyorsa; dili dinleme ve yetişkin olma fırsatına da sa- taşımaktadır. 8 YAŞADIKÇA EĞİTİM Çocuğa saygıyı • • temel almayan, Öğrencilerin onun sağlıklı bir kişilik Sağlıklı Gelişmesinde geliştirmesini amaçlamayan Öğretmen eğitim-öğretim etkinlikleriyle; Davranışının eğitimin • • amaçlarından hiçbiri Önemi gerçekleştirilemez. İzzettin ALICIGUZEL Özel Kültür Lisesi Rehberlik Danışmanı EĞİTİMİN toplumsal ve bedensel etkin­ bir olgudur. Ama biz, ekono­ EN ÖNEMLİ AMACI liklere eğitim ve öğretimde mik nedenlerle, öğrencileri Eğitimin en önemli amacı, dengeli biçimde yer vermekle gruplayarak öğretim yapmak­ ruhen sağlıklı bireyler yetiş­ gerçekleşebilir. Başka bir de­ tayız. Böylece aynı takvim tirmektir. yişle; öğrencilerimizin zihin­ yaşındaki çocukları bir araya Ruhen sağlıklı bireyleri sel, duygusal, toplumsal ve getirerek, onların tepkilerini de ancak öğrencileri; çalışkan- bedensel yönlerden aynı öl­ kafamızdaki o yaş çocuğuna tembel, sevimli-sevimsiz, çüde gelişebilmeleri için bilgi ait beklentilerimize göre de­ akıllı-akılsız, zengin-fakir ay­ ve kavram kazandırıcı çalış­ ğerlendirmekteyiz. Ama kar­ rımı yapmadan olduğu gibi malar yanında resim, müzik, şılaştırmaya dayalı bu değer­ kabul ederek ve hepsine de­ bale, spor, gözlem, araştır­ lendirme, bizi birçok açmaz­ ğer vererek yetiştirebiliriz. ma, deney, yazılı ve sözlü larla karşı karşıya bırakmak­ Çocuğa saygıyı temel alma­ anlatım vb. etkinlilere yer ve­ tadır. yan, onun sağlıklı bir kişilik rilmesi gerekir. Biliyoruz ki, her çocu­ geliştirmesini amaçlamayan ğun gelişim hızı farklıdır. öğretim-eğitim etkinlikleriy­ GELÎŞÎM Bazı çocuklar, 4-5 yaşlarında le, eğitimin amaçlarından hiç­ PSİKOLOJİSİNDEN okuyup yazabilecek olgun­ birini gerçekleştiremeyiz ÖĞRENDİKLERİMİZ luğa ulaştıkları halde; bazıla­ Ruhen sağlıklı bireyler Hiçbir çocuk kişisel rı, ancak 6-7 yaşlarında, hat­ yetiştirmek için eğitimin özellikler bakımından diğeri­ ta daha geç yaşlarda olgun­ çok yönlü etkileşimle nin aynı değildir. Çocuklar, laşabiliyorlar. Öğretmenin bu oluşabilen bir süreç ol­ kalıtımsal ve çevresel etken­ gerçeği bilerek öğretimini duğu daima göz önünde tu­ lerden dolayı büyük farklı­ olanaklar ölçüsünde birey­ tulmalıdır. Eğitsel davranış­ lıklar gösterirler. Bu bakım­ selleştirmesi gerekir. Öyle ki, lar; ancak zihinsel, duygusal, dan, öğrenme esasta bireysel ileri olanı frenlemeyecek, ka- YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................... Bir sınıfla korkutma, alaylı sözler, kıskançlık ve rekabeti körükleyici aşlar egemense; orada eğitim yok demektir. pasitesi sınırlı olanı da yıldır­ getirmeye çaba harcadığı, ai­ lar üzerinde çok olumsuz et­ mayacak bir uygulama içine leyle bu yönde işbirliği yap­ kiler yapmaktadır. Bir sınıfta girmesi gerekir. tığı takdirde, öğrencilerin ba­ korkutma, alaylı sözler, kıs­ Psikoloji biliminin sapta­ şarısızlığı azalacak, hatta or­ kançlığı ve rekabeti körükle­ dığı bu bilimsel gerçekler tadan kalkacaktır. yici davranışlar egemense; karşısında, zekâ bakımır dan orada eğitim yok demektir. normal, hatta normalin biraz ÖĞRETMEN Bu tür öğretmen davranışları, altındaki ağır öğrenen b r DAVRANIŞLARININ, okuldaki eğitim ve öğretimi çocuğa, “başarısız” notu /er­ ÇOCUKLARIN RUH felce uğratır. mek ne dereceye kadar loğ- SAĞLIĞI Sınıfın ruhsal ortamı, ço­ rudur? Acaba “başarısız” no­ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ cukların sağlıklı gelişimleri tunu vermedeki amacımız ne­ Birkaç yıl önce, özel bir için çok önemlidir. Unutma­ dir? Amaç, kapasitesi sınırlı Pkokulun birinci sınıfına de­ yalım ki, sınıf, öğretmeni ve bir çocuğu zorlamak ise o za­ vam eden bir öğrencinin veli­ öğrencisiyle bir bütündür, bir man “başarısız” notu çocuk si, rehberlik bürosuna baş­ ailedir. Çocuğun kendi aile üzerinde-başaramayacağı bir vurmuştu. Velinin şikâyeti üyeleri arasında var olan hedef gösterildiği için- olum­ şuydu: Okulun açık olduğu kuvvetli dayanışmanın, sınıf­ suz etki yapmayacak mıdır? günlerin sabahlan çocuğunun ta da olması gerekir. Sınıfta, Eğer amaç, kapasitesini yete­ başı ağnyor, çocuk kusuyor, öğrenmeyi teşvik edici, hoş, rince kullanmayan çocuğa ve ama hafta sonlan ve bayram sevgi ve saygıya dayalı bir velisine bunu duyurmak ise, günleri onda bu belirtilerden havanın olması ve öğrenci­ bunun yöntemi bu mudur? hiçbiri görülmüyordu. lerin, birlikte olmaktan ve ça­ Çocuğun öğrenme kapa­ Rehberlik bürosunca yap­ lışmaktan zevk duyması arzu sitesini azami düzeyde kul­ tığımız aynntılı inceleme so­ edilir. Bu hava ve ortamın lanır hale getirilmesi işi, oku­ nunda, çocukta görülen bu yaratılması, büyük ölçüde lun ve ailenin ortak görevle­ olumsuz davranışın nedenini öğretmene, onun sınıftaki ridir. Bu görev, iki tarafın sı­ saptadık. Neden, şuydu: Ço­ söz ve hareketlerine bağlıdır. kı bir işbirliğiyle ve iyi bir cuğun sınıf öğretmeni, bir Birinci devre öğrencileri­ öğrenme ortamının yaratılma­ gün, yaramazlıklarına kızarak nin, anne sevgi ve şefkatine sıyla gerçekleşebilir? Başka ona diyor ki: “Eğer böyle ya­ çok büyük gereksinmeleri bir deyişle; öğrenci başarısız­ ramazlıklar yapmaya devam vardır. İkinci devre öğren­ lığının en önemli nedeni, eği­ edersen, seni içinde koca ko­ cilerinin ise, buna ek olarak, tim ve öğretimimizdeki yeter­ ca farelerin bulunduğu şu ka­ ortak kurallara dayalı bir di­ sizliklerdir. Öğretmen, öğre­ ranlık odaya (odunluğu gös­ sipline ve otoriteye gereksin­ timini, verdiği ödevleri öğ­ tererek) hapsederim.” meleri vardır. Öğretmenin, rencilerin gereksinmelerine Bu olayın bize gösterdiği bu gereksinmeleri karşılayıcı ve düzeylerine uygun hale gibi; korkutma, tehdit çocuk­ bir rol oynaması gerekir. 10 YAŞADIKÇA EĞİTİM ÖĞRETMENLERİN ders anlatmaya önem veri­ nıtını anlayışla karşılamakta­ ÖĞRETİM yorlardı. dırlar. Bu öğretmenler, bazen YÖNTEMLERİNİN 3- Umulandan az başarı öğrenciye sorulan soruya ÖĞRENCİLERİN gösteren sınıfların öğretmen­ benzer yeni bir soru çözdü­ BAŞARILARI lerinin öğrencilerine yakla­ rerek, onun başarılı olmasını ÜZERİNDEKİ ETKİSİ şımları olumsuzdur. Örne­ ve başarma zevkini tatmasını DENEY: ğin, eğer bir öğrenci metinle sağlamaktadırlar. Böylece, 15 öğretmen, öğrencileri ilgili olarak, “Bence bu bilgi öğrenciyi daha çok çaba har­ zekâ, bilgi ve kültür düzeyi yanlış." dese, Öğretmen; “Ki­ camaya teşvik etmektedirler. gibi tüm faktörler bakımın­ taptaki bilgiye sen nasıl yan­ Başarılı öğretmenler “öv­ dan eşit hale getirilmiş 15 lış diyebilirsin?” diyerek öğ­ me” “takdir etme” teknikleri­ ayrı sınıfta görevlendiriliyor­ renciyi azarlıyordu. ni çok daha iyi ve etkili bi­ lar. Bu öğretmenlerce, bu sı­ Bu gruba giren öğretmen­ çimde kullanmaktadırlar. nıflarda bir karne dönemi (4 lerin sorularının nitelikleri de “Takdir”i o kadar güzel ve ünite) Sosyal Bilgiler dersle­ çok düşük düzeydedir. Ör­ yerinde kullanıyorlar ki, öğ­ ri işlendikten sonra, öğren­ neğin: “Bu yıl Pakistan'dan renciye: “Bence sen şaha­ cilere bu ünitelerle ilgili başa­ kaç ton pirinç ithal ettik?” ya nesin.” mesajını iletiyorlar. rı testi uygulanıyor. Test so­ da “Atatürk'ü Samsun'a gö­ Tabii ki, öğrencilerin takdire nuçlan değerlendirildiğinde türen geminin adı nedir?” gi­ değer davranışlar ortaya koy­ görülüyor ki: bi. malarına olanak sağlayıcı du­ 3 sınıf üstün, • • 8 sınıf normal, Öğrencilerin yanıtlarına rumlar yaratmak da iyi öğ­ karşı takındıkları tavır bakı­ retmenliğin en önemli özel­4 sınıf umulandan az ba- şan gösteriyor. mından, öğretmenler arasın­ liklerinden biridir. da da farklılıklar görülmek­ DENEYDEN tedir. Örneğin; birinci sınıfa ÇIKARILAN yeni başlayan öğrencilere Başarılı öğretmenler, ki­ SONUÇLAR şöyle bir soru sorulsun: taptaki bilgileri tekrarlattıncı “2+2=?”. Bir öğrenci de “5” sorular yerine -ki bu tür so­Deney süresince bu öğret­ menlerin ders işleyiş yöntem­ diye yanıt versin. Ya da 4. rular iyi sorular değildir-, ço­ cukları düşündürücü sorular leri dikkatle izlendiği için, sınıf öğrencilerine; “Bir ke­ sorarlar. Örneğin: “Osmanlı- öğretmenlerin öğrencilerin narı 5 cm olan karenin alanı lar'ın Avrupalılar'a ticari ay­ başarı ve başansızlıklarında ne kadardır?” diye sorulsun rıcalıklar tanımasının sonuç­ etkili olan davranışlan şöyle bir öğrenci de, “20 cm2.” diye lan neler olmuştur?”, “Birin­ saptanmıştır: yanıtlasın. Bu durumda,öğ­ ci Dünya Savaşı'na girmemiz 1- Üstün başan gösteren retmenlerin bu öğrencilere doğru muydu?” gibi sorular sınıflann öğretmenlerinin öğ­ karşı tepkileri çok farklılıklar sorulduğunda ve öğrencile­ rencilerine yaklaşımı olum­ göstermektedir. rin verdikleri vanıtlara, öğret­ ludur. Bu öğretmenler, öğ­ 1. Başarısız öğrenci grup­ men: “îyi bir noktaya değin - rencilerinin yanıtları, kendi­ larının öğretmenleri; Yanlış din”, “Çok doğru bir açıkla­ lerinin istediği bir yanıt ol­ yanıtladın.” diyecektir. Bu ma yaptın.”, “Söylediklerine madığı zamanda bile onları durumda çocuğun nasıl bir aynen katılıyorum.” gibi ol­ cesaretlendiriyorlardı. ruhsal tepki göstereceğini dukça özel sözlerle, övgüler­ Öğretmenler, öğrencileri ko­ düşünün. Bu öğretmenler; le karşılık verdiğinde, öğren­ nuyla ilgili çeşitli düzeylerde “yanlışsın”, “yapamadın” gi­ cinin fikirlerine ne kadar de­ düşünmeye teşvik edici soru­ bi sözlerle çocuğa adeta ba­ ğer yerdiğini göstermektedir. lar soruyorlardı. Örneğin, şarısız olduğu düşüncesini Öğrencilerin öğrenmeden “Atatürk” 1919'da Samsun' kabul ettirmek istemektedir­ zevk almaları ve başarıya da bağımsızlık savaşını baş- ler. koşmaları, büyük ölçüde öğ­ latmasaydı ne olurdu?” 2. Başarılı öğrenci grup­ retmenlerin söz ve hareketle­ 2r Öğrencileri orta düzey­ larının öğretmenleri ise böyle rine bağlıdır. “ÇOCUĞUM de başarı gösteren öğretmen­ durumlarda çok farklı bir BEN SENİNLE ÖVÜNÜ­ lerin öğrencilerle etkileşimi yaklaşımda bulunmaktadır­ YORUM” sözünü,meslek ya­ (olumlu ya da olumsuz) en lar. Bu öğretmenler, öğren­ şamında yeri geldiğinde kul­ az düzeydedir. Bu öğret­ ciye, bu sonuca nasıl vardı­ lanabilen arkadaşlara ne mut­ menler, kitaba bağlı olarak ğını sormakta ve onun ya­ lu? YAŞADIKÇA EĞİTİM ......................... Cinsel Eğitim Prof. Dr. Norma RAZON Çocuk, küçük yaşlardan itibaren ilgi duyduğu cinsellik hakkında konuşmanın ayıp veya yasak olmadığını erkenden öğrenmelidir ki, bu konuda anne yada babasına sorular sorabilsin. Pek çok anne baba, cinsi­ Aslında cinsiyet konusu, veya babası tarafından veril­ yet ve üreme konusunda ço­ hiç de çekinilecek bir konu melidir. Çocuk, annesi veya cuğa bilgi verilmesi gerek­ değildir. Çocuk, annesine babasıyla bu konuda ko­ tiğini savunur, ancak bunlar­ veya babasına bu konuda ra­ nuşabilmeli, sorduğu soruya dan çok azı bu bilginin çocu­ hatlıkla soru sorabilmeli, so­ tatmin edici cevap alabilmeli­ ğa nasıl verilmesi gerektiğini rusu da anlayabileceği şekil­ dir. Evinde bu konuyu ko­ bilir. Bu nedenle, ailelerin de cevaplandınlmalıdır. Ço­ nuşamayan çocuk, bilgi edin­ büyük bir kısmı bu konuyu cuk, küçük yaşlardan itiba­ mek için yaşıtlarına veya çocukla konuşmaktansa, sus­ ren ilgi duyduğu bu konuda kendisinden daha büyük olan mayı tercih eder. konuşmanın ayıp veya yasak arkadaşlarına başvurur. An­ Bazı anneler, kendileri bu olmadığını erkenden öğren­ cak arkadaşlarının verdiği konuda eğitilmedikleri için melidir. bilgi her zaman tam olmaya­ ve çocuklarına ne anlatacak­ “Cinsel eğitim, çocuğa bilir. O zaman da çocuk, bil­ larını kestiremedikleri için bu anne tarafından mı, baba ta­ gisizliğini kitaplarla gider­ konuyu açmaktan kaçınırlar. rafından mı verilmeli?” soru­ meye çalışır; ancak her za­ Eğer çocuk konuyla ilgili so­ su, genellikle tüm anne baba­ man bulduğu kitap en uygun ru sorarsa, birkaç kelimeyle ların zihnini kurcalayan bir kitap olmayabilir. Çocuk ki­ çocuğun merakını dindire­ sorudur. Batı ülkelerinde de taptan yararlanacaksa, en ceklerini zannederler. üzerinde çok tartışılan bir so­ doğru bilgiyi veren kitabı Bazı anneler de kendileri- rudur. bulma konusunda,anne veya nLçocuğun tüm sorularını ce­ baba,çocuğuna yardımcı ol­ vaplandıracak şekilde eğitir­ “Cinsel eğitim, çocuğa malıdır. Çocuk, kitapta oku­ ler. Ancak, bütün hazırlıkla­ kimin tarafından verilmeli?” yup anlamadıklarını da evde rına rağmen, bu konuda ko­ sorusu, bazı batılı uzmanlar­ sorabilmelidir. Yine Batılı nuşmaktan da çekinirler. Sö­ ca “Ailede ve okulda yapıl­ uzmanlara göre ruhsal bo­ ze nereden ve nasıl başlaya­ malıdır.”, bazı uzmanlarca da zuklukların temelinde, ço­ caklarını kestiremeyen bu an­ “Radyo ve televizyon aracılı­ ğunlukla cinsel bilgisizlik nelerin, “Çocuğuma cinsiyet ğıyla bir uzman tarafından yatmaktadır. Bu nedenle ço­ konusunda ne anlatmalıyım, yapılmalıdır.” biçiminde ce- cuklar, cinsiyet konusunda nasıl anlatmalıyım bilemiyo­ vaplanmaktadır. en doğru şekilde aydınlatıl­ rum.”, diyerek, sık sık ya­ Kanımızca cinsiyet konu­ malıdırlar. Yalnız burada, kındıkları duyulur. sundaki bilgi, çocuğa annesi anne ve baba çocuklarına cin- 12............................................................... ................................YAŞADIKÇA EĞİTİM siyer, konusunda bilgi verir- kendisine,henüz almaya hazır sorularını açık, net ve basit’ lerke... zamanı çok iyi ayarla­ olmadığı bir bilgi verilmeme­ bir şekilde cevaplandırmak­ malıdırlar. lidir. İlgi duymadığı bir dö­ tır. Cinsel eğitime başlamak nemde çocuğa üremenin an­ için belli bir yaş yoktur. Cin­ latılması, bu konuda hazme- sel eğitime, çocuğun konuya demeyeceği ayrıntılar üze­ ilgi duyduğu zaman başlan­ rinde durulması, çocuğu malıdır. Çocuk cinsiyet ve eğitmek değil, onun zihnini Çocuk, cinsiyet üreme konusunda soru sor­ karıştırmaktır. duğunda, yaşı kaç olursa ol­ Yine ergenlik öncesinde, konusunda zamansız sun cevap almalıdır. Tabii bu bir çocuğun (ister kız, ister uyarilmamah, cevabın, çocuğun gelişim erkek), bedeninde meydana kendisine düzeyine ve olgunluk derece­ gelecek olan fizyolojik deği­ sine uygun olması çok önem­ şikliklerden haberdar edilme­ henüz almaya hazır lidir. Çocuğun sorularını ce­ mesi büyük, bir hatadır. Be­ olmadığı bir bilgi vaplandırırken, baştan savma denindeki değişiklikler hak­ verilmemelidir. birkaç sözle yetinilmemeli, kında bilgi sahibi olmayan konuyu, yaşına uygun bir çocuk, kendisinde meydana şekilde kavraması sağlanma­ gelen fizyolojik değişiklik­ lıdır. lerin doğal olduğunu kavra­ Cinsel eğitim, doğum­ makta güçlük çeker, bu ko­ dan başlayarak ergenlik dö­ nuyu çevresindekilere aç­ Bazı çocukların cinsiyet nemine kadar, hatta yaşam maktan kaçınır, anne ve ba­ konusunda hiç soru sorma­ boyu yapılan sürekli bir eği­ basından gizler. Hatta bazı dıkları görülür. Bu çocukla­ timdir. Bu eğitimin çok er­ çocukların kendilerini hasta rın aileleri, çocuklarını cin­ ken başlaması ne kadar sa­ zannederek, bunalıma düş­ siyet konusunda nasıl uyar­ kıncalıysa, zamanında yapıl­ tükleri de görülür. Çocuğun maları gerektiğini merak maması da o kadar sakınca­ cinsiyet konusundaki en­ ederler. Bu konuda nasıl bir lıdır. dişelerini gidermenin en iyi tutum izlemeleri gerektiğini Çocuk, cinsiyet konusun­ yolu, onu ilgi duyduğu alan­ uzmanlara sorarlar. Genellik­ da zamansız uyarılmamak, larda bilgi sahibi kılmak, le soru soran bir çocuğun hangi alanlara ilgi duydu­ ğunu belirlemek, dolayısıyla cinsiyet konusunda eğitmek de daha kolaydır. Ancak so­ ru sormayan çocuğun bu ko­ nuya ilgi duymadığı zanne- dilmemelidir. Bazı çocuklar çekingen olduklarından, ba­ zıları da cevap alamayacak­ larını düşündüklerinden soru sormazlar. Soru sormayan bir çocuğa bu konuda bilgi vermek için de uygun zemin ve zaman seçilmeli, çocuğa verilecek bilgi iki cümle ile geçiştirilmemel idir. Aileye yeni bir bebeğin gelmesi, çocuğun yakın çev­ resinde bir hamile kadının bulunması, bir gazete haberi konuyu açmak için uygun bir fırsat olarak değerlendirilme­ lidir. Açıklama, çocuğu sık­ madan, onda ilgi uyandıracak şekilde yapılmalıdır. YAŞADIKÇA EĞİTİM 13 Bu arada anne veya baba, çocuğun neden soru sor­ madığını araştırmalı, konuyla ilgili bilgiyi başka bir kay­ naktan alıp almadığını öğ­ renmeye çalışmalıdırlar. Eğer çocuk, arkadaşlarından veya kitaplardan bilgi ediniyorsa anne veya baba, bu bilgilerin doğru olup olmadığını araş­ tırmalı, doğnı ise bu konuda tartışması için zemin hazırla­ malıdırlar. Çocuğun edindiği bilgiler eksik veya hatalı ise anne veya baba eksiği ta­ mamlamalı, hatayı düzeltme­ lidirler. Genellikle cinsiyet konu­ sunda en iyi diyalog anneyle kız çocuk, babayla erkek ço­ cuk arasında kurulur. Ancak bazı ailelerde, annenin erkek çocukla bu konuyu rahatlıkla çocuk, artık gizlenmeye baş­ Burada anneye düşen gö­ konuştuğu da görülür. lar. Bu arada karşı cinsten rev, sade bir dille, kız ve er­ olan çocukların da kendisin­ keğin farklı olduklarını, cin­ Yapılan araştırmalar, cin­ den farklı bir cinsel organları sel organlarının birbirine siyetle ilgili bilgiyi çocuğa olduğunu fark eder. Özellikle benzemediğini çocuğa anlat­ verme konusunda, annelerin karşı cinsten çocukların veya maktır. Bu arada, kız çocu­ babalardan daha başarılı ol­ yetişkinlerin bulunduğu yer­ ğun büyüyünce anne olaca­ duklarını ortaya koymuştur. lerde soyunurken, güçlük çı­ ğını, bebek doğuracağını, be­ Sözlerimin bu kısmında, karır. Hele