Yapı Bilim Yüksek Lisans Programı / Structure Master's Degree Program

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/4951

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 10 of 10
  • ItemOpen Access
    Az Katlı Betonarme Yapıların Doğrultu Etkilerine Bağlı Olarak Yapısal Davranışının İtme Analizi İle İncelenmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) KIRIMLI, MEHMET HİLMİ; Gökhan Yazıcı
    Yapılan çalışma, doğrusal tasarımı tamamlanan 5 katlı betonarme bir yapıyı ele alarak, Etabs programında 3 boyutlu matematiksel modeli kurularak analiz edilmiştir. Yapıyı kendi doğal periyodu altında incelenmiş akabinde de dinamik modeli kurulmuştur. Yapıyı 0°-15°-30°-45° açılar ile iterek yapıdaki hasar durumu indeksi ile deplasman indeksini karşılaştırarak farklı açılarda temel yönlere göre olan tepki farklarını karşılaştırılmıştır. Yapıyı kendi ana eksenleri haricinde açılı bir itme analizinin daha büyük kat kesmelerine sebep olduğu görülmüştür. Aynı zamanda yapının farklı açılarda kütle katılım değerlerinin değiştiğini, çerçeve sistemin farklı açılardan gelen itme kuvvetine karşı koyarken, yapı talebinin açıya bağlı değiştiği gözlemlenmiştir. Bu sebeple de yatay düzlemde, ana eksenlerin haricinde de analizlerin ne kadar önemli olduğu gösterterilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Nonlinear Structural Behavior of RC Frames Integrated to Inner Steel Frame by Shear Connectors
    (İstanbul Kültür Üniversitesi, 2022) NADİLOUEİ, MİR HADİ RASOULİ; Hüseyin Faruk Karadoğan
    Reinforced concrete frames can be upgraded using steel inner frames connected by different types of shear connectors such as studs, bolts, angles U shape profiles, or steel cushions which are recently appeared in the literature. That is not only important to achieve higher earthquake resisting capacities but also important to retrofit the poorly designed and constructed reinforced concrete structures in earthquake-prone areas. The response of a reinforced concrete structure to an earthquake excitation will be altered by the inner steel frame depending on its lateral rigidity and strength in addition to the type, the rigidity, the strength, energy-absorbing capability, the orientation with respect to peripheral elements, etc. of shear connectors. The effects of all these parameters on the overall behavior of the combined structure consisting of the reinforced concrete frame and steel frame and shear connectors are investigated in this study to better understand the complete redesign process. The nonlinear behavior of each element is inevitably taken into consideration in this study to see whether it would be possible to reach the limit loads without having had an early failure such as exceeding the local ductility and buckling of steel diagonals which are important to reaching cost-effective retrofitting. A couple of different structural models are defined to observe the possible structural behaviors of combined frames for that purpose and the very well-known computer program SAP2000 was employed for parametrical works. Special attention has been exercised on the shear connectors in this work. And not only push-over analysis but also step-by-step integration are carried out by choosing several reel earthquakes which are scaled so that code compatible they became. It can be concluded that the earthquake resistance of an existing structure can be reliably upgraded by steel inner frames in a cost-effective manner and the energyabsorbing capacities are increased by properly used shear connectors.
