İKÜ Dergiler / IKU Journals
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11413/162
▪ Bilime katkı sunmak ve bunu yaymak için İstanbul Kültür Üniversitesi tarafından bilimsel-akademik dergiler yayımlanmaktadır. Bu dergiler
üniversitenin farklı fakülteleri tarafından çift yönlü kör değerlendirme süreci işletilen (double-blind peer review) bilimsel dergiler olarak
yürütülmektedir.
Browse
Browsing İKÜ Dergiler / IKU Journals by Language "tr"
Now showing 1 - 20 of 1030
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access 0-3 Yaşları Arasında Çocuk Gelişimi ve Anne Babanın Katılımı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1992) Koşaner, SevgiPublication Open Access 0-6 aylık ilk bebeğe sahip annelere, bebek sağlığı, gelişimi, bakımı ve beslenmesi ile ilgili verilen eğitimin, annelerin bilgi düzeyine etkisi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1993-07-04) Koşaner, Sevgi0-6 aylık ilk bebeğe sahip annelerin, bebeklerinin sağlık, bakım, beslenme ve gelişimleri ile ilgili olarak eğitimlerinin; annelerin bebekleri hakkında bilgilendirilerek, bebekleriyle aynı etkileşim alanı içinde bulunup, iyi birer gözlemci olmalarını sağlayacağı düşüncesi, bu araştırmanın amacını meydana getirmektedir. Bu amaçla, 0-6 aylık bebeklerin sağlık, bakım, beslenme ve gelişimleri konusunda, yazılı kaynaklara dayandırılarak, 7 adet eğitim kitapçığı geliştirilmiştir. Bu eğitim kitapçıkları, 15 anneye 6 ay süreyle uygulanmıştır. Ön ve son testler yoluyla, annelerin bilgi düzeyleri ölçülmüştür. Ön ve son testlerden elde edilen veriler, oran karşılaştırması yapılarak yorumlanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere göre, eğitim kitapçıkları, annelerin bebeklerinin beslenme, sağlık, bakım ve gelişimleri konusunda bilgi düzeylerinin artmasında etkili olmuştur.Publication Open Access 1. Eğitim Bilimleri Kongresinin ardından(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1994-05-08) Fındıkçı, İlhamiPublication Open Access 18.Yy. Osmanlı Dönemini Konu Alan Epik Film Anlatısının Karakter Ve Mekan Tasarımında Minyatür Sanatının İşlevi: Levni’Nin Kebir Musavver Silsilename İsimli Eserindeki Dört Padişah Portresinin Epik Tasarım Özellikleri(The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2015-01) Yakut, İnci; TR156391The aim of this study is to demonstrate the place of miniature art in making character and space design of 18th century Ottoman period Epic Film Narrative. It has been examined contributions of miniature art in making character and space design for epic film in this study. It has been applied social semiotics technics on four Sultan portrait showing character and space in integration selected from Kebir Musavver Silsilename by Levni. It is important to express the weavings and ornaments of clothing and accessory of Sultans and weaving and ornaments of interior in the space in portrait miniatures . Using the features of epic design in miniatrures will increase reality in epic film design. To examine character and space design of Art areas (miniature, literary texts e.t.c.) including epic narrative in the research phase for Scenerio is indicator of the requirement interaction between the arts. To provide with the interaction between the arts for getting epic reality is necessary arts literacy relating visual and written art areas having epic narrative.Publication Embargo 1981-2003 Betonarme Konut İnşaatlarında Maliyet Artışını Gösteren Bir İndeks Çalışması(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2004-01) BOSTANCIOĞLU, ESRABu çalışmanın amacı bina yapım projelerinde maliyet tahmini ve araştırma elemanı olan indeksleri tanıtmak kullanımlarını allamak, Ülkemizdeki farklı indeks çeşitlerini ve metotlarını değerlendirmek ve sonuç olarak, ülkemiz için betonarme karkas konut binaları maliyet indeksi oluşturmaktır. Ülkemizde bina maliyet indeksi üzerine çalışmalar; İstanbul Ticaret Odası, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (Tübitak) ve T.C. Başbakanlık Devlet istatistik Enstitüsü tarafından yapılmaktadır. Binaları ile