çocuk 3-4 yaş­ beği emzireceğini; erkek ço­ çocukların cinsiyet konusun­ larına geldiğinde, oynadığı cuğun da baba olacağını söy­ da en çok ilgi duydukları ko­ evcilik ve doktorculuk oyun­ lemekte yarar vardır. nulara yer vermek istiyo­ larında, kız-erkek farklılığını Yine bu dönemde çocuk, rum. Küçük çocukların iyice kavramaya başlar. neden anneler gibi babalarda en çok merak ettikleri da göğüs olmadığını me­ konular: Kız ile erkeğin ne­ Bedenindeki rak eder. Çocuğun bu mera­ den farklı oldukları, hamile­ lik, doğum , üreme ve anne değişiklikler kını gidermek için de çocuğu besleyenin anne olduğu, ço­ -baba ilişkisidir. hakkında bilgi sahibi cuğun annenin göğüslerinden 2-3 yaşlarındaki bir çocuk, olmayan çocuk, gelen sütle beslendiği anla­ genellikle, ortalıkta çıplak dolaşmaktan hoşlanır, annesi bu fizyolojik tılmalıdır. Bu açıklamalar, cinsel onu giydirip soyundururken değişikliklerin doğal eğitimin ilk basamaklarını çıplak gezinir, cinsel orga­ olduğunu oluştururlar. nıyla oynar, giydirilmeye iti­ Yine ilk sorular incelen­ raz eder. Günün birinde bir kavramakta güçlük diğinde “Bebek nereden ge­ komşu veya büyükanne tara­ çeker. lir?,” “Bebek nereden ve na­ fından artık büyüdüğü, çıp­ sıl çıkar?” soruları dikkati lak gezmemesi gerektiği söy­ Küçük kız çocuk, erkek çeker. Anneler, genellikle bu lenir. O zaman çocuk,aniden arkadaşı gibi ayakta çiş yap­ soruyu nasıl cevaplandıra­ çıplak dolaşmanın ayıp ol­ mak ister ancaik başaramaz, caklarını bilemezler. Oysa bu duğunu öğrenir, cinsel or­ bacakları ıslanır, bundan sı­ soruların cevabı çok basittir. ganını gizlemesi gerektiğini kıntı duyar. Erkek çocuk da Çocuğa bebeğin annenin kar­ düşünür. O ana kadar herke­ kızın bir eksikliği olduğunu nında büyüdüğü anlatılmalı­ sin içinde giyinip soyunan düşünür. dır. Annenin karnında bebek 14 YAŞADIKÇA EĞİTİM için sıcacık bir yer bulundu­ 6 yaşından büyük bir ço­ iğne başı kadar olduğu, 9 ğu anlatılabileceği gibi, bebe­ cuk için bu açıklama çoğu aylık süre içinde büyüdüğü, ğin annenin karnında özel bir kez yeterli değildir. Çünkü tek başına yaşayacak boya torbanın veya cebin içinde çocuk babanın rolünü merak geldiği zaman da annenin korunduğu söylenebilir. Bu etmektedir. Bu çocuğa, artık, kamından çıktığı açıklanma- açıklamaların arasında, kızla­ bebeğin oluşumu için gerekli lıdır. rın büyüyünce anne olacak­ tohumlardan birini annenin, Genellikle bu açıklamanın larını tekrarlamakta da yarar diğerini babanın verdiği an­ 9-10 yaşından küçük çocuk­ vardır. latılmalıdır. Tohumların an­ ları tatmin ettiği görülür. An­ nenin karnında birleştiği, bir­ cak bu açıklamayla yetinme­ Bebeğin nereden ve nasıl leşen bu tohumların küçük yen büyük bir çocuğa, baba­ çıktığı sorusuna gelince: “Be­ bir yavru haline gelene dek dan gelen tohumun nerede bek iyice büyüyünce doktor annenin kamında büyüdüğü bulunduğu, bunun anne kar­ veya ebe yardımıyla özel bir açıklanmalıdır. Çocuğa, baş­ nına nasıl girdiği söylene­ delikten çıkar,” fikri çocuğa langıçta bu tohumun bir toplu bilir. Bebeğin oluşumunda aşılanmalıdır. Çocukların bir anne kadar babanın da pa­ kısmı bebeğin annenin gö­ Gece anne ve yının bulunduğu, çocuğa, an­beğinden çıktığını düşünür­ layabileceği kadar anlatılmalı, ken, bir kısmı da annenin babasının yatağına yersiz ve gereksiz ayrıntıdan kamının yanldığını zanneder. gelen çocuk mutlaka kaçınılmalıdır. Çocuğa, doğmaya hazır olan yerine götürülmeli, Bu sorular, çocuğun her bebeğin annenin kamının alt gelişim aşamasında tekrar tarafında bulunan özel bir de­ bu konuda kararlı tekrar sormaktan usanmadığı likten çıktığı söylenebilir. Bu olunmalı, gerekirse sorulardandır.deliğin çocuğun başının ge­ Pek çok anne-baba, ço­ çebileceği genişlikte olduğu çocuğun odası, ona cuklarının önünde çıplak du­ veya bebek geçerken geniş­ cazip gelecek şekilde rup duramayacaklarını merak lediği de açıklanabilir. düzenlenmelidir. eder, anneyi veya babayı Anneler, çoğunlukla ço­ çıplak görmenin çocuk açı­ cuğun bu sorusuna hiç sıkıl­ sından sakıncalı olup olma­dığını sorarlar. madan ve kolayca cevap ve­ rirler. Ancak çocuk bu deliği Çıplaklık konusundaki davranışlar, aileden aileye görmek istediğinde ne yapa­ caklarını şaşırırlar. Bu du­ farklılıklar gösterir. Her anne rumda yapılabilecek şey, ve babanın bu konudaki gö­ çocuğa bir şekil veya resim rüşü farklıdır. Bazıları ço­ çizerek açıklamayı tekrarla­ cuğa çıplak görünmeyi tercih maktır. Annelerin cevaplan­ ederken, bazıları bundan ka­ dırmakta güçlük çektikleri bir çınırlar. Bu durum, tama­ soru da, bebeğin anne kar­ men, ailede benimsenen nına nasıl girdiği ve bebeğin prensiplere bağlıdır. oluşumunda babanın rolünün Yalnız şunu söylemekte ne olduğudur. yarar var sanıyorum. Küçük çocuk, odasında giyinen an­ Soru, 5 yaşında küçük bir nesini veya banyoda soyunan çocuk tarafından sorulursa babasını kapı aralığından gö­ ona bebeğin bir tohumdan zetleyebilir. Bu çocuğu gör­ geldiği, bu tohumun annenin mezlikten gelmek, yaptığı ha­ kamında özel bir yerde bü­ reketi suç olarak nitelendir­ yüdüğü anlatılmalı, bebeğin memek, bu hareketi yüzün­ büyüme işinin de 9 ay sür­ den de çocuğu azarlamamak düğü öğretilmelidir. Böylece en doğru davranışlardır. çocuk, kamı büyük olan bir “Çocuk, ana-babanın kadın gördüğünde, kadının yatağına alınmalı mı?”, kamında bebek olduğunu öğ­ sorusu, yine uzmanların çok renmiş olur. sık karşılaştıkları sorulardır. YAŞADIKÇA EĞİTİM .......................... 15 Çocuğun anne ve baba­ geçirir. Ancak tatil sabahlan tin daha sık gözlendiğini kay­ sından ayn bir yatakta ve ayn çocuk babası ile güreş yap­ dederler. Bu çocuklara ilgi bir odada yatması, en uygun mak, annesinin masalını din­ göstermek, onları oyalayıcı çözümdür. Yatağı ve odası lemek için kısa bir süre ana faaliyetler bulmak yerinde ayn olduğu halde, kendi ya­ -babanın yatağına alınabilir. davranışlardır. tağında uyuyup gece yansı Anne ve babalarda endişe Görüldüğü gibi, cinsel anne ve babasının yatağına yaratan sorunlardan biri de gelişim, her yaştaki çocuğu gitmek isteyen, hatta giden küçük yaştaki çocuğun cinsel ilgilendiren bir konudur. ve orada uyuyan çocuk sa­ organı ile oynaması, kendi Okul öncesi dönemde çocu­ yısı az değildir. Bu durumda kendini cinsel alanda uyar­ ğun cinsiyet ve üreme konu­ yapılacak en doğru hareket, ması, mastürbasyon yapma­ suna duyduğu ilgi büyüktür. çocuğu yatağına geri götür­ sıdır. Uzmanlara göre bu, Okul döneminde bu ilginin mek, bunun bir alışkanlık küçük çocuklarda çok sık azaldığı ama kaybolmadığı haline gelmemesi için kararlı görülen bir davranıştır. Ço­ gözlenir. Bu ilginin, ergenlik davranmak, çocuğa, yerinin cuğunun yatağa sürtündüğü­ döneminde şiddetlendiği gö­ kendi yatağı olduğunu tatlı­ nü, cinsel organıyla oyna­ rülür. Çocuğun her gelişim lıkla ve sabırla anlatmaktır. dığını, terleyip soluk soluğa aşamasında aynı sorulan an­ Anne! çocuğun kendi oda­ kaldığını gören anne-babalar nesine tekrar tekrar sormak­ sında, kendi yatağında rahat telaşlanırlar. Oysa bu,telaşla­ tan zevk aldığı da dikkati çe­ etmesi için her çareye baş­ nılacak bir durum değildir. ker. Çocuk, cevaplar onu tat­ vurmalı, gerekirse odasında Çocuk bu hareketinden ötürü min edene dek soru sorar. eşyaların yerini değiştirmeli, azarlanmamak, kötü bir şey Bu konuda aileye düşen gö­ çocuğun kendi odasında ken­ yaptığı hissine kapılmamalı­ rev, çocuğun sorulannı bık­ dini güven içinde hissetmesi­ dır. Yalnız uzmanlar ilgi bek­ madan usanmadan cevaplan­ ni sağlamalıdır. Nihayet anne leyen, ihmal edildiğini zan­ dırmak, doğru ve uygun ve babanın kararlı davranışı, neden, hâyal kırıklığına uğra­ açıklamalarla merakını gider­ çocuğu bu hareketinden vaz- yan çocuklarda, bu hareke­ mektir. I YAPMAU NASIL YAPMALI NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMA bekler ve ufak çocuklar, bu torbalarla oynamaya kalkışa­ i bilirler. Eğer çevrede kimse •D fa ǰcU yoksa, onların bu masum oy­ S nay nama isteği, bizlere çok pa­ > kafasın r ırtr gördüm- halıya mal olabilir. Ayrıca, da­ c İ0 d* oltyevin ^isinin^ ha büyük çocuklar, ise bu Sorduğu"^ »•Medi-Acaba torbalan, herhangi bir oyun astronot K torbanın ona aracı olarak (su bombası tor­ kafasına ItTBu ha­ bası gibi) kullanabilirler. Ger­ r bir masinin bir çi, bu yolla ölüm olayı pek i mate^r~kir mil kaydedilmemiştir ama bu tor­ Tl sakıncası o m baları kafaya geçirip korkunç bir yüz yapma isteği, en azın­ •• dan çocuğun bir süre için ha­ vasız kalmasına yol açabilir. Z Çocuğunuzu bu tür ha­ m yati bir tehlikeden korumak Hemen her alışverişten boşalınca işleri biter. Ama, için yapmanız gereken şey, sonra, eve, elimizde birkaç bu torbaların asıl tehlikesi bu bu torbaları, işleri bittikten t plastik torba ya da yaygın andan itibaren başlar. Çünkü sonra ortalıkta bırakmamaktır. söylenişiyle poşetle döne­ bu torbalar, bir evde boğul­ Ayrıca bu torbalar, çocuğa riz. Alışveriş sırasında işimize ma tehlikesi yaratabilecek en hiçbir zaman bir oyun aracı yarayan bu plastik torbalar ciddi araçlardan biridir. Be­ olarak verilmemelidirler. z > lAldVA 3N ITVlAIdVA USVN HVIAIdVA 3N HVIAldVA USVN FIVIAldW, SN 16 YAŞADIKÇA EĞİTİM M E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A L I N A S IL £ vetler kendine döner. İçe yöneltilmiş saldırgan­ lık, çocuğun suçluluk duy­ Tırnak Yeme masıyla, kendini cezalandır­ma isteğinden de kaynakla­ nabilir. Tırnak yeme, çevreyle zıt­ laşma amacıyla da oluşabi­ Ar. Gör. Jale MINIBAŞ lir. Çevresine istek ve duy­ İÜ. Edebiyat Fakültesi gularını dışa vuramayan ya da çevresinden tepki alama­ Eğitim Bilimleri Bölümü yan çocuk, ilgi çekmek için tırnak yiyebilir. Burada önemli olan, bir şeyleri çev­ reye bildirmek, olumsuz bile Çocuklukta ve yetişkin­ Yatışma duygusundan olsa tepki almaktır. likte sık rastlanan kötü alış­ başka, bir de başarı duygusu Ev içi gerginliklerin art­ kanlıklardan biri olan tırnak oluşur. Tırnak bir kere kopa­ ması, uykuya dalma güçlük­ yeme, 4-8 yaş arasında orta­ rıldıktan sınra yenisini ek­ leri, başarısızlık, çekingen­ ya çıkar. Çocuklukta % 50' leme olanağı yoktur. lik, tırnak yeme girişimini et­ ye varan tırnak yeme oranı, Tırnak yeme davranışı, kileyen nedenler arasında sa­ erkek çocuklarda, kız çocuk­ bir tür saldırganlığı içerir. yılabilir. lara oranla biraz daha faz­ Çocuk, ilk yılında yaşa­ Eğer çevresinde tırnak yi­ ladır. Tırnak yiyenlerin bir­ mını pasif bir şekilde sür­ yen varsa, çocuk onu taklit çoğu, bu alışkanlığı,ergenlik dürür. Daha sonra, ayakta yoluyla da urnak yemeye alı­ evresinin sonlarında bırakır­ durmayı, birkaç adım atma­ şabilir. lar. yı, nesneleri yakalamayı, fır­ Genelde ana-babalar, ço­ Alışkanlıkta, aile kökeni latmayı öğrenir; aktiflik ka­ cuklarını bu alışkanlık ne­ önemli rol oynar. Tırnak yi­ zanır. Bazen annenin müda- deniyle bir uzmana götür­ yen çocuklarla yapılan gö­ heleleri öylesine hareket etme mezler. Tırnak yiyen çocuk­ rüşmelerde, ana-babalann- ve saldırgan istekleri dışa ların çoğu, yerinde durama­ dan birinin ya da her ikisi­ vurmayı engeller ki, çocuk yan, çabuk öfkelenen, içte- nin, geçmişte tırnak yediği bu engelleri kıramaz, bu kuv­ pisel davranışlar gösteren, görülmüştür. İkizler üzerinde yapılan alışmalar, tırnak yemenin uvvetli genetik temelleri üzerinde durmuştur. Tek yu­ murta ikizlerinde konkordans (tırnak yemenin her ikisinde de olması), çift yumurta ikiz­ lerine göre iki kat fazladır. TIRNAK YEMENİN NEDENLERİ NELERDİR? Tırnak yerken, ilk başta tırnak dişler üzerinde kayar, daha sonra ıslanır ve tır­ naktan bir parça kopar. Ha­ reketler bu şekilde devam eder. Bu, gerilimi, sıkıntıyı yok eden bir yatışma şekli­ dir. YAŞADIKÇA EĞİTİM 17 sıkıntılı ve endişeli görünen Bir tırnağın uzun olması, ço­ sahip olması,bu özendirmeye çocuklardır. Bu arada uz­ cuk için tırnak yemeyi dur­ yardımcı olur. Tırnak yiyen, man, ailenin ilgisini tırnak durmada ve diğerlerini uzat­ her zaman tırnak törpüsü taşı­ yemeye çekebilir. mada yeterli bir teşvik edici malıdır, çünkü kırık tırnak, Tırnak yeme sık değilse olabilir. tırnak yemeye karşı konulmaz ve de çocuk sinirli olarak ni­ Yenen tırnakların kenarlan bir davettir. telenmiyorsa, alışkanlık çev­ diş diş olur ki, bu da yeniden Cesaretlendirme ve övme re tarafından görmezden geli­ tırnak yemeye götürür. Bu çok önemlidir. Çocuk sabır­ nebilir. durumu engellemek için tır­ sız olmaya, cesaretsiz olma­ NE YAPILABİLİR? nakların ve çevresinin zeytin­ ya, vazgeçmeye eğilimlidir ve de tırnakların uzaması haftalar Çocuk, hareket kazanma­ yağı, krem gibi bir maddeyle ya başladığı evrede engellen- ovulması yararlı olabilir. alır. Eğer tırnak yeme, başka memeli, saldırgan isteklerini Özellikle kız çocuklannı, alışkanlıklarla birleşmişse, dışa vurmasına izin verilmeli­ tırnak görünümüne özendir­me etkili olur. Çocuğun tır- beraberinde başka psikolojik dir; çocuk koşup oynayabil­ naklannı tek başına kesmeyi sorunlar görülüyorsa, bir uz­ men, oyuncaklarına vurabil- öğrenmesi, bir manikür setine manın incelemesi gerekebilir. meli, bozabilmeli yeniden oluşturabilmen, kâğıtları yır- NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMALI N tabilmeli, su ve toprakla oy- w nayabilmelidir. Z Ev içi gerginlikler söz ko­ nusu ise bunlar belirlenip ha- fifletilmelidir. Çocuk rahat­ sızlık duyduğu durumları or­ a taya koyabilmelidir. Çocu­ s ğun hatalı olduğu hallerde, J ana-babalar, çocuğu suçla­ madan, davranışlarındaki in < yanlışlığı açıklama yoluna z gitmelidirler ki, çocukta gizli bir suçluluk duygusu J oluşmasın. Tırnak yeme çocuğu ra­ a hatlatıyor ve huzur veriyorsa, onun yerine geçebilecek bir başka etkinlik önerilebilir: UJ Neşeli bir tatil günü gez­ pek hoşuna gitmese bile, Sportif faaliyet ya da evde Z mesi ya da bir alışveriş son­ onun güvenliği açısından herhangi bir iş. Eğer tırnak 4 rası, hiç beklemediğiniz bir gerekli olduğundan, onu bu yeme sinema, televizyon iz­ olayla çok üzücü bir güne duruma ikna etmelisiniz. leme sırasında artıyorsa, çik­ i dönüşebilir. Çünkü, arabada Onu kırmak istememeni­let çiğneme vb. şeyler, tırnak önde oturmuş ve özellikle ze gelince; kimi zaman olum­ yemenin yerine geçebilir. $ de emniyet kemerini bağla­ suz bir sonla karşılaşmamak Gece tek parmaklı eldiven J mamış olan çocuğunuz, en için, birtakım sert tedbirler al­ kullanımı, tırnak üzerine acı ufak bir ani duruşta kontro­ manın zarardan çok daha ya­ madde sürme ya da bantlama lünü kaybedip kafasını ara­ rarları olacağını da unutma gibi girişimlerin etkisi geçi­ banın ön camına ya da ön pa­ manız gerekir. cidir ve çocuk tarafından teh­ neline vurup yaralanabilir. Ayrıca bu, bir kural olarak dit olarak algılanabilir. Ceza­ Bu tür istenmeyen kaza­ konulursa, bu tehlikeyi dü­ landırma, sınırlama ve azarla­ ları önlemek için çocukları, şünemediğiniz zamanlar için manın sağaltım açısından ya­ a emniyet kemerini kullanabi­ de önlem almış olursunuz. rarı yoktur, bunlar başka güç­ t lecek büyüklüğe gelene dek Bu nedenle, çocuğunuzun lüklere yol açabilir. ÜJ arabanın arka koltuğuna ısrarına karşın,onu, arka kol­ Çocuktan önce tek bir tır­ z oturtmak gerekir. Bu durum tuğa oturtmalısınız. nağını uzatması istenebilir. NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMALI N 18 YAŞADIKÇA EĞİTİM N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E YAF Ayrılık den hoşnut çocukların bile bir yabancı gördüklerinde he­men annelerine sığınmaları­ nın bir nedenidir. Endişesi Nasıl bir tepki gös­termelisiniz? Ayrılık ve yabancı endişeleri, sağlıklı bir gelişim gösteren iki ya­ Janice T. Gibson şındaki her çocukta görüle­bilir. Bu yaş,çocukların,dün­ ya hakkında güvenme-gü- venmeme duygularını ge­ liştirdikleri zamandır. Eğer 18 aylık bebeğiniz, uya­ üşmelerde yatmaktadır. Bu, duygulan dikkate alınmaz ve nık olduğu zamanların çoğu­ ufaklığın tam hareket gücünü bir çare bulunmazsa bu ço­ nu sizinle birlikte geçirmek geliştirdiği, konuşmaya baş­ cuklar, dünyaya karşı bir gü­ istediğinde sakın şaşırmayın. ladığı ve daha önce sizin yar­ vensizlik ve endişe duygusu Bugüne dek ilk kez yapıyor dımınızla yaptıklarını, artık geliştirebilirler. O halde ne bile olsa, onu bıraktığınız her kendi başına yapmaya baş­ yapmalısınız? an ağlamaya başlayabilir. ladığı zamanlardır. Hızla ge­ Ufak çocuğunuzun anla­ Hatta, yanında sevdiği başka lişen dünyanın nasıl işlediği yabileceği bir biçimde tepki biri bile olsa, yaygarayı ba­ konusundaki anlamalar, on­ gösterin. Bu, ona sadece gü­ sabilir. lara, hayatın sizsiz çok zor ven verici sözler söylemek Ayrıca, gece ya da öğlen olduğu hissini verir. değil, aynı zamanda güven uykusunda sorunlar çıktığın­ 18 aylık bir bebeğin zi­ verici bir biçimde davranmak da, aniden sizi istediğinde ve hinsel gelişmesi, onu, ba­ demektir. Örneğin, bu yaşta­ onu bırakmamanız için adeta ğımsız olmak için güçlü bir ki çocuğunuzu, hiçbir zaman yalvaran gözlerle baktığında isteğe yöneltir. Bu isteği, her o uyurken tanımadığı birinin da şaşırmayın. Bir de tanıma­ biri çeşitli biçimlerde ortaya yanma bırakıp giderek şa­ dığı birini (postacı gibi) ka­ koyar. Belirgin olan ise bun­ şırtmayın. Uyanıp da yanın- pıda gördüğünde korkup ağ- ların hepsinin olumsuz ol­ dakinin bir yabancı olduğunu 1 aması da ondan beklenebilir. masıdır. Söylediğiniz