TRDizin İndeksli Yayınlar / TRDizin Indexed Publications
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6766
Browse
Browsing TRDizin İndeksli Yayınlar / TRDizin Indexed Publications by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 315
- Results Per Page
- Sort Options
Publication 20. Yüzyıl Konutlarında İç - Dış Kavramının Görsel Temsilleri Üzerinden İncelenmesi(Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2021) KARAARSLAN, SETENAY; YAZICI, YASEMİN ERKANMimaride iç ve dış diyalektiği yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için bir gereklilik olmuş olup 20.yüzyıl konutlarında iç-dış ilişkisinde farklı düşünceler ortaya konmuştur. Bu ilişki mimarların görsel temsillerine de yansımıştır. Görsel temsiller, modernizmin ve postmodernizmin dönemsel farklılıklarını yorumlamak için önemli veriler sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, mimarların iç-dış kavramı üzerine görsel temsillerini irdelemek ve mekân-temsil ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışma yöntemi olarak, temsilin kırılma noktaları dikkate alınarak belirlenen üç dönem aralığından seçilen 6 konut örneği ve mimarların bu konutların tasarım süreçlerinde kullandığı görsel temsil araçları arasında niteliksel karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Ayrıca, dönemsel incelemeler yapılırken, mimari söylemler, söylem ve pratik ilişkisi ile yapıya ilişkin metinsel ve görsel anlatının mekânsal karşılıkları incelenmiştir. Çalışma sonucunda, mimarların görsel temsil biçimleriyle iletmek istedikleri anlamlar, bu temsillerle iç-dış ilişkisinin farklı dönemlerde nasıl vurgulandığı ortaya koyulmuş ve iç-dış ilişkisine ait yaklaşımlarının altında çeşitli alt düşüncelerin olduğu görülmüştür.Publication 2008 Küresel Finansal Krizinin Türkiye, Japonya ve Çin’de Demir Çelik Sektörüne Etkileri Üzerine Ekonometrik Bir Uygulama(2022) Taşdelen, Selvihan; Çetiner, Emine Müge; 28552008 küresel finansal krizi, 1929 Büyük Bunalımından bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz olarak kabul edilmektedir. Amerika’da başlayan ve küresel olarak tüm dünyayı etkisi altına alan 2008 finansal krizinin, tüm ülkeleri ve sektörleri etkilediği gibi demir çelik sektörünü de etkilediği görülmektedir. Bu bağlamda, sunulan çalışmanın konusu, 2008 küresel finansal krizinin, Türkiye, Japonya ve Çin demir çelik sektörleri üzerindeki etkisinin ekonomik olarak test edilmesidir. Hedef, küresel finansal krizden, demir çelik sektöründe hangi ülkenin ne düzeyde etkilendiğini araştırmaktır. Çalışma, ülkeler bazında demir çelik sektörünün teorik olarak incelenmesi ve küresel finansal krizin etkilerinin belirlenmesi için yapılmıştır. Metodolojik olarak da, ülkelerin demir çelik tüketimleri, ihracatları, ithalatları ve gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri ele alınarak krizin etkilerinin ortaya konulması amacıyla, kriz öncesi ve sonrası değişkenler için kukla değişkeni kullanılarak, 1990-2019 yılları arası için otoregressif hareketli ortalamalar modeli (ARIMA) uygulanarak bir analiz yapılmıştır. Analiz bulgularına göre, vaka ülkelerdeki demir çelik sektörünün 2008 krizinden etkilendiği gözlemlenmiştir.Publication 2017 Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programının Ortaokul 5.Sınıf Öğrenci Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi: Eskişehir İli Örneği(Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2020) GÜNDÜZ, GÜLTEN FERYAL; Kuzu-Demir, Elif BuğraBu çalışmanın amacı, ortaokul 5. sınıf öğrencilerinin görüşlerine göre, 2017 yılı Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi öğretim programını Provus’un Farklar Modeli yaklaşımına dayalı olarak değerlendirmektir. Betimsel tarama modeli kullanılarak yürütülen araştırmaya, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Eskişehir ili merkez ilçelerindeki devlet okullarında öğrenim gören 804 öğrenci katılmıştır. Veriler, Kuzu Demir ve Gündüz (2019) tarafından geliştirilen “2017 Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Öğretim