  • Publication
    Deprem etkisindeki betonarme çerçevelerde enerjinin yoğaltılması ve bazı düzeneklerin kullanılması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2016) Gökdağ, Gülnihan; Önen, Yusuf Hatay
    Ülkemiz depremselliği yüksek bir bölgede yer almaktadır. Özellikle İstanbul gibi ülke ekonomisi üzerinde ağırlığı bulunan hızla gelişen ve büyüyen şehirlerde büyük deprem riski nedeniyle depreme dayanıklı yapılar inşa etmek büyük önem kazanmaktadır. Yönetmeliklerce öngörülen deprem yüklerini karşılayabilecek yeni yapılar üretmek kadar mevcut yapıların deprem güvenliklerini de yükseltmek bu amaçla da yapılara aktarılacak deprem enerjisini sönümleyebilen yeni düzenekler araştırmacıların ilgi alanına girmiştir. Deprem yükleri etkisi altında yapıda oluşacak hasarları en aza indirgemek ve depreme karşı performansı yüksek yapılar inşa etmek için çeşitli araştırmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bunlardan en yaygın olanları betonarme çerçeve elemanların arasına uygun bir şekilde çaprazlı çelik çerçeveler eklenerek olası yapı davranışının irdelenmesi yoludur. Bu çalışmada yapıya aktarılan deprem enerjisi hesaplanarak bu enerjinin yoğaltılması için çeşitli düzenekler oluşturup, ulaşılan sonuçlar irdelenmiştir. Çalışmanın hazırlık aşamasında ilk olarak her yönde üç açıklığa sahip, beş katlı betonarme çerçeve bir binanın mevcut yönetmeliklere uygun bir tasarımı yapılmıştır. Buradan 3 boyutlu simetrik sistemin orta akslarından biri seçilmiş ve beş katlı çerçevenin en çok zorlanan bu sistemin deprem davranışını yaklaşık olarak temsil edecek küçük bir parçası olan zemin kat orta açıklığı, tek katlı ve tek açıklıklı fakat beş katın yüklerini taşıyan bir yapı olarak ayrıntılı incelemede kullanılacaktır. Çalışmada, çıplak çerçeve, iki adet kısa çaprazlı çerçeve, kısa çaprazlar ve enerji yoğaltıcı elemanların birlikte kullanıldığı çerçeve olmak üzere üç farklı sistemi enerji yoğaltma özellikleri açısından karşılaştırılmak üzere birinci ve ikinci xi mertebe kuramları göz önünde bulundurularak, malzemenin de doğrusal olmayan davranışı dikkate alınıp, yük ve zaman artımı yöntemleriyle incelenmiştir. Birinci Bölüm SAP 2000 bilgisayar programı kullanılarak üç farklı düzeneğin doğrusal olmayan itme analizlerine ayrılmıştır. Elemanların doğrusal olmayan özellikleri dikkate alınarak gerçekleştirilen yük artımı hasarların hangi elemanlarda meydana geldiği gözlemlenmiş ve hasara yol açan nedenler incelenmiştir. Analizler sonucunda her bir çerçeveye ait elemanlarda oluşan plastik mafsallar ve sistemlerin kapasite eğrileri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın İkinci Bölümünde yine SAP 2000 programı yardımıyla doğrusal olmayan zaman artımı analizleri yapılmış, yer hareketi nedeniyle yapıya aktarılan toplam enerji ve kesitlerde harcanan toplam enerji hesaplanmıştır. Çıkan sonuçlar kısa çaprazların ve enerji yoğaltıcı elemanların yapının davranışını önemli ölçüde değiştirdiğini ortaya koymaktadır.
  • Publication
    Az katlı yığma yapıların deprem yükleri altında davranışlarının incelenmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2015) Başkan, Cemal; Yazıcı, Gökhan
    Yığma yapılarda taşıyıcı duvarlar, taş ve tuğla gibi elemanların aralarına harç yerleştirilerek örülmesi ile teşkil edilmektedir. Bu yapıların kat döşeme sistemleri ahşap, betonarme veya volta döşeme olabilmektedir. Günümüzde yeni inşa edilenlerin sayıları az olmasına rağmen Türkiye'de gerek büyük şehirlerde ve gerekse kırsal bölgelerde çok sayıda yığma yapı bulunmaktadır. (Bayülke, 2011). Yeni yapılacak yığma yapılar hakkında tanımlamalar, kısıtlamalar ve tasarım esasları "Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik"'te (DBYBHY, 2007) verilmiştir. Bu çalışma kapsamında, az katlı yığma yapıların deprem yükleri altında davranışının incelenmesinde, "Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik"'te tarif edilen analiz yöntemi ve sonlu elemanlar yöntemi ile elde edilen sonuçlar parametrik olarak incelenmiştir. Parametrik çalışma 4 ayrı plan tipine sahip 1,2 ve 3 katlı toplam 24 yığma yapı modeli ile yapılmıştır. Yığma yapıların sonlu eleman modellerinin oluşturulmasında iki farklı yaklaşım kullanılmıştır. Birinci yaklaşımda yığma yapıların taşıyıcı sistemleri "eş değer çerçeve yöntemi" kullanılarak çubuk elemanlar ile modellenmiştir. İkinci yaklaşımda ise taşıyıcı sistem bileşenlerin modellenmesinde kabuk elemanlar kullanılmıştır. Parametrik çalışmada farklı analiz yöntemleri elde edilen, "duvarlarda oluşan normal ve kayma gerilmeleri", "duvarlara etkiyen kesme kuvvetleri" ve "kat ötelemeleri" değerleri kıyaslanmıştır. Eşdeğer çerçeve yöntemi kullanılarak yapılan analizlerle elde edilen 1. Mod titreşim periyodu kabuk elemanların kullanılması durumuna göre ortalama % 9 oranında farklılık göstermektedir. Elde edilen çatı deplasmanları arasındaki fark ise ortalama %25 mertebesindedir. Değişen kat sayıları ve plan tiplerine göre yukarıda anlatılan analiz yöntemleri ile elde edilen sonuçlarının arasındaki farklılıklar tablolar aracılığıyla sunulmuştur.