her görünce korkuya kapılabilir. Böylesi durumlar nor­ şeye hemen “Hayır” demele­ Ayrıca, ertesi gece uyuyaca­ maldir. Psikologların “ayrı­ ri, onlarda yavaş yavaş or­ ğı zaman, bu düşünceden do­ lık endişesi” ve “yabancı en­ taya çıkmaya başlayan ayn layı daha da korkabilir. dişesi” dedikleri nedenlerden bir birey olma ve kendi ba­ Gün boyunca sürekli kaynaklanan bu davranışlar, şına karar verebilmenin bir onunla olup bir yere gitmese­ çok normaldir. Hatta, genel­ işaretidir. niz bile, öğlen ve akşam uy­ de sakin ve sorunsuz çocuk­ 18 aylık pek çok çocuk, kusu zamanı, özel bir dikkat lar bile zaman zaman bu tür etrafında sürekli gördüğü in­ gösterin. Çünkü bu zaman­ davranışlarda bulunabilirler. sanları, orada olmasalar bile lar, ufaklığın en yorgun ol­ Bu durumun en tipik belirti­ düşünebilir. Bu güçlenmiş duğu, ayrılıktan ve yabancı­ si, 24 saat boyunca yanında hafıza, onun sizin hakkınız­ lardan en çok etkileneceği za­ olması gereken ve her türlü da zaten güçlü olan bağlılık manlardır. Onunla bir süre ihtiyacını giderecek kimse duygularını artırır ve sizin ol­ birlikte oturun. Sıcak, şefkat­ olarak ise “sadece anne”sini madığınız zamanlarda sizi öz­ li, sevgi dolu olun ve iste­ görmesidir. lemesine yol açar. 18 aylık diğinde ona bir öpücük kon­ Acaba neden tamamen so­ pek çok çocuk, tanıdıkları ile durmaya ya da onu kucakla­ runsuz ve uyum sağlayan be­ tanımadıklarını ayırabilir. Si­ maya hazır olun. Çocuk, za­ bekler bile , bu yaşta böyle ze daha çok bağlanma arzula­ manla, sizin onu terketme- birdenbire bir endişe duygu­ rı yanında,davranışlarını kes- yeceğinizi anladıkça korkusu suna kapılıyorlar? Bu soru­ kestiremediği yabancıların si­ da kaybolup gidecektir. nun yanıtı, yaşamın bu aşa­ zi ondan ayırabileceğini dü­ masında gelişen dramatik ge- şünmesi gelir. Bu, her şey­ ÇEV: HAMDI ERKUNT YAŞADIKÇA EĞİTİM .......................... Arkadaş Etkisi açıklıyor. A'nın şikâyetinin nedeni, aslında odanın ufak olması değildi. Çünkü A., arkadaşlarının oda hakkında Ph. D. David ELKIND neler düşünecekleriyle meş­ gul olduğundan, annesinin Eğer arkadaş grubunun dediklerine pek aldırmamıştı.A’nın durumunda da gö­ çocuklar üzerinde büyük bir etkisi varsa, rülebileceği gibi, genç ergen üzülerek söylenebilir ki, bu, ana-babalann üzerindeki arkadaş grubu kimi eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. baskısı, gerçek olmaktan çok hayali bir baskıdır. Bu yüz­ den, bu yaştaki çocuğumuz Annesi, hafta sonunda ar­ melerinin birkaç nedeni var- bizden “herkesin sahip ol­ kadaşlarını ağırlayacağı odayı dır. İlk olarak, bu yaşlarda duğumu ileri sürdüğü bir eş­ ona gösterdiğinde, 16 yaşın­ ergenler, yavaş yavaş ailele­ ya ya da özgürlük istediğin­ daki A., bozulmuş bir halde, rinden kopmaya başlayıp bu­ de, bu baskının gerçekten “Bu oda çok ufak, arkadaş­ nun yerini alacak derin ve çok hayali olabileceğini de larım bu odayı görünce hiç uzun süreli bir romantik iliş­ hesaba katmalıyız. memnun olmayacaklardır.” kinin arayışı içine girerler. Genç bir delikanlı, baba­ dedi. Arkadaş grubu da ergenin bu sından, arkadaşları gibi gece Aslında oda oldukça bü­ geçiş döneminde romantik saat 1 'e kadar dışarıda kala­ yüktü ve toplantıya gelen ilişkileri aradığı ortamı ya­ bilme izni ister. Bunun üze­ herkes bundan memnun kal­ ratır. Bu nedenle, arkadaş rine baba oğlunun arkadaşını mıştı. Bu olay, A. gibi genç grubu genç ergen için bir arar ve ondan, saat 11.30'da ergenlerin, arkadaşlarının ne destek, rehberlik ve kendine döndüğünü öğrenir. Kısaca, düşünecekleri konusuna ne güven duyma kaynağı olur. genç çocuğunuz, benzeri denli önem verdiklerinin bir önemli bir olayda arkadaş­ göstergesi olması açısından Ayrıca, yine bu ergenliğin larının yaptıklarını örnek önemlidir. A., arkadaşlarınca başlangıç yıllarında, gençler, gösteriyorsa; durumun ger­ oldukça sevilen biri olmasına düşünme hakkında düşüne­ çekten böyle olup olmadığı karşın, böyle bir arkadaş top­ bilme yeteneklerini geliştirir­ kontrol edilebilir. lantısına gelen insanların ne­ ler. Ancak, kendi düşün­ ler düşüneceklerini kendi dükleriyle başkalarının dü­ Eğer arkadaş grubunun sosyal durumu açısından şündüklerini sık sık birbirine çocuğunuz üzerinde büyük önemsemiş ve bu nedenle karıştırırlar. Bu nedenle, ar­ bir etkisi varsa üzülerek be­ Ddanın büyüklüğü konusun­ kadaşları o anda orada ol­ lirtelim, bu ana-babanın kimi da endişeye kapılmıştı. masalar bile, onların bu ko­ eksiklerinden dolayıdır. Eğer Sosyal kabul görme ve nuda onaylarını almak ister­ biz kimi kısıtlamalar, değer­ popülerliğin hem öznel hem ler. işte A., odanın genişliği ler ve standartlar belirlemez­ de nesnel tarafları vardır. Bu konusunda, kendisinden çok sek, otoritemizi arkadaş gru­ işin öznel yanı, genç ergen­ arkadaşlarının ne düşünecek­ buna kaptırır ve bunun so­ lerde daha baskındır. Genç lerini önemsemiş ve o anda nuçlarına da katlanmak zo­ bir kız ya da erkek,gerçekten onların fikrini bilemediğin­ runda kalırız. Öte yandan, beğenilen biri bile olsa, ken­ den endişeye kapılmıştı. eğer kendimizi çocuğumuzun disi böyle hissetmeyebilir ya Böyle durumlarda, arkadaş­ kafasındaki hayali grubun da, A'nın durumunda olduğu ları sanki hep oradaymış gibi baskılarına kaptırmazsak, gibi, genç, sosyal kabul gör­ ergenin görünümünü ve dav­ gerçek ya da hayal onun ar­ meyi sadece sahip olduğu ki­ ranışlarını kontrol eder. Bu, kadaşlarının ne dediğine bak­ mi eşyalara ve olanaklara aynı zamanda 10-11 yaşın­ maksızın, onun için “doğru” bağlayabilir. dayken banyoya girmemek olanı yapmış olacağız. Ana Genç ergenlerin, kendile­ için her yolu deneyen gencin, -babalar olarak şunu unut­ rini sürekli olarak içinde bu­ 13-14 yaşına geldiğinde ani­ mayalım ki, çocuğumuz sü­ lundukları arkadaş grubunun den banyoda kendine çeki rekli bizimledir, arkadaş gru­ kabulüyle ve orada popüler düzen vermek için saatler bu ise geçicidir. olmaya çalışmakla meşgul et- harcadığının nedenini de Çev: Hamdi ERKUNT 20 YAŞADIKÇA EĞİTİM Çocuk Yetiştirmede Aşırı Hoşgörülü ve Koruyucu Tutumlar İlhami FINDIKÇI Sevgi, her çocuğun doğal gereksinimlerindendir. Aşın koruma ise onun, gelişimini aksatabilecek düzeyde bağımlılık içinde yetiştirilmesidir. Çocuğun yetiştirilmesin­ yetiştirilmesi aşamasında, ka­ de, sağlıklı bir kişilik kazan­ zandırılması gereken kurallar masında, ailenin önemi, artık ve ana-babalann bu konudaki bilinen bir gerçektir. Çok be­ yaklaşımlarını kapsar. lirgin olmasa bile her ailenin Haluk Yavuzer, çocuk ye­ çocuk yetiştirme tutumu ara­ tiştirme tutumlarını beş başlık sında farklar vardır. Bu açı­ altında incelemektedir: 1- Aşı­ dan, ailelerin çocuk yetiştirme rı baskılı ve otoriter tutum. 2- tutumları, birçok araştırmaya Aşın hoşgörülü tutum-Çocuk konu olmuştur. merkezci aile. 3- Dengesiz ve Ailelerin benimsedikleri kararsız tutum. 4- Aşırı ko­ çocuk yetiştirme tutumlarını ruyucu tutum. 5- Güven veri­ belirleyen etkenler konusun­ ci ve hoşgörülü tutum. da, kesin bir sonuca varıla­ mamıştır. Ancak bu tutum­ Atalay Yörükoğlu ise di­ ların oluşmasında, ana-baba- siplin yönünden ailelerde sap­ nın kendi yetiştirilme tutum­ tanan aşırı tutumları, sıkı, larından etkilenmelerinin gevşek ve tutarsız tutum, ola­ önemli rolü olduğu ileri sü­ rak incelerken aşın hoşgörülü rülmektedir. Aynca,çocuk ye­ ve aşın koruyucu yaklaşım tiştirme tutumlarının oluşma­ biçimlerini, gevşek tutum sında, ana-babanın “disiplin” başlığı altında toplamıştır. konusundaki fikirlerinin de Bu yaklaşım şekilleri, bir­ önemli rolü olduğu söyle­ birlerinden kesin hatlarla ay­ nebilir. Çoğu zaman sert, rılmış değillerse bile her tutu­ otoriter ve baskıcı bir eğitim mun, kendine özgü davranış yaklaşımı olarak düşünülüp kalıplan vardır.Sonuçla, bun- kullanılsa da “disiplin”; as­ lann çocuk üzerindeki etkileri lında, genel anlamda çocuğun de farklı olmakladır. YAŞADIKÇA EĞİTİM 21 Çocuk üzerindeki kimi olumsuz etkilerinden dolayı, aşırı hoşgörülü ve koruyucu çocuk yetiştirme tutumları üzerinde durmakta yarar var­ dır. Çünkü bazı ailelerin, ço­ cuğun gelişimini aksatabilen bu olumsuz tutumların ikisini de benimsedikleri görülmek­ tedir. Çocuk, doğduktan sonra, uzun süre, yakın çevresinin yardımına gereksinme duyar. Bu yardım, önemli ve gerek­ lidir. Ancak, bilinçsizce yapı­ lan yardım çocuğun gelişimi­ ni tehlikeye sokacak zararlı sonuçlar doğurabilir.Bu yüz­ den, çocuğa yapılan yardım, onun gelişimini aksatacak nitelikte olmamalıdır. Aşırı hoşgörülü ve koru­ yucu tutumun benimsendiği ailelerde, çocuk, doğumdan başlayarak, hemen her aile gi­ bi, büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanır. Özellikle bebeklik dönemindeki ilgi ve sevgi, çocuğun sağlıklı biçimde ge­ lişimi açısından, en büyük ha çok hataya düştükleri gö­ Çocuğa bir zarar gelece­ duygusal besi kaynağıdır. rülmektedir. ği, başaramayacağı ya da Ancak bazı ailelerde, çocuğun Bu tür ailelerde, çocuk, kendilerinin istediği biçimde gelişmesiyle birlikte bu ilgi, kendi başına yürüyebilecek yapamadığı düşüncesinden normal sınırları aşar ve aşırı olgunluğa ulaştığı halde, dü­ hareketle hemen her şey hoşgörülü tutuma zemin ha­ şer korkusuyla yürümesine onun adına yapılır. Böylece zırlamış olur. Bu durum da ve hatta yürüme alıştırmaları çocuk, çeşitli beceri ve dav­ çocuğun, hemen her alandaki yapmasına izin verilmez. ranışları kazanabilmek için gelişimini olumsuz biçimde Kaşık, çatal kullanabilecek gerekli olan alıştırmalardan, etkileyebilmektedir. Ana-ba- çağa geldiği ve yemeğini araştırıcı bir bakış açısından banın bu eğilimi zamanla öyle kendisi yiyebildiği halde, mahrum kalabilmektedir bilinçsiz bir aşamaya gelir ki, anne tarafından yedirilir. Gi­ çocuğun üzerine düşen görev yinebildiği halde, anne tara­ Bu tür yanlış yaklaşım­ ve sorumluluklar bile ana- fından giydirilir. Okulu ya­ ların, çocuğun bedensel?kişi- babalar tarafından üstlenilir. kın olduğu ve gerekmediği lik, sosyal ve duygusal ge­ Burada altı çizilmesi ge­ halde, her zaman birlikte lişimini olumsuz biçimde et­ reken bir nokta da çocuk sev­ gidilir. Banyosunu kendi kilediği söylenebilir. gisi ile aşırı koruyuculuğum başına yapabildiği halde, o karıştınlmamasıdır.Sevgi,her, da anne tarafından yaptırılır. Çocuk, teşvik edilmedi­ çocuğun doğal gereksinimle- Ya da tüm bu işler, bir yar­ ği, deneyim fırsatı verilme­ rindendir. Aşırı koruma ise dımcıya yaptırılır. Bu ör­ diği için bedensel gelişim çocuğun gelişimini aksatabi­ nekler çoğaltılabilir. Çocu­ açısından yaşıtlarına oranla lecek düzeyde bağımlılık ğun kendi başına başarabil- daha geç gelişebilir. Birta­ içinde yetiştirilmesidir. diklerinin, onun yerine anne- kım becerileri kazanmakta Bu konuda, özellikle tek baba tarafından yapılması, gecikebilir. Sonuçta daha çocuklu ve geç yaşta çocuk çocuk açısından zararlı so­ geç emekleyebilir ve daha sahibi olan ana-babaların, da­ nuçlara yol açabilmekledir. geç yürüyebilir. 22 YAŞADIKÇA EĞİTİM Aşırı hoşgörülü ve koru­ grubunun merkezinde yer al­ Aile, zaman zaman ço­ yucu tutumu benimseyen ai­ mak isterler. Ayrıca gruptaki cukları karşısındaki tutum­ lelerin çocuklarında, zayıf, sorumluluklarını yerine getir­ larını gözden geçirmeli ve başkalarına bağımlı bir kişi­ mekten acizdirler ve grup eğer olumsuz sonuçlar doğu­ lik yapısı gelişebilir. Bu ai­ üyelerini yönetmek isterler. ran tutumlan varsa bunların lelerin çoğunda ise çocuk, Dolasıyla da grup tarafından üzerinde durmalıdır. Aile, bu davranış kalıplarına alışır dışlanırlar.Okul ve daha son­ her şeyden önce, bu olumsuz ve bunu kullanır. Özellikle raki toplumsal hayatta da tutumunu değiştirebileceği­ aşırı hoşgörünün ön planda benzeri nedenlerden dolayı ne inanmalı ve bu yolda çaba olduğu ailelerde ise çocuk, başarısız olabilen bu çocuk­ göstermelidir. Bilindiği gibi ailenin merkezi durumuna lar, topluma uyum göster­ zarann neresinden dönülür­ geçer ve kendi üzerine düşen mekte güçlük çekebilmekte­ se kârdır. Ana-baba, hoş­ görev ve sorumlulukları ye­ dirler. görülü ve koruyucu olma­ rine getirmez. Buna zorlan­ lıdır. Ancak bu, çocuğun bi­ dığında ise aileden çeşitli is­ reysel gelişimini aksatacak teklerde bulunur, koşullar düzeyde olmamalıdır. Ana- öne sürer. Aile, zaman zaman baba, yaşayış biçimleriyle iyi Bu çocuklar, sosyal ge­ çocukları birer etkileşim modeli ve lişim açısından da şanssız­ olumlu birer örnek oluştur­ dırlar. Genelde grup içine karşısındaki malı• •dırlar. girmekte güçlük çekmekte ve tutumlarını Özellikle hemen her alan­yalnız kalabilmektedirler. gözden geçirmeli daki deneyimlerine, ortam Çünkü ailenin aşın koruyucu hazırlamalı, fırsat verilmeli yaklaşımı çocuğun sürekli ve eğer olumsuz ve desteklenmelidir. Doğdu­ beklenti içinde olmasına, ğu günden başlayarak dün­ kendi başına bir şeyler ya­ sonuçlar doğuran tutumları varsa yayı anlamaya, olup bitenleri pamamasına, aktif olamama­ öğrenmeye çalışan çocuk­ sına, sorumluluklarını yerine bunlar üzerinde ların bu çabalan, ailelerince getirememesine yol açmıştır. desteklendiği ve yardım edil­ Evde olduğu gibi, ev dışın­ durmalıdır. diği ölçüde gelişir. Yardım, daki dünyadan da aynı yar­ Zararın neresinden çocukla ana-babası arasında dımı ve aşırı ilgiyi bekleyen dönülse kârdır. karşılıklı sorumluluğu ge­ çocuklar, söz konusu ilgiyi liştirecek biçimde olmalıdır. dışarda bulamayınca, kırıklı­ Başarısı uygun ölçülerde ğa uğrayabilmektedirler. Yi­ ödüllendirilmen, daha üst ne evde olduğu gibi, arkadaş Başından beri yalnız ka­ düzeyde deneyimlere olanak hazırlanmalıdır. lışı, arkadaşlık ilişkileri kur­ Ana-babalar, çocukları­ makta güçlük çekmesi gibi nın, her alanda sağlıklı bi­ karşı karşıya kaldığı bütün çimde gelişmelerinde top­ bu olumsuz olaylar sonucun­ lumsal hayatta, üstlenecek­ da, çocukta birtakım duygu­ leri görevleri yerine getirme­ sal sorunlar da görülebil­ lerinde, ülkelerine yararlı va­ mektedir. Bunların dışında tandaşlar olmalannda kendi­ çeşitli uyum, davranış bo­ lerinin büyük etkileri oldu­ zuklukları da görülebilir. ğunu unutmamalıdırlar. Bütün bunlar, ana-baba- çocuk üçgenindeki iletişim ve etkileşim ortamının da bozul­ KAYNAKÇA masına yol açabilmektedir. 1- Yavuzer, H. Ana-Baba Çocuğun, ailesinin aşın ve Çocuk. Remzi Kitabcvi, hoşgörülü ve koruyucu ço­ İstanbul, 1986. cuk yetiştirme tutumunun 2- Yörükoğlu, A. Çocuk olumsuz sonuçlarıyla haya­ Ruh Sağlığı. (II.Basım). Tür­ tının sonuna dek karşı kar­ kiye İş Bankası Kültür Yayınları, şıya kalacağı söylenebilir. Ankara, 1986. YAŞADIKÇA EĞİTİM 23 NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMA M D "Eğer zamanını bana isim takarak geçirmek istiyorsan, tamam. Bence hiçbir sakın­ cası yok, bu işi istediğin ka­ 2 dar yap. Ama benim, seni dinlemekten başka, yapacak s nri^.° u.lL britriıi"* daha önemli işlerim var." r “Eğer benden hoşlan­ mıyorsan, bu senin bileceğin iu bir şey. Benimle arkadaş ol­ mak zorunda değilsin. Sen bana dokunma, ben de sana dokunmayacağım.” zm “Bunu söyleyerek ger­ çekten kalbimi kırdın.” (Bu özellikle bir arkadaşa söyle­ i nebilir.) "D Bazen bu davranış ve İnsanın şişmanlığı ile alay alay etmek olan kimsenin, sözleri, duymazlıktan ve gör­ r edilmesi, çocuğun mahalle hevesini kursağında bıraka­ mezlikten gelmek de etkili çevresinden başlayıp okulda bilir. Zalimce davranan birine olabilir. Ama alaycı ya da alay­ da devam edebilir. Hemen doğrudan ve açık bir karşılık cılar, bunun anlamını hâlâ an­ (J) hemen her gün, böylesi bir vermek, onu oldukça şaşırta­ layamıyor olabilirler. Eğer ço­ r aşağılanmaya ve utanç verici caktır. Böylece, çocuğunuz, cuğunuz, alaycının vazge­ * duruma dayanmak, doğrusu kendine güven içinde tepki çeceğini umarak bir tepki kolay bir iş değildir. Çevre­ gösterdikçe, alaya daha az göstermezse, kimse alayın u sinden hep “kötü” mesajlar maruz kalacaktır. ne kadar süreceğini ve ço­ alan bir çocuğun kendini İyi Aşağıda, alaycı kişinin cuktaki iç işkencenin ne ka­ hissedebilmesi, pek müm­ amacını gerçekleştirmesine dar devam edebileceğini bi­ E kün olamaz. engel olacak birkaç yöntem lemez. i Ana-babalar olarak bizler, bulacaksınız. Siz ve çocuğu­ Anne ve babanın, onun her ne kadar onlara des­ nuz, bunlara, kendiniz de bir bir sürü kırıcı, aşağılayıcı ve tek olup sevgimizi versek de şeyler ekleyebilirsiniz: zor durumlarla karşılaştığını $■D bu, başkalarının kabalığını bilmesi, daha doğrusu bunu karşılamaya yetmez. Bu yüz­ ona hissettirmesi, çocuğu ra­ den çocuklar, bir süre sonra hatlatacaktır. Fakat, böyle E kötü bir duruma düşer ve durumlarda her ne kadar ço­ Z bundan olumsuz bir şekilde cuğunuz ne yapacağını, ne etkilenirler. ^diyeceğini bilse bile kendi­ & Başka çocukların onunla siyle alay edilmesine tepki r neden alay ettiklerini konuş­ göstermek, ona, hâlâ zor ge­ tuktan sonra yapılacak İlk iş, lebilir. Bu yüzden, çocuğun tTJ çocuğunuza, artık onun, “gerekli” tepkileri göstere­ £ alayları ciddiye almama mı bilmesi için başından bir-iki > söylemektir. Her ne kadar deney geçmesi gerekebilir. r başka insanların ne yapıp ne Çocuğunuzu bu konuda i diyeceklerini denetleyeme- yönlendirirken ona, böyle bir seniz de çocuğunuza, bu durumda tepki göstermenin, tür alaylara karşı “farklı" bir hiçbir şey yapmadan duruma i tepki göstermesini öğretebi; katlanmaktan daha iyi oldu­ u lirsiniz. Akıllı bir tepki, amacı ğunu söylemeyi unutmayın. s m 2 LAJdVA 3N IIVlAJdVA HSVN nVİAldVA 3N IHIVlAJdVA HSVN nVlAldVA 3I\1 24 ..............................................................................................................YAŞADIKÇA EĞİTİM Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M İyi Bir Anaokulunun Özellikleri Neler Olmalıdır? Yrd. Doç. Dr. Nurper SAVAŞ-ÜLKÜER Değişik ve çeşitli materyal ve faaliyetler, çocuğa sadece seçme becerisi ve özgürlüğü kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda zengin bir uyarıcı çevre ile zihin gelişimine de büyük ölçüde katkıda bulunur. Günümüzde okul öncesi 1- Fizik çevre, sudur. Bu olanağın sağlan­ çağda çocuğu olan çoğu ana- 2- Sağlık ve emniyet ted­ masında, tabii düzen de babalann en çok sorduğu so­ birleri, önemli yer tutar. Bazen, kü­ ru; “Çocuğumu hangi anao­ 3- Beslenme, çük fakat akıllıca düzenlen­ kuluna vereyim?’’ olmakta­ 4 -Yönetim, miş, her alandan yararlanıl­ dır. Bir taraftan çalışan anne 5- Personelin nitelikleri, mış oyun alanları da çocuk­ sayısının hızla artması, öbür 6- Personel-anne-baba et­ lara rahat hareket olanağı taraftan okul öncesi eğitimin kileşimi, sağlayabilir. çocuğun okul başarısını ar­ 7- Personel-çocuk etkileşi­ îyi bir fizik çevre, ma­ tırmadaki rolünün daha yay­ mi, teryal ve faaliyette çeşit gın olarak kabul edilmesi, bu 8- Çocuk-çocuk etkileşi­ demektir.Değişik ve çeşitli soruyu daha sık sorulur hale mi, materyal ve faaliyetler, çocu­ getirmektedir. Tabii, bu so­ 9- Eğitim programı, ğa sadece seçme becerisi ve runun bir de ekonomik bo­ 10- Değerlendirme. özgürlüğü kazandırmakla yutu vardır ki, cevabı, daha kalmaz, aynı zamanda zengin içinden çıkılmaz hale getirir. Bu sayılan maddelerin, bir uyarıcı çevre ile zihin ge­ îyi bir anaokulu ve yuva­ çocuklar ın gelişim ve eğitim­ lişimine de büyük ölçüde nın özellikleri neler olmalı­ leri açısından ne anlama gel­ katkıda bulunur. Materyaller, dır? Anne-babalar çocukları­ diklerini açıklamak ve anne- çocukların uzanabilecekleri na bir okul öncesi eğitim ku­ babaların kendilerinin değer­ yükseklikteki açık raflarda, rumu seçerlerken nelere dik­ lendirme yapabilmesini sağ­ çocukların dikkatini çekecek kat ederlerse daha uygun bir lamak için, bu maddeler kısa­ şekilde kendilerine sunulma­ seçim yapmış olurlar? Bu ya­ ca gözden geçirilecek olursa; lıdır. Çevrenin uyarıcılık zı, anne-babaların bu sorula­ 1-Fizik çevre : İyi bir özelliğini koruyabilmesi için rına cevap bulmak amacı ile fizik çevre, her şeyden önce, bu materyaller sık sık değiş­ hazırlanmıştır. çocukların rahatça hare­ tirilmelidir. Böylece, çocu­ ket edebilmelerine olanak ğun ilgisi üst düzeyde tutula­ Genelde, okul öncesi bir sağlamalıdır. Bu ilke, hem bilir. eğitim kurumu, şu açılardan bina içinde hem de bina dı­ İyi bir fizik çevre, ço­ değerlendirilebilir: şında yani bahçede söz konu­ cukların bireysel ihti- YAŞADIKÇA EĞİTİM Çocuğun, duygularını çeşitli şekillerde ifade edebilecek dramatik faaliyetlerde bulunabileceği ve zihinsel gelişmesine katkıda bulunabileceği ortamlara da gereksinimi vardır. yağlarına cevap verebilecek da belirtilmeye çalışılan bi­ kilerini yaşayarak ve yine do­ şekilde düzenlenmelidir. Bu reysel ihtiyaçların karşılan­ ğal bir yolla öğrendiğini, sö­ bireysel ihtiyaçlar, kendine masında önemli rol oynarlar. zel ve davranış olarak sergile­ ait bir eşya dolabından, or­ Anne-babaların bir ana­ me olanağı bulduğu ortam tamdan sıkıldığında “başını okuluna veya yuvaya girdik­ evcilik köşesidir. Evcilik kö­ dinleyebileceği” bir dinlenme lerinde hemen görmeleri ge­ şesi, genellikle bir evde bu­ köşesi ihtiyacına kadar deği­ reken temel köşeler şunlardır: lunması muhtemel ev eşya şiklik ve çeşitlilik gösterir. a. Blok köşesi: Bu kö­ ve araçlarının, çocukların bo­ Bununla beraber, çocuğun şedeki çeşitli ve birbiriyle yutundaki örnekleriyle hazır­ duygularını çeşitli şekillerde matematik ilişkileri olan lanmıştır. Yine bu köşede rol ifade edebilme, yani dramatik bloklar (ki, genellikle tahta alma, dramatizasyon ve ben­ faaliyetlerde bulunabileceği ve renksizdirler); çocuğun zeri faaliyetlere fırsat sağla­ ortamlara da ihtiyacı vardır. psikomotor (büyük ve küçük yacak yetişkin giyecekleri, Aynı şekilde, zihinsel gelişi­ kasların kullanımı), zihin ge­ araç ve gereçleri de bulunur. me katkıda bulunabilecek fa­ lişimi (ilişki kurabilme, prob­ c. Masa oyuncakları aliyetlerin gerçekleştirileceği lem çözebilme), sosyal ge­ köşesi: Bu köşe; şekil, ortamlara da ihtiyaç bulun­ lişim (arkadaşları ile işbir­ renk, sayı ve diğer matema­ maktadır. Bütün bu eğitim ve liğine girebilme, kurallar ko­ tik kavram ve ilişkilerini gelişim ihtiyaçlarının en iyi yabilme, koyulan kurallara oyun yolu ile ve somut ör­ şekilde karşılanabilmesi için, uyabilme vb.), dil gelişimi neklerle çocuğa kazandır­ fizik çevrede belirli düzenle­ (yaptıklarını ve yapmak iste­ mayı amaçlayan yap-boz ve meler getirilmiştir. Bunlar diklerini arkadaşlarına izah bulmaca türü oyuncakların genellikle “köşeler” olarak etme vb.) gibi gelişim özel­ bulunduğu köşedir. Bu kö­ adlandırılır. Planlanan eğiti­ liklerinin doğal bir yolla or­ şedeki oyuncakların, çocuk­ min özelliğine göre; bazen bu taya çıkmasına yardımcı ların yetişebileceği yüksek­ köşeler sayı ve özellik olarak olur. ' likteki alçak ve açık raflarda, değişebilirlerse de bazı köşe­ b. Evcilik köşesi: Ço­ çocukların ilgisini çekebile­ ler, anaokulunun temel köşe­ cuğun gerçek yaşama uyum cek şekilde yerleştirilmesi leri olarak kabul edilirler ve sağlama çabasında aile birey gerekmektedir. Genellikle, her türlü uygulamada,yukar­ ilişkilerini, insan-toplum iliş­ rafların hemen yanında, ço- YAŞADIKÇA EĞİTİM Fizik çevrede bulunanlar, çocukların tüm gelişmelerine doğal bir ortamda bulunmakta ve çocuklara, kendilerini kolayca anlatma olanağı vermektedir. cukların bu oyuncaklarla ra­ kileşimlerde bulunabilirler. (ecza dolabı, temizlik mal­ hatça oynayabilecekleri bir üo••r u• •l 1d 1u ğu gi• b| i• ib i• r fizi»1k zemeleri, dezenfektanlar vs), masa ve sandalyeler de bu­ çevre derken görmek isteni­ çocuklardan uzakta ve kilitli lunmaktadır. len bu köşeler ve diğerleri, olarak bulundurulmalıdır. d. Kitap köşesi: Okul çocukların tüm gelişimlerine Elektrik gibi, dik merdivenler öncesi çağ çocuğu her ne ka­ doğal bir ortamda katkıda bu­ gibi çocuklara tehlike arzede- dar okuma yazma bilmiyor lunmakta ve çocukların ken­ bilecek durumlar emniyetli ise de ve okul öncesi dönem­ dilerini eğitimcilere, öğret­ hale getirilmelidir. de okuma yazma öğretilmi- menlere ve ana-babalara ra­ 3. Beslenme : Sağlıklı yorsa da çocukların gelişim hatça anlatma imkânı ver­ bir gelişimin temeli, dengeli düzeylerine uygun, renkli re­ mektedir. Bu sayılan köşeler, ve yeterli beslenmedir. Tabii simleri olan kitapların bulun­ materyal ve faaliyetten zengin aynı zamanda sağlıklı beslen­ duğu bir köşe, değişik ge­ bir çevrenin yaratılmasında medir. Yukarda belirtilen lişim ve eğitim ihtiyacına da rol oynar. sağlıklı sağlık tedbirleri, be­ karşılık verebilir. Örneğin; 2. Sağlık ve emniyet sinleri hazırlamada da geçer­ çocukların kitaplara olan ilgi tedbirleri: Çocukların grup lidir. Besinlerin hazırlandığı ve meraklarını artırarak on­ halinde bakılıp eğitildikleri mutfağın temizlik kurallarına ları, okula ve öğrenmeye gü­ bir yerde, en önemli konular­ uygun olması gerekmektedir. düler. Resimlere bakarak dan biri de ortamın emniyetli Bunun yanı sıra, mutfak per­ kendilerinin yaratacağı ve an­ ve sağlıklı olmasıdır. Ku­ sonelinin temel temizlik alış­ latacağı hikâyeler, yaratıcı rum, sağlık açısından temiz­ kanlıklarını kazanmış olması düşünme ve sözel ifadenin lik kurallarına uymak zorun­ gerekmektedir. Bunlar genel­ kazanılmasını sağlar. dadır. Bu temizlik kuralları; likle; temiz giyim, saçların e. Kukla köşesi: Ge­ başta mutfak olmak üzere, la­ toplanmış olması ve her şey­ nellikle çeşitli kuklaların ve vabo, dinlenme yerleri, oyun den önemlisi, el yıkama alış­ bir kukla sahnesinin bulun­ alanları ve kurumun tüm kı­ kanlıklarının bulunması ola­ duğu köşedir. Yine bu köşe­ sımlarında geçerlidir. Kuru­ rak belirlenebilir. de, çocuklar yaratıcı düşün­ mun düzenli bir şekilde de- Bunun yanı sıra, çocuk­ me ve sözel ifadelerinin ge­ zenfeksiyonu şarttır. ların yaş ve gelişim özellik­ lişmesini sağlayıcı dramatik Diğer taraftan belirli em­ lerine göre hazırlanmış me­ faaliyetlerini gerçekleştirirler. niyet tedbirleri de alınmalıdır: nülerin, ana-babalann göre­ Ellerine geçirdikleri kuklanın Acil hallerde (yangın vb.) ya­ bileceği bir yere asılmış ol­ kimliğine bürünerek, bazen pılacak işlemler ve uygulaya­ ması gerekir. Böylece, aile, normal kendi çekingen ve içe cak kişiler daha önceden be­ çocuğunun kurumdaki bes­ dönük kimliklerinden kurtu­ lirtilmeli ve herkesin görebi­ lenme durumundan haberdar labilirler; arkadaşları ile kuk­ leceği yere aşılmalıdır, tlaç olmuş olur ve evdeki beslen­ lalar yolu ile yeni değişik et­ ve benzeri kimyasal maddeler me düzenini de dengeli ve YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................... ................................................................27 yeterli beslenmeyi ayarlaya­ rın ana-babaların da görebi­ ön lisans programları açıl­ cak şekilde düzenler. Bura­ lecekleri bir yere asılmasında mıştır. Tabii bu yeni bir yasal da, okul öncesi eğitim ku­ yarar vardır. Daha önemlisi, uygulamadır ve hali hazırda rumlan için en ideal olan bes­ bu ilke ve kurallar, ana-ba- değişik eğitim ortamlarından lenme planı ise bu konuda baların da fikirleri alınarak gelmiş okul öncesi öğret­ uzman diyetisyenlerin,çocuk- yapılmışsa sağlıklı iletişimin menleri ile karşılaşmak müm­ lann ailelerinden aldıkları bil­ temel şartı yerine getirilmiş kündür. Diğer taraftan, okul giye göre yemek yeme alış­ olur. Tabii burada, birinci öncesi öğretmenliğinde, bil­ kanlıklarını belirleyip bu alış­ derecede, bu ilke ve kural­ ginin yanında tecrübe ve ki­ kanlıklardan yola çıkarak ların idareci ve öğretmenler şilik özelliklerinin de önemli hazırlayacaktan bir dengeli tarafından beraberce alındığı nitelikler olduğu gerçektir. ve yeterli beslenme programı varsayılmaktadır. Ana-babalar açısından du­ olmasıdır. Yalnız böyle bir 5. Personelin nitelik­ ruma bakılacak olursa; ken­ uygulamanın, gerek ekono­ leri: Bir okul öncesi eğitim dileriyle iyi ilişki kuran, din­ mik gerekse personel yeter­ kurumu; personel, idareci, leyen ve çocukları konusun­ sizlikleri nedeni ile gerçek­ öğretmenler ve yardımcı per­ da bilgi vermeye hazır, ço­ leşmesi kolay değildir. Bu sonelden oluşmaktadır. Bu­ cuklarla uyum içinde olan il­ arada, zaman zaman çocuk- gün, çocuk gelişimi ve eği­ gili bir öğretmen ve idareci lann iştah durumlarından ai­ timi alanındaki bilgi birikimi, olumlu niteliklere sahiptir. lenin haberdar edilmesi de okul öncesi eğitim kuram­ Bu arada, kurumda bulunan dengeli ve yeterli beslenme­ larında çalışan personelin ni­ diğer yardımcı personelin, nin sağlanmasında büyük teliklerinde de daha üst dü­ gerek görünüş gerekse dav­ ölçüde yararlı olabilir. zeyde bir değişmeye neden ranışlar açısından kurumla 4. Yönetim: îyi bir yö­ olmuştur. Önce, anaokulu uyum içinde olması gerekir. netim; idareci, öğretmen, öğretmeninin orta dereceli bir 6. Personel ana-baba yardımcı personel ve ana- eğitimden değil, ama bir yük­ etkileşimi: Çocuklar, aile­ babalar arasında sağlıklı ile­ seköğrenimden geçmesi ge­ lerinin önemli bir parçasıdır. tişim demektir. Kurumun uy­ reği ilke olarak kabul edil­ Bu nedenle kaliteli bir eğitimi gulayacağı eğitim program­ miş ve üniversiteler bünye­ amaçlayan her okul öncesi lan, ilkeleri ve idari kuralla­ sinde, anaokulu öğretmenliği eğitim kurumu, ana-babaların Ana-babalar, çocuklarının öğretmen, yardımcı personel ve yöneticiyle olan etkileşimlerini aktarırlarken dikkatli ve duyarlı olabildikleri takdirde, personel-çocuk etkileşiminin sağlığı hakkında da bir bilgiye sahip olabilirler. 28 YAŞADIKÇA EĞİTİM ihtiyaç, ilgi ve isteklerini de kurumun kendilerine ne ka­ nin sıcaklığını, içtenliğini, göz önünde tutmak zorunda­ dar söz hakkı tanıdığına da sevecenliğini ve yumuşak dır. dikkat etmelidirler. otoriteyi değerlendirebilirler. Ana-babalık ve öğretmen­ 7. Personel - çocuk Bunun yanı sıra, çocukları­ lik; değişik, fakat aynı za­ etkileşimi: Ana-babalar, nın; öğretmen, yardımcı per­ manda birbirini tamamlayan çocuklarını kuruma yerleştir­ sonel ve idareci ile olan et­ rol ve sorumlulukları içerir. dikten sonra da gözlemlerine kileşimlerini aktarırken dik­ İyi bir okul öncesi kurumu, devam etmelidirler. Çocuk- katli ve duyarlı olabildikleri sadece okulun programı ve personel (genellikle öğret­ takdirde, personel-çocuk et­ çocuklarının okul yaşantıları men) ilişkisi, zamanla ortaya kileşiminin sağlığı hakkında konusunda aileyi haberdar et­ çıkabilecek fakat aynı zaman­ da bir bilgiye sahip olabilir­ mekle kalmaz, aynı zamanda da kaliteli bir eğitimin önemli ler. ana-babaların programlara bir parçasıdır. 8. Çocuk-çocuk etki­ katılma yollarını da araştırır. Ana-babalar, sabah ve ak­ leşimi: Çocuklar, sadece Bunlar genellikle, toplantılar, şam, çocuklarını okula bıra­ öğretmen ve kurduğu eğitim seminerler ve kültürel faali­ kır ve alırlarken ve zaman za­ ortamından değil, birbirlerin­ yetler şeklinde gerçekleştiri­ man kuruma yaptıkları daha den de bir şeyler öğrenirler lebilir. uzunca ziyaretleri sırasında, ve birbirlerinin davranışını O halde ana-babalar, ku­ öğretmenin ve diğer persone­ etkileyebilirler. Bunun bilin­ rum seçerlerken, seçtikleri lin çocuklara gösterdiği ilgi­ cinde olan öğretmenler, ço- YAŞADIKÇA EĞİTİM İyi bir okul öncesi eğitim kurumu, çocuklarının hedeflenen gelişim özelliklerini ne ölçüde gerçekleştirdiklerini anlamak üzere, değerlendirmeler yapar. cuk-çocuk etkileşiminin de sağlıklı ve istenilen şekilde olmasına Özen gösterirler. Bu durum, genellikle ana-baba- lara, sıcak ve yakın arkadaş­ lık ilişkilerinin sergilenmesi şeklinde yansıyabilir. 9. Eğitim programı: İyi bir okul öncesi eğitim ku­ runtunda uygulanan eğitim programı, genelde, çocukta güven duygusunun gelişme­ sine, sosyal becerilerin ka­ zanılmasına, yaratıcı düşün­ mesine, neden ve nasılları bulmasına, soru sormasına, deneme yapmasına, dilin ge­ lişmesine yardımcı olur. Ta­ bii bu gelişmeyi hemen göz­ lemek imkânsızdır. Yalnız, çocukta gözlenen olumlu de­ nuçlarının, en az yılda üç de­ Görülüyor ki, okul öncesi ğişme, yukarda belirtilen fa olmak üzere ana-babalara bir eğitim kurumu; personeli, alanlardaki gelişme ve ge­ iletilmesi gerekir. çocukları, ana-babaları ve lişme eğilimleri, ana-babalar Yine, iyi bir okul öncesi eğitim programlarıyla bir bü­ için bir ölçüt olabilir. eğitim kurumu, öğretmen ve 10-Değerlendirme: İyi tündür. Bu nedenle, bir okul diğer ilgili personeli ile bir­ bir okul öncesi eğitim kuru­ öncesi eğitim kurumunu de­likte, aralarına ilgili ve istekli mu, ğerlendirirken bu boyutları eğitim verdiği çocukların ana-babaları da alarak, kuru­ göz önünde bulundurmak ge­ hedeflediği gelişim özellikle­ mun eğitim programının yıl­ rekir. rini gerçekleştirip gerçekleş­ lık değerlendirmesini yapma­ tiremediklerini anlamak üze­ KAYNAKÇAlıdır. Böyle bir çalışma, ka­ — Young Children, Cap re, düzenli ve sistemli bir şe­ liteli bir okul öncesi eğitimin 2. May, 1983, 51-53; Cap 3. kilde değerlendirmeler yapar. devamının sağlanması için July, 1983, 53-57; Cap 4. Sep­ Bu değerlendirmelerinin so­ gereklidir. tember, 1983, 46-51. 30 YAŞADIKÇA EĞİTİM • • Okul Öncesi • • Öğrenim Nasıl Olmalıdır? Jean MARZOLLO Ben, anaokuluna gittiğim yıllarda; oyuncaklarımızla Oyun, çocukların doğal öğrenme oynar, radyo dinler ve bir daire şeklinde yere oturarak, ortamıdır. Bir çocuğun oyun oynayışı, öğretmenimizle sohbet eder­ onun, yaşadığı ortamdan birtakım şeyleri dik. Bir gün öğretmenimiz, nasıl öğrendiğini gösterir. hepimize tek tek "Babanız ne iş yapar?" diye sordu. Sıra Okulöncesi çocuğuna oyun oynamak için bana geldiğinde, ben de, "Benim babam hiçbir iş yap­ bolca zaman bırakan bir ana-baba, yanlış maz. Sabah evden çıkar, bilen bir anaokulu öğretmeninden daha akşam gelir. Bütün işi annem olumlu davranıyor demektir. yapar." demiştim.Şimdiki anaokullarında, artık durum daha farklı. Çocuğun, ana-babası hak­ kında pek fazla konuşul- muyor.