Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü / Department of Psychological Counseling and Guidance
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/6783
Browse
Browsing Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü / Department of Psychological Counseling and Guidance by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Embargo Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersi Zorunlu Ders Olmalı Mı? Üniversite Öğrencilerinin Görüş ve Önerileri(2013) Doyran, Feyza; Doyran, Muhabbet; 159249Üniversitelerde okutulan ortak zorunlu derslerde öğrencilerin motivasyonu ve başarı oranı uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Benzer bir şekilde, Meslek Yüksek Okulu (MYO) öğrencilerinin genelde derslere, özelde ise zorunlu olan ortak derslere olan ilgisi çeşitli araştırmalara konu olmuştur (Bekdemir, 2009; Kademli ve Hastürk, 2007). Bölümlerin temel derslerinin dışında kalan ve tüm bölümlere verilen Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türkçe ve İngilizce derslerine öğrencilerin ilgisinin düşük olduğu gerek derslerin öğretim elemanları, gerekse öğrenciler tarafından dile getirilmektedir. 1934 yılından beri düzenli olarak verilen ve zorunlu olan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi, günümüzde bazı üniversitelerde sınıf ortamında yüz-yüze, bazılarında ise sanal ortamda çevrimiçi olarak verilmektedir. Adı geçen bu dersin verimliliğinin artırılması için öncelikle dersin gereksinimleri belirlenmeli; bu gereksinimlerin yerine getirilerek derslerin iyileştirilmesi sağlanmalı ve gençlerin tarih bilinciyle yetişebilmesi için daha çok çaba harcanmalıdır. (Aksoy, 2003; Akbaba, 2009; Özüçetin ve Nadar, 2010). Bu bağlamda, ifade edilen sorunlar, dersin içeriği, işleniş yöntemi, verilen ödevlerin işlevselliği, dersin genel olarak sağladığı faydaları açısından bilimsel bir araştırma konusu olarak irdelenmek istenmiş ve öğrencilerin görüş ve önerileri alınmıştır. Çalışma, geniş kapsamlı bir program değerlendirme ve geliştirme çalışmasının ilk aşaması olacağı için eğitimde program geliştirme modelleri incelenmiş ve Brown’ın (1995) temel aldığı ana başlıklar kullanılmıştır. İhtiyaç Analizi, Amaç ve Hedefler/İçerik, Kullanılan Materyaller, Verilen Ödevler ve Ölçme ve Değerlendirme olarak belirtilen bu başlıklar araştırmayı yönlendirmiştir. Bu noktadan hareketle, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersini henüz sınıf ortamında vermeye devam eden üniversiteler incelenmiş ve bu araştırma kapsamında bir vakıf üniversitesinde öğrenim görmekte olan 86 Meslek Yüksek Okulu öğrencisinin bu derse ilişkin deneyimleri, görüş ve önerileri sorulan açık uçlu sorularla alınmıştır. Ardından, daha detaylı veri toplamak amacıyla 9 öğrenci ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Nitel araştırma deseni kullanılan çalışmada, toplanan verilerin içerik analizi sonucunda öğrencilerin dersin zorunlu olmasını uygun gördükleri, dersi faydalı buldukları, fakat dersin içerik, işleniş yöntemi ve verilen ödevlerin faydası açısından kapsamlı değişiklikler önerdikleri görülmüştür.Publication Embargo Bedeni Beğenme Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2015) Anlı, Gazanfer; Akın, Ahmet; Eker, Halime; Özçelik, Basri; 279405; 24624; 277021; 136842Bu araştırmanın amacı Bedeni Beğenme Ölçeği’nin (BBÖ; Tylka, & Wood-Barcalow, 2015) Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğini incelemektir. 