  • Publication
    Deprem etkisindeki betonarme çerçevelerde enerjinin yoğaltılması ve bazı düzeneklerin kullanılması
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2016-08) Gökdağ, Gülnihan; Önen, Yunus Hatay
    Ülkemiz depremselliği yüksek bir bölgede yer almaktadır. Özellikle İstanbul gibi ülke ekonomisi üzerinde ağırlığı bulunan hızla gelişen ve büyüyen şehirlerde büyük deprem riski nedeniyle depreme dayanıklı yapılar inşa etmek büyük önem kazanmaktadır. Yönetmeliklerce öngörülen deprem yüklerini karşılayabilecek yeni yapılar üretmek kadar mevcut yapıların deprem güvenliklerini de yükseltmek bu amaçla da yapılara aktarılacak deprem enerjisini sönümleyebilen yeni düzenekler araştırmacıların ilgi alanına girmiştir. Deprem yükleri etkisi altında yapıda oluşacak hasarları en aza indirgemek ve depreme karşı performansı yüksek yapılar inşa etmek için çeşitli araştırmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bunlardan en yaygın olanları betonarme çerçeve elemanların arasına uygun bir şekilde çaprazlı çelik çerçeveler eklenerek olası yapı davranışının irdelenmesi yoludur. Bu çalışmada yapıya aktarılan deprem enerjisi hesaplanarak bu enerjinin yoğaltılması için çeşitli düzenekler oluşturup, ulaşılan sonuçlar irdelenmiştir. Çalışmanın hazırlık aşamasında ilk olarak her yönde üç açıklığa sahip, beş katlı betonarme çerçeve bir binanın mevcut yönetmeliklere uygun bir tasarımı yapılmıştır. Buradan 3 boyutlu simetrik sistemin orta akslarından biri seçilmiş ve beş katlı çerçevenin en çok zorlanan bu sistemin deprem davranışını yaklaşık olarak temsil edecek küçük bir parçası olan zemin kat orta açıklığı, tek katlı ve tek açıklıklı fakat beş katın yüklerini taşıyan bir yapı olarak ayrıntılı incelemede kullanılacaktır. Çalışmada, çıplak çerçeve, iki adet kısa çaprazlı çerçeve, kısa çaprazlar ve enerji yoğaltıcı elemanların birlikte kullanıldığı çerçeve olmak üzere üç farklı sistemi enerji yoğaltma özellikleri açısından karşılaştırılmak üzere birinci ve ikinci xi mertebe kuramları göz önünde bulundurularak, malzemenin de doğrusal olmayan davranışı dikkate alınıp, yük ve zaman artımı yöntemleriyle incelenmiştir. Birinci Bölüm SAP 2000 bilgisayar programı kullanılarak üç farklı düzeneğin doğrusal olmayan itme analizlerine ayrılmıştır. Elemanların doğrusal olmayan özellikleri dikkate alınarak gerçekleştirilen yük artımı hasarların hangi elemanlarda meydana geldiği gözlemlenmiş ve hasara yol açan nedenler incelenmiştir. Analizler sonucunda her bir çerçeveye ait elemanlarda oluşan plastik mafsallar ve sistemlerin kapasite eğrileri karşılaştırılmıştır. Çalışmanın İkinci Bölümünde yine SAP 2000 programı yardımıyla doğrusal olmayan zaman artımı analizleri yapılmış, yer hareketi nedeniyle yapıya aktarılan toplam enerji ve kesitlerde harcanan toplam enerji hesaplanmıştır. Çıkan sonuçlar kısa çaprazların ve enerji yoğaltıcı elemanların yapının davranışını önemli ölçüde değiştirdiğini ortaya koymaktadır.