Çocuk bu tür bilgiler vermek istediğinde dinleni­ yor, ama bu iş için de zor­ lanmıyor. Artık çocuklar, bütün gün oturup yalnız soh­ bet de etmiyorlar. Anaokul- lannda daha birçok şey faz­ lasıyla değişmiş durumda. Yeni yeni programlar uygu­ lanıp çok değişik ve çeşitli et­ kinliklerde bulunuluyor. Çocuklar, anaokullarında geçirdikleri bu zamanda, aca­ ba neler yapıyorlar? Ana- babalar olarak, çocuklarımı­ zın bu zamanlarını mutlu ve hareketli bir biçimde geçirip geçirmediklerini bilmek, bi­ zim hakkımızdır. Bunu bile­ bilmek için, iyi bir okulun nasıl olması gerektiğini de bilmemiz gerekir. YAŞADIKÇA EĞİTİM 31 Dört Yaşındakiler İçin İyi Eğitim Nasıl Olur? İyi bir anaokulundan içeri girdiğinizde, büyük bir ola­ sılıkla birtakım iyi eğitim et­ kinlikleriyle karşılaşacaksı­ nız. Oyun, Bir Öğretim Yolu Olarak Kullanılı­ yor. 1 u•• mu• • mu•• zu•• n 1b ei 1l d1 i• ğV i• ve araştırmaların da ortaya çı­ kardığı basit bir gerçek var­ dır: Oyun, çocukların doğal öğrenme ortamıdır. Bir ço­ cuğun oyun oynayışı, onun yaşadığı ortamdan, birtakım şeyleri nasıl öğrendiğini gös­ terir. Programında oyuna ye­ terince zaman ayırmayan bir anaokulu, çocuğun en iyi öğrenme yolunu kısıtlıyor demektir.Aslında, çocuğunu okula göndermeden önce, bloklar, kukla, okuma ve ona, oynamak için bol bol Ufak çocuklar, müzik dinleme köşeleri ha­ zaman bırakan ana-babanın; ne zaman bir sorunu zırlanabilir, ayrıca, el işi aşırı titiz, ama yanlış bilen kendi kendilerine çalışmaları için bir masa da bir anaokulu öğretmeninden düzenlenebilir. daha olumlu davrandığı tartı­ çözerlerse şılamaz. iyi ve doğru Çocuğun Etkinlikleri Bir uzman şöyle diyor: öğrenmek de onlar Bir Sıra İçindedir ve "Çocuklar, bilgilerini, oyun için o zaman Bir Amaca Yöneliktir:aracılığıyla oluştururlar. olanaklı olur. Oyuna dalmış çocuklar, Ufak çocuklar, bir sorunu ne amaçsız bir biçimde davran­ zaman kendi kendilerine mazlar. Kendilerine oynadık­ çözerlerse iyi ve doğru öğ­ ları araçları, inceleyip tanı­ renmek, onlar için o zaman cuklar için emin bir yer ol­ yacak kadar zaman tanırlar. olanaklı hale gelir. Bilim malıdır. Oyuncaklar ve öteki Ama bu süre, hiçbir zaman adamları bunu kanıtlamış­ malzemeler; eğlenceli, dü­ bu işten sıkılacak kadar uzun lardır. O halde öğretmenle­ şündürmeye ve yaratıcı et­ sürmez. Okuldaki günlerinin rin işi öğretmek değil, ama kinliklere yönelik olmalı nasıl geçtiğini bilip, sonraki çocukların kendi kendilerine (tahta bloklar, kil ve boyalar gün neler yapacaklarını bil­ öğrenmelerine yardım etmek­ gibi), aşırı uyarıcı ve karma­ mekten hoşlanırlar: Oyundan tir." şık olmamalıdır. sonra uyku, daha sonra re­ Öğretmenler, tüm sınıfı sim, elişi, sonra el yüz yıka­ Çocuklar, Araştırmak oyuncak ve malzemelerle ma, diş fırçalama, sonra ye­ İçin Çok İlginç Şeyler doldurmaktansa,çeşitli oyun­ mek ve dinlenme vs... Bazı Bulurlar: cakları dönüşümlü olarak sınıflarda, duvarda asılı bir Anaokullarındaki iyi öğ­ kullanmalıdırlar. Ayrıca, ana panoda, yapılacak günlük retmenler, çocuklar için, -babalardan, okula, ilginç işlerin bir listesi vardır. İyi oynayabilecekleri pek çok il­ oyuncak ve malzeme getir­ bir anaokulu sınıfı, genellikle ginç oyuncak ve malzemenin meleri de istenebilir. bir hareket yumağı, konuşnıa bulunduğu ortamlar hazırlar­ Oyuncak ve malzemeler, ve kahkaha içinde geçer. Öğ­ lar. Oyun ortamı iyi aydınla­ çeşitli köşelerde toplanabilir. retmenler, çocuklar için doğ­ tılmış, havalandırılmış ve ço- Örneğin; ev araçları, tahta ru ve gerekli olan etkinlikleri 32 YAŞADIKÇA EĞİTİM ve ilginç durumları yarata­ yerine koymalarını ve çevre­ İyi öğretmenler, her ço­ rak, gürütüyü, rahatsız et­ den gerekli malzemeleri bu­ cuğun güvenceye, özel ilgiye meyecek bir düzeyde tutar­ lup getirmelerini isteyebilir. ve kulak verilmeye duyduğu lar. Çocukların böyle bir etkinliği gereksinimi anlarlar. Sınıf Etkinlikleri; Öğret­ gerçekleştirebilmeleri için kuralları, bu gereksinimlere menler Değil, Çocuklar düşünmeleri gerekmektedir. göre belirlenir. Öğretmen ve Yönlendirmelidirler: Uzman bir anaokulu öğret­ çocuklar, bu kuralları ara sıra İyi öğretmenler, çocuk­ meni "İyi öğretmenler, sa­ tartışırlar. Böylece çocuklar- ların ne düşündükleri, ne dece isterler; ne olacağını an­ ca, bu kuralların amacının gözlemledikleri ve ne tür latmazlar. Çocuklara her şeyi anlaşılması sağlanır. İyi öğ­ seçimlerde bulunduklarına söylemek, onların eğlence­ retmenler, davranışlarını kar­ dikkat ederler. Kendilerini lerini ve düşünme süreçle­ şılıklı saygıya dayandırırlar dinletmekten çok, çocuklara rini baltalar." diyor. ve başkalarına saygı göste­ kulak verip onların, söz ve rirler. Böylece çocuklar, on­ davranışlarını dikkate alırlar. ların bu davranışlarını göz­ Örneğin öğretmen, elişi ça­ lemleyip onları taklit edebi­ lışmalarında kendi istek ve leceklerdir. zevklerine değil, çocuğun- kilere dikkat eder. (Toplu İyi öğretmenler, İyi bir öğretmen, kimi çocukların herhangi bir et­ sınıf çalışmalarında bile ile­ kendilerini kinlikte bulunabilmek için ride göreceğimiz gibi, çocuk­ ların istek ve eğilimleri temel dinletmekten çok, yardıma gereksinim duyduk­ çocukların söz ve larını, kimi çocukların ise da­alınır.) ha özgür davranmak istedik­ İyi öğretmenler, oyun oy­ davranışlarını lerini bilir. Bu her iki tipin namayan çocukları arkalarına dışında kalan başka çocuk­ yaslanıp seyretmezler.Onlan dikkate alırlar. lar da özgürlüğün ve yardı­ büyük bir ilgi ile izler, uygun mın bir birleşiminden yarar­ düşünmeye yöneltecek soru­ lanabilirler. Çocuğa, gelişim­ lar sorarlar. Bunlar genellik­ lerine uygun etkinlikleri den­ le, "evet" ya da "hayır" biçi­ minde yanıtlanamayacak so­ Çocuğun Bütün Ge­ geli bir biçimde verebilmek, rular olmalıdır. Örneğin; reksinimleri Karşılanır: bir ö•• ğretmenin sanatıdır. "Bunu nasıl yaptın?", "Şimdi İyi öğretmenler,çocuğun, Öğretmenler Ne Yap­ ne yapmayı tasarlıyorsun?" yalnız zihinsel gelişmesiyle tıklarım Bilmeli ve An- gibi, iyi öğretmenler, iyi bi­ değil, bütün gereksinmele­ latabilmelidirler. rer dinleyicidirler. Çünkü riyle; sosyal, duygusal, ya­ Uzmanlar, anaokullannda onlar, küçük çocukları ko­ ratıcı ve bedensel gelişimiy­ ve okul öncesi eğitim veren nuşmaya yöneltmenin, ço­ le de ilgilenirler. Bir uzmanın merkezlerde, yöneticilerin ve cuk eğitiminin önemli ve dediği gibi: "İyi öğretmen­ öğretmenlerin bir araya gele­ sürekli bir yolu olduğunu bi­ ler, çocukların gereksinmele­ rek kimi ilkeler doğrultusun­ lirler. Örneğin, iyi bir öğ­ rini bilirler ve bunları dikkate da ve çocukların gereksinim­ retmen, çocuklarından, ken­ alırlar ki, okul evin bir deva­ lerine yönelik özel program­ dilerini yuva yapacak bir kuş mı olabilsin." lar geliştirmelerinin yerinde YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................ olacağını belirtiyorlar. Böy- amaç, çocuklara, kendi baş­ lece onlar kendi amaçlarını larına düşünebilecek güveni belirlerken, yaptıkları hak­ Çocukları vermek, onları tasarımlarda kında daha çok sorumluluk bulunmaya, başkalarıyla iş­ duyacaklar ve öğrettiklerinin konuşmaya yöneltmek, birliği yapmaya ve düşün­çocuklarca bir iş başarılmada celeri paylaşmaya yönlendir­ kullanması onları daha çok çocuk eğitiminin mektir. gururlandıracaktır. önemli ve sürekli Çocuklar, yetişkinlerden Programlara sahip çıkma bir yoludur. farklı olarak, yaptıklarını duygusu olan bir öğretmen, konularına göre ayırmazlar. ana-babalar ve öteki öğret­ İyi bir Çocukların yaptıklarını, bir- menlerle, bu programı geliş­ biriyle örtüşen konular ha­ tirerek çocuklar için en iyisi­ anaokulu linde programlamak gerekir. ni yapmaya çalışır ve daha öğretmeni Okuma, yazma, konuşma, iyi bir iletişim kurar. bunu bilir. dinleme, matematik, bilim, Ana-babalara bir prog­ sosyalleşme, sanat, müzik ve ramı anlatabilmek önemlidir. beden eğitimi gibi. Çünkü kimi ana-babalar, bloklarla oynamanın ya da program; çocukların kendile­ Okuma Yazma ve Ko­ legolarla bir şeyler inşa etme­ ri, başkaları ve yaşadıkları nuşma: nin eğitimle ilişkisini hemen dünya hakkında bilgi sahibi Bir küçük çocuk grubunu göremeyebilir. iyi öğretmen­ olabilmeleri için oyundan ve gözlemlediğinizde, çeşitli ile­ ler, olup bitenleri görmeleri grup konuşmalarından yarar­ tişim yeteneklerinin sergilen­ için ana-babaları, sınıflara lanır. Böylesi bir program, diğini görürsünüz. Bir ço­ davet ederler. Ana-babalar, dördüncü yaştaki çocuğu, cuk,çocukların çoğunun ya­ olayı ne denli iyi anlarlarsa, altıncı yaşa hazırlamaya de­ pamadığı bir işi yapıyor, bir öğretmenlerle o denli çok iş­ ğil, o yaşı zengin ve hoş bir hikâye kitabını yüksek sesle birliğine girerler. şekilde yaşatmaya yönelik okuyor olabilir. Çocukların olmalıdır. kimilerini, hikâyeyi yüksek İYİ BİR PROGRAM İyi bir programda, ço­ sesle okurken görürsünüz. NASIL OLMALI? cuklar, sınıf ortamını araş­ Aslında onlar, hikâyeyi daha tırmaya ve deneyimlerini ar­ önceden ezberlemişlerdir. Ki­ Dört yaşındaki çocuklar kadaşlarıyla paylaşmaya mi çocuklar, resimlere baka­ için düzenlenmiş iyi bir yönlendirilmelidirler. Bunda rak hikâyeyi yüksek sesle an­ 34 YAŞADIKÇA EĞİTİM latacaklardır. Kimileri ise ki­ tapla hiç ilgilenmeyeceklerdir bile. Kimi çocuklar, konuşarak kafanızı şişirirken, kimileri de tek bir sözcüğü bile zor söyleyeceklerdir. Kimi ço­ cuklar, arkadaşları konuşur­ ken ya da öğretmen bir hikâ­ ye okurken sessizce oturup dinleyecek, kimileri ise et­ rafta zıplayıp duracaklardır. Kimi çocuklar harfleri doğru, kimileri ise yanlış ya­ zacaklardır. Kimileri de, kâ­ ğıdı sadece karalayıp bu ka­ ralamaları sanki gerçek söz­ cüklermiş gibi okuyacaklar­ dır. İyi öğretmenler bir şeyler öğrenmiştir, her çocuklar, övülmeli ve dene­ çocukların geçen gün biraz daha öğren­ yimlerini arkadaşlarıyla pay­ gereksinimlerini mektedir. Ama bir çocuğun laşmaya yönlendirilmelidir­bir kitabı alıp okuyabilmesi ler. bilir ve dikkate ya da eline kalem alıp düşün­ Matematik Becerisi: alırlar ki, okul, celerini doğru bir biçimde Dört yaşındaki bir çocu­ evin bir devamı yazabilmesi için daha pek ğun, sayılan ve saymayı pek çok beceriler kazanması somut bir biçimde bilmesi olabilsin, gerekir. Çocukların birçoğu, gerekir. Bu, bloklarla, çu­ düzeye altı ya da yedi yaş buklarla, sayma cetvelleriyle dolaylarında, kimileri bun­ (abaküs), oyuncak kasa ve İyi bir programda; bu dan erken ya da geç ula­ saatlerle, oyuncak terazilerle çocukların her biri, iletişim şabilirler. Yapılabilecek pek ve ölçme kaplarıyla yapıla­ becerilerinin gelişme süreci­ çok şey olmakla birlikte, bu bilir. Çocuk, sayıları, kaç nin bulunduğu aşamada ele süreç hızlandınlamaz. Ço­ yaşında olduğunu tartışırken, alınır. Çocuklar kimi beceri­ cuklara ilginç hikâyeler oku­ odada kaç oyuncak bulun­ leri kazanmış olup, kimilerini nabilir, onlar "kendilerince" duğunu söylerken ya da sa­ de kazanma yolundadırlar. kâğıda bir şeyler yazmaya lıncakta kaç kere sallandığını Öğretmenler, öğrencilerinin yönlendirilebilirler. (Çocuk­ belirtirken kullanılır. Ölçme tümünün, aynı becerileri aynı lar, harfleri ya da sözcükleri kavramını ise, çiçeklerinin zamanda kazanamamalann- yanlış yazsalar da karalama­ boyu kadar kâğıtlar keserken dan dolayı telaşlanmazlar. lar yapsalar da bunu, kendi ya da panoya, boy sırasına Okul öncesi bir eğitim kendilerine yapmalıdırlar.) göre şeritler yapıştırırken öğ­ kurumuna çocuğunu gön­ Önemli olan.onlara yeteri ka­ renir. deren bir ana-babanın, en dar zaman ayırıp iyi bir ile­ Öğretmenler de çocuk­ i çok sorduğu soru genellikle tişim kurabilmektir. Bu ko­ lara, sayısal deneyimlerini şudur: "Çocuğum, ne zaman nuda eleştirici olunmamak, ifade edebilecekleri başka I okuma-yazma öğrenecek?" tersine, onun gelişiminden yollar gösterirler: Bunu, re­ Bu soru şöyle yanıtlanabilir: gurur duyulmalıdır. simler çizerek, cetvelle öl­ "Çocuğunuz okuma ve yaz­ Harfleri, okumayı ve yaz­ çümler yaparak, yapılan bir mayı şimdi öğreniyor. Ancak mayı sistemli bir biçimde işin adım adım resmini çekip bu uzun zaman alan bir iştir. öğretmeye çalışmak, dört ya­ bunu oluş sırasına göre du­ Çocuğunuz, henüz bir be­ şındaki bir çocuk için uygun vara asarak ve kimi eşyaları bekken evde, konuşmayı ve değildir. Ama bu arada, sı­ sınıflandırıp birbirleriyle kar­ kelimeler, harfler hakkında nıfta okuma yazma bilen şılaştırarak yapabilirler. YAŞADIKÇA EĞİTİM ••••••...... . ............... .............................................................. 35 Bilimsel Deney•z ler: Toplumsallaşma Malzemeyle oynamak ve (Sosyalleşme) Becerile­ sonuçlarını gözlemleyerek bi­ ri: limsel deneyler yapmak, dört Dört yaşındaki Dört yaşındakilerin de­ yaşındakiler için oldukça uy­ bir çocuk, vam ettiği okulun öyle bir or­ gun bir deneyimdir. Doğuş­ her şeyi tamı olmalı ki, çocuk, orada tan deneyciler olarak (aslın­ utanıp sıkılmadan arkadaşı­ da, oyun da tam bir deney­ kendi bakış na, birlikte oyun oynamayı dir), bir işin nasıl olup bit­ açısından görür ve teklif edebilsin. Burası, bir tiğini ve sonuçlarını görmek­ oyuncağı paylaşmak için ten hoşlanırlar. onun kendini kavga eden çocukları engel­ Çocuklar bir malzemeyle toplumun leyip sorunu, başka yollar­ oynarken, öğretmenler, onla­ bir parçası olarak dan çözebilmeleri için düşü­ ra, zihinlerini çalıştırmaya nebilmelerine yardımcı ola­ yönelik ve sadece tek yanıt görmesi zaman alır. cak bir ortam olmalıdır. değil, çeşitli yanıtlar verebile­ Çocuk, burada, evinden, cek sorular sorarlar. Onları, yeni doğan kardeşinin resmi­ bir sürü fikir ortaya atmaya ni getirip arkadaşına göste­ ve bunları sıralamaya yönlen­ lara, çeşitli malzemelerin bir rebilmeli, evindeki gibi ra­ dirirler. Böylece çocuğun do­ araya gelerek nasıl piştik­ hatça oynayıp şarkılar söy- ğal yaratıcılığına fırsat tanı­ lerini gösterir. Sağlık, sınıf leyebilmelidir. mış olurlar. İyi öğretmenler, için sürekli bir bilimsel deney Dört yaşındaki çocuklar, bir deneyden sonra, çocuk­ konusudur. Çocuklar, tekdü­ egosantrik (benmerkezci) bir lardan, bulduklarını ve öğ­ ze sağlık etkinliklerinin ne­ devrede olduklarından, so­ rendiklerini arkadaşları ile denlerini, el ve yüzlerini yı­ runları çözme becerileri ve paylaşmalarını isterler. karken, dişlerini fırçalarken sosyal becerileri hemen ge­ Sınıftaki canlı hayvanlar, ya da mendil kullanırken öğ­ lişmez. Çünkü, her şeyi ken­ çocuklara, başka canlıların renirler. Ayrıca, bedenlerine di bakış açılarından görürler. gereksinimlerinin neler oldu­ özen gösterir (havaya ve Bu nedenle, başkalarını ğunu gözleme olanağı verir­ mevsime göre giyinmek gi­ düşünmeleri ve kendilerini ler. Yemek pişirme olayı,on- bi), bu konuda doğru karar­ bir topluluğun parçası olarak lar almayı da öğrenirler. algılamaları zaman alır. 36 YAŞADIKÇA EĞİTİM Çocuğa bir çiçeğin nasıl ya­ pılacağını öğretmektense, kâ­ ğıdın nasıl yırtıldığını, nasıl kesildiğini, nasıl boyandığını ya da nasıl kullanılacağını öğretmek gerekir. Daha son­ ra ondan, bir çiçek, uzay ge­ misi ya da uçak yapması iste­ nebilir. Müzik-Çalma ve Din­ leme: Çocuklar şarkı söyleme­ ye, bir enstürman çalar gibi yapmaya, ritimler bulmaya ve müzikli oyunlar oynamaya bayılırlar. Müzik, onlara, kendilerini ifade edebilecek ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşabilecek yeni bir ola­ nak sağlar. Bu tür etkinlikler, dikkatle yapılmalıdır. Onlara yeni bir enstürman gösterme­ nin iyi bir yolu, müzik için özçl bir zaman ayırmaktır. Birçok öğretmen, işe, tonal aletlerden çok, ritmik aletlerle başlarlar. Böylece, bütün sınıf birden aleti çaldığında sonuç korkunç bir şamata değil, hoş bir müzik olacak­ Çocuklar, dışardaki dün­ tır. yayı; çeşitli geziler yaparak, Ona bir çiçeğin nasıl Tüm öğretmenler ve ana- örneğin, itfaiye, pastane, yapılacağını babalar, bir enstürman çal­çiftlik, dükkân ya da bir hay­ mayı bilmezler. Ama, çocuk­ vanat bahçesini gezip görerek öğretmektense, bir lara çeşitli plaklar, kasetler öğrenirler. Bu gezilerin ama­ kâğıdın nasıl dinleterek, onlara, iyi bir cı, çocukların toplum ve iş anlayışını geliştirmektir. Ana yırtıldığı, kesildiği, müzik dinleme olanağı sağla­ boyandığı ya da yabilirler.-babaları sınıfa davet ederek, onlardan çocuklara, kendi kullanılacağı Beden Eğitimi: yaptıkları işlerden söz ettir­ Dört yaşındaki çocuklar, mek yerinde olabilir. Özel­ öğretilmelidir. sakin oyun oynama ve din­ likle, yanlarında, çocukların lenmenin yanı sıra, harekete dokunabilecekleri araç, üni­ kaynağıdır. Kimi etkinlikler, de gereksinim duyarlar. Ra­ forma gibi şeyler getirmeleri onlara, korkularını yenmele­ hatça dışarı çıkıp oyun araç­ çok güzel bir olay ve deney rinde yardımcı olabilir (ça­ larıyla oynamaya gereksinim olacaktır. murdan canavarlar yapıp on­ duyarlar. Rekabet gerektiren Sanat Becerileri: ları imha etmek gibi) ve bu, oyunlara hazır değillerdir Dört yaşındaki çocuklar, onların günlük programının ama, toplu oynanan daire kendi düşüncelerini; çamur, bir parçası olmalıdır. biçimli "yağ satarım, bal sa­ kil, el-işi kâğıdı, kuru ve su­ Çocuklara, hayal güçle­ tarım" türünden oyunları se­ luboya ile ifade etmekten rini serbestçe kullanma ola­ verler. Kötü havalarda, bi­ hoşlanırlar. Hayal giicü, ço­ nağı sağlanmalıdır. Onlara, nanın içinde, çocukların ko­ cuklar için hem bir beceri, gereksindikleri sanat beceri­ şup oynayabilecekleri bir hem de bir kâbus ve korku lerini öğretmek de olasıdır. alan olmalıdır. YAŞADIKÇA EĞİTİM Anne-Babaların Çocuklarına Yönelik Yanlış Uygulamaları Dr. Haim. G. GİNOTT Bir yalana gösterilecek olgun bir tepki, yalanın içeriğinin yadsındığını ve yalancının aşağılanmasını değil, yalanın anlamının anlaşıldığını yansıtmalıdır. Çocuklara yapılan kimi Her ne kadar, bu tür uya­ dur. Halbuki, aşağıda okuya­ uyanlar, yarardan çok zarar nlar yetişkinlere mantıklı gel­ cağınız olay, böyle bir yanlış getirir. Sadece uzun vadeli se de aslında işe yaramaktan davranışın, nasıl hiçbir teh­ hedeflerimizi bozmakla kal­ çok uzaktadırlar. Davranışın dide gerek kalmadan gideri­ maz, evde her zaman için tekrarlanması için bir işaret­ lebileceğinin bir örneğini gös­ büyük hasarlara yol açtırabi- tirler. Çünkü çocuğun özerk­ teriyor. lirler. Kimi uyarılan, tehdit­ liğine bir meydan okuma nite- leri, rüşveti, söz vermeleri, liğindedirler. Böyle bir du­ Beş yaşındaki Müjdat, ok alay etmeleri, yalan ve çalma rumla karşılaştığında çocuk, atan oyuncak tabancasıyla, henüz bebek olan erkek kar­ üzerine vaazları, kalabalıkta çevresindekilere ve başka- kibarlık öğretimini yanlış lanna bir aptal olmadığını ka­ deşine nişan alıyordu. Anne­ davranışlara yol açan unsur­ nıtlamak için hemen karşılık sinin, "bebeği değil, hedefe verecektir. nişan al" demesine rağmen lar olarak sayabiliriz. Beş yaşındaki Orhan, bir Müjdat, bebeğe nişan almaya TEHDİTLER çok uyarıya rağmen, elindeki devam ediyordu. Bunun üze­ Yanlış davranışa davet - topu cama atıp tutmakta de­ rine annesi, tabancayı Müj­ Çocuklar için, tehdit, isten­ vam etmektedir. Sonunda an­ dat'ın elinden aldı ve "insan­ meyen bir davranışın tekrar­ lar nişan almak için değildir" nesi ona; "Eğer o topu bir da­ lanması anlamını taşıyabilir. ha cama atarsan, seni asla so­ dedi. Bir çocuk, kendisine, "eğer kağa çıkarmayacağıma and ol­ Anne Müjdat'a hem yapıl­ sen bir daha şöyle yap..." sun." demek zorunda kal­ ması düşünülenlerin yapılma­ dendiğinde, "eğer sen" söz­ mıştı. Daha bir dakika geç­ sını hem de uyulması isteni­ lerini değil de, sadece, "bir memişti ki, kırılan camın len davranış ölçütlerini hatır­ daha şöyle yap" sözlerini şangırtısı, anneye uyarısının latmıştı. Çocuk da kendi ben­ duyar. Kimi kez de bu söz­ işe yaramadığını haber verdi. liğine bir zarar gelmeden ha­ leri, "annem, bunu bir daha Top, son defa olarak cama reketlerinin sonuçlarını öğ- yapmamı bekliyor, eğer yap­ vurmuştu. Daha sonra neler renmişti.Annenin dolaylı yol­ mazsam hayal kırıklığına olduğunu, tehditleri,sert söz­ dan anlattığı şuydu : "Ya he­ uğrayacak" şeklinde yorum­ leri ve yanlış davranışları her­ defe nişan alırsın ya da taban­ lar. halde tahmin edebiliyorsunuz- canı bir daha göremezsin." 