Programını Değerlendirme Öğrenci Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistiklerden ve tek örneklem t-testi, ilişkisiz örneklemler için t-testi ve Kruskal Wallis H testi gibi çıkarımsal istatistiklerden yararlanılmıştır. Öğrencilerin 2017 BTY öğretim programının geneline ilişkin görüşleri cinsiyet ve bilişim teknolojileri kullanım düzeylerine göre farklılaşmaksızın olumludur. Buna ek olarak, öğrencilerin programın girdi, süreç ve ürün boyutlarında yer alan maddelere yönelik görüşleri de olumludur. En olumlu görüşler, girdi boyutunda dersin amaçlarının açık ve anlaşılır olmasına; süreç boyutunda derste öğrenilenlerin öğrencileri BT’leri dijital iyi bir vatandaşın sahip olması gereken özelliklere göre kullanmalarını sağlamasına; ürün boyutunda ise programın öğrencilerin BT’leri etkili, doğru ve güvenli kullanma becerilerini geliştirmesine ilişkin ifade edilmiştir. En olumsuz görüşler ise girdi boyutunda konuya ayrılan sürenin yeterli olmasına; süreç boyutunda derste yapılan etkinliklerin günlük yaşamla ilişkili olmasına; ürün boyutunda derste öğrenilenlerin anadilde kendini ifade etme becerilerini geliştirmesine yönelik belirtilmiştir.Publication 21. Yüzyılda Tarih Yazımı ve Tarihçilik Üzerine Bir İnceleme(A Kitap, 2021) PAPUÇÇULAR, HAZALPopülizm, otoriterleşme ve sağın yükselişiyle dünya siyasetinde gerçekleşen dönüşümler, günümüzde sosyal bilimcilerin en sık tartıştığı meseleler haline gelmiştir. Öyle ki, sosyal bilimcilerin birçoğu dünya siyasetinin, iktisadının, toplumlarının ve dolayısıyla da bunları inceleyen bilimlerin yeni bir paradigmanın eşiğinde olduğu konusunda hem fikir görünmektedir. Buradan hareketle bu makale böylesi bir dönemde ortaya çıkan veya önem kazanan tarihyazımı akımlarını analiz etmektedir. Bu bakımdan, bu çalışma küresel düzen ve tarihyazımı arasındaki bir tezadı da ortaya koymaktadır. Zira, son on yıllık dönemde tarih yazımı, dünyaya damgasını vurmakta olan ideolojilerin aksine, parçalanmadan ziyade 1990’larda dahi görülmeyen bir globalleşme trendi göstermektedir. Küresel tarih (global history) ve ulus-ötesi tarih (transnational history) alanında verilen eserler giderek artarken, bu alanlar uluslararası ilişkiler tarihi (international history) ve/veya diplomasi tarihi (diplomatic history) gibi geleneksel alanları da dönüştürmektedir. Tarihçiler bir taraftan bir devleti, toplumları ya da devletler arasındaki ilişkileri ortaya koymaya devam ederken, diğer taraftan giderek daha fazla araştırmacı daha geniş kavramlarla ve sınırları aşan meselelerle uğraşmaya başlamıştır. Çevre tarihi (environmental history), duygular tarihi (emotional history) ve nöro-tarih (neuro-history) de son dönemde daha çok önem kazanan alanları oluşturmaktadır. Bu çalışma, tüm bu alanların gelişimini mevcut literatür üzerinden aktarırken aynı zamanda son yıllardaki teknolojideki ilerlemelerle tarihin yönteminde de birtakım değişiklikler olduğunu belirtmektedir. Bu gelişmelerin yanında, gerçek sonrası dönem olarak adlandırılan bu dönemin ve içinde bulunulan Covid-19 pandemisinin tarihyazımına ne derece etki edebileceği analiz edilmektedir. Sonuç olarak bu makale, tarihyazımı literatüründeki dönüşümleri ve yeni tartışmaları ortaya koymayı hedeflemektedir.Publication 28-Faruk Duman’ın “Av Dönüşleri” Hikâyesi Üzerine Bir Tahlil Denemesi(Yakup YILMAZ, 2022) SEVİNDİK, BERNAFaruk Duman, 1990’lı yıllardan beri Türk edebiyatında roman, hikâye, deneme türlerinde eserler veren bir yazardır. Postmodern sanat anlayışının etkili olduğu yıllarda ürün veren yazarın kendine has masalsı bir üslûbu vardır. Bugüne kadar yayımladığı eserleriyle; Orhan Kemal Öykü Ödülü’nde ikincilik (1998), Sait Faik Hikâye Ödülü (2000) , Haldun Taner Öykü Ödülü (2010), Orhan Kemal Roman Ödülü (2019) gibi birçok ödüle layık görülmüş, günümüzün en verimli yazarlarından biridir. Bu çalışmada yazarın 1999 yılında yayımladığı ikinci hikâye kitabı olan ve içinde altı hikâyesinin yer aldığı “Av Dönüşleri” kitabında bulunan “Av Dönüşleri” adlı hikâyesi