  • PublicationOpen Access
    Deprem etkisindeki betonarme binaların göçme riskinin saptanması için hızlı değerlendirme yöntemleri
    (2008-09) Altıner, Mecit; Erdal Coşkun
    Son yıllarda Türkiye' de meydana gelen depremler, insanların içinde yasam faaliyetlerini devam ettirdikleri yapı stogunun deprem karsısında ayakta kalıp kalmayacagına dair durumunu tespit etme ihtiyacını ortaya çıkarmıstır. Deprem kusagı üzerinde olan Türkiye' de, binaların deprem risklerinin bilinmesi için gerekli olan çalısmaların zaman ve maliyet gerektirdigi görülmüstür. Bu çalısmaların kısa zamanda az maliyetle yürütülebilmesi için çesitli hızlı degerlendirme yöntemleri ortaya konulmustur. Bu tez çalısmasında betonarme binaların göçme riskinin saptanabilmesi için mevcut hızlı degerlendirme yöntemlerinden 4 ayrı yöntem seçilmistir. Seçilen yöntemler, 1999 Kocaeli depreminde orta hasarlı örnek bir binaya uygulanmıstır. Örnek binanın orta hasar durumunu ile örtüsen en uygun yöntem belirlenmeye çalısılmıstır. Bes bölümde sunulan çalısmanın birinci bölümünde konuya giris yapılmıstır. Çalısmanın ikinci bölümünde konu ile ilgili önceden yapılmıs 4 ayrı hızlı degerlendirme yöntemi anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde önceden yapılmıs bir çalısmadan bahsedilmektedir. Burada konu ile ilgili önceden yapılmıs degerlendirme yöntemleri ile göçme riskinin saptanacagı örnek bina bilgileri verilmekte olup, örnek binanın Japonya Mimarlık Enstitüsü - SBG indeksleri ile deprem kapasitesi incelenmektedir. Ayrıca örnek binanın dogrusal olmayan dinamik ve statik çözümlemesinden ve sonuçlarından bahsedilmektedir. Çalısmanın dördüncü bölümünde ikinci bölümde anlatılan 4 ayrı hızlı degerlendirme yöntemi üçüncü bölümde bilgileri verilen örnek bina üzerinde uygulanmaktadır. Çalısmanın sonuç bölümünde, örnek binanın orta hasar durumu ile örtüsen en uygun hızlı degerlendirme yöntemi belirlenmistir. Dogrusal olmayan statik ve dinamik çözümlemelerle uyumlulugu karsılastırılmıstır. Ayrıca Türkiye' deki betonarme binaların deprem performanslarına göre sınıflandırılmasına yönelik ileri çalısma önerisinden bahsedilmistir.
  • PublicationOpen Access
    Yatay yükler altındaki çok katlı çelik yapıların kat yüksekliğindeki değişimin performansa etkisinin incelenmesi
    (2006-07) Güder, Abdulkadir Haluk; Erdal Coşkun
    Bu çalısmada ele alınan arastırma ve yaklasımların amacı, yapıların deprem karsısında ne sekilde davranacagını ve deprem karsısında olusan bu davranıs neticesinde yapıların hangi kategorilere (sınıflandırmalara) ayrılabilecegini bulmaktır. Yapının kendi kategorisine (sınıfına) göre hedef performansının belirlenmesinden sonra, olası deprem hareketinin talebi de (istem) göz önüne alınmak kaydı ile yapının durumu karsılastırmalı olarak incelenir. Amaç yapının kapasitesinin, deprem talebinden büyük olmasıdır. Bu kosulun saglanması durumunda yapının belirlenen hedef performansının yeterli oldugu söylenebilir. Genel olarak ele alındıgında statik itme analizi neticesinde belirlenen performans noktasının giris kat yüksekligindeki degisim karsısında gösterdigi en belirgin etki taban kesme kuvvetlerindeki azalma ve buna karsın tepe deplasmanında ortaya çıkan artıs olmustur. Sonuç olarak; sistemi merkezi çaprazlı elemanlarla berkitmek, giris kat yüksekliginin 3,00 m den 5,50 m ye çıkmasından kaynaklanan kapasite düsüsünü önlemis, hatta yapının göstermis oldugu performans giris kat yüksekliginin 3,00 m olması durumdan daha iyi hale gelmistir. Anahtar Kelimeler : Statik itme Analizi, Lineer Olmayan Analiz, Talep-Kapasite, Performans Noktası
  • PublicationOpen Access
    Deprem koşularında yapı-zemin etkileşimi ve zemin iyileştirmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2006-10) Soysal, Lale; Akın Önalp