betonları ile karkas konulu binaları maliyet artışları belirlenmektedir.Publication Open Access 1990 Sonrası Türkiye Sinemasında Yaşlılık Temsilleri(The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2016-01) Ertaylan, ArzuTaken as a natural biological process, the phenomenon of old age as a sub-branch of medical science has gradually gained a sociological dimension due to the significance it gained with the increase in old age population in the world; and in a short time it has been positioned as an interdisciplinary field called gerontology (aging and the science of aging). The sociological dimension of the phenomenon of old age involves the position of the old aged in the given system and other factors such as socioeconomic and sociocultural conditions that determine this position; and these factors constitute the reflection of the current policies. From this point of view, an evaluation concerning the phenomenon of old age or the current position of the old aged in Turkey, where lives a society with traditional roots cannot be considered independent from the modernisation process and the distinctive sociocultural and socioeconomic conditions of this process. The position concerning the old aged is thought to be shifting to a new ‘other’ in contemporary societies, especially in the western countries. In this respect, it is possible to predict that this ‘othering’ process will eventually start in traditional societies as well. The reflection of this process in cinema seems interesting in terms of representations of the phenomenon of old age in cinema. In this study, the representations of the phenomenon of old age will be examined in terms of socio-political and sociocultural reflections of the modernisation process. In this regard, several variables will be questioned, such as how the phenomenon of old age is represented in the Turkish cinema after 1990; whether this representation contributes to building a new ‘other’; whether an alternative representation is presented instead of reproducing the prevailing perception of old age. The study will be based on the qualitative content analysis of the selected films that will be analysed in terms of above mentioned questions and will be interpreted with a critical point of view through a sociological perspective.Publication Metadata only 2872 sayılı Çevre Kanunu md. 3/g Uyarınca Masraf Kavramı ve Kirletenin Masrafları Ödeme Yükümlülüğü(Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Akbıyık, Cem; 113789Çevre kanunu md 3/g uyarınca kirlenme bozulmanın önlenmesi, giderilmesi azaltılması durdurulması için gerekli tedbirleri almakla ve tedbirlerin gerektirdiği masrafları karşılamakla yükümlüdür. Kirleten gerekli tedbirleri almazsa bu tedbirleri alan kamu kurum ve kuruluşları masrafları kirletenden anılan hükme göre talep edilir. Ancak söz konusu tedbirleri alan, masraf yapan özel hukuk kişilerinin kirletenden bu masrafları nasıl geri isteyeceğine ilişkin bir düzenleme yoktur. Bu durumda öncelikle üçüncü kişi ile kirleten ile sözleşmesel bağ olup olmadığına bakılır. Eğer aralarında sözleşmesel yoksa hangi hükmün uygulanacağını belirsizdir. Öncelikle TMK md. 730 hükmü uygulanabilir gözükse de. Bu hüküm masraf taleplerini karşılamak için elverişli değildir. Kanaatimizce burada TBK md. 529'da düzenlenen vekaletsiz iş görme hükmü kıyas yoluyla uygulanmalıdır. Böylece üçüncü kişi yaptığı zorunlu ve faydalı masrafları kirleten geri talep edebilcektir.Publication Open Access 29 Mart 2006 Tam Güneş Tutulması ve Amatör Gözlemleri(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2005-11) Özışık, TuncayÜlkemiz 11 ağustos 1999 tarihinde şahit olduğu Tam güneş tutulmasından sonra 29 Mart 2006 tarihinde tekrar bir tam güneş tutulması yaşayacaktır. Bu tutulma uygun meteorolojik koşullar olduğu takdirde Batı Karadeniz’den Doğu Karadeniz’e doğru uzanan bir kuşak üzerinde yaklaşık 4 dakika süre ile görülebilecektir. Bu çalışmada 29 mart 2006 tam güneş tutulmasının özelliği tutulma zamanları meteorolojik veriler halka ve turistlere yönelik