38 YAŞADIKÇA EĞİTİM Bu davranışla, anne, ya­ olabilecekleri ise, hiç anlat­ rıdır. rarsız uyanlardan kaçınmış, maya gerek kalmadan her "Eğer kardeşine iyi dav­ başansızlığa uğraması kesin ana-baba gözünde canlandı­ ranırsan, seni sinemaya götü­ olan "Dur Müjdat, kardeşine rabilir. receğim." nişan almaktan başka yapa­ "Eğer yatağını ıslatmaktan cak işin yok mu? Eğer böyle RÜŞVET Mİ vazgeçersen, ben de sana devam edersen tabancanı bir ÖDÜL MÜ? bayramda bir bisiklet alaca­ daha göremezsin." gibisinden “Eğer şöyle yapmazsan” ğım." sözler söylememiştir. Çok mantığı - Aynı derecede "Eğer bu şiiri ezberlersen, yumuşak huylu değilse, böy- yarardan çok zararı olan bir seninle sandal gezintisi ya­ lesine bir uyarıya karşı ço­ başka uyan biçimi de çocuğa: parız." cuğun tepkisi, büyük bir ola­ "Eğer şunu yaparsan (ya Bu "eğer şunu yapmazsan sılıkla davranışın tekran biçi­ da yapmazsan) sana bir ödül ya da yaparsan" türü yak­ minde olacaktır. Sonra neler vereceğim.",biçimindeki uya­ laşım, belki çocuğun, o anda YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................ istenen bir davranışı gerçek­ olabileceğinden, çocuklar leştirmesini sağlayabilir. Fa­ kandırıldıkları ve ana-babala- kat sürekli kılamaz. Bu tür nna güvenilmeyeceği hissine sözler, ona, yeteneklerinden kapılırlar. Bitmek bilmeyen şüphe ettiğimiz mesajını ile­ "ama söz vermiştin" şikâyeti, tir. "Eğer şiiri ezberlersen" geç de olsa, ana-babaya acı sözü,"yapabileceğinden emin bir şekilde "keşke söz verme­ değiliz" anlamına gelir."Eğer seydim" dedirtir. yatağını ıslatmayı kesersen" Gelecekte yapılacak iyi sözü ise yapabileceğini san­ bir davranış ya da geçmişteki mıyoruz" anlamını taşır. bir davranışın bırakılması Rüşvet şeklinde kullanı­ hakkında çocuklardan bu tür lan ödüller için yapılan kimi sözler hem beklenmemeli ve ahlaki itirazlar da vardır. hem de alınmamalıdır. Çocuk Örneğin; bir uzman, şu yolda içinden gelmeyen bir söz ver­ konuşan bir çocuktan bahse­ diğinde, karşılığı olmayan bir diyor: çek yazmış gibidir. Bu tür "istediğimi,anneme, kötü hileli uygulamalar için çocu­ olduğuma inandırarak elde ğa cesaret vermemeliyiz. ediyorum. Doğal olarak, onu, boşa ödeme yapmadı­ ALAY ETME ğına ikna etmek için, yete­ Öğrenmeye önemli bir rince kötü olmak zorun­ engel - Alaycı bir anne- dayım." baba, çocuk için ciddi bir Böylesine bir mantık,kısa ruhsal bunalım kaynağıdır. sürede "iyi" davranış karşılı­ "Aynı şeyi daha kaç kere ğında alınacak ödül ve kârlar tekrarlamalıyım? Sağır mı­ için pazarlığa, şantaja ve git­ sın? O halde neden dinlemi­ tikçe artan isteklere yol yorsun?" açabilir. Kimi ana-babalar bu "Ne kadar kabasın. Yok­ tür şartlandırmaya öylesine Çocuk söz vermeye sa ormandan mı geldin? Za­alışmışlardır ki, alışverişe zorlanma malıdır. ten ait olduğun yer de orası."çıktıklarında çocukları için de "Senin neyin var alla- bir hediye almadan eve gel- Çünkü içinden haşkına? Çılgın mısın, yoksa mezler.Çocuklan, onları, ka­ pıda bir "merhaba" ile değil, gelmeyen bir söz aptal mı? Senin sonunda ne olacağını tahmin edebiliyo­ "bugün ne getirdin" sözle­ verdiğinde, rum." riyle karşılar. karşılığı olmayan Bu tür sözler söyleyen Ödüllerin en çok yararlı ve en zevkli olduğu zaman­ bir çek yazmış ana-babalar, sözlerinin iletişi­ mi engellediğini ve çocuğun lar, önce açıklanmadan veri­ gibidir. kafasını intikam fantezileri ile len, bir sürpriz anlayışı ve doldurup onu karşı atağa övgü niteliği taşıdığı zaman­ geçmeye zorladığının farkın­ lardır. söz veriliyorsa bu aynı za­ da bile olmayabilirler. SÖZ VERME manda "söz verilmeyen" şey­ Acı olayların ve bazı lere güvenilmeyeceği anlamı­ kalıplaşmış lafların çocuk ye­ Gerçekdışı beklentiler na gelir. "Sözler", çocukta, tiştirmede yeri yoktur. Yapı­ ve uygulamalar - Çocuğa kimi gerçekdışı beklentilerin lacak en iyi iş, "sen kim ol­ bir şey için ne söz verilmeli oluşmasına yol açabilir. Hay­ duğunu sanıyorsun" gibi ifa­ ne de çocuktan bir söz ver­ vanat bahçesine gitmek için deleri kullanmaktan kaçın­ mesi beklenmelidir. Söz ver­ söz verildiğinde, bu, çocuğa; maktır. Şaka ya da ciddi ola­ menin neden böylesine bir ta­ "eğer o gün yağmur yağmaz­ rak bu tür küçük düşürücü bu olduğu düşündürücüdür. sa, araba bozulmazsa ve eğer sözler söyleyerek çocuğu, Çocuklarımızla olan ilişkileri­ hasta olmazsa gerçekleşecek kendinin ve arkadaşlarının miz güven esasına dayan­ bir iş" olarak görünür. Ya­ gözünde kötü duruma düşür­ malıdır. Çocuğa bir şey için şamda her zaman aksilikler memeliyiz. 40 YAŞADIKÇA EĞİTİM YALAN SÖYLEME söyledikleri olur. Yalanlar, Küçük bir çocuk gelip de KARŞISINDAKİ korkular ve umutlar hakkm- doğum gününde kendisine daki gerçekleri anlatır. Söyle­ küçük bir fil verildiğini söy­ TUTUMLAR yenin ne olmak ya da ne yap­ lerse, "Her halde böyle ol­ Ana-babalar, çok açık bir mak istediğini açığa vururlar. masını düşledin," şeklinde şekilde anlaşılan ve becerik­ Nelerin saklanmak istendiği yanıtlamak onun bir yalancı sizce söylenen yalanlara karşı sırrını taşırlar. Bir yalana olduğunu kanıtlamaktan daha büyük öfke duyarlar. Ço­ gösterilecek olgun bir tepki, yararlıdır. Ona şöyle şeyler cuğun üstündeki başındaki yalanın içeriğinin inkârını ve de söyleyebiliriz: lekelere rağmen boyalı du­ yalancının aşağılanmasını de­ "Galiba bir filin olmasını varlara dokunmadığını ya da ğil, yalanın anlamının anlaşıl­ arzuluyorsun." çikolata yemediğini söy­ dığını yansıtmalıdır. Yalan­ "Kendine ait bir hayvanat lemekte ısrar etmesi, insanı lardan elde edilen bilgi, çocu­ bahçen olmasını arzuluyor­ çileden çıkaran bir durum­ ğa, gerçekleri ve hayalleri sun sanırım." dur. birbirinden ayırması konu­ "tçi hayvan dolu bir or­ Çocuklar neden yalan sunda yardım etmek için kul­ manın mı olsun isterdin?" söyler? Çocuklar, kimi kez, lanılabilir. "Peki, doğum gününde kendilerine gerçeği anlatma neler geldi?" fırsatı tanınmadığı için yalan Kışkırtılan yalanlar: söylerler. Çocuk kardeşinden Ana-babalar, savunmaya yö­ nefret ettiğini söylerse, anne­ nelik yalanlara yol açacak si onu, doğruyu söylediği Ana-babalar, için dövecektir. Bunun üze­ savunmaya sorular sormamahdırlar. Ço­cuklar, eğer özellikle verile­ rine çocuk, hem lafı dön­ yönelik yalanlara cek yanıtlar biliniyorsa, ana- dürüp açıkça "artık kardeşini yol açacak babaları tarafından sorguya sevdiği" yalanını söyleye­ sorular çekilmekten pek hoşlanmaz­bilir. Annesi de onu kucak­ lar. Tuzak şeklindeki ya da layıp bir öpücükle ödül­ sormamahdırlar. kendilerini aptalca bir yalan lendirebilir. Böyle bir du­ söyleme ile utanç verici bir i- rumdan çocuk, gerçeğin acı tiraf arasında seçim yapmaya verdiği, yalanın ise ödül zorlayan sorulardan nefret aldığı ve annesinin küçük ya­ ederler. lanlarından hoşlandığı sonu­ cunu çıkarabilir. Yedi yaşındaki Onur, ba­ Eğer çocuğa namusluluğu basının verdiği yeni taban­ öğretmek, çocuğun namuslu cayı kırmıştı. Bu, onu çok olmasını istiyorsak, o hoş korkutmuş, o da tabancanın gerçekler kadar, acı gerçek­ parçalarını bodruma sak­ leri de duymaya hazır ol­ lamıştı. Babası tabancanın malıyız. Çocuğun hisleri parçalarını bulduğunda kıya­ olumlu, olumsuz ya da ne meti koparacak nitelikte olan olursa olsun, onu yalan sorular sormaya başlamıştı. söylemesi konusunda yürek­ BA2?4-Yeni tabancan ne­ lendirmekten kaçınmalıyız. rede? Böylece çocuk, bizim onun ONUR- Bir yerde olmalı. duygularına gösterdiğimiz BABA- Seni hiç onunla dürüstlüğün en iyi davranış oynarken görmedim. biçimi olduğunu öğrene­ ONUR- Nerede olduğu­ cektir. nu bilmiyorum. Doğruyu anlatan ya­ BABA- Onu bul, taban­ lanlar : Gerçekler için ceza­ cayı görmek istiyorum. I landırıldıklarında çocuklar, ONUR- Belki onu biri kendilerini savunmak için ya­ çalmıştır. lan söylerler. Ayrıca istedik­ BABA - Sen kötü bir ya­ leri halde elde edemedikleri lancısın! Tabancayı kırdın! şeyler hakkında da yalan Sakın bundan kurtulacağını YAŞADIKÇA EĞİTİM ............................................................................................................................................................................ zannetme. En nefret ettiğim kasıtlı olarak yalan söylemek kişiler yalancılardır. için ortam yaratmalıyız. Bu soruşturmanın dışında Çocuk yalan söylediğinde, baba; ona, uzun süre unuta­ tepkimiz sinirli ve şiddete mayacağı bir dayak da dayalı olmamalı, aksine olay­ atmıştı. ları kabul edip gerçekçi dav­ Bu çok gereksiz bir sa­ ranmalıyız. İstediğimiz, ço­ vaştır. Sinsice hafiyelik ya­ cuğumuzun bize yalan söy­ pıp, cezalandırma yerine ba­ lemeye gerek olmadığını öğ­ ba, şöyle söyleyerek oğluna renmesidir. yardımcı olabilirdi: "Yeni tabancanı kırılmış ÇALMA gördüm." Çocukların, eve, kendile­ "Fazla dayanmadı." rine ait olmayan şeyler getir­ "Yazık, pek de pahalıy­ meleri sık sık rastlanan bir dı." olaydır. "Hırsız" ortaya çık­ Çocuk buradan pek tığında ise, olayı trajik bir önemli dersler çıkarabilir: hale getirmemek ve hemen "Babam anlayışlı biri. Ona vaaz vermeye başlamaktan dertlerimi anlatabilirim.Onun kaçınmak oldukça önemli­ hediyelerine daha çok özen dir. Çünkü, doğruluk yoluna, göstermeliyim." onuru kırılmadan da yön­lendirilebilir. Ona sakince ve YALANCILIKLA kesin bir dille şöyle söyle­nebilir: UĞRAŞMAK "Bu bisiklet sana ait de­ ğil, onu sahibine geri götür." Yalancılığa karşı olan tu­ "Bu oyuncak tabanca sa­ tumunuz gayet açık; çocuğu na ait değil, onu geri götür." yalan söylemeye zorlamaya­ Çocuk bir şeker "çalıp" cağız ya da duruma bir poli­ cebine attığında, yapılacak en siye olaymış gibi yaklaşma­ Çocuk yalan iyi şey ona duygusal olma­ yacağız. Bunun yanı sıra, yan bir biçimde tepki gös­ olayı hiç görmezlikten gel­ söylediğinde meyeceğiz. Örneğin, ne za­ tepkimiz sinirli termektir: "Cebindeki şe­kerin dükkanda kalması ge­ man çocuğunuz okuldan al­ olmamalıdır. rekiyor." Eğer çocuk şekeri dığı bir kitabı zamanında geri Olumlu aldığını inkâr ederse,cebini götürmemişse, ona, "Kitabı­ nı okula geri götürdün mü? yaklaşım, gerçekçi gösterip tekrar, "Cebindeki şeker bu dükkana ait. Onu Emin misin?Ama kitap hâlâ olmaktır. rafa geri koydemeliyiz. masanın üstünde durmuyor Eğer bunu reddederse, ce­ mu?" şeklinde sorular sorma- bindeki şekeri alıp ona "O, malıyız. bu dükkana ait. Burada kal­ Bu tür sorular sormak ye­ ması gerek'.',deriz. rine, sadece, "Okula kitabı matikten kaldığını öğrendik." geri götürme zamanının gel­ gibi sorular sormamalıyız. Yanlış soru ve doğru diğini biliyorum" türünden Bu sorular yerine, çocu­ yanıt: Eğer çocuğunuzun, ifadeler kullanmalıyız. ğumuza doğrudan şöyle de­ cebinizden para aldığından meliyiz; "Matematik öğret­ "emin" iseniz; olaya, ona bu­ Okuldan, size çocuğunu­ menin bize senin matematik­ nu sormak yerine şöyle daha zun matematik sınavından ten kaldığını söyledi. Bu ne­ iyi yaklaşabilirsiniz: "Ce­ kaldığını haber verdiklerinde denle çok üzüldük ve sana bimden yüz lira almışsın, çocuğa, "Matematikten geç­ nasıl yardımcı olabileceğimizi onu geri ver. "eğer para geri tin mi? Emin misin? Ama bu düşünüyorduk." konulursa, ona ciddiyetle, sefer yalan söylemek işe ya­ Kısacası, çocuğu ne sa­ "Paraya ihtiyacın varsa bunu ramayacak! Çünkü öğret­ vunmak için yalan söyleme­ bana söylemelisin, bir şeyler meninle konuştuk ve mate- ye kışkırtmalıyız ne de ona yaparız." Eğer çocuk, yaptığı 42 YAŞADIKÇA EĞİTİM işi inkâr ederse, onunla En son sözleriniz yeterli tanşmayın ya da bir itirafta ve uygun bir cezalandırma bulunması için zorlamayın. niteliği taşır. Çocuğa bir ra­ Fakat ona, "parayı aldığını hatsızlık duygusu verir ve biliyorum, onu geri ver" de­ Kibarlık, riz. Eğer parayı harcamışsa, hem bir karakter ona yanlış davranışını dü­ zeltme konusunda bir sorum­ onunla sadece parayı nasıl özelliği luluk yükler. geri ödeyebileceği konusun­ da konuşun, parayı hemen ve KİBARLIĞI NASIL ödeyebilir ya da harçlığından hem de toplumsal ÖĞRETMELİ? kesebilirsiniz. bir beceridir. KABACA MI? Çocuğa hırsız, yalancı demek ya da ona böyle gi­ KİBARCA MI? derse sonunun hapishane Özel maddeler ve olacağı konusunda kehanette toplum içinde davranma bulunmaktan kaçınmak ol­ kuralları: Kibarlık hem bir dukça önemlidir.Ona bu dav­ karakter özelliği hem de top­ ranışı "niçin" yaptığını sor­ lumsal bir beceridir. Kendile­ mak pek bir işe yaramaz. Bir ri kibar olan ana-babalar "neden" bulabilmek için örnek alınarak ve onlar taklit başka bir yalana başvura­ edilerek kazanılan bir dav­ bilir. ranıştır. Her türlü koşullarda, Kendisiyle para ihtiyacı kibarlık kibarca öğretilmeli­ konusunda konuşmak iste­ dir. Ama ne yazık ki, ana- diğinizi söylemek daha ya­ babalar sık sık onu kabaca rarlı bir tavırdır: öğretirler. En bariz örnek, "Bana yüz liraya ihtiya­ çocuk teşekkür etmeyi unut­ cın olduğunu söylemediğin tuğunda, bunu yapmasını, için hayal kırıklığına uğra­ herkesin önünde isterler. dım." Ana-babalar daha kendileri "Eğer paraya ihtiyacın yapmadan kimi şeyleri, ço­ olursa, gel ve benden iste, cukların yapmasını isterler. mutlaka bir şeyler yaparız." Altı yaşındaki Reha'ya Eğer çocuğunuz, yasakla­ paketlenmiş bir hediye veril­ nan bir kavanozdan kurabi­ miştir. O da merakla pakete yeleri alıp yemişse ve ağzının sarılıp içinde ne olduğunu kenarında da izler varsa, ona anlamaya çalışmaktadır. şöyle sorular sormayın: ANNE- Dur, Reha! He­ diyeye zarar veriyorsun! Bir "Kimse kavanozdan kura­ hediye alındığında ne demeli­ biye aldı mı? sin? "Sen kimin aldığını gör­ REHA- (Kızgınlıkla) Te­ dün mü? Sen hiç yedin mi? şekkür ederim! Emin misin?" ANNE- Sen iyi bir ço­ Bu tür sorular çocuğu bi­ cuksun. zim üzüntümüze hakaret nite­ Anne bu nazik davranışı liği taşıyan yalanlar söyle­ daha uygun ve etkili bir bi­ meye zorlar. En iyisi açık bir çimde öğretebilirdi.