5’li Likert türü bir ölçme aracı olan BBÖ 10 maddeden oluşmaktadır. Katılımcılar araştırmada tamamen gönüllü olarak yer almıştır. Araştırma İstanbul ilinde çalışan 200 öğretmen üzerinde yürütülmüştür. İlk aşamada ölçeğin İngilizce formu, iyi düzeyde İngilizce bilen 3 öğretim üyesi tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Türkçe formlar geri tercüme edilerek Türkçe ve İngilizce formlar arasındaki tutarlılık incelenmiştir. Daha sonra Türkçe form eğitim bilimleri bölümünden iki akademisyen tarafından gözden geçirilmiştir. En sonunda Türkçe formu birkaç düzeltme yapıldıktan sonra tekrar birlikte görüşülmüş ve geçerlik ve güvenirlik analizleri hazırlanmıştır. Bu çalışmada Bedeni Beğenme Ölçeği’nin geçerlik çalışması olarak yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Bedeni Beğenme Ölçeği’nin güvenirliği iç tutarlık, madde analizi ise düzeltilmiş madde-toplam korelâsyonuyla incelenmiştir. Geçerlik ve güvenirlik analizleri için SPSS 13.0 ve LISREL 8.54 programları kullanılmıştır. Ölçeğin madde toplam korelasyonu katsayıları ise. 31 ile. 76 arasında sıralanmaktadır. Doğrulayıcı faktör analizinde tek boyutlu modelin iyi uyum verdiği görülmüştür (RMSEA=.077, NFI=.92, CFI=.95, IFI=.95, GFI=.93). BBÖ’nün iç tutarlılık güvenirlik katsayısı .88 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar BBÖ’nün Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu, bireylerin bedeni beğenme düzeylerini değerlendirmede geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğini göstermektedir.Publication Metadata only Beliren Yetişkinlerde Toplumsal Cinsiyet Algısı ile Özyeterlik ve Kendini Sevme Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(2019-10-24) Erol, Sena; 302592Amaç: Bu çalışma beliren yetişkinlerin toplumsal cinsiyet algıları ile öz-yeterlik ve kendini sevme düzeyleri arasındaki ilişkiyi saptamaya yönelik olarak planlanmıştır. Bunun yanında çalışmada beliren yetişkinlerin toplumsal cinsiyet algılarının, cinsiyete ve annenin aktif olarak çalışma durumuna göre farklılaşıp farklılaşmadığı da incelenmiştir. Yöntem: 2018-2019 öğretim yılının bahar döneminde gerçekleştirilen çalışma, uygun örnekleme yöntemi ile ulaşılan 18-24 yaşları arasındaki 177 beliren yetişkini kapsamaktadır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel araştırma desenine uygun olarak tasarlanmıştır. Verilerin toplanmasında Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği, İki Boyutlu Benlik Saygısı: Kendini Sevme/Özyeterlik Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen verileri analiz etmek için SPSS 25.0 istatistik paket programından yararlanılmıştır. Beliren yetişkinlerin toplumsal cinsiyet algıları ile kendini sevme ve öz-yeterlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemek üzere Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı Tekniği ve toplumsal cinsiyet algısının cinsiyete ve annenin çalışma durumuna göre farklılaşması durumunu belirlemek için ise Bağımsız Gruplar t-Testi uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya katılan beliren yetişkinlerin %36,8’i erkek, %63,2’si ise kadınlardan oluşmaktadır. Bu bireylerin %38’inin annesi çalışmakta olup, %62’sinin annesi aktif olarak çalışmamaktadır. Çalışmada toplumsal cinsiyet algısının cinsiyete göre kadınların lehine anlamlı düzeyde farklılaştığı (p<0.05) görülmüştür. Kadınların Toplumsal Cinsiyet Algısı Ölçeği puan ortalaması 111.18, erkeklerin ise 92.87’dir. Çalışmaya katılan bireylerin toplumsal cinsiyet algıları puanları ortalamasının annenin çalışma durumuna göre anlamlı bir farklılık (p<0.05) gösterdiği bulunmuş, annesi çalışan bireylerin toplumsal cinsiyet algısı puan ortalamasının 112.38, annesi çalışmayan bireylerin ortalamasının ise 99.56 olduğu görülmüştür. Çalışmaya katılan bireylerin toplumsal cinsiyet algıları ile kendini