Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü / Department of Radio, Cinema and Television
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6824
Browse
Browsing Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü / Department of Radio, Cinema and Television by Publisher "Bursa Uludağ Üniversitesi"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access Politik Yargı Sorunu Ekseninde Bir Arendt Kant Okuması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023) SAKIZLI, SELDA SALMANArendt ve Kant arasındaki ilişki genellikle Arendt’in 1970’de New School’da verdiği derslerden derlenen Kant’ın Siyaset Felsefesi Üzerine Dersler’ine odaklanarak ele alınır ve Kant ile bağlantısı Arendt’in bu derslerde referans verdiği üzere Yargıgücünün Eleştirisi (Kritik der Urteilskraft) merkezinde değerlendirilir. Ancak Arendt üzerindeki Kant etkisinin izleri, burada olgunlaşmış düşünceleri de kapsayacak şekilde çok daha erken dönemden itibaren sürülebilir. Sistematik bir bütünlük arz etmese ve anlaşılması zaman zaman güç de olsa Arendt’in yazılarında Kant’ı bir milat olarak gördüğü ve transendental felsefenin temel ilkelerinin önemini teslim ettiği görülür. Arendt için Kant felsefe tarihinin en önemli dönüşümlerinden biri olan varlık ve düşünme arasındaki doğrudan bağlantıyı ve solayıısyla Platoncu bir yaklaşımla felsefeyi ayrıcalıklı insanların tekelinde salt bir düşünme faaliyeti olarak algılamayı böylelikle ortadan kaldırmış, ayrıca seküler, “şimdi” ve “burada” olana ilişkin politik yargıda bulunabilmenin imkanını ortaya çıkarabilecek temelleri atmıştır. Bu temellerin açığa çıkarılmasında Arendt yüzünü güzele ilişkin reflektif yargılarda betimlendiği şekliyle Kant’ın yargıgücüne dönmüştür. Arendt’de yargıgücü, yirminci yüzyılda dehşet verici boyutlara ulaşan bir mefhum olan “kötülüğün sıradanlığını” anlamada hem neden tespitini kolaylaştıran hem bir çözüm sunan bir yeti olarak öne çıkar. Aynı zamanda yargı yetisi insanı deterministik bağlantılarla ele almama ve eylemlerdeki sorumluluğun ehliyetinin taşınması anlamında da önemli bir noktada durur. Ancak yargıgücü verili ve belirlenmiş, nesnel bir yapıya sahip olmadığı için gelişmesi toplumsal iletişimi ve deneyimi gerektirir. Bu da ancak düşüncelerin kamusal alanda dolaşıma girebildiği bir özgürlük ortamı ile mümkündür. Bu çalışmada Arendt ve Kant arasındaki ilişki bir hata tespiti olarak düşünmenin politika alanında yetersiz kalması ve tikel eğilimlerin düşünmenin önüne geçmesiyle ortaya çıkan bir olgu olarak kötülük problemine ilişkin yargıgücü merkezli çözüm önerisini ele alacaktır. Arendt’in yaklaşımının Kantçı kökenleri ortaya konularak iddia edilenin aksine Arendt’in siyaset felsefesi yorumunun Kant felsefesine bağlı, yaratıcı bir yorum olduğu ileri sürülecektir.