tahlil edilecektir. Kitaptaki altı hikâyede birbiriyle ilişkili, sıralı bir olay örgüsü ve düzen söz konusu değildir. Yalnız tüm hikâyelerde doğa, orman ve bilhassa hayvanlar önemli bir yer tutar. Duman, bu kitaptaki hikâyelerinde olaydan ziyade insan zihninin karmaşasına yoğunlaşır. Söz konusu kitapta yer alan hikâyelerden, yazarın üslûbunu yansıtması ve kullandığı teknikleri göstermesi bakımından kitaba ismini veren hikâye “Av Dönüşleri” seçilmiştir. Çalışmanın giriş kısmında yazarın hayatı hakkında bilgi verilmiş, ald ığı ödüller ve diğer eserlerine değinilmiştir. Bu bölümden sonra “Av Dönüşleri”; konu, olay örgüsü, anlatıcı ve bakış açısı, zaman, mekân, şahıs kadrosu, dil ve anlatım teknikleri ve sonuç olmak üzere sekiz başlık altında incelenmiştir. Makalenin sonuç kısmında, bu tahlilden hareketle hikâye üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.Publication 41-Usûlî'nin Şiirlerinde Sevgili Portresi(Yakup YILMAZ, 2022) YALÇINKAYA, YAĞIZKlâsik Türk şiirinin estetik geleneği içinde oluşmuş aşk üçgeninin baş öğesi olan sevgili, yüzyıllarca şairlerin dilinden düşmemiştir. Yegâne olan sevgili, bu üçlemede âşık rolüne bürünen şairin şiirlerinde klâsik nazmın estetik değerleri içinde gâh ay gâh güneş olmuş; boyu selviye saçı sümbüle benzetilmiştir. O, eziyet ve cefaları ile vefadan habersiz, erişilmez bir tip olarak tasvir edilmiştir. Çok geniş bir coğrafyada ve çok uzun bir zaman diliminde var olmuş Klâsik Türk şiiri, kendi geleneği içerisinde idealize edilmiş bir sevgili tipi kurgulamıştır. 16. yüzyılda Vardar Yenicesi’nde yaşamış Usûlî, sevgiliyi dilinden düşürmeyen Klâsik dönem Türk şairlerinden biri olmuştur. Hayatında tasavvufun belirleyici yeri olan şair Klâsik Türk şiirinin estetik anlayışını tasavvufî dü şünceleriyle harmanladığı şiirleri ile klâsik edebiyat literatürüne önemli bir divanı miras bırakmıştır. Çalışmada, Usûlî Divanı’nda şairin edebî kişiliği ve şiir anlayışı çerçevesinde sevgili tipinin nasıl bir portre çizdiği üzerinde durulacaktır.Publication Aile Kurumundaki Hegemonik İnşanın Parodik Yıkımı: Force Majeure(Mardin Artuklu Üniversitesi, 2021) ÖZ, PERİHAN TAŞSinemasal anlatılara kaynaklık eden edebi türler, aynı zamanda ilgili anlatının analiz aşamasında da bir yol haritası çizmektedir. Ruben Östlund’un yönetmenliğini yaptığı Force Majeure (Turist - 2014) isimli filmi anlatı analizi yöntemiyle çözümlerken; bu analize kaynaklık eden yazınsal tür olarak parodiyi incelemiştir. Kaynağı Antik Yunan’a dayanan ve önceleri basit anlamda “alaycı taklit” olarak yorumlanan parodi, 1960’lı yıllardan itibaren metinlerarasılık kavramı ile birlikte ele alınmış ve parodinin hedef metin ya da tema ile kurduğu ilişkinin, mizahi yönüne ek olarak eleştirel bir nitelik taşıdığı görüşü ortaya konulmuştur. Bu değerlendirme, parodiyi, “alaycı taklit” tanımından çıkarmış, kültürel ve ideolojik örüntüler üzerinden analiz edilmesine olanak sağlamıştır. Çalışmanın kuramsal çerçevesi, parodinin anlatısal kurulumuna, hedef metin-üst metin ilişkilerine ve parodik dönüşümün söylemsel araçlarına odaklanarak şekillenmiştir. Force Majeure filminin anlatısal kurulumunda, hedef metin ya da tema olarak seçilen aile kurumundaki hegemonik inşa ve toplumsal cinsiyet rolleri, anne ve baba üzerinden şekillenen bir kriz anlatısı odağında, parodik bir tutum ve ironik bir söylemle ele alınmıştır. Bu söylem doğrultusunda parodik dönüşümle şekillenen üst metin aracılığıyla, aile ve toplumsal cinsiyet rollerinin sınırlarını çizen patriarkal sistemin hegemonik iktidarına sarsıcı bir mizahla yaklaşıldığı ve bu iktidarın parodik bir yıkıma uğratıldığı saptanmıştır.Publication Akciğer Basınçlarının İnvasiv Olmayan Yöntemler ile Kestirilmesi Amacıyla Akciğer Basınçları Ve Akciğer Sesleri Arasındaki İlişkinin Modellenmesi(TÜBİTAK EEEAG Proje, 2020) SAATÇI, ESRA; Öztürk, Ayşe Bilge; SAATÇI, ERTUĞRUL; Akan, aydınSolunum fonksiyon testleri solunum hastalıklarının teshis ve tedavisinin izlenmesinde kullanılırlar. Hastane ortamında yapılan bu testler pahalı