Örneğin şekilde durumu anlatmaktır. şöyle diyebilirdi; "Bu güzel Kural şudur: "Eğer yanıtını hediye için teşekkürler Pınar biliyorsanız, o soruyu sor­ Teyze". Bu sözleri Re­ mayınız." ha'dan her zaman beklemek "Oğlum, sana bu kurabi­ yanlış bir hareket olmaya­ yelerden yememeni söyle­ caktır. Eğer Reha öyle yap­ miştim, ama sen yedin, çok mazsa, annesi, daha sonra kızdım ve sana kırıldım." başka bir yerde böyle sosyal YAŞADIKÇA EĞİTİM çalışacak, kaba çocuklar için kaba davranmanın doğal bir davranış olacağını düşüne­ cektir. Akrabaları ya da komşu­ ları ziyaret etmek, çocukların kibarlıklarını göstermeleri için bir fırsattır. Ziyaret hem ana- baba hem de çocuk için eğlenceli olmalıdır. Bunu başarmanın en iyi yolu, işi çocuğun sorumluluğuna ve ev sahibine bırakmaktır. Bi­ zim yardımımız ise, sadece çocuğun dileklerini ve duy­ gularını dile getirerek olabilir. Kendi hatalarını hemen düzeltmek konusunda, bun­ dan önce gidilen evlerde is­ teksiz olduğumuzu öğrenen çocuk, yeni gidilen bir yerde de istediği gibi davranmaya yeltenir. Burada çocuğun yaptıklarına tepki göstermeyi ev sahibine bırakmak en iyi gerekler hakkında konuşa­ davranıştır. Eğer çocuk Pınar bilir. Örneğin şöyle diyebilir: Teyze'nin koltuğunda atlayıp "Pınar Teyze sana bir hediye zıplıyorsa, bırakın, koltuğun almakla çok düşünceli dav­ iyi ilişkiler atlamak için olmadığını söy­ ranmış. Hadi ona bir teşek­ içinde olunan lemeyi ya da bu davranışa bir kür kartı yazalım ki, o da onu sınır koymayı Pınar Teyze düşündüğümüz için sevin­ bir yere yapsın.Anne disiplin sağlama sin." konuk gidildiğinde, zorunluluklarından kurtulmuş Her ne kadar doğrudan olarak çocuğa, "Ne yapalım, bir girişimden karmaşık yanlış davranan gözükse bile, bu tür davranış çocuğa, buranın kuralları böyle" diye­ rek o evdeki sınırlamaları be­ daha etkilidir. Çünkü o evin kurallarını lirtebilir. yaşamın güzel taraflarını göstermek pek öyle kolay ve ev sahibi Böyle bir davranış biçimi hatırlatmalıdır. ancak ev sahibi ve konuk hemen yapılabilecek bir iş arasında, sorumluluklar ko­ değildir. nusunda bir anlaşma olduk­ Yetişkinler, konuşmaları tan sonra uygulanabilir. çocuklar tarafından kesil­ Evindeki kurallara uyul­ diğinde, genellikle öfkele­ masını istemek, ev sahibinin nerek tepki gösterirler. "Lafı Çocuğa kaba olduğunu hakkı ve sorumluluğudur. kesme, birinin lafını kesmek söylemek, hiç de iyi bir so­ Disiplin sağlama rolünü ge­ kaba bir davranıştır" derler. nuca hizmet etmez. Umu­ çici olarak ev sahibine teslim Ama lafı kesenin lafını kes­ lanın tersine, onu kibarlığa da etmek ise, annenin sorumlu­ mek de kibar bir davranış yöneltmez. îşin tehlikesi, luğudur. Böylece anne de, değildir. Ana-babalar, çocuk­ çocuğun, bizim değerlen­ çocuğun, durumun gerçekli­ larını kibar olmaya zorlamak dirmemizi ciddiye alıp, onu, ğini kavramasına bir ölçüde için kaba davranmamalıdırlar. kendi hakkındaki görüşümü­ yardım etmiş olur. Belki de şöyle demek daha zün bir parçası yapmasında iyi olacaktır. "Anlattığımı bi­ yatmaktadır. Eğer çocuk kaba tirmek istiyorum, ondan son­ biri olduğuna inanırsa, bu ra sen konuşursun." görünümünü korumaya 44 YAŞADIKÇA EĞİTİM NE YAPMALI NASIL YAPMALI NE YAPMAU NASIL YAPMALI NE YAPMA Yukarıdaki örnek olaydaki anne ve babaya, şu şekilde bir çözüm önerilebilir: Öncelikle, söz konusu kı­ rıcı tartışmalara çocuğun ta­ nık olması önlenmelidir. An­ cak bu geçici bir çözümdür. Nitekim çocuklar, bu konuda çok duyarlıdırlar. Her ne ka­ ortayagkana bib^kted-r- da dar çoğu zaman “Çocuktur, M anlamaz.” diye düşünülse de çocuklar, anne babanın t^olduğanubgkonudane birbirlerine karşı tavır, ve tu­ lI tumlarından ne demek iste­üyzaüpya0Sbiliıri^m- diklerini anlar; hatta mimikleri­ ni tanır, bilir ve bundan etki­ lenirler. Bu yüzden böyle sorun­ lu evliliklerdeki anne-babalar, Karı-koca geçimsizliği, kafasını çelişkilerle doldurur. sorunlara, akılcı bir biçimde birçok aileyi olumsuz yönde Çoğu zaman kendisini birine yaklaşarak, sorunlarını en aza etkileyen bir durumdur. Çe­ taraf olmaya zorunlu hisse­ indirmeye hatta yok etmeye şitli düzeylerde olan ve ba­ der ve bunun sonunda da çalışmalıdırlar. Sorunlarının zen çok küçük ayrıntılardan suçluluk duyar. nedenlerini, karşılıklı anlayışa dolayı meydana gelen anlaş­ Bu çelişkiler, çocuğun dayanan bir tutum içinde ele mazlıklar, çoğu zaman büyü­ çeşitli düzeylerde uyum ve alarak konuşmalıdırlar. Karşı­ yerek sert ve kırıcı tartışma­ davranış bozuklukları geliş­ lıklı anlayış içinde birbirlerini lara neden olabilmektedir. tirmesine yol açtığı gibi, okul ikna etmeli ve eğer tartışma Bu tür ailelerde, olaylara bu başarısını, arkadaş ve başka kırıcı boyutlara ulaşmışsa ola­ şekildeki bir yaklaşım, za­ büyüklerle olan ilişkilerini de yı daha sakin bir zamanda ele manla yerleşerek adeta bir olumsuz yönde etkileyebilir. almayı geçici bir çözüm yolu davranış modeli halini almak­ Aile ortamında çocukların, olarak kullanabilmelidirler. tadır. Bu durumdaki eşler, anne babanın sahip olduğu Böylece, çoğu zaman bazen tartışma konusunun olumlu-olumsuz davranış olumsuz boyutlara varan tar­ dışına çıkarak birbirlerine üs­ modellerini benimsemeleri, tışma konularının daha kap­ tünlük sağlama yarışına gi­ konunun önemini daha da samlı ve tüm yönleriyle dü­ rebilirler. Bu durum da birçok artırmaktadır. Çünkü: bilindiği şünülmesi sağlanabilir. Ani olumsuz sonuçlar doğurabil­ gibi anne ve baba, çocuklar kızgınlıkların önüne geçile­ mektedir. için doğal özdeşim modelle­ bilir. Eşlerden birinin ötekini Anne-baba arasındaki ridirler. Kız çocuğu konuş­ hoş görmesi de aile birliğinin geçimsizlikten en çok çocuk­ ması tavırları ve davranışları korunması ve sağlıklı biçimde ların etkilendiği, yapılan bir­ ile annesini örnek alır ve devamı için yararlı ve çoğu çok araştırmada doğrulan­ onun gibi olmaya çalışır. Aynı zaman gerekli bir yöntemdir. mıştır. Hangi yaşta olursa ol­ şekilde erkek çocuk da ba­ Unutulmamalıdır ki, ana- sun çocuk, anne-babasının bayı özdeşim modeli olarak baba-çocuk üçlüsünden olu­ tartışmalarından olumsuz bi­ alır. Araştırmalar, geçimsiz şan bütün içinde, anne-baba çimde etkilenir. Çocuk için aile ortamında büyeyen ço­ arasındaki anlaşmazlık, ge­ hayatta en değerli olan iki ki­ cukların ileride geçimsiz birer çimsizlik vs. bütünün başka şinin birbirlerine kötü sözler ana baba olma olasılıklarının bir parçası olan çocuğu, savurmaları, düşünmeden oldukça yüksek olduğunu olumsuz biçimde etkileye­ hareket etmeleri, çocuğun ortaya koymuşlardır. cektir. dVA 3N FIVIAIdVA HSVN İIVlAldVA 3N IIVlAJdlVA "IISVN IHVlAIdVA 3N YAŞADIKÇA EĞİTİM ............................................................................................................................................................................ 45 M E Y A P M A L I M A S IL Y A P M A L I M E Y A P M A L I M A S IL Y A P M A L I M E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A L I N A S IL Y A P M A L I N E Y A P M A Y A P M A L I N A S IL Y A P M Gençlere Sağlıklı Kararlar Vermelerinde Nasıl Yardımcı Olabiliriz? James P. COMER Sürekli onun adına kararlar verildiğinde, genç, duygularını nasıl kontrol edeceğini bilemeyip, kendi ilgileriyle başkalarının haklan ve gereksinimleri arasındaki dengeyi sağlayamaz. Çünkü bir kısım ana-babalar sürekli onlar adına kararlar vermeyi üstlenmekte, bir kıs­ mı da bunu, hiç denecek ka­ dar az yapmaktadır. Genç adına çok karar verildiği du­ rumlarda, genç iyi karar ver­ me becerisini geliştirecek şanslan bulamaz. Onlar adına çok az karar verildiği durum­ larda ise genç insan, duygu- lannı nasıl kontrol edeceğini bilemeyip, kendi ilgileriyle başkalarının haklan ve gerek­ sinmeleri arasındaki dengeyi sağlayamaz. DENEME İnsanlar, hayatlarının en Buna karşın, gençlerin iyi -YANILMA önemli kararlarından kimisini ve doğru kararlar vermelerini İnsan bir karar vereceği 15 ve 25 yaşlan arasında ve­ sağlamak için pek fazla çaba zaman, elindeki seçenekleri rirler. İyi verilmiş birkaç ka­ gösterilmez; tersine, genellik­ inceler, kendisi için en iyi rar -ve biraz da şans-, insanı, le gençlerin, eninde sonunda olanla birlikte, başkalan için hayatı boyunca sürecek bir bu iyi karar verme becerisini en adaletli olanın ne oldu­ başanya ve iyi duruma ka- kazanacaktan sanılır. Bunun ğuna da bakar ve sonra da vuşturabilir. Kötü kararlar nedeni ise ana-babalann, ço- bunlardan birini seçip, o seç­ ise insanlara zor anlar ya­ cuklanna iyi karar verme be­ tiğine göre hareket eder. Er­ şatıp, sık sık da pek çok ruh­ cerisini öğretmeleri gerek­ genlik öncesi ve ergenliğin sal sıkıntıya yol açabilirler. tiğini bilmemelerindendir. hemen baştan, gençlere bu 46 YAŞADIKÇA EĞİTİM beceriyi öğretmek için uygun aşamada gençler, genelde ka­ HATALARDAN zamanlardır. Çünkü, bu çağ­ bul edilen tavırlara meydan ÖĞRENMEK da çocuklar, ev dışında da ki­ okuyup, daha değişik tavır­ Ayrıca, ana-babalar, ço­ mi etkinliklerde bulunmaya ları dikkate alırlar. cuklara hata yapmayı çok başlarlar. Bu tür etkinlikler­ kötü bir şey olarak gösterme­ de, genç insan sık sık karar­ ANA-BABALARIN melidirler. Örneğin çocuğu­ lar almak zorunda kalır ama nuz okulda müzik ya da re­ bu kararların çoğu kritik ol­ ROLÜ mayıp, ona pek çok deneme Ana-babalar, çocukların sim dersini seçme konusunda ilgilendikleri durumlarla ilgi­ kararsız kalabilir. İki seçe­ve sonucunu görme şansı li, kendi anlayış ve görüşle­ neği de değerlendirdikten tanıyabilecek kararlardır. rini çocuklarının kafasına sonra, hangisini istiyorsa sokmaya çalışmamalıdırlar. onu seçer. Ama daha sonra Ancak, yapılacak bir tartışma seçiminden memnun kalma­ sırasında, ana-babalar kimi yıp da bunu size anlattığında, Ergenlik çağının sorular sorarak ve güzel yo­ ona “Sana söylemiştim.”, başındaki rumlarda bulunarak, çocuk­ demenin ne yeri ne de zama­ larının birtakım seçenekler ve nıdır. Çünkü böyle bir tep­çocukların, ilgileri, onların getirebileceği so­ ki, çocuğu bir karar alma ve yapmak istedikleri nuçlar hakkında düşünebil­ bu kararın getirebileceği is­ ve giysi seçimi gibi melerine yardımcı olabilirler. tenmeyen bir duruma göğüs konularda kendi Çocuklar, bir konuda enine germe konusunda korkutabi­ boyuna düşünmeyi, soyut ve lir. br aşlarına kararlar kendileriyle o anda doğrudan vermeleri önemlidir. ilişkisi olmayan konular Alınan karar iyi sonuçlar hakkında düşünerek öğre­ vermediğinde, ana-babalann nirler. Bu geliştirdikleri yete­ çocuklarına en büyük yar­ nekleri sayesinde de daha dımı, onlara, bir karar ne sonra, duygusal durumlarda denli iyi düşünülmüş olursa Aynı zamanda gençler, bu sağlıklı karar verebilmeyi be­ olsun, kararın bazen kötü so­ yaşlarda, iyi karar verebilme­ cerebileceklerdir. Ergenlik nuçlar doğurabileceğini söy­ nin gerektirdiği düşünme be­ çağının başındaki çocukların; lemektir. Onu yargılamadan, cerilerini de geliştirmeye baş­ ilgileri, yapmak istedikleri ve ona daha iyi bir karara vara­ larlar. Doğal ki, bu arada bilmesi için aklına takılan bir gençler, sadece çeşitli sorun­ Gençlere, şey olup olmadığını sormak ların ne durumda olduğunu gerekir. Doğal ki bütün bun­ görebilme yeteneklerini gide­ bir karar ne denli lar, ona bir dahaki kararında rek artırmakla kalmayıp, ay­ iyi düşünülmüş yardımcı olabilme düşüncesi rıca olasılıklar hakkında, yani içinde yapılmalıdır. işlerin ne yönde gelişebile­ olursa olsun, ceği konusunda düşünebilme o kararın yeteneklerini de geliştirirler. Ergenliğin başlarındaki bu bazen kötü Son olarak, çocuklara, kötü bir durumda hemen pes yaş gençleri, geçmişlerinin, sonuçlar etmek yerine, olabilecek en şimdiki durumlarını eskiye doğurabileceğini iyiyi yapmaya çalışmalarını oranla nasıl etkilediğini ve anlatabilmeliyiz, öğretmek, onlara çok yar­şimdiki durumlarının da gele­ dımcı olacaktır. Eğer yeni ceklerini nasıl etkileyeceğini seçimler yapmak her zaman daha iyi kestirebilirler. giysi seçimi gibi konularda kolay oluyorsa ve çocuk îşte, gençlerin bu yeni kendi başlarına kararlar ver­ aldığı kararların sonuçlarına keşfettiği “şöyle olsaydı neler meleri önemlidir. Ancak bu katlanmıyorsa, iyi bir karar olurdu?” diyebilme yetenek­ arada, çocuklarınızın mantık almak için daha az istek du­ leri, onların sık sık politika, dışı ya da kendilerine zarar yacak ve daha az kafa yora­ kurallar, adalet ve din gibi verebilecek nitelikteki karar­ caktır. konularda tartışmalara girme larına karışma hakkınız her nedenlerinden biridir. Bu zaman vardır. Çev: Hamdi ERKUNT YAŞADIKÇA EĞİTİM Çocuğumun Bir Sorunu Var Çocuklarının tepkilerinin tamamen farkında olmayan ve bu “uslu çocuklardan memnun olan okul ve aileler dışında, bu çocukları hemen herkes fark edebilir. Çağımızda yaşam; olduk­ ğın başında bulunan çocuklar, ça hızlı, karmaşık ama uygar. genellikle pek sıkı ağızlıdır­ Bu nedenle, insanların, ge­ lar. Dert, sorun ve tüm bu rektiğinde bir ruh doktoruna duygularını, pek kimselere başvurmasında bir sakınca açmak istemezler. Bunun yok, değil mi? Değil. Ne ya­ başlıca nedeni, çocuğun, bü­ zık ki hâlâ birçok kimse, ge­ yüklere olan bağımlılığını rektiğinde bir uzmana baş­ azaltmak istemesidir. Çocu­ vurmayı, bir zayıflık olarak ğun, kendi ayaklan üstünde görüyor ya da çevrenin ona durma çaba ve isteği, bizle- göstereceğini düşündüğü rin, onlann bağımsız ve ken­ olumsuz tepkiden kaçındığı dilerine yeter olmalarını is­ için acı çekmeye ya da sıkın­ tememizle de iyice pekişir. tılarına katlanmaya devam ediyor. Ama nereye kadar Ancak bu çocuklar, ne za­ dayanabilir? Bu olumsuz ba­ man yardıma gereksinme Uzun süren ruhsal kış açısı yüzünden, insanlar duyduklarını kestirebilecek bozukluklar ve gereksiz yere acı çekerlerken, kadar olgunlaşamamışlardır. bir sürü sosyal sorun ortaya içlerinde bir gerginlik, bir davranış çıkıyor, birçok kimsenin iliş­ zorlanma hissederler ve bunu değişiklikleri, kileri, arkadaşlıkları harap aşın hareketlilikten içe dö­ ana-babayı, oluyor ve hatta kişi, intihara nüklüğe kadar değişebilen bile sürüklenebiliyor. O hal­ davranışlarla dışarı vururlar. ortada bir sorun de, sorumlu ana-babalar ola­ Bu nedenle, büyüklerin, ço­ olduğu konusunda rak, bu durumdaki çocukları­ cukların bu yardım ve reh­ uyarmalıdır. mıza nasıl yardım edebiliriz? berlik gereksinmelerine karşı Henüz ergenlik çağına uyanık olmalan çok önem­ girmemiş ya da hemen bu ça­ lidir. 48 YAŞADIKÇA EĞİTİM Sorunların Belirtileri: Çocuğun davranışları, ken­ dine, başka insanlara ve çev­ resine zararlı olmaya başla­ dığı an, yardım gereksinme­ leri açıkça ortaya çıkar. Ay­ rıca, sürekli mutsuz olan ya da içine kapanan çocukların lann altında yatan ruhsal bir olarak siz de ona, yardıma da yardıma gereksinmeleri çöküntüye işaret eder. Ger­ gereksinmesi olmadığını ima vardır. Büyüklerin, çocukla­ ginlik, yorgunluk, devamlı edebilirsiniz. Böyle bir du­ rın tepkilerinin tamamen temiz hava isteği ve aşırı rum söz konusuysa ilk önce farkında olmadığı ve bu "us­ duyarlılık da olağan dışı bir kendi sorununuza bir çözüm lu çocuklar"dan memnun ol­ kaygının belirtileridir. Sürek­ bulmalısınız. duğu okullar ve kalabalık ai­ li ve nedensiz korkular ya da Çocuğu yardıma gerek­ leler dışında, bu tür çocuklar gereksiz cesaret gösterme ve sinmesi olduğuna ikna ede­ hemen farkedilebilirler. eşyaların kırılıp dökülmesi, bilmek için ona, mutsuzlu­ Yaralanma, sevdiği birini hep ruhsal bir sorunun belir­ ğunun, arkadaşlarıyla olan ya kaybetme, ana-baba kavga­ tisi olup, bir uzmanın yardı­ da okulda olan sorunlarının ları, boşanma ya da anne ve mının gerekliliğini söylerler. sizi ilgilendirdiğini söyleyin. babadan birinin işini kaybet­ Devamlı ellerini yıkama, ka­ Onu daha iyi görme arzunuzu mesi gibi olaylar da çocuk­ pılan kapama ve bu türden dile getirin. Onun, kendisini ların yardıma olan gereksin­ herhangi bir garip davranış daha iyi hissetmesi gerek­ melerini arttırabilir. da çocuğun yardıma gerek­ tiğini belirtin. Onu, yardım Aslında, o anki olaylarla sinmesi olduğunu belirtir ve araması için zorlamayın. açıklanamayan ya da açıklan­ son olarak, sık sık olan ve Ama, sorunlarının değerlen­ sa bile uzun süre devam eden nedeni açıklanamayan rahat­ dirilmesinin ve çözülmesi­ ruhsal bozukluklar ve dav­ sızlıklar da tedavi gerektiren nin, sizi memnun edeceğini ranış değişiklikleri, ana-ba- bir ruhsal sorundan kaynak­ söyleyin. Eğer isteksiz dav­ bayı, ortada bir sorun olduğu lanabilir. ranırsa, onu kendi haline konusunda uyarmalı ve ço­ Kimler Yardım bırakın ama kibarca bu konu­ cuktaki, sürekli yalnız kal­ Edebilir? daki çabalarınızı sürdürün. mak isteği, ağlama, uykusuz­ Çocuğun sorununa yol Kendine ya da başkalarına fi­ luk, yemeye karşı az ya da açanın siz olduğunuz hissini ziksel bir zarar verdiğinde, aşın ilgi duyma, aşırı suç­ taşımamanız çok önemlidir. ona bunun nedeninin ne ol­ luluk duygusu, kendini Eğer böyle hissederseniz, içi­ duğunu açıklaması için ısrar değersiz görme ve umutsuz­ nizdeki suçluluk duygusu, edin. Aslında ergenleşmemiş luk gibi durumlar, genellikle ona yardım etmeyi önerseniz ya da ergenliğin başında olan ruhsal bir çöküntünün haber­ bile sizin bir çözüm bulma­ birçok çocuk, ana-babaları, cileridir. Ayrıca, aşın hare­ nızı engelleyebilir ya da bi­ bu tür bir yardımın ne işe ya­ ketli, suçlu ve tahrip edici ol­ linçaltında, sizi, çocuğunu­ rayacağını açıkladıklarında, ma ya da cinsel bir karmaşa zun yardıma gereksinmesi ol­ bir tedaviyi, fazla itiraz et­ I içinde olma da bu davranış- madığına ikna edebilir. Doğal meden kabul ederler. YAŞADIKÇA EĞİTİM .......................... 