sevme (r= -,038) alt boyutu arasında negatif yönlü düşük düzeyde ve öz-yeterlik (r= 0,058) alt boyutu ile pozitif yönlü düşük düzeyde ilişki bulunduğu görülmüştür. Sonuç: Yapılan çalışma sonucunda, hayatlarının önemli alanlarında deneyimlerde bulunması beklenen beliren yetişkinlerin toplumsal cinsiyet algıları üzerinde cinsiyet ve annenin çalışma durumunun anlamlı bir etkisinin olduğu ortaya konmuştur. Bunun yanında bu bireylerin toplumsal cinsiyet algıları ile öz-yeterlik ve kendini sevme düzeyleri arasında anlamlı ilişkiler bulunmamıştır. Sosyal olgunlaşma süreci içindeki beliren yetişkinler için, sosyal bir kavram olan toplumsal cinsiyet algısının anlamın saptamak önemli görünmektedir. Bu çalışma literatür ile uyumlu olarak, beliren yetişkinlerde kadınların toplumsal cinsiyet algısının erkeklere göre daha olumlu olduğunu ve annenin beliren yetişkinlikte de bir rol model olarak toplumsal cinsiyet algısına olumlu katkılarda bulunduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bu dönemde bireylerin toplumsal cinsiyet algıları ile öz-yeterlik ve kendini sevme düzeyleri arasında beklenen kuvvette ilişkiler bulunmamasının ise alanyazın ile çelişkiler gösterdiği söylenebilir. Toplumun ürettiği bir kavram olan toplumsal cinsiyet algısının olumluluğu ile bireylerin öz- yeterlik ve kendini sevme düzeyleri arasında düşük düzeyde ilişkilerin varlığı ortaya konmuştur. Toplumsal cinsiyet algısının yüksek oluşunun, aynı toplulukçu ve ataerkil kültürde yaşayan beliren yetişkinler için sosyal uyumsuzluk yaratabilecek bir unsur olabileceğinden hareketle, bu bireylerin toplumsal onaylanma ihtiyaçlarının varlığının bu sonuçta etkili olabileceği düşünülmektedir. Toplumsal cinsiyet algısı ile ilişkili olabilecek ve onu açıklayabilecek değişkenlerin belirlenmesinin ve bu algının yükseltilmesi için gerekli adımların atılmasının gerek bireysel gerek toplumsal anlamda önemli olduğuna inanılmaktadır.Publication Embargo Duyarlı Sevgi Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2012) Akın, Ahmet; Eker, Halime; 24624; 277021Bu araştırmanın amacı Duyarlı Sevgi Ölçeği’nin (DSÖ; Sprecher & Fehr, 2005) Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğini incelemektir. Araştırma 356 lise son sınıf öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Dilsel eşdeğerlik çalışmasında, DSÖ’nün Türkçe ve orijinal formlarında bulunan maddeler arasındaki korelasyon katsayıları 0,77 ile 0,97 arasında bulunmuştur. Açımlayıcı faktör analizinde 21 maddenin toplam varyansın %36,47’sini açıkladığı ve maddelerin tek boyutta toplandığı görülmüştür. Ölçeğin faktör yükleri 0,28 ile 0,78, madde toplam korelasyonu puanları ise 0,28 ile 0,70 arasında sıralanmaktadır. Doğrulayıcı faktör analizinde tek boyutlu modelin iyi uyum verdiği görülmüştür (x 2 =577,16, N=356, sd=181, p=0,0000, RMSEA= 0,079, NFI= 0,94, CFI= 0,96, RFI= 0,93, SRMR= 0,063). DSÖ’nün iç tutarlılık güvenirlik katsayısı 0,89, test-tekrar test güvenirlik katsayısı ise 0,82 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar DSÖ’nün Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.Publication Metadata only Duyarlı Sevgi Ölçeğinin Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliği(2011) Akın, Ahmet; Eker, Halime; 24624; 277021Publication Metadata only Eğitim Bilimleri Alanında Lisansüstü Eğitimi Almakta Olan Öğrencilerin Görüşlerinin ve Beklentilerinin Belirlenmesi(2011) Berkant, Hasan Güner; Eren, İsmail; ÖZDOĞAN, DİDEM; 149072; 55836Publication Metadata only Eğitim Fakültesi Öğrencilerinde Yaşam Doyumu Yaşamda Anlam ve Bilinçli Farkındalık Arasındaki İlişkiler(2013) Demir Güdül, Meryem; 