    1999 Depremi hasarı içinde zemin şartları kısmen irdelendi. Bölgedeki holosen oluşumu, sıvılaşma, yatay deplasman, taşıma gücünün aşılması farklı ve fazla oturmalar yüzünden yapılara hayli zarar verdi. Elverişsiz zeminlerin ileri teknoloji kullanılarak iyileştirilmesi önerileri de aşırı maliyet artışı yüzünden fazla kabul görmedi. Bu tez, zemin toprağı yerine, sıkıştırılmış granüler toprak konularak, üst yapının depreme karşı davranışının araştırılması programının bir parçasıdır. Sıvılaşan ve sıvılaşmayan zemin numuneleri üzerinde sismik parametrelerin bulunması için araştırmalar yapıldı. Bu değerler Adapazarı şartlarında oluşan depremlere karşı beş katlı bir binanın geoteknik modellendirilmesinde kullanıldı. Tabii zemin ve geliştirilmiş temel üzerinde yapılan nümerik analiz sonuçları, sarsma tablası ve arazi çalışmaları yapacak araştırıcıları cesaretlendirecek niteliktedir. Anahtar Sözcükler: Zemin dinamiği, zemin-yapı etkileşimi, sonlu elemanlar, geoteknik modellendirme, spektrum granüler dolgu, oturma, sürtünme, periyot, frekans, titreşim, etkileşim, sönüm.
  • PublicationOpen Access
    Silindirik Yığma Yapıların Numerik Modellemesi ve Lif Takviyeli Polimer ile Takviye Edilmesi
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Mühendisliği Bilim Dalı, 2005-06) Coşkun, Cumhur; A. Murat Türk
    The aim of this master thesis is to look at the change of the cylindirical high masonry structures performance after they are strengthened by the fiber reinforced polymer material. In the first section, general definition of the working was made. In the second section, definition of the masonry structure was made. In the third section, materials used in masonry structures, the effects of historical earthquakes on the masonry structures, historical earthquakes and their effects on the minarets, the behaviours and mechanical properties of this masonry structures were described. In the fourth section, structural examination of the minarets which are of high cylindirical structures, geometric properties of minarets and how their buildings were made, were described. Information about the experimental working studied on the minaret of Dolmabahçe Mosque, the history of the mosque and the mechanical properties of the stone used in the mosque were given. Three dimensional analysis of the minaret was made by using SAP2000 and the period of the minaret was found by makin modal analysis and the comparison was made with the experimental studied on the mianaret before. The computer modelling description was made and the results of the analysis that are prepared according to the ground classes were examined by using private design accelaration spectrum of the local ground classes which are identified in the Turkish Seismic code.
  • PublicationOpen Access
    Betonarme köprülerde sismik izolasyon etkisinin incelenmesi ve bir uygulama örneği
    (İstanbul Kültür Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı / Yapı Bilim Dalı, 2006-07) Mum, Nusret
    In this era of technological revolution, the world of seismic engineering is in need of creative thinking and advanced technologies beyond conventional solutions. Seismic isolation is the best available technology for seismic protection of a variety of infrastructures that have the requisite dynamic characteristics. The ability of the isolation system to dissipate energy in a controlled and non-degrading manner makes it consistent with contemporary thinking in seismic engineering. Isolation technology has matured in recent years to a highly dependable and reliable level. Practical application of seismic isolation in a variety of building projects is technically and economically feasible. Seismic isolation has been successfully installed in many new and several seismic retrofit projects. Design of isolated buildings, viaducts, etc. requires attention to many unique issues that affect the overall building design. This study investigates the effect of installing rubber isolators in places of the bridges supports to reduce earthquake structural responses.