49 Hatırladıklarımızın Ne Kadarı Gerçektir? Ph. D. David F. BJORK► LUND Çocukluk anılan, kimi kez uydurma olsalar da; bu dönemlere ilişkin bazı olayların nasıl algılandıklarının önemli göstergeleridir. ÇOCUKLAR Bundan birkaç yıl önce, yaşında olması gerek. Yıllar NELER anneme, bu anımdan söz et­ sonra bu anısını babasına an­ HATIRLIYORLAR miştim. Annemse “Olur mu lattığında, babası bu fırsatı oğlum! Sen çok sağlıklı bir hiç kaçırmayıp,hemen“Hım, Çocukluk anıları, kimi çocuktun, üstelik beşikte ben yokken evi ziyarete gelen kez uydurma olsalar da; bu kardeşin yatmıştı ve sen, o o yeşil üniformalı da kimmiş dönemlere ilişkin bazı olay­ zaman üç yaşında falandın” bakayım?”diye bir espri yap­ ların, nasıl algılandıklarının demişti. mış. Olayın aslı ise sonradan önemli göstergeleridir. İlk anımın, aslında hiç anlaşılmış. Eşimin hatırladığı Bebekliğimden hatırladı­ yaşamadığım bir olayla ilgili görünüm, babasının, eşim ğım çok canlı bir anım var. olması; onun, benim için dört yaşındayken giydiği po­ Büyük babamlarla birlikte olan gerçekliğini hiç etkile­ lis üniformasıymış. Yeşil oturuyorduk ve benim bir medi. O anının bende uyan­ üniformalı ve göğsünde par­ beşiğim vardı. Beşiğimin üs­ dırdığı duygular çok derin ve lak bröve olan adamın, onun tü ise bir çarşafla örtülüydü. bunların hiç olmadığını bil­ babası olduğu doğru; ama Ama, ben kendimi, beşiği mek, en azından benim için, eşimin hatırladığı gibi, baba­ çevreleyen parmaklıkların onun etkisini hiç azaltmıyor. sının savaştan döndüğü za­ arasından oturma odasını O, hâlâ, benim “bebekliğim­ manki hali değil, bundan iki seyrederken hatırlıyorum. den” kalan bir anı. Tek fark, yıl sonra, eşim dört yaşın- Sobanın üstündeki çaydan­ bu olayda kardeşim bebek, daykenki haliymiş. lığın sesini, odada nane ko­ ben ise gözlemciydim. kusuna benzer bir kokuyu Eşimin de bebekliği ile il­ duyuyor ve göğsümün üs­ gili bir anısı var. Babasının BEBEKLİK tünde de bir ağırlık hissedi­ savaştan dönüşünü hatırlı­ ANILARI: ACABA yordum. Bugün bile, ne za­ yor. Onu, beşiğinin önünde, HEP SAKLI MI man nane kokusu duysam, üzerinde yeşil üniforması ve göğsümün üstünde bir ağrı göğsünde madalyası ile ken­ KALACAKLAR? hissederim. Bundan sonra disini izlerken hatırlıyor. Bu Hayatımızın ilk yılların­ hatırladıklarım, ancak yakla­ duruş onu çok etkilemiş. An­ dan pek fazla bir şey hatırla­ şık üç yaşımdayken olan şey­ cak babası, onun ikinci yaş yamamak, hiç kinişe için ler. Ama, hiçbiri bu anım ka­ gününden sonra eve döndü­ şaşırtıcı bir olay olmamalı. dar canlı değil. ğüne göre, onun en az iki Çünkü çoğumuz, daha bir 50 YAŞADIKÇA EĞİTİM ay önce neler yaptığımızı bile hatırlayamazken, 20-30 yıl öncesini hatırlamamak da doğal bir şey olmalı. Ama hiçbir şeyi hatırlamamak da normal olmasa gerek. Uz­ manların dediğine göre; eğer çocukluk yıllarında yaşadık­ larımız, bu günümüzü fazla­ sıyla etkiliyorsa, acaba bu olaylardan hiç olmazsa kimi­ lerini hatırlayabilmemiz ge­ rekmez mi? Psikanalizin babası Sig­ mund Freud, “Bebekliği Unutma” (Infantile Amnesia) dediği olayı şöyle açıklıyor: Her ne kadar çocukluktaki olayların çoğu pek hoş olma­ sa da, bunların gelecekteki kişilik gelişimi üzerinde bü­ yük etkileri vardır. Freud'a göre; aslında çocuklukta olanları hatırlayamamamızın nedeni, bizim, bu bebeklik günlerimizi hatırlamamızı en­ gelleyen etkin bir bastırma olayının sürekli devam et­ mesidir. Yetişkinler, günlük hayatlarında, kötü durumlarla zaten yeterince karşılaşmak­ tadırlar ve bu yüzden,bir de bebekliktekileri hatırlamaları­ na hiç gerek yoktur. İki yaş çocuğu, artık çevresindeki şeyleri yaptığı ya da yapılan hareketlerle bilmez. Sembollerle de düşünebilir. isviçreli psikolog Jean Piaget ise çok daha farklı bir görüş savunuyor. Piaget'e göre; hayatımızın ilk 18-24 aylık süresi içinde “düşün­ memiz”, genellikle yaptığı­ mız hareketler biçimindedir. Bizim için dünya, sadece, o anda dokunup hissettiğimiz YAŞADIKÇA EĞİTİM ve algıladığımız şeylerdir. 2 yaş dolayında, düşünme biçi­ mimizde önemli bir değişik­ lik olur. Artık çevremizdeki şeyleri, sadece, yaptığı hare­ ketlerle ya da bizim ona yap­ tığımız hareketlerle bilmeyiz, bunlar hakkında sembollerle de düşünebiliriz. Artık nesne ve olayları dil ile anlatabiliriz. Dili kullanma yeteneği arttıkça, deneyimler sembolik biçimde kaydedilir ki, bunları hatırlama şansımız olsun. O anda, fiziksel olarak aslın­ da var olmayan şeyleri düşü­ nebilir ve gelecekte olacak ki­ mi şeyleri önceden tahmin edebiliriz. Her ne kadar 2 ya­ şından yetişkinliğe dek ço­ cukta, zihinsel açıdan daha pek çok değişiklik olsa bile sembolik düşünme hep kala­ caktır. Dili kullanma yeteneğimiz O halde, neden bebek­ arttıkça, deneyimlerimiz de liğimizde olanları hatırlamı­ daha sembolik bir biçimde Bebekken yoruz? Piaget'e ve ötekilerine kaydedilir ve bize, ileride yaşadi ıklarımızı göre bu, bizim o zaman dün­ bunları hatırlama şansı verir. yayı algılamamız ve anlama­ Ama, biz bu anılan sembolik hatırlasak bile, o anı mız ile şimdi algılamamız ve olarak depolayacak duruma şimdiki aklımızla anlamamız arasındaki farktan gelinceye dek yaşadığımız yoru mlayamayız. kaynaklanıyor. O anılar, hâlâ olaylar, biz yetişkinler için hafızamızın bir köşesine sıkı­ hatırlanamaz bir haldedir. şıp kalmış olabilir. Ama o Yakın zamanlarda, iki psiko­ anılar, bir bebeğin anılandır log, bizim doğru olarak ha­ hatırlayamadıklarını ve böy- ve bir bebeğin dünyasıyla il­ tırlayabileceğimiz anılann en lece bu olayların hafızada de­ gilidir, sembollerle düşünen az 3 yaşından sonra olması polanmadığını söylüyorlar. bir yetişkinin dünyasıyla ilgi­ gerektiğini ileri sürdüler. Acaba, bu dil öncesi anı­ li değildir. Bu anılara nasıl Ufak kardeşleri olan lise larımıza ulaşabilsek neler ulaşmamız gerektiğini bilmi­ öğrencilerine, kardeşlerinin olur? Büyük bir olasılıkla bu yoruz. Onlar, dünyayı, nes­ doğumuyla ilgili anılarını anılar, bize, pek birşey ifade nelerin fiziksel hareketi ola­ sordular ve olaylan bir de an­ etmeyecektir. Ne denli uğra­ rak algılayan bir aklın anıla­ nelerinden dinlediler. 3 yaş şırsak uğraşalım, bir bebek rıdır. Bu akla göre, üzeri bir öncesinden hiçbir doğru anı gibi düşünemeyiz. Çünkü, battaniye ile örtülen nesne ar­ bulunamamıştı. Psikologlar, düşünmemiz bir bebeğinkin- tık yoktur; bu akıl, zaman ya çocuğun dili iyi kullanma den çok farklıdır. O zamanlar da sebep-sonuç gibi kavram­ aşamasına gelmeden önce yaşadıklarımızı bu anki aklı­ lara sahip değildir. olan olayları tam olarak mızla yorumlayanlayız. 52................................................................ YAŞADIKÇA EĞİTİM İPNOTİZMA bekliğimizde ana-babamız ta­ öğrenimimiz için gerekli olan ETKİSİYLE rafından bize gösterilen ilgi, ve dünyayı nasıl yorum­ HATIRLAMA sevgi ve şefkati her ne kadar ladığımızı belirleyen bilgileri hatırlayamıyorsak da bu dav­ sağlar. Bu olaylan hatırlaya­ Bu hatıralarımızı, belki de ranışlar, bizi kesinlikle etkile­ mamamız, bu olaylann öne­ oturup normal bir şekilde miştir. Bu anılar, yıllar sonra mini etkilemez. Çünkü, ön­ hatırlamamıza olanak yok. hâlâ hatırlandığı gibi; ana- ceden bilip öğrendiklerimiz, Ama, ya bu, “özel” koşullar baba ve çocuk arasındaki sonradan öğreneceklerimizi altında olursa? Örneğin “ip­ sıcak ve sevgi dolu etkileşimi etkilemektedir ve bildikleri­ notizma” gibi. Birçok kişi ip­ ve gelişimi etkilemiştir. miz de hatırlansın ya da hatır­ notizmanın etkisiyle bebek­ lanmasın, yaşadığımız olay­ likteki ve hatta doğum öncesi lann sonucudur. birçok olayı doğru olarak ha­ tırladıklarını söylüyor. Şah­ Bugün bildiğimiz sen ben, ana rahmindeki du­ kavramların çoğu, UNUTMANIN rumunu hatırladığını söyle­ YARARLARI yenleri biliyorum ve kimileri­ çocuklukta nin, ipnozla, daha önceki edindiklerimizdir ve Zayıf bebeklik anılanmız, yaşamlarını hatırladıklarını da çoğumuz bunların bizi, Freud'un sözünü ettiği, duydum. Acaba bu olayların “erken yaşlarda olabilen kötü özel koşullarda hatırlanması, ne zaman durumlari’dan koruyabilir. onların gerçek olduğunu ka­ oluştuğunu Öyle hastalar var ki, çocuk­ nıtlar mı? Sanırım bu olanak­ hatırlayanlayız. luklarındaki bir tek kötü sız. İpnoz altında insan, pek olay, yetişkinlikteki ruhsal çok şey söyleyebilir ve uz­ sağlıklannı derinden etkile­ man bir ipnozcunun dene­ miştir. Ama bu, bebeklikteki timinde, insanlar, olanları Ayrıca, bugün bildikleri­ duruma benzemiyor. Bebek­ normal zamanda hatırladık­ mizin çoğu, küçük yaşlarda lik olaylarını hatırlayamama­ larından daha ayrıntılı bir bi­ edindiğimiz bilgilerdir. Bir­ mız ve bebekken yaşadıklan- çimde hatırlayabiliyorlar. An­ çoğumuz, ağaçların kuzeye mızı yorumlayamamamız, bi­ cak, yeni yeni yapılan kimi bakan yönlerinin yosun tuttu­ zi, yetişkinlikte fazlasıyla et­ araştırmalara göre, ipnoz al­ ğunu ya da çatal-kaşık kul­ kileyen kimi olaylardan bizi tındayken birçok şeyi kendi­ lanmayı nasıl ve ne zaman koruyabilir. Londra Üniver- miz yaratıyoruz: Örneğin, bu öğrendiğimizi pek hatırlama­ sitesi’nden Micheal Rutter, araştırmalardan birine göre; yız. Ama bunlar, bizim her bebeklikteki tek bir kötü ola­ ipnotize edilmiş biri, ipnotize zaman gereksinim duyduğu­ yın (hastanede yatmak gibi), edilmemiş birine oranla, ge­ muz bilgilerdir. Daha da ender de olsa, uzun vadeli ra­ rek doğru, gerek yanlış, daha önemlisi, bugün bildiğimiz hatsızlıklara yol açtığını söy­ çok sayıda şey hatırlamak­ kavramların çoğu, çocuk­ leyerek bunu doğruluyor. tadır. İpnotizmanın etkisiyle, lukta edindiklerimizdir ve ço­ Tersine, birçok kötü durumla bebekliğimize ilişkin ve yaşa­ ğumuz bunların ne zaman karşı karşıya kalan ve bunlar­ dığımızı sandığımız kimi oluştuğunu hatırlayanlayız. dan etkilenen bebeklerin, ile­ şeyler hatırlayabiliriz ve bun­ Örneğin köpek, su, sevgi ve ride psikolojik bozukluklar lar bize, gerçekmiş gibi ge­ demokrasi gibi sözcüklerin göstermeye daha yatkın ol­ lebilir. Ama, bu anıların, be­ anlamlarını nasıl öğrendiği­ duğunu söylüyor. Bebeklik, nim beşiğimi ve eşimin de mizi pek hatırlamayız. Ama genelde, insanın büyük bir babasını hatırlamasından da­ bu bilgilerimizi, çocukluktan “uyum sağlama” dönemidir. ha gerçek olduğunu gösteren yetişkinliğe aktarırız Dikkatli ve şefkatli bir ilgi, hiçbir kanıt yoktur. İlk yıllarda öğrendikleri­ daha önceki ihmalin etkilerini Ancak bu, bebekliğimizde mizin çoğunu hatırlarız. silebilir ve bu çocuklar, ilk olan olayları hatırlayama­ Unuttuğumuz ise, bu bilgileri aylardaki olumsuz davranış­ mamızın, bu olayların bizim edindiğimiz ortam ve koşul­ ların etkilerini ileriye taşımaz­ üzerimizde bir etkisi olmadı­ lardır. Uzun vadede, bu ko­ lar. Bazen geçmişteki olum­ ğı anlamına gelmez. Bebek­ şullan ve ortamı hatırlamak suz olaylann hatırlanamaması ken yaşadıklarımız, gelecek­ önemli değildir. İlk yıllardaki daha iyidir. Bunlan hatırlaya­ teki gelişimimizi belirler.Be­ yaşamımız, bize, ilerideki mamamız, bizi,kimi hoş ol- I YAŞADIKÇA EĞİTİM mayan deneyimleri edinme­ mizden de korur. GERÇEKTEN “NE” OLDU? Daha sonra, çocukluğu­ muzdan hatırladığımız anılar da bebekliğimize ilişkin ve kendimiz uydurarak hatırla­ dıklarımızdan daha doğru ol­ mayabilir. Anılarımız, eksik­ likleri oranında daha az güve­ nilir olacaktır. Örneğin bir ar­ kadaşım, kardeşi ile küçük bir tavşan beslediklerini ha­ tırlıyor. Babasının isteği üze­ rine, arkadaşım ve kardeşi, bir öğleden sonra, küçük tavşanı kutusundan alıp getir­ mişler. Dediğine göre, o ku­ tuyu tutarken, kardeşi de tav­ şanı yakalamış, ama kutu elinden kayıp tavşanı öldür­ nasıl yorumlayıp geleceğe latıyor. Sunay'ı hemen has­ müş. Arkadaşım kendini o yönelik düşüncelerimizi de taneye götürmüşler. Önder, an çok kötü hissetmiş ve aynı etkiler. Bu anıların çoğu, ne hatırladıklarını; hastanenin duygulan, bir gün kardeşiyle olduğu değil, nasıl olması acil servisini, doktorları ve olayı yeniden konuşurken de gerektiği hakkında, bizim kardeşinin bedenine takılan hissetmiş. Abisinin anlattık­ kendi uydurduklanmızdır.Ya boruları ayrıntılı bir anlatımla larını duyan kardeşi, güle­ da bu olaylar, “hatırlanan” tamamlıyor. Annesi, olayla­ rek, “Ama abi, kutuyu dü­ olaydan sonraki olaylardan rın aynı onun hatırladığı gibi şüren sen değil, benim” de­ etkilenmişlerdir. Benim beşik olmasından çok etkilenmiş. miş. Her ikisi de olayı ol­ anım, bu durumu gayet güzel “Ama nasıl olur? O zamanlar dukça canlı bir biçimde hatır­ örnekliyor. sen ufak bir bebektin. Her lıyorlar. Ama her biri, kendi­ şeyi bu denli ayrıntılı nasıl lerini baş role koyarak, olayı hatırlayabilirsin?” diye hay­ yeniden kuruyorlar. Her ne retler içinde kalmış. Daha kadar bu anı (en az biri için) sonra aklına, bu olayın, doğru olmasa bile, olay her onun bir bebeklik anısı değil, ikisi üzerinde de derin bir iz olayın zaman içinde tekrar bırakmış. ' tekrar anlatılmasından, ak­ Geçmişte, hatta yakın za­ lında kalanlar olabileceği gel­ manda olan olayları bile, Bebeklik anılarımızın ula­ miş. Annesi de hastaneye özellikle tamamıyla hatırla­ şılmaz olduğuna dair bütün yapılan yolculuğu oldukça maya çalışmak, hiç de kolay bilgilerimize karşın, bunları net hatırlıyor; hatta, hemşi­ bir iş değildir. En iyi hatır­ hatırlayanları duyunca şaşırır renin hasta olanının kendisi ladığımızı sandığımız olayla­ ve onların gerçek olduğuna olduğunu zannetmesini de rın kimisi, belki de hiç ol­ gerçekten inanmak isteriz. hatırlıyor. Çünkü o zaman­ mamış ya da en azından bi­ Ancak tüm bu inanma iste­ lar, sekiz aylık hamileymiş zim hatırladığımızdan çek ğimize karşın, bu olayların ve karnında bizim küçük farklı bir biçimde olmuş ola­ çoğu anlatıldığı gibi olamaz. Önder'i taşıyormuş. Belki de bilir. Ama bu anılar, yine de • • • • burada, doğum öncesi anı­Örnek olarak, Onder’in be­ önemlidir. Çocukluğumuz­ ların bir kanıtını görüyoruz, beklik anısını ele alalım. dan hatırladıklarımız, o za­ Kardeşi Sunay'ın ağaca nasıl değil mi? manki algılarımızı renklendi­ tırmanıp ordan nasıl yere rip aynı zamanda, şimdiyi düştüğünü ayrıntılarıyla an­ 54 YAŞADIKÇA EĞİTİM □yayın/arn yayın/aruyayın/arc Eğilimdeki çeşitli konularla Antikacıoğlu ve Ergin'in, ki­ yönleriyle incelemiştir. Bu kitapta ilgili olarak yazılmış ve okuyucu­ tapları yoluyla ana-babalara ulaş­ ana-babalara anlatılmak istenen larımızın yararlanacaklarını um­ tırdıkları mesaj şu: "Çocuk çalış­ ana temalardan birini, yazar, şöyle duğumuz kitapları tanıtmaya de­ mıyor." ya da "Çalışıyor ama ba­ açıklıyor: “Çocuk, küçültülmüş vam ediyoruz. şaramıyor." , deyip geçmemek ge­ bir yetişkin modeli değil, fakat Yazar ve yayıncıların, tanıtıl­ rekir. Bu cümleleri söyleten, söy­ kendine özgü zekâ vc kişilik özel­ letebilecek olan nedenler oldukça masını istedikleri ilgili kitaplarını likleriyle donanmış bağımsız bir çok ve bu nedenler ortadan kal­ bize göndermelerini bekliyoruz. dırıldığında birçok şey kendiliğin­ bireydir.” den yoluna girecektir. Yeter ki bi­ Ana-babalara yönelik somut raz ilgilenilsin. önerilerle dikkati çeken bu eserde, Öğrenmeyi öğrenmek, özellikle çocukla iletişim kurmada ÖĞRENMEM hem öğrencilerin hem de velilerin yeni bir anlayış ve model üzerinde ÖĞRENMEK pek çok sorusuna aydınlatıcı ya­ durulmuş vc bu, örneklerle açık­ nıtlar getiren vc öğrenmeyle ilgili lanmıştır. Psiko-pcdagojik kay­ ■ hu LEVON ANT1KACIOGLU sorunların tanımlanmasında yar­ r «u NEVİN ERGtN naklı sorunlar bölünerek, gerek dımcı olacak çözüm yolları öner­ bazı öğretmenlerin gerekse bazı mekledir. anne-babaların üzerinde durdukları Antikacıoğlu, L., Ergin, N. “tembellik” ve “yaramazlık” konu­ Öğrenmeyi öğrenmek. Tck- ları üzerinde durulmuştur. nografik basımevi, İstanbul, 1988 Çocuğu etkilemesi açısından, aile dışındaki çevre geniş biçim­ — Doç Dr. Haluk Yavuzer- - - - - - - - - - - de ele alınarak “Oyun”, “Arkadaş İlişkileri”, “Okul Öncesi Eğitim”, Ana-Baba “Kolejlere Hazırlık Döneminde ve Çocuk Rastlanan Ruhsal ve Eğitimsel Sorunlar” konularının yanında, “Okul Başarısızlığı” tüm yönle­ l— Ailede Çocuk Eğilimi- - - - - - - - - - - - - riyle ele alınmış, bu konuda ana ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK -babalara, öğretmenlere vc okula düşen görevler üzerinde durul­ “Bir türlü ders çalışamıyorum. muştur. O kadar çok çalıştığım halde, yine . ı k başarılı olamıyorum. En etkili Yavuzer'in Ana-Baba ve ders çalışma yöntemi nasıldır? Bir Çocuk adlı kitabında, yukarıda türlü kafam almıyor." türünden sayılan bölümler dışında, “Aile sorular, hemen her öğrencinin sor­ İçinde Çocuk”, “İlk Temel Alış­ duğu ve ana-baba ve öğretmenlerin kanlıklar”, “Kardeş İlişkileri vc sık sık işittiği türden sorulardır. REMZİ KİTABEVİ Kıskançlık”, “Çocuğu Yönlendir­ Bütün bu soruların altında, öğren­ mede Ailenin Rolü”, “Çocuğun me olgusu yatmaktadır. ANA-BABA VE ÇOCUK Cinsel Eğitimi” gibi ilgi çekici Öğrenmeyi öğrenmek adlı ki­ İÜ Edebiyat Fakültesi Eğitim bölümler de yer almaktadır, tapta, Psikolog Dr. Levon Anti- ' Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. “Çocuğun Merakları vc Diğer kacıoğlu ve Psikolog Dr. Nevin Dr. Halûk Yavuzcr'in “Çocuklarda konular” bölümünde, “Çocukta Ergin, öğrenci ve velilerin, öğ­ Psiko-Sosyal Gelişmenin Ölçül­ Allah Tasavvuru”, “Ölüm” ve rencilerin işi olan öğrenme ola­ yının okullarda nasıl gerçekleştiği mesi”, “Çocuk ve Suç” ve “Çocuk “Harçlık Verme” konulan da bi­ ve ne gibi unsurlardan etkilendiği Psikolojisi” adlı kitaplarından limsel bir biçimde incelenmiştir. konularını anlaşılır ve sade bir dil­ sonra, 1986'da yayınlanan “Ana- Kitabın son bölümünde, genel le aktarıyorlar. Baba ve Çocuk” adlı kitabı, kı­ olarak gençlik dönemi, özellikleri Yazarlar, eğitim psikolojisinin sa zamanda ilgi çekmiştir. ve sorunları üzerinde durulmuştur. kaynaklarındaki örnekleri tarayıp Yavuzer, Remzi Kitabevi ta­ Yavuzer, H. Ana-Baba ve bunları, anlaşılır bir biçimde ko­ rafından yayınlanan bu eserinde, Çocuk. Remzi Kitabevi yay., nuları açıklamakta kullanıyorlar. ailede çocuk eğitimini tüm İstanbul, 1986. YAŞADIKÇA EĞİTİM ........................ .............................................................. 55 DEĞERLİ İLKOKUL ÖĞRETMENLERİ SEVGİLİ ÖĞRENCİLER. 9. HİZMET YILIMIZDA, SİZLERE, HER SAYFASI 4 RENKLİ, PIRIL PIRIL BİR ÜNİTE DERGİSİ YEPYENİ BİR BE S YIL Mom PrOGİA UrGtN BİLGİ MljrBMA VI RP SUNUYORUZ. ÖESYIL fPOGRAMHiA b/CUKI BUGi AlKIlRLIAJ^L^E^^ sESYIL | DERS YILIMIZ 1 1 /fi — MI YURDUMUZ VE KOMŞULARIMIZ OKUL HAYATIMIZ ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'DE ÇEVREMİZİ TANIYALIM ÇAĞDAŞ ÇOCUKLAR İÇİN W» A/4*? MftUllML* ÇAĞDAŞ BİR DERGİ VAR