cihazlara ve hastalar tarafından yapılan çesitli solunum manevralarına ihtiyaç duyarlar. Bu projenin amacı klinikte kullanılan solunum fonksiyon testlerinin yerine basit yöntemler ile solunum parametrelerinin bulunmasıdır. Bu amacı gerçeklestirmek için akciger basınçlarının girisimsel olmayan yöntemler ile kestirilmesi gerekmektedir. Basit mikrofonlar ile ölçülen akciger seslerinin ve havayolu gaz akıs hızı, sıcaklıgı ve nemi gibi çesitli solunum sinyallerinin istatistiksel ve fraktal sinyal isleme yöntemleri ile islenmesi bu projede önerilen temel yöntemdir. Solunum parametrelerinin kestiriminde bazı sinyal isleme yaklasımları önerilmis olsa bile solunum sesleriyle beraber istatistiksel ve fraktal sinyal isleme yöntemleri kombinasyonunun kullanılması bu projenin yenilikçi kısmıdır. Yapılan analizler sonucunda derin ve normal solunumların birlikte kullanıldıgı bronsial solunum sesinden elde edilen Hurst üstelinin agız içi basıncının kestiriminde en basarılı sonuçları verdigi görülmüstür. Ayrıca viskoelastik modelin yardımıyla kestirilen akciger basınçlarının gücü en iyi spirometrik testlerde FEV1 ve FVC parametreleriyle IOS testinde R5 parametresi ile ilişkilidir.Publication Alevî–Bektâşî Menâkıbnâmelerinde “Merkez” Kavramı(Yakup Yılmaz, 2023) SERDAR, GÜRÇAYAlevî ve Bektâşî velîlerinin hayatlarının anlatıldığı, “menâkıbnâme” olarak adlandırılan eserlerde velîler hikâyenin asıl unsuru durumundadırlar. Dervişler çeşitli sebeplerle değişik coğrafyalara gitmişler, halka hem yardım etmişler hem de inanç bilgisi sunmuşlardır. Bunun yanı sıra bir kavram olarak “merkez” geometrik olduğu kadar toplum bilimsel ve semantik anlamlarda da kullanılmaktadır. Kavram, geometrik anlamda “belirli bir yerin/düzlemin ortası” mânâsına gelirken; sosyolojik açıdan “yönetim, idare, destek, ilgi alanı” gibi alt anlamlara karşılık gelmektedir. Velîlerin sır bilgisine sahip olmaları, yardımseverlikleri, umut aşılamaları ve toplum nezdinde kazandıkları deruni saygı onlara menâkıbnâmelerin konularının merkezinde olmalarının yanı sıra toplum içerisinde merkez birey olma hüviyeti kazandırmıştır. Bu merkezîleşmiş konum menâkıbnâmelerde yer alan ritüellerde kimi zaman fiziksel boyutta tezahür etmektedir. Bizatihi dervişlerin yanı sıra ağaçlar, tören halkaları, dinî yapılar vb. unsurlar da merkez kavramına edebî-teolojik anlamda sahiptirler. Bu çalışmamızda menâkıbnâme eserlerinin taranması neticesinde elde edilen “merkez” kavramına ilişkin örnekleri ve göstergelerini gelenek çerçevesinde değerlendireceğiz. Bu yolla gelenek bağlamında insanın kendini bıraktığı a priori olarak nitelendirilebilecek bu kavramın özünü anlamlandırmaya bir kapı aralamış olacağız.Publication Alzheimer Hastalığı Tedavisinde Etkili Cyclo(Phe-Phe) Dipeptidinin Konformasyon Analizi(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2021) Çelik, Sefa; Özel, Ayşen E.; AKYÜZ, SEVİMCyclo(Phe-Phe) dipeptidi Alzheimer hastalığı tedavisinde etkili bir dipeptitdir. Bu çalışmada Cyclo(Phe-Phe) dipeptidinin 3-Boyutlu yapısı teorik konformasyon analizi (TKA) metodu ile belirlenmiştir. Konformasyon analizinde, Ramachandran haritalarından yararlanılarak ve yan-zincir dihedral açıları (χ) yardımıyla tüm olası konformasyonlar belirlenmiştir. Bu haritalar kullanılarak programa girilen başlangıç dihedral açılarla, konformasyon analizi sonunda hesaplanan dihedral açılar karşılaştırmalı olarak verilerek tablolaştırılmıştır. Hesaplama sonucunda dipeptidin en kararlı beş konformasyonunun toplam enerjileri ve toplam enerjilerine katkı sağlayan van der Waals, elektrostatik, hidrojen bağ ve torsiyon enerjileri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Ek olarak, en minimum enerjili konformasyon Gaussian03 programı ile DFT metodu kullanılarak optimize edilmiştir. Belirlenen optimize geometri ile konformasyon analizi sonrasında elde edilen geometri karşılaştırılmıştır.Publication Ameliyat Sonrası Akut Ağrı Yoğunluğunun Değerlendirilmesinde Dört Farklı Ağrı Ölçeğinin Karşılaştırılması(Çukurova Üniversitesi, 