53476Publication Embargo Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Eğitim Bilimine Giriş Dersindeki Temel Kavramlara Yönelik Yeterlikleri ve Kavram Yanılgıları(2012) Berkant, Hasan Güner; Eren, İsmail; ÖZDOĞAN, DİDEM; 55836; 149072Bu araştırmanın genel amacı, eğitim fakültesi öğrencilerinin eğitim bilimine giriş dersinde belirlenen 11 temel kavrama yönelik yeterliklerini ve yanılgılarını belirlemektir. Araştırma, tarama (survey) modelinde ve betimsel özelliktedir. Araştırmanın çalışma grubunu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 61 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri, eğitime giriş dersine yönelik belirlenen 11 kavramı öğrencilerin yazılı olarak tanımlamaları ile toplanmıştır. Toplanan veriler nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi ile incelenerek, öğrencilerin kavram yeterlikleri ve yanılgıları belirlenmiştir. Ayrıca, veriler üzerinde betimsel istatistikler ve Mann Whitney U-testi yoluyla nicel analizler yapılmıştır. Araştırma sonuçları öğrencilerin eğitim bilimine giriş dersindeki temel kavramların tamamına yönelik ortalama yeterlik düzeylerinin çoğunlukla yetersiz düzeyde olduğunu ve her bir temel kavrama yönelik yeterlik düzeyleri bakımından kavramların yarısından fazlasında yetersiz olduklarını göstermektedir. Genel olarak öğrencilerin çoğu eksik tanımlama yanılgısına sahip olmasına rağmen, ilköğretim matematik öğretmenliği bölümü öğrencilerinin bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi bölümü öğrencilerine kıyasla daha yeterli oldukları belirlenmiştir.Publication Embargo Hayranlık Ölçeği Türkçe Formu Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2015) Akın, Ahmet; Yalnız, Abdullah; Anlı, Gazanfer; Eker, Halime; 24624; 279405; 277021Bu araştırmanın amacı Hayranlık Ölçeğini (Reysen & Branscombe, 2010) Türkçe’ye uyarlamaktır. Araştırma Sakarya Üniversitesinde öğrenim gören 304 öğrenci (171 kız ve 133 erkek) üzerinde yürütülmüştür. Doğrulayıcı faktör analizinde tek boyutlu modelin iyi uyum verdiği görülmüştür (x²= 64.66, sd= 39, RMSEA= .047, NFI= .97, CFI= .99, IFI= .99, RFI= .96, GFI= .96, AGFI= .94, SRMR= .036). Ölçeğin madde toplam korelasyon katsayıları ise .36 ile .73 arasında sıralanmaktadır. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlık güvenirlik katsayısı .84 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar Hayranlık Ölçeği Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir.Publication Metadata only Kayıp Verilerin Varlığında DMF Analizlerinin Yürütülmesi(2016) Ertoprak, Duygu Gizem; ÖZDOĞAN, DİDEM; 104052; 149072Publication Embargo Kendini Sabotaj ile Psikolojik İyi Olma Arasındaki İlişkinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi(2015) Anlı, Gazanfer; Akın, Ahmet; Şar, Ali Haydar; Eker, Halime; 279405; 24624; 169037; 277021Bu araştırmanın amacı kendini sabotaj ile psikolojik iyi olma arasındaki ilişkiyi ve bu iki kavram arasındaki ilişkinin cinsiyet, algılanan gelir düzeyi, ebeveyn tutumları değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemektir. Araştırma Sakarya Üniversitesi’nin çeşitli bölümlerinde lisans öğrenimi gören 316 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, kendini sabotaj ile psikolojik iyi olma arasında negatif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Üniversite öğrencilerinin kendini sabotaj düzeylerinin cinsiyet açısından anlamlı farklılıklar gösterdiği, algılanan gelir düzeyi ve ebeveyn tutumları açısından ise anlamlı farklılıklar göstermediği bulunmuş; psikolojik iyi olma düzeylerinin ise cinsiyet ve algılanan gelir düzeyi açısından anlamlı farklılıklar gösterdiği, ebeveyn