hazırlıklar ve gözlem teknikleri gibi konular ele alınmıştır. Yurdumuz tekrar yakaladığı bu önemli fırsatı hem bilimsel hem de turizm açısından gereği gibi değerlendirebilmek için gerekli çalışmalar devam etmektedir.Publication Open Access 31 Temmuz 2005 Bala (Ankara) Depremi, Mᴅ=4,9 Artçı Şok Dizisinin İstatistiksel Olarak Değerlendirilmesi ve Artçı Şok Parametrelerinin Bölgesel Değişimleri(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-07) Öztürk, Serkan; Bayrak, YusufBu çalışmada, yerel saat itibariyle 00:45’te meydana gelen 31 Temmuz 2005 Bala, Mᴅ≥2,3 =4.9, depreminden sonra yaklaşık üç aylık zaman dilimi içerisindeki artçı şok dizisi istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve artçı şokları karakterize eden parametlerin bölgesel değişimleri incelenmiştir. KOERİ VE AFET İşleri Genel Müdürlüğü web sayfasından temin edilen artçı şok kataloğu magnitüdü Mᴅ≥2,3 olan 436 artçı şoku içermektedir. Artçı şokların dağılımı bölgedeki çapraz fay sisteminin geometrisine uygun olup KD-GB uzanımında yoğunlaşmaktadır. b-değeri tamamlılık magnitüdü Mϲ=2.9 alınarak 1.35±0.07 olarak hesaplanmıştır. Dizideki en büyük artçı şok nispeten küçüktür ve 4.6’dir. Mᴅ>4.6 olan artçı şokları içermeyen sınırlı arçtı şok kataloğu nedeniyle nispeten büyük b- değeri hesaplanmıştır. P-değeri Mᴅ≥Mϲ (=2.9) ve Tbaşlangıç =0.01 Alınarak 1.15±0.09 olarak nispeten büyük bir değer hesaplanmıştır. Buda, Bala depreminden sonraki sismik aktivitenin nispeten hızlı bir şekilde azaldığına işaret eder. B- değeri bölgesel dağılımı 1.2-1.9 arasında, p-değerleri ise 1.0-1.4 arasında dağılım göstermektedir. Tüm bölgede genel olarak yüksek değerler hesaplanmıştır. Yüksek b-değerleri Bala civarında ve güneyinde gözlenirken, düşük b- değerleri ana şok civarında ve dizinin KD kısmında hesaplanmıştır. Dolayısıyla, yüksek b- değeri genel olarak büyük olaylara kıyasla küçük olayların olduğu bölgelerde, yüksek b- değerlerinin ise büyük artçı şokların olduğu bölgelerde gözlendiği söylenebilir. Ayrıca, yüksek b- değerli bölgelerin düşük, küçük b- değerleri bölgelerin ise yüksek bir gerilme alanıyla ilişkili olduğu düşünülebilir. Yüksek p-değerli ana şokun güneyinde ve Bala civarında gözlenirken, düşük p-değerleri dizinin KD kısmında gözlenmiştir. Düşük p-değerli bölgeler düşük, yüksek p-değerli bölgeler ise daha büyük bir ısı akısıyla ilişkilendirilebilir. Artçı şok parametrelerinin bölgeler değişimleri ile ilişkili olarak yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar dikkate alındığında, en küçük b ve p-değerleri bölgesi olarak düşünülebilir. Sonuçta, Bala depremi artçı şok bölgesindeki sismisite parametrelerinde gözlenen değişimlerin daha iyi anlaşılabilmesi için atım, gerilme, ısı akısı ve hız gibi fiziksel parametrelerin bölgesel değişimlerini içeren daha detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır.Publication Open Access 360 Derece Panoramik Görüntü Veren Sanal Müzelerin Grafik Tasarım Açısından İncelenmesi(The Turkish Online Journal of Design Art and Communication, 2015-10) Kalıncı, ElifThis research is a descriptive study and based on scanning model. The very basic aim of this investigation is to thinking in the training mission analysing of virtual museum which is an located within the Ministry of Culture and Tourism and provides 360 degree panoramic image in terms of graphich design. In accordance with this chief objective, the 3-point Likert type scale was formed and utilized for gathering data in conformity with subobjectives. Assestment scale comprise 26 questions about graphic design and functionality related to subobjectives. The sample of research consists Amasya, Anatolian Civilization and Isparta virtual museum which are an located within the Ministry of Culture And Tourism‘s official web site and provides 360 degree panoramic image were selected by means of purposeful sampling.The study group of this investigation is formed by 60 experts such as lecturers and experts work in the industry. Supervision of the experts benefited in order to verify the content validity of the