2020) Gürkan, Aysel; Aldemir, Kadriye; Andsoy, Işıl Işık; GÜL, ASİYEAmaç: Bu çalışmada yaşlılar da dahil yetişkinlerde yaygınkullanılan Görsel Analog, Numerik Orantılama, Sözel Tanımlayıcı ve Yüz Ağrı ölçekleri arasındaki uyum düzeyinive hasta tercihlerini karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma 17 Mart - 17 Haziran 2016tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin cerrahikliniklerinde tanımlayıcı araştırma modeli kullanılarak yapıldı. Bu çalışmaya her grupta 40 kişi olmak üzere toplam 120 yetişkin hasta çalışmaya alındı. Verilerin toplanmasında bireysel özellikler formu, Görsel Analog Ölçeği, Numerik Orantılama Ölçeği, Sözel Tanımlayıcı Ölçek ve Yüz Ağrı Ölçekleri kullanıldı. Bulgular: Bu çalışmada 0,71 – 0,83 arasında değişen korelasyon katsayıları ile dört ağrı ölçeğinin birbirleriyle iyi bir uyum içinde olduğu bulundu. Numerik Orantılama Ölçeği, tüm hastalar tarafından kullanılması en basit ve gelecekte kullanılması en fazla tercih edilen ve en az hata oranına sahip ölçek olurken Görsel Analog Ölçeği hastalar tarafından en az basit bulunan ve en az tercih edilen, en fazla hata oranına sahip ölçek olduğu saptandı. Genç ve orta yaş grubu hastalar tarafından kullanılması en basit ve fazla tercih edilen ölçek Numerik Orantılama Ölçeği seçilirken, yaşlılar tarafından Sözel Tanımlayıcı Ölçek seçildi. Sonuç: Postoperatif akut ağrı yoğunluğunun değerlendirilmesinde dört ölçeğin birbirleri ile iyi bir uyum içinde olduğu, Numerik Orantılama Ölçeği’nin ilk, Sözel Tanımlayıcı Ölçeğin ikinci tercih olarak seçilmesi ve Görsel Analog Ölçeği’nin ise son seçenek olduğu sonucu çıkarılabilir.Publication An Analysis of Differential Bundle Functioning in Multidimensional Tests Using the SIBTEST Procedure(Jate-Int Journal Assessment Tools Education, 2022) ÖZDOĞAN, DİDEM; Kelecioğlu, HülyaThis study aims to analyze the differential bundle functioning in multi-dimensional tests with a specific purpose to detect this effect through differentiating the location of the item with dif in the test, the correlation between the dimensions, the sample size, and the ratio of reference to focal group size. The first 10 items of the test that is comprised of 30 items were acknowledged as the bundle. The data in line with the parameters were generated via sas program as two categories (1-0) and multidimensional through an extended 2pl model. Differential bundle functioning was detected via the sibtest procedure. The results of the study were interpreted according to the criteria of the power rate and the type I error. When the results were reviewed, the analysis of the bundle revealed that the more the correlation between the two dimensions increased, relatively the less the power rates became. It was observed that the power rates, which were obtained according to two different sample sizes in the study, increased as the sample size increased. Another result as to the sibtest's power for detecting dif was the highest when the ratio of reference to focal group size was equal. According to the results of the type I error rate, the error rate was observed to be relatively decreasing as the correlation between the dimensions increased and it was observed to be increasing as the sample size increased. Also, the highest error rate was obtained when the ratio of the samples was equal.Publication Analysis of a Prefabricated Vertical Drain (PVD) Soil Improvement Project(Turkish Chamber Civil Engineers, 2022) MERT, AHMET CAN; AREL, ERSİN; ÖNALP, AKINA settlement analysis has been carried out for several sectors of a rail station yard improved with prefabricated vertical drains (PVD) in Istanbul, that exhibited prolonged consolidation beyond the predicted values in certain sectors of the treated zone. Final settlement and End of Primary (EOP) settlement times have been estimated theoretically as well as using the Asaoka graphical procedure. The compliance of settlement-time curves with in-situ measurements and Asaoka solution has been