tutumları açısından anlamlı farklılıklar göstermediği bulunmuştur.Publication Metadata only Öğretmenlerin İş Doyumunun Yordayıcısı Olarak Örgütsel Güven ve Örgütsel Destek Algısı(2019-04) Keskinkılıç Kara, Sultan Bilge; 122476Bu araştırmada, öğretmenlerin örgütsel güven düzeyleri ile örgütsel destek algılarının belirlenerek, bu değişkenlerin iş doyumu düzeylerini ne denli yordadığını saptamak amaçlanmıştır. Araştırmanın modeli, nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modelidir. Araştırmanın evrenini 2017 - 2018 eğitim - öğretim yılında Ankara ili Yenimahalle ilçesinde görev yapan resmi ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenleri oluşturmuştur. Basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle belirlenen 497 öğretmen örneklem olarak araştırmaya katılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlere veri toplamak amacıyla "Kişisel Bilgi Formu", "İş Doyum Ölçeği", "Örgütsel Güven Ölçeği" ve "Algılanan Örgütsel Destek Ölçeği" uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizinde; betimsel istatistikler, t-testi, tek yönlü varyans-ANOVA, Pearson korelasyon, basit ve çoklu regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin iş doyumu seviyelerinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Algılanan örgütsel destek, örgütsel güven ve örgütsel güvenin alt boyutlarının ise çoğunlukla düzeyinde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin iş doyumu düzeyi; cinsiyet, eğitim durumu, medeni hal ve branş değişkenlerine göre anlamlı fark göstermezken; yaş ve hizmet yılı değişkenlerine göre anlamlı fark görülmüştür. Buna göre 25 - 29 yaş ve 50 + yaş grubuna dahil öğretmenlerin iş doyumu düzeyleri, 30 - 35 yaş, 36 - 40 yaş ve 41 - 49 yaş gruplarına dahil öğretmenlerin iş doyumu düzeylerinden daha yüksektir. Yine hizmet süresi 0 - 4 yıl ve 20 + yıl aralığında olan öğretmenlerin iş doyumu düzeyi, 5 - 9 yıl, 10 -14 yıl ve 15 -19 yıl aralığındaki öğretmenlerden daha yüksektir. Öğretmenlerin algıladıkları örgütsel destek düzeyi; cinsiyet ve eğitim durumu değişkenlerine göre anlamlı fark göstermezken; medeni hal, branş, yaş ve hizmet yılı değişkenlerine göre anlamlı fark göstermektedir. Buna göre bekar öğretmenler evli öğretmenlerden, sınıf öğretmenleri ise branş öğretmenlerinden daha yüksek örgütsel destek algısına sahiptir. Ayrıca yaş aralığı 25 - 29 yaş ve 50 + yaş olan öğretmenler yaş aralığı 30 - 35 yaş, 36 - 40 yaş ve 41 - 49 yaş olan öğretmenlerden; hizmet yılı 0 - 4 yıl ve 20 + yıl olan öğretmenler hizmet yılı 5 - 9 yıl, 10 - 14 yıl ve 15 - 19 yıl olan öğretmenlerden daha yüksek örgütsel destek algısına sahiptir. Öğretmenlerin örgütsel güven ve alt boyutları olan yöneticiye güven ve paydaşlara güven düzeyi, cinsiyet değişkenine göre anlamlı fark göstermezken, meslektaşlara güven boyutunda erkek öğretmenler kadın öğretmenlerden daha fazla güvene sahiptir. Eğitim durumu değişkeni sadece paydaşlara güven boyutunda anlamlı fark göstermekte, lisans mezunu öğretmenler lisansüstü mezunu öğretmenlerden daha fazla güven hissetmektedir. Branş değişkenine göre örgütsel güven ve yöneticiye güven düzeyi farklılaşmakta, sınıf öğretmenleri branş öğretmenlerine göre daha fazla güven hissetmektedir. Medeni hal örgütsel güven ve alt boyutlarında ayırt edici etkiye sahip değildir. Yaş ve hizmet yılı değişkenleri ise örgütsel güven ve alt boyutlarında anlamlı fark yaratmaktadır. İş doyumu ve algılanan örgütsel destek arasında anlamlı, pozitif yönde ve orta düzeyde ilişki vardır. İş doyumu ile örgütsel güven, yöneticiye güven, meslektaşlara güven ve paydaşlara güven arasında anlamlı, pozitif