scale. In the analysis of reliability, interior consistency Cronbach Alpha coefficient was used. In order to analyze the data SPSS software was used and the frequency and percentage values calculated were tabulated and interpreted according to the findings obtained. As a result of findings obtained; it is concluded that the virtual museums have some problems about basic graphic design such as lack integrity between colour and virtuality, non-hierarchical order between elements and don’t have a uniqe desing because of the reasons that some parts of visual museums being revised again. The functionality buttons are not usefull as they ment to be. Also 360 degree panoromic images lack resolution and inefficieny of the zoom range make difficult to get closer look to the pieces. The all design elements such as image, color and typography which are used in virtual museums are supposed be interrelated ,synchronized and be planned according to this design philosophy.Publication Open Access 41. ICET Dünya Öğretmen Eğitimi Kongresi başarı ile gerçekleştirildi(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1994-09-11)Publication Open Access 45 dakikanın kaygısı(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1995-08-10) Fındıkçı, İlhamiPublication Open Access 6 yaş sorunu(İstanbul Kültür Üniversitesi / Eğitim Fakültesi, 1986-10-17) Güner, NurPublication Restricted 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Adam Çalıştıranın Sorumluluğu(Seçkin Yayıncılık, 2016) ATEŞ, ZEHRA GİZEMAdam çalıştıranın sorumluluğu kusursuz sorumluluk hallerinden biridir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda İstihdam Edenlerin Mes’uliyeti olarak düzenlenen mad- de, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Adam Çalıştıranın Sorumluluğu olarak düzen- lenmiştir. Maddeye eklenen yeni fıkrada adam çalıştıranın organizasyon sorumluluğu düzenlenmiştir. Çalışmamızda TBK md. 66’nın düzenleniş biçimi, uygulama şartları ve adam çalıştıranın sorumluluğunun hukuki sonuçları ele alınacaktır.Publication Metadata only 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununa Göre Tehlike Sorumluluğu(Seçkin Yayıncılık, 2014-07) Gümüşsoy Karakurt, Güler; 258071Özellikle gelişen teknoloji ile birlikte kusur ilkesinin adaleti sağlamada yetersiz kalması sonucu kusursuz sorumluluk halleri Kabul edilmiş olup, bunların başında da tehlike sorumluluğu gelmektedir. Tehlike sorumluluğu ilk defa 1 Temmuz 20012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 71. Maddesi ile genel bir düzenlemeye kavuşmuştur. 6098 sayılı TBK ile yürürlükten kaldırılan 818 Sayılı Borçlar Kanununda böyle bir düzenlemeye yer verilmemişti. Tehlike sorumluluğu hukukumuza 6098 sayılı TBK ile girmemiştir. Bu konuya ilşikin özel kanunlar mevzuatımızda bulunmaktadır. Bunların başında da Karayolları Trafik Kanunu gelmektedir. Çalışmamızda öncelikle hukukumuzda tehlike sorumluluğunun düzenleniş biçimini, sonrasında TBK mad. 71’in uygulama şartlarını ve sonuçlarını ele alacağız.Publication Restricted 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Sürelere İlişkin Genel Hükümleriyle (M.90-94) Getirilen Değişikliklerin Değerlendirilmesi(Seçkin Yayıncılık, 2013) KORKMAZ, HÜLYA TAŞYargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir şekilde yürütülebilmesini sağlamak amacıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, dava esnasında yapılması gereken işlemlerin gerçekleştirilmesi için süreler öngörülmüştür. Bu süreler esas olarak taraflar için öngörülmüş olmakla birlikte, her iki Kanun’da da, ilgililer ve mahkemeler için de süreler belirlenmiş; taraflar için öngörülen sürelere riayet edilmemesi, kesin süre içinde yapılması gereken işlemi yapma hakkının ortadan kalkması şeklinde yaptırıma bağlanmıştır (HUMK m.163, c.2; HMK m.94/3). Her iki Kanun’daki sürelere ilişkin genel hükümler birbirine benzemekle birlikte, anılan hükümler arasında şekil ve esas bakımından farklılıklar da mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, esas olarak söz konusu farklılıkları tespit ederek 6100 sayılı Kanunla getirilmiş değişiklikleri değerlendirmektir. Ancak bu arada sürelerle ilgili münferit bazı özel hükümler ile Yargıtay’ın sürelerle ilgili kararlarındaki tutum da konuyla ilgisi olduğu ölçüde genel olarak değerlendirilecektir.Publication Metadata only 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kapsamında İşverenin Yükümlülükleri ve Sorumluluğu(Seçkin Yayıncılık, 2014-01) Demir, Ender; 166437İş sağlığı ve güvenliği gerek insan yaşamının kutsallığı ve gerekse son yıllarda iş hayatında meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle oluşan yüksek maliyetler nedeniyle büyük önem taşımaktadır. 30 Haziran 2012 tarihinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konmuştur. Anılan Kanun’da kamu ve özel sektör ayrımı yapılmaksızın işverenlere önemli yükümlülükler öngörülmüştür. Bu çalışmada 6331 sayılı Kanun kapsamında işverenin yükümlülükleri ve sorumluluğu üzerinde durulacaktır.Publication Restricted 6356 Sayılı Kanun Çerçevesinde İşletme Toplu İş Sözleşmesi(Seçkin Yayıncılık, 2016) GÜMRÜKÇÜOĞLU, YELİZ BOZKURTİşletme toplu iş sözleşmesi, hukukumuzda kabul edilen toplu iş sözleşmesi türlerinden biridir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda toplu iş sözleşmesinin üç farklı türde yap ılabileceği kabul edilmiştir. Bunlar, işyeri, işletme ve grup toplu i ş sözleşmeleridir. 6356 sayılı Kanun’un 34. maddesinin 2. fıkrasına göre, ‘Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yap ı- labilir’. Böylece kanun koyucu tarafından bir zorunluluk olarak öngörülmüş olan işlet- me toplu iş sözleşmesinin koşulları varken, taraflarca başka bir sözleşme türünün seçi- lebilmesi mümkün değildir. Bu çalışmada 6356 sayılı Kanun kapsamında işletme toplu iş sözleşmesinin yapılması, işletme niteliğinin tespiti ve işletme toplu iş sözleşmelerinde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar incelenmeye çalışılacaktır.Publication Metadata only 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Bilgilendirme Yükümlülüğünün Değerlendirilmesi(Seçkin Yayıncılık, 2017-07) Bellican, Cüneyt; 1128526502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun, tüketicinin bilgilendirilmesi konusunda, eski 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre daha geniş düzenlemeler getirmiştir. Tüketicinin, sözleşmeden makul süre önce bilgilendirilmesi, sağlık karar verebilmesi bakımından önem taşır. Çalışmamızda, bilgilendirme yükümlülüğü, çeşitli tüketici sözleşmeleri dikkate alınarak ele alınmıştır.Bilgilendirme yükümlülüğü sadece, 6502 sayılı Kanun düzenlenen hükümlerle sınırlı değildir. Genel hükümler de, bu bağlamda dürüstlük kuralı da bu yükümlülüğün varlığının, kapsamının belirlenmesinde önemli rol oynar. Yükümlülüğün yerine getirilmemesi, hile ve culpa in contrahendo kavramları bakımından da değerlendirme yapılmasının gerekli kılar. Bilgilendirme yükümlülüğünün ihlalinin yaptırımı sadece idari para cezası değildir. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda tazminat yaptırımı da sözkonusu olur.Publication Restricted 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na Göre Tescilli Markanın Kullanılmaması ve Buna Bağlanan Hukuki Sonuçlar(Seçkin Yayıncılık, 2019) AKKARTAL, HANİFE ÖZTÜRKTescilli markanın marka korumasından yararlanabilmek için, Sınai MülkiyetKanunu’nda belirtilen biçimde kullanılması gereklidir. Aksi halde, marka sahibi tarafından,tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiğimal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımınabeş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline Türk Patent ve Marka Kurumutarafından karar verilir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarlakullanılması, sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması., markasahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.Tescilli marka sahibinin markasını kullanmaması, sonraki tarihli marka başvurusunaitirazının reddine sebep teşkil edebileceği gibi; sonraki tarihli bir markanın hükümsüzlüğütalebiyle veya markasına tecavüz edildiği gerekçesiyle açılan davada, def’i olarakda ileri sürülebilecektir.