investigated. A geotechnical model was developed for finite element and three-dimensional consolidation analyses. The settlement curves obtained by varying horizontal-vertical permeability coefficient ratio (k(h)/k(v)) and in-situ measurements have been compared, and k(h)/k(v) values corresponding to 90% degree of consolidation has been computed for all sectors. The effect of drain spacing (S-drain) as well as drain length (L-drain) on the rate of consolidation have been evaluated for each sector, keeping the specified ratios constant. The times corresponding to 95% degree of consolidation (t(95)) have been calculated using the theoretical solution and compared to in-situ measurements. Calculated t(95)'s has also been compared to their estimated values by varying the spacing (S-drain) and the length (L-drain). Additionally, the required intervals of S-drain and L-drain have been obtained corresponding to the calculated t(95) times. The analyses suggest that the main reason for prolonged consolidation was the horizontal to vertical permeability coefficient ratio. According to the analysis results, PVD implementation was not efficient in clays having k(h)/k(v) of approximately unity. The main conclusion of this study was to discover the necessity for optimizing the variables in any such project. The efficacy of the works can be significantly enhanced if simultaneous evaluation of the parameters S-drain and L-drain and the permeability ratio k(h)/k(v) is carried out prior to field work. Otherwise, "accidents" may emerge as found out in this project.Publication An Analytical Approach to Identify Design Criteria for Reducing Earthquake Risks in Residential Interiors(Istanbul Teknik Universitesi, Faculty of Architecture, 2023) Garip, S. Banu; Garip, Ervin; Birgönül, Zeynep; GÜZELCİ, HANDANA vital measure to prevent earthquake risks is to retrofit existing buildings or design and construct resistant structures. After increasing the earthquake resistance of buildings, measures taken in building interiors comes to the forefront. In the scope of this study, comprehensive analytical research is conducted to identify the criteria for reducing earthquake risks in the design of residential interior spaces. Reviewing the literature of both national and international publications using the keywords and phrases “Earthquake and Interior Design” “Earthquake and Furniture Design”, “Earthquake and Architectural Design”, “Earthquake and Materials”, “Precautions for Earthquake Damages”, “Earthquake Psychology” is employed as a method. In the next step, criteria extracted from the content analysis are categorized, analyzed and evaluated systematically. Together with this research, a set of measures to reduce earthquake risks for the interior design of residential interiors was presented. It also includes risks and strategies related to categorized interior elements, which designers can use in the design process. Many people could be inside residences, where most daily life is spent during an earthquake. This describes the study’s widespread impact. The design criteria presented are expected to be a source that includes a set of categorized data with a holistic approach to reduce risks, leading to safe design, and ensuring up-to-date continuity of knowledge for future designs.Publication Analyzing the Challenges to Adoption of Drones in the Logistics Sector Using the Best-Worst Method(Adem Anbar, 2023) Çıkmak, Sinan; KIRBAÇ, GÖKHAN; Kesici, BuşraDrones, which are unmanned aerial vehicles, are used in various areas. Some important worldwide companies have been interested to integrate drone technology into their logistics applications. Although the use of drones promises various advantages such as reducing costs and improving responsiveness in the logistics sector, there are also various challenges to the adoption of this technology. Therefore, this study aims to identify and prioritize the challenges to drone technology adoption in the logistics sector. Initially, 