yönlü ve orta düzeyde ilişki vardır. Araştırma verilerine göre algılanan örgütsel destek iş doyumunun anlamlı bir yordayıcısıdır. Örgütsel güven, yöneticiye güven ve meslektaşlara güven iş doyumunun anlamlı bir yordayıcısı iken paydaşlara güven iş doyumunun anlamlı bir yordayıcısı değildir. Buna göre öğretmenlerin örgütsel destek düzeyleri arttıkça iş doyumu düzeyleri de artmaktadır. Aynı şekilde öğretmenlerin genel örgütsel güven düzeyleri ve al boyutları olan yöneticiye güven ve meslektaşlara güven düzeyleri arttıkça iş doyumu düzeyleri de artmaktadır. Ancak paydaşlara güven boyutu iş doyumu üzerinde anlamlı bir artışa sebep olmamaktadır.Publication Metadata only Okul haritaları araştırması: Kayıt tahminleri(1995) Nemlioğlu, Sevgi Birsel; Miller, W. R.; 55785Publication Embargo Orta öğretim öğrencilerinin internet ve oyun bağımlılık düzeylerinin incelenmesi(2014) Taş, İbrahim; Eker, Halime; Anlı, Gazanfer; 268515; 277021; 279405Gelişen teknolojinin kullanımı günlük hayatımızı kolaylaştırmaktadır. Ancak teknolojinin aşırı kullanımı insanı olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu araçlardan günümüzde en yaygın kullanıma sahip olan bilgisayarın amacı dışında gereğinden fazla kullanılması önemli bir problem olarak görülmektedir. Bu çalışma orta öğretim öğrencilerinin internet ve oyun bağımlılık düzeylerinin sınıf, okul türü ve cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Ordu ili Fatsa ilçesinde 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk döneminde ortaöğretime devam eden 119 u kız 149’u erkek olmak üzere toplam 268 kişi oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda hem internet bağımlılığı düzeyi hem de oyun bağımlılığı düzeyi açısından cinsiyete yönelik anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. İnternet bağımlılık düzeyinin okul türü açısından Anadolu Lisesine devam eden öğrencilerle Sağlık Meslek Lisesi ve İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Oyun bağımlılık düzeyiyle okul türü açısından anlamlı farklılık bulunamamıştır. İnternet bağımlılık düzeyiyle sınıflar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. 9 sınıflarla 10 ve 11. Sınıfa devam eden öğrenciler arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. 11. Sınıfa devam eden öğrencilerin internet bağımlılık düzeyinin daha fazla olduğu görülmektedir. Oyun bağımlılık düzeyiyle sınıflar arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.Publication Embargo Ortaöğretim Öğrencilerinde Affetme Esnekliği Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2017) Çolak, Tuğba Seda; Koç, Mustafa; Eker, Halime; Düşünceli, Betül; 136252; 5766; 277021; 204714Araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinde affetme esnekliğini belirleyen bir ölçek geliştirmek ve ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini test etmektir. Araştırma 651 ortaöğretim öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliğini test etmek için kullanılan açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin toplam varyansının %45.5’ini açıklayan bir yapı elde edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre; toplam 14 madde, üç faktörde toplanmaktadır. Faktörler affetmeyi tanıma, affetmeyi içselleştirme ve gerçek affetmeyi uygulama olarak tanımlanmıştır. Ölçeğin güvenirlik çalışması testi ikiye ayırma yöntemi ile gerçekleştirildiğinde .71 (p<.01) korelasyon bulunmuştur. Bu sonuçlara dayanarak Affetme Esnekliği Lise Formu Ölçeğinin eğitim ve psikoloji alanında kullanılabilecek, geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.Publication Metadata only Ortaokul Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Seçmeli Dersleri Tercih Etme Nedenlerinin İkili Karşılaştırmalar Yöntemiyle İncelenmesi(2014) Gülen Ulusoy, Emine; Gelbal, Selahattin; ÖZDOĞAN, DİDEM; 149072; 50875; 6986Publication Metadata only Öz Değerlendirmeye Dayalı Şans Başarısı Düzeltmenin Tahmin Parametresine Etkisi(2014) Doğan, Nuri; Reyhanlıoğlu, Didem; 169736; 149072Publication Metadata only Psikolojik Danışman Adaylarının Olası Benliklerinin İncelenmesi: Bir Metafor Analizi(2019-11-15) Demir Güdül, Meryem; Tatlı Dalioğlu, Seray; 53476Bireyler geçmiş deneyimlerine bağlı olarak benlik şemaları geliştirirler. Olası Benlikler Kuramına göre olası benlikler, bireylerin geleceğe yönelik umutları ve korkularının bilişsel yansımalarıdır. Umulan benlik, bireyin hayalini kurduğu olası benleri; korkulan benlik ise bireyin gelecekte gerçekleşmesinden çekindiği olası benleri olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda bireyin gelecekteki davranışlarının işaretçileri olarak işlev gören umulan ve korkulan benlikler, bireyin şuanki durumuna ilişkin değerlendirme yapmaya ve bilgi almaya da olanak sağlamaktadır. Çünkü bireyin davranışları, olumlu olası benliklerini gerçekleştirmek ve olumsuz olası benliklerini engellemek yolundaki girişimlerinin bir sonucu olarak da görülebilir. Psikolojik danışman adaylarının olası benlikleri gelecekteki meslek yaşamlarına ilişkin umut, beklenti ve kaygılarını ortaya koyması açısından oldukça önemlidir. Psikolojik danışman adaylarının olası benlikleri, mesleklerine ilişkin var olan potansiyellerini ve geleceğe yönelik düşüncelerini yansıtır. Bu düşüncelerin oluşmasında adayların eğitim yaşantılarının da etkili olduğu açıktır. Bu bağlamda, psikolojik danışman adaylarının meslek yaşamlarına ilişkin olası benliklerinin belirlenmesi, psikolojik danışman eğitiminin niteliği açısından da bilgi verici olacaktır. Bu araştırmanın amacı psikolojik danışman adaylarının mesleki olası benlik algılarının metafor analizi yoluyla incelenmesidir. Araştırma, 2016-2017 eğitim yılı bahar dönemi sonunda özel bir üniversitenin eğitim fakültesinin eğitim bilimleri bölümü rehberlik ve psikolojik danışmanlık programının 4. Sınıfına devam eden 62 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Psikolojik danışman adaylarının olası benliklerini metaforlar aracılığıyla belirmek üzere öğrencilerden 'Çalışma yaşamında olmayı hayal ettiğim psikolojik danışman..............gibidir, çünkü........... ' ve 'Çalışma yaşamında olmaktan çekindiğim psikolojik danışman......... gibidir, çünkü........... ' cümlelerindeki boşlukları doldurmaları istenmiştir. Öğrencilerden elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile metaforların incelenmesi, kategorilerin oluşturulması ve güvenirlik analizlerinin yapılması aşamaları izlenerek incelenmiştir. Araştırmada elde edilen verilerin analizi sonucu, umulan benlik için toplam 52 uygun metafor, korkulan benlik için de toplam 53 uygun metafor elde edilmiştir. Umulan benliklere ilişkin en sık tekrarlanan metaforların "deniz" ve "ayna" olduğu görülmüştür. Analizler sonucunda, umulan benlik için içerisinde yer alan metafor sayısına göre sırasıyla şu kategoriler elde edilmiştir: "rahatlatan, sorun çözen, yol gösteren, farkındalık kazandıran, koşulsuz kabul eden ve kendini geliştiren". Bu kategoriler altında en çok metafor yer alan kategorinin "rahatlatan" olduğu görülmektedir. Bu araştırma bulguları, araştırmaya katılan psikolojik danışman adaylarının olmayı umdukları psikolojik danışmanın danışanı rahatlatan, danışana sıcaklık ve huzur veren özelliklere sahip olarak tanımladıklarını göstermektedir. Bu bulgular psikolojik danışman adaylarının danışan ile sıcak ilişki kuran bir danışan olmayı umduklarına işaret etmektedir. Bunun yanı sıra, psikolojik danışman adaylarının danışanlarına aktif biçimde yardım etmeyi ve yaşamlarında bir farklılık yaratmayı içeren metaforları da çok sayıda oluşturdukları göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, danışanın yaşamında yol gösterici ve farkındalık kazandırıcı olarak da etkili olmayı istediklerini belirten metaforlar da bulunmaktadır. Diğerlerine göre daha az sayıda da olsa psikolojik danışman adaylarının olmayı umdukları psikolojik danışmanın koşulsuz kabul edici ve kendini geliştiren özelliklere sahip olmasının beklendiği de göze çarpmaktadır. Korkulan benliklere ilişkin ise en sık tekrarlanan metaforların "iğne" ve "duvar" olduğu görülmüştür. Korkulan benlik için içerisinde yer alan metafor sayısına göre sırasıyla elde edilen kategoriler şunlardır: "etkili olmayan, zarar veren, yargılayan, tükenmiş, gelişime kapalı, soğuk ve otoriter". Bu kategoriler altında en çok metafor bulunan kategori "etkili olmayan" kategorisidir. Bu bulgular, psikolojik danışmanların olmaktan en fazla korktukları psikolojik danışmanı, danışana fayda sağlamayan etkisiz bir danışman olarak tanımladıkları göze çarpmaktadır. Psikolojik danışman adaylarının danışanlarının yaşamlarına anlamlı bir farklılık yaratamamaktan da çekindikleri göze çarpmaktadır. Aynı zamanda psikolojik danışman adayları danışanlarına zarar veren bir danışman olmaktan da çekinmektedirler. Psikolojik danışman adayları daha az sayıda olsa da danışanını anlamayan, onu yargılayan ayrıca otoriter ve gelişime kapalı özellikler sergileyen bir psikolojik danışman olmaktan da korkmaktadırlar. Sonuç olarak bu araştırma, araştırmaya katılan psikolojik danışman adaylarının danışan ile iyi ilişkiler kuran ve danışanın yaşamında etkili olan bir psikolojik danışman olmayı umdukları, bununla paralel biçimde danışana yarar sağlamayan ve hatta zarar veren bir danışman olmaktan da çekindiklerini göstermektedir.Publication Metadata only Romantik İlişkilerde Algılanan Değişim Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması, Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(2015) Akın, Ahmet; Süler, Melek; Eker, Halime; Anlı, Gazanfer; 24624; 277021; 279405Publication Embargo Ücretli Öğretmenlerin Katıldıkları Pedagojik Formasyon Programına İlişkin Deneyimleri(2012) Doyran, Feyza; Vatanartıran, Sinem; Dalgıç, Gülay; 159249; 109620; 122202Öğretmen yetiştirme ve istihdamı Türk Eğitim sisteminin en çok tartışılan sorunlarındandır. Öğretmen yetiştirmeye yönelik çeşitli formasyon programlarında ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın istihdam politikalarında nitelikten çok nicelik kaygısının öne çıktığı görülmektedir. Öğretmen açıkları, yüksek maliyetli atamalar yerine sözleşmeli öğretmen, kadrosuz usta öğretici, ücretli öğretmen gibi kadrolar ile kapatılmaya çalışılmıştır. Bu atamalarda yer alacak öğretmen adayları için çeşitli pedagojik formasyon programları tasarlanmıştır. Öğretmen yetiştiren programların geliştirilmesinde bu programlara katılan öğretmen adaylarının görüşlerinin alınması da önem arz etmektedir. Bu araştırmada ücretli öğretmenlik tecrübesi olup Pedagojik Formasyon eğitimi almakta olan 17 öğretmen adayının, katıldıkları programa ilişkin deneyim ve görüşlerini incelemek amaçlanmaktadır. Araştırma tarama modeline dayalı nitel bir araştırmadır. Araştırma sonucunda, katılımcıların formasyon programı ve ücretli öğretmenlik ile ilgili görüşleri doğrultusunda öğretmen yetiştirme ve istihdamına yönelik öneriler sunulmuştur.