34 challenges under seven major dimensions for the study were identified by a thorough literature review and consultation with selected experts. Then, the best-worst method (BWM) is applied to rank these major challenges and associated sub-criteria. The results show that “terrorist attacks”, “lack of legal regulations”, “difficulty of flight permit processes”, “flight area limitation due to restrictive visual line of sight (VLOS)”, and “personal data protection” are the top five challenges that confront the logistics sector for adopting drone technology. The findings of this research will provide important insights to practitioners and researchers interested in new technologies that can be applied in the logistics sector.Publication Anayasa Mahkemesinin TMK m. 187’nin İptaline İlişkin Kararının Analizi ve Düzenleme Önerisi(Türkiye Adalet Akademisi, 2023) ÖZER, ZEYNEP GÜLERKişinin soyadı üzerindeki hakkı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’yla ve Türkiye’nin de taraf olduğu milletlerarası sözleşmelerle koruma altına alınmış, vazgeçilemez, devredilemez, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak niteliği taşımaktadır. 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi döneminden bu yana evlilik birliği içindeki kadının, kocasının soyadını taşıması yasal bir zorunluluk olarak düzenlenmiştir. Kadınların evlilik birliği içinde doğumla kazandıkları soyadlarını kullanabilmek için bu düzenlemeye karşı uzun yıllardır verdikleri mücadele, Anayasa Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli, evli kadının soyadını düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin iptaline ilişkin kararıyla başarıya ulaşmış, Türk Hukuku’nda kadın-erkek eşitliğine bir adım daha yaklaşılmıştır. Çalışmamızda ilk olarak Türk Hukuku’nda kadının soyadına ilişkin yargısal süreç kısaca açıklandıktan sonra Anayasa Mahkemesinin, iptal kararı değerlendirilecek, bu kararın Kanun’daki diğer hükümlere etkisine değinilecektir. Son kısımda ise soyadı düzenlemelerine ilişkin olarak öğretide daha önce sunulmuş görüşler değerlendirilerek, kadın-erkek eşitliği ve özellikle çocuğun soyadına ilişkin olarak uygulamada yaşanan sıkıntılar da gözetilerek Kanun’da, soyadına ilişkin olarak yapılması gerekli değişiklikler için düzenleme önerisi sunulacaktır.Publication Anlatı, Analiz ve Teori: Siyasi Tarih Araştırmalarına Farklı Yaklaşımlar(Pamukkale Üniversitesi, 2021) PAPUÇÇULAR, HAZALBu makalenin amacı günümüzde farklı yaklaşımlarla ele alınan siyasi tarih alanında bir araştırmanın nasıl yapılabileceği vebir makalenin nasıl yazılabileceği ile ilgili araştırmacıya genel bir kılavuz oluşturmaktır. Bu bağlamda çalışma siyasi tarihingeçirdiği dönüşümleri inceleyerek günümüzde alanın yekpare bir yapıda olmadığını göstermekte, dolayısıyla bu alanda farklısoru tipleri ve araştırma yöntemleri kullanılarak çeşitli eserler verilebildiğini ortaya koymaktadır. Makale genelde betimselanlatıya dayanan siyasi tarih çalışmalarının teorik/kavramsal yaklaşımlarla da yapılabileceğini, her iki biçimde de analiz vesebep-sonuç ilişkisinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. 21. yüzyılda siyasi tarihin kaynaklarının çeşitliliğini ve ulaşılabilirliğinigösteren bu çalışma, bu kaynakları kullanırken ve sonrasında bir makale yazarken özellikle dikkat edilmesi gereken hususlarıda ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, günümüzde farklı yaklaşımlarla siyasi tarih yazını üretilebileceğini, anlatının hâkim yerinikorusa da analizin ve farklı alanlardaki teorilerin giderek önem kazandığını belirtmekte ve bu konuda çalışma yapmak isteyenaraştırmacı için bir çerçeve oluşturmaktadır.Publication Anlatının Söylemi̇ Işığında Bir “Yedi̇ Kocalı Hürmüz” Karşılaştırması(Türk Edebiyatı Vakfı, 2020) ŞAHAN, KAYHAN; Dizdar, FirdevsAnlatı bilim çeşitli dallara uygulanabilmektedir. Tiyatro ve sinema eserlerinde bu alanda çalışmalar yapılmaktadır. Mihail Bahtin, Roland Barthes, Todorov anlatıbilim çalışmalarının önemli isimlerinden olmuştur. Gérard Genette ise Anlatının Söylemi çalışmasıyla tanınmıştır. Anlatının söylemini temelde “Düzen”, “Süre”, “Sıklık”, “Kip” ve “Ses” olmak üzere beş başlığa ayırmıştır. “Düzen”, “Süre” ve “Sıklık” anlatı ile zaman ilişkisini anlatan kavramlardır. “Kip”, anlatı temsilini, “Ses” ise anlatı durumunu anlatmaktadır. Yedi Kocalı Hürmüz, ilk önce senaryo biçiminde yazılıp filme çekilmiş, ardından tiyatro yapıtı olarak kaleme alınmıştır. 1963 yılında Yılmaz Atadeniz, 1971 yılında Atıf Yılmaz, 2009 yılında ise Ezel Akay tarafından beyaz perdeye aktarılmıştır. Çalışmamızda Gérard Genette’in Anlatının Söylemi çalışmasından yararlanarak Yedi Kocalı Hürmüz tiyatro yapıtı ile filmlerinin anlatı bilimsel açıdan karşılaştırması yapılmıştır.Publication An Approach for Estimating the Design Flood Flowline on Developed Rivers(TÜBİTAK, 2002) ŞENTÜRK, H. ALİThe stages produced by the major floods on developed rivers (like the Rhine in Europe, the Mississippi and the Red rivers in the USA) indicate that existing stage-discharge relationships are usually several feet higher than the stage-discharge relationship if the rivers were natural or partially developed. The objectives of this paper are to discuss the problem of estimating the flowline for the design flood on developed rivers, and in so far as is possible with existing data, point to a rational methodology for developing this estimate. The problem is approached in two stages. First, the stage-discharge relations in undeveloped and developed rivers are analysed and contrasted qualitatively to provide an indication of expected trends. Second, stage-discharge records on a developed river and an estimate of the energy gradient are combined with a computer solution of several methods for computing channel roughness to provide a plot of roughness (Manning's n) versus discharge. Extrapolation of this plot to the design discharge yields a range of roughness values that can be used to estimate flowlines associated with the design discharge.Publication Arapça Karagöz Oyunlarında Türkçenin İzi(Türk Dil Kurumu, 2023) MUHAMMED, RAGIP; ÜMİT, NAZLI MİRAÇYüzyıllara dayalı Türk-Arap kültürel etkileşiminin izleri çeşitli yazılı ve sözlü kültür unsurlarında gözlemlenebilir. Türk kukla tiyatrosunun bir türü olan ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası listesine kayıtlı bulunan Karagöz, bu etkileşimin önemli örneklerindendir. Osmanlının hâkim olduğu Arap coğrafyasında Karagöz gösterileri, toplumun vazgeçilmez bir parçası olmuştur. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalı şarkiyatçıların dikkatini çekmesi ile beraber, geniş bir coğrafyada farklı dillerde icra edilen Karagöz oyunlarının ilk bilimsel derlemeleri yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından yirminci yüzyılın ilk yarısına kadar olan dönemde, Enno Littmann, Johann Gottfried Wetzstein, Wilhelm Hoenerbach ve Edmond Saussey gibi şarkiyatçılar tarafından derlenen Arapça Karagöz oyunları ele alınmıştır. Ağırlıklı olarak günlük konuşma diliyle icra edilen bu oyunlar, Arapça diyalektlerini yansıtan unsurlar açısından oldukça zengindirler. Buna ek olarak Arapça Karagöz oyunlarında kullanılan Türkçe kelime ve ifadeler de araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Arapça Karagöz oyun metinlerini derleyen şarkiyatçılara göre oyunlarındaki Türkçenin varlığının farklı nedenleri vardır. Karagöz’ün bir seyirlik sanat türü olarak Osmanlı İmparatorluğunun Arapça konuşulan bölgelerine ilk defa Türkler tarafından götürülmesi, bazı bölgelerde oyunların sadece Türkçe oynanmasına izin verilmesi, oyunlardaki bazı tiplerin Türkleri ve/veya Osmanlı yönetimini temsil etmesi bu nedenlerin başında gelir. Bu çalışmanın amacı doğrultusunda toplamda on sekiz Arapça Karagöz oyun metni incelenmiş, metinlerde Türkçe ve Türkçe yoluyla Arapçaya giren sözcükler tespit edilmiştir. Söz konusu sözcüklerin geçtiği örneklerin Arapçası orijinal hâliyle verilmiş ve transkripsiyonu yapılmıştır. Daha sonra bütün